Eğitim Üzerine - Bertrand Russell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Eğitim Üzerine kimin eseri? Eğitim Üzerine kitabının yazarı kimdir? Eğitim Üzerine konusu ve anafikri nedir? Eğitim Üzerine kitabı ne anlatıyor? Eğitim Üzerine kitabının yazarı Bertrand Russell kimdir? İşte Eğitim Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Bertrand Russell
Çevirmen: Alişan Uğur
Orijinal Adı: On Education
Yayın Evi: Cem Yayınları
İSBN: 9789754067576
Sayfa Sayısı: 208
Eğitim Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çağımızın etkili ve sıra dışı bu yapıtında Russell, çocuğu ailenin ve dinsel otoritenin kayıtsız şartsız boyunduruğuna sunulmaktan kurtarabilecek bir eğitim çağrısında bulunuyor. Russell bu yapıtında, “eğer tüm eğitim, sevgiyle ele alınan bilgi temelinde yükselirse toplum iyiye doğru değiştirilebilir” düşüncesini savunuyor. Şu da dikkat çekicidir ki Russell’ın en yöntemsel yapıtı olan Eğitim Üzerine, içerdiği özgün ve çarpıcı görüşleri, savunduğu tezleriyle günümüzde de geçerli ve zorunlu olan bir çağdaş eğitim bildirgesidir.
Eğitim Üzerine Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar ölmektense biraz yiyecek karşılığı her gün uzun saatler çalışmaya razıdırlar ama hayvanlar, cezası ölüm bile olsa, ellerine olanak geçtiği zaman hazdan yararlanmayı seçerler. Bu yüzden birçok kimse hazdan tümüyle yoksun bir yaşam sürmeye katlanıyorlar, çünkü başka bir koşul altında yaşam kısa sürecektir.
- İdeal eğitim sistemi, hemen ve kolayca elde edilebilir olmamakla birlikte demokratik olmalıdır.
- Her üniversite öğretim üyesi araştırmayla uğraşmalı, bütün diğer ülkelerde kendi konusu üzerinde neler yapıldığını bilecek kadar boş zamana ve enerjiye sahip olmalıdır.
- Bilim ve fen olmadan demokrasi olamaz.
- Düşler ancak gerçekliği değiştirmeye yönelik çabaların yerini alacak bir tembellik bahanesi oldukları zaman kötüdür.
- Bütün umutları ve korkuları kendisinin üzerine toplanmış bir kimse ölüme soğukkanlılıkla bakamaz.
- Eğer yaşam başka bir yaşama araç olduğu için yararlı olsaydı, hiçbir yararı olmazdı.
- Yaşamımıza yalnızca olaylar değil umutlar da egemendir.
- Bilgi düşünsel bir amaçla verilmelidir, ahlaksal ya da siyasal bir sonucu kanıtlamak için değil.
- Öğretmen, öğrencilerini devletinden veya dininden daha çok sevmelidir; yoksa o ideal bir öğretmen olamaz.
- Çocukların içten sevgisini kazanmak yaşamın vereceği en büyük hazlara denk bir hazdır.
- Zihinsel yaşamın içgüdüsel temeli ilgidir.
- Çocuklar doğuştan ''iyi'' ya da ''kötü'' değildirler. Onlar yalnız refleks ve birkaç içgüdüyle doğarlar; bunlardan çevrenin etkisiyle alışkanlıklar oluşur. Bu alışkanlıklar ya sağlam ya hastalıklı olabilirler. Hangisinin olacağı asıl olarak anneler veya dadıların anlayışına bağlıdır, çünkü çocuk doğası, önce, hemen inanılmayacak kadar istenilen biçimi almaya uygundur.
- Kişinin eğitimi onun için en dar anlamıyla bir ''süs'' olmuştu, çağımızda ise pek azımız onun hünerleriyle yetinecek kadar zenginiz.
- Çocuklukta hayal gücünü öldürmek, onu varolan koşullara köle kılmak, yeryüzüne bağlanmış, dolayısıyla cenneti yaratma gücü olmayan bir yaratık haline getirmek olur.
Eğitim Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Daha çok anne-babalar için yazılmış ama eğitimin tüm paydaşlarını da kapsayan güzel bir eser. Küçük yaşlardan eğitimin son aşamasına kadar bir çocuğun geçireceği zihinsel eğitime ilişkin yazarın fikirlerini içeriyor. Okunmalı. (Türkoğlu)
Kitap çocuğun doğumundan başlayıp üniversite yıllarına kadar olan eğitimi kapsar. Eğitimde bilgi ve sevginin olmasından, bilginin soyut olarak kalmasından ziyade gerçek yaşamla ilişkisinden, öğrencinin edilgen değil etken durumda olmasından, korku ve baskı olmadan eğitim uygulanmaktan bahseder. Cinsel, korku, bencillik, mülkiyet, anaokulu, oyun gibi birçok konulara değinmiştir. Anlattığı çoğu şey mantıklı gelse de çocuğuna Mavisakal öyküsünü anlattığı bölüm de yazara katılmıyorum. Mavisakal öyküsü de geçen ölüm, kan, ceset gibi olaylar bence küçük bir çocuğa anlatılması gereken olaylar değildir. (Gamze K)
Bu eseri buraya eklemeden yazmaya başlamak saygısızlık olur bence. https://www.youtube.com/watch?v=YR5ApYxkU-U Kitabı okurken kaç kez aklıma bu şarkının geldiğini sayamadım. Nedendir bilmem :)) Öncelikle belirtmem gerekli midir bilmiyorum lakin Russell beyin eserlerini okumaya bu kitapla başlamış bulunmaktayım. Kısa ve öz bir inceleme yazısı olması gerektiğini düşünerek devam ediyorum. Bu kitabı kim okumalıdır? -Bence pek çok kitabı olduğu gibi bu kitabı da herkes okumalıdır. Fakat Russell bey için öncelik anne ve babaların, sonrasında eğitimciler ve meraklıları geliyor. Bu kitap ne anlatıyor? -Russell beyin, çocuğun neredeyse doğumdan üniversite hayatına kadar verilmesi gerektiğini düşündüğü eğitimin tüm ayrıntılarını kendi hayatından -çocuklarından- örnekler vererek dopdolu bir kitap haline getirdiği bu eser; hem karakter eğitimini hem de zihinsel eğitimi konu almaktadır. Oyun, korku, ceza, cinsel eğitim dahil içerisinde birçok konu ayrı ayrı başlıklarda ele alınmış. Dedim ya dopdolu bir kitap. Okuyunuz okutunuz :) (K)
Kitabın Yazarı Bertrand Russell Kimdir?
Hayatının çeşitli dönemlerinde kendisini liberal, sosyalist ve barışsever olarak tanıtmış ayrıca hiçbirine derinden bağlı olmadığını itiraf etmiştir. Monmouthshire'de İngiltere'nin önde gelen aristokrat ailelerinden birinin ferdi olarak dünyaya gelmiştir.
Russell 1900 lerin başında İnglizlerin "idealizme karşı isyanı" na öncülük etmiştir. Gottlob Frege ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitlik felsefenin kurucusu kabul edilir. A. N. Whitehead ile birlikte Principia Mathematica adlı kitabı yayınlamıştır. Felsefi denemesi ''On Denoting''(İfade Üzerine) adlı eseri felsefinin paradigması olarak kabul görür. Aynı zamanda geniş bir çevrece 20. Yüzyılın önde gelen mantıkçılarından biri olarak kabul görür. Çalışmaları mantık, matematik, dilbilim, bilgisayar teknolojisi ve filozofiyi, özelliklede dil felsefesi, epistemoloji ve metafiziği önemli ölçüde etkilemiştir.
Russell önde gelen savaş karşıtlarındandır. Serbest ticareti ve anti emperyalizmi desteklemiştir ve barışsever tutumundan dolayı Birinci Dünya Savaşı sırasında hapishanede yatmıştır. Daha sonra Adolf Hitler'e karşı kampanyalar düzenlemiş, Stalinci totalitarizm'i eleştirmiş, Vietnam Savaşı'ındaki tutumu nedeniyle Amerikan hükümetini suçlamıştır. Aynı zamanda nükleer silahsızlanmanın dobra savunucularındandır. Son eylemlerinden bir tanesi İsrail'in Orta Doğu'daki ülkelere karşı izlediği tutumu eleştirdiği bir bildiri yayınlamasıdır.
İnsan Haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunduğu yazıları dolayısıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bertrand_Russell
Bertrand Russell Kitapları - Eserleri
- Mutlu Olma Sanatı
- İnsanlığın Geleceği
- Aylaklığa Övgü
- Evlilik ve Ahlak
- Neden Hıristiyan Değilim
- Bolşevizm
- Sorgulayan Denemeler
- Russell'dan Seçme Yazılar
- Rölativitenin A B C'si
- Politik İdealler
- Anlam ve Doğruluk Üzerine
- Din ile Bilim
- Mantıksal Atomculuk Felsefesi
- Dış Dünya Üzerine Bilgimiz
- İktidar
- Felsefe Yazıları
- Neye İnanıyorum
- Batı Felsefesi Tarihi 3 Cilt Takım
- Eğitim Üzerine
- Özgürlük Yolu
- Etik, Toplum, Siyaset
- Bilimsel Bakış
- Eğitim ve Toplum Düzeni
- Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri
- Felsefe Yapma Sanatı
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 1
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3
- Sosyalizm
- Varoluşçunun Bunalımı
- Ana Hatlarıyla Felsefe
- İkarus ya da Bilimin Geleceği
- Dünya Görüşüm
- Şeytan Banliyöde
- Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları
- Bolşevizmin Pratiği ve Teorisi
- Cinsel İlişkilerin Tarihsel Evrimi
- Vietnam'da Savaş Suçları
- Felsefe Meseleleri
- Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri
- Düşünceler - Yetke ile Birey
- Bilimden Beklediğimiz
- Anılar
- Yaşantım
- Free Thought and Official Propaganda
- Felsefe Sorunları
- Mistisizm ve Mantık
- Felsefede İlmi Metod
- Hikayeler
- The Basic Writings of Bertrand Russell
- Bilimin Toplumsal İşlevi
- Düşünceler
- Bertrand Russel'dan Seçmeler
- Denemeler
- Human Knowledge: Its Scope and Limits
- Felsefi Gelişimim
- Dünyamızın Sorunları
- Terbiyeye Dair
- Yetke ve Birey
- Endüstri Toplumunun Geleceği
- An Outline Of Intellectual Rubbish
- Mən Niyə Xristian Deyiləm
- Human Society in Ethics and Politics
Bertrand Russell Alıntıları - Sözleri
- We cannot enter into the minds of others to observe the thoughts and emotions which we infer from their behaviour. We must therefore accept analogy—in the sense in which it goes beyond experience—as an independent premiss of scientific knowledge, or else we must find some other equally effective principle. (Human Knowledge: Its Scope and Limits)
- Ne kadar akıllıca olursa olsun, hiçbir kural, şefkatin ve düşünceli davranışın yerini tutamaz. (Aylaklığa Övgü)
- Yemek yemeleri için zorlanan çocuklar yemekten tiksinir; öğrenmeleri için zorlanan çocuklar da bilgiden tiksinir. (Eğitim ve Toplum Düzeni)
- "Kamuoyu, etkileyici nutuklarla ve basının etkisiyle büyük ölçüde devlet tarafından yaratılır. Zalim bir kamuoyu ise en az zalim yasalar kadar özgürlüğün düşmanıdır. Savaşmayı kabul etmeyen genç bir adam işten çıkarılırsa sokaklarda hakarete uğrar, dostları ona sırt çevirir ve önceleri ondan hoşlanan bir kadın tarafından küçümsenerek terk edilirse bunu ölüm cezası kadar katlanılmaz bulur." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- "...aslında en fazla eğitim görmüş olanlar çoğunlukla, zihinsel ve ruhsal yaşamları dumura uğramış, dürtüleri körelmiş ve yaşayan düşüncenin yerine sadece belirli mekanik beceriler edinmiş olanlardır." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- Başarı kazanan her devrim,otoriteyi sarsar ve toplumsal kohezyonu güçleştirir. (İktidar)
- Tanrı’nın beni yarattığından ötürü neden övülmesi gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. (Şeytan Banliyöde)
- Gerçekten de, bir şeyin hep belirli bir yerde olması kavramı, yeryüzündeki büyük nesnelerin çoğunun bereket ki hareketsiz oluşlarından gelmektedir. "Yer" fikri, sadece kaba bir pratik yaklaşıklıktır: mantıksal gereklilik değildir ve kesinleştirilemez. (Rölativitenin A B C'si)
- "Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir, diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse çok pahalıya mal olmuş demektir." (Anlam ve Doğruluk Üzerine)
- Sadece fizikçilerin değil, ilahiyatçıların da modern fiziğin öne sürdüğü savlarda yeni bir şey bulmuş gibi görünmeleri de oldukça gariptir. Fizikçilerden ilahiyat tarihini bilmeleri belki de beklenemez ama ilahiyatçılar modern savların daha önceki zamanlarda da emsallerinin olduğunun farkında olmak zorundadır. Eddington'un özgür irade ve beyin ile ilgili savı, gördüğümüz üzere Descartes'ınkini andırmaktadır. Jeans'ın savı ise Platon ile Berkeley'inkinin bir bileşimidir ve fizik alanında adı geçen her iki filozofun da yaşadığı dönemde sahip olduğundan daha fazla geçerliliğe sahip değildir. (Bilimsel Bakış)
- Tanıdığımız özellikte ya da nitelikte bir nesne olduğunu bildiğimizde, nesne üzerine betimsel bilgimiz vardır; başka bir deyişle sözkonusu özelliklerin ya da niteliklerin başkası değil, bir nesneye ilişkin olduğunu bildiğimizde, nesneyi tanıyalım tanımayalım, bu nesne üzerine betim ile bilgimiz vardır denilir. Fiziksel nesnelerle öteki akıl’lara ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir; ilgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir. (Mistisizm ve Mantık)
- Zihnin gelişmesi için de disipline ihtiyaç vardır; disiplinsiz zihin incelik kazanamaz. (Aylaklığa Övgü)
- ''Sezgi sadece bir içgüdüden ibarettir.'' (Mistisizm ve Mantık)
- Bir süre yabancı bir ülkede yaşamak kendi ülkemizin yoksun kaldığı kimi değerleri, üstünlükleri öğretir bize; ülkemiz hangi ülke olursa olsun bu bir gerçektir. (Düşünceler - Yetke ile Birey)
- . Hayatın bir kısmı belki de en önemli kısmı bireysel dürtünün kendiliğinden eylemine bırakılmalıdır, çünkü her şeyin sistem olduğu yerde zihinsel ve ruhsal ölüm olacaktır. ... (Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri)
- Yaşamla, şunsuz ya da bunsuz savaşamazsınız demek korkaklıktır. (Düşünceler)
- İnsanoğlunu cinayetten, kundakçılıktan, yağmacılıktan ve dolandırıcılıktan ne alıkoyuyor sanıyorsun? Mantığın çelimsiz gücü bu derece büyük bir şeyi etkileyebilir mi zannediyorsun? Heyhat, korunaklı hayatında insan doğasının karanlık tarafını öğrenmedin. Nezaket ve iyiliğin insan yüreğinde doğal olarak geliştiğine inanıyorsun. (Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları)
- Bizim doğru dürüst bir toplum düzenimiz yok. Çünkü, olsaydı, kadın erkek herkes yararlı yetilerini ortaya koyabilirdi. Günümüzün iyi okumuş kadınlar evlendikten sonra yetilerini geliştirmiyorlar. Ama bu, toplumsal düzenimizin bir sonucudur. (Düşünceler)
- “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” (Özgürlük Yolu)
- Tanrı, diyor, adil değil, adalettir. (Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2)