Çılgın Gönlüm - Gülşen Gazel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çılgın Gönlüm kimin eseri? Çılgın Gönlüm kitabının yazarı kimdir? Çılgın Gönlüm konusu ve anafikri nedir? Çılgın Gönlüm kitabı ne anlatıyor? Çılgın Gönlüm PDF indirme linki var mı? Çılgın Gönlüm kitabının yazarı Gülşen Gazel kimdir? İşte Çılgın Gönlüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Gülşen Gazel
Yayın Evi: Serencam Yayınevi
İSBN: 9786056446153
Sayfa Sayısı: 224
Çılgın Gönlüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Sonu kötü biten filmlerin iş yapmadığı masalını ben yıktım” demişti Bülent Oran, bir konuşmasında. Ayşe Şasa, yıllar sonra, bunu, seyircinin bilinçsiz de olsa “hayata son tanımayan bir inanca sahip olması”yla açıkladı.
Gülşen Gazel, hikayesinin sonunda, kötü son’dan söz ediyor ama acılar ne yeryüzünden büsbütün kaldırılabilir ne de insan büsbütün acıya boğulur, şairin dediği gibi, “acıların yüzüne biraz tebessüm sürülmüştür, o kadar.”
Çılgın Gönlüm, Gazel’in cümbüşlü anlatımıyla, “üzerine gam yazılmış ve dokunduğu yeri kanatan” bir anlatı olmuş.
Alıntı ve göndermesi bol bir hikaye bu.
Adını, aşk-ı daimide tutulup yakılan, bu yüzden sesi yanık ciğer kokan Fuzuli’Nil dizelerden alıyor.
Gülşen Gazel’in, edebiyat ortamımıza mütevazı da olsa bir katkı sunabilecek ve bize yeni bir romancıyı haber veren bu anlatısında, “Her kalp bir acının izini taşıyor, insanlar da o izi en derinde saklayarak yaşıyor.”
Ve bize örneğin şöylesi soruları sıkça soruyor:
“Amerikalıların evlerinde besledikleri hayvanlara gösterilen incelik Guantanamo’daki Iraklı tutuklulara gösterilmemişti.”
Gazel’in “çılgın gönlü”nden gelen bu anlatıyı severek okuyacaksınız.
Çılgın Gönlüm Alıntıları - Sözleri
- Sokaklarda kadınlara sarılmanın, öpmenin ayıp olduğunu düşünen biz erdemli toplum, Kadınların sokakta öldürülmelerini hiç yadırgamadık...
- Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bazı şeyler hep eksikti.
- Giderken yanında kalbimi götüreceğine, beni götürse ne iyi olurdu.
- Ortadoğu'da insan olmak ölümün kıyısında yaşamaktı.
- Bilinçaltım: Halil sezai 'isyeaaağnn!' Kalbim: Mozart 40. Senfoni Beynim: Help me! Dilim: Anne yemek hazır mı?
- O gidince, Şiir oldu. Ben şair öldüm.
- Aşk bana, şiir sana kaldı.
- İnsanları başka varlıklara dönüştürerek yaşamlarını istemek. Belki dünyadaki en büyük zulümdür.
- Acılar insanı delirtmezse eğer filozof yapar.
- İnsan bazen buz kesen bir kelime, Bazen buz kestiren bir bakış, Bazen de buzdolabında bir bedendi işte…
- Aşkı izaha yeltenmek nafile bir çabaydı. Aşk, anlatamadıklarımızdı.
- Ölümün canlıyı sevdiği gibi sev Bir ömür peşini bırakmamacasına.
- O ölünce neden beni gömdüler anlamadım .
- Aşkı izaha yeltenme, Aşk anlatamadıklarındır.
- Ruhu yara bere içindeki insan, karşısındakini de yaralamak için uğraşıyordu.
Çılgın Gönlüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Fatih’in uçak yolculuğunda susmadan konuşması ve söyledikleri beni gülümsetti. :) Kitabı çok sevdim, sıcacık ve samimi bir şekilde yazılmış harika satırları okumaya doyamadım. Hele Trakya’lı yöneticinin yazmış olduğu uyarı yazısı Baran’ı gülümsettiği gibi beni de gülümsetti. :) Baran’ın iyiliksever yüreği ile Şeyda’ya sahip çıkması ve onun için etrafın dedikodularını ve annesinin dırdırını bile göze alması bambaşka bir güzellikti. Hele, koca adam olmuş doktorun seminerde telefonla annesinden azar yemesi beni yine gülümsetti. Ahh bu anneler, koca adam da olsa gözünde küçük haylaz bir çocuk evlatları… Şeyda’nın başına gelenler de kolay değilmiş. Ancak her şerde bir hayır var demek lazım… Eğer ki evde yalnız kaldığı akşam o olay yaşanmasa idi Baran ile tanışmayacaktı. Yüce yaradan her şeyi nasıl da güzel ayar çekiyor. Eser okuyucuya iyi geliyor, ruhu dinlendirir tarzda, sanki bir roman değil de çok farklı bir eser gibi. Yazarımızın eline yüreğine sağlık diyorum. Beni Gülşen yazarımız ile tanıştıran Dilek arkadaşıma da teşekkür ediyorum. Harika bir kalemi tanımak benim için büyük mutluluk. (Pervin Petek)
ÇILGIN GÖNLÜM “Sev ki yüreğinde erisin zaman. Sev ki ellerinle ısınsın yerkürenin kalbi.” “Aşkı izaha yeltenme, Aşk, anlatamadıklarındır.” “Hayata uyum sağlayabilmek için Dünyaya tutunmak gerekirdi. Bunu insan, çoğu zaman aklıyla/çoğu zaman kalbi/ çoğu zaman da sevdiklerine sığınarak yapardı.” “İnsan için, hataya asıl önemli olanın psikolojik sağlık olduğunu ve moral gücüyle pek çok hastanın devasız rahatsızlıkları bile yendiğini bu topluma anlatabilmek için belki de daha çok zaman geçmesi gerekiyordu.” “Belki de hepimizin ihtiyacı olan, birazcık masumiyet, Birazcık da güven duygusuydu.” Salim Efendi, Baran, Fatih, Kaan, İsminur, Lalegül, Selin, Salih, Ebru, Şeyda, Ece (Şeyda), Buğra, Dilek, Kani Zengin, Erkan Zan ve Can karakterleri ile farklı bir hayatın içerisinde yer aldım. Çocuk gelinler konusundan, Soma’daki kömür ocağı faciasına… 11 Eylül’de İkiz kulelerin vurulmasından, İsrail’in Gazze’ye saldırısına… Hindistan’daki dini inanışlara kadar konuları eserde farklı bir şekilde işlemiş yazarımız. Çocuk gelin konusunda; ‘Baba evinden gelinlikle çıkıyorsun, ancak kefenle giresin’ sözlerini kimler söylediyse… Yurdumuzun özellikle doğu kısmında töre gereği yaşananlar beni her zaman üzmüştür. Ve ki hep dua etmişimdir Trakya’da dünyaya geldiğim için. Fatih’in uçak yolculuğunda susmadan konuşması ve söyledikleri beni gülümsetti. :) Kitabı çok sevdim, sıcacık ve samimi bir şekilde yazılmış harika satırları okumaya doyamadım. Hele Trakya’lı yöneticinin yazmış olduğu uyarı yazısı Baran’ı gülümsettiği gibi beni de gülümsetti. :) Baran’ın iyiliksever yüreği ile Şeyda’ya sahip çıkması ve onun için etrafın dedikodularını ve annesinin dırdırını bile göze alması bambaşka bir güzellikti. Hele, koca adam olmuş doktorun seminerde telefonla annesinden azar yemesi beni yine gülümsetti. Ahh bu anneler, koca adam da olsa gözünde küçük haylaz bir çocuk evlatları… Şeyda’nın başına gelenler de kolay değilmiş. Ancak her şerde bir hayır var demek lazım… Eğer ki evde yalnız kaldığı akşam o olay yaşanmasa idi Baran ile tanışmayacaktı. Yüce yaradan her şeyi nasıl da güzel ayar çekiyor. Eser okuyucuya iyi geliyor, ruhu dinlendirir tarzda, sanki bir roman değil de çok farklı bir eser gibi. Yazarımızın eline yüreğine sağlık diyorum. Beni Gülşen yazarımız ile tanıştıran Dilek arkadaşıma da teşekkür ediyorum. Harika bir kalemi tanımak benim için büyük mutluluk. #gülşengazel #çılgıngönlüm #okudumbitti (Nursemin Doğan)
Çılgın Gönlüm PDF indirme linki var mı?
Gülşen Gazel - Çılgın Gönlüm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çılgın Gönlüm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gülşen Gazel Kimdir?
Gülşen Gazel, Hatay’da dünyaya geldi. 2000 yılında Gaziantep Şahinbey İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. İlk kitaplarını 2006’da çıkardı. 2011 yılında Gaziantep’te genç edebiyatçıların kurduğu Genç Yazar ve Sanatçılar Derneğinin kurucu başkanlığını yaptı. Birçok edebiyat ve düşünce dergisine yazılar yazan Gazel, 2012 yılı Mart ayında yayın hayatına başlayan Serencam Dergisinin genel yayın yönetmenliğini yürütüyor. İlahiyat eğitimini sürdürüyor. Araştırma, roman, deneme türünde birçok eseri bulunuyor.
Gülşen Gazel Kitapları - Eserleri
- Yeryüzünün En Hayırlı Kadını Hazreti Hatice
- Yazgı
- Kayıp Şehir
- Hazreti Ebubekir
- Çılgın Gönlüm
- On Şehrin Onsuz Hikayesi
- Karayılan
- Kedi Müezza - Doğayı Seviyoruz
- Sahabi Annelerimiz
- Kedi Müezza - Hayvanları Seviyoruz (Hazreti Muhammed'in İzinde Sevgi Serisi 1)
- Mekke'nin Hanımefendisi Hz. Hatice
Gülşen Gazel Alıntıları - Sözleri
- "Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz" Hızır'la kırk saat/Sezai KARAKOÇ (Yazgı)
- En fazla yaşayanlar değil de en iyi ölenler baş tacıdır toplumlarda. (Kayıp Şehir)
- O gidince, Şiir oldu. Ben şair öldüm. (Çılgın Gönlüm)
- İnsanları başka varlıklara dönüştürerek yaşamlarını istemek. Belki dünyadaki en büyük zulümdür. (Çılgın Gönlüm)
- Ey şair ağlar doğanlar fani dünya böyledir ahirin şad olsa haktır tek muradın aşk ise... (On Şehrin Onsuz Hikayesi)
- Görüyorum ki yüzlerinizde bir doğumun değil, bir ölümün izleri var. Neden böylesiniz? Kime karşısınız? Bu bebeğin kız veya oğlan olmasında kimin payı var? Hiçbirinizin! (Yeryüzünün En Hayırlı Kadını Hazreti Hatice)
- Hayat, karalama tahtası gibidir. Acıların veya mutlulukların biri silinir biri yazılır. (Yazgı)
- "Kalbinde yeni yazılacaklara yer aç!" (Yazgı)
- Allah, güzellik ateşini yaratıp onda aşkı yakmak istiyorsa buna kimse karşı koyamaz. (On Şehrin Onsuz Hikayesi)
- "Benim dünyamda rüzgarlar hep soğuk esmiştir." (Kayıp Şehir)
- İnsan neler yapabileceğine değil de neler yapamayacağına inandığında çözülüyor her şey. (Kayıp Şehir)
- İnsan her şeye alışıyordu zamanla. Üzülmeye, kırılmaya, incinmeye bile. Ancak yüreğinde büyüttüğü çiçeklere el uzatılmasına, koparılmaya çalışılmasına alışamıyordu bir türlü. (On Şehrin Onsuz Hikayesi)
- Ve şair Âmine’ye şöyle seslenecekti; Ey ebvâ’da yatan ölü, Bahçende açtı dünyanın En güzel gülü; Hâtıran, uyusun çöllerin Ilık kumlarıyla örtülü! (Sahabi Annelerimiz)
- Yıllar yılı hep sıkıntıyla yaşamışken Sümeyye, ömrünün son deminde tanışmıştı iman nuruyla ama güneş geç doğmuş; kendisi erken gelmiş ne fark ederdi; gönlünü imana açmıştı bir kez... Sümeyye, yılların eskimediği bedenini şimdi daha dik ve daha güçlü hissediyordu. Zira artık bir dayanağı vardı dünyada dünyada; her zaman el açacağı, rahmet sinesine sığınacağı... dolayasıyla , Rabbini tanımadan yaşadığı yıllarını esefle yad ederken, Allah ve Resülü’ne iman hakikati artık hayatının merkezini oluşturuyordu bu mübarek hanımın. (Sahabi Annelerimiz)
- Zaten mal ve mülk de kaybolan bir gölge gibidir, emanettir ve kalıcı olamaz. (Yeryüzünün En Hayırlı Kadını Hazreti Hatice)
- Zamanla acıya alışır insan. Acıyla yaşamaya da. (Yazgı)
- İnsan bazen buz kesen bir kelime, Bazen buz kestiren bir bakış, Bazen de buzdolabında bir bedendi işte… (Çılgın Gönlüm)
- Hayatımda rüzgarlar hep soğuk esmiştir... (Kayıp Şehir)
- Yaşam bir maraton sanki. Herkes nefes nefese koşuyor ölene dek... Ama bu maratonun diğerlerinden farklı bir yönü var; o da ne kazananı ne de kaybedeni olmaması... (Kayıp Şehir)
- Acılar insanı delirtmezse eğer filozof yapar. (Çılgın Gönlüm)