Demokratik Zorbalık - Alexis de Tocqueville Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Demokratik Zorbalık kimin eseri? Demokratik Zorbalık kitabının yazarı kimdir? Demokratik Zorbalık konusu ve anafikri nedir? Demokratik Zorbalık kitabı ne anlatıyor? Demokratik Zorbalık PDF indirme linki var mı? Demokratik Zorbalık kitabının yazarı Alexis de Tocqueville kimdir? İşte Demokratik Zorbalık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Alexis de Tocqueville
Çevirmen: Ebru Erbaş
Orijinal Adı: Le despotisme démocratique
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750740787
Sayfa Sayısı: 64
Demokratik Zorbalık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Fransız hukukçu, düşünür ve tarihçi Alexis de Tocqueville’in 1835 ve 1840’ta iki cilt halinde yayımlanan Amerika’da Demokrasi başlıklı çalışması, siyaset bilimi literatürünün kanonik eserlerinden biridir. Demokratik Zorbalık kitabı, Amerika’da Demokrasi’nin “Demokratik Duyguların ve Düşüncelerin Siyasal Topluma Etkisi Üzerine” başlıklı dördüncü ve son bölümünden oluşuyor. Tocqueville, bu ülkenin toplumsal yapısı ve genç Amerikan demokrasisinin siyasal sistemi üzerine yaptığı gözlem ve incelemeler ışığında “yaşlı Avrupa”da yaşanan siyasi gelişmeler, kamu yönetimi sistemleri, güncel sorunlar ve çözüm yolları üzerine karşılaştırmalı bir çözümlemeye girişir.
Düşüncesinin temel eksenini liberalizmin ön plana çıkardığı özgürlükle, sosyalizmin temel aldığı eşitlik kavramları arasında bir denge kurma çabası oluşturur. Tocqueville'in o dönemde ortaya attığı sivil toplum destekli katılımcı demokrasi modeli, çağdaş demokrasi anlayışının kurucu öğelerinden biridir.
Yazarın bu katkıları, çağdaş demokrasilerin yaşadığı sorunlarla yeniden güncellik kazanmıştır. Tocqueville’in düşüncesinin ana unsurlarını özetleyen bu kitap, bugün belki çok kullanılmaktan içi boşalmış bazı kavramların kökenini hatırlatarak günceli anlamlandırmamıza ve güncel sorunlarla ilgili tartışmalara katkıda bulunacaktır.
Demokratik Zorbalık Alıntıları - Sözleri
- Siyasal iktidarın aşırı merkezileşmesi sonuçta toplumu kuvvetten düşürür ve böylece uzun vadede iktidarın kendisini zayıflatır.
- Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor.
- Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar görünmez.
- Özetle, tüm işleri kendine bağlamak devlete asla yetmiyor, artık giderek bu işler hakkındaki kararları da hiçbir denetime tabi olmaksızın ve hiçbir yardım almaksızın kendisi veriyor.
- Bu sistemde yurttaşlar bir an için bağımlılıktan sıyrılıp efendilerini belirliyor, sonra tekrar tutsaklıklarına geri dönüyorlar.
- Bu evrensel tek tiplik manzarası karşısında üzülüyor ve donakaliyorum, yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum.
- Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitime de tek tiplik hâkim. Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor.
- Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.
- Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.
- İşin aslı, kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum.
Demokratik Zorbalık İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Demokratik Zorbalık: Yazar bir Fransız. 1805-1859 yılları arasında yaşamış. Modern toplumun ve siyaset biliminin öncü düşünürlerinden birisidir. Cezaevi sistemini incelenmek üzere Amerika'ya gider. Ancak asıl incelemek istediği konu Amerika'daki siyaset bilimidir. Ve istediğini de yapar "Amerika' da Demokrasi" adlı kitabı yayımlar ve şu an incelemesini okuduğunuz "Demokratik Zorbalık" adlı bu kitap da "Amerika'da Demokrasi" adlı kitabın ikinci cildinin, dördüncü bölümünün 1. ve 8. Kısımları arasındaki metinleri içerir. Kitap kısa ancak inceleme uzun olacak. Kitabı elimden geldiğince anladığım kadarıyla incelemeye çalışacam ama eksik kalacağından da eminim. Emin olduğum bir şey var o da siyasete az çok ilgisi olanın bu kitabı okuması gerektiği. Kitabın adı "Demokratik Zorbalık" ve devletlerin demokrasi adı altından yurttaşları yaptığı bilinmeyen, gizli ya da anlaşılmayan zorbalıkları işliyor, gözler önüne seriliyor kitapta. Kitapta devletin demokratik toplumlarda merkezilesmesini ele alıyor yazar. Eşitliği her alana koyup özgürleşmeyi sınırlandırdıklarını hatta farklılıkların da yok olmasıyla birlikte özgürlüğün kalmadığını ancak bu şekilde toplumun güçlenendiğini söylüyor her fırsatta yazar. Merkezileşmenin toplumun her alana yayıldığını; sanayide, toprakta, eğitimde, hukukta her yerde devletin parmağı işin içinde olduğunu ve giderek aynı tip insan doğurduğunu, eskiden küçük birlikler olduğunu şimdi birliklerin olmadığını herşeyin tek bir elde yani devlette bulunduğunu( hayır kurumları bile ) tek tek açıklıyor kitapta yazar. Böylece bireyler de her fırsatta merkezileşmenin iyi olduğunu, başka bir düşünceye karşı çıktığını, en büyük gücün, sarsılmaz gücün her fırsatta devlet olduğunu örnekleniyor kitapta. Sonra da demokratik ülkelerdeki despotizmden bahsediliyor. Despotizmin demokratik çağlarda yani günümüzde daha rahat uygulanabileceği vurgulanılıyor. "Yine bu doğrultuda insanın özgür iradesini kullanmasını günden güne daha gereksiz ve daha nadir kılar, iradenin etkinliğini daha dar bir alana sıkıştırır ve her yurttaşın iradesini azar azar aşırarak kendine mal eder. Tüm bunlara insanları eşitlik hazırladı; onları bunlara katlanacak hatta çoğu kez bunları bir iyilikmiş gibi görecek tava getirdi." (Syf. 45) Sonra da insanın kendisine yapılan haksızlıkları ancak basın ve matbaa yoluyla baş edebileceğini şöyle dile getiriyor: "Eşitlik insanları birbirinden yalıtır ve güçsüzleştirir ama basın da her birini, en güçsüzün ve en yalıtılmış olanın bile kullanabileceği çok güçlü bir silahla donatır. Eşitlik her bireyi yakınlarının desteğinden mahrum bırakır ama basın onun tüm hemşerilerini ve tüm benzerlerini yardıma çağırmasına imkân tanır. Matbaa eşitliğin ilerlemesini hızlandırmıştır ve onun en iyi tamircilerinden de biridir." ( Syf. 52 ) En sonunda ise oluşan yeni toplumu, yeni toplumun insanlarını, yeni toplumun hayatını kendin kendine göre açıklıyor yazar. Bu bölümde bazı fikirlerine katıldım( "Ne çok bilge insanlarla karşılaşmak mümkün ne de çok cahil kalabalıklarla" syf 60 ) Çoğu fikirlerine de katılmadım, belki de yeni topluma yeni hayata iyimser baktığından olacak . ( "Hayat pek de şatafatlı değil ama gayet rahat ve huzurlu" ) Günümüz çağını ve insanlarını çok iyi özetleyen bazı bölümler de var onları buraya alıntılamak istiyorum. "İşin aslı, kendi kendini yönetme alışkanlığını tama men terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceği ni doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güç lük çekiyorum. Hizmetkârlardan oluşan bir halkın yapa cağı seçimlerden özgürlükçü, enerjik ve bilge bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil" (syf. 48) " Yurttaşlarını basit bir sağduyunun yeterli olacağı ufak tefek işleri yönetmekten âciz görürler ama tüm devletin yönetimi söz konusu olunca aynı yurttaşlara muazzam ayrıcalıklar sunarlar. Bu insanları egemenin kâh oyuncağı kâh efendisi ederler; halleri krallardan yüce, insandan beter olur." (Syf. 47 ) Ve her sistemden sonra yazarın da dediği gibi: " Bu sistemde yurttaşlar bir an için bağımlılıktan sıyrılıp efendilerini belirliyor, sonra tekrar tutsaklıklarına geri dönüyorlar." ( Syf. 46 ) En sonunda yazarın gibi ben de yanmadan edemiyorum: "Bakışlarımı bu sayısız benzer varlıktan oluşan, hiç bir şeyin ne yükseldiği ne de alçaldığı kalabalığın üzerin de gezdiriyorum. Bu evrensel tek tiplik manzarası karşısında üzülüyor ve donakalıyorum, yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum."( Syf. 61 ) Tek tiplikten kurtulmak, fikirlere saygı duyulduğu özgür ortamların olması dileğiyle. İyi okumalar. (Miheme)
60 sayfada bugünün özeti.: Demokratik zorbalık Tocqueville’nin Amerika’da Demokrasi kitabından alıntılardan oluşuyor. Kitapta eşitlik kavramının özgürlüğü kısıtladığı, farklı olanı dışladığı, herkesi ‘tektiplik’ noktasına vardırmaya çalıştığı anlatılıyor. Kamusal huzur aşkı eğiliminin merkezi iktidara sonsuz güç kazandıracağı, korkunç sonuçlar doğurabilecek kör bir tutku olarak görüyor. Kargaşadan duyulan kaygı neticesinde merkezi iktidarın her alana girmesine, her şeye müdahale etmesine izin veren süreci eleştiriyor. Yasakoyucunun önemsemesi gereken şeyleri sıralarken, tekilliğin dayatıldığı toplumsal süreçte ‘birlik’ planlarının var olabilmesi ve hak konusunda güvencesinin basın ve yargı olduğunu belirtiyor. (Hüseyin Yurtal)
Yazar Fransız hukukçu ve düşünür. Amerika'daki siyasi sistemi incelemek için Amerika'ya gitmiş ve Amerika'da demokrasi kitabını bizlere kazandırmıştır. Bu kitapla büyük bir ün kazanmıştır. Söz konusu kitabı zikretmemin sebebi işbu kitabın da Amerika'da demokrasi kitabinin bir kısmından oluşması. Mutlak eşitliğin demokratik toplumlar nezdindeki tehlikelerini ortaya koyan yazar, bu durumun merkezi hükümetler için olan faydalarını sıralar, onları güçlendirirken bireyi de aynı ölçüde ne şekilde güçsüzleştirdiğini, bu şekilde yurttaşlarının iradelerinin egemenin iradesi altında nasıl ezildiğini kaleme almıştır. Yazarın deyişiyle "Egemen her ulusu, iktidarın çobanlık ettiği, uysal ve çalışkan bir hayvan sürüsüne çevirir.(sayfa 45)" Bireylerin yukarıda bahsettiğimiz koşullardan siyrilabilmesinin yolu olarak akla gelen çözümlerden biri devrim olsa da yazar, devrimin demokratik toplumlarda çok daha tehlikeli olduğunu söylüyor. Devrimin ebedi zararlar yaratma riskini de bünyesinde barındırması gerekçesine dayanıyor. Burada bireylerin kendini savunabilmesinin yegane yolunun basın özgürlüğü olduğunun altını çiziyor. Eşitlik, bireyleri birbirinden yalittıgi için demokratik özgürlük aracı olarak basına vurgu yapıyor. Öncelikle hukukçular, siyaset bilimi ya da kamu yönetimi gibi bölümleri okuyan sosyal bilimci arkadaşlara önerilir. Bunun dışında siyasete ilgisi olan herkesin okuyabileceği bir kitap, kesinlikle ağır bir dili yok, tavsiye ederim. (Berfin)
Demokratik Zorbalık PDF indirme linki var mı?
Alexis de Tocqueville - Demokratik Zorbalık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Demokratik Zorbalık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alexis de Tocqueville Kimdir?
Alexis-Charles-Henri Clérel de Tocqueville (okunuşu aleksi dö tokvil), (29 Temmuz 1805 – 16 Nisan 1859) Fransız siyasi düşünürve tarihçi.Türkiye'de Amerika'da Demokrasi Üzerine (1835, 1840) ve Eski Rejim ve Devrim başlıklı eserleriyle tanınmaktadır. İki eserinde de, gelişen hayat standartları ve toplumsal koşulları ve Batı toplumlarının pazar ve devletle kurduğu ilişkileri analiz etmiştir.Amerika'da Demokrasi Tocqueville'in ABD'ye yaptığı seyahatlerin ardından yazılmıştır ve sosyoloji ve siyaset bilimi alanlarında yazılmış erken dönem kitaplardan biri olarak kabul edilmektedir.
Tocqueville, Fransız siyasetinde de ilk olarak Temmuz Monarşisi (1830–1848) ve daha sonra 1848 devrimlerini izleyen İkinci Cumhuriyet (1849–1851) döneminde olmak üzere aktif bir isimdi. III. Napolyon'un darbesinin ardından siyasi hayattan çekildi ve Eski Rejim ve Devrim üzerinde çalışmaya başladı.
Fransız Devrimi'nin öneminin, XIV. Louis döneminde başlayan Fransız devletini modernleştirme ve merkezileştirme sürecine devam etmesinde olduğunu ileri sürmektedir. Devrimin başarısızlığa uğraması soyut Aydınlanma ideallerine bağlı vekillerin tecrübesizliğinden ileri gelmektedir. Tocqueville meclis hükümetini savunan klasik bir liberaldi fakat demokrasinin aşırılıklarından da şüphe duyuyordu.
Alexis de Tocqueville Kitapları - Eserleri
- Demokratik Zorbalık
- Çoğunluğun Zorbalığı
- Amerika'da Demokrasi 1
- Eski Rejim ve Devrim
- Amerika'da Demokrasi 2
- Sömürge ve Kölelik
- Amerika Yabanında
Alexis de Tocqueville Alıntıları - Sözleri
- Özgürlükleri tahrip etmiş olan hükümdarların hemen hemen hepsi de, öncelikle özgürlüğün biçimsel yanlarını ayakta tutmaya çalışmışlardır; bu, Augustus’tan günümüze kadar görülen bir şeydir; böylece, yalnızca mutlak gücün sunabileceği kolaylıkları, her zaman için kamusal onamanın verdiği manevi güçle birleştirmiş olmakla övünüyorlardı.Hemen hemen hepsi de bu girişimlerinde başarısızlığa uğramışlar ve kısa zamanda, gerçekliğin artık ortada bulunmadığı yerde, bu yalancı görüntüleri daha fazla sürdürmenin imkânsız olduğunu keşfetmişlerdir. (Eski Rejim ve Devrim)
- Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar görünmez. (Demokratik Zorbalık)
- Özetle, tüm işleri kendine bağlamak devlete asla yetmiyor, artık giderek bu işler hakkındaki kararları da hiçbir denetime tabi olmaksızın ve hiçbir yardım almaksızın kendisi veriyor. (Demokratik Zorbalık)
- Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğinin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar: Herkes sıkıntıyı hisseder fakat hiçbirinin daha iyinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur. (Çoğunluğun Zorbalığı)
- Öğrenme isteğine sahip olduğumuz zaman, ona kendimizi vermek için vaktimiz yoktur ve vaktiğimiz olduğunda ise isteğimiz kalmamıştır. (Amerika'da Demokrasi 1)
- Büyük bir cumhuriyetin varoluşu küçük bir cumhuriyete nazaran daha fazla ve sürekli olarak risklere açıktır. (Amerika'da Demokrasi 1)
- Avrupa'da her insan doğduğu topraklarda yaşar ve ölür, Amerika'nın hiçbir yerinde uzun süre dünyadan uzak şekilde yaşayıp kendi çabalarına bırakıldıktan sonra yalnızlık içinde çoğalan bir ırkın temsilcilerine rastlanmaz (Amerika Yabanında)
- Bu evrensel tek tiplik manzarası karşısında üzülüyor ve donakaliyorum, yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum. (Demokratik Zorbalık)
- Zayıflar, güçlülerin adaletine ve aklına nadiren güvenirler. (Amerika'da Demokrasi 1)
- 1789 Devrimi'nin kurumsallaştırdığı her şey devrim öncesinde oluşmuştur ve yerli yerindedir; yoksa ihtilal olmazdı! (Eski Rejim ve Devrim)
- Ne yapılırsa yapılsın halkın aydınlanmasını belli bir düzeyin üzerine çıkarmak imkansızdır. (Çoğunluğun Zorbalığı)
- Fırsat eşitliği, kamuoyuna belli bir yön verip, yasalara da belli bir kıvraklık sağlar; yönetenlere yeni kaideler, yönetilenlere de farklı alışkınlıklar kazandırır. (Amerika'da Demokrasi 1)
- İşin aslı, kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum. (Demokratik Zorbalık)
- “Her zaman özgürlük umudu, şiddeti yumuşatmak için, köleliğin bağrına yerleştirilir..” (Amerika'da Demokrasi 1)
- Aristokratik bir teşekkül, kitleden çok uzakta bulunmayan, buna karşın kalıcı biçimde onun üstünde yer edinmiş olan belli sayıda yurttaştan oluşur. Ona dokunabilirsiniz ama ona vuramazsınız. Her gün onunla bir aradasınızdır ama onunla birleşemezsiniz. (Amerika'da Demokrasi 1)
- Fransız Devrimi konusundaki basmakalıp "resmi" söylemi oluşturan tarihçiler, devrimin kendisini incelemek yerine, 1789'u gerçekleştirenlerin onu nasıl görmek istediklerine saplanıp kalmışlardır. (Eski Rejim ve Devrim)
- Birleşik Devletler'de açıkça görülen şey budur: Maaşlar, görevlilerin güçleri arttıkça adeta azalır. (Amerika'da Demokrasi 1)
- "Düşünce özgürlüğü olmadan edebi deha olmaz." (Çoğunluğun Zorbalığı)
- Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez. (Demokratik Zorbalık)
- Bu sistemde yurttaşlar bir an için bağımlılıktan sıyrılıp efendilerini belirliyor, sonra tekrar tutsaklıklarına geri dönüyorlar. (Demokratik Zorbalık)