Dünya'da Barış - Stanislaw Lem Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünya'da Barış kimin eseri? Dünya'da Barış kitabının yazarı kimdir? Dünya'da Barış konusu ve anafikri nedir? Dünya'da Barış kitabı ne anlatıyor? Dünya'da Barış PDF indirme linki var mı? Dünya'da Barış kitabının yazarı Stanislaw Lem kimdir? İşte Dünya'da Barış kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Stanislaw Lem
Çevirmen: Sevil Cerit
Yayın Evi: İletişim Yayınları
İSBN: 9789754708394
Sayfa Sayısı: 255
Dünya'da Barış Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yeryüzüne hakim olan süper güçler, en sonunda savaşmanın boşunalığını ve anlamsızlığını kavramış, silahlanma yolunda harcanan milyonları daha yararlı (ve daha karlı) alanlara yönlendirmeye karar vermişlerdir. Ne var ki, yönetenlerin savaşma ve imha güdüleri tümüyle yok olmamıştır. Birleşmiş Milletler dünyanın silahtan arındırılmasına, yeryüzündeki bütün savaş senaryolarının Ay'a aktarılmasına karar verir. Bu amaçla Ay, yeryüzündeki güç dengelerini temsil eden sektörlere bölünür. Bütün büyük devletler, savaş senaryolarını bu sektörlere gönderdikleri robotların bilgisayarlarına yüklerler; bundan böyle yalnızca devletleri temsil eden bu robotlar savaşacak, yeryüzündekiler bu savaşları izlemekle kontrolden çıkarlar, dünyayla iletişimlerini keserler ve yeryüzü için tehdit oluşturmaya başlarlar. Dünya'daki yöneticiler, yeryüzünü Ay'da üslenen robotların saldırısından kurtarma görevini, Lem'in korkusuz kahramanı İjon Tichy'ye verirler. Bilimkurgunun büyük ustası Stanislaw Lem'den, olası bir gelecekteki silahlanma yarışma ilişkin görüşlerini içeren, mizah dozu yüksek biri roman.
(Arka Kapak)
Dünya'da Barış Alıntıları - Sözleri
- Senin bildiğini bildiğimi senin bildiğini biliyorum.
- Savaş barıştı, Orwell’in, karşıtlığı ortadan kaldıran totaliter düşüncesinden dolayı değil, insan hayatı ve çevresinin her alanında doğal ile yapay arasındaki sınırı silen bir teknoloji yüzünden.
- İnsan zorda kaldığında gerçek dostlarının kim olduğunu anlıyor.
- Her ne kadar bilinçli bir tecrübe olmasa da duygular da bir tecrübedir.
- Daha az çoğul olmak istiyorum, daha çok değil.
- Modern bir uydudan sadece otomobiller görülmez, bahçe masasının üzerindeki kibritler bile tek tek sayılabilir.
- Modern barışseverliğin babası refahsa annesi de korkuydu.
- Paleontolojinin verdiği ders açıktı: yok edici güç ne kadar büyükse ondan kaçabilen sistemler de o kadar küçük oluyordu.
- İyi bir fantezi aslında ihtiras veya şiddet içermez, gökkuşağına benzer, oradadır, orada değildir ve sonra uykuya dalarsın.
- Her şeye sahip olan biri için rüyalar artık imkansızdır.
- Korkunun sadece gözleri büyük değildir, -beyni de küçüktür.
- Silah kendi kendisini yenemez.
- Evrim eken, zeka biçer. Ve zeka hiç kimseye hizmet etmek istemez. Mecbur tutulmazsa.
- Her sadakatin bir sınırı vardır.
- Herkes iyi niyet taşlarıyla döşenen yolun nereye gittiğini bilir.
Dünya'da Barış İncelemesi - Şahsi Yorumlar
BU MUHTEŞEM SOLARİS MUHTEHARİKA...: Aslına bakacak olursanız; ana karakterimiz, İtchy ile ilk karşılaşmamız değil. Stanislaw Lem meraklıları hatırlayacaktır, ilginç bir şekilde ve yeniden bir “ay” hikayesinde karşımıza çıkmasının bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı, kitabın ortalarında küçük ama bir tekrar mevcut. Belki de hatırlatma desek daha doğru olacak. Ben iyice, Lem’in bir zaman yolculuğundan geçtiğini, döndüğünde de aklında kalanları yazdığını düşünmeye başladım. Siz benim “deli” olduğumu düşünmekte -elbette- serbestsiniz. Fakat anlatılanlar bana ütopyadan çok “bakın, sizi uyarıyorum...” mektubu olarak gelmeye başladı. Bu, Yazar’ın okuduğum beşinci kitabı ve böyle bir yorumu kendime hak görmeye başladım. Stanislaw Lem’in felsefi bir derinliği var. Yetmiyormuş gibi buna, nöroloji, sosyoloji ve astroloji’yi ekliyor. Abarttığımı düşünenler için, bu kitabı okuduktan sonra bu konuyu tartışmaya açığım. Siz de benim gibi bunun tartışmaya değmeyeceğini düşüneceksiniz. Edebi açıdan yüksek bir cazibesi olduğu söylenemez, daha çok okuyucu farklı kanatlardan kuşatılıyor. Bilim ve merak ile akıcılık zaten kendiliğinden sağlanmış. Bunu diğer eserleri için de söylemek mümkün. Bu kitap muhteşem. Fakat, Solaris ile çıta o derece yüksek bir yerde ki...ben de yazsam, bi Solaris değil ama...diye içimden geçirirdim. Fakat bana göre, nasıl halen Smells Like Teen Spirit’in üzerine çıkan bir şarkı yapılmadıysa, Stanislaw Lem’in tarzında da başka görmedim derim. E niye 9 verdin bu kadar övdün övdün derseniz de...dedim ya, bi Solaris değil ama. (Arda)
Savaşın Robotlara Devredildiği Bir Gelecek Portresi: Dünya’da Barış: “Tıpkı bir kara deliğe düşen ışığın kendini o çekimsel tuzaktan kurtaramaması gibi, savaşan insanlık, maddenin sırlarını ele geçirdikten sonra, teknoloji tuzağından kurtulamaz.” – yazar/Stanislaw-Lem Polonya’dan dünyaya açılan ve tek başına Avrupa bilimkurgusunu Amerikan bilimkurgusuna karşı şahlandıran Stanislaw Lem’in önemli yapıtlarından biri olan Dünya’da Barış, 1987’de kaleme alındı. Türkçeye çevirisi ise İngilizce’den yapıldı. 2000 yılında İletişim Yayınları tarafından basılan kitabın çevirmeni yazar/sevil-cerit . Yıllardır baskısı olmayan kitabın kısa bir süre önce Alfa Yayınları tarafından yeniden yayımlandığını ekleyeyim. Birçok romanında iletişim olgusunu işleyen Lem bu romanında da söz konusu tutumunu devam ettiriyor. kitap/solaris--12944, kitap/yenilmez--117772 ve kitap/aden--199730 romanlarındaki kadar olmasa da yine iletişim konusunu eşeliyor. Yenilmez’de olduğu gibi insan ve robot ilişkisine değinen Lem’in kitabın geneline yaydığı ana teması ise kalıcı bir barışın mümkün olup olmayacağı ve olacaksa eğer, bunun hangi yolla gerçekleştirileceği. Lem’in bilimkurgu edebiyatına armağan ettiği Ijon Ticyh isimli karakteri bu kitapta da başrolde. Daha önce kaleme alınan kitap/yildiz-guncesi--12947 ve kitap/gelecekbilim-kongresi--240830 kitaplarında mizah dozu yüksek maceralarla okurun karşısına çıkan Ijon’u bu kitapta da yine aynı rolde görmek mümkün. Lem’in ince mizah anlayışının en çok yakıştığı karakter olarak yer aldığı romanlara başka bir tat kattığı gerçek. “Politikacılar gelecekten çok seçmenlerle ilgileniyor, hayali vaatlerde bulunarak ve gerçek olayların gidişatında gittikçe daha az etkili olarak, her zamanki tavırlarını sürdürüyordu.” Lem bu romanında eski kitaplarına göndermeler de yapıyor. Ijon’un daha önce yaşadığı olaylara atıfta bulunuyor ve kitap/insanin-bir-dakikasi--12950 adıyla dilimize kazandırılan kitabındaki “hayali kitap”ların bir kısmını anıyor. Hatta o kitapta yer alan düşüncelerinden biri olan silahsızlanma konusu ise bu kitabın ana temasını oluşturuyor. Dünya devletleri giderek artan silahlanmanın getirdiği maliyeti azaltmak ve bu uğurda harcanan paraları daha yararlı şeyler uğruna kullanmak için aralarında uluslararası bir sözleşme imzalamaya karar verirler. Bu anlaşmaya göre artık Dünya üzerinde herhangi bir savaş yapılmayacak ve savaş gibi bir durum söz konusu olduğunda devletler bu ihtiyacını Dünya’nın uydusu Ay’da gerçekleştirecektir. Bu sebeple Ay, bir tür savaş arenasına dönüştürülmüştür. Ay’da bürolar kurulmuş ve sektörlere bölünmüştür. Birleşmiş Milletler yeryüzündeki bütün savaş senaryolarının Ay’a aktarılmasına karar vermiştir. Güçlü devletler bütün silah mühimmatını Ay’a gönderirken, güçsüz devletler ise Ay’a silah gönderemediğinden, savaşlarını yine insanlar aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Bu durum çağ dışı kalmak anlamına gelir ve güçlü devletler tarafından umursanmamakla sonuçlanır. Dünya’da anlaşmazlık yaşayan devletler Ay’da robotlar aracılığıyla savaşır ve bu sayede herhangi bir insan zarar görmemiş olur. Fakat Ay’da hangi ülkenin ne kadar silahı ve savaş robotu olduğu kesin olarak bilinmediğinden, ülkelerin birbirlerine kolayca savaş açamaması da sağlanmıştır. Dünya’da barış rüzgarları eserken, Ay yüzeyinde robotlar tarafından yürütülen savaşları Dünya’dan izlemekle yetinen devletler çıkan sonuca karşı hareket etmektedirler. “Savaş barıştı, Orwell’ın (yazar/george-orwell) karşıtlığı ortadan kaldıran totaliter düşüncesinden dolayı değil, insan hayatı ve çevresinin her alanında doğal ile yapay arasındaki sınırı kaldırmış bir teknoloji yüzünden.” Bir süre sonra Dünya’dan gelen mesajlara itaat etmemeye başlayan ve Dünya ile iletişimlerini kopararak zamanla evrimleşen robotlar tehlike oluşturmaya başlar. Bu durumu çözmek için çeşitli yöntemler arayan Dünya devletleri Ay’dan gelebilecek her türlü saldırıya karşı birlik olmayı dahi amaçlarlar. Ay’da neler olup bittiğinin öğrenilmesi için Ijon Tichy’i oraya gönderme kararı alan Dünya, kısa süre içinde bu planı devreye sokar ve Stanislaw Lem’in unutulmaz karakteri Tichy, kendini Ay’da bulur. Her romanında olduğu gibi Dünya’da Barış’ta da bir yandan usul usul öyküsünü anlatan Lem, bir yandan da geleceğin teknolojileri üzerine fikirlerini satır aralarına serpiştirmeyi ihmal etmiyor. Telesoma adını verdiği ve çok detaylı bir şekilde tasvir ettiği olgu günümüzde bilim dünyasının ilgi alanlarından biridir. yazar/Arthur-C-Clarke’ın da geçmiş yıllarda benzer öngörüsü bulunan bu teknoloji sayesinde insanlık oturduğu yerden dünyanın veya evrenin herhangi bir yerine gidebilmektedir. 2009 yapımı Surrogates filminde de bu konu detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Dünya’da barış sağlaması beklenen ütopik bir projenin distopik bir sonuca doğru ilerlemesini anlattığı, yazarın gelecekte yaşanması muhtemel bir silahlanma yarışının varacağı sonuçları irdelediği bu romanı da tıpkı diğerleri gibi klasik “Lem tarzı” diyebileceğimiz bir tarzda kaleme alınmış, okuması oldukça keyifli bir roman. “Bizler, oynadığımız farklı rollere rağmen, hepimiz içinde bulunduğumuz şartların kölesiyiz.” (Bahri Doğukan Şahin)
Dünyada silahlanma yarışı öyle bir seviyeye ulaşır ki insanlık bununla başa çıkamayacağını anlayınca silahları aya göndermeye karar verirler. Silah yapmakta yasaklanınca tam durumu kurtardık derken aklımıza şu gelir " bu ay bize saldırmasın mı şimdi " :) Yazarımız gene esprili bir dil ile kendine özgü şekilde olayı ele almış. Keyifli okumalar. (Nurettin Karaosmanoğlu)
Dünya'da Barış PDF indirme linki var mı?
Stanislaw Lem - Dünya'da Barış kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dünya'da Barış PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Stanislaw Lem Kimdir?
12 Eylül 1921’de Polonya, Lwow’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. On iki yaşındayken babasının hediye ettiği daktiloyla yazmaya başladı. 1940’ta Lwow Üniversitesi’nde tıp okumaya başladı ancak ertesi yıl Sovyet orduları Polonya’yı işgal edince eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bu dönemde otomobil tamirciliği ve kaynakçılık yaptı. Yahudi kökenleri nedeniyle, İkinci Dünya Savaşı yıllarını sahte bir kimlikle geçirdi. 1945 yılında ailesiyle birlikte Sovyetler’e bağlı Ukrayna sınırları dahilindeki Krakow’a yerleşti ve babasının ısrarı üzerine burada tıp eğitimine devam etti. Askeri doktorluk sınavında kendi kararıyla soruları eksik cevaplayarak başarısız oldu. Ardından bir yandan üniversitede dersler vermeye, diğer yandan kendisini üne kavuşturacak eserlerini kaleme almaya başladı. 1946’dan itibaren çeşitli dergilerde şiirler, kısa öyküler yayımlamaya başladı. İlk bilimkurgu romanı olan Astronauci 1951’de yayımlandı. Bunu izleyen yaklaşık yirmi yıl boyunca aralarında Aden, Gelecek Bilim Kongresi, Solaris, Soruşturma, Dünya’da Barış ve Fiyasko’nun da bulunduğu çok sayıda roman yazdı. Sovyet rejiminin baskıcı politikaları nedeniyle bunların bazılarını yurtdışında yayımlamak zorunda kaldı. Edebiyatın yanı sıra bilim felsefesi, sibernetik, bilimsel spekülasyon ve edebiyat eleştirisi alanlarında da çalışmalar yaptı. Birçok üniversiteden fahri doktora ünvanı aldı ve eserleri ulusal ve uluslararası ödüllere layık görüldü. 27 Mart 2006’da Krakow’da kalp rahatsızlığı sonucu hayatını kaybetti.
Stanislaw Lem Kitapları - Eserleri
- Küvette Bulunan Günce
- Solaris
- Hayali Büyüklük
- Fiyasko
- Yıldız Güncesi
- Ölümlü Makineler
- Dünya'da Barış
- İnsanın Bir Dakikası
- Aden
- Dönüşüm Hastanesi
- Kör Talih
- Yıldızlardan Dönüş
- Yenilmez
- Soruşturma
- Gelecekbilim Kongresi
- Siberya
- Asker Kaçağı
- Mükemmel Boşluk
- Sahibinin Sesi
- Yıldızların Dönüşü
- The Mask
- Seçilmiş Eserleri
- The Cyberiad
- Seçilmiş əsərləri
Stanislaw Lem Alıntıları - Sözleri
- "Katiller haklı olsun ya da olmasın, birileri kurbanlara akıl vermeli." (Aden)
- -What do we do now? -"Wait and watch," replied the prudent Kalpacius. "We may learn something." (The Cyberiad)
- Önemli olacağını asla tahmin edemeyeceğim bir ayrıntı sayesinde inanılmaz bir şey keşfettim. (Kör Talih)
- İnsan var olduğu sürece, olgular boşlukta yer almaz. (Soruşturma)
- Ne denli sakınsa da insan denen varlık kuram geliştirmeden duramazdı. (Solaris)
- Uzay yolculuğu insanoğlunun merakının en özlü ifadesidir. (Aden)
- Sana ne kadar acıyorum, Evren’in kurbanı! Yaşamak ne kadar büyük bir ıstırap, ne kadar umutsuz bir kapan...” (Ölümlü Makineler)
- "En önemli karşı çıkış nedeni, insanın Dünya üzerindeki sorunlarını çözmeden evreni fethetmek istemiş olmasıydı, zira kahramanca uçuşların insanların acı çekmesini, adaletsizliği, korkuyu ve yeryüzündeki açlığı ortadan kaldırmak konusunda bir işe yaramayacağı açıkça ortadaydı." (Yıldızlardan Dönüş)
- Zamanla bilgisayar sistemleri imdada yetişti. Ama insanlar bir süre sonra bilgisayarların ağzına bakar hale geldiklerini fark etmekte çok gecikti. Bilgisayar hafızasına bağlı verilere dayansalar da akıl yürütme,yargıya varma işini kendilerinin yaptıklarını sanıyorlardı. Oysa aslında bilgisayar merkezleri tarafından işleme sokulmuş malzemeleri değerlendiriyorlardı ve bu malzeme insanlığın kaderini tayin eden kararları saptıyordu. (İnsanın Bir Dakikası)
- Silah kendi kendisini yenemez. (Dünya'da Barış)
- Senin bildiğini bildiğimi senin bildiğini biliyorum. (Dünya'da Barış)
- "Her birimiz, zorunluluktan meydana gelmiş, bir olasılığız, çokluğun içinden tekillik..." (Dönüşüm Hastanesi)
- Ne var ki, her köşesi silahla donanmış bir dünyada her çocuğun askeri sorumluluk taşıdığı bir gezegende nereye kaçabilirdi ki? (Asker Kaçağı)
- Kendi ellerimizle şu hale getirdiğimiz dünyada yaşamak zorundaydık, kendi düşen ağlamazdı. (Gelecekbilim Kongresi)
- Burada her varsayım iflas ediyor. (Yenilmez)
- "Mutlak bilgiye sahip olmasının yalnızca benim hayalimden ibaret olduğu anlamına geliyordu. Bir açıdan bunalıma sürükleyen bir keşifti bu; öte yandan da önümde yeni ve beklenmedik ufuklar açmıştı." (Küvette Bulunan Günce)
- Kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, o da bilgilerinin felâketi önlemek için yeterli olmamış olduğu. (Yenilmez)
- "Bu delilikten bir sonuç çıkaramamak, çıkarmaktan çok daha iyidir," (Aden)
- Korkunun sadece gözleri büyük değildir, -beyni de küçüktür. (Dünya'da Barış)
- Saray mensuplarının yaşamı bir sahtekarlıktı. (Mükemmel Boşluk)