Deniz Gezmiş - Birol Öztürk Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Deniz Gezmiş kimin eseri? Deniz Gezmiş kitabının yazarı kimdir? Deniz Gezmiş konusu ve anafikri nedir? Deniz Gezmiş kitabı ne anlatıyor? Deniz Gezmiş PDF indirme linki var mı? Deniz Gezmiş kitabının yazarı Birol Öztürk kimdir? İşte Deniz Gezmiş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Birol Öztürk
Editör: Ayfer Alper
Yayın Evi: Serüven Kitap
İSBN: 9786056109225
Sayfa Sayısı: 95
Deniz Gezmiş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
25 yaşında bir gencin son satırlarını dönüp bir defa daha okumanızı istiyorum. Her satırı öğüt verircesine, bilgece yazılmış... Her satırında inanç ve tecrübe...
Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, 25 yaşında bir gencin dünya görüşünü bu kadar net olarak ifade etmesi insanların düşünceleri uğruna gerekirse ölümü bile göze alabilmeleri gerektiğinin en somut halidir Deniz Gezmiş ve arkadaşları.
Deniz Gezmiş Alıntıları - Sözleri
- Kaldı ki biz halkın umuduyuz. Şimdilik bu kadar ... İmza : Deniz Gezmiş
- 'Unutmak ihanettir.
- Ölümü türkü söyliyerek çağıran bir yiğitten bu türküyü dinlemek, dünyanın en güzel sesinden dünyanın en güzel türküsünü dinlemektir.
- 1947 yılının Şubat ayının yirmi sekizinci günü hayli çetin geçiyordu Ankara'nın Ayaş ilçesinde... Diyarbakır'ın Ergani ilçesi nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil GEZMİŞ ile Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes GEZMİŞ'in ikinci çocukları işte böylesi bir güne doğuyordu. Ankara'nın kıraçlığına inat Deniz koydular adını... Deniz GEZMİŞ... Gün gelip de adı Türkülere konu olacak Deniz bebek..
- "İdam günü gelip çatınca, o sevdiğim, alıştığım giysilerimi giyeceğim; postallarımı, parkamı. Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin. Direneceğim ve giymeyeceğim. Öyle, her zamanki eyleme gidiş tavrımla gideceğim. Yok, tıraş falan da olmayacağım. Gidip, oturup, önce bir sigara yakacağım orada. Sonra demli, sıcak, güzel bir çay içeceğim. Bir de kendim çıkıp, urganı kendim geçireceğim boynuma..."
- Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Yürüyorum gündüz gece Şaşar Veysel iş bu hale Kâh ağlayı kahı güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece
- . Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin... .
- “Baba, Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969’da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi”
- . "Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir" Deniz Gezmiş .
- . "Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım!" Hüseyin İNAN .
- ... Sivas'ın Gemerek ilçesinde yakalandığında üzerinde bu parkası vardı. Yakalandığında yorgundu, uykusuzdu, üşüyordu, bitkindi ama o tüm bunlara rağmen, paltosunun, kenarları tüylü başlığını geri itti ve başı dimdik çıktı saklandığı yerden. Başı dimdik yürüdü, kendisine çevrilmiş olan onlarca namlunun üstüne. Deniz'in parkası halen de devrimciler arasında bir semboldür.
- Baba; Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar ölürler, önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunda da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanyorum.
- Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkışma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi, abimi, kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş...
- Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, 25 yaşında bir gencin dünya görüşünü bu kadar net olarak ifade etmesi ve insanların düşünceleri uğruna gerekirse ölümü bile göze alabilmeleri gerektiğinin en somut halidir Deniz GEZMİŞ ve arkadaşları.
- . Ankara'dan bir haber var Dediler Deniz asılmış .
Deniz Gezmiş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Öncelikle belirtmek isterim ki sabır ve yürek isteyen bir kitap...Okurken 68 kuşağının mücadeleci, eşitlikçi ve devrimci ruhuna şahit oluyorsunuz. Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan devrim için yola çıkan genç fidanları ve zincire vuramadıkları düşüncelerini anlatan bir kitap.. Deniz Gezmiş'in doğumundan ölümüne kadar ülkemizdeki ve dünyadaki devrim hareketlerini devrimcilerin içindeki sönmeyen ateşi oldukça tarafsız bir şekilde anlatılmış okunması gereken bir eser. Gerçekten demeokrasi uğruna verdikleri mücadelenin bedelini idamla mı ödemek gerekiyor? Bence Asla..! Deniz Gezmiş'in de dediği gibi "Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırdı." (Hilal Taşçı)
AŞK olsun sana çocuk!: Hafta sonu okumak için kitaplığımı karıştırırken karşıma kitap/deniz-gezmis--52355 çıktı. Aslında okunmayı bekleyen çok kitabım var ama benim amacım hafta sonu için okuyacağım bir kitap bulmaktı. Malum 1 Eylül'de okuma etkinliği başlıyor. kitap/deniz-gezmis--52355, kitapların arasında sıkışmış mahsun mahsun bana bakıyordu, 'neden hala beni okumuyorsun?' der gibi. Ne zaman almışım hiç anımsamıyorum. Yeni aldıklarıma özen gösterirken, okunmayı bekleyen eski kitaplarıma haksızlık yaptığımı o an anladım. Arada karıştırmak gerek. Her an bir hazine ile karşılaşabilirim. Tıpkı kitap/deniz-gezmis--52355'le karşılaşmam gibi. kitap/deniz-gezmis--52355, Birol Özürk'ün kaleme aldığı bir eser. Belki de bir çoğunuz 'Kim bu yazar/birol-ozturk?' diyorsunuz. Kendisi eş durumundan hemşehrim sayılır. Karadenizli olup, Ordu Ticaret Borsası Genel Sekreterliği görevinde çalışıyor. Anlayacağınız bana çok yakın. Umarım bu sıkıntılı günler geçtikten sonra bir gün tanışma fırsatı bulurum. yazar/birol-ozturk genelde biyografi kitapları yazmış. Anladığım kadarıyla önemli kişilerin hayatını araştırıp kaleme almayı seviyor. Yazarla ilk tanışmam kitap/ahmed-arif--82613 eseri ile olmuştu. O kitabı okurken Ankara'ya gittiğim ilk fırsatta Ulucanlar Cezaevi Müzesini gezmiştim. Deniz'in, Yusuf'un, Hüseyin'in kaldığı koğuşu dolaşmıştım. Yattıkları ranzaya dokunmuştum. Bir an aynı havayı soluduğumuzu hissetmiştim. En kötüsü de hücreleri dolaşırken hissettiğim duygular. Her hücrede duyduğum o çığlıklar kendimi çok kötü hissetmeme neden olmuştu. Deniz'in, Yusuf'un, Hüseyin'in çığlıkları bir süre kulaklarımdan gitmemişti. Hem görmek istiyorum, hem bir an önce oradan kaçıp uzaklaşmak istiyordum. Böyle bir çelişki yaşamıştım o zaman. ÜÇ FİDAN! Deniz, Yusuf, Hüseyin. 68 kuşağının sembolleri. Bir dönemin asi çocukları. Kuşağının ölümsüz gençleri. Kimdir Deniz Gezmiş? Ne yaptı da idam edildi? Kimi öldürdü? Hangi ana babayı evlatsız bıraktı? Hangi evladı ana babasız bıraktı? Kim bu cani (!) DENİZ GEZMİŞ Eğitimci anne babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gözlerini açar. "Ankara'nın kıraçlığına inat Deniz koydular adını... Deniz GEZMİŞ... Gün gelip de adı Türkülere konu olacak Deniz bebek..." (s.9) Lise yıllarında tanıştığı sol görüş sayesinde kendini genç yaşta eylemlerin ortasında buldu. "Deniz GEZMİŞ İlkokulu Sivas'ta okumuş Lise'yi ise İstanbul'da okumuştur. Sol görüş ile tanışması da lise yıllarında başlamıştır."(s.16) Gelin şimdi Deniz Gezmiş'in yaptığı eylemlere bir göz atalım. Ondan sonra siz kara verin, Deniz Gezmiş idam edilecek ne yapmış, kimin canına kıymış(!) DENİZ GEZMİŞ'İN YAPTIĞI EYLEMLER VE GÖZALTILARI '31 Ağustos 1966 tarihinde Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin, Taksim Anıtı’na çelenk koymaları sırasında Türk-iş yöneticilerini protesto eden grupla beraber yaptığı eylem sonucunda tutuklanarak gözlatına alındı. Bu olay Deniz Gezmiş‘in ilk gözaltına alınmasıydı.' Deniz Gezmiş artık damgalıdır. Çünkü hakkını arayanın, garibanın yanında yer almıştır. Artık her eylemde göze batmaktadır. Gözaltıların devamı da gelir. '19 Ocak 1967′de Türkiye Milli Talebe Fedarsayonu’nunda çıkan olaylarda arkadaşları ile gözaltına alındı ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.' '22 Kasım 1967′de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağının yakılması nedeniyle tekrar gözaltına alındı.' '7 Mart 1968′de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen AIESEC genel kurul toplantısında konuşma yapan devlet bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto ettiği için bir kez daha tutuklandı. 2 Mayıs 1968′e kadar tutuklu kalan Deniz Gezmiş, yargılandı ancak beraat etti.' '12 Haziran 1968′de İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesinde önderlik etti.' '28 Kasım 1968′de ABD büyükelçisinin İstanbul’a gelişini prototesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde tutuklandı ancak tekrar serbest bırakıldı.' '16 Mart 1969′da İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği öğrenci hareketleri nedeniyle 19 Mart’ta tutuklandı.' "10 Şubat 1969'da 6.Filo İstanbul'a gelmişti.6.Filo'nun İstanbul'a gelişinden önce yetkililer Amerikan askerlerini memnun etmek adına bir takım hazırlıklar yapmıştı ki bunlardan biri genelevlerin boyatılmasıydı. Bu hazırlıklar devrimcilerin sabrını iyice taşırmıştı." (s. 23) '30 Temmuz’da 6. Filo’nun İstanbul’a girişini protesto etmek suçundan tutuklandı.' '20 Aralık 1969′da tutuklanan Deniz Gezmiş, 18 Eylül 1970′e kadar hapis yattı.' TÜRKİYE HALK KURTULUŞ ORDUSU (THKO) 'Hapisten çıktıktan sonra öğrenci hareketlerine son vererek, arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) Örgüt'ünü kurdu. Örgüt kuruluşunu 4 Mart 1971’de yayımladığı bir bildiri ile duyurdu.' 'THKO’nun ilk silahlı eylemi 29 Aralık 1970’ teydi.' 'Deniz Gezmiş, 11 Ocak 1971′de Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adına Ankara İş Bankası, Emek Şubesi’nin soygununda yeraldı.' 'Şubat 1971'de Gezmiş ve arkadaşları Balgat’taki Amerikan Üssü’nden silah kaçırabilmek için bir subayı kaçırıp deponun yerini öğrenip, subayı serbest bıraktılar.' 'Mart 1971'de ise dört Amerikalı askeri kaçırıp 400 bin dolar fidye istediler ve 36 saat süre tanıdılar. Kısa süre sonra subayları salıverdiler.' Evet sevgili dostlar, sorarım size Deniz Gezmiş kimi öldürmüş? Bir örgüte üye olduğu doğrudur. Öğüt için silahlı eylemler yaptığı doğrudur. Ama hiçbir zaman kimsenin canına kıymamıştır. Bazıları azılı terör örgütü üyesi diye anlatır. Azılı olması için önce birilerinin canına kıyması gerekmez mi? "Takvim sayfaları 12 Mart 1971'i gösteriyordu. Ve bu ülke, bir defa daha, askeri darbe ile tanışıyordu." (s. 29) Deniz'e ve arkadaşlarına yol görünmüştü artık. Yoldaşı Yusuf ile bir motosiklete atlayarak Sivas üzerinden Malatya'ya gideceklerdi. Gemerek'te yollar buz olduğu gibi motosikletle gidemeyeceklerini anlarlar ve bir jeeple anlaşırlar. Bu yabancı gençlerden şüphelenen bir çavuş onları karakola davet eder. Ama Deniz ve Yusuf kaçarlar. Bu kaçış sırasında Yusuf vurulur. "Deniz önde jandarma, polis arkada bir kovalamacadır gidiyor. Gemerekliler ise bir film izler gibi bu ölüm kalım savaşını izliyorlar." (s. 34) Bu kaçıp kovalamanın sonunda kendisini attığı çukurda bir süre düşündü. Ya ölecek ya teslim olacaktı. "Başı dimdik çıkmalıydı çıkarsa da... Vuracaklar mı, vursunlar be! Bir devrimcinin ölüme nasıl başı dik gittiğini görürlerdi" (s. 36) Deniz kararını verdi. Ne olursa olsun çıkacaktı. İster vursunlar, ister vurmayıp işkence yapsınlar "Çıkıyoruuuum" (s. 36) Deniz saklandığı çukurdan çıktı... "Başı dimdik, bir eli cebinde doğruldu. Umursamaz, korkusuz, ağır ama sağlam adımlarla yürüdü namluların üstüne..." (s. 37) Deniz teslim olurken de tarih yazdı. "Yürüyordu Deniz, kara, dalgalı saçları arasında soğuk bir rüzgâr dolanıyordu... Çamura boyanmış postalı ve Denizle özdeşleşmiş parkası ile tarih yazıyordu Deniz..." (s. 38) Sonra ne mi oldu? Hepimizin bildiği malum şeyler. Üç fidan Mamak Askeri Cezaevi'nde yatarak işkence gördüler. Çok farklı hayatları olabilirdi. Hepsi de zeki gençlerdi. Ama onlar mücadeleyi seçtiler. "onlar sevgili ile diz dize oturup bira içmek yerine nemli, pis zindanları seçtiler. Onlar, mutluluğu için halkın, başları dik ölüme yürüdüler..."(s. 49) Onları yok edeceklerini sanıyorlardı. Ama bilmiyorlardı ki zindanlara da koysalar onların düşünceleri asla yok edilemez. "Bir kuşağı, zindanlarda çürüttüler... İşkencelerde sakat bıraktılar, öldürdüler... Ama yok edemediler o ruhu..." (s. 59) Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idamları kısasa kısas olarak verilmiş bir siyasi karardı. Bu karar 27 Mayıs Darbesinin idam ettiği Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan'ın idamına karşılık alınan bir öçtü. "Şuna hiç şüphe yok ki Denizlerin idamı hukuki değil siyasi bir karardır." (s. 26) Onlar inandıkları uğruna mücadele ettiler. İdama giderken bile geri adım atmadılar. Başlattıkları kavganın asla son bulmayacağını biliyorlardı. "Tıpkı Deniz'in dediği gibi, umduğu gibi oldu; Bitmedi o kavga, sürüyor Ve sürecek.." (s. 59) Şimdi diyeceksiniz ki 95 sayfalık kitapta ne buldun da bu kadar yazdın. Ben bu kitabın her satırını çizdim. Çünkü her satırı çizilmeye değerdi. Bir o kadar da İnternetten araştırdım. (Deniz Gezmiş'in yaptığı eylemler İnternet araştırmalarım.) Sitede kitabın okuma sayısı 56 olduğu halde hiç inceleme yazılmamış olması beni üzdü. Aynı zamanda itiraf etmeliyim ki, ilk incelemenin bana kısmet olması da kendi adıma gurur verici. Bu kısacık kitapta; yiğit, yürekli, genç devrimcilerle tanıştım. Siz de tanımak istiyorsanız hemen okuyun. (Sultannn)
Daha çok Rus Bolşevik Devrimi ve Fransız İhtilali ve Aydınlanma Çağı ile ilgili bilgiler vermesi ve yazım, format vb eksik ve hataları olmasına rağmen ilgi ile okudum. Baskı öncesi bir editörün elinden geçmesi iyi olurmuş... Ruhun huzur bulsun Deniz. Unutulmadın, unutulmayacaksın... (SADIK BAYDERE)
Deniz Gezmiş PDF indirme linki var mı?
Birol Öztürk - Deniz Gezmiş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Deniz Gezmiş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Birol Öztürk Kimdir?
Karadenizli yazar 1972’de doğdu...
Çocukluğu Karadeniz’in yüksek bir dağ köyünde geçen yazarın birçok romanında ve öyküsünde bu dağ köyünün izleri görülür.
Özellikle biyografi ve biyografik roman türlerinde eserler veren Birol Öztürk bu alanda çalışmalarına devam etmektedir.
Deniz ile evli olan yazarın Dağ adında bir oğlu vardır.
Birol Öztürk Kitapları - Eserleri
- Ahmed Arif
- Ahmet Kaya
- Ahmet Kaya - Kendine İyi Bak
- Yılmaz Güney
- Delikanlım İyi Bak Yıldızlara-Deniz Gezmiş
- Herkes Öldürür Sevdiğini
- Ahmet Kaya Hoşçakal İki Gözüm
- Yılmaz Güney
- Deniz Gezmiş
- Sabahattin Ali
- Ben Hep 17 Yaşındayım
- Bir Yılmaz Güney Biyografisi
- Müslüm
- Kazım Koyuncu Didou Nana
- Erdal Eren
- Anadolu'da Bir Sosyalist Şeyh Bedrettin
- Şarab-ı Şair Can Yücel
- Yılmaz Güney
- Kazım Koyuncu
- Barış Manço-Yaz Dostum
- Yaşını Büyütüp Astılar Erdal Eren'i
- Bir Aşktır Devrim
- Kazım Koyuncu
- Ordu'nun Dereleri
- Kesik Baş
- Ben Anarşizm Her Şeye Karşıyım
- Gelin Kayası
- Şeyh Bedreddin
- Keşke
- İks Kuşağı Öyküleri
- Ezgi
- Tahta Tabureler
- Çalı Çiçeği
- İdam Mahkumlarından Son Mektup
- Arkadaşım 20 Yuvarlak Sigara
- Rus İhtilali
- Mavi Kadar
- Her Dem Her Yön
- Demir Dediğin
- Ömür Dediğin
- Herkes Öldürür Sevdiğini
- Orada Bir Köy Vardı
Birol Öztürk Alıntıları - Sözleri
- Bir bisiklet sahibi olmak her yoksul çocuğun en büyük hayalidir de... Yoksul çocuklar, bir bisiklete sahip olmak hayaliyle yanıp tutuşurlar, asla bir bisiklete sahip olamazlar ama hepsi istisnasız çok iyi bisiklet sürerler. (Bir Yılmaz Güney Biyografisi)
- Maviye, Maviye çalar gözlerin Yangın mavisine. Rüzgarda asi. Körsem Senden gayrısına yoksam Bozuksam, Can benim düş Ellere nesi? (Ahmed Arif)
- Bazıları çok fakir... Düşünsenize sadece paraları var. (Yılmaz Güney)
- Şarkışla'ya düşmesin oy Allah sevdiği kulunu oy Gemerek'te çevirmişler Deniz Gezmiş'in yolunu ---' Oy n'olmaydım n'olmaydım oy Okur yazar olaydım oy Deniz mahkemeye düşmüş Avukatı ben olaydım (Bir Aşktır Devrim)
- Sevginin dili, dini, ırkı, siyasi görüşü ve cinsiyeti yoktur. (Ahmet Kaya - Kendine İyi Bak)
- Evlilik, kamu gücünün iki insanın birbirleriyle cinsel ilişkide bulunma konusundaki karara karışmasıdır. (Ben Anarşizm Her Şeye Karşıyım)
- "İnsanları olduğundan farklı görmekte ısrar edişime içerliyorum " (Sabahattin Ali)
- Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın. Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur. (Kazım Koyuncu)
- Ölürsem kabrime gelme istemem (Müslüm)
- Din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeksizin dünyanın ve dünya nimetlerinin tüm insanlığa ait olduğunu savunurken sırtındaki ipekli gömleği çıkarmış ve derviş hırkasını giyinmiştir Bedreddin! (Anadolu'da Bir Sosyalist Şeyh Bedrettin)
- Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe (Ahmet Kaya)
- Ben Amerikan emperyalizmine, Sovyet revizyonizmine, Romen soytarılığına,Bulgar dalkavukluğuna karşı bir Türk devrimciyim. Deniz Gezmiş (Delikanlım İyi Bak Yıldızlara-Deniz Gezmiş)
- "Hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." (Kazım Koyuncu Didou Nana)
- "Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!" /Can YÜCEL (Bir Aşktır Devrim)
- '' Konserime sadece bilet alarak giremezsiniz. Herkes gelirken yanında bir kitap getirsin. Kapıda durup tek tek kontrol edeceğim.'' (Kazım Koyuncu Didou Nana)
- Zaman akar, yürek hep aynı yaşta (Şarab-ı Şair Can Yücel)
- İşte o hengâmede er<Zekeriya ÖNGE arkasından vurularak öldürüldü... Erdal'a yüzü dönük olarak vuruldu er Zekeriya ÖNGE.. (Yaşını Büyütüp Astılar Erdal Eren'i)
- Uzun zaman sonra, ilk defa Marie'yi düşündüm. Günlerden beri mektup yazmamıştı ve kendi kendime, belki de bir idam mahkumunun metresi olmaktan bıkmıştır diye düşündüm. Albert Camus/Yabancı romanından (İdam Mahkumlarından Son Mektup)
- Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Yürüyorum gündüz gece Şaşar Veysel iş bu hale Kâh ağlayı kahı güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece (Deniz Gezmiş)
- Ka tun mita xendasoç Xendas u žižağisoç Tunu garkevisana Lus u žağlik ellisoç (Kazım Koyuncu Didou Nana)