Din Psikolojisi - Ali Köse Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Din Psikolojisi kimin eseri? Din Psikolojisi kitabının yazarı kimdir? Din Psikolojisi konusu ve anafikri nedir? Din Psikolojisi kitabı ne anlatıyor? Din Psikolojisi PDF indirme linki var mı? Din Psikolojisi kitabının yazarı Ali Köse kimdir? İşte Din Psikolojisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ali Köse
Yazar: Ali Ayten
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050804904
Sayfa Sayısı: 224
Din Psikolojisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Prof. Dr. Ali Köse ile Doç. Dr. Ali Ayten'in birlikte kaleme aldıkları "Din Psikolojisi", din ile psikoloji ilişkisini kapsamlı bir bakış açısıyla ele alıyor. Kitapta, psikoloji biliminin kurucu isimlerinin bilimsel düzeyde dine bakışları özetleniyor. İslam filozoflarının ruh ve nefsle ilgili görüşleri hakkında kayda değer bilgiler veriliyor. Akabinde erken çağlardan bugüne insanoğlunun dinle ilişkisi, inançsızlık, dine dönüş, din değiştirme, parapsikoloji gibi olgular irdeleniyor.
Din Psikolojisi, İlahiyat ve Psikoloji disiplinleri ile herhangi bir yönüyle alakadar olan, din ve maneviyat kavramlarına psikolojik yönden de bakmak isteyen herkese hitap eden, bilimsel kesafetten sıyrılmış, arı-duru bir kitap.
Din Psikolojisi Alıntıları - Sözleri
- "Dinler ruhsal tedavi sistemleridir. Hatta psikoterapi sistemlerinin en gelişmişidir." "Otuz beş yaşını geçen hastalarımın problemlerinin arkaplanında hayata dini bir bakış açısı bulamamak vardı." - Carl Gustav Jung
- Davranışları yönlendirmede etkin olan kolektif bilinçdışı, din olgusunun kaynaklandığı yerdir. Dinin temel süreçleri, kolektif bilinçdışında oluşur ve bunlar psişik anlamda gerçek olgulardır. Bireysel dinin özel biçimleri, tüm insanlığın din biçimlerinde olduğu gibi, kolektif bilinçdışındaki dünyevi dışavurumlardır.
- Değişimi sert olanların geçmişe dönmekten en fazla korkanlar olduğunu öğrenmiştim.
- Sevgi, ruhların farklı yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir
- "... Artık insanın kendisine verdiği değer, sahip olduğu şeylerle doğru orantılıdır; en büyük olmak istiyorsa en fazlasına sahip olması gerekmektedir."
- Bu evredeki önemli bir keşif “nesne kalıcılığı” (principle of conservation) kavramıdır: Bir nesnenin, duyularla algılanmadığı zaman da var olmaya devam etmesi. Sekiz aylık bir bebeğin uzandığı oyuncak üzerine bir kumaş parçası koyulduğunda, bebek hemen durur ve ilgisini kaybeder. Bebek şaşırmış ya da bozulmuş görünmez, oyuncağı aramaya çalışmaz ve sanki oyuncak artık yokmuş gibi davranır. Halbuki on aylık bir bebek bir kumaş parçası ya da perde arkasına saklanmış bir nesneyi aktif olarak arar. Büyük bebek, görüş alanı dışında olduğunda da nesnenin var olduğunu kavramış görünmektedir. Nesne kalıcılığı kavramını edinmiştir.
- Çünkü Allah'ı bulamamışsanız içinizde her zaman bir çatışma vardır.
- Ölüme çare bulunmadıkça din yok olmaz.
- Özetle, din konusunda genel olarak indirgemeci yaklaşım sergileyen Freud, birbirinden farklı değerlendirmeler yapmıştır. Dini bazen obsesyon; bazen bebeklik arzularının tatmini; bazen de bir yanılsama olarak değerlendirmiş ve bilimin insanları bunlardan kurtaracağını savunmuştur. Freud, psikolojiyi din olgusuna, özellikle Hıristiyanlık ve Yahudiliğe karşı kullanmıştır.
- İnsanın geçmişine bağlı bir varlık olduğunu savunan Freud, bugünkü davranışlarının sebeplerinin geçmişte, yani bilinçdışında bulunduğunu ve bunlara ulaşmanın yolunun da serbest çağrışım ve rüya yorumları olduğunu savunmuştur. Ona göre insan özgür bir varlık değil, aksine bilinçdışı süreçler tarafından yönlendirilen bir varlıktır.
- Fromm (1997), insanın doğuştan bütünüyle iyi ya da kötü olduğunu savunan görüşleri kabul etmez. Ona göre, her iki görüş de aşırı uçtur. İnsanda iyi ve dürüst olma eğilimleri olduğu gibi, saldırganlık ve yıkıcılık potansiyeli de vardır. İnsan sürekli sahip olduğu yetenekleri ortaya çıkarmak, kendini geliştirmek eğilimindedir. Kendini gerçekleştirme çabası engellendiğinde saldırganlık ortaya çıkar.
- 2010 yılında yapılan bir araştırmada, Türk halkının dindarlık boyutlarıyla ilgili araştırma yapılmış; oruç ibadetini yerine getirme oranı yüksek çıkarken Kur'an'ı okuma oranı ise zayıf çıkmıştır.
- Çocuklar 1,5-2 yaşına geldiklerinde dili kullanmaya başlarlar. Kelimeler simge olarak nesneleri ya da nesne gruplarını temsil edebilirler. Bir nesne de bir başkasını temsil edebilir. Böylece 3 yaşında bir çocuk oyun oynarken bir değneği bir at gibi kullanabilir ve değneğe binerek odada dolaşabilir; tahta bir küp, bir araba olabilir; bir oyuncak bebek anneye, diğeri bir bebeğe dönüşebilir.
- 1- Geçen hafta New York'a gittiğimizde Saint Patrick Kilisesi'ni gördüm. Bayağı güzel bir evde oturuyorsun. (Frank) 2- Eğer ben Tanrı olsaydım, bu kadar iyi olmazdım. Bunu aklından çıkarma. (Michelle) 3- Canım Tanrım, kucaklaşmayı sen mi buldun? Çok güzel bir şey. (Brenda) 4- Sevgili Tanrı, niçin hiç televizyona çıkmıyorsun? (Kim) 5- Öğretmen, günlerin önce kısaldığını sonra da uzadığı söyledi. Artık bir karar vermelisin. (Mindy) 6- Eğer öldükten sonra yaşayacaksak, neden öldürüyorsun? (John) 7- Sevgili Tanrı, bu soğuklar ne işe yarar? (Roda) 8- Yeni öyküler yazar mısın? Yazdıklarının hepsini okuduk bitirdik ve yeniden başa döndük. (Terry) 9- Sevgili Tanrı, kitabını okudum ve çok beğendim. Bu kadar fikir nereden aklına geldi? (John) 10- Niçin daha sonra yeni hayvanlar bulup göndermedin? Hala eskileri ortada dönüp dolaşıyor. (Johny) 11- Şu her gün ezip durduğum karıncaların umarım senin için bir önemi yoktur. (Alis) 12- Gönderdiğin bebeği geri almazsan odamı temizlemem. (Joy) 13- Kiliseye sözüm yok ama kuşkusuz daha iyi müzikler yazabilirsin. Umarım yazdıklarıma kırılmazsın. (Dostun Berry) 14- Eğer hiç kimse bilmeyecekse, iyi olmanın ne yararı var? (Mark) 15- Ne olur beni kuş yap. Söz veriyorum senden uzun süre bir şey istemeyeceğim. (Lee) 16- Bir kere kar yağdırdın okullar kapandı. Bir daha yapsana. (Guy)
- Fromm’a göre dinler, insani gelişimi destekleyerek temel görevlerini yerine getirirler. Bu açıdan insanlar için önemli olan, hangi dine inandıkları değil, sevgiyi yaşamaları ve doğru düşünmeleridir. Bir insan bu şekilde yaşıyorsa, bağlı olduğu din ve semboller sistemi ikinci derecede önemlidir.
Din Psikolojisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Akademik bir kitap fakat dili ağır değil , akıcı ve güzel bir kitap. Alanla ilgili hem daha fazla bilgi sahibi olmanıza hem de alanı daha iyi anlamanıza etki edecek nitelikteki kitabı bölüme ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim. Böylece din psikolojisi alanını neden sevdiğinizi ya da seçtiğinizi daha iyi anlarsınız. (Kahveli Kitap)
Kitabın yazarı Prof. Ali Köse, halen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde görev yapmaktadır. Din Psikolojisi ve Din Sosyolojisi alanında çalışmalar yapmış birisi olarak kaleme aldığı bu eser, toplamda 6 bölümden oluşuyor. 1. Bölüm; Modern Psikolojiye katkı vermiş isimlerin din hakkındaki görüşlerini özetliyor. Bu bölümde yer alan isimlerin birkaçı; * W. James * S. Freud * C. Jung * A. Adler * E. Fromm * J. Piaget * G. Allport * A. Maslow * V. Frankl 2. Bölüm; Müslüman psikologların, insan tabıatıyla ilgili yaptığı çalışmaları anlatmaktadır. Bu bölümde yer alan isimlerin birkaçı; * el-Kındi * Farabi * İbn-i Sina * Gazzali * İbn-i Tufeyl 3. Bölüm; Din, Dindarlık ve Maneviyat kavramlarını açıklıyor. 4. Bölüm: Dine Dönüş ve Din Değiştirme durumlarının altında yatan psikolojik sebepleri açıklıyor. 5. Bölüm; Parapsikoloji alanındaki kavramları örneklerle açıklıyor. 6. Bölüm; Batıl İnanç ve Davranışların Psikolojisi'ne ayrılmış. Kitabı beğenip beğenmeme kriterine göre değil de daha çok ele aldığı konular üzerinde incelemeye çalıştım. Zira bu tarz kitaplar estetikten ziyade bilime hizmet etmek için yazılmaktadır. Bilim de gerçeklikle ilgilendiğine göre, kitabın gerçekliğe uygun olup olmadığına bakmak istiyorum. (Tabi ki kendi penceremden) Yazarımız modern psikolojiden çok şikayetçi. En çok şikayet ettiği iki konu ise; modern psikolojinin "Din, dogmatiktir" argümanını kullanarak kendisinin de dogmalaştığını iddia ediyor. Bu iddiaya kendim, bir yere kadar hak veriyorum. Özellikle Yalom, kitap ve konuşmalarında, dine inanma ile adeta dalga geçiyor. (Din ve Psikiyatri) şikayetçi olduğu diğer husus ise "Allah, insanı yarattı" düşüncesinin "insan, Allah'ı yarattı." düşüncesine evrilmesidir. Bu konuda kendisine hak vermekle beraber eklemek istediğim bir husus da var; Allah'ı ebeveyn olarak tasvir ederek, biz keyfimizce yaşarken aklımıza dahi getirmiyor, tırnağımız kırılsa "Tanrı neden buna müsaade ediyor" diyoruz. Bu da sanırım fıtratımızdaki çelişkiden (hatta belki de ikiyüzlülük" kaynaklanıyor. Din Psikolojisi alanında çalışmalar yapmış isimlerin birçoğunun yer aldığı kitap, hem entelektuel kültür hem de akademik çalışmalar için başucu kitabı olmasa da referans kaynağı olabilecek niteliktedir. (yy)
Din Psikolojisi: Din Psikolojisi alanında uzman olan Prof. Ali Köse ve Prof. Ali Ayten tarafından kaleme alınmış. Din ile ve din psikolojisi ile ilgililenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitap doyurucu bilgiler içeriyor. Öncelikle psikolojiden bahseden bir giriş ile başlıyor. Sonra psikologlar ve din görüşleri ardından İslami psikoloji ve müslüman psikologlar'dan konu açıyor. Ardından din psikolojisinin temel konularını ele alıyor. Eser akademik üslup ile yazılmış olsa da gayet anlaşılır ve sıkmayan bir tarzı var. Ayrıca okuma parçaları ile bir nebze okuyucuya bir teneffüs sağlıyor. Ve her bölüm sonunda kaynak eserler ve ileri okumalar için kitap tavsiyeleri yer alıyor. (el-İmam)
Din Psikolojisi PDF indirme linki var mı?
Ali Köse - Din Psikolojisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Din Psikolojisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ali Köse Kimdir?
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.
1981’de Antalya İmam-Hatip Lisesi’nden, 1985’te Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans (1988), Londra Üniversitesi King’s College’de doktora (1994) eğitimini tamamladı.1998’de doçent, 2004’de profesör oldu. Halen Din Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesidir. Din Psikolojisi ve Din Sosyolojisi alanlarında araştırmaları bulunan Köse’nin eserleri şunlardır: Conversion to Islam, Neden İslam’ı Seçiyorlar, Freud ve Din, Deprem ve Din, Milenyum Tarikatları, Sekülerizm Sorgulanıyor, Laik Ama Kutsal, Avrupa Birliği Ülkelerinde Din Devlet İlişkisi, Avrupa ve İslam, Üç Yusuf Bir İslam, Türbeler: Popüler Dindarlığın Durakları, Enteller Aleykümselam Der mi, Din Psikolojisi.
Ali Köse Kitapları - Eserleri
- Enteller Aleykümselam Der Mi?
- Din Psikolojisi
- Freud ve Din
- Milenyum Tarikatları
- Neden İslam'ı Seçiyorlar
- Türbeler
- Laik Ama Kutsal
- Popüler Dindarlık
- Kutsalın Dönüşü
- Avrupa ve İslam
- Üç Yusuf Bir İslam
- Avrupa Birliği Ülkelerinde Din - Devlet İlişkisi
- Sekülerizm Sorgulanıyor
- Sekülerizm Sorgulanıyor
Ali Köse Alıntıları - Sözleri
- 1906’dan itibaren yavaş yavaş kendisine öğrenciler bulur. Bunlar arasında Zürih Akıl Hastanesi Başhekimi Eugen Bleuler ile onun asistanı Carl Gustave Jung, Alfred Adler ve Otto Rank gibi isimler de vardır. Ama Freud cinselliği sisteminin merkezine oturtunca bu isimlerle yolları ayrılır. (Freud ve Din)
- Sonsuz zevk aslında sonsuz işkencedir. Don Giovanni (Laik Ama Kutsal)
- “Kiliseler ritüelleri icra etmekten daha fazlasını yapar ve başkalarının (halkın) yerine de inanırlar. Daha da önemlisi halk kilise liderlerinden inancın gereğini eksiksizce yerine getirmelerini bekler.” (Kutsalın Dönüşü)
- Bütün bu tecrübeler kapsamlı ve bağlayıcı bir ahlaki değerler sistemi olmadan, sadece "kozmik bilince" ve "ilahi benliğe" uyarak ahlaki bir hayatın yaşanamayacağını göstermiş oldu. Kendini gerçekleştirme veya gerçekleştirme adına yapılan birçok eylemin aslında kendi çıkarını gerçekleştirme tehlikesini de taşıyabileceği böylece ortaya çıkmış oldu. (Milenyum Tarikatları)
- “...Ben modern bir şeyi din adına tercih edebilir ,geleneksel bir şeyi de din adına reddedebilirim . Zaten ancak o zaman Hz.İbrahim olmuşum demektir.” (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- İki asır önce, Aydınlanma Çağı’nda, insan aklının her problemi çözeceği iddia ediliyordu. Oysa bugün insanlar daha çok düşündükleri halde aklın salt değeri daha az anlam ifade etmektedir. (Milenyum Tarikatları)
- Francis Bacon dünyanın seyrini değiştiren üç keşfi barut, pusula ve matbaa olarak belirler. (Freud ve Din)
- Freud’un tenkit edildiği, yöntemle alâkalı bir diğer önemli konu da onun sınırlı bir denek grubundan elde ettiği verileri evrenselleştirmesidir. Onun verileri elde ettiği hastaları 1900’lerin başlarında Avusturya’da üst sınıftan oluşan, katı yapıda, ahlâk ve din konusunda çok “sofu” olarak tanımlanan Puritan kesimden kişilerdi. (Freud ve Din)
- Sahip olmak ya da olmak: Modern insanın ikilemi (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- Nasr'a göre modern insan tabiata birlikte yaşayacağı bir varlık olarak değil, kendisinden mümkün olduğunca yararlanılacak bir nesne gözüyle bakmaktadır. (Milenyum Tarikatları)
- Türbeler, insanların dine tutunduklarını hissettikleri dallardır. Soyut inançların, somut mekan üzerinden algılandığı yerlerdir. Din referanslı popüler kültürü en canlı yansıtan mekanlardır. (Türbeler)
- 1980'lerde pop konserine katılan türbanlı görüntüsü hayal edilemezdi. Ama artık Mustafa Sandal'ın konserinde ön sırayı kapan, MP3-çalarında Tarkan'ı dinleyen türbanlı kız görüntüsü sıradan hale geldi. (Enteller Aleykümselam Der Mi?)
- Öyle görünüyor ki; modernizmin yorgunluğu, komünizmin soğukluğu, özgürlüğün bıkkınlığı ve de tekelci politik söylemlerin anlamsızlığı bize artık bir dönemin sonuna gelindiğini gösteriyor. (Laik Ama Kutsal)
- Eğer insan kendisini bir şey yapması gerektiğine inandırmış ise, bu şey ne olursa olsun onu yapmadığı veya yapamadığı zaman mutlaka bir iç sıkıntısı duyacaktır. (Freud ve Din)
- Ölüme çare bulunmadıkça din yok olmaz. (Din Psikolojisi)
- İnsanca yaşamanın ve mutlu olmanın temel ilkesi “sahip olma” değil, “insanın kendisi olması”dır. (Milenyum Tarikatları)
- 2010 yılında yapılan bir araştırmada, Türk halkının dindarlık boyutlarıyla ilgili araştırma yapılmış; oruç ibadetini yerine getirme oranı yüksek çıkarken Kur'an'ı okuma oranı ise zayıf çıkmıştır. (Din Psikolojisi)
- Fromm’a göre dinler, insani gelişimi destekleyerek temel görevlerini yerine getirirler. Bu açıdan insanlar için önemli olan, hangi dine inandıkları değil, sevgiyi yaşamaları ve doğru düşünmeleridir. Bir insan bu şekilde yaşıyorsa, bağlı olduğu din ve semboller sistemi ikinci derecede önemlidir. (Din Psikolojisi)
- İnsan zihni geçmişte yaşanan travmatik tecrübeleri, bunlardan kaynaklanan duygusal, ıstırap veren veya utanılacak olan halleri bilinçaltında tutar, bunların yüzeye (bilince) çıkmasını engeller. Bu açıdan bastırma mekanizması bilinç ile bilinçaltı arasında bekleyen bir bekçi gibidir. Hal böyle olunca bilinçli ve bilinçsiz zihin arasında kişinin farkında olmadığı sürekli bir çatışma söz konusudur ve işte bu çatışma histeri, saplantı ve fobi gibi nevrotik bozukluklara sebep olur. (Freud ve Din)
- İngiltere’de yaşayan her Müslüman, yaşantısına, davranışlarına ve insanlarla ilişkilerine dikkat etmelidir. Bunu kendisinin şahsî bir karakteri olarak değil, dininin bir özelliği olarak yapmalıdır. Onun bu vasıflarını gören İngilizler, İslâm’ı araştırma gereği duyacak ve aralarından İslâm’ı kabûl edenler olacaktır. ALLÂH insanı öyle yaratmıştır ki, başarılı olmanız için inandıklarınızı uygulamanız yeterlidir. (Neden İslam'ı Seçiyorlar)