Çöle İniş - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Çöle İniş kimin eseri? Çöle İniş kitabının yazarı kimdir? Çöle İniş konusu ve anafikri nedir? Çöle İniş kitabı ne anlatıyor? Çöle İniş kitabının yazarı Ali Şeriati kimdir? İşte Çöle İniş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Şeriati

Çevirmen: Hicabi Kırlangıç

Çevirmen: Derya Örs

Yayın Evi: Fecr Yayınları

İSBN: 9786055482350

Sayfa Sayısı: 544

Çöle İniş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu. İsyan, delirme, acı, macera, perişanlık, kaygı, vicdan, şaşkınlık, korku, yakınma, iştiyak, coşku,

aşk, acı… Bir anda öfkeden bütün elmayı yuttum!

Bu kitap, Sartre’ın deyimiyle, yaralı bir yüreğin şiirleri, kelimenin Farsça anlamıyla gazelleri ve çöle ait bir ruhun iç yakınışlarıdır. Bu çöl, benim hem dünyam, hem tarihim, hem vatanım, hem yüreğim, yabancı benliğim, çorak ve ateşli hayatım ve nihayet benim hikâyemdir. Bu, varoluşun susuz, esrarlı, yakıcı, bekleyen ve dertlenen çölüdür.

İçindekiler:

Ali Şeriati

Yayıncının Notu

BİRİNCİ BÖLÜM

Hubut

İKİNCİ BÖLÜM

Kevir

Önsöz

Yeni Baskının Önsözü Yerine Bir Başka Söz

Eleştiri ve Övgü

Kevir (Çöl)

Kehriz

Arkadaşıma Mektup

Sevmek Aşktan Üstündür

Benim Mabutlarım

İlâhî Trajedi

Observatoir Parkında

Çocuk Sevgisi

Mabet

Nevruz

İnsanlar ve Sözler

Yaratılış Ezgisi

İnsan: Sürgünde Bir Tanrıça

Din, İrfan ve Sanat

Ekler

Yaratılış Ezgisi Hakkında Bir Açıklama

Totemcilik

Sevgili Dostlarım

Çöle İniş Alıntıları - Sözleri

  • ...tabiatın bu büyük "mesnevi"sinde yarım kalmış bir "mısra"yız. Var oluşumuz, bir "beyit" olmayı beklemektedir!
  • Dert içinde pişen ruh sakinleşir.
  • "Sen yabancı kalbi bilirsin; ne de olsa Mısır ülkesinde bir yabancı imişsin." Toplum Kitabı.
  • bu gecenin neresine asayım eski püskü paltomu’
  • Bir de sadece bakışların söylediği sözler vardır. Bunu pek çok­lar anlar, pek çok kişi, hatta ortalama insanlar bile. Ne var ki bakışların dili de ağızların dili gibi, hep aynı seviyede ve aynı türde söz söylemez.
  • Böyle yoğun bir yalnızlığa gömülmüşken, bu dopdolu ve ıtırlı yalnızlık içindeyken, uçsuz bucaksız ovaların üzerinde ve renk­siz ama rengarenk ve muvaffak hayali ufuklarda uçarken birden bire bir korkuyla fırladım yerimden. Bu korku beni öyle per i ­ şan etti ki sakin ve dopdolu yalnızlığımdan korkup kaçtım: "Pe­ ki onun toprağını hangi suyla çamur haline getirecekler? Şu kokmuş ve acı sularla mı? Şu kara ve bulanık sudan almasınlar sakın?"
  • Beni kimse var etmedi, Tanrı var etti. "Kimsenin istediği" gibi -değil. Kimsem yoktu çünkü. Kimsem Tanrı'ydı; kimsesizlerin kimsesi. Beni var eden O'ydu; ...
  • Niçin dinleniyorsun? Çalışabilmek için. Niçin çalışıyorsun? Dinlenebilmek için. Tüketim için üretim, üretim için tüketim. Bugünün insanı ne yapıyor? Bunca çalışıp çabalama ve sıkıntı ne için? Dinlenme gereçlerini hazırlamak için. Hayatın huzuru, hayatın huzur gereçlerini hazırlamaya feda ediliyor.
  • Başkalarıyla oldukça kendimi yalnız görüyordum. Yalnız kendimle, yalnız değildim.
  • Her insan, okuyucusunu dört gözle bekleyen bir kitaptır.
  • Mevlana, akşamlara kadar şaşkınca uçan ve mağribin kıyısında öyle başıboş raks eden bu "serbest kelebeğin" ruhundaki özgür­ lük ıstırabını ve "sorumluluk" yükünün dilsiz ağırlığını gösterir.
  • Bir kitapsever için dünya, bir köşesinde bir miktar kitabın bulunabileceği kapısız, duvarsız, masrafsız bir kervansaraydan ibarettir.
  • "biz bu memlekette garibiz, kimsesiziz, yalnızız, yabancıyız."
  • ..."Gönlün istediğiyle bir arada olma"nın tadına "yalnızlığın kurtuluşu"nda varmaktır. Epikürist tatlan Epikür'ün tatlarına dönüştürmektir. Onsuz onunla olmaktır.

Çöle İniş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Borges'in, Dostoyevski için haklı olarak söylediği; "Aşkı ilk defa yaşamak gibi denizi ilk defa görmek gibi Dostoyevski'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir." sözünü hiç "acaba?" demeden Ali Şeriati için söyleyebilirim ben... " Aşkı ilk defa yaşamak gibi denizi ilk defa görmek gibi Ali Şeriati'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir. " (Furkan Soylu)

Meçhul kalmak insan ruhunun en büyük acısıdır. Bir ruh ne kadar güzel, ne kadar zenginse, o ölçüde bir "tanıdık"a muhtaçtır. Daha önce okuduğum kitaplarını beğendiğim için yazarın diğer kitaplarını araştırırken kitap/cole-inis--63011 334.sayfa çok hoşuma gitti , bu şekilde kitabı öncelik vermiş oldum. | | | ∆ ∆ ∆ Yalnızlık duygusunu, yabancılık ve gurbet acısını meyda­ na çıkaran meçhul kalmaktır. Her insan, okuyucusunu dört gözle bekleyen bir kitaptır. lslam, yaratılış felsefesinde, Doğu tasavvufunun sözünü ettiği "aşk"ın yerine "marifeti" ne de güzel yerleştirmiştir. Dediğim gibi, aşk, ne denli güçlü ve güzel bir aşk olursa olsun, içgüdüsel bir ihtiyaçtır. Tabiatın aldatmasıdır; ruh perdesi altında bedenin memurudur. * Oysa tanışıklık, insa­ ni bir ihtiyaçtır, ruhun işidir. Birisi, insanı idrak eder de bizim o "samimi, saf ve gizli benimizi" anlayacak olursa, içimizde, giz­lenmesi mümkün olmayan tarifsiz bir yakınlık ve tanışıklık duygusu yaratmış olur. Bir ruh, sadece durumda iken, bu dün­ yada iki kişi, birçok kişi olduğunu, yalnız olmadığını görür. Bu ise ulu ve yüce Tann'yı bile sevindiren bir başandır. Her halü­karda, bir insan, bir kitap değilse de bir kelimedir ve ister iste­ mez, bu sözün anlamını bilen birisine karşı gaybi bir bağlılık duyar. Elbette o kelimenin, herkesin anladığı klişe, bayağı bir anlam taşıyan, pek çok eşanlamhlan olan sözlük anlamını değil, onun sadece bir şairin hissedebileceği, anlaşılır ama nitelene­ mez ruhunu, ayrımını ve inceliklerini taşıyan özel anlamını. . . kitap/sevmek-asktan-ustundur--160569 kitapla aynı isimde olan kısmı ayrı bir kitap olarak şiir kitabı şeklinde yeniden yayınlamışlar o da güzel.. Keyifli okumalar nasıl olsun (Zakire Gök)

"İçimde Marx ile Muhammed savaş halinde" diyen bir öğrencisine "Müslüman olamıyorsanız marksist olunuz" dediğini okumam üzerine ilgimi çekmiş yazarın kitabıdır. "Ben bir tanrıya inanmıyorum ama inansaydım eğer bu Şeriati'nin tanrısı olurdu" der- Jean Paul Sartre bu yazarı anarak. Yok benim dilim buna dönmüyor kitabı okuyanlar beni anlayabilir. Kolay kolay kritiği yapılacak bir kitap değil.. Kendine ait bir üslubu vardır, coşturucu bir dil, sürükleyici bir anlatım, çözümleyici bir mantık, geniş bir bilgi dağarcığı, hitabet, samimiyet... Üzerine kitap yazılacak bir kitaptır* dersem mübalağa etmiş olur muyum bilmiyorum. Ali Şeriati 'nin farklı yönünü ortaya koyan çok önemli bir kitaptır. Hatta Şeriati o kitabı yazarken bazı kavramları ve kelimeleri kendi oluşturmuş çevirilerde çoğunun manası bulunamadığı için o bölümler atlanmıştır. Bir çok Şeriati kitabı gibi yıkıcı etkisi vardır sanırım Kevir de etki daha sakin ve derinden... Kitabın en önemli kısmı galiba sevgi ve aşkı kıyasladığı bölümdür. Kitabın en çarpıcı cümleleri ise " aşk tat aramaktır. Oysa sevgi sığınak aramaktır. Aşk, aç bir düşkünün yemek yiyişidir. Oysa sevgi, yabancı bir ülkede dildaş bulmaktır." Kitabın başlarında bir yerinde "felsefe yapmak istemiyorum. başka bir işim var." der ve kitabın amacını özetler, insanı da kendinden geçirir. (Rûken)

Kitabın Yazarı Ali Şeriati Kimdir?

Ali Şeriati (Farsça: علی شريعتی‎) (d. 1933, Sabzevar - ö. 1977), İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak "İslam'a dönüş" -"öz"e dönüş- başlığı altında toplanabilir ve bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur. Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında "sosyolojiyi İslamlaştırmaktan" ziyade "İslam'ın sosyolojik" bir okumasını yaptığı da söylenmiştir.

Hayatı

Çocukluğu

Şeriati 1933 yılında Mazinan, Sabzevar, İran'da doğdu. Babası ilerici milliyetçi bir öğretmen olan Muhammed Taki'dir. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplum ve toplulukların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir.

Eğitimi

Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktor olmuştur. Daha sonra İran'a dönmüş, fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onuFransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermeye başlamıştır.

Ölümü ve etkileri

Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim Üniversite'yi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutkulanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de SAVAK tarafından öldürüldü.

Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir.

Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünki İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir.

Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir.

Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirmiştir.

Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.

wikipedia

Ali Şeriati Kitapları - Eserleri

  • Hac
  • İnsanın Dört Zindanı
  • Ali
  • Dine Karşı Din
  • Kendini Devrimci Yetiştirmek
  • Ebuzer

  • Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Kadın (Fatıma Fatımadır)
  • Her Hicret Bir İnkılaptır
  • Muhammed Kimdir
  • Kendisi Olmayan İnsan
  • İnsan
  • Bilinç ve Eşekleştirme

  • Dua
  • Çocuklar ve Gençler
  • Dinler Tarihi 1
  • Dinler Tarihi 2
  • Şehadet
  • Aydın
  • İslam ve Sınıfsal Yapı

  • Marksizm
  • Kur'an'a Bakış
  • Hangi Şia?
  • Kapitalizm
  • İran ve İslam
  • İslam Bilimi (Ciltli) I-II
  • İbrahim'le Buluşma

  • İslam'ı Tanıma Metodu
  • Dünya Görüşü ve İdeoloji
  • Yeni Çağ'ın Özellikleri
  • Ne Yapmalı
  • Yalnızlık Sözleri 1
  • İslambilim 1
  • İslambilim 2

  • Biz ve İkbal
  • Aydınlara Umut Çağrısı
  • Ali Şiası Safevi Şiası
  • Hür Düşünce Mektebi
  • İslam Nedir Muhammed Kimdir
  • Mektuplar
  • Çöle İniş

  • İslam'ı Anlamak
  • İnsan Olmak
  • Kevir/ Bir Tarih Olarak Beliren Coğrafya
  • Muhammed'i Tanıyalım
  • Kültür ve İdeoloji
  • Kendini Bilmek
  • Yalnızlık Sözleri 2

  • Medeniyet ve Modernizm
  • Medeniyet Tarihi 1
  • Medeniyet Tarihi 2
  • İdeallerin Yenilgisi
  • Kapitalizm Uyanıyor mu?
  • Şia
  • Mükemmel Bir Cemaat Ali Şiası

  • Sanat
  • Dine Karşı Din / Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Ümmet ve İmamet
  • Adem'in Varisi Hüseyin
  • Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar
  • Kavramlar Sözlüğü
  • Muhtelif Eserler- I

  • Muhtelif Eserler- II
  • İslambilim 3
  • Bir Önünde Sonsuz Sayıda Sıfırlar
  • Tevhidi Altyapı
  • Bekleyiş - Karşı Tepki Dini
  • İslam Ekonomisi
  • İslam'ın Tarih Felsefesi

  • İslam Sosyolojisi Üzerine
  • Sizi Rahatsız Etmeye Geldim
  • Marksizm ve Diğer Batı Düşünceleri
  • Yarının Tarihine Bakış
  • Sevmek Aşktan Üstündür
  • Terimler Sözlüğü
  • Gençler İçin İnanç ve Ahlak Prensipleri

  • Dine Dayanmak
  • Siret
  • Ali Şeriati'den Aforizmalar
  • Dinleri Tanımak
  • İki Sûre İki Yorum
  • Çağımızın Müslüman Kadından Beklentisi - Emperyalizme Karşı Müslüman Kadın
  • Toplumbilim Üzerine

  • Çar Zindanen İnsan-Eli Şerieti
  • Aşk ve Devrim
  • Ve Cevap Veriyorum
  • Öze Dönüş
  • Ayet Yorumları

Ali Şeriati Alıntıları - Sözleri

  • Diğer canlılar niçin yaşadıklarını anlamaları gerekmeksizin yaşarlar. Ama insana: "Yaşa!" dedikleri zaman "Nasıl?" diye sormadan önce "Niçin?" diye soruyor. Bundan dolayı insana,sadece nasıl yaşayacağını öğretmek yetmiyor. İnsan, aç olduğu sürece alışılmış hayat nimetlerinin peşinden gider ve gündelik dertlerini gidermek için çabalar; bu durumda bu sorulardan az ya da çok uzaklaşır. Fakat bu ihtiyaçlar giderildiğinde onun için insan olmanın temel ihtiyaçları ve nerede olması gerektiği gündeme gelir.Gercekten de gerçek din ve mutlak din duygusu bugün daha çok, daha ciddi ve daha hayatı bir ihtiyaç konusudur. (Dinler Tarihi 1)
  • Bu dünyada şu üç şeyi şunlarla ara: Gerçekliği, düşünce ve ilimle; iyiliği, ahlak ve dinle; güzelliği, sanatla. Ve aşk sana bu üç dünyanın da kapılarını açabilir. (Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar)
  • Başkalarıyla oldukça kendimi yalnız görüyordum. Yalnız kendimle, yalnız değildim. (Çöle İniş)
  • Diyorlar ki kafir, ölümden sonraki dünyaya inancı olmayan kimse demektir. Mümin ise bunlara inancı olan kimsedir. (Dine Dayanmak)
  • Peygamber, ağır düşüncelerin baskısı altında bunaldığında ve ruhunun çetin dalgaları ve düşüncelerinin yüksek miraçları karşısında takatsiz kaldığında, Ayşe' yi çağırıp " Benimle konuş ey Hümeyra( pembelim) ! diyordu. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)
  • “Sezgisel ve tahmini değil, aksine gözle görme şeklinde olan kesim bilimsel ölçülere dayanarak ikinci neslimiz bizimle yabancılaştığını biliniz.” (İbrahim'le Buluşma)

  • Dua; öğreten, bilinçlendiren, iyilik ve güzelliği telkin eden bir metin, ruhu ruhani miraca götüren, ölüm gününden kurtaran, Allaha yaklaştıran, eğitip öğreten bir ilimdir. (Kavramlar Sözlüğü)
  • Kıyamette görmeye başlayıp başkalarını görme azabına uğrayacağımdan korkuyorum. [Ebulala Maarri] (İslambilim 2)
  • İbrahim'e bak! Sevgili evladını aşka kurban ediyor. (Ali Şeriati'den Aforizmalar)
  • "O sıfır aleminin içinde bir gibiydi." (Çocuklar ve Gençler)
  • Netice, yine umutsuzluk, nefret, sorumlu­luktan kaçma, kendi köşesine çekilme, mistik hayat, varoluşçu oyunlar vb .. (Medeniyet ve Modernizm)
  • Dua, yüzüne açılmayan hiçbir kapıyı çalmaz.. Dua, en yüksek ifade zirvesini, aklın karanlık gecesinde, Akıl bineğinin ayağı topalladığında, Aşk uçuşu sırasında bulur.. (Dua)
  • lnsan ne kadar daha fazla anlar ve ne kadar daha derin hissederse daha çok acı çeker ve sorumluluğu ağırlaşır. (Yalnızlık Sözleri 2)

  • Yarının tarihini yazarsak ancak, tarih değer kazanacaktır. Tarih, eğer yarını bilmemize, bugünün insanını ya da ortaya çıkacak insanı bilmemize yardımcı olmuyorsa, faydasız olacaktır. Çünkü tüm bilimler; insanları, geleceğin insanının hayatını ve bugün ile yarının insanının idealini anlamada, en azından yararlı olmak zorundadır. Geçmişteki insanı anlamak, kendimizi ve geleceğimizi anlamada bir başlangıç olmalıdır... (Yarının Tarihine Bakış)
  • Şüphe yok ki, bu memlekette aç olanlar en çok çalışanlardır. Bununla şerefiyle çalışan, hırsızlık, yan kesicilik, aldatma, dalkavukluk, rüşvet, nüfuz sömürücülüğü, kadın ticareti, insanı kısa yoldan seçkin kılacak herhangi ber şeyi yapmayan namusluları kastediyorum. (Kapitalizm Uyanıyor mu?)
  • Komünizm ve kapitalizmin her ikisi de şekil farklılıklarına rağmen insana "ekonomik bir hayvan" olarak bakmaktadırlar. Aralarındaki bu şekil farkı bu hayvanın ihtiyaçlarını karşılamada hangisinin daha başarılı olabileceği meselesi üzerinedir. (İnsan)
  • Aydın ; son peygamberden sonra, peygambere benzeme eylemidir. Ümmi olmak ; halkın adamı olmaktır. Ümmetin hem içinde hem de dışında ayaklanmaktır. (Ne Yapmalı)
  • "Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez." (Bilinç ve Eşekleştirme)
  • Halkın eleştirilerini özgürce yapamadığı bir toplumda eleştiriler, mizahla yapılır ve bu mizahlar bir araçtır. (Medeniyet Tarihi 1)
  • Kuran'ın Allah'ı insana yakındır, herkesle birliktedir. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)