Delilim Yok Kalbimden Başka - Serdar Tuncer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Delilim Yok Kalbimden Başka kimin eseri? Delilim Yok Kalbimden Başka kitabının yazarı kimdir? Delilim Yok Kalbimden Başka konusu ve anafikri nedir? Delilim Yok Kalbimden Başka kitabı ne anlatıyor? Delilim Yok Kalbimden Başka PDF indirme linki var mı? Delilim Yok Kalbimden Başka kitabının yazarı Serdar Tuncer kimdir? İşte Delilim Yok Kalbimden Başka kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Serdar Tuncer
Yayın Evi: Profil Yayıncılık
İSBN: 9789759969141
Sayfa Sayısı: 192
Delilim Yok Kalbimden Başka Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir sarı çiçek bulmalı şimdi. Oturup başına bir türkü söylemeli :
‘’Ben bağrımı toprak sandım taş imiş / Meğer taşa tohum ekilmez imiş .‘’
Bir sarı çiçek olmalı şimdi. Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı :
‘’Taş taş değildir bağrındır taş senin / Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin.’’
Adam çiçek kokmalı o an, çiçek türkü yakmalı. Adamın yüzü sararmalı mahcubiyetten, çiçeğin yüzü ağarmalı aşktan. Çiçek yüzünü adama dönmeli, adamın yüzü çiçeğe dönmeli. Adamla çiçek bir olmalı. Erimeli çiçek adam. Bir kalp kalmalı ondan geriye.
Yokladıkça Allah, kokladıkça ah diyen bir kalp…
‘’ Elif lâm ra ‘’
İşte bütün hikaye …
Delilim Yok Kalbimden Başka Alıntıları - Sözleri
- Surete takılıp kaldığın müddetçe mananın kokusunu alamazsın..
- Yine kavgam var kendimle, gönlüm bırakmıyor ki tadını çıkarayım günahın,nefsim koymuyor ki lezzetine varayım kulluğun.
- Hiç olmazsa, Allah'la aranız nasıl denilince; "Nasıl iyi olmasın, hep O'nun dediği oluyor" diyen dervişi hatırla..
- Kalbime saklanıyorum, yoruldukça gündemin keşmekeşinden.
- İçimizde hendekler var. Kendimize varmayalım diye kendimizce kazılan.
- “Dünyayı değiştirmek istiyorsan davranışlarını değiştir, dünyanı değiştirmek istiyorsan kelimelerini…”
- Ve delilim yok kalbimden başka.
- “ Duymak kalbi olanların işi... Kulağı olanlar işittim zannediyor sadece.”
- Şarkıların ne işe yaradığını, şiirin ne işe yaramadığını bir çift gözden öğrendi.
- “Kalbi doğru olmayanın imanı, dili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz.”
- Bir sarı çiçek bulmalı şimdi. Oturup başına bir türkü söylemeli : " Ben bağrımı toprak sandım taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş. " Bir sarı çiçek olmalı şimdi. Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı : " Taş taş değildir bağrındır taş senin Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin."
Delilim Yok Kalbimden Başka İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hiç kalbiniz oldumu? Benim hiç olmadı. Yalan yanlış hayallerin,yersiz kaygıların,başıboş umutların,boş sevdaların oldu kalbim ama benim olmadı. Kalbimin sahibi ne zaman nazar etse, orada hep kendinden gayrını gördü. Sahibinin olmayan kalp nasıl kulunun olsun ki? Kalbi kendisinin olmayan nasıl kul olsun ki? Benim bir kalbim olsaydı,bilirdim. Benim kalbim 'bir' olsaydı, yanardım. Bu yüzden bilemediğimiz bulamadığımız herşey bir başkasının oldu ama bizim hiç olmadı. Kaybettiklerimiz kazandıklarımızdan çok oldu diye kalbimiz bizim hiç olmadı. Zaten bizim olmayanı bulma peşinde oluşumuzda ne kadar bizim olmadığını göstermedi mi ? Ne bulduk? Neyi bulduk? Bizde olanı kaybettikden sonra çok aradık diye kaybolduğunu kendimize bile söyleyememe nedenimiz de kaybetmemizin utancından değilmiydi zaten. Bulmak için Ayaklarımızın gidemediği yerlere duaların gitmesiydi oysaki peki Bulmak için dilimizi duaya gönlümüzü semaya ne kadar döndük? Dua bizim kendimiz için değerli olduğunu zannetiğimiz şeyi Haktan dilemek değildi. Bilakis Hakkın bizi dua edenlerden eylemesi bize değer vermeseydi. "Duanız olmasaydı size ne diye değer verilsin" fermanına kavuşmak değilmiydi. Avuç avuç ettiğimiz duaları değer kelimesi layık olmak için yüzümüze sürmemiz. Çok şey kaybettik duaların arasında Kendimiz için dile getirdiklerimizi kardeşlerimiz içinde isteyemedik diye çok şeyi ardımızda duadan sayılmaz diye geride bıraktık. Dualarımızı kendimiz için ederken, Bir annenin Hastahanede Yavrusu için zamanı cehennem içinde yanar gibi beklerken Dualarımız arasına hiç tanımadığımız ve bizi hiç tanımayacak olanlar için Amin diyemedik. Halbuki Allah "Kulum hiç tanımadığı kardeşi için böyle kendisini paralıyor. Benki Rabbül-Aleminim,şifasını vermezmiyim kulumun. Sesine hiç ortak olmamanın hüznünü yaşayanlardan olabilmeliydik. Bize verilen en büyük nimetin "Dua'nın" Değerini kavrayabilseydik eğer. Gözlerimizden dua ederken süzülen her bir damla yaşın kıymeti Arşı Ala'da Kimsesizlerin sesi mazlumların gölgesi olacaktı oysa. Duaya yabancı kaldık. El duaya yabancı kaldı. Sonra bir ses yükseldi Mekke'nin çöllerinden 1400 sene sonra gelecek olan insanlara "Duanız yoksa Allah size ne diye değer versin..." Değmedik, diyemedik. Diyemedik diye değer verenlerden değer görenlerden olamadık. Oysa 1400 sene öncesinden kardeşlerim diye seslenilen bir Peygamberin Kardeşleri şerefine nail olduk. Kuşu öldüğünde taziyeye giden bir peygamberin kardeşleri Halep'te ölen kardeşleri için gözlerinden bir damla bile dökmekten mahrum. Oysa El açıp dua edebilseydik eğer Türkmen dağında her taraftan yağmur gibi üzerlerine bombalar yağan kardeşlerimizin yanında ettiğimiz dualar Düşmana korku Mazluma umut olurdu. Evvabiller yok şimdi. Delilimiz yok kalbimizden başka duamızdan başka niyetlerimizden başka. Bir niyet tutturalım şimdi kendimize başı ümit ortası Mutluluk sonu dua olan. Bir günde yapacağımız herşeyi bu niyetle yapmanın şerefine nail olalım. Evden çıkarken Kapı eşiğinde " Ya Rabbim bugün senin rızan için çıkıyorum kapıdan,çalışmanın ibadet saydığın bir güne senin adınla başlıyorum. Adımlarımı bana hayırlı kıl. Kazancımı bana hayr eyle" duasıyla başlayalım güne. Bir anne Evladının karnını doğuracağı zaman. "Ey Rabbim evladımı senin dinine güzel bir kul peygamberine güzel bir ümmet olabilmesi için,senin verdiğin rızıkla karnını doyuruyorum" diyebilenlerden olalım. Olalım ki niyetin nasıl hayırlı işlere kapı açtığını,Ameller niyetlere göredir sözünü Tescili olarak yaşayalım... Çağımızın en büyük problemlerinden bir tanesi de gideceği yer ayrıldığı yerden hayırlı ise oradan sağ ayakla,bulunduğu yer gideceği yerden hayırlı ise sol ayakla çıkması gerektiğini bilmemesidir. Camiden işe giderken sol ayakla çıkabileceğimiz gün bütün dertlerimiz hallolacak. Ayakların hangi niyetle atılması iyi ve kötü kader kapılarını aralar. Kader, Sadece niyetlerin salih olmasıyla güzellik bulur Serdar Tuncerin Eşsiz anlatımıyla güzel örneklemeleriyle ve günümüz sorunlarını toplayıp güzel bir şahaser haline getirdiği okunası kitaplardan birtanesi. Bugünün problemlerini,yapılması gerekenleri ve yapılmaması gerekenleri örnekler,hikayeler ve beyitlerle ele almış. Konudan konuya güzel bağlantılar yapılıp Sıkılmadan Tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz Yine bir Serdar Tuncer Anlatımı ve Muhteşemliği diyeceğiniz Bir Eser... Bir sarı çiçek olmalı şimdi. Başında türkü söyleyen adama dönüp şiir okumalı. "Taş taş değildir,bağrındır taş senin. Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin. " "Elif Lam Ra" İşte Tüm hikaye... İyi okumalar... (Osman)
Kitabı okuyan dert sahibi oluyor,ama öyle sıradan bir dert değil hakiki bir dert sahibi oluyor. Serdar abi derdin,derdimdir.bu dert ile hemdem olalım insallah Saygılar.. (Fatıma Gürkan)
Kitap, yazarın kendi ifadesiyle, kendisini yok edecek kadar aşkı var edemeyen, kelimeyi hiç edecek kadar kendisini yok edemeyen bir adamın, belki O duyar ümidiyle kalbiyle dertleşmesidir. Bir sohbet havasında, hatıralardan hareketle bizi düşünmeye yönlendirirken bazen hüzünlendiriyor, bazen de tebessüm ettiriyor. (Ali Sırtbaş)
Delilim Yok Kalbimden Başka PDF indirme linki var mı?
Serdar Tuncer - Delilim Yok Kalbimden Başka kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Delilim Yok Kalbimden Başka PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Serdar Tuncer Kimdir?
16 Ağustos 1978 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Lise son sınıfa giderken radyo programlarına, üniversite hazırlık günlerinde Televizyon programlarına başladı. "Üç Nokta" isimli programıyla gönlünden geldiğince muhabbet etti. Sokaktaki adama "siz var mısınız? var olduğunuza bir deliliniz var mı?" gibi ilginç sorular sordu. Kimi zaman susmadan konuştu, kimi zaman 1.5 saat boyunca hiç konuşmadan anlatarak televizyonculuk kalıplarını ters yüz eden programlar yaptı.
İlk şiir kitabı “Sen İstanbul Kokardın” 1997 yılında yayımlandı, ikinci şiir kitabı “Aynalar” 2003 yılında.. “Satır Arası Hikayeler” kitabı ise 2005 yılında yayınlandı. Kanal a televizyonunda yayınlanan “Gecede Bir Gün” Programı 2005 yılının en iyi tv kültür sanat programı seçildi.
Yaklaşık üç yıl Kanal A'da "Yıldızdan Mahyalar" isimli programı sundu. 2007 yılında Kanal 1'de yayınlanan "Türkiye'de ve Avrupa'da Ramazan" isimli programla izleyici karşısına çıktı.
2008, 2009, 2010 ve 2011 Ramazanlarında Topkapı Sarayından canlı olarak sunduğu TRT1 İftar programıyla çaysız ama çay tadında muhabbet etti. TRT Haber'de "Yeni Şeyler Söylemek Lazım" programını Uğur ışılak'la birlikte sundu. Halen Radyo 15'te Yitik Hazine isimli programı hazırlayıp sundu. Nasıl yetiştirdiğini anlamadığımız bir şekilde çeşitli programlar dolayısıyla dünyayı geziyor, şiir okuyor, muhabbet ediyor..
Serdar Tuncer Kitapları - Eserleri
- Delilim Yok Kalbimden Başka
- Satır Arası Hikayeler
- Sermayem Yok Derdimden Başka
- Hiçbir Zaman Hiçbir Şey
Serdar Tuncer Alıntıları - Sözleri
- "İncitmeyecek ve incinmeyecek olgunluğa erebilen bir gönül şiir değilse nedir?" (Hiçbir Zaman Hiçbir Şey)
- Ve delilim yok kalbimden başka. (Delilim Yok Kalbimden Başka)
- 'Allah bir kulunu sevmeyi murad etti mi onu sevdikleriyle buluşturuyor.' (Sermayem Yok Derdimden Başka)
- Gönül neyi severse güzel odur. (Satır Arası Hikayeler)
- Hani ey gül gülerek geldiği demler şimdi Ağlarım yâdıma geldikçe gülüştüklerimiz. Mâhir (Satır Arası Hikayeler)
- Bir sarı çiçek bulmalı şimdi. Oturup başına bir türkü söylemeli : " Ben bağrımı toprak sandım taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş. " Bir sarı çiçek olmalı şimdi. Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı : " Taş taş değildir bağrındır taş senin Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin." (Delilim Yok Kalbimden Başka)
- "Kim neye layıksa onu buluyor nihayetinde, herkese layık olduğu mübarek olsun." (Hiçbir Zaman Hiçbir Şey)
- 'yokluk, yardan gayrısını aradan çıkarmakla başlar.' (Sermayem Yok Derdimden Başka)
- “ Duymak kalbi olanların işi... Kulağı olanlar işittim zannediyor sadece.” (Delilim Yok Kalbimden Başka)
- Aşık yakınlık ister, ülfet ister, vuslat ister sevgiliden. Yakınlık sabır ister, olgunluk ister, tahammül ister aşıktan... (Satır Arası Hikayeler)
- Gönül neyi severse güzel odur... (Satır Arası Hikayeler)
- Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini hikayelerden öğrendik, kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta 'insan' olmayı hikayelerden öğrendik. (Satır Arası Hikayeler)
- Olmanın bilgisi kitaplarda vardır ama kendisi olanla hemhal olmadan ele geçmez. hal sirayet eder demişler. derdin ne ise, ona sahip olanlarla beraber ol ki derman bulasın. eşkıya olmak istiyorsan evliya eşiğinde tüketme ömrünü, velayet derdine düsmüşsen kendi kalbine eşkiyalık eyleme ! Kişi sevdiğinin kederinden pay alırmış, hemderdini öyle bir sev ki derman senin olmamaya utansın ! (Sermayem Yok Derdimden Başka)
- “Kalbi doğru olmayanın imanı, dili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz.” (Delilim Yok Kalbimden Başka)
- Bütün şartlar aynı olmasına rağmen üsluptaki farklılık neticeyi nasıl da değiştiriyor değil mi? Bir düşünün, çok kolay elde edebileceğimiz halde istemeyi bilmediğimiz için nelerden mahrum kalmışızdır. İstemeyi bilmek çetin mesele... (Satır Arası Hikayeler)
- Gönül neyi severse güzel odur. (Satır Arası Hikayeler)
- Kalbime saklanıyorum, yoruldukça gündemin keşmekeşinden. (Delilim Yok Kalbimden Başka)
- Herkes bir başkasının sağırı. Herkes kendisine benzemeyenin körü. (Hiçbir Zaman Hiçbir Şey)
- 'her yola çıkan menzile varamaz belki ama unutma ki yola çıkmadan da menzile varılmaz.' (Sermayem Yok Derdimden Başka)
- Aşık susarsa, arif konuşursa helak olur. (Satır Arası Hikayeler)