Dersimiz: Atatürk - Turgut Özakman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Dersimiz: Atatürk kimin eseri? Dersimiz: Atatürk kitabının yazarı kimdir? Dersimiz: Atatürk konusu ve anafikri nedir? Dersimiz: Atatürk kitabı ne anlatıyor? Dersimiz: Atatürk kitabının yazarı Turgut Özakman kimdir? İşte Dersimiz: Atatürk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Turgut Özakman

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789752203501

Sayfa Sayısı: 115

Dersimiz: Atatürk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tarih, savaşlarda düşmana galip gelen büyük komutanlarla dolu. Tarihte milletlerini daha ileriye götürmek için çalışan birçok önemli önder var. Ama hiçbiri Atatürk gibi anılmıyor, özlenmiyor. Tarih sayfalarında uyuyorlar. 

Çünkü aralarında Atatürk gibi hem vatanını düşmanlardan temizleyip yeni bir devlet kuran, hem milletini sömürüden, hurafelerden, ortaçağlılıktan kurtarıp çağdaş uygarlığa kavuşturan biri yok.

Üstelik Atatürkün Milli Mücadele ve Cumhuriyet zaferlerinin özellikleri, koşulları incelenirse, benzersiz büyüklüğü daha iyi anlaşılır.

Atatürk yoksul, ilkel, geri, çağdışı toplumu çağa açan, Anadolu aydınlanmasını başlatan, Türkiyeyi kalkındıran insandır.

Bu konuda da örneği yok.

Birliğimizi, dirliğimizi, geleceğimizi korumak için büyük küçük, kadın erkek herkese gerçek Atatürkü, değerini, büyüklüğünü, örneksizliğini iyi anlatmalıyız. Okulda, ailede, iş yerinde, basında, televizyonlarda, radyolarda, yurtdışında, her yerde, herkese.

Dersimiz: Atatürk bu büyük ödevin bir adımıdır.

 

Dersimiz: Atatürk Alıntıları - Sözleri

  • Yurt sevgisinin yenemeyeceği güçlük yoktur.
  • Halkın önüne düşen bir adam, artık kendini değil, halkın özlem ve ihtiyaçlarını temsil eder…
  • Çalışınız çocuklar;düşünerek, araştırarak, sorgulayarak çalışınız. Başarılı ve yararlı olmanın başka yolu yoktur.
  • Milleti, varlığının yüzde kırkını orduya vermeye çağırdı. Yurtsever halk bu büyük çağrıya uydu. Varını ordunun emrine verdi.. Perdeye bu olayı anlatan küçük sahneler yansıdı: Üst üste atılan çoraplar, silahlar, toplanan çuvallar, sepetler...
  • "Şimdi ortaçağı yenmek için birçok devrim yapmak, yeni kurumlar kurmak, çağdaşlaşmak gerekiyordu. Bunu başarmak kolay mıydı? Çok zordu. Çünkü para yoktu, birçok konunun uzmanı yoktu, okumuş insan sayısı çok azdı. Çoğunu Birinci Dünya Savaşı'nda kaybetmiştik. Pek çok da eksiğimiz vardı. Toplu iğne bile yapamıyorduk. Üstelik birçok yer yanıp yıkılmıştı. Yüz binlerce insan evsizdi. Halkın büyük bölümü sağlıksızdı. Yüz erkekten sadece yedisi okur yazardı.."
  • Nemiz varsa, bağımsızlığımızı, hürriyetimizi, vatanımızı, şerefimizi, hepsini, her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz.
  • Haklı hayaller damla damla birikir, bir gün gerçek oluverir…
  • Sanat zevkini tatmayan insan, ilkel, basit, ham kalır.
  • "Ben gençken elime geçen iki kuruştan biriyle kitap alırdım." Dede çocuklara doğru eğildi: "Siz Atatürk'ün karga kovalamasına değil, bu sözüne önem verin."
  • "Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sadece eğitim ordusunun zaferi için imkân hazırlamıştır. Gerçek zaferi, bilgisizliği yenerek siz kazanacaksınız."
  • Bütün dernekler, kuruluşlar birleşiyor, tek yürek, tek yumruk oluyor. Yorgun Anadolu kemikleri çatırdayarak ayağa kalkıp dikiliyor: Ya bağımsızlık ya ölüm!
  • Cumhuriyet büyük Osmanlı İmparatorluğu'nu kemirip yıkan ortaçağı, köy köy, okul okul yeniyor, Anadolu aydınlanıyordu.
  • Yurt sevgisinin yenemeyeceği güçlük yoktur…
  • "Öğretmen hanımlar, öğretmen beyler! Bugün ulaştığımız nokta, gerçek kurtuluş noktası değildir. Kurtuluşa ancak uygar, çağdaş, bilime, fenne ve insanlığa saygılı, bağımsızlığın değerini ve şerefini bilen, hurafelerden arınmış, aklı ve vicdanı hür bir millet olduğumuz zaman ulaşabiliriz..“

Dersimiz: Atatürk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dersimiz Atatürk Kitapta; Atatürk’ün hayatı, Kurtuluş Savaşı’nın ne zorluklarla kazanıldığı, vatandaşlarımızın nasıl birbirlerine kenetlendikleri, Atatürk’ün Savaş’ta ki rolü, diğer ülkelerin Türkiye’nin bu muhteşem başarısını nasıl örnek aldıkları çok güzel bir yazı diliyle öyküleştirilerek anlatılıyor. Çocuklara hitaben ve çocukları merkeze alarak yazılmış bir eser lakin herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Bu arada bu kitabın filmi de bulunmakta o da izlenebilir ancak öncesinde kitabının okunması, filmi daha anlaşılır kılacaktır. Daha öncesinde Turgut ÖZAKMAN’ın “Şu Çılgın Türkler” isimli kitabını da okumuştum. İlerleyen süreçte Diriliş isimli kitabını da okumayı düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim. :) (Buğra Han)

Tarih, savaşlarda düşmana galip gelen büyük komutanlarla dolu. Tarihte milletlerini daha ileriye götürmek için çalışan birçok önemli önder var. Ama hiçbiri Atatürk gibi anılmıyor, özlenmiyor. Tarih sayfalarında uyuyorlar. Çünkü aralarında Atatürk gibi hem vatanını düşmanlardan temizleyip yeni bir devlet kuran, hem milletini sömürüden, hurafelerden, ortaçağlılıktan kurtarıp çağdaş uygarlığa kavuşturan biri yok. Üstelik Atatürk'ün Milli Mücadele ve Cumhuriyet zaferlerinin özellikleri, koşulları incelenirse, benzersiz büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Atatürk yoksul, ilkel, geri, çağdışı toplumu çağa açan, Anadolu aydınlanmasını başlatan, Türkiye'yi kalkındıran insandır. Bu konuda da örneği yok. Birliğimizi, dirliğimizi, geleceğimizi korumak için büyük küçük, kadın erkek herkese gerçek Atatürk'ü, değerini, büyüklüğünü, örneksizliğini iyi anlatmalıyız. Okulda, ailede, iş yerinde, basında, televizyonlarda, radyolarda, yurtdışında, her yerde, herkese. Dersimiz: Atatürk bu büyük ödevin bir adımıdır. (Rıdvan USLU)

İlkokulu 5.sınıf öğrencisi Mert ve arkadaşlarına Atatürk ile ilgili bir ödev verilmesiyle eser başlıyor. Mert'in dedesi ödüllü bir tarihçi olduğundan onun yanına giderler ve Atatürk hakkında birçok şeyi fotoğraf, video ile çocuklara sunar. Atatürk'ün çocukluğundan, okul hayatından, askerlik kariyerinden, Cumhuriyetin kuruluşundan, düşüncelerinden ve hatıralarından bahsederken hiç sıkmadan anlatıyor. Bu arada eser filmmis ama ben filmini izlemedim, kitabını okudum.(Filmin yönetmenliğini Hamdi Alkan, senaryosunu da Turgut Özakman yazmış.) Atatürk'ün birkaç hatırasını okuduğumda gülümserken buldum kendimi. :) Eser hem kısa hem de akıcıydı. Aynı zamanda içerisinde fotoğraflar da vardı. Kitapta rahatsız olduğum tek şey insanların giyiminden bahsedilmesi yani çarşaflı, sarıklı takkeli insanların olduğundan bahsediyor ki çok normal bir şey. Sanki yobazlıktan bahsediliyormus gibi algıladım. Takkeli adam da alkışladı falan diye ayırmak bana tuhaf geldi. Onun dışında iyiydi. Çok bir şey anlatmak istemiyorum. Bugün de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Bugün bitirdiğim gibi hemen paylaşayım istedim. Hepimizin bayramını kutlar, keyifli okumalar dilerim. :) (Masal S.)

Kitabın Yazarı Turgut Özakman Kimdir?

1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü'ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu'na dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 - 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu'nda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.

28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesi'nce, 2006 yılında Ege Üniversitesi'nce ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesi'nce 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.

Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, Uğur Dündar'a göre cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu. Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.

Turgut Özakman'ın üç çocuğu ve dört torunu vardır. 28 Eylül 2013 tarihinde tedavisi devam etmekte olduğu Özel Güven Hastanesinde vefat etmiştir.

Turgut Özakman Kitapları - Eserleri

  • Şu Çılgın Türkler
  • Diriliş
  • Romantika
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap
  • Korkma İnsancık Korkma

  • Çılgın Türkler - Kıbrıs
  • Dersimiz: Atatürk
  • 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
  • Çanakkale Geçilmez
  • Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
  • Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği
  • Dr. Rıza Nur Dosyası

  • Bütün Oyunları 3
  • Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup
  • Toplu Oyunları - 1
  • 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi
  • Bütün Oyunları 5
  • 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
  • Bütün Oyunları 4

  • Bütün Oyunları 1
  • Bütün Oyunları 7
  • Fehim Paşa Konağı
  • Dersimiz: Atatürk - Resimli Öykü-Tarih Kitabı
  • Bütün Oyunları 6
  • Ah Şu Gençler
  • Unutulmaz Şiirler

  • Atatürk ve Cumhuriyet Kronolojisi
  • Duvarların Ötesi
  • Ocak
  • Güneşte On Kişi
  • Bütün Oyunları 2
  • Radyo Notları
  • Bizi Dinler Misiniz?

Turgut Özakman Alıntıları - Sözleri

  • "Memleket bugün idare edilebilir durumda olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür." (Çılgın Türkler - Kıbrıs)
  • Kadınlarımız hayata katılmazlarsa, milletvekili, vali, profesör olmazlarsa, uçak bile yapsak yine ilkel kalmışız demektir. (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
  • "Osmanlı imparatorluğunu münkariz eden de, yeni bir Türkiye devleti doğurtan da, ”Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile hukuk-u hükümraninin millete ait olduğunu tesbit eden de benim [972]" (Dr. Rıza Nur Dosyası)
  • "Evliliğin beni Öldürüp çiğnenmiş bir paçavra gibi pörsütüp bitiren kara dertleri içindeyim [312]. Tefekkürattan bir hale geliyorum ki, dimağım tutuşmuş, yanıyor gibi, öleceğim. Çünkü tenebbuhat-ı dimağiye müthiş. Miğdem her gün bozuk. Karnım gazdan dolu gibi. Biteviye aşağıdan gaz çıkıyor. [..] Tırnaklarım cadı tırnağı gibi uzuyor, içi de simsiyah kir. Her gün keseyim diyorum, fakat bir türlü vakit bulamıyor, yarın diyorum. Bu suretle bir-iki ay kalıp Çinli tırnağı gibi oluyor. Sakalım da öyle. Papaz gibiyim. Evde banyo var. Fakat lüzumu kadar banyo da alamıyorum. Çünkü vakit alıyor. Hasılı pis bir adam oldum. Halime ben de iğreniyorum [1415]. Takriben iki ayda bir, okuduğumu anlamaz hale geliyorum. Sersem gibi oluyorum [1416]." (Dr. Rıza Nur Dosyası)
  • “Yüreğimde bir şeyin, toprağını sevmiş bir tohum gibi gittikçe köklenip büyüdüğünü fark ediyorum..” (Romantika)
  • "Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da onu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri  olarak görüyoruz. O yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildi. Dünyadaki  bütün Müslümanlar, gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla ona çevirmişlerdi. O, Müslüman dünyasında, yeniden siyasi uyanış yönünde ileriye doğru, cesur bir  adım atan bir avuç insandan biriydi." (Devlet Başkanı Eyüp Han, Pakistan, Atatürk İçin Diyorlar ki, s.281) (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)

  • Bugün vatan bizden razı olacak Asker şehit,ordu gazi olacak. (Çanakkale Geçilmez)
  • Vahidettin’in Rauf Orbay’a söyledikleri: “Millet koyun sürüsü. Bu sürüye bir çoban lazım. İşte o da benim!” (16.03.1920) (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Yani padişah-halifeler, Müslümanlara değil, emperyalizme yardım ediyorlar! Durum böyle olduğuna göre, İngilizler, hilafete neden karşı olsunlar? (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Bir kapıdan geçerken hanımlara yol veren kaç kişi kaldı? Günde en az iki kadın bıçaklanıyor (2013 Ağustos 20 kadın). (Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup)
  • Ben mi tuhaftım, yoksa hayat mı? (Korkma İnsancık Korkma)
  • "Aslı bozuk işin taklidi bu kadar olur.Şimdi de üçüncü örneğe geçiyoruz.Fotoromantik üslupta.." Ve cuf cuf cuf Ebeveynler çocuklarının yanında kavga yapmamayı onlarla birlikte oynamayı öğrenirler. (Bütün Oyunları 3)
  • Liman Paşa’ya bağlı ve ordunun genel ihtiyatı olan ve M. Kemal’in komuta ettiği 19. Tümen ise, merkezde bir yerde bulunuyor (Bigalı-Maltepe); fakat Ordu Komutanının izni olmadan kullanılması mümkün değil. Liman Paşa, o sabah, asıl çıkarmanın Saros-Bolayır kesimine yapılacağını tahmin ederek, oraya gitmiş, bu tümenin nasıl kullanılacağı konusunda bir talimat da bırakmamıştır.* (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)

  • "Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı, halk öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmadığını anlamalıdır. Eğitimi yetersiz bir toplumda buna çok ihtiyacımız var." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
  • İsmet Paşa ayaküstü durumu özetledi: "Esir olmayı kabul etmedik." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap)
  • “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır..” (Romantika)
  • … İçlerinden biri şöyle sızlanacaktı: “Yahu, ne sıkı yönetim ilan edildi, ne olağanüstü hal. Ne tutuklama var, ne tehdit. Adam sadece konuşuyor ve biz iki gündür rüzgara tutulmuş kavak ağaçları gibi titriyoruz. Neden?” Oysa nedenini iyi biliyordu. Yıllardan beri yalanla, dolanla, safsatayla tarihin ırmağını tersine çevirmeye çabalayıp durmuşlardı. Sonunda tarih isyan etmişti! … (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Ne acımasız bir dünyaydı bu! (Korkma İnsancık Korkma)
  • Kısacası kazanmak için çalışmak ve Allahın yardımını, esirgemesini, korumasını hak etmek gerek. (Diriliş)
  • Yurt sevgisinin yenemeyeceği güçlük yoktur. (Dersimiz: Atatürk)