Devrim - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Devrim kimin eseri? Devrim kitabının yazarı kimdir? Devrim konusu ve anafikri nedir? Devrim kitabı ne anlatıyor? Devrim kitabının yazarı Jack London kimdir? İşte Devrim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Jack London

Çevirmen: Evrim Kızılırmak

Yayın Evi: Altınpost Yayınevi

İSBN: 9786054715510

Sayfa Sayısı: 142

Devrim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Diğer devrimlerinden çok farklıdır bu devrim... Zevkine veya keyfi bir şey değildir bu. Saman alevi gibi yanıp sönen bir şey değildir bu. İnsanoğlunun şimdi ki neslinden de eski. Tarihi, gelenekleri, kilisenin şehitler defterinden de belki biraz daha küçük bir şehitler defteri ve önceki herhangi bir devrimin edebiyatından kat kat daha büyük, bilimsel ve bilge bir edebiyatı vardır.

(Tanıtım Bülteninden)

Devrim Alıntıları - Sözleri

  • "İş hayatında yükseldiğim tek basamaktı. Bir gece Çin'li balıkçılara bir baskın yaptım.Halatlarla ağlar epey para tutuyordu. Hırsızlıktı bu, tamam; ama kapitalizmin de gerçek ruhuydu. Kapitalist, hemcinslerinin mallarını, ya faiz yoluyla ya güveni kötüye kullanarak ya da senatör ve yüksek mahkeme yargıçlarını satın alarak ellerinden alıyordu.'
  • "Velhasıl , kapitalist sınıf temiz, soylu ve canlı olan hiçbir şey getirmez."
  • "Bir insanın kesesinden alan , onun varlığından almış olur. Bir insanın yiyecek ve barınağına saldırmak onun yaşamına saldırmaktır; hele de diş ve tırnak temelinde kurulmuş bir toplumda ,böyle bir eylem cömertlik örtüsü altında yürütülse bile , tehdit edici ve ürkütücüdür."
  • Devrimciler, yanlışlara ve adaletsizliğe karşı çıkarlar, doğruluğu överler ve hepsinden önemlisi, insan özgürlüğünün ölümsüz şarkısını söylerler tüm ülkelerin, tüm dillerin tüm zamanların şarkısını.
  • "Her şeyden önce, hatırlamamız gerekir ki politik dünyada sınıf düşmanlığının her çeşidi, ulusal refah için belki de bölge, ırk ya da din düşmanlığından çok daha kötü, çok daha yıkıcıdır."
  • Hayatını devrim için veren insanların yoldaşlığı sıcak ve samimidir.
  • Devrimciler, yanlışlara ve adaletsizliğe karşı çıkarlar, doğruluğu överler ve hepsinden önemlisi, insan özgürlüğünün ölümsüz şarkısını söylerler tüm ülkelerin, tüm dillerin tüm zamanların şarkısını.
  • "Hayatını devrim için veren insanların yoldaşlığı sıcak ve samimidir."
  • Kurulu düzenin baskın geleneklerine olan inançsızlıkları burjuva kafalar için ürkütücüdür
  • ...insan özgürlüğünün ölümsüz şarkısını söylerler tüm ülkelerin, tüm dillerin tüm zamanların şarkısını.
  • Gözlerinin köşelerinde mizah, kahkaha ve iyilik okudum.
  • Devrim içimizde, aramızda, havada. Hissedebiliyoruz, ama anlatamıyoruz.  
  • "Onlar savaşçıdır, barıştan yana olan savaşçılar...Savaşmaktan korkmazlar. Amaçları kapitalizmin şu anda sahip olduğu çürümüş dünyayı kurtarıp küllerinden yeniden yaratmaktır."
  • "Bezgin, sefil, geniş toplulukların kendiliğinden ve kararsız başkaldırması, acıdan doğan kör ve içgüdüsel bir tepkisi değildir. Tam tersine, halk henüz ayaklanmışken, propaganda düşünseldir ve hareket toplumsal evrin çizgisindeki ekonomik ve gereklilik üstüne kurulmuştur. Devrimci, toplumun kuyusunun dibindeki mezbahalarda açıklığa mahkum edilmiş ya da hastalık çeken değil, aslında sağlıklı, iyi beslenmiş, kendisi ve çocuklarını bekleyen mezbahayı görüp bu çöküşe tepki gösteren bir emekçidir."

Devrim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Böyle bir kitap hayatımda okumadım desem yeridir. Kitaba; içinde hikayeler olduğu için hikaye kitabı da denebilir, Jack London kendi hayatından bahsettiği için anı da denebilir, ayrıca düşüncelerinden bahsettiği için de deneme de denebilir. Kitap içerik olarak üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde yazar, binlerce yıl önce yaşayan insanla modern insanı eşsiz üslubuyla kıyaslıyor. Kapitalizmin sanayilesmenin insanı dönüştürdüğü vaziyete atıf yapıyor. Verdiği örnek olaylar insanin kanını donduruyor. İkinci bölümde başına gelen bazı olayları anlatıyor işçilik yaptığı zamanları, burjuva sınıfına katıldığı zamanları, hapis yattığı zamanları anlatıyor. Son bölümde ise 2 tane öykü bulunuyor. Öykülerindeki psikolojik tasvirlerde ustalığını sergiliyor. Konuları tabi ki emekçilerle ilgili. Şunu da söylemekte fayda var kitapta aşırı yazım hatası bulunuyor. Kitabı genel olarak beğendim ders çıkarılacak bir sürü yanı bulunuyor. Yazar 1900lerde yaşamasına rağmen bazı sorunlar günümüzde hala mevcut. İyi okumalar... (Ertan Karaltı)

Kitapı değişik bir ruh haliyle bitirdim çok sıkıcıydı çünkü edebi bir metin ve sanatsal bir kitap tan çok bilgi verici bir kitaptı kitabı bazı yerlerini atlayarak bitirdim şuan rafa kaldırıyorum eğer boş bir vaktim olursa ve daha bilgili olursam tekrar dan okurum (Serdal gülhan)

Devrim, yazarın anılarından yola çıkarak yazdığı bir kitaptır. İlk sayfalarda devrimin niçin yapılması gerektiğinden bahsedilmiştir. Dünyaya yayılan uluslar arası tam 7.000.000 yoldaşın var olduğu ve bunun yıllara göre artışını sayısal verilerle gözler önüne sermiştir. Mağaralarda yaşayan ilkel insanlarla, günümüzün modern insanları karşılaştırılmıştır. Devrimin amaçları, işçi sınıfının neden ayaklanmalarının gerektiği gibi vb. birçok konu açıklanmış ve örneklerle pekiştirilmiştir. Kitapta, mağarada yaşayan ilkel insan ve günümüzün modern insanlarının karşılaştırıldıgından bahsetmiştim. İlkel insan yiyecek bir şeyler bulmak istediğinde ihtiyacı olduğundan daha fazlasını buluyordu. Ayrıca dinlenebileceği ve çocuklarıyla ilgilenebileceği zamanı vardı. Bütün zamanını yiyecek bulma çabasına ayırmıyordu. Modern insanlara gelince yiyecek bulabilmek için paraya ihtiyaçları vardır para için işe ihtiyaçları vardır. İş bulamadığımızda hakkımız olan paranın yarısını bile kabul etmek zorunda kalıyoruz çoğu zaman. Bu sefer yiyecek ve barınacak yer için birbirimizle savaşacak duruma geliyoruz. Zaten tüm zamanımızı yiyecek bulmak için harcıyoruz. Sonuç ne mi? Mutsuz ebeveynler ve mutsuz çocuklar... Okuduğum eserlerinde yaşam kavgası ve sert bir kapitalizm eleştirisi göze çarpar. Haklı olduğunu düşünüyorum. Zaten kitaplarını okuyup hak vermemekte mümkün değil... Tek kötü yanı ise Altınpost Yayınevi'nden aldığım kitapta çok yazım hatası vardı. (Kezban Kırgöz)

Kitabın Yazarı Jack London Kimdir?

12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek adı John Griffith Chaney’dir. Evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Jack London, soyadını, henüz sekiz aylıkken annesinin evlendiği John London adlı savaş gazisinden aldı. Maddi sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta okulu bırakıp gazete satıcılığı, tayfalık, balıkçılık, istiridye korsanlığı, gazetecilik, sahil koruma devriyeliği gibi çeşitli işlerde çalıştı ve Amerikan işçi sınıfını tanıdı. 1894’te serserilik suçlamasıyla otuz gün hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra hayatını değiştirmek arzusuyla liseye kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini bir senede tamamlayarak 1896 yılında Kaliforniya Üniversitesi’ne girdi. Bir dönem okuyabildiği üniversiteden maddi zorluklar sebebiyle ayrıldı. 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı ama bir yıl sonra yine yoksul ve işsiz olarak geri döndü. Yoğun bir çalışma programı hazırlayarak şansını yazarlıkta denemeye karar verdi. Soneler, baladlar, nükteli fıkralar, anekdotlar, korku ve serüven öyküleri yazmaya başladı. 1909’da yazdığı Martin Eden bu dönemi yansıtması bakımından otobiyografik izler taşır. İlk kitabı Kurt Dölü (1900) büyük ilgiyle karşılandı. Aynı yıl Elisabeth Maddern ile evlendi ve bu evlilikten iki kızı oldu. Ancak bu beraberlik uzun ömürlü olmadı ve 1904’te sona erdi. Charmian Kittredge ile ikinci evliliğin ardından 1916’da Kaliforniaya’daki çiftliğinde hayatını kaybetti. London yazarlık kariyeri boyunca elliye yakın kitap yazdı ve döneminin en çok okunan yazarlarından biri oldu. Yazdıkları, yaşadıkları etrafında şekillenmiş, sosyalizmin de etkisiyle toplumcu bir dünya görüşüne ulaşmıştır. Başlıca eserleri arasında Beyaz Diş, Martin Eden, Uçurum İnsanları, Vahşetin Çağrısı yer alır.

Jack London Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Diş
  • John Barleycorn
  • Martin Eden
  • Demir Ökçe
  • Ay Vadisi
  • Demiryolu Serserileri

  • Vahşetin Çağrısı
  • Deniz Kurdu
  • Uçurum İnsanları
  • Alın Teri
  • Şampiyon
  • Dehşet Ülkesi
  • Güneşin Oğlu

  • Yanan Günışığı
  • Kız, Kar ve Kan
  • Düş Ülkelerine Yolculuk
  • Sevginin Katıksızı
  • Tanrılar ve Köpekler
  • Suikast Bürosu
  • Kurt Dölü

  • Denizin Çağrısı
  • Midas'ın Müritleri
  • Yıldız Gezgini
  • Ölüme Boyun Eğmeyen Adam
  • Ataların Tanrısı
  • Beyaz Sessizlik
  • Can Yoldaşı

  • Devrim
  • Dönek
  • Gece Doğan
  • Halk Avcısı
  • İnsanın Sadakati
  • Meksikalı
  • San Fransisco'nun Güneyi

  • Sınıf Farkı
  • Makaloa Hasırı Üzerinde
  • Bana Göre Hayatın Anlamı
  • Hawaii Öyküleri
  • Büyük Serüven
  • Kurt Kanı
  • Yakalanış

  • Öyküler
  • Uzak Diyarlarda
  • Bir Kuzey Macerası
  • Gece Geçen Serseriler
  • Gemide İsyan
  • Geleceğin Hikayeleri
  • Beyaz Cehennem

  • Büyük Evin Küçük Hanımefendisi
  • Beyaz Diş - Madam Bovary
  • Şafak Kızı
  • Beyaz Diş - Esrarlı Ada
  • Yumruk
  • Buzun Çocukları
  • Bin Düzine Yumurta

  • Adem'den Önce
  • Oyun
  • Ateş Yakmak
  • Acemi Gece
  • Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman)
  • Kumarbazlar Cenneti
  • Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş

  • Ateş Yakmak
  • Hayatın Kanunu
  • Demir Yolu Çocukları
  • Kızıl Veba
  • Büyük Sorgu
  • Mapuhi’nin Evi
  • Ölümcül Dalgalar

  • Kadın Denen Mucize
  • İlk Savaş, İlk Zafer
  • İnsanlığın Sürüklenişi
  • Kepaze
  • Çinago
  • Bütün Dünyanın Düşmanı
  • Alice Ruhunu Açınca

  • Kahekili’nin Kemikleri
  • Dağ Adamı
  • Bir Dilim Biftek
  • Kırmızı
  • Tek Özgürlüğüm
  • Güneşe Doğru
  • Lost Face And Other Stories

  • Theft
  • Tom Pomplun
  • Kaval Kemikleri

Jack London Alıntıları - Sözleri

  • “Sanki kendimin dışında durmuş da kuşkuyla kendime bakıyor gibiydim.” (Deniz Kurdu)
  • Henüz çıldırmadım ama çıldırmaya başladığım zaman beni görün;))) (Büyük Evin Küçük Hanımefendisi)
  • Yaşlılık zamanlarımızda dine ihtiyaç duyarız Alice. Din bizi yumuşatır, diğer insanların zayıflıklarına, özellikle de nerede sabah orada akşam hovardalık ettikleri ve ne yaptıklarını bilmedikleri gençlik zamanlarında gösterdikleri zayıflıklara karşı daha hoşgörülü ve affedici olmamızı sağlar. (Alice Ruhunu Açınca)
  • Ömrüm boyunca gövdemle hayvan gibi çalıştım ve ne kadar çok çalıştıysam çukurun dibine o kadar fazla yaklaştım. (Tom Pomplun)
  • °• İnsan her zaman hayattan talep ettiğinin daha azını alır . (Uçurum İnsanları)
  • Dünyaya egemen olan kanunu iyi biliyordu: zayıflar ezilir, güçlülere itaat edilirdi. (Beyaz Diş)

  • “Bana o gözleriyle bir dakika içinde, bin yılda kitaplarda okuyabileceğimden daha çok şey söylüyordu.” (Büyük Sorgu)
  • Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir! (Uzak Diyarlarda)
  • İnsanlar neden şarap içer, at biner, aktristleri tutar, papaz ya da kitap kurdu olur? Öyle isterler de ondan. İşte sana cevap. Hepimiz, elimizdeyse, hoşlandığımız şeyleri yapmak isteriz, elde edelim etmeyelim, istediğimiz şeylerin peşinden koşarız. (Sevginin Katıksızı)
  • Güneş her sabah doğar. (Makaloa Hasırı Üzerinde)
  • Korkak olduğu için, zorbalığı da korkaklığıyla uyumluydu. (Can Yoldaşı)
  • Derler ki, bu aşk hayattan bile daha kıymetliymiş, aşık olanlar böyle söyler. Bir kadın ya da erkek, birini dünyadaki herkesten daha fazla severse, o zaman aşık olduğunu anlar. Böyle denir ama kelimelerle açıklamak fazlasıyla zor. Sadece bilirsin işte, o kadar. (Kadın Denen Mucize)
  • “Kalbimde sana duyduğum hisler yıldızlar kadar parlak ve çok, bunu ifade edebilecek bir dil yok. Sana nasıl anlatabilirim ki? Oradalar... Görüyor musun?" (Kadın Denen Mucize)

  • Tekdüzelikten uzak olması belki de serseri yaşantısının en güzel yanıdır. Topluluklar hâlinde yaşayan serserilerin ülkesinde, yaşamın yüzü sık sık biçim değistirir. (Demir Yolu Çocukları)
  • Yaşamaktan mutluyum, kendi akıl ve gücümden mutluyum, işleri yapmaktan mutluyum, kendim için yapmaktan. Bundan başka yaşamak için bir neden olabilir mi? Kendimden ve yaptığım işlerden keyif almayacaksam, neden yaşayayım? (Buzun Çocukları)
  • “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.” (Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman))
  • Kötü olan iyi olanı bozar, her şey birlikte iltihaplanır. (Uçurum İnsanları)
  • Bugün n'oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. (İlk Savaş, İlk Zafer)
  • Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu ve öyle olmalı zaten. En tatlı et kıtlıktan sonra gelen ve en yumuşak yatak da zor bir avdan sonra yatılandır. (İnsanın Sadakati)
  • Kazanılacak bir oyun gibi gördükleri şeyi yıllarca oynayan insanları izledim. Sonunda kaybettiler... (Dönek)