Cennet Ayracı - Mehmet Mollaosmanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Cennet Ayracı kimin eseri? Cennet Ayracı kitabının yazarı kimdir? Cennet Ayracı konusu ve anafikri nedir? Cennet Ayracı kitabı ne anlatıyor? Cennet Ayracı PDF indirme linki var mı? Cennet Ayracı kitabının yazarı Mehmet Mollaosmanoğlu kimdir? İşte Cennet Ayracı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Mollaosmanoğlu

Yayın Evi: Profil Yayıncılık

İSBN: 9789759964658

Sayfa Sayısı: 304

Cennet Ayracı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan nesli yere indirildiğinde, tehlikeli iki güç armağan edildi: 

Aşk ve Şamanizm…

İkisinin de kontrolsüz kaldığında öldürücü olacağı anlatılmadı.

Toros yaylalarından birisinde yaşayan dört delikanlının Susuzkaya adlı uzak bir köyde katledildiğinden kimsenin haberi olmadı.

Ne ölüleri ne de dirileri bulunamadığı için kayıtlara 'kayıp' olarak geçti.

23 yıl sonra birbirini hiç tanımayan üç mühendislik öğrencisi bölgedeki baraj inşaatında staj yapmak için bu yaylaya geldi.

Onları buluşturan kaderin, yalnızca staj için bir araya gelmeleriyle sınırlı olmadığının belirtileri ortaya çıktı.

Üçü de farklı kentlerde aynı gün doğmuşlardı ve doğdukları gün dört delikanlının sırra kadem bastığı o lanetli Pazar'dı.

Susuzkaya adındaki içe kapanık netameli köyde sessizce hüküm süren ilkel bir şamanist topluluğun eline düştüklerini başlangıçta fark edememişlerdi.

Ölülerini akbabalara yediren, bir mağarada yanan ateşe tapan, bu garip halkın neye ve kime hizmet ettiğini anladıklarında dehşete kapıldılar.

Bu kadar hengâmenin içinde stajyer öğrencilerden Tayga,

yaylanın güzel kızı Zeynep'e aşık oldu.

Zeynep ona yüz vermedi, şehirli züppe oğlanları sevmiyordu.

Ve Tayga birgün Zeynep'i bir tek şekilde ikna edebileceğini anladı:

23 yıllık sırrı çözerek...Kaybolanlardan birisi genç kızın ağabeyiydi çünkü.

Kazanan Susuzkaya'nın şamanları mı olacaktı yoksa yaylanın köylü kızıyla şehirli delikanlının aşkı mı? 

(Tanıtım Bülteninden)

Cennet Ayracı Alıntıları - Sözleri

  • Bilinenin aksine bedenin algıladığı değil hissin algıladığı gerçek olabilir miydi?
  • Acılar kader değil, kısmettir çocuk... Kaderimizi biz değiştiririz bazen.
  • " Tabiat sadıktır, para ise ihanete hazır hercai kadın... "
  • Beden darıdünyadır, hisler ise kâinat...
  • " Dağ havası çarpar adamı, baldıran otu yemiş tekeye dönü verirsin böyle, dikkat et! "
  • Dinler, gelişmiş toplumlarda ruhsal rehber olarak kabul edilirken cahil toplumlarda kayıtsız şartsız biat edilecek ilahi kurallar olarak aşılanır. Bu da hükümdarların ve egemen güçlerin işini kolaylaştırır. Sonuçta can almak normal şartlarda günahken din için yapıldığı takdirde sevap olduğuna inanan toplumlar yaratmanın başlıca yolu budur işte; cehalet ve biat kültürü..."
  • Şamanizmin iki kutsal elementi vardır; Ateş ve Su ... Ateş su ile söndürülmez, suya ateş atılmaz. Ateş toprak ile söndürülür, su ateşten uzak tutulur. Çünkü ateş gökyüzünün ruhudur , su ise yeryüzünün... Gökyüzünün ruhu Tanrı'nın parçasıdır, yeryüzünün ruhu ise Tanrı'nın yarattıklarının...
  • " Keyfin yanında illa kederlenecek bir şeyler çıkar, tam tersi, keder içindeyken de keyiflenebilecek bir şeyler bulunabilir. Bu yüzden kocaman tasaların içinde filizlenen umutlar da tasa kadar yücelir kısa sürede."
  • Aşk salt kırmızı gülü sevmek değildi , aşk beyaz gülün dikenini kalbine batırıp kırmızı gül yapabilmeyi becermekti.i..
  • Bilinç jimnastiğinden anlaman gereken, beynin sınırlarından kurtularak bilincin kapısını aralamak , böylece bedenin ötesinde ruh-bilinç farkındalığına erişebilmek olmalıdır. Zor değil, yalnızca İnan , başarabileceğine ikna ol.

Cennet Ayracı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İnşaat mühendisi üç gencin staj yapmak için gittiği Toros yaylalarında baraj projesi için yolları kesişir. Köyde  paranormal olayların tezahür ettiği  geçmişin silemediği izlere birde Şamanizmin inancı gereği vahşice insan bedenlerinin katledilmesine şahit olan genç mühendisler kendilerini bir dini ayin ritüeli içinde bulurlar . Böylece bizler de olayların içine  dahil olduğumuz gerilim yüklü bir kitapla buluşmuş oluyoruz . Birbirinden tamamen zıt iki köyün arasında sınır kabul edilen akarsuyun ayraç görevi görmesiyle cennet ve cehennemi simgeleyen sınırda gençlerin kendilerini huzursuz hissetmeleriyle  normal ötesi hadiseler kendisini göstermeye başlar . Kitaba psişik olaylarında dahil olması  ürpererek okuduğunuz dakikaların sizlere saatler geçirmiş  gibi bir hisse kapılmanıza sebeb olacığının garantisini verebilirim . Ayrıca sessizliğin sesine kulak kabartıp kitabın büyüsünden nasibinizi de alıyorsunuz . Yazarın kitabın başından itibaren daha önceden görmüş olma duygusunun gençlerin gözünden  dejavu hissini  bize birebir yaşatması iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gerilimin kitabını okumamızı sağlıyor . Kitabın sonlarına doğru ters köşe yapan yazar kafamızı meşgul eden bir takım sorularla bizleri başbaşa bırakıyor . Gerçekte böyle bir inanca sahip bir köy var mı bilmiyorum fakat  inançları uğruna gerçeklikten sapan insanların , günümüzde bunu kendi çıkarları doğrultusunda uygulayıp yine bunun altına sığındıklarına hep şahit olmuşuzdur mutlaka . Aslında şöyle bir bakınca incelemem kitaptan daha ürkütücü geldi. İçinde güzel bir aşk var, aşkın gücü her şeyin önüne geçiyor, bundan bahsetmedim bile . Beni asıl geren konu reenkarnasyon veya ruh göçü oldu . Böylece kitap ; içerisinde gerçeklik barındıran bir takım paranormal olaylar eşliğinde gerilim seven okuyucular için tavsiye edeceğim kitaplar arasına giriyor. (Kemikbahçesi)

Güzel şahsen bu kadar güzel ve sürprizlerle dolu bir kitap okumayalı uzun zaman olmuştu sonunu tahmin etmek neredeyse imkansız sanırım bu yazarın kendi tarzı ve çok güzel zengin içerikli içine çeken bir kitap okumanızı tavsiye ederim. (Mustafa Erdem)

Bəlkə bizdən daha güclü bir varlıq beynimizlə oynayır! Bəlkə yuxular yuxu deyil, fərziyyələr fərziyyə deyil... Bəlkə də bütün bunlar gerçəkdir. Gerçəkmi? Yuxumu? Şamanizm yoxsa paralel həyatmı? Hadisələr Susuzqaya və Pınarbaşı kəndlərində cərəyan edir. Biri cəhənnəm, digəri isə cənnət və bu kəndləri ayıran Abançay adlanan cənnət ayrıcı. Nə baş verir bu kəndlərdə? Köhnə adət ənənələrə sitayiş edən, ölülərini quzğunlara yedirdən kəndə, Pınarbaşı kəndindən heç kim yaxınlaşmır, hətta oranı lənətlənmiş yer adlandırırlar. Oranın qorxusu sanki qanlarına-canlarına hopub. Çünki 23 il əvvəl bu kənddən olan 4 gənc Susuzqayaya gəzintiyə çıxırlar və müəmallı şəkildə qətlə yetirilir bu gənclər. Və həmin ildə, həmin gündə dünyaya gələn digər 3 oğlan uşağı... bəs onları bir birinə bağlayan nədir? 23 il sonra hər 3 gənc kəndə bənd tikintisində təcrübəyə gəlir. Onları nə birləşdirir və keçmişdə baş verən ölüm hadisəsi ilə hansı əlaqələri ola bilər? Son səhfələri təəccübləndirdi. hər kəsə xoş mütaliələr. qəbul elədiklərinə uyğun gəlməyən hər kəs və hər şey insana qəribə görünür Həyat adlandırdığımız qurğu, əslində, beyindən və şüurdan ibarətdir, amma biz yalnız beynimizi tanıyır, onunla birgə mövcud olduğumuzu güman edirik. (Təbəssüm Mustafaeva)

Cennet Ayracı PDF indirme linki var mı?

Mehmet Mollaosmanoğlu - Cennet Ayracı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cennet Ayracı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Mollaosmanoğlu Kimdir?

Alanyada doğdu. İlk ve ortaöğretimini de aynı şehirde tamamladı. 1983 yılında Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesini (Şimdi SDÜ) bitirdi. Ardından bir süre İstanbul Belediyesinde kontrol mühendisi olarak çalıştı. Askerlikten sonra Alanyaya dönerek kendi işyerini kurdu. Antalya bölgesinde mimarlık ve mühendislik dallarında pek çok esere imza atmış olan Mollaosmanoglu 2000 yılında roman yazmaya başladı. İlk eseri olan Ataerkili 2007 de yayımladı. Tanınırlığı ikinci romanı Ata Mezarlığı ile arttı. Şimdi mesleği olan İnşaat Mühendisliği ile yazarlığı beraber yürütüyor. Ressam Seher Mollaosmanoğlu ile evli yazarın Servet ve Ateş adında iki oğlu var.

Mehmet Mollaosmanoğlu Kitapları - Eserleri

  • Cennet Ayracı
  • Peru Travması
  • Çark
  • Kutsal Adalet
  • Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
  • Kaderler Tableti
  • Talaytaytan
  • Ata Mezarlığı
  • Ataerkil
  • Domuz Kasabı
  • Boğayı Öldür
  • Şili’de Alaturka

Mehmet Mollaosmanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Acılar kader değil, kısmettir çocuk... Kaderimizi biz değiştiririz bazen. (Cennet Ayracı)
  • "Yeryüzündeki bütün hainlerin üzerinde güven elbisesi, yüzünde sempati pudrası, dilinde biat sakızı olduğundan elindeki kamadan kimse şüphelenmez." (Talaytaytan)
  • Dünya sandığın gibi değil ki, güçlü olursan ayakta kalırsın (Çark)
  • "Tarih öncesi devirlerden beri toplumlardaki yıkımların tek sorumlusu sevgisizlik değil mi?" (Ataerkil)
  • "Çünkü kadınlar kocalarının çetrefilli işlerini duyduklarında hepsi anında birer yaşam koçuna dönüşüverirlerdi." (Domuz Kasabı)
  • Gecenin lisanı ağırdır, herkes anlamaz. Harfleri sessizliğin 29 halidir, kelimeleri soluk alıp verme biçiminde tezahür eder, cümleleri buğudur gecenin karanlığına karışır. Bu yüzden gecenin suskun olduğu zannedilir fakat aslında gece hep konuşur... (Talaytaytan)
  • "Rüyalar yarınki soruların bu günkü cevabıdır " (Boğayı Öldür)
  • Dinler, gelişmiş toplumlarda ruhsal rehber olarak kabul edilirken cahil toplumlarda kayıtsız şartsız biat edilecek ilahi kurallar olarak aşılanır. Bu da hükümdarların ve egemen güçlerin işini kolaylaştırır. Sonuçta can almak normal şartlarda günahken din için yapıldığı takdirde sevap olduğuna inanan toplumlar yaratmanın başlıca yolu budur işte; cehalet ve biat kültürü..." (Cennet Ayracı)
  • "...Adalet yoktur, asla da olamaz, yalnızca yaşamı düzene sokmak için insanın koyduğu kurallar vardır ve buna yasa denmiştir. Yasalar her zaman adalet sağlamaz!" (Kutsal Adalet)
  • "Siz, biz gibi iki karşıt kavram yaratmasalardı savaş olur muydu dünyada?" (Çark)
  • İnsan geçmişini de peşine takar, bir kuyruklu yıldız gibi geleceğe kayar ve geçmiş sadece gelecekle birlikte biter; nihai son denir adına. (Peru Travması)
  • "Insanlar kelimeleri icat ettiğinden beri hisleriyle konuşmayı unuttu. En büyük ayricaliğimiz zannettigimiz dil birliğimizi anlamımıza asla yetmedi, bir ağacı dahi dinleyebileceğimiz hislerimiz böyle köreldi..." (Peru Travması)
  • "Siyasetle beraber istismara en yakın konu dindir biliyorsun! Özü öyle olmadığı halde ikisi de yalnızca kendi gibi olana hoşgörülü bakar bu ülkede, farklı bakış açılarına saygı duymaz." (Domuz Kasabı)
  • Evrende arzulardan daha kuvvetli bir güç yoktur. (Kaderler Tableti)
  • Aşk, bedenin ve beynin beslediği sevgilerden en yoğunudur. Ve bedenin ölümüyle sona erer. Ama bir sevgi daha var ki, beden gibi yok olan bir sevgi değil... Ruh enerjisini saran ebedi sevgi... Aşka göre daha derin, daha kutsal. " Evrensel sevgi yani ! " (Ataerkil)
  • "insan aklı çözemediği sorunları görmezden gelmeye meyillidir..." (Kutsal Adalet)
  • "Düşünme arzusu, bol ödüllü bulmacalar gibi insanı kışkırtıyor." (Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri)
  • Devlet nasıl ve ne zaman olur biliyor musun? Sıradan bir vatandaşım en doğal hakkı olan aile kurma ve çocuk yetiştirme kaygıları duymayacağı bir düzen sağlandıysa devlet vardır, yoksa bankaların, resmî kurumların, özelleştirilmiş hizmet sektörünün ekonomik kıskaca aldığı, borçlandırdığı halkların ülkesinde devlet kavramı yalnızca kılıftan ibarettir. Bak etrafına, yoksulluk çeken insanlar altın varaklı saraylarda yaşayanlara laf söyletmiyor. En sesi çıkması gerekenler haykıracaklarına zirvedekilere hayranlık duyuyor. Böyle toplumlarda devlet kurmaya ne gerek var, devlet adı verilmiş maddi ve manevi yatırım yapan şirketler işi götürüyor nasılsa… (Peru Travması)
  • "Vazgeçemediklerimizin pek çoğu hayatımızı kolaylaştıran unsurlar değil, alışkanlıklarımızdır." (Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri)
  • "Yasalar şekilcidir, ruhsuzdur; yol çizer ancak yaşamın sonsuz paradoksunu barındırmaz bünyesinde." (Kutsal Adalet)