Cumhuriyet Tarihi Yalanları - Sinan Meydan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Cumhuriyet Tarihi Yalanları kimin eseri? Cumhuriyet Tarihi Yalanları kitabının yazarı kimdir? Cumhuriyet Tarihi Yalanları konusu ve anafikri nedir? Cumhuriyet Tarihi Yalanları kitabı ne anlatıyor? Cumhuriyet Tarihi Yalanları PDF indirme linki var mı? Cumhuriyet Tarihi Yalanları kitabının yazarı Sinan Meydan kimdir? İşte Cumhuriyet Tarihi Yalanları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sinan Meydan
Yayın Evi: İnkılap Kitabevi
İSBN: 9789751030542
Sayfa Sayısı: 528
Cumhuriyet Tarihi Yalanları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Elinizdeki kitap, "Resmi tarih yalan söylüyor!..." diyerek Cumhuriyet tarihine ve Atatürk’e saldırmanın moda haline geldiği bu günlerde, tarihsel belge ve bilgilerle "gerçekte kimin neden ve nasıl yalan söylediğini" gözler önüne sermek için kaleme alınmıştır. İşte kitapta belgelerle cevap verilen Cumhuriyet tarihi yalanlarından bazıları:
- Kurtuluş Savaşı’nın başlamasında Atatürk’ün herhangi bir etkisi yoktur!
- Atatürk Kurtuluş Savaşı’na sonradan katılmıştır!
- Vahdettin hain değil kahramandır!
- Kurtuluş Savaşı önemsizdir!
- Kurtuluş Savaşı antiemperyalist bir mücadele değildir!
- İngilizlerle savaşılmamıştır!
- Güney Anadolu’nun kurtarılmasında Atatürk’ün hiçbir etkisi yoktur!
- Çerkez Ethem hain değil kahramandır!
- İnönü Savaşı olmamıştır, sonradan uydurulmuştur!
- Yazı ve dil devrimi Türkiye’yi tarihinden koparmış, insanları bir gecede cahil bırakmıştır!
Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan emperyalist bir kuşatmayla çevrildiği bu günlerde Cumhuriyet tarihi yalanlarını öğrenmek ve bu yalanlara belgelerle cevap vermek çok büyük bir önem taşımaktadır. Amacım, Atatürk’ün "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir (önemlidir); yazan yapana sadık (bağlı) kalmazsa değişmeyen hakikat (gerçek) insanlığı şaşırtan bir hal alır" sözü doğrultusunda, "tarih yapana" sadık kalmayan "tarih yazanları" göstermek ve böylece "değişmeyen gerçeğin insanlığı şaşırtan bir hal almasını" engellemektir. Dileğim, bu kitabın, yalancının mumunu söndürüp gerçeğin aydınlığına çıkmak isteyenlere biraz olsun kılavuzluk etmesidir.
Değişik kaygılarla "Cumhuriyet tarihini çarpıtan; Mevlanzade Rıfat, Rıza Nur, Said-i Nursi, Kazım Karabekir, Necip Fazıl Kısakürek, Nihal Atsız, Kadir Mısıroğlu, Sevan Nişanyan, Yalçın Küçük, Fikret Başkaya, İdris Küçükömer, Eric Jan Zürcher, Mehmet Altan, Burhan Bozgeyik, Mustafa Müftüoğlu, Cemal Kutay, Emre Aköz, Atilla Yayla, Halil Berktay, Taner Akçam, Cemil Koçak, Mümtazer Türköne, Engin Ardıç, Mustafa Armağan, Abdurrahman Dilipak v.b. isimlere belgelerle Meydan okuyoruz...
Cumhuriyet Tarihi Yalanları Alıntıları - Sözleri
- …Atatürk’ün Halep’in kuzeyinde direniş hazırlıkları yaptığı ve İskenderun’a girecek İngiliz ordusuyla çarpışmaya hazırlandığı o günlerde Türkiye’de… Kuvayı Milliye henüz kurulmamıştır. Hiçbir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yoktur. İlk kurşun daha sıkılmamıştır. Hiçbir yerel kongre toplanmamıştır. Enver Paşa Hindistan’a yeni bir sefer yapmayı düşünmektedir. Padişah Vahdettin ise İngilizleri kızdıracak, küstürecek hareketlerden ısrarla kaçınılması gerektiğini öğütlemektedir. İşte, 1918’in Kasım ayı başlarında Türkiye’deki manzara budur.
- Cumhuriyet tarihi yalancıları, 1930’lardan beri bıkıp usanmadan “yalandan kim ölmüş” misali sürekli yalan üretmektedirler.
- Türk yazısının kökeni-Cumhuriyet tarihi yalancıların hiç duymadıkları- Tamgalı Say Yazıtlarına dayanmaktadır…..
- Padişah Vahdettin, Ingilizlere yaklaşmak için öncelikle iki aracıdan yararlanmıştır. Bunlardan biri, beş defa sadrazamlığa getirdiği İngilizci Damat Ferit, diğeri ise İngiliz Muhipler Cemiyeti kurucusu Sait Molla’dır.
- …26 Şubat 1919’da Ermeniler; Maraş, Kilikya, altı Doğu ili ve Trabzon’un bir kısmının kendisine verilmesini istemişlerdir …Bağımsız Ermenistan’ın resmen tanınması isteğinin baş savunucusu ABD Başkanı Wilson olmuştur.
- 2.Abdülhamit zamanında Şemsettin Sami Bey, Arap harflerinin ıslah edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
- 1.Pozantı Kongresinde (5Ağustos 1920)… Adana işgal altındadır.. Adana Vilayeti Teşkilatı Pozantı’da kurulması kararı alınmıştır ve Pozantı, Adana’nın merkezi olmuş, Güneydeki milli hareket buradan organize edilmiştir. … Atatürk’ün, Fransızların bulundukları cephelere kadar sokulması, kongre yapılması Fransızları Süleyman Hatipoğlu’nun deyimiyle “çileden çıkarmıştır.”
- 28 Şubat sürecinden sonra Türkiye’de, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni denetim altına alıp etkisizleştirmek isteyenlerle, Kurtuluş Savaşı yıllarında ulusal orduyu denetim altına alıp etkisizleştirmek isteyenlerin benzerliği çok dikkat çekicidir.
Cumhuriyet Tarihi Yalanları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Cumhuriyet tarihi hakkında araştırma yapanların okuması gereken bir kitap. Tarih kitabı olmasının yanı sıra kemalist devrimcilerin ideolojilerini de gayet iyi bir şekilde istemsiz de olsa özetliyor. İlk üç bölüm biraz sıkıcıydı ama sonuncu oldukça kıymetli. Herkese tavsiye ediyorum, son bölüme mutlaka bakın (Metehan Selvi)
Okuduğu ilk Sinan Meydan eseridir. Ve şimdiye kadar neden okumadığımı sorgulamadım. Cumhuriyet Tarihi Yalanları 1. kitabı 4 konuyu ele alıyor:1)KURTULUŞ SAVAŞI'NI ATATÜRK DEĞİL DEDEM BAŞLATTI! 2)VAHDETTİN HAİN DEĞİLDİR! 3)KURTULUŞ SAVAŞI ÖNEMSİZDİR! 4)YAZI VE DİL DEVRİMİ TÜRKİYE'Yİ TARİHİNDEN KOPARMIŞTIR! Bu dört Cumhuriyet tarihi yalanı içinden beni en çok etkileyen Yazı ve Dil Devrimi Türkiye'yi Tarihinden Koparmıştır adlı bölüm oldu. Uzun zamandır düşündüğüm ve kendi kendime neden değiştirildi dediğim ve bu konuda okuduğum 2/3 kaynak da beni tatmin etmediği için devamlı kafamda soru işareti olan bu inkılâbın neden yapıldığını bu kaynakta o kadar net bir şekilde anlatılmasına şahit oldum ki kafamda ki bir soru tamamiyle bertaraf oldu diyebilirim. Bizlere yıllarca doğruymuş gibi anlatılan dört konun aslında sistematik olarak bizler üzerinde işlenip durması boşa değilmiş. Ve anlıyorum ki şu an içinde bulunduğumuz durumda bu yalanlar ve benzerleri gibi devamlı birileri tarafından birçok yazara tekrarlattırıldığı için yapılan işlerin hayır olmasa bile bizim için hayırmış görmemize ve bir nevi gözlerimiz kör edilerek gerçeklerden bihaber yaşamamıza sebebiyet veriyor.Yıllarca bu ülkenin insanlarına, bu ülkeye hainlik yapmış kişileri kahraman gibi tanıttıkları gibi daha sonra hainlikleri kanıtlansa bile halk bunu kolay kolay kabullenmedi. Yani yaptıkları propagandalar kısmen tuttu. Son dönemler de rahatça Atatürk'e iftiralar artmış ve bir halkın yeniden küllerinden doğarak bağımsızlık için canlarını feda ederek yeni kurulan Cumhuriyet'in temellerine akıllarınca bombalar döşeyen ve bu bombalara göz yumanlar elbet tarih sayfalarında bir gün yargılanacaklardır. Bu eser de; Vahdettin'in,Çerkez Ethem'in, Damat Ferit'in nasıl ihanet içerisinde bulunduklarına belgeler ışığında tanıklık edeceksiniz. (Burak CAN)
Sinan Meydan'ın; başta Ulu Önderimiz olmak üzere Milli Mücadele dönemimiz ve o dönemin yüce insanlarına karşı başlatılan karalama kampanyalarını isim isim olay olay deşifre ettiği cesur bir eser. Özellikle tımarhanelik fesli delinin iddialarını nokta atışı ile çürüttüğü kitabında kullandığı "kancık, karı" gibi kelimeler hiç ama hiç yer almamalıydı. Bunu daha önce söylediğimde "halkın anlayacağı dili kullanıyor" diye savunanlar olmuştu. Ancak ben buna katılmıyorum çünkü halka anladığı dilden değil layık olduğu dilden hitap edilmeli olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki halka yanlışlarını göstermek de aydınların görevidir. Sırf Atatürkçü diye bunu meşrulaştırmak da gayrimeşru bir iştir. (yy)
Cumhuriyet Tarihi Yalanları PDF indirme linki var mı?
Sinan Meydan - Cumhuriyet Tarihi Yalanları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cumhuriyet Tarihi Yalanları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sinan Meydan Kimdir?
1975 yılında Artvin Şavşat'ta doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Şavşat'ta (Vahdettin Yıldız Ortaokulu-Şavşat Lisesi), yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde tamamlamıştır.(1993-1997). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı'nda master yapmıştır.
1997 yılından itibaren 'Ön Türk Tarihi', 'Cumhuriyet Tarihi ve Atatürk' üzerine araştırmalar yapmaktadır. Çalışmalarının odak noktası Atatürk'tür.
Bir ara "tarih hocalığı" de yapan Sinan Meydan, kısa bir süre ODA TV'de yazmıştır.
Sinan Meydan, çok sayıda yazı yazmış, yurt genelinde çok sayıda konferans vermiş; birçok televizyon programına katılmıştır.
Sinan Meydan şu sıralar bir taraftan kitap çalışmalarına ve konferanslarına devam ederken, diğer taraftan bazı tarihi filmlere danışmanlık yapmakta, Bütün Dünya Dergisi'nde yazmakta ve KANAL 99'da Saklı Tarih adlı bir tv programı yapmaktadır.
Özlem Akkoç ile evli olan Sinan Meydan, İdil Maya adlı bir kız çocuk babasıdır.
15 yıldan fazla bir süredir Atatürk üzerine çalışan Meydan, Atatürk'ü şu üç sözcükle tanımlamaktadır: Tam bağımsızlık (antiemperyalizm), Çağdaşlaşma (muasırlaşma), Ulusal egemenlik (demokrasi).
Sinan Meydan Kitapları - Eserleri
- Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
- Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri
- Panzehir
- Hafıza
- Cumhuriyet Tarihi Yalanları
- El- Cevap
- Atatürk Etkisi
- 1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek
- Akl-ı Kemal 1.Cilt
- Atatürk ile Allah Arasında
- Pusula
- Sarı Lacivert Kurtuluş
- Köken
- Sarı Paşam
- Akl-ı Kemal 2.Cilt
- Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap
- Vaiz
- Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
- Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
- Akl-ı Kemal 3.Cilt
- Nutuk'un Deşifresi
- Akl-ı Kemal 4.Cilt
- Son Truvalılar
- Akl-ı Kemal 5.Cilt
- Akl-ı Kemal
- Beyaz Kule
- Son Truvalılar
- Son Truvalılar/Truvalılar Türkler ve Atatürk
- Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
- Akl-ı Kemal - Kutulu Set
Sinan Meydan Alıntıları - Sözleri
- İngiliz The Times gazetesinin 16 ve 17 Haziran 1937 tarihli sayılarında Dersim İsyanı’nın “eğitim öğretime karşı koyan”, “reformlara direnen” aşiretlerce çıkartıldığı duyurulmuştur. “Dersim isyan etmedi, ama bastırıldı!” diyen “mantıklı” liberallerimizin gerçeklerden haberleri yok mudur acaba? (Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap)
- Emevi Halifesi Muaviye'den itibaren halifeler kendilerini "peygamberin halefi" olmanın ötesinde "Allah'ın halefi" olarak görmeye başlamışlar, bu görüş, halifelik kaldırılıncaya kadar devam etmiştir. (Hafıza)
- Ne acıdır ki, 1919 ‘da wilson mandasını reddeden Türkiye,1947 ‘ de truman doktrinini kabul edecekti. (Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri)
- Menderes, her şeyden önce emperyalizmi dize getiren Atatürk'ün ''tam bağımsızlık'' politikasını tümden terk ederek Türkiye'yi ABD'ye ''tam bağımlı'' hale getirmiş ve laikliği hiçe sayarak dini siyasete alet etmiştir. (El- Cevap)
- Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'nda İngiliz emperyalizmine ve onun hizmetindeki Yunanlılara vurulan büyük darbeyle ''tam bağımsızlığın'' sağlandığını yine not defterlerinden birine kaydettiği şu cümlelerle ifade etmiştir: ''Biz artık kimsenin namını taşıyamayız. Kimsenin namı altında kimliğimizi, ırkımızı unutamayız. Milli geleneklerimizi çiğnetemeyiz. Biz yalnız namımızla yad olunur ve ancak bu suretle tanınırız.'' (Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh)
- Bir ölüm kalım ve var olma savaşı verildikten sonrası için yeni bir proje gerekiyordu. Bu projenin ilk adımları Misak-ı Milli kararlarıdır. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti bir siyasal projedir ve ulusal çizgide siyasi bir akla dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına doğru yol alırken, iki kutuplu dünya düzeni çöküyor ve sosyalist sistemin dağılması ve Sovyetler Birliği'nin ortadan kalkması üzerine merkezi alanda gene eskisi gibi emperyal projeler devreye sokuluyor. Büyük Britanya İmparatorluğu, öncüsü ve kurucusu olduğu dünya devleti oluşumu adına, gene eskisi gibi Osmanlı hinterlandında bir Yakın Doğu Konfederasyonu kurmaya yönelirken, İngiltere'nin yavrusu olan Amerika Birleşik Devletleri Büyük Ortadoğu Projesi ile ılımlı İslam üzerinden yeni bir Panislamcılık politikasına Türkiye üzerinden yöneliyor. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
- 143 maddelik Lozan Andaşması'nın hiçbir maddesinde veya eklerinde, protokol ve sözleşmelerinde bu konuda hiçbir kayıt yoktur. Çünkü Lozan Antlaşması "süreli" bir anlaşma değildir. Dolayısıyla Lozan Antlaşması'nın "son kullanma tarihi" yoktur (Panzehir)
- Gökalp’in düşünce yapısının oluşmaya başladığı dönemlerde, saltanat makamına yönelik eleştirileri ve millet kavramına yaptığı vurgular dikkat çekicidir. Daha 1891 yılında yazdığı bir manzumede, “Ey sultan sen çekil, hükümran biziz,” diyen Ziya Gökalp, 1894 yılında da “Padişahım çok yaşa” yerine, “Millet çok yaşa” diye bağıranlar arasında bulunduğundan ahlak notu 10’dan 7’ye düşürülmüştür. (Atatürk ile Allah Arasında)
- Hayat bir kaçtı mı yakalamak mümkün olmuyor!... (Sarı Paşam)
- Evet! Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün toplum mühendisliğinin eseridir. (Atatürk ile Allah Arasında)
- Necip Fazıl önce Büyük Doğu dergisinde, sonra da kitaplarında ileri sürdüğü yakın tarih tezleriyle erken Cumhuriyet dönemini, bu dönemin en önemli aktörlerinden Atatürk ve İnönü’yü eleştirmekle kalmamış, insafsızca karalamıştır. Rejimi ahlaksız, dinsiz, acımasız, baskıcı diye adlandırıp bu doğrultuda neredeyse hiçbir somut belge ve bilgiye dayanmayan tarih tezleri kurmuştur. “Ondan işittim, bundan duydum, hatta rüyamda gördüm!” diye başlayan tarih tezlerini bolca gözyaşıyla ıslatıp biraz da şiirle ve dinle soslayınca ortaya gerçekten de tadından yenmez “mazlum hikâyeleri”, “sahte kahramanlık öyküleri” çıkmıştır. (El- Cevap)
- 433 maddelik idam fermanı Sevr, Anadolu’nun ortasına sıkıştırılmış ve iyice küçültülmüş Türkiye’nin aynı zamanda ordusuz bir Türkiye olmasını amaçlıyordu. (Hafıza)
- Merkezi alanda emperyalist ve Siyonist bir düzen oluşturulması doğrultusunda işbirlikçi neoliberal, Batıcı ve cemaatçi kadroların Atatürk'e ve Kemalist Cumhuriyete saldırılarının giderek arttığı son aşamada, Atatürk ve Kemalist Cumhuriyet ile ilgili gerçekçi ve nesnel değerlendirmelerin yapılabilmesi için Kemalist aklın ya da Akl-ı Kemal'in her yönü ile ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü bugün eğer hala dünyanın ortasında Türkiye Cumhuriyeti adında bağımsız bir Türk devleti varsa bu Akl-ı Kemal ya da Kemalist akıl sayesindedir. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
- Yine Harbiye'de öğrenciyken bazı hafta tatillerinde Beykoz'da Yuşa Efendi Dergahı'nın şeyhine konuk gitmiş. Şeyh de ona ve beraber gelen diğer gençlere okulu bırakmamalarını, okuyup büyük adam olmalarını öğütlemiştir. Cemal Granda'nın anlatımıyla: "Mustafa Kemal, o günleri hiç unutmamış olacak ki Boğaz'dan her geçtiğimizde başını Beykoz'un üstündeki dergaha doğru çevirerek eski anılarını tazeler ve bize: 'Eğer bize Şeyh Hazretleri okuma aşkı vermeseydi, halimiz nice olur?' der, durur. (Atatürk ile Allah Arasında)
- "Yolunda yürüyen yolcu, yalnız ufkunu değil, ufkun ötesini de görebilmelidir." (Atatürk ve Kayıp Kıta Mu)
- Atatürk’ün ulusal kurtuluş mücadelesi ve bu mücadele sırasındaki stratejileri hiç şüphesiz derin bir aklın ürünüdür. İşte bu akılla şekillenen Türk Devrimi, Atatürk’ün adından dolayı KEMALİZM olarak adlandırılmıştır. (Akl-ı Kemal 1.Cilt)
- Atatürk , 1911 ' de görmüştü Osmanlı'nın da tıpkı Endülüs gibi yıkıma sürüklendiğini... Bu yüzden " Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz! " diyerek uyarıp uyandırmak istemişti arkadaşlarını... (1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek)
- Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. (Akl-ı Kemal 3.Cilt)
- ''O mavi gözlü genç adama dikkat edin, o bugünü yaşayanlardan değil - geleceği kuranlardan biri'' (Sarı Paşam)
- Sarı Paşam, yirminci yüzyılın en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklukluğuna, gençliğine, psikolojik ve düşünsel köklerine yapılan derin ve büyülü bir yolculuğun gerçek hikayesidir. @sinanmydn 'nın kaleme almış olduğu bu eser bize tanıdığımız Mustafa Kemal'in dışında bilinmeyen bir çok yönünü, hayatını anlatan bir eserdir. Ben bu eseri okuduğum anlarda sanki kitabın icinde olaylarin tam olarak ortasında hissettim kendimi. Ve en önemlisi okuma boyunca hep karşımda küçük sarışın bir çocuk gördüm.. Bu kitaba karşı duygularım çok yoğundur. Çünkü Mustafa Kemal'i anlatan tüm eserlerden hep bir farkı oldu benim icin. Mustafa Kemal'i tüm yönleriyle ele aldığı icin herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum (Sarı Paşam)