Doğdum - Georges Perec Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Doğdum kimin eseri? Doğdum kitabının yazarı kimdir? Doğdum konusu ve anafikri nedir? Doğdum kitabı ne anlatıyor? Doğdum PDF indirme linki var mı? Doğdum kitabının yazarı Georges Perec kimdir? İşte Doğdum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Georges Perec
Çevirmen: Aysel Bora
Orijinal Adı: Je suis ne
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750805769
Sayfa Sayısı: 58
Doğdum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Otobiyografi denemeleri, yazınsal projeler, toplantı tutanakları, kısa anlatılar ve eleştiri notlarından oluşan bu metinler, Georges Perec'in en önemli kitaplarını nasıl kurduğuna, geçmiş günlerinden bazılarını nasıl yaşadığına tanıklık etmekle kalmıyor. Dökümler çıkarmanın, mekanları, tüketilen yiyecekleri, dilekleri ve tasarıları sürekli not etmenin, Georges Perec'in yazınsal oyunlarının ötesinde, bir kimlik ve köken arayışına bağlandığının birer kanıtı Doğum'daki metinler. Göç ve kaçı, sürgün ve kopma, bellek ve hatıra, doğum ve aidiyet gibi temalar etrafında dönerken, geçmişte yitirilenlerle gelen bir unutma, unutulma ve kimliksizlik kaygısına gelip dayanıyorlar.
Doğdum Alıntıları - Sözleri
- İnsan gerçekten de... gerçekten de mahkûm edilmiştir... küçültülmüştür!
- "Sanki her şey sorgulanmaktadır."
- İçselliğimin sorunlarına karşı biraz mesafeliyim; daha doğrusu, artık onları gerçek hareket noktaları olarak göremiyorum; aslında, sanki “anlatı”dan fazla bir şey beklemiyormuşum, daha büyük tasarılara ihtiyacım varmış, hâlâ da varmış gibi geliyor bana.
- "Bir ipin ucuna bağlıdır insan."
- "... sorgulayan ben artık var olduğundan bile emin değilken, nasıl bir sorgulama yapılabilir ki?"
- Bazıları beni hâlâ büyüleyebiliyor, heyecanlandırıyor, öğreticilikten yana daima zengin bir havaları var ama insanlar onları canlarının istediği gibi kullanıyor, onları terk edip sil baştan geri alıyor, tam da kendilerinden beklenen uysallıktalar.
- "Yoklamak, sorgulamak, sınamak istediğim, bu mekânsızlıktaki, bu yokluktaki, ize, söze, Öteki'ne dair her türlü arayışın temellendiği bu çatlaktaki köklenişim."
- Uzun süre yürüdü; ara sıra, çit hazırlayan bir bahçıvan, köpeğini gezdiren bir adam görüyordu. Ana yollardan ayrılıp ara yollara girdi, çalılıklar arasından kendine yol açtı. Çakıl taşları ve böğürtlenlerle kaplı küçük, dik bir yamacın tepesinde gövdeleri birbirine yakın üç ağaç kuytu bir köşe, minicik bir kulübe oluşturmuştu. Böğürtlenleri ve her yeri saran otları topuk darbeleriyle sökerek orayı özenle temizledi, çakılları, taşı toprağı üst üste yığdı. Sonra sırtını üç gövdeden en kalınına yaslayarak oturdu.
- "Neden sakladığımı bilmeden sakladığım bazı şeyleri atmaya karar vermek"
- Herkes ayağa kalkar ve hiçbir şey olmaz.
- "...yaz sona ermeden düşüncelerimin biraz daha düzene gireceğini sanıyorum."
- Ve uzunca bir an boş sayfanın karşısında titreyerek öylece kaldı
- "...şimdi gelecek günlerin zorluğuyla yakınlıklar kurmam, durumla paralellikler kurmam gerekiyordu... çünkü belki ben bir entelektüelim"
- İnsan gerçekten de... gerçekten de mahkûm edilmiştir... küçültülmüştür!
- Verin bana yorgunları, yoksulları, Temiz havaya susamış üst üste yığınlarınızı, Tıklım tıklım kalabalık toprağınızın sefil fazlalıklarını, Gönderin onları bana, fırtınada sürüklenen o vatansızları, Altın kapının yanında meşalemi kaldırıyorum ben...
Doğdum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
~~~GeorgesPerecKülliyatı~~~: Aslında öylesine okur geçerim zaten kısa diye başlayıp okuduğum tüm kitapları zihnimden geçirince mest olarak bitirdiğim 1kitap oldu zira ben GözüKapalıPerecSevenlerdenim ne yazsa her daim bayıla bayıla okuyorum, yazar camiasında çok zeki bulduğum yazarlar arasındadır kesinlikle... Hemen Uyuyan Adam kitabından oluşumlarla başlayan kitap, E nin Kayboluş una geçerek zihnimdekileri yokladıktan sonra W Ateş Ülkesi ne geçti ki benim en sevdiğim kitabıdır, anlattığı eğlenceli ve düşündürücü durumlarla Karanlık Dükkan bence çok zekice 1kurgu olan rüya kitabı olup yine çok sevdiklerim arasındadır gerçi şuana kadar okuduğum hic1kitabini sevmedim diyemem hepsini çok severek okudum sadece Kayboluş kitabı sonraki okumalara denk getirilmelidir zira kendini zorladığı E harfi olayında kurgu da çok zordu bence, sadece Yaşam Kullanma Kılavuzu nu okumadigim için bu kitaptan bahsettiği yerleri tekrardan okumak isterim ki en merak ettiğim 1001kitaplardan 1idir. Otobiyografik öğeler bulunduran Perec, denemeleri, yazınsal projeler, toplantı tutanakları, kısa anlatılar ve eleştiri notlarından oluşan durumlarda en önemli kitaplarını nasıl kurduğuna, geçmiş günlerinden bazılarını nasıl yaşadığına varana kadar, mekanları, tüketilen yiyecekleri, dilekleri ve tasarıları sürekli not etmenin, Georges Perec'in yazınsal durumunun ötesinde, 1kimlik ve köken arayışına bağlandığının 1er kanıtı olan "Doğum" aynı zamanda diğer kitaplarınin da otobiyografik izler taşıdığının kanıtıdır. Göç ve kaçma, sürgün ve kopma, bellek ve hatıra, doğum ve aidiyet gibi temalar etrafında geçen geçmişte yitirilenlerle gelen 1unutma, unutulma ve kimliksizlik kaygısı!!!na gelip dayanıyor ki anne babasının yaşamındaki hazin durumu bilinince bu konular etrafında oluşan olaylarla kitaplarında izler taşıdığından dolayı bu durum hep içimi acıtmıştır... En son bölümde yapmak istediklerini 37 maddede sunarken çoğunda ortak olanları görünce ekstra mutlu olup Perec i kendime daha da yakın hissetmisimdir ki Uyayan Adam kitabında sanki benim yaşadığım 1donemimi anlatmış gibi hissettiginden ya da ilk okuduğum kitap olmasından kaynaklı yeri hep ayrıdır ki ben tekrardan diyorum Perec ne yazsa okurum çok çok da severim, bu kitabı da belli 1okuma yaptıktan sonra okunursa çok daha iyi olacağını düşünüyorum, herkese mutlu huzurlu keyifli okumalar... ~~~~Önce yapılması çok kolay şeyler var, hemen bugün yapabileceğim şeyler, mesela *Neden sakladığımı bilmeden sakladığım bazı şeyleri atmaya karar vermek *Kütüphanemi kesin olarak düzenlemek *Bateri çalmayı öğrenmek (bu herdaim hayalim) *İtalyanca öğrenmek *Resim yapmak *1ağaç dikmek (ve onun büyümesini seyretmek)~~~ (Ayşe...)
Merhaba; Bu kitabın basımı yok diye biliyorum ben sahaftan aldım. Yazarı ilk kez okuyorum Turhan Yıldırım ın samimi tavsiyesine kulak verdim ve bir kaç kitabını daha aldım. Her neyse, “Doğdum” Perec in kendini ve hayatını kısaca tanıttığı bir otobiyografi. Çocukluğu, ait olduğu yer ve din hatta askerliğinden bile bahsetmiş. Çok dramatik bir çocukluk geçiren Perec, 1969'da yayınlanan La Disparition (Kayboluş) adlı romanını hiç E harfi kullanmadan yazmış. Verdiği bir röportajda neden E harfini kullanmadığını şu şekilde açıklar: Bir roman en çok ihtiyaç duyduğu harf olmadan nasıl yazılır? İşte ben bir romanım ve o kullanamadığım E harfi de benim ailem. Kitabın kapağı kendisinin bazı karalamalarından oluşuyor sırf kapağı incelemek bile beni eğlendirdi. Tüm Yahudi yazarlar gibi bence Perec in de manyak bir kafası var iyi ki bu yazarla tanıştım. Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızım... Sevgiler... (Ozlem Akkuzu)
7 Mart 1936'da doğdum. Son nokta. Benim de aylardan beri yaptığım bu. Gerçek şu ki başladığım noktaya geri döndüm. (kitaptan) #Georgeperec #doğdum Çeşitli söyleşi ve kendi karalama notlarından oluşturulmuş bu kitap George Perec'i tanımak için iyi bir başlangıç Daha önce #uyuyanadam ve #şeyler kitabını okuduğum ve fazlaca zevk aldığım Fransız yazarla tanışmak isterseniz geç kalmayın. Özelikle Uyuyan Adam müthiş bir kayıtsızlığın inanılmaz anlatısıdır. İzlerseniz filminin de hatrı sayılır Şeyler kitabı ise sürekli bir şeyleri satın alıp onlarla mutlu olunabileceğine inanan insanların anlatıldığı maddesel hedonizmin kitabıdır. George Perec #okunur (Akıl Fikir Gezegeni)
Doğdum PDF indirme linki var mı?
Georges Perec - Doğdum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Doğdum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Georges Perec Kimdir?
Şaşırtıcı özgünlükteki yapıtlarıyla, anlatı üslubuna ve şiire getirdiği yeniliklerle edebiyat dünyasında ayrı bir yer edinen Georges Perec, 7 Mart 1936'da Paris'te doğdu, 3 Mart 1982'de Ivry'de öldü. Neredeyse tüm yaşamı boyunca Paris'te yaşadı. İkinci Dünya Savaşı'na katılan babası 1939'da öldürüldü. Almanlar Fransa'yı yavaş yavaş ele geçirirken, Perec akrabaları tarafından kırsal bölgeye götürüldü. 1942 yılı sonlarında Paris'te kaybolan annesinin de daha sonra Auschwitz'de ölmesiyle, altı yaşında öksüz kaldı ve halasıyla eniştesi tarafından büyütüldü. Yahudi kökenli oluşunu ve anne babasını savaşta kaybetmesini hiçbir zaman açıkça irdelemese de, bunlar yapıtlarında alttan alta her zaman var olan unsurlar oldu.
Perec eğitimini tamamladıktan sonra, bazı dergilere yazılar yazmaya başladı. 1965'te ilk romanı Les Choses. Une histoire des années soixante (1965; Şeyler - Altmışlı Yılların Bir Hikayesi, çev.: Sevgi Tamgüç, Metis Yay., 1998) ile Renaudot Ödülü'ne layık görüldü. O tarihten itibaren birbiriyle hiçbir benzerlik taşımayan yirmiden fazla kitap yayımladı.
Perec, 1960'ta Raymond Queneau ve François Le Lionnais tarafından kurulan, Paris merkezli OuLiPo'nun (Ouvroir de Littérature Potentielle-Potansiyel Edebiyat Atölyesi) üyelerindendi. Italo Calvino, Harry Matthews, şair ve matematikçi Jacques Roubaud'nun da üyesi olduğu, matematik, mantık ya da satranç gibi başka alanlardan biçimsel olarak yararlanan, edebiyatı bu alanlardan ödünç aldığı yeni yapılar ve örneklerle genişletmeye çalışan OuLiPo'nun başını çeken edebiyatçılardan biri oldu.
Perec, romanlardan toplu çapraz bulmacalara, denemelerden taşlamalara, şiirlerden sözcük oyunlarına çeşitlilik gösteren yapıtlara imza attı. Tersinir sözler, evirmeceler, sözcük oyunları Perec'in yapıtlarından hiç eksik olmadı.
1969'da hiç "e" harfi kullanmadığı La Disparition (Kayboluş) adlı romanı yazdı. Kayboluş bir adamın ortadan kayboluşunun hikâyesidir ve adamın kaybolduğu dünyada "e" harfi de kaybolmuştur, ancak romanın hiçbir karakteri dildeki yer değiştirmelerin, benzetmelerin, tahrif etmelerin ve böyle bir evrenin boşluğu doldurmak için giriştiği sonu gelmeyen hilelerin farkına varmaz. Böyle bir dünyada arkadaşları Anton Ssliharf'i boşuna arar ve birer birer yok olurlar.
İnsanın yaşadığı ortamı keşfe çıkan Perec, kimi zaman sivri dilli bir alaycılıkla, kimi zaman da takıntılı bir yöntemcilikle romanlar yazdı. Özel hayatı konusunda her zaman ketum olsa da, yapıtları otobiyografik unsurlarla doludur. 1973 yılında yazdığı La Boutique Obscure, 1975'te kaleme aldığı W ou le souvenir d'enfance (W Ya da Bir Çocukluk Hatırası, çev.: Sosi Dolanoğlu, Metis Yay., 2001), 1978'de yayımlanan Je me souviens, otobiyografik özellikleri daha öne çıkan yapıtlarıdır.
Perec'in en önemli yapıtlarından biri de, 1978'de yayımlanan ve Medici Ödülü'ne layık görülen La vie mode d'emploi'dır (Yaşam Kullanma Kılavuzu, çev.: İsmail Yerguz, Yapı Kredi Yayınları, 2001).
Harflerle ve sözcüklerle oynamayı çok seven Perec, dili neşeli bir oyun ve keşif alanına, kapıları şiire olduğu kadar derin felsefi düşüncelere de açılan bir laboratuvara çevirmiştir.
Georges Perec Kitapları - Eserleri
- Uyuyan Adam
- Şeyler
- Kayboluş
- Doğdum
- Bahçedeki Gidonları Kromajlı Pırpır da Neyin Nesi?
- Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi
- W ya da Bir Çocukluk Hatırası
- Saraybosna Suikastı
- Yaşam Kullanma Kılavuzu
- Paralı Asker
- Harikalar Odası
- Mekan Feşmekan
- Ellis Adası
- Karanlık Dükkan
- Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi
- Olağan-içi
- Her Durumda Yapmam Gereken Şeylerden Bazıları
- Cantatrix Sopranica L. ve Diğer Bilimsel Yazılar
- Kış Yolculuğu
- Doğdum
- Kış Yolculuğu ve Peşindeki Öyküler
- İncelikli Go Sanatını Keşfetmeye Çağıran Küçük Kitap
- A Void
Georges Perec Alıntıları - Sözleri
- her şey, herkes tehditkar hale geliyor. geçtiğim yerlerin hepsi bana yabancı. (Karanlık Dükkan)
- servis şefinizin karşısına geçmiş alçak sesle yaşam koşullarınızın yavaş yavaş bozulmakta olduğunu anlattığınızda sizi sempatik ve neredeyse heyecanlı bir dikkatle dinlemeyeceğini ve size gelecekte bir ücret artışı umudu vermeyeceğini düşünmeniz için hiçbir neden yoktur (Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi)
- bir servis şefi astlarından birini hiçbir zaman tebrik etmez. (Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi)
- Yaşamak hoşuna gidecek mi? Evet desene. Evet ve yine evet. Güneşte yürümenin hazzı, yağmurda yürümenin hazzı, yolculuğa çıkmanın, yemenin hazzı. Yüzmenin. Tren sesi duymanın? (Paralı Asker)
- Saat dördü beş geçiyor. Göz yorgunluğu. Sözcük yorgunluğu. (Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi)
- Binet, kralın perukacısı Rigaud'ya bir tablo ısmarladı. Ressam bu işten hiç memnun kalmadı Çünkü küçümserdi fırçası tarakları Ama Rigaud, peki ya olmasaydı Modellerin perukları Ne renkleri kalırdı ne ruhsarları O vakit çok arardın perukacıları! (Harikalar Odası)
- "Zaman geçiyor, ama sen saati bilmiyorsun..." (Uyuyan Adam)
- Herkes ayağa kalkar ve hiçbir şey olmaz. (Doğdum)
- Geçtiğim yerlerin hepsi bana yabancı. (Karanlık Dükkan)
- Küçük bir şişe Vittel su içiyorum oysa dün kahve içiyordum (bu durumun meydan üzerinde dönüştürücü bir etkisi var mı?) (Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi)
- "Dönüşsüz bu gidiş uzak kadere teslim hep başka kıyılara doğru sürükleniriz bari bir gün sonsuz sularında senelerin demirleyemez miyiz ey göl daha bir sene anca geçti aradan doyamadığı maruf dalgaların başında bak oturduğu taşta yapayalnız bir adam benim o bir başıma." (Saraybosna Suikastı)
- Ey edebiyat! Senin o kutsalların kutsalı süreklilik aşkın yüzünden ne ezalar, ne cefalar çekiyoruz!... (Bahçedeki Gidonları Kromajlı Pırpır da Neyin Nesi?)
- Anlam ortada aslında. Ortada ama az ya da çok uzağımızda. Az ya da çok bulanık, az ya da çok muğlak ama orada. (Kayboluş)
- "Yatak: Tanımlanmamış tehdidin meskeni, tezatların meskeni, fani haremleriyle dolu yalnız bedenin mekânı, arzuya yasak mekân, bağlılığın umulmadık mekânı, düşün ve ödipal özlemin mekânı: Ne mutlu uyuyabilene korkmadan kahırlanmadan O heybetli, o kutsal yatağında babanın Soyundan gelenlere hem beşik hem mezar olan. José Maria de Heredia Trophées" (Mekan Feşmekan)
- Nasıl ulaşmalı sıradan olana, basit olana, gündelik olana, olağan olana, her gün olup bitene? (Ellis Adası)
- Birçok şey değişmemiş, yerinden bile hareket etmemiş (harfler, semboller, çeşme, toprak alan, banklar, kilise vb.), ben de aynı masada oturuyorum (Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi)
- “Arkanda maskeler var. İçinde hiçbir şey yok . Yaşama arzusu. Ölme arzusu.Bir boşluk hissi , hoyrat bir anlayışsızlık .Ya sonra ? ” (Kayboluş)
- “Mışıl mışıl uyumak burnumda tütüyor. Dalmak, uyumak, top patlasa duymamak istiyorum. Ama imkânsız.” (Kayboluş)
- İnsan bir ad, bir sözcük istiyor. Haykırmak istiyor: Çözümü bulduğunu, bunalımının kaynağına indiğini haykırmak istiyor. Bu abuk sabuk karmaşık laf yığınından sıçrayıp çıkmak, bu sözcük bataklığından kaçıp kurtulmak istiyor insan. Ama artık bir sıçrama taşı da yok, tutunacak bir dal da. Hayal gücünün dibini boylamaktan başka yol yok. Bir başlangıç noktası yakalamak istiyor insan: Ama bütün noktalar çok uzaklarda, çok bulanık... "KAYBOLUŞ" GEORGES PEREC️ (Kayboluş)
- Her yapıt başka bir yapıtın aynasıdır. (Harikalar Odası)