Dünyanın Hikaye Edilişi - Marco Polo Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünyanın Hikaye Edilişi kimin eseri? Dünyanın Hikaye Edilişi kitabının yazarı kimdir? Dünyanın Hikaye Edilişi konusu ve anafikri nedir? Dünyanın Hikaye Edilişi kitabı ne anlatıyor? Dünyanın Hikaye Edilişi PDF indirme linki var mı? Dünyanın Hikaye Edilişi kitabının yazarı Marco Polo kimdir? İşte Dünyanın Hikaye Edilişi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Marco Polo
Çevirmen: Işık Ergüden
Yayın Evi: İthaki Yayınları
İSBN: 9789758725304
Sayfa Sayısı: 277
Dünyanın Hikaye Edilişi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tüm anlatı boyunca, gerçek, olağanüstü olanı didik didik ederek elde edilmiş değildir: Kendine bir içerik edinerek gerçeklik halini alan şey, olağanüstüdür. Bu gerçeklik, kaçınılmaz olarak belli bir olağanüstünün ölümü, ama aynı zamanda da bir diğerinin doğumudur. Marco Polo'dan iki yüzyıl sonra Kuru Ağaç'tan, Rahip Jean'dan ya da Gog ve Magog'dan neredeyse hiç söz edilmeyecektir, ama onun kitabında ilk kez ortaya çıkarılan Cipingu altınından ve Doğu'nun hazinelerinden hep bahsedilecektir. Dünya görüşünde, gerçek olarak algılanan olağanüstünün yeriniolağanüstü olarak algılanan gerçek alacaktır ve bu dönüşümde Marco Polo'nun bir payı vardır. 15. yüzyılın büyük kaşifleri ve takipçileri bu olağanüstüyü gerçekleştirmek için yola çıkacaklardır. Bunu gerçekleştirmek, yani maddileştirmek, talan edilecek zenginliklere, köleleştirilecek el emeğine dönüştürmek. Mechule kıyametvari bakış, sömürgeler, protektoralar ve diğer nüfuz bölgeleri halinde parçalara ayrılan olağanüstünün sınırlarıyla birlikte gerileyecektir. Kıyamet; Öteki'nin, mechulün, inançsızın ortadan kaldırılması ya da köleleştirilmesi yoluyla erişilecek yeryüzü cennetinin ilanı, yarın için değildir, o, gündelik yaşamın içine yerleşecektir.
Dünyanın Hikaye Edilişi Alıntıları - Sözleri
- "Tanrıların iyi bir başarıyla donattıkları bir kimseye ters gitmek uygun düşmez."
- "Bu adamların ne putu ne kilisesi var. 'Biz bundan çıktık.' diyerek aile reisine tapıyorlar."
- "Bunlar dünyada en zahmetli işleri yapan ve en çok yorgunluğa katlanan pek az masrafları olan ve azıcık bir yiyecekle yetinen insanlardır ve işte bu nedenle şehirleri, toprakları ve krallıkları başkalarından daha iyi fethederler."
- Ana kentin adı Unçan'dır.Bu yörede adet şöyle ki hanımlar bir çocuk doğurdu mu çocuğu yıkıyorlar ve bezlere sarıyorlar; fakat hanımın efendisi yatağa girip çocuğu da yanına alıyor ve kırk gün, kişisel ihtiyacı dışında, kalkmaksızın yatakta kalıyor. Bütün dostlar , hısım, akraba onu ziyarete geliyor ,yanında kalıyor, eğleniyor ,sohbet ediyorlar .Kadının dokuz ay boyunca çocuğu karnında taşıdığını , onu dünyaya getirdiği için çok yorulduğunu , bu kırk günlük sürenin bitimine kadar ,kocasına içecek vermek dışında hiç acı çekmemesi ve kocanın da o zahmette payı bulunması gerektiği için böyle yaptıklarını söylüyorlar. Kadın oğlunu doğurur doğurmaz yataktan kalkıp evin tüm işini yapıyor ve sanki doğuran efendisiymiş gibi adamın yiyeceğini içeceğini yatağına götürüyor.
- "Benim kanımca, dünyada erdemleri bakımından övülmeyi en çok hak edenler bu kadınlardır.(Türk-Moğol kadınları)"
- "Bu Tatarlar¹ kendi topraklarında hangi yaratıcıya tapıldığını bilmeye önem vermezler. Tek önem verdikleri hepsinin Efendi Kağan'a sadık ve çok itaatkar olup olmadıkları, belirlenmiş vergiyi ödeyip ödemedikleri ve adalet içinde hareket edip etmedikleridir. Ruhunuzu istediğiniz gibi kullanmakta serbestsiniz."
- İsa'nın vücut bulmasından 1275 yıl sonra Bağdat'ta çok acımasız ve gaddar bir Sarrazen halifesi olduğu doğrudur. Halife, Hristiyanların başına en büyük kötülüklerin gelmesini istediğinden, gece gündüz topraklarındaki Hristiyanların nasıl Sarrazen yapabileceğini, aksi takdirde onları nasıl soyup soğana çevirebileceğini ve hepsini öldürtebileceğini düşünüyordu. Her gün alimler ve din adamlarıyla bu konuyu konuşuyor, onlara akıl danışıyordu, çünkü hepsi de Hristiyanların en büyük düşmanıydı. Dünya'daki tüm Sarrazenlerin Dünyadaki tüm Hristiyanların kötülüğünü istediği de doğrudur.
- "Çok iyi silah kullanırlar ve çok yiğittirler. Yaşamlarına pek az önem verirler ve hiç çekinmeden her türlü tehlikeye koşarlar ve çok acımasızdırlar."
- “En büyük tehlike, en yakındaki tehlikedir.” Moğollar’ın askeri ilkesi.
Dünyanın Hikaye Edilişi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap görüşlerim: Kitabın başlangıcı gayet güzel ve insani okumaya sürüklüyor her şeyi güzel açıklıyor, gördüğü şeyleri gördüm diye duyduğu şeyleri duydum diye belirtmiş bunu okuduğumda da kitabı sevmiştim . Her şeyi güzel kitabın birinci sevmediğim yönü kendini anlatırken beyefendi diye sürekli belirtmesi oldu. İkinci sevmediğim yönü de Türkiye’den bahşettiği kısmı okuduğumda kitaptan soğumaya başladım kitabı okuyasım bile kalmadı Türkleri kötülüyor gibime geldi ve İsa’yı tanrı olarak gördüğünü o kısımda anladım en büyük Tanrı İsa dır gibisinden kelimeler geçiyordu sanki birden fazla tanrı varmışta en yücesi isa imiş gibi cümleler geçti. Kitaptan tamamen soğudum bunlar olmasaydı benim için gayet güzel kitaptı . (Murat)
Kitap Marco Polo'nun babası ve kardeşinin şimdinin Özbekistan o zamanın Buharasına gelmesi ile savaş yüzünden 3 sene burada kalmasıyla başlıyor. Tatarların efendisi Kubilay Latin ırkından olan bu beyazları görmek istiyor. Geldikten sonra baba Nikolo Polo elçi tayin ediliyor ve çeşitli yerelere gönderiliyor. Venedik.2e varınca bir oğlu olduğunu eşinin vefat ettiğini öğreniyor ve oğlu Marcoyu yanına alıp Tatarlara veriyor ve 17 sene hizmetlerinde kalıyor. Bu süre zarfında ve sonrasında Polo bir çok ülkeye, şehre, Adalara gidyor. Bazıları; Küçük Ermenistan, Türkiye, Büyük Ermenistan, Olympos, Gürcüler, Zengibar Adası, Musul Krallığı, Tebriz gibi. Saymakla bitmeyecek yüzlerce yerden bahsetmiş. Haşhaşilere de değinmiş. Gittiği ülkelerin konumu, dinleri, dilleri,yedikleri, hayvanları, olayları hakkında bazen doğru bazen yanlış bazen kulaktan dolma bilgiler vermiş. Kitapta düzeltmeler mevcut. Musul Krallığında halifenin öldürülmesinden tutun da, Hülagünün Haşhaşileri yenmesine, Büyük Han ve amcası arasındaki mücadeleye, yapılan şenliklere, demirhindi içirilerek insanların ishal yapılıp inci vs yutmuşlar mı diye kontrol edilmesine, Kral Kaydunun kızı Aycaruk'un eş seçme şekline kadar küçük bilgilendirici güzel hikayeler de var. Bir solukta okunabilecek bir kitap değil. Bunu okurken yanında başka kitaba başlayıp arada okuma yapabilirsiniz. O zamanlar ve o yerler hakkında bilgi edinmek istiyorsanız okuyabilirsiniz tavsiye ediyorum. (melike kaplan)
Gerçekten dünyanın hikâye edilişi!: Bu kitap, Marco Polo'nun seyahatini anlatan bir kitap değil, bizzat Marco Polo tarafından kaleme alınan bir kitap olması yönüyle eşsiz! Kitabın mükemmel bir önsözle başladığını ve bunun mutlaka okunması gerektiğini unutmayın. Bunun yanında kitabın Marco Polo tarafından yazılma amacının da yazar tarafından gezilen yerler ile ticaret yapmak isteyen kişilere bilgi sağlamak olduğunu bilmek gerekiyor. Anadolu'dan İran'a, Orta Asya'dan Pekin'e, Japonya'dan Endonezya'ya, Hindistan'dan Arabistan'a, Somali'den Kırım'a, Kuzey Kutup dairesinden bilmem nereye kadar bilinen ve bilinmeyen dünyayı anlatan kitapta bir çok ilginç bilgi yer alıyor. Kitabın düzenleyicisi, Marco Polo'nun gitmediği bazi yerleri de gitmiş gibi anlattığını, verdigi bazı siyasi ve tarihi bilgilere ise şahit olamayacağını, yine bazı siyasi ve tarihi bilgilerin ise gerçekte öyle olmadığını delilleri ve mantıki açıklamaları ile belirtiyor. Türkleri ve Tatarları ise ayrı ırk olarak görmesi, bir çok Türk'ü ise Moğol olarak ele alması dönemin anlayışına bağlı olsa gerek. Yamyamlığın o tarihlerde Çin'de cok yaygın olduğunu ayrıntıları ile öğrenmek, Japonların o zaman dahi zengin, disiplinli ve kendilerine münhasır bir millet olduğunu görmek, Japon, Madagaskar, Brezilya isimlerinin kaynağını ögrenmek de bana kattığı başkaca artılar oldu. Mutlaka okunması gereken harika bir kitap. İyi okumalar... (Afşin)
Dünyanın Hikaye Edilişi PDF indirme linki var mı?
Marco Polo - Dünyanın Hikaye Edilişi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dünyanın Hikaye Edilişi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marco Polo Kimdir?
Marco Polo (d. 15 Eylül 1254, Venedik - ö. 1324) İtalyan gezgin. Ünlü kaşif ve tüccar Niccolo Polo'nun oğludur. Bazı kaynaklar Marco Polo'nun aslında Macar olduğunu ve Dalmaçya'nın Korcula adasında doğduğunu bu ada o zaman Venedik protektorası olduğu için Venedikli ve İtalyan bilindiğini söyler. Çocukluğunda, Karadeniz ve Akdeniz'deki ticaret merkezlerine uğrayan babasıyla yolculuk yapmıştır.
Marco Polo Kitapları - Eserleri
- Marco Polo'nun Geziler Kitabı
- Dünyanın Hikaye Edilişi
- Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt
- Kubilay Han Üzerine Notlar
- Marko Polo Seyahatnamesi - 2. Cilt
Marco Polo Alıntıları - Sözleri
- . Evlenme hiç de bizim anladığımız manada kabul edilmiyor burada. Evlilik, kadın erkek münasebetlerini anlattılar da ağzım bir karış açık kaldı doğrusu. Tibetli erkekler, evlenmeden önce alacakları Kadının cinsi bakımdan tecrübeli olmasını, istiyorlar. Yani, bâkire olmamasını, cinsi münasebette bir hayli tecrübeli olmasını istiyorlar. ... Bana göre, hiç de fena bir ülkeye benzemiyor burası, hele onaltı ile yirmidört yaşları arasındaki gençler için ziyaret edilecek bir memleket. . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- Yolunu bir kere kaybetmiş insan artık her sesin ardından gider. Güneş doğup ortalık ışıyınca bir de ne görsün uzaklarda garip kılıklı kişiler, atları tozu dumana katarak geliyor. İşte o zaman: “ Ya haydut ve eşkıya ise?” diye bir şüphe takılır kafasına. Başlar kaçmaya. (Marco Polo'nun Geziler Kitabı)
- "Bu Tatarlar¹ kendi topraklarında hangi yaratıcıya tapıldığını bilmeye önem vermezler. Tek önem verdikleri hepsinin Efendi Kağan'a sadık ve çok itaatkar olup olmadıkları, belirlenmiş vergiyi ödeyip ödemedikleri ve adalet içinde hareket edip etmedikleridir. Ruhunuzu istediğiniz gibi kullanmakta serbestsiniz." (Dünyanın Hikaye Edilişi)
- "Çok iyi silah kullanırlar ve çok yiğittirler. Yaşamlarına pek az önem verirler ve hiç çekinmeden her türlü tehlikeye koşarlar ve çok acımasızdırlar." (Dünyanın Hikaye Edilişi)
- Gerektiğinde at üstünde erzaksız ve hiç ateş yakmadan ,sadece atlarının kanıyla beslenerek on günlük yola düşebilirler; her atlı, atının damarını delerek kanını içer. (Kubilay Han Üzerine Notlar)
- Cengiz Han’ın soyundan gelen bütün Büyük-Kağanlar ve Hanlar Altay dağına gömülürler. (Marco Polo'nun Geziler Kitabı)
- Tatar kadınları dünyanın en saygıdeğer ve erdemli kadınlarıdır. Kocalarını çok sever ve sayarlar. Evlilikte eşlerini aldatmayı aşağılık ve onursuz bir davranış olarak bilirler. (Marco Polo'nun Geziler Kitabı)
- ... fetihlere ve krallıkları devirmeye en uygun insanlardır. (Kubilay Han Üzerine Notlar)
- Birisi öldüğünde ruhunun hemen bir başka bedene geçtiğine inanırlar, bir önceki hayatındaki iyilik ve kötülüklerine göre daha iyi veya daha kötü bir hayata geçerler. (Kubilay Han Üzerine Notlar)
- . Yalnız şunu da ekliyeyim. Bazı suçlarda mahkum olmuş suçlular, büyük hakanın ihsanıyle affedilseler bile, yahut cezalarını çekip bitirseler bile, çenelerine bir işaret yapılıyor. Kızgın demirle bir nevi dağlıyorlar suçluların çenelerini, bir işaret koyuyorlar. Böylece suçlular çenelerindeki dağlanmış gibi duran işaretten tanınıyor. . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- . Bu yüksek memurlar Kubilay Han'ın mührünü bu kâğıt paraların üstüne vuruyorlar. Yalnız bu memurlar kâğıt paranın üstüne adlarını ve kendi mühürlerini de vuruyorlar, Ondan sonra Kubilay Han'ın mühürünü en üst orta kısmına basıyorlar. Kubilay Han'ın mührü kırmızı, daha doğrusu tüm al renkte. Bundan sonra artık kağıt paralar tedavüle çıkarılacak hale geliyor. Bu para, oldukça kıymetli; böyle uzun ameliyelerden geçiyor ve pek de taklit eden yok. Çünkü hükümdar parayı taklit edenlere çok ağır cezalar veriyor. . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- Kaybolan mallar , kayıp malların koruyucusu anlamına gelen bularguci barona götürülür. (Kubilay Han Üzerine Notlar)
- . Karacan'da garip bir adet var. Tesadüfen birinin evini güzel, yakışıklı bir insan ziyaret ederse, ne yapıp edip o adamı geceleyin öldürüyorlarmış. Bu adeti işitince tüylerim dikenlendi adeta. Nasıl olur bile diyemedim. Donmuş kalmışım. Neden sonradır ki tanıdığım bir Karacan'lıya sormaya cesaret ettim. ... Sonra konuşmaya başladı: «Yakışıklı, güzel, kültürlü bir adam evinizi ziyarete gelirse, zehirle veya başka şeylerle onu öldürürsünüz. Sebebi nedir bilir misiniz. Çünkü bizde bir inanç vardır. Böyle evimizi ziyaret eden yakışıklı ve bilgili kültürlü bir adamın ruhu daima evimizde kalır. İşte bunun için böyle bir ziyaretçiyi öldürürüz.» . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- . Size Kubilay Han'ın yaşını anlattım. Şimdi kumandanlarla olan münasebetini anlatayım. Ordusu 100 ve bin esasına göre kurulmuş. Yüz kişinin, bin kişinin ve on bin kişinin bir kumandanı var. Her kumandana Kubilay Han yetkisini gösterir bir gümüş veya altın madalya (tablet) veriyor. Yani şöyle: her yüz kişinin kumandanı gümüş bir tablet ve tabak taşıyor. Bin kişinin kumandanı altın bir tablet alıyor, Kubilay Han'ın yetki ve otoritesi o altın tabletin üstünde yazılı; yüz bin kişinin ki tümen diyorlar buna, kumandanı altın bir tablet alıyor, fakat tabletin üstünde bir aslan kafasının resmi işlenmiş. Bütün bu tabletlerin üstünde şunlar yazılı: «Kubilay Han adına, Büyük Allah'ın hükümdarımıza verdiği lütuf ile; O'na itaat etmeyenlere ölüm.» . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- "Benim kanımca, dünyada erdemleri bakımından övülmeyi en çok hak edenler bu kadınlardır.(Türk-Moğol kadınları)" (Dünyanın Hikaye Edilişi)
- Erzincan çok geniş bir şehir. Dünyanın en güzel ve en kaliteli kitap ciltleri bu şehirde yapılıyor. Buranın halkı da zanaatkâr ve çeşitli el işleriyle uğraşıyor. (Marco Polo'nun Geziler Kitabı)
- . ...Hülâgü Kaan, günlerden bir gün korkunç şeyhin yaptıklarını duyar. İrkilir önce, haberi kendisine söyleyenlere inanmak istemez pek; birkaç kere üstü üstüne anlattırır. Adamları, bir bir, şeyhin yaptıklarını sarayı ve bahçesini Hülâgü Han'a naklederler. Büyük bir ilgiyle dinler. Sonunda emir verir: «Yerle bir edilecek bu saray» Büyük bir ordu kurulur, ordu şeyhin sarayına doğru yola çıkar, şatoya varınca muhasaraya alır. Üç uzun yıl, muhasaraya aldıkları kaleden ses çıkmaz; şeyh direndikçe direnir, bir türlü de teslim olmaz. Hülâgü Han'ın ordusu da üç uzun yıl kaleyi almadan çekilip gitmez. Sonunda kalede yiyecek içecek tükenir, teslim olmak zorunda kalırlar. Şeyh ve adamları kılıçtan geçirilir, kalede taş üstüne taş bırakmazlar. Böylece şeyh ile kiralık katillerinin hikayesi de sona ermiş olur. . (Marko Polo Seyahatnamesi - 1. Cilt)
- İsa'nın vücut bulmasından 1275 yıl sonra Bağdat'ta çok acımasız ve gaddar bir Sarrazen halifesi olduğu doğrudur. Halife, Hristiyanların başına en büyük kötülüklerin gelmesini istediğinden, gece gündüz topraklarındaki Hristiyanların nasıl Sarrazen yapabileceğini, aksi takdirde onları nasıl soyup soğana çevirebileceğini ve hepsini öldürtebileceğini düşünüyordu. Her gün alimler ve din adamlarıyla bu konuyu konuşuyor, onlara akıl danışıyordu, çünkü hepsi de Hristiyanların en büyük düşmanıydı. Dünya'daki tüm Sarrazenlerin Dünyadaki tüm Hristiyanların kötülüğünü istediği de doğrudur. (Dünyanın Hikaye Edilişi)
- Bunların dışında, Tatarlar savaşa girdiğinde düşmana karışmaz, çevrelerinde dolanır, bir o yandan, bir de bu yandan ok atarlar, bazen de kaçar gibi yaparlar ama kaçarken kendilerini kovalayan düşmana, geriye doğru ok atmaya devam ederler, yüz yüze savaşıyorlarmış gibi atları da, insanları da öldürürler; böylece düşmanları zafer kazandıklarını sanırken yenildiklerini fark ederler, Tatarlar da düşmana zarar verdiklerini görüp yeniden üzerlerine saldırırlar, onları yiğitçe yenilgiye uğratırlar. Tatarlar atlarını ani dönüşlere o kadar eğitmişlerdir ki, atlar bir işaret üzerine istenilen yere dönerler; Tatarlar bu şekilde çok savaş kazanmıştır. (Marco Polo'nun Geziler Kitabı)
- "Tanrıların iyi bir başarıyla donattıkları bir kimseye ters gitmek uygun düşmez." (Dünyanın Hikaye Edilişi)