Dağ Uykusu - Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Dağ Uykusu kimin eseri? Dağ Uykusu kitabının yazarı kimdir? Dağ Uykusu konusu ve anafikri nedir? Dağ Uykusu kitabı ne anlatıyor? Dağ Uykusu PDF indirme linki var mı? Dağ Uykusu kitabının yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca kimdir? İşte Dağ Uykusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Fazıl Hüsnü Dağlarca

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750816062

Sayfa Sayısı: 112

Dağ Uykusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sen bir sözcuk sayma beni betiklerinden

Çeker giderim butun tumcelerden

butun dizelerden

Boşluğum kalır

Göklerden bin kat iri

Tadımlık

Dağ Uykusu Alıntıları - Sözleri

  • Değirmenin taşı söyler adını Ana toprak seni anar yeşerir. Çocuk olsun, nine olsun, genç olsun, Kimler ummaz yeniden gelmeni be.
  • Gözleri yıldız Elleri ayakları ırmak Yüreği dağ Soluğu ovalar Bakışları birbirimizi göremediğimiz
  • Her gün her gece Yaşıyorum Yeti Çırılçıplak Senin evren yalnızlığını
  • "Soğuktu dokunuşu vaktin, ellerin, Sanki mermerdi."
  • Vakit gece yarısını geçiyordu, uykuyla uyanıklık arasında uzuyor gibiydi.
  • Bir boşlukta karanlığın çınladığı ben miyim?
  • Kime seslenmek istiyorsun Avaz avaz .
  • Sen bir sözcük sayma beni betiklerinden Çeker giderim bütün tümcelerden bütün dizelerden Boşluğum kalır Göklerden bin kat iri
  • Yeniden görene dek Saklarım seni Nerde bilir misin İki gözümde
  • Yeniden görene dek Saklarım seni Nerede bilir misin İki gözümde
  • Herkes biraz daha yakın, Herkes biraz daha uzakta.
  • Umardı ölüm bizi, Biz ölümü ummazdık.
  • Bir boşlukta karanlığın çınladığı ben miyim ?
  • Seyrederim ruhumun sonralar dünyasına gömüldüğünü. Bir tatil akşamında yaşayan o büyük yalnızlıklar.

Dağ Uykusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dağ Uykusu: Her ay bir şair-şiir kitabına devam ediyorum. Bu ay ki şair Fazıl Hüsnü Dağlarca oldu. Şairin "Dağ Uykusu" adlı şiir kitabını okudum. Açıkçası pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Şiirleri bana hitap etmiyordu. Kitap Fazıl'ın seçme şiirlerinden oluşuyor. Kitabı okuyunca şairin birkaç temayı şiirlerinde sıklıkla işlediğini fark edeceksiniz. Doğa, insan ilişkileri, evren gibi. Şiirlerinde dönem farklılıkları ve tarz değişiklikleri belli oluyor ki şairi edebiyattaki diğer şair-yazarlar üç döneme ayırıyor. İlk dönemde insanın evren karşısındaki davranışlarını içeren şiirler; ikinci dönemde insan-doğa ilişkileri, toplum ilişkileri ve davranışları içeren şiirler ve son olarak üçüncü dönemde de destanlar ve çocuk şiirleri olarak ayırıyorlar. Doğan Kardeş' in seçme şiirler dizisini seviyorum fakat bu kitabı sevemedim. Şiilerinde bazı dizelerini beğendim fakat genel olarak şiirleri beğenmedim. O yüzden kitabı tavsiye edemeyeceğim- tabi bu durum kişiden kişiye değişebilir-. Şimdiden kitabı okumak isteyenlere iyi okumalar :) (aseliimsi)

Şairin belli dönemlerde yayımladığı şiirlerinin karmasını oluşturan eserde, fark tarzlar özellikle göze çarpıyor. Uyaklı şiirlerine oranla serbest tarzında yazdığı şiirler bana göre daha başarılı. Uyaklı şiirlerinin çoğunu erken dönem yani gençlik yıllarının ilk zamanlarında yazdığı için de bu durum oluşmuş olabilir fakat serbest şiirdeki kendine özgü stili başarıyla sürdürmüş şair. Şiirlerinin teması baya zengin olduğu için özellikle şu türden fazla yazılmış diyemeyiz. Ama küçük bir dipnotla, cumhuriyet, vatan sevgisi ve çocuklar biraz daha ağır basan konular olabilir. Şairin diğer şairlerden farklı kılan diğer bir özelliği ise şiir dışında herhangi bir edebiyat dalında eser vermemesi. Şiirlerinde tema olsun, yazım stili olsun, bütünlük ve teknik özellikler olsun her zaman bir değişim içinde olmuş şair. Pek bana hitap etmeyen şiirlerin yoğunluğundan dolayı ilk 5 10 şiiri baya sıktı beni. Ama diğerlerindeki imgelem derinliği baya güzeldi. (Nedim Kardaş)

Her yaz tatili sonu babamın o yıl okuyacağım sınıfın kitaplarını alıp getirdiğinde anlardım yakında okulların açılacağını. Malum o yıllarda ders kitaplarımızı kendimiz alırdık. Henüz zaman kavramını pek önemli görmediğim yaşlarda olduğumdan dolayı kitap alınma zamanı diye tabir ettiğim zamanlar gelince sevinirdim. Çok sevinirdim ama okulların açılmasına değil hem fazla dolu olmayan kitaplığıma yeni kitapların eklenmesine hem de kitaplarımın yepyeni olmasına sevinirdim. Çünkü sınıfta herkes abisinin, ablasının kitabını kullanır, kendini ezik hissederdi. Benimse bir abim veya ablam olmadığı için bana hep yeni kitaplar alınırdı. Yeni kitaplarla okula başlamanın çocuk dilindeki adı zenginlik ve ayrıcalıktı. Ayrıca öğretmenimiz bir sürü hikaye kitabı isteyecek ailem mecburen alacak ve çeşit çeşit kitaplarım olacaktı. Kitap kurdu bir çocuk için başka bir mutluluk var mıdır şu yeryüzünde? Okulu, arkadaşları, öğretmeni özlemek kimin umurundaydı. Benim tek özlediğim duygu yeni alınacak kitaplarımın yaşatacağı mutluluktu. O sene ilkokul 3. sınıfın kitaplarını getirdi babam ve ben hemen Türkçe kitabımı aldım. Sevinçle sarıldım kitaplarıma. Öyle ya arkadaşlarım ne kadar hevesliydi yepyeni çizilmemis ders kitaplarının. Sonra içindeki şiirleri okumak istedim. Koca kitapta sadece bir şiir bulabilmistim. Hevesim kırılmıştı. Keşke dedim keşke tüm ünite başlarında birer şiir olsaydı ama yoktu işte. Tek bir şiir düşmüştü şansıma ve o tek şiiri yazar/Fazil-Husnu-Daglarca yazmıştı. Fazlaca okuduğumdan hala ezberimdedir o şiir. Bir kuştu,  Allı allı bir kuş. Her tüyüne bir çiçek bağladılar  Uçmadı o. Bir kuştu,  Mavili mavili bir kuş.  Her tüyüne bir boncuk bağladılar Uçmadı o. Bir kuştu, Yeşilli yeşilli bir kuş. Her tüyüne bir çocuk kurdelası bağladılar Uçtu o. İncelemeye geçersek kitaptaki şiirler tabi ki çocuk şiirleri değil. Genel olarak doğa, insan ve gökyüzü şiirleri denilince Fazıl Hüsnü Dağlarca iyi bir seçenek. Şiirler aşırı güzel hayal gücüyle zengin kişileştirme ile yazılmış. Doğan kardeş seçme şiirler serisinde okuduklarım arasında en farklı olanıydı ve kesinlikle okunmalı. (DUA)

Dağ Uykusu PDF indirme linki var mı?

Fazıl Hüsnü Dağlarca - Dağ Uykusu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dağ Uykusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca Kimdir?

1914'te İstanbul’da doğdu. Babası subay olduğu için ilk ve orta öğrenimini Türkiye'nin değişik yerlerinde tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi ve Harp Okulu’nu bitirdi. Orduya katıldı. 15 yıl asker olarak hizmet yaptı, Doğu ve Orta Anadolu, Trakya'yı dolaştı. Önyüzbaşı rütbesinde iken kendi isteğiyle ordudan ayrıldı. Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde kısa bir süre görev yaptı. Çalışma Bakanlığı İş Müfettişi olarak İstanbul’da çalıştı. 1959'da İstanbul Aksaray’da "Kitap" Kitabevini açtı. Yayıncılık yaptı, 1960-1964 arasında "Türkçe" isimli bir aylık dergi çıkardı. 1970'te yayınevini kapattı, sadece şiirle uğraşmaya başladı. Yayınlanan ilk yazısı Yeni Adana Gazetesi'nin 1927'de düzenlediği yarışmada birincilik alan bir öyküydü. İlk şiiri "Yavaşlayan Ömür" 1933'te İstanbul Dergisi'nde çıktı. Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Peyami Safa'nın da dikkatini çeken şiirleri Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı, Gençlik, Yeditepe, Türk Dili, Yenilik, Vatan, Çağrı, Türkçe, Ataç, Türk Yurdu, Yön, Devrim gibi dergilerde yayınlandı. İlk şiirlerinde Necip Fazıl Kısakürek etkisinde kaldı. "Havaya Çizilen Dünya" (1934) şiir kitabındaki şiirlerinde bu etki görülür. Kendi şiir çizgisine yönelişi "Çocuk ve Allah", "Daha" (1940) kitaplarıyla başlar. Şiiri "sezgi" ve "us" olmak üzere iki dönemde incelenebilir. Sezgi dönemi eserleri "Havaya Çizilen Dünya" (1934), "Çocuk ve Allah" ile "Daha"yı (1940) izleyen "Çakırın Destanı" (1945), "Taş Devri" (1945) kitaplarını kapsar. "Asû" (1955) ile başlayan ikinci dönem günümüze kadarki şiirlerinde etkin olan "usçu" dönemdir. Sezgi döneminde kendine has bir şiir dili ve biçemi yaratmaya çalıştı. "Us" dönemi ise güçlü bir Türkçe tutkusuyla dikkat çeker. Dağlarca bu dönemde dilin arılaştırılması çabalarına katıldı, evrensel temalara ağırlık vermeye başladı. 1970 sonrasında yoğunlukla çocuk şiirleri yazdı. Hem Türkiye'de hem uluslararası düzeyde birçok ödül kazandı, bir çok ülkede şiirleri okundu. Kitapları birçok dile çevrildi.

ESERLERİ:

ŞİİR:

Havaya Çizilen Dünya (1935)

Çocuk ve Allah (1940)

Daha (1943)

Çakırın Destanı (1945)

Taş Devri (1945)

Üç Şehitler Destanı (1949)

Toprak Ana (1950)

Aç Yazı (1951)

İstiklal Savaşı- Samsun’dan Ankara’ya (1951)

İstiklal Savaşı- İnönüler (1951)

Sivaslı Karınca (1951)

İstanbul-Fetih Destanı (1953)

Anıtkabir (1953)

Asu (1955)

Delice Böcek (1957)

Batı Acısı (1958)

Mevlana’da Olmak (Gezi) (1958)

Hoo’lar (1960)

Özgürlük Alanı (1960)

Cezayir Türküsü (Fransızca, İngilizce ve Arapça çevirileriyle birlikte, 1961)

Aylam (1962)

Türk Olmak (1963)

Yedi Memetler (1964)

Çanakkale Destanı (1965)

Dışarıdan Gazel (1965)

Kazmalama (1965)

Yeryağ (1965)

Vietnam Savaşımız (İngilizcesiyle, 1966)

Kubilay Destanı (1968)

Haydi (1968)

19 Mayıs Destanı (1969)

Vietnam Körü (destan-oyun) (1970)

Hiroşima (Fransızca,İngilizce çevirileriyle, 1970)

Malazgirt Ululaması (1971)

Kınalı Kuzu Ağıdı (1972)

Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973)

Horoz (1977)

Hollandalı Dörtlükler (1977)

Çukurova Koçaklaması (1979)

Nötron Bombası (1981)

Yunus Emre’de Olmak (1981)

Çıplak (1981)

İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985)

Uzaklarda Giyinmek (1990)

Dildeki Bilgisayar (1992)

ÖDÜLLERİ

1946 CHP Şiir Yarışması üçüncülüğü

1956 Yeditepe Şiir Armağanı Asu kitabıyla

1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Delice Böcek kitabıyla

1966 Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Şiir Armağanı Delice Böcek ile

1977 Sedat Simavi Vakfı Ödülü’nü Peride Celal ile bölüştü, Horoz şiir kitabıyla

1967 International Poetry Forum (Uluslararası Şiir Forumu, Pittsburg

Amerika) tarafından "En İyi Türk Şairi" seçildi

1974 Struga (Yugoslavya) Şiir Festivalleri’nde Altın Çelenk ödülü

Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitapları - Eserleri

  • Dağ Uykusu
  • Çocuk ve Allah
  • Balina İle Mandalina
  • Bütün Şiirleri
  • Yazıları Seven Ayı
  • Bitkiler Okulu
  • Yaramaz Sözcükler
  • Dört Kanatlı Kuş
  • Göz Masalı
  • Su Yıkamak
  • Güneşi Doğduran
  • Asu
  • Üç Şehitler Destanı
  • Toprak Ana
  • İçimdeki Şiir Hayvanı
  • Karşıdüşünce
  • Arkası Siz
  • Samsun’dan Ankara’ya
  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda
  • Kuş Ayak
  • Bütün Şiirleri 2
  • İstanbul Fetih Destanı
  • Cin ile Cincik
  • Haydi
  • Orda Karanlık Olurum
  • Horoz
  • Serçe Parmak
  • Uzaklarla Giyinmek 
  • Genç
  • Arkaüstü
  • Batı Acısı
  • Üç Okumalı Dizeler - Göründüğüm
  • Bütün Şiirleri 3
  • Orta Parmak
  • Sakarya Kıyıları
  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk
  • Yüzük Parmağı
  • İçeri Sait Faik
  • Haydi 2
  • Dildeki Bilgisayar
  • Yeryüzü Çocukları
  • Bağımsızlık Savaşı - II
  • Aç Yazı - Batı Acısı
  • Bağımsızlık Savaşı - 2
  • Yaşamamalarda
  • Aç Yazı
  • Başparmak
  • Türkçem Benim Ses Bayrağım
  • O' 1923
  • Aylam
  • Taş Devri
  • Mevlana'da Olmak
  • Malazgirt Ululaması
  • 30 Ağustos
  • Yedi Memetler
  • Çanakkale Destanı - İstanbul Fetih Destanı
  • Okulumuz 3'teki
  • Okulumuz 1'deki
  • Bağımsızlık Savaşı 1
  • Batı Acısı
  • Cincik
  • Delice Böcek
  • İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler
  • Sivaslı Karınca
  • Okulumuz 2'deki - Kanatlarda
  • Yapıtlarımla Konuşmalar 1

Fazıl Hüsnü Dağlarca Alıntıları - Sözleri

  • Ne de azıcıkmış insan Kocaman yaşamalar içinde (Orda Karanlık Olurum)
  • "Yavaşlatılmış karanlık gibiyim." (Uzaklarla Giyinmek )
  • Dalgalardan aydınlık bile duyulmuyordu. (Balina İle Mandalina)
  • "Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Güçlü düşler Gerçek olur er geç." (Balina İle Mandalina)
  • Bu değil, sancak 29 Ekim, 10. yılını kutlarken. -Ben Harbiye Alayında bir süngücük- Bu değil, tören günü süngüme güneşin vurduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Özgürlüğün, ulusal bağımsızlığın, Göğe ulaşan dağlarımız üzerinde Yalaz yalaz durduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Yerinde yeller bile esmez Bayrağı dalgalandırdığı yok, Yok altın bir harman savurduğu Bu değil, sancak 29 Ekim, Sancak Mustafa Kemal’in Sancak ellerle Bu değil, kurduğu. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • "Bakışın gecede yitik Göklerin sulara düşen aydınlığından Uzar azala azala Kara sevgilerdeki.." (Asu)
  • Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Düşler Güçlü düşler Gerçek olur er geç (Balina İle Mandalina)
  • Büyü mü yapmışlar ne (Bütün Şiirleri)
  • Yaşayacaksan alnın dik yaşa. Boynun vurdurmak yakışır da kardaşlar  Eğilmek yakışmaz başa. (Bütün Şiirleri 2)
  • Ordular günaydın Yine Altaylar’ı yarıp geçmiş Kurdumuz. Yeryüzünde, Tanrı’nın kutsal düzlüğünde Yüz binlerce yüz binlerce şehidin istediği yerden, Dalgalanır bayrak yurdumuz. Ordular, gücü topluluğun, Ordular toprağımızın çiçeği. Kavaklardan çamlara dek, İşte, en yüce çağların parıltısında, Ordular yapar geleceği. Akan ne, yıldız ışığı değil, tan ağartısı değil, Evrenden evrene uzanan, bir sudur. Dağ taş, Duyar, yürür, düşünür daha taş, Ordular, ulusların usudur. Ordular günaydın, Doruklara gelip konmuş bir ulu ses, bir türkü. Uygarlıktan uygarlığa, özgür, Bir kez daha Yaşadık Atatürk’ü. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • ... Yalnız gerçektir sonsuz olan Sonsuz gördün mü kendini, Dur. (Malazgirt Ululaması)
  • Uçuyordu kocaman bir yeşillik Bu ne dedim Karşılık verdi yanımdan akan bir yıldız Bu düşüdür annenin Der ki Yeryüzünden daha uzaklarda Daha yeşil olsun Çocuğum. (Arkaüstü)
  • En çok öğretilen bize nedir Bilir misiniz Köklere Dallara Yapraklara En çok öğretilen nedir Bilir misiniz Geceleyin ta içlerine almak Karanlığı Sonra aldıklarının hepsini geri vermek aydınlığa Bütün gece bütün gün Ne güzeldir Bilir misiniz Bitkilerin bu ağarık soluğu (Bitkiler Okulu)
  • Hepsi de soğukkanlıydı insanların Sanki bu duruma alışıktılar İki yüzlerini de Birlikte taşımaya alışıktılar (Genç)
  • Uygarsın biliyoruz Peki çocukların sana bir gün Sormaz mı İnsanı sevmezse neye yarar uygarlık. (Dört Kanatlı Kuş)
  • Yılanlar, ağularını nasıl akıtırlar? Üç biçimle: 1- Beğenmiş görünerek. 2- Sevmiş görünerek. 3- Beğenirken sevmiş görünerek. İşte yılanların en kurtulunmaz ısırışı bu üçüncüsüdür. (Yılanlar) Vatan, 19 Mart 1962, sayı 6384, s. 3 (Karşıdüşünce)
  • Sayım günüydü dün Açtılar bütün kapıları Girdiler defter kalem Yazdılar Kapısı açıktı girdiler evine Öyle yalnızdı ki Yalnız adamı görmediler yazmadılar (Bütün Şiirleri 3)
  • Duydum konuşurlarken Satacaklarmış Bir sirke ya da hayvanlar bahçesine Ben onların mıyım (Yazıları Seven Ayı)
  • Sorar kara sakallı, yıktık parçaladık bitiremedik. Bu anıtları kim korur? Seslenir Ağustos böceği, 30 Ağustos'tan: Ben korurum. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
  • Karşımızdaki bizim gibi düşünmüyor mu? Ne güzel. Onun düşündüğünü kendi düşüncemize katalım. Büyütelim usumuzu. (Karşıdüşünce)