Çocuk ve Allah - Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Çocuk ve Allah kimin eseri? Çocuk ve Allah kitabının yazarı kimdir? Çocuk ve Allah konusu ve anafikri nedir? Çocuk ve Allah kitabı ne anlatıyor? Çocuk ve Allah PDF indirme linki var mı? Çocuk ve Allah kitabının yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca kimdir? İşte Çocuk ve Allah kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Fazıl Hüsnü Dağlarca

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750819094

Sayfa Sayısı: 208

Çocuk ve Allah Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çocuk ve Allah Türk şiirinin en özgün,

dil ve yapı bütünlüğü bakımından en sağlam yapıtlarından biri. Türk edebiyatında çok az kitap böylesine kalıcı bir yer edinmiş, neredeyse yazarını aşan bir üne ulaşmıştır.

Bin yıllık Türk şiirinin son yüzyıldaki

evrensel verimlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor Çocuk ve Allah. İnsanın evrendeki yerini, doğanın görkemi karşısındaki sarsılış ve duyuşlarını zengin, çocuksu bir düşgücüyle, şaşırtıcı bir duyarlıkla dile getiriyor şair.

Yayımlanışının 70. yılında yerini iyice perçinlemiş bu kitabı, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Toplu Şiirler'inden ayrı, özel bir baskıyla taçlandırıyoruz.

Çocuk ve Allah Alıntıları - Sözleri

  • ‘’Karınca gibi çocuklar üstüne, Kapanır dağ gibi kapılar.’’
  • "Allah ne kadar büyüktür, Kuşlar gönderir dallarımıza."
  • Ortada bir yalnızlık Biri kaybolmuş kadar Aynadan geçmiş sanki Düş gibi esen rüzgar.
  • "Kalmadı topraktan başka inanacak."
  • Dalgaların, mavi dalgaların daha arkasında En güzel hatıralar ki en eski. Bütün hayatın nedameti kadar sonsuz İlk gençliğin rüyaları kadar güzel belki .
  • Fakat ey bütün dostlar, Nerdedir çizgisi sonsuzluğun?
  • Vücudumuza değen ebediyet için de Bir tek an duyuyoruz, bütün bir ömre bedel!
  • 'Azadedin ışıkları, lambalardan, Ki sızlamasın karanlıklarım."
  • Göklerin karanlığında bütün yolculuğum, En büyük, en güzel, en uzak bir yıldız sanki ruhum .. Rüyadaki güller gibi rüyaca yaşıyorum; Sevmek ve ağlamak ve yok olmak arasında.
  • "Ey gök, ey benim maviciğim, Aziz olsun yıldızlarda bitmeyen. Allahın eli gibi geç daima Ağrıyan gözlerimden."
  • "Gönlüm, günahkâr bir derviş Aklı kısa, kalbi geniş."

Çocuk ve Allah İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Soyut: Şair kötü diyemiyorum. Şiirlerinde emek var. Sanırım benim okumayı sevdiğim tarzda şiirleri yoktu. O yüzden kitaba pek odaklanamadım ve okuma zorluğu çektim. Bazı şiirleri bana zorlama yazılmış gibi geldi. Kendisi şiirlerini hissini belirtmekten daha çok portre edası ile yazmış. Yani soyut anlam çok daha ağır basıyor. Ben de okuduğum şiirlerde hissiyat aradığımdan dolayı kitap bana pek çekici gelmedi. Bazı şiirlerini tam okuyamadım bile desem yeridir. Tabi kitap, şairi ve tarzını tanımak için okunması gerekli diye düşünüyorum. (Erdem Nakıp)

Dağlarca’nın kalemini merak ettiğim için başladığım bu kitap seçiminden gayet memnunum. Çocuk ve Allah kitabı biraz farklı, incelikli ve derin. İkili, üçlü, dörtlü ve beşli dizeleri var. Beyit diyemem ikili dizelere çünkü beyit özelliklerini taşımıyorlar. Şiirlerin kimisinin kafiyesiz, kimisinin a-b-a-b oluşu güzel. Kitabın adı Çocuk ve Allah ancak hem düşünülen gibi, hem farklı bir tadı var. Kimi noktalarda Dağlarca’nın çocukluğa bürünmüş ruhunu da görüyoruz, çocuklara seslenişlerini de. İsyanı olduğu kadar, sığınışı da yazmış Dağlarca. Kitap 12 bölümden oluşuyor ancak 7. Bölümün başlıkları ve 1-14 olarak geçiyor. Diğer şiirlerinde kimi bölümler olsa da, başlıkları mevcut. İlginç bir deneyim oldu, güzel oldu. Merak eden okumalı derim. (Sermest)

Bazen bazı eserlerin fazla abartıldığını düşünmeye başladım.O kadar büyük beklentiyle almıştım ki kitabı şimdi zar zor ittirerek bitirmiş bulunuyorum.Kitabın aslında ne çocukla ne Allahla alakası var.Ya da ben 208 sayfa boyunca hiçbi bağlantı kuramadım.Aralara serpilmiş çocuksu imgeler ve Allah sözcüğü.Peki şiir zevkime hitap ediyor mu.Şimdiye dek okuduklarımın içinde hiçbir zevk almadan okuduğum tek şairdi.Seninle ilgili bunları yazmayı elbette ben de istemezdim Fazıl Bey.Lakin görüyorsun ya.Sen büyük bir şairsin madem herkes kabul etmiş.Bu durumda benim söylediklerim bir o kadar önemsiz.Ve ben de işte basit bir okurum.Hoşgör. (Neşe)

Çocuk ve Allah PDF indirme linki var mı?

Fazıl Hüsnü Dağlarca - Çocuk ve Allah kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çocuk ve Allah PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca Kimdir?

1914'te İstanbul’da doğdu. Babası subay olduğu için ilk ve orta öğrenimini Türkiye'nin değişik yerlerinde tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi ve Harp Okulu’nu bitirdi. Orduya katıldı. 15 yıl asker olarak hizmet yaptı, Doğu ve Orta Anadolu, Trakya'yı dolaştı. Önyüzbaşı rütbesinde iken kendi isteğiyle ordudan ayrıldı. Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde kısa bir süre görev yaptı. Çalışma Bakanlığı İş Müfettişi olarak İstanbul’da çalıştı. 1959'da İstanbul Aksaray’da "Kitap" Kitabevini açtı. Yayıncılık yaptı, 1960-1964 arasında "Türkçe" isimli bir aylık dergi çıkardı. 1970'te yayınevini kapattı, sadece şiirle uğraşmaya başladı. Yayınlanan ilk yazısı Yeni Adana Gazetesi'nin 1927'de düzenlediği yarışmada birincilik alan bir öyküydü. İlk şiiri "Yavaşlayan Ömür" 1933'te İstanbul Dergisi'nde çıktı. Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Peyami Safa'nın da dikkatini çeken şiirleri Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı, Gençlik, Yeditepe, Türk Dili, Yenilik, Vatan, Çağrı, Türkçe, Ataç, Türk Yurdu, Yön, Devrim gibi dergilerde yayınlandı. İlk şiirlerinde Necip Fazıl Kısakürek etkisinde kaldı. "Havaya Çizilen Dünya" (1934) şiir kitabındaki şiirlerinde bu etki görülür. Kendi şiir çizgisine yönelişi "Çocuk ve Allah", "Daha" (1940) kitaplarıyla başlar. Şiiri "sezgi" ve "us" olmak üzere iki dönemde incelenebilir. Sezgi dönemi eserleri "Havaya Çizilen Dünya" (1934), "Çocuk ve Allah" ile "Daha"yı (1940) izleyen "Çakırın Destanı" (1945), "Taş Devri" (1945) kitaplarını kapsar. "Asû" (1955) ile başlayan ikinci dönem günümüze kadarki şiirlerinde etkin olan "usçu" dönemdir. Sezgi döneminde kendine has bir şiir dili ve biçemi yaratmaya çalıştı. "Us" dönemi ise güçlü bir Türkçe tutkusuyla dikkat çeker. Dağlarca bu dönemde dilin arılaştırılması çabalarına katıldı, evrensel temalara ağırlık vermeye başladı. 1970 sonrasında yoğunlukla çocuk şiirleri yazdı. Hem Türkiye'de hem uluslararası düzeyde birçok ödül kazandı, bir çok ülkede şiirleri okundu. Kitapları birçok dile çevrildi.

ESERLERİ:

ŞİİR:

Havaya Çizilen Dünya (1935)

Çocuk ve Allah (1940)

Daha (1943)

Çakırın Destanı (1945)

Taş Devri (1945)

Üç Şehitler Destanı (1949)

Toprak Ana (1950)

Aç Yazı (1951)

İstiklal Savaşı- Samsun’dan Ankara’ya (1951)

İstiklal Savaşı- İnönüler (1951)

Sivaslı Karınca (1951)

İstanbul-Fetih Destanı (1953)

Anıtkabir (1953)

Asu (1955)

Delice Böcek (1957)

Batı Acısı (1958)

Mevlana’da Olmak (Gezi) (1958)

Hoo’lar (1960)

Özgürlük Alanı (1960)

Cezayir Türküsü (Fransızca, İngilizce ve Arapça çevirileriyle birlikte, 1961)

Aylam (1962)

Türk Olmak (1963)

Yedi Memetler (1964)

Çanakkale Destanı (1965)

Dışarıdan Gazel (1965)

Kazmalama (1965)

Yeryağ (1965)

Vietnam Savaşımız (İngilizcesiyle, 1966)

Kubilay Destanı (1968)

Haydi (1968)

19 Mayıs Destanı (1969)

Vietnam Körü (destan-oyun) (1970)

Hiroşima (Fransızca,İngilizce çevirileriyle, 1970)

Malazgirt Ululaması (1971)

Kınalı Kuzu Ağıdı (1972)

Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973)

Horoz (1977)

Hollandalı Dörtlükler (1977)

Çukurova Koçaklaması (1979)

Nötron Bombası (1981)

Yunus Emre’de Olmak (1981)

Çıplak (1981)

İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985)

Uzaklarda Giyinmek (1990)

Dildeki Bilgisayar (1992)

ÖDÜLLERİ

1946 CHP Şiir Yarışması üçüncülüğü

1956 Yeditepe Şiir Armağanı Asu kitabıyla

1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Delice Böcek kitabıyla

1966 Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Şiir Armağanı Delice Böcek ile

1977 Sedat Simavi Vakfı Ödülü’nü Peride Celal ile bölüştü, Horoz şiir kitabıyla

1967 International Poetry Forum (Uluslararası Şiir Forumu, Pittsburg

Amerika) tarafından "En İyi Türk Şairi" seçildi

1974 Struga (Yugoslavya) Şiir Festivalleri’nde Altın Çelenk ödülü

Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitapları - Eserleri

  • Dağ Uykusu
  • Çocuk ve Allah
  • Balina İle Mandalina
  • Bütün Şiirleri
  • Yazıları Seven Ayı
  • Bitkiler Okulu
  • Yaramaz Sözcükler
  • Dört Kanatlı Kuş
  • Göz Masalı
  • Su Yıkamak
  • Güneşi Doğduran
  • Asu
  • Üç Şehitler Destanı
  • Toprak Ana
  • İçimdeki Şiir Hayvanı
  • Karşıdüşünce
  • Arkası Siz
  • Samsun’dan Ankara’ya
  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda
  • Kuş Ayak
  • Bütün Şiirleri 2
  • İstanbul Fetih Destanı
  • Cin ile Cincik
  • Haydi
  • Orda Karanlık Olurum
  • Horoz
  • Serçe Parmak
  • Uzaklarla Giyinmek 
  • Genç
  • Arkaüstü
  • Batı Acısı
  • Üç Okumalı Dizeler - Göründüğüm
  • Bütün Şiirleri 3
  • Orta Parmak
  • Sakarya Kıyıları
  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk
  • Yüzük Parmağı
  • İçeri Sait Faik
  • Haydi 2
  • Dildeki Bilgisayar
  • Yeryüzü Çocukları
  • Bağımsızlık Savaşı - II
  • Aç Yazı - Batı Acısı
  • Bağımsızlık Savaşı - 2
  • Yaşamamalarda
  • Aç Yazı
  • Başparmak
  • Türkçem Benim Ses Bayrağım
  • O' 1923
  • Aylam
  • Taş Devri
  • Mevlana'da Olmak
  • Malazgirt Ululaması
  • 30 Ağustos
  • Yedi Memetler
  • Çanakkale Destanı - İstanbul Fetih Destanı
  • Okulumuz 3'teki
  • Okulumuz 1'deki
  • Bağımsızlık Savaşı 1
  • Batı Acısı
  • Cincik
  • Delice Böcek
  • İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler
  • Sivaslı Karınca
  • Okulumuz 2'deki - Kanatlarda
  • Yapıtlarımla Konuşmalar 1

Fazıl Hüsnü Dağlarca Alıntıları - Sözleri

  • Ne de azıcıkmış insan Kocaman yaşamalar içinde (Orda Karanlık Olurum)
  • "Yavaşlatılmış karanlık gibiyim." (Uzaklarla Giyinmek )
  • Dalgalardan aydınlık bile duyulmuyordu. (Balina İle Mandalina)
  • "Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Güçlü düşler Gerçek olur er geç." (Balina İle Mandalina)
  • Bu değil, sancak 29 Ekim, 10. yılını kutlarken. -Ben Harbiye Alayında bir süngücük- Bu değil, tören günü süngüme güneşin vurduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Özgürlüğün, ulusal bağımsızlığın, Göğe ulaşan dağlarımız üzerinde Yalaz yalaz durduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Yerinde yeller bile esmez Bayrağı dalgalandırdığı yok, Yok altın bir harman savurduğu Bu değil, sancak 29 Ekim, Sancak Mustafa Kemal’in Sancak ellerle Bu değil, kurduğu. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • "Bakışın gecede yitik Göklerin sulara düşen aydınlığından Uzar azala azala Kara sevgilerdeki.." (Asu)
  • Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Düşler Güçlü düşler Gerçek olur er geç (Balina İle Mandalina)
  • Büyü mü yapmışlar ne (Bütün Şiirleri)
  • Yaşayacaksan alnın dik yaşa. Boynun vurdurmak yakışır da kardaşlar  Eğilmek yakışmaz başa. (Bütün Şiirleri 2)
  • Ordular günaydın Yine Altaylar’ı yarıp geçmiş Kurdumuz. Yeryüzünde, Tanrı’nın kutsal düzlüğünde Yüz binlerce yüz binlerce şehidin istediği yerden, Dalgalanır bayrak yurdumuz. Ordular, gücü topluluğun, Ordular toprağımızın çiçeği. Kavaklardan çamlara dek, İşte, en yüce çağların parıltısında, Ordular yapar geleceği. Akan ne, yıldız ışığı değil, tan ağartısı değil, Evrenden evrene uzanan, bir sudur. Dağ taş, Duyar, yürür, düşünür daha taş, Ordular, ulusların usudur. Ordular günaydın, Doruklara gelip konmuş bir ulu ses, bir türkü. Uygarlıktan uygarlığa, özgür, Bir kez daha Yaşadık Atatürk’ü. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • ... Yalnız gerçektir sonsuz olan Sonsuz gördün mü kendini, Dur. (Malazgirt Ululaması)
  • Uçuyordu kocaman bir yeşillik Bu ne dedim Karşılık verdi yanımdan akan bir yıldız Bu düşüdür annenin Der ki Yeryüzünden daha uzaklarda Daha yeşil olsun Çocuğum. (Arkaüstü)
  • En çok öğretilen bize nedir Bilir misiniz Köklere Dallara Yapraklara En çok öğretilen nedir Bilir misiniz Geceleyin ta içlerine almak Karanlığı Sonra aldıklarının hepsini geri vermek aydınlığa Bütün gece bütün gün Ne güzeldir Bilir misiniz Bitkilerin bu ağarık soluğu (Bitkiler Okulu)
  • Hepsi de soğukkanlıydı insanların Sanki bu duruma alışıktılar İki yüzlerini de Birlikte taşımaya alışıktılar (Genç)
  • Uygarsın biliyoruz Peki çocukların sana bir gün Sormaz mı İnsanı sevmezse neye yarar uygarlık. (Dört Kanatlı Kuş)
  • Yılanlar, ağularını nasıl akıtırlar? Üç biçimle: 1- Beğenmiş görünerek. 2- Sevmiş görünerek. 3- Beğenirken sevmiş görünerek. İşte yılanların en kurtulunmaz ısırışı bu üçüncüsüdür. (Yılanlar) Vatan, 19 Mart 1962, sayı 6384, s. 3 (Karşıdüşünce)
  • Sayım günüydü dün Açtılar bütün kapıları Girdiler defter kalem Yazdılar Kapısı açıktı girdiler evine Öyle yalnızdı ki Yalnız adamı görmediler yazmadılar (Bütün Şiirleri 3)
  • Duydum konuşurlarken Satacaklarmış Bir sirke ya da hayvanlar bahçesine Ben onların mıyım (Yazıları Seven Ayı)
  • Sorar kara sakallı, yıktık parçaladık bitiremedik. Bu anıtları kim korur? Seslenir Ağustos böceği, 30 Ağustos'tan: Ben korurum. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • Karşımızdaki bizim gibi düşünmüyor mu? Ne güzel. Onun düşündüğünü kendi düşüncemize katalım. Büyütelim usumuzu. (Karşıdüşünce)