Don Kişot'tan Bugüne Roman - Jale Parla Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Don Kişot'tan Bugüne Roman kimin eseri? Don Kişot'tan Bugüne Roman kitabının yazarı kimdir? Don Kişot'tan Bugüne Roman konusu ve anafikri nedir? Don Kişot'tan Bugüne Roman kitabı ne anlatıyor? Don Kişot'tan Bugüne Roman PDF indirme linki var mı? Don Kişot'tan Bugüne Roman kitabının yazarı Jale Parla kimdir? İşte Don Kişot'tan Bugüne Roman kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Jale Parla

Yayın Evi: İletişim Yayıncılık

İSBN: 9789754707960

Sayfa Sayısı: 389

Don Kişot'tan Bugüne Roman Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk ve dünya edebiyatının en önemli yazarları ve kaleme aldığı unutulmaz metinleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Bu eşsiz yolculukta size roman geleneğinin atası kabul edilen Cervantes’ten başlayarak, Batı romanına adını yazdıran Laurence Sterne, Denis Diderot, Henry Fielding, Emily Bronté, Charles Dickens, Joseph Conrad, James Joyce, Alain Robbe-Grillet, Italo Calvino gibi yazarlar eşlik edecek; bu gezinin Türkiye etabında ise rehberleriniz Ahmet Mithat, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin ve Orhan Pamuk gibi usta kalemler olacak. Jale Parla’nın yaklaşık on yılını verdiği bu çalışma, bir yandan Don Kişot’tan bugüne kadar roman sanatının geçirdiği aşamaları ve Cervantes’in romana etkilerini incelerken, öte yandan romanı anlatı kuramı içine yerleştiriyor ve dünya romanının önemli yazarlarının yapıtlarını karşılaştırmalı olarak inceliyor. Jale Parla, edebiyat sosyoloji yaklaşımıyla kaleme aldığı çalışmasında, bir roman okumasına eşlik etmenin çok ötesinde, roman sanatı ve tarihi üzerine kapsamlı ve titiz bir araştırmacı kimlik de sergiliyor. Bu öncü çalışmanın önemli bir katkısı , “yazar”, “yaratı”, “dil”, “okur” ve “zaman” kavramları üstüne roman sanatının doğuşundan bugüne dek sürdürülen tartışmalara getirilen yeni boyutlar. Kitabın öne çıkan özelliklerinden biri de dili; asla teorik metinlerin kuruluğuna düşmeyen anlatımı, bir roman tadında okunabiliyor. Don Kişot’tan Bugüne Roman, ister okur olsun isterse yazar, romanla uzaktan yakından ilişkisi olan herkesin okuması, hatta başucunda bulundurması gereken bir kitap.

Don Kişot'tan Bugüne Roman Alıntıları - Sözleri

  • Rus edebiyatının babası sayılan Puşkin, aynı zamanda iyi bir Rönesanscıydı. Shakespeare ile Cervantes en sevdiği yazarlar arasındaydı. Puşkin, şiir tarzında yazılmış Yevgeni Onegin öyküsünde, Rus edebiyatının ilk Don Kişot tiplerinden Tatyana 'yı yarattı.
  • Kolay anlaşılan, popüler metinlerle zor anlaşılan, muğlak, ama okurunu en usta yorumculardan seçen metinler. 20. yüzyılın başında "iyi edebiyat" artık her zamankinden daha çok seçkin okurun alanı haline gelmişti. Yazarın metni, muğlak anlamlar barındıran bir metindi, ne kadar muğlaksa o kadar iyi sayılıyordu.
  • Sen bir noktaya çekilmiş orada yaşıyorsun. Geniş ve parlak hayallerin var. Zamana hükmedeceğim diyorsun.
  • Oysa kapitalist toplumda modernizmle gelinen yerde giderek parçalanmış bireyler, giderek parçalanmış bir gerçeklik ve giderek toplumsal bağlamından kopan, yabancılaştığı çevresini anlamlandırmakta güçlük çektiği için teknik ustalıklar deneyen, nesneler anlamları anlamsızlaştıkça onların yerine simgeler koyan yazarlar bulunur. Böyle olunca da, 20. yüzyıl romanından hayır gelmeyecektir.
  • Yaşamdan tek umulacak şey, insanın biraz kendini öğrenmesi -o da geç gelir hep ve sönmek bilmeyen bir yoğun pişmanlık.
  • Edebi değeri yüksek, gerçek sanat eseri olan bir metin, sanatsal nitelikleri ve iletmek istediği anlamla mükemmel bir bütündür; sessiz ama konuşmayı bekleyen sanat nesnesidir o; erişilmez değildir ama erişilmesi güçtür.
  • Tristram Shandy oluşumunu sergilemesi açısından ilk ve en tipik romandır.
  • Romanın başlıca yazın türü haline geldiği on sekizinci yüzyılda romancı bilinmeyen okurla buluşmanın heyecanı içindedir. Bilinmeyen okur diyorum çünkü bu yüzyılda artık İngiltere'de başlayıp Fransa'ya ve oradan Avrupa'ya yayılan epistemolojik devrim tamamlanmış bilme biçimleri Newton, Hobbes, Locke, Hume'un yazılarında öne sürdükleri yepyeni bir dünya(bilme nesnesi) ve yepyeni bir insan(bilen özne) ile belirlenmeye başlamıştır.
  • Aristoteles'e göre sanat yapıtı, en taklitçi hayvan olan insanın, taklit dürtüsünü tatminden aldığı zevk ve bu zevke eşlik eden öğrenme dürtüsünün ödüllendirilmesiyle gerçekleşen bir temsildir. Bu temel dürtü, uygulamalı sanatlar ile güzel sanatlar alanlarında doyurulur.
  • Türk romanında temsile karşı yönelişin en etkileyici örneği olan anlatı, başka ilkelerin de öncülüğünü yapmış bir yazarın, Latife Tekin 'in Gece Dersleri 'dir.

Don Kişot'tan Bugüne Roman İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Roman nedir? Okuyucu ya da yazar romanın neresindedir? Hangisi daha etkindir? Konularını belli roman örnekleri ile incelemeye gidilmiş tatlı bir kitap. Don Quijote sevenler için güzel bir inceleme olmuş ve onun akabinde Don Quijote etkisinde kalınan romanlar incelenmiştir. Ana konu eksik metinlerin cezbediciliğidir. Bildiğimiz romanlarda okuması zevkli bir inceleme; bilmediğimiz romanlar hakkında haberdar olma, okumaların içinden yeni okumalar çıkartma... Yaşasın sonsuz okuma etkinliği... (Siyansosyal)

"Don Kişot, kaybedilecek davaların peşinde koşan, romantik fakat hırslı kahramanların prototipi oldu." Bu kitap Cervantes'in başyapıtı olan Don Kişot'tan bugüne değin romanın geçirdiği aşamaları sergiler. (Sevda hayatt)

Don Kişot'tan Bugüne Roman PDF indirme linki var mı?

Jale Parla - Don Kişot'tan Bugüne Roman kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Don Kişot'tan Bugüne Roman PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jale Parla Kimdir?

1945'te İstanbul'da doğdu. 1964'te Arnavutköy Amerikan Koleji'ni, 1968'de Robert Kolej'in Karşılaştırma Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. 1978'de Harvard Üniversitesi'nden anadalı İngiliz Edebiyatı, yandalları Fransız ve Alman Edebiyatları olmak üzere Karşılaştırmalı Edebiyat doktorası aldı. 1976-2000 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Bilgi Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı edebiyat Bölümü'nde öğretim üyesidir.

Jale Parla Kitapları - Eserleri

  • Babalar ve Oğullar
  • Don Kişot'tan Bugüne Roman
  • Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik
  • Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram
  • Kadınlar Dile Düşünce
  • Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret
  • Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım

Jale Parla Alıntıları - Sözleri

  • Doğu hakkında Batı'nın ürettiği söylem egemen olduğu sürece Doğu'nun ancak bu söylem ve bu söylemin mitleriyle yansıtılacağı, irdelememiz gereken bir olgu olarak kalacaktır. (Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik)
  • Gilbert ve Gubar'a göre "eger çağdaşımız kadın yazarlar, hiç çekinmeden kalemi ellerine alabiliyorlarsa bunu 18. ve 19. yüzyılda tekbaşlarına savaşmış annelerine borçlular," der. Öyle bir tek başınalık ki hastalık gibi, öyle bir yabancılaşma ki delilik gibi, öyle bir görmezlikten gelinme ki felç gibi gelmiştir onlara. (Kadınlar Dile Düşünce)
  • Kitaplar aynı olsa da, her yeni okur ve yeniden okumayla yenileşirler. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
  • Doğu her şeyden önce bir tezatlar ülkesidir. Orada en korkunç suçlarla en arı bir masumiyet, en affetmez tabularla en çıldırtıcı duyusallık ve yasak zevkler, efendilikle kölelik, kişiliklerde yoğun çelişkiler birlikte bulunur. (Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik)
  • Sabah, daha şafak sökmeden Don Kişot handan ayrılır. Zayıfların ve ezilmişlerin imdadına yetişecektir ya, yolda uşağını kırbaçlayan bir çiftçiye rastlayınca, hiç tereddüt etmeden çiftçinin üzerine sürer atını ve çocuğu kurtarır. Ama hiç hesaplamadığı bir şey olur; o arkasını döner dönmez çiftçi çocuğu tekrar ağaca bağlayıp iki misli döver. Bu olay, Cervantes'in sorumsuz idealizme yönelttiği bir eleştiri olarak yorumlanmıştır. Nitekim, daha sonra Andres (dayak yiyen çocuk) tekrar Don Kişot'a rastladığında, onun kurtarıcılığı yüzünden yediği feci dayağı hatırlayarak bütün gezgin şövalyelere lanet okuyacaktır. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
  • Öyleyse Turgut Özben’in önünde iki başkalaşım yolu vardır: Bir disconnectus erectusa dönüşmek ya da intihar etmek. Turgut, birinci yolu seçecektir. Ancak Selim Işık ile Hikmet Benol tercihlerini intihardan yana kullanacaktır. (Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım)
  • Edebi değeri yüksek, gerçek sanat eseri olan bir metin, sanatsal nitelikleri ve iletmek istediği anlamla mükemmel bir bütündür; sessiz ama konuşmayı bekleyen sanat nesnesidir o; erişilmez değildir ama erişilmesi güçtür. (Don Kişot'tan Bugüne Roman)
  • Romanın başlıca yazın türü haline geldiği on sekizinci yüzyılda romancı bilinmeyen okurla buluşmanın heyecanı içindedir. Bilinmeyen okur diyorum çünkü bu yüzyılda artık İngiltere'de başlayıp Fransa'ya ve oradan Avrupa'ya yayılan epistemolojik devrim tamamlanmış bilme biçimleri Newton, Hobbes, Locke, Hume'un yazılarında öne sürdükleri yepyeni bir dünya(bilme nesnesi) ve yepyeni bir insan(bilen özne) ile belirlenmeye başlamıştır. (Don Kişot'tan Bugüne Roman)
  • Tanzimat romanında eğitici ve yorumlayıcı bir yazar sesi anlatıma sürekli müdahale eder. Bu müdahaleci anlatım bir taraftan meddah geleneğine dayanırken, diğer taraftan da Tanzimat yazarlarının nesnelliği amaçlamayan öznel dünya görüşleriyle beslenir. (Babalar ve Oğullar)
  • Feminizmin en temel saptamalarından biri, kadınların erkekler tarafından yapılmış bir dil içinde yaşamak zorunda olduklarıydı. Bunun en azından bir anlamı, kadınların sessizliğinin, sürekli olarak onlar hakkında ve onlar üzerinden, onların dolayımıyla konuşan bir dil tarafından tanımlanması ve güvence altına alınmasıdır. (Kadınlar Dile Düşünce)
  • Gerçeğin taklidi , bize o gerçek hakkında , bilimin sağlayamadığı türden bir bilgi sağlar : Sanatla ulaşılan varoluş bilgisi. (Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret)
  • Tanzimat romanında ruh ve beden yalnızca birbirinden ayrı varlıklar değil, birbirine karşıt varlıklardır. (Babalar ve Oğullar)
  • Bir kaygı ve kuşku dönemidir hızlı değişim dönemleri. İşte bu derin kuşku ve kaygılardan en çok sanat yararlanır; çünkü yaratıcılık bu tür kaygılı ve kuşkulu hesaplaşmalardan beslenir. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
  • Yeldeğirmenleriyle savaş bölümü, edebiyat eleştirisinde Don Kişot'a geniş bir yer açmış Harry Levin'e göre, birbirine tümüyle zıt iki epistemolojinin, Ortaçağ mutlakçılığıyla Rönesans ampirizminin çarpıştığı ilk olaydır. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
  • Müşahedat’a yazdığı önsözden de anlıyoruz ki, doğalcı yazarları, romanı ciddiye aldıkları, gözleme önem verdikleri, gerçeği yansıtmak istedikleri için beğeniyor, ama yaşamın sadece çirkinliklerini, toplumdaki ahlaksızlıkları, kötülükleri sergileyip iyi, güzel ve yüce olandan hiç söz etmemelerini doğru bulmuyor. Doğalcı romanlara bakılırsa, diyor Ahmet Mithat, Fransa'da erdem denen şey kalmamış, fuhuş, sefahat ve sefaletten başka bir şey yok. Gerçek bu değil oysa; yazar eğer gerçekliği yansıtacaksa yalnız kötüyü, çirkini değil iyiyi ve güzeli de anlatmalı. (Babalar ve Oğullar)
  • "erkekler de feminist eleştirmen olabilirler, ama olmasınlar, kadınların kendi adına konuşma hakkına saygı göstererek kenara çekilsinler, kadın okur konumunu işgal etmesinler” türünden bir talepte bulunmanın da anlamsız olduğu kanısındayım. Hiçbir eleştiri yönteminin uygulanması herhangi bir topluluğun iznine bağlı olamaz. Kaldı ki insanlar kendi görüşlerini başkalarını ikna etmek, destek bulmak için açıklar ve savunurlar, başkalarının kendilerine katılmalarını engellemek için değil. (Kadınlar Dile Düşünce)
  • İçgörüden yoksun öngörü yalnızca yanıltır , şaşırtır. (Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret)
  • Bir ideale ne kadar yaklaşmak isterseniz, ondan o kadar uzaklaşır, hatta onu öldürürsünüz. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
  • Tanzimat yazarlarının öğretici üslubu, benimsedikleri çok yönlü babalık rolüyle açıklanmalıdır. (Babalar ve Oğullar)
  • Bundan başka hikâye yazmakta bir vazife daha vardır. O da yalnız muhatabı ıslah etmek veya eğlendirmek için münasebetli münasebetsiz, akla ne gelirse söylemek tarzı kudema* pesendanesi** terk ile tabiatı beşeriyenin tahliline çalışmaktır. *Eskiler. **Beğenecek yolda, beğenmek suretiyle. (Babalar ve Oğullar)