Çukur - Andrey Platonov Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çukur kimin eseri? Çukur kitabının yazarı kimdir? Çukur konusu ve anafikri nedir? Çukur kitabı ne anlatıyor? Çukur PDF indirme linki var mı? Çukur kitabının yazarı Andrey Platonov kimdir? İşte Çukur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Andrey Platonov
Çevirmen: Günay Çetao Kızılırmak
Orijinal Adı: Котлован
Yayın Evi: Metis Yayıncılık
İSBN: 9786053160977
Sayfa Sayısı: 168
Çukur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Stalin Rusyası’nda, emekçilerin gelecekteki güzel günlerde bir arada yaşaması için yapılması planlanan devasa bir binanın temel çukurunun kazılma sürecini anlatıyor Çukur – elbette “Platonov tarzında”. Platonov okurları bunun ne anlama geldiğini hemen anlayacaktır: absürd diyaloglar, varoluşsal sorgulamalar, sosyalizmin soyut idealleriyle somut uygulamalar arasındaki uçurumun gözler önüne serilmesi, sürekli propagandası yapılan ideolojiyi komik bir şekilde yanlış anlayan naif karakterler ve özgün, “tuhaf”, emsalsiz bir dil.
Yazarın 1930 yılında tamamladığı ama Rusya’da ancak 1987 yılında yayımlanabilen bu romanı, Platonov’un Metis’te yayımlanan diğer eserlerini de Türkçeye kazandırmış olan Günay Çetao Kızılırmak’ın ustalıklı çevirisiyle sunuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Çukur Alıntıları - Sözleri
- Genç yaşında duygusu hesapsız olanın sonradan aklı da bol olur.
- İşçi sana tek parmağıyla emir verebilmeli, boşuna havalara girmişsin bürokrat!
- "Fikir yoksa insanların eylemleri anlamsızdır!"
- Ölülerin acısını ya da kemiklerini gördüğümde neden yaşamam gerektiğini anlarım hep
- "Yapılar ortaya çıktığında yaşama duygusu azalmıyor mu insanlarda?" diye düşündü Voşçev, neye inanacağını bilmeden. "Evleri insanlar yapıyor ya, yaptıkça kendi tükeniyor. Öyleyse kim yaşayacak bu evlerde?" diye düşünüyordu yürürken.
- "Tek bildiği zihinsel yaşlanmanın ölüme meyil, demek olduğuydu.."
- "Ne diye düşünüp de kendine eziyet ediyorsun?"
- Dolaşıyorum. Hiç uyumak istemiyorum. Sanki birini yitirmişim de kesinlikle bulamıyormuşum duygusuna kapılıyorum ...
Çukur İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İÇİNDE Mİ OLMAK İSTERSİN DIŞINDA MI?: Sorarım size,neresinde olmak isterdiniz çukurun,içinde mi? yoksa dışında mı? Ya da kenarında, sessiz sakin olanları izlemek mi? Tercihiniz hangisinden yana olurdu acaba... Tarafı olmalı bir insanın.Kendine ait düşünceleri olmalı, düşüncelerinden ödün vermeyen karakter ve kişilik sahibi olmalı insan... Öyle böyle değil,ya öyle ya da böyle olmalı... Dansöz gibi kıvırmamalı mesela,kişiye göre,iktidara göre düşünceleri değişmemeli mesela ,tek düşüncesi olmalı ve düşüncesinin arkasında durmalı... Emekçinin,işçinin hakkını savunanlar çukurun içinde,zenginliği ve burjuva kesimini savununlar çukurun dışında... Ezilen, hor görülen,yoksulluğa itilen,köleleştirilen kesim sosyalizmi savunurken;burjuva kesimi ise paralarına para ekleme peşinde olan,emekçiyi ezme,sırtından geçinme düşüncesini savunanlar da emperyalizm...diye bağıran toplulukların savaşları ile bütünleşiyoruz.... ve bu savaştan galip çıkan olur mu bilinmez... Yüzyıllardır süre gelen bu savaşı okuyoruz satırlar boyunca... Sovyet Rusya zamanında çekilen çileler,açlık,yoksulluk,ötekileşmiş,hor görülmüş sosyalistlerin,her şeye rağmen düşüncelerinden vazgeçmemelerini,birbirlerine kenetlenmelerini hayranlıkla okuyoruz. Sizin gibi yolundan şaşmayan,sürüye uymayan,,kandırılmayan, fikirlerinin ve düşüncelerinin arkasında duran insanlara bu ülkenin ihtiyacı var diyoruz. Ama sadece diyoruz.... Her kesim tarafından özellikle gençler tarafından okunmalı... (Bahar Esen)
“Hayatta mısın, karnımın tokluğu?”(s.105) • Andrey Platonov. 1899’da açtığı gözlerini 1951’de çileli şekilde kapatıyor. Kızıl Ordu, mühendislik, gazete ve dergiler, savaş muhabirliği ve Stalin zulmü. Nefes almak mümkün mü! Alamadı da. • 1930’da son noktayı koyuyor elinizdeki eserine. 1968’de yayımlanabiliyor; ama kendi topraklarında 1980’lerin sonlarını buluyor yayımlanması eserin. • Çukur. Bizim ‘garip babası çetelerin’ dizileri gibi bir şey yok burada. Baya baya ‘emekçileri’ okuyacaksınız. Devrim sonrası ‘tüm emekçilerin’ birlikte yaşamasına imkan sağlayacak devasa bir bina temeli kazılıyor burada. Öyle ‘çalgılı-çengili’ kazılayamayacak bu çukur. Stalin var. Atılan adımlar huzurlu olabilir mi sizce? • Her karakterin bir düşünceyi temsil ettiği, birçoğunun şimdi’den uzaklaştığı, sadece geçmiş ve geleceğe odaklandığı bir roman bu. • Ben gibi Platonov’u ilk kez okuyacaklar için doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Buyurun. (Adem Kara)
Herkese merhaba,Andrey Platonov’un Çukur isimli eserinden bahsetmek istiyorum. Çukur Stalin Rusyası'nda, emekçilerin gelecekteki güzel günlerde bir arada yaşaması için yapılması planlanan devasa bir binanın inşasını, gelecek nesillere daha iyi bir yaşam bırakma düşüncesini,Sovyetler'in devrim sonrasında yaratmaya çalıştıkları yeni toplumsal hayatı anlatmaktadır. Çukur, Rusya’nın Ekim devrimi sonrasında emekçi-işçi sınıfı ve kulak tabir edilen zengin Rus köylüleri arasında geçen, gelecek nesiller için ev yapma niyetiyle bir çukur kazma olayı etrafında şekillenen bir roman. Komünizm anlayışını, ya da halkın anlayabildiği versiyonunu, çukur-ev-çocuk metaforları ile okuyoruz. Stalin dönemini anlatan iyi eserlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Alegorik bir dille yazılmış, zamanının çok ötesinde bir yazar ve üslup var karşımızda. Edebiyattan zevk alıyorum diyen herkes için kaçırılmayacak bir şölen. Tabii şu soruyu da sormadan edemiyoruz; Neden biz de böyle bir yazar yok? Tek kelimeyle muhteşem.Tavsiye ederim (Dark Reader)
Çukur PDF indirme linki var mı?
Andrey Platonov - Çukur kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çukur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Andrey Platonov Kimdir?
Andrei Platonov, 28 Ağustos 1899 - 5 Ocak 1951, eserleri varoluşçuluğu öngören bir Sovyet yazarı olan Andrei Platonovich Klimentov'un mahlasıydı. Platonov bir Komünist olmasına rağmen, eserleri kolektivizasyona ve diğer Stalinist politikalara karşı şüpheci tutumları nedeniyle kendi yaşamı boyunca yasaklandı.
Platonov, Orta Rusya'nın Chernozem Bölgesi'ndeki Voronezh'in eteklerinde Yamskaya Sloboda yerleşiminde doğdu. Babası demiryolu atölyelerinde çalışan bir metal tesisatçısı (ve amatör mucit) idi ve annesi bir saatçinin kızıydı. Yerel bir kilise okuluna gitti ve ilköğrenimini dört yıllık bir şehir okulunda tamamladıktan sonra on üç yaşından itibaren yerel bir sigorta şirketinde büro memuru, bir boru fabrikasında izabe işçisi, makinist yardımcısı, depocu ve demiryolu gibi işlerde çalışmaya başladı. 1917 devrimlerinin ardından Voronezh Politeknik Enstitüsü'nde elektrik teknolojisi okudu. 1918'de İç Savaş patlak verdiğinde Platonov, babasına asker ve malzeme taşıyan ve karları temizleyen trenlerde yardım etti.
Bu arada, Platonov şiirler yazmaya başladı ve onları Moskova'da ve başka yerlerdeki gazetelere gönderdi. Ayrıca yerel süreli yayınlara üretken bir katkıda bulundu.
Yazar olarak en yoğun dönemi olan 1918'den 1921'e kadar düzinelerce şiir (1922'de bir antoloji yayınlandı), birkaç öykü ve yüzlerce makale ve deneme yayınladı. 1920'de Platonov mahlasını benimsedi. Edebiyat, sanat, kültürel yaşam, bilim, felsefe, din, eğitim, politika, iç savaş, dış ilişkiler, ekonomi, teknoloji, kıtlık ve toprak ıslahı gibi çok çeşitli konularda, dikkat çekici derecede yüksek enerji ve entelektüel erken gelişmişlikle kendinden emin bir şekilde yazdı.
Ayrıca yerel Proletcult hareketine katıldı, Mart 1920'de Komünist Gazeteciler Birliği'ne katıldı ve Krasnaia Derevnia'da ("Kızıl kırsal") ve yerel demiryolu işçileri sendikasının gazetesinde editör olarak çalıştı. Ağustos 1920'de Platonov, yeni kurulan Voronezh Proleter Yazarlar Birliği'nin geçici yönetim kuruluna seçildi ve Ekim 1920'de Moskova'da Smithy grubu tarafından düzenlenen Birinci Proleter Yazarlar Kongresi'ne katıldı. Düzenli olarak şiirlerini okudu ve çeşitli kulüp toplantılarında eleştirel konuşmalar yaptı.
Temmuz 1920'de Platonov, arkadaşı Litvin'in (Molotov) tavsiyesi üzerine Komünist Parti'ye aday üye olarak kabul edildi. Parti toplantılarına katıldı, ancak 30 Ekim 1921'de "istikrarsız bir unsur" olarak Parti'den ihraç edildi. 1921'deki kıtlıktan rahatsız olarak, yerel komünistlerin davranışlarını (ve ayrıcalıklarını) açıkça ve tartışmalı bir şekilde eleştirdi.
1921'de Platonov, Maria Aleksandrovna Kashintseva (1903–1983) ile evlendi; 1922'de Platon adında bir oğulları ve 1944'te Maria adında bir kızları oldu.
1922'de, 1921'deki yıkıcı kuraklık ve kıtlığın ardından, Platonov, Voronej Eyaleti Arazi İdaresi ve daha sonra merkezi hükümet için elektrifikasyon ve arazi ıslahı üzerinde çalışmak üzere yazmayı bıraktı. Sonraki yıllarda mühendis ve yönetici olarak çalıştı, göletler ve kuyuların kazılması, bataklıkların kurutulması ve bir hidroelektrik santrali inşasını organize etti.
1925'te "1905 Karadeniz İsyanı" hakkında bir kitap yayınladı. Bu aynı zamanda, Sergei Eisenstein'ın Potemkin Zırhlısı filminin de çekildiği yıldı. Platonov'un kitabı, Komünist Partinin resmi tarihinin bir parçası olarak Leningrad'da yayınlandı.
1926'da düzyazı yazmaya geri döndüğünde, bazı eleştirmenler ve okuyucular, büyük ve özgün bir edebi sesin ortaya çıktığını kaydetti. 1927'de Moskova'ya taşınarak, ilk kez bir dizi önde gelen dergiyle çalışan profesyonel bir yazar oldu.
1926 ve 1930 arasında, NEP'ten ilk beş yıllık plana (1928–1932) kadar olan dönemde, Platonov iki büyük eserini, "Chevengur" ve "The Foundation Pit" romanlarını üretti. Sisteme yönelik örtük eleştirileriyle, Chevengur'un bir bölümü bir dergide çıkmasına rağmen, ikisi de yayınlanmak üzere kabul edilmedi. Kitaplar 1980'lerin sonlarına SSCB'de yayınlanmadı.
Bir yazar olarak hayatında ve kariyerinde bir dönüm noktası, Mart 1931'de Birinci Beş Yıllık Plan sırasında tarımın zorla kollektifleştirilmesini anlatan bir roman olan For Future Use'nin (Rusça "Vprok") yayınlanmasıyla geldi.
Stalin, Platonov'un yazar olarak değeri konusunda kararsızdı. Aynı muhbirin Temmuz 1931'deki raporu, yazardan "parlak, bir peygamber" olarak da bahsettiğini iddia etti. Platonov ise Troçki, Rykov ve Buharin hakkında düşmanca açıklamalar yapmasına rağmen, birkaç kez mektup yazdığı Stalin hakkında eleştirisi olmamıştır. Hatta Stalin, Ekim 1932'de Moskova'da Gorki'nin villasında düzenlenen Sovyet yazarlarıyla bir toplantıda, yazarları "insan ruhunun mühendisleri" olarak adlandırırken "Platonov burada mı?" diye sormuştu.
Mayıs 1938'de Büyük Sürgün sırasında Platonov'un oğlu "terörist" ve "casus" olarak tutuklandı. Daha 15 yaşında olan Platon, Eylül 1938'de on yıl hapis cezasına çarptırıldı ve tüberküloza yakalandığı bir çalışma kampına gönderildi. Platonov ve tanıdıklarının (Mikhail Sholokhov dahil) çabaları sayesinde, Platon Ekim 1940'ta serbest bırakıldı ve eve döndü, ancak ölümcül hastaydı ve Ocak 1943'te öldü. Bu arada Platonov da aynı hastalığa yakalandı.
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında (1941-1945), Platonov savaş muhabiri olarak görev yaptı, ancak bu sürede hastalığı kötüleşti. 1946'da yayınlanan son kısa öyküsü "Dönüş" resmi olarak onaylanmadı. Son yayınları iki folklor koleksiyonuydu. 1951 yılının ilk günlerinde öldü.
Platonov, ölümü sırasında nispeten bilinmese de, sonraki Rus yazarlar üzerindeki etkisi oldukça fazladır. Çalışmalarından bazıları 1960'ların Kruşçev Çözülmesi sırasında yayınlandı veya yeniden basıldı. Siyasi yazıları, algılanan anti-totaliter duruşu nedeniyle, Joseph Brodsky onu dünyanın en tuhaf yazarı olarak adlandırdı.
Andrey Platonov Kitapları - Eserleri
- Can
- Dönüş
- Çukur
- Mutlu Moskova
- Muhteşem Vahşi Dünya
- Çevengur
- Birbirimiz İçin Yaşayacağız
- Gençlik Denizi
Andrey Platonov Alıntıları - Sözleri
- “Sana duyduğum özlem bizi birbirimizden ayıran günlerle birlikte büyüyor.” (Birbirimiz İçin Yaşayacağız)
- Pek de yandığı yoktu aslında geçen günlere, zira yükseklere, aklının tepelerine tırmanmıştı artık. (Can)
- Niye hep çok önemli bir şey varmış gibi geliyor da bana, sonradan hiçbir şey olmuyor?.. Neden kalbim ağrımaya başlıyor? (Can)
- Yine de gel birşeyler yapalım birlikte, sevinecek bir şeyimiz yok ki başka. (Can)
- "Ne diye düşünüp de kendine eziyet ediyorsun?" (Çukur)
- Yüreğine ya da duygularına bir kez sızan şey ne bastırılır, ne de unutulurdu. (Dönüş)
- "Fikir yoksa insanların eylemleri anlamsızdır!" (Çukur)
- Genç yaşında duygusu hesapsız olanın sonradan aklı da bol olur. (Çukur)
- Karnı aç diye kitap da mı okumayacaktı halk! (Muhteşem Vahşi Dünya)
- "Ne kadar çok çalışmamız gerek!" (Mutlu Moskova)
- Ben hep bir şehirde yaşar, bir başka şehri severim. Andrey Platonov (Dönüş)
- Kendiniz olun,fazlasına gerek yok. (Birbirimiz İçin Yaşayacağız)
- "Ve senin şarkını söyleyen kuş çoktan sıcak memleketlere uçmuş," (Mutlu Moskova)
- "Çok sevdiğim ve değer verdiğim her şey beni korkutuyor, çünkü tam da o zaman ölüm dehşet vermeye başlıyor." (Birbirimiz İçin Yaşayacağız)
- "Tek bildiği zihinsel yaşlanmanın ölüme meyil, demek olduğuydu.." (Çukur)
- “İnsanın başına gelebilecek en korkunç şey, diğer insanların onu ilgilendirmemesi.” (Birbirimiz İçin Yaşayacağız)
- ... neşeli insanları cezalandırmak zordur çünkü kötülükten anlamazlar. (Can)
- + Artık unutmayacaksınız beni değil mi? - Başka anımsayacak kimsem yok ki. (Dönüş)
- Her acı avutulamaz; bazı acılar vardır ki ancak yüreğin, uzun bir unutkanlık ya da gündelik kaygıların dalgınlığında tükenmesiyle biter. (Dönüş)
- "Ne düşünüyorsun?" dedi Kopyonkin kitabı Dvanov’a uzatarak. Dvanov okudu. "Kapitalist teorisi işte: Yaşa ve kılını kıpırdatma.." (Çevengur)