Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu - Selim İleri Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kimin eseri? Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kitabının yazarı kimdir? Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu konusu ve anafikri nedir? Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kitabı ne anlatıyor? Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu PDF indirme linki var mı? Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kitabının yazarı Selim İleri kimdir? İşte Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Selim İleri

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051418643

Sayfa Sayısı: 632

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk Edebiyatının Yaşayan Belleği Selim İleri'den tüm edebiyatseverler için olağanüstü bir kılavuz!

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu, çocuk yaşlarından beri "romanlar karasevdalısı" olan Selim İleri'nin, yarım yüzyılı aşkın okuma serüveninde yolunu aydınlatan romanlara ve bu romanların yazarlarına gönül borcunu ödemek için kaleme getirdiği bir kaynak kitap…

Usta yazarın, 1874-1980 yılları arasını ele aldığı, Türk edebiyatının ilk roman denemelerinden yakın döneme kadar, yayınlanmış binlerce roman arasından seçtiği 229 romanın farklı dünya görüşlerinden, farklı üsluplardan örneklerle bezediği bu seçki, Türkçe romanın tarihi seyrini takip etmek, roman sanatımızın inceliklerini öğrenmek isteyenler için çok önemli bir yol haritası…

"Roman sanatını bütün açılımlarıyla sevdim. Edebiyatımızın romanlarına da bu sevginin görüngesinden yaklaşmaya çalıştım. Edebiyat tarihçilerimizin hor gördüğü eserler de var bu kitapta. O eserlerin önemsenmemiş özelliklerini saptamaya çalıştım. Kılavuzu sevdiğim kitaplarla sınırladım."

-Selim İleri-

(Tanıtım Bülteninden)

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu Alıntıları - Sözleri

  • Yapılacak pek bir şey de yoktur: Yaşam bildiğini okumaktadır.
  • Bugün olduğu gibi olmak istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve çok daha manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün… Fakat içimde öyle bir şeytan var ki! Bana her zaman istediğimden başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş… Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız…
  • Kaç kez yeniden başlamayı denedim yaşamaya. Her başlayış, eskinin tekrarı oldu. Kabuk değiştirir gibi, insanın kişiliğinden ayrılması mümkün mü? Belki bir süre kaçmak, bir süre unutmak olabilir. Hepsi bu.
  • ...öğrenmek aynı zamanda ilerlemektir.
  • -Bilmiyorum, dedi, aile bana bazan bir zindan, bazan bir bahçe, bazan dümdüz bir yol, bazan bir cennet, bazan bir cehennem gibi görünüyor.
  • Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu ile romancılığının mihverini kurmuştur ve Türk okuyucusu, bu eserde, kendi romanını ve romancısını bulmuştur. Elli yıldır yapılan değerlendirmeler de umumiyetle bu yöndedir.
  • Kurgu ve mimarisi açısından bir başyapıt.
  • Bu roman ağırbaşlı, hüzünlü, yaslar kuşanmış Tanpınar 'ı gerçekten kara alaylarla donanmış, taşlamacı, hattâ 'anarşist' Tanpınar 'a dönüştürür.
  • "Tutunamayanlar 'ın 580. sayfasında şunları okuyoruz: 'Birtakım esrarengiz insanların etkisine kapılmıştı ve... sonunda ölür tabii. Sonrası daha acıklıdır:yapılan otopside, beyninde bir yapı bozukluğu bulunur, ya da bir ur filân. Vah vah derler; bilseydik daha önce tedbirini alırdık.' Romanını 1970 'te bitiren Oğuz Atay 'ın 1977 'de beyin tümöründen öldüğünü -43 yaşında- anımsayınca bu garip rastlantıdan dolayı çarpılmamak elde değil."
  • Düşünün: romandan neredeyse habersiz bir ülkede, Ahmet Midhat Efendi yaşamını romancı olarak sürdürmeye karar veriyor.
  • Kalbin bin bir ihtiyacı var, dost, âşık, arkadaş, daha bilmem kaç nev'i rabıta insan için aynı zamanda kabildir.
  • Hiçbir romancımız onun kadar 'merhamet' i 'manifesto' ya dönüştürmemiş.
  • Anlatırken, düştüğü yanılgılardan yılmamış; yüksünmüyor, aşağılık duygusuna kapılmıyor, dediğim dedikçi değil. Hayatın, kendi gördüğüyle, kendi bildiğiyle kısıtlı olmadığını yolun başındayken kavramış.

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu: Selim ileri ‘nin ‘’Romanlar ‘ın kara sevdalısıydım’’ ifadesiyle başladığı kitabı 230 romanın inceleme yazısından oluşuyor. Romanlar üzerine yazdığı yazılarından, romanları okuduğunda edindiği izlenimlerinden, saptamalarından, hislerinden, dönemlerinde uyandırdığı tepkilerden, yer yer edebiyat eleştirmenlerinin görüşlerinden, derlediği notlarından kaleme aldığı 230 inceleme yazısı. Tabi böyle ifade edince teknik incelemeler olduğu izlenimi uyandırmasının başta önüne geçmek adına dili oldukça sade, teknik terimlerin hemen hemen hiç kullanılmadığı, sohbet havasında, samimi itirafların yer aldığı en az iki sayfa en çok dört sayfa olacak şekilde, her eserden birer alıntıya yer verdiği; az, öz, roman tanıtımları olduğunu söyleyemem gerekiyor. Selim İleri bu eserlerden bazıları için kendi kitaplarına zemin hazırlayan detaylardan, öykünmelerden, hatta etkilendiği bir romana çok benzettiği için yırtıp attığı bir eserinden de samimiyetle bahsetmiş.Tabi ki bu 230 eser İleri ‘nin sevdiği romanlarla kısıtlı, bunu önsözde ifade ediyor. Bunlar daha çok aşk temalı eserlerden oluşmakla birlikte eminim her okur, okuma listesine katacağı birçok eser bulacaktır. Şahsen aşk temalı romanlara pek elim gitmese de 230 eser içerisinde konunun aşk üzerinde dönmediği 107 eserlik bir liste oluşturabildim. Kılavuzu okuduğunuzda Türk edebiyatından 1874-1980 yılları arasında yazılmış eserlere, yayınlandıkları dönem ve sonrası karşılaştıkları ortama, okurların verdiği tepkiye, yazarın bunlar karşısındaki duruşuna dair pek çok bilgiyi de edinmiş oluyorsunuz. İlla ki kılavuzdaki kitaplar okunurken tekrar bakılacak detaylar ve romanın kurgusuna dair bilgiler de mevcut. Bu sürpriz bozan bilgileri, kitapları okurken hatırlamayacağımdan emin olduğum için, tamamen okudum. Dileyen bu kısımları elbette atlayabilir, eseri okuduktan sonra okuyabilir. Kılavuz büyük bir emeğin ürünü olduğunu okurken zaten görebiliyorsunuz. Okuduğum bir makalede; bu eserinde geçmiş kuşak yazarlarını neden yazdığını, günübirlik okuma zevklerine karşı nasıl bir tutum ortaya koyduğunu ifade ediyordu. Devrinde çok okunup sonradan unutulan veya devrinde unutulup sonraları hatırlanan ya da hiç hatırlanmayan ve aslında edebiyatımız için büyük bir değer olan yazar ve eserlerin Selim İleri ‘nin kaleminde nasıl hayat bulduğunu anlatmaya çalışıyordu. Doğan Hızlan ise yazısında; ‘’Edebiyat dünyasının ün savaşına hiçbir zaman katılmadı çünkü edebiyata verilen emeklerin kutsallığına inanmıştı’’ der Selim İleri için. Bu yüzden okuduğum kılavuzun Selim İleri için çok şey ifade ettiğini bilerek, uzun vadede detaylarını yakalamaya çalışarak okumaya gayret gösterdim. Aldığım notlardan, kitabı okuduğumda önemli gördüğüm bilgileri de paylaşmak istiyorum. Edebiyat öğrencileri için sınav notları gibi gözüktüğünü varsayarsak dileyen bu kısmı atlayabilir. *Cezmi romanı için, Tanpınar ‘ın da aralarında bulunduğu eleştirmenlerce tarihi bir roman olduğu konusunda birleşilse de Selim İleri, tarih esintili bir roman ve yarım kalmış olmasına rağmen İntibah ‘tan hayli üstün bir eser olduğunu ifade etmiş. *Samipaşazade Sezai, Sergüzeşt romanı ile edebiyatımıza ruh çözümlemesi ve tasviri getirmiştir. *Ahmet Mithat Efendi, Müşahedat adlı eserinde kendini roman kişisi kılarak üst kurmaca tekniğini kullanan dünya edebiyatının ilklerinde. *Araba Sevdası ‘ında Recaizade Mahmud Ekrem ‘in Bihruz ‘un kafasının içini doğrudan doğruya bilinç akımına doğru aşamalaşan yollarla aktarımı 1880 ‘ler de bilinç akışına açılan bir yol denilebilir. Aynı zamanda Doğu-Batı çıkmazını ilk alımlayanlardan. *Uzun Bir Kışın Siyah Günleri ‘ni Selim İleri çok etkilendiği Aşk-ı Memnu ‘dan esinlenerek yazmış. *1970 ‘lerin sonunda yazdığı bir yazıda Selim İleri; Halide Edip Adıvar ‘ın Handan adlı eserini küçümsemeye yeltendiğinden şimdi o pişmanlık verici yazıyı anmak bile istemediğinden ve romanı çok sevdiğinden bahsediyor. Bu da bize romanlar konusunda fikrimizin; yaşa, kültürel birikime, okunulan zamana ve başkalarının fikirlerine bağlı etkilerle değişen görüşleri açıklayan güzel bir örnek. *Efruz Bey, her biri ötekini bütünleyen, ama hepsi de kendi içinde bir bütün oluşturan bölümlere dayalı roman tekniğine uygun olarak yazılmış olup edebiyatımızda ilklerden. *İleri ‘ye göre Dudaktan Kalbe ilk sanatkar roman sayılabilir. *Reşat Nuri’nin birçok romanında toplumsal sorunları eşine az rastlanılacak bir ustalıkta deştiğini ve roman sınırlarını zorladığını ifade etmiş İleri. *İleri, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ‘nun, Peyami Safa ‘nın öz yaşam öyküsünden yola çıktığını uslüp incelikleriyle dolu kuşaklar boyunca izler bırakmış bir roman olduğunu, yer yer bilinç düzleminde bilinçaltına yönelerek bilinç akışını çağrıştıran yazım tarzıyla yenilik getirdiğini ifade eder. *Atilla İlhan; Falih Rıfkı Atay ‘ın yazılarını gençlere yaşam boyu salık verir. ‘Roman’ adlı romanı alışılagelmiş kurallara uymayan yeniliklerle dönemini etkilemiş, yankı uyandırmıştır. *Sermet Muhtar Alus ‘un dilinin İstanbul Türkçesinin bütün dağarcığıyla yüklü olduğu, fakat günümüzde artık anılmayan bir yazar olduğu. *Tanpınar, Sinekli Bakkal romanını bir geçmiş zaman rüyası diye nitelendirirken, dönemin bazı eleştirmenleri ise batı okuruna egzotik görünme kaygısıyla Doğu ‘nun abartılarak anlatıldığını aynı zamanda yazarın roman kişilerinin kimliğine bürünemeyip kendi duygu ve düşünüşünü yansıttığını ileri sürmüşlerdir. *Selim İleri dünya edebiyatında Dostoyevski ‘nin Ecinniler adlı eserinin birçok yönden incelenmesine rağmen aynı karmaşadaki İçimizdeki Şeytan ‘nın gölgede kalışına anlam verememiş ve kaygı verici bulmuş. *Kemal Bilbaşar ‘ın Denizler Çağrışı adlı eserinde eşsiz ruh çözümlemelerine yer verdiğini daha çok okuyup irdelenmeyi hak eden gizli bir başyapıt olduğunu dile getirmiş İleri. *Kerime Nadir Gelinlik Kız adlı eserinin sayılı feminist romanlarından biri ve ilklerinden olduğu *Peride Celal ‘in edebiyatımızda roman yazılış yöntemlerine değinen ilk yazarlardan biri olduğu. *Sait Faik ‘in Havada Bulut eserini roman taslağına benzeten eleştirmenler olsa da birbirine bağlı zincirleme 13 hikayeden oluştuğunu dahası yazma sanatı üzerine düşünülmüş bir eser olduğunu. *Rahmet Yolları Kesti ‘nin İnce Memed ‘e antitez olarak gösterildiği çarpıcı kurulukta bir anlatım ile efsaneleşmiş kahramanların olumsuz yönleriyle sefil bir görünüm çizilerek İnce Memed ‘in tam zıttında durduğu ifade edilir. *İleri ‘ye göre Saatleri Ayarlama Enstitüsü için; ağırbaşlı, hüzünlü, yaslar kuşanmış Tanpınar ‘ı kara alaylarla donanmış, taşlamacı hatta ‘anarşist’ Tanpınar ‘a dönüştürür. *İleri, diktacı düzenin kara eleştirisi olan Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ‘na sonsuz bir hayranlık duyduğunu dile getiriyor *Bilgiçlikler, malumatfuruşluklarla donanmış kara alayı, esere ustaca yedirilmiş o kara alay bile Tutunamayanlar ‘ın hüznünü silemedi der İleri. *Anayurt Oteli ‘ni Matmazel Noraliya ‘nın Koltuğu ‘ndan esinlenmekte, hatta sahneler aşırmakla suçladığından bahseden Selim İleri yıllar sonra bu eleştirisini ‘beni öylesine etkilemiş öylesine sarsmıştı ki, belki bu ‘müthiş’ romanından kurtulmak istiyordum’ diyerek açıklamaya çalışır. Kurgu ve mimarisi açısından bir baş yapıt olarak gördüğünü söyler. *Tüm yapıtlarını okuduğumuzda Atay ‘ın tiyatro sanatına özel bir önem verdiğini saptarız. Romanlarında, öykülerinde, yarım kalan çalışmalarında tiyatro sanatından iz düşümlere mutlaka rastlanır. *Füruzan ‘nın 47 ‘liler adlı eserinin Erzurum yaşantılarına açılmış sayfaları bir Dostoyevski başarısıdır der İleri *Ferit Edgü ‘nün Kimse adlı eseri, yazmak, anlatmak edimi üzerinde durur, bu edimi eser boyunca kurcalar. Bu açıdan bir ilktir. Tüm bu upuzun bilgiler ve değerlendirmeler ışığında biz neden bu kitabı okumalıyız diye soracak olursanız bence; yeni kitaplarla tanışmak, Türk Edebiyatı için döneminde ses getirmiş yenilikçi yazar ve kitaplara kısa bir bakış atmak, İleri ‘nin naif, yapıcı, donanımlı üslubuyla yorumladığı kitaplardan bilgiler okumak, edebiyat eleştirmenlerinin değerli görüşlerini referans alarak; Türk Edebiyatından 230 roman içinde kendinize yakın bulduğunuz eserlerden oluşan bir kitap listesi oluşturmak için okuyabilirsiniz. Her edebiyat öğrencisinin başucu kitapları arasında yer almaya değer bir eser. Tabi kocaman bir teşekkür ty1983 ‘a. Bu değerli eseri okumamı tavsiye ettiğin için teşekkür ederim arkadaşım. Keyifli okumalar.. (Esra Koç)

Selim İleri son 150 yıllık Türk edebiyatını iyi bilen birisi. Yazar; sevdiği ve beğendiği 229 Türk romanının incelemesini bu kitapla yapmış. Romanların basım yılına göre sıralanmış incelemeler kitap ve yazar hakkında kısa bilgiler içeriyor, çok kısa olarak romanın konusu ve ilerlemesi anlatılıyor ve her incelemenin sonunda kitaptan kısa bir alıntı yapılmış. Selim İleri'ye hep mesafeliyim zira kitap zevklerimiz pek uymuyor, yazar; aşk, entrika ve dramların iç içe girdiği, İstanbul konaklarında yaşanan Türk romanlarıyla ilgilenirken ben daha toplumsal sorunları içeren, sosyolojik bilgiler ihtiva eden veya gerçek Anadolu insanının yaşamını ve duygularını anlatabilmiş romanları seviyorum(Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Kemal). Yazarı her ne kadar eleştirsem de bu çalışması başarılı olmuş, ben incelemeleri sayfa sırasıyla okudum pek olmadı, okuyacaklara tavsiyem kitabı bölerek ve zamana yayarak okumalarıdır. (Muzaffer Akar)

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu PDF indirme linki var mı?

Selim İleri - Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selim İleri Kimdir?

Bilim adamı Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968 yılında Atatürk Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarıda bıraktı. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. İlk yazısını 1967 yılında, Yeni Ufuklar dergisinde yayımladı.

1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.

Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır.

Yıllarca, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında, "Yazı Odası" köşesinde makaleler yazmıştır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yapan yazar, 2008'in yarısında başlayan programı "Selim İleri'nin Not Defterinden"i de sunuyor. Her pazar canlı olarak yayımlanan programı, TRT-2 sunuyor. Ayrıca 2008 yılından beri Zaman Gazetesi'nin Cumartesi ekinde İstanbul'la ilgili yazılar kaleme almaktadır.

Eserleri

* Cumartesi Yalnızlığı

* Bir Denizin Eteklerinde

* Pastırma Yazı (kitap)

* Dostlukların Son Günü (1978 Sait Faik Hikaye Ödülü)

* Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler...

* Fotoğrafı Sana Gönderiyorum

* Kötülük

Romanları

* İlkgençlik Çağına Öyküler(Derleme)

* Yarın Yapayalnız

* Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak

* Hayal ve Istırap

* Destan Gönüller

* Her Gece Bodrum (1977 TDK Roman Ödülü)

* Ölüm İlişkileri

* Bir Akşam Alacası

* Cehennem Kraliçesi

* Yaşarken ve Ölürken

* Saz Caz Düğün Varyete

* Ölünceye Kadar Seninim

* Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın

* Allahasmarladık Cumhuriyet (Oyun)

* İstanbul Lâle İle Sümbül

* Kafes

* Anılar; Issız ve Yağmurlu

* Daha Dün

* Oburcuğun Edebiyat Kitabı

* Evimizin Tek Istakozu

* Rüyamdaki Sofralar

Selim İleri Kitapları - Eserleri

  • Dostlukların Son Günü
  • Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
  • Destan Gönüller
  • Ölü Bir Kelebek
  • Hayal ve Istırap
  • Mel'un - Bir Us Yarılması
  • Her Gece Bodrum
  • İstanbul'un Sandık Odası
  • Son Yaz Akşamı
  • Kamelyasız Kadınlar
  • İstanbul Seni Unutmadım
  • Gramofon Hâlâ Çalıyor
  • Yıldızlar Altında İstanbul
  • İstanbul'un Tramvayları Dan Dan!..
  • Annem İçin
  • İstanbul - Hatıralar Kolonyası
  • Kar Yağıyor Hayatıma
  • Daha Dün
  • Kafes
  • Ölünceye Kadar Seninim
  • Bir Denizin Eteklerinde
  • Yaşadığım İstanbul
  • Hepsi Alev
  • Yarın Yapayalnız
  • Yağmur Akşamları
  • Yaşarken ve Ölürken
  • İstanbul - Lale İle Sümbül
  • İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
  • Ayışığı
  • Bir Akşam Alacası
  • Bu Yalan Tango
  • Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver
  • İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt
  • İlk Gençlik Çağına Öyküler - İkinci Cilt
  • İstanbul, İlk Romanımda Leylak
  • Kapalı İktisat
  • Kırık Deniz Kabukları
  • Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsan
  • Oburcuk Mutfakta
  • Peride Celal'e Armağan
  • Saz Caz Düğün Varyete
  • Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin
  • Cehennem Kraliçesi
  • Cumartesi Yalnızlığı
  • Ölüm İlişkileri
  • Pastırma Yazı
  • Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
  • Evimizin Tek Istakozu
  • Kırık İnceliklerin Şairi Behçet Necatigil
  • Eski Defterde Solmuş Çiçekler
  • Hüzün Kahvesi
  • Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
  • O Aşk Dinmedi
  • Türk Romanından Altın Sayfalar
  • Düşünce ve Duyarlık
  • İlk Gençlik Çağına Öyküler - Üçüncü Cilt
  • Sona Ermek
  • Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim
  • Hatırlıyorum
  • Yalancı Şafak
  • İstanbul Bu Gece Yine Sensiz
  • Cahide
  • Beklenen Sevgili
  • Kumkuma
  • Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar
  • Ay Hala Güzel
  • Uzak, Hep Uzak
  • Seni Çok Özledim
  • Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
  • Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
  • Bir Gölge Gibi Silineceksin
  • Oburcuğun Edebiyat Kitabı
  • Rüyamdaki Sofralar
  • Anılar; Issız ve Yağmurlu
  • Yaşadınız Öldünüz Bir Anlamı Olmalı Bunun
  • Kırık Bir Aşk Hikâyesi
  • Kötülük
  • İstanbul Öyküleri
  • Gece Sirenleri
  • Perisi Kaçmış Yazılar
  • Düşüşten Sonra

Selim İleri Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü benim hasta, zayıf bir kalbim var, sizin kavi, parlak bir tebessümünüz… Çünkü ben şairim ve siz pürşiir ve hayal, siyah, ilahi gözlere maliksiniz… (İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt)
  • Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım. (Yarın Yapayalnız)
  • Trenden indim,yine Yedikule.Saat henüz erken ; değerli dostum Sarkis Açık'la buluşacağım ,Safa Meyhanesi'ne gideceğiz .Şöyle yürümek geçti içimden. (Yıldızlar Altında İstanbul)
  • Dünyanın bütün acısını yazdım! saniyordun. Sonra cam kırıkları. Yazdığın her satır cam kirigiydi. hayal kırıklığı, dusbozumu da diyebilirsin. (Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
  • - Evliliğe karşı mısın? + Hayır. Birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım, mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
  • Belki bu yüzden uzun yıllar böyle şifresini çözememiş olduğum kitaplara karşı bir çekingenlik, ürkeklik hissettim. Kitapları özellikle romanları gitgide hayatın ta kendisi gibi görmeye başlayacaktım. (Hatırlıyorum)
  • Bu mâzi hastalığı beni mahvetti. (Saz Caz Düğün Varyete)
  • Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
  • Aynı dili konuşmalarına karşın, çoğu kez, kimse kimsenin dilinden anlamıyordu. (Son Yaz Akşamı)
  • İşte o arada 1960 darbesi oldu. Darbe olmadan çok karışık bir durum vardı. Menderes, solcuları Ana­dolu'nun çeşitli yerlerine sürmeye karar vermişti. He­pimizin isimleri tespit ediliyordu. Birer-ikişer çağrılıp nereye gideceğimiz söyleniyordu. (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
  • Zamanla öğrendim. O kırılıp dökülmelerimiz, bayağılaşmalarımız, hepsi çaresizlikten. (Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin)
  • Kalbimdeki şarkı bitti. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
  • Daima yenilik,daima eylem,daima devinim! (Saz Caz Düğün Varyete)
  • Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır. (Yarın Yapayalnız)
  • Zamanın yıpratıcılığını silemezsin: Eskimiştir, sarı, pembe, mavimsi krizantemlerin rengi atmıştır. Kirli gibi durur; istediğin kadar yıka!, zamanın kirinden pasından arındıramazsın. (Daha Dün)
  • -Evliliğe karşı mısın? +Hayır. Birbirini sevmeyen anne babalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
  • Yüreğinde bir çılgın yel esiyor. Ama o değil, beklediğin insan şimdi kimbilir nerde, (Eski Defterde Solmuş Çiçekler)
  • Öyle, para yok. Biraz bohem, ama gerisinde gençlik heyecanı olan bir yaşama biçimi. Bu sohbetler, konuşmalar arasında ikide bir de şu konu ortaya geliyor: Nazım Hikmet cezaevinde haksız yere yatıyor, onu mutlaka kurtarmak lazım, bu da uluslararası bir hareketle olur... (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
  • Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı. (Annem İçin)
  • Eski evlerin hayatı insanları tabiattan şimdiki apartmanlar gibi ayırmazdı. Eve bahçeden geçilir, bahçe sulamak için bir kuyudan su çekilir, çiçekler bahçeden evlere girer, lavanta çiçekleri temizliği duyuran kokularını yataklara dökerdi. İnsanlar ne tattıkları zevkleri değiştiren mevsimleri, ne de sevdikleri hayvanları düşünmemezlik edemezlerdi. Evin en rahat köşelerinde kediler horlardı. Abdülhak Şinasi Hisar, Boğazifi Mehtapları, 1942. (Yıldızlar Altında İstanbul)