Eksik Şiir - Sezen Aksu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Eksik Şiir kimin eseri? Eksik Şiir kitabının yazarı kimdir? Eksik Şiir konusu ve anafikri nedir? Eksik Şiir kitabı ne anlatıyor? Eksik Şiir PDF indirme linki var mı? Eksik Şiir kitabının yazarı Sezen Aksu kimdir? İşte Eksik Şiir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sezen Aksu
Yayın Evi: Metis Yayınları
İSBN: 9789753425889
Sayfa Sayısı: 224
Eksik Şiir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sanatçının 1975-2006 arasında yazdığı 400'ün üzerinde şarkının sözlerinden hazırlanmış bu seçkide 197 Sezen şarkısının sözleri yer alıyor.
Türkiye'de art arda 3-4 kuşağın hatıralarında yer etmiş Sezen şarkılarını böyle bir kitap bütünlüğü içinde, bu kez "okunacak" bir şey olarak sunarken, sanatçının şarkı sözlerinin taşıdığı şiirselliği okurla paylaşmak, kendi müziklerine kavuşmazdan önce, kâğıt üstüne ilk geldikleri halleriyle okutmak istedik.
Eksik Şiir, aşk ve sevgi, tutkularımız, vazgeçişlerimiz ve hep yeniden umutlanışımız üzerine bir kitap. İnsan olmakla ne kadar kırılgan olduğumuzu, ama her şeye rağmen yaralarımızı sarıp ayakta durabilecek güce sahip olduğumuzu kanıtlıyor.
(Tanıtım Yazısından)
"Bu kitap yakınlarımın, çoklukla da şarkılarımdaki sözlerle daha fazla ilişki kuranların, uzun yıllardır süregelen ısrarları sonucu oluştu. İlle de olmalı mıdır sorusu çok kurcaladı beynimi açıkçası. Epey bir süre çekimser kaldım. Karmakarışık his ve düşüncenin içinde olduğum günlerden birinde, bir cümle beni netleştirdi. Yıldırım'la (Türker) sohbet ediyorduk; 'Borcun var' dedi. Hafifleyiverdim. Seyreden de seyredilen de kendi tarafından bakar doğal olarak, görecelidir ama gerçek tektir. ve herkes gerçek olanı sezer, vicdanla sezer. Borcum var, farkettim ki ben bir tek bundan eminmişim zaten kayıtsız şartsız. Bu kitabın oluşması için direncimin kırılma noktası bu cümledir..."
(Önsözden)
Hayat Sana Teşekkür Ederim
Oyuncak bebekleri sevmedim çok,
Evcilik oynamayı...
Alkışı sevdim,
Bıçak sırtlarında dolaşmayı
Tehlikeli sularda seyredip pupa yelken Geçici emniyetlere ulaşmayı
Kadınları, erkekleri, romanları Hele baş kaldıranları...
Acılarım oldu herkes gibi elbet
Herkese kısmet olmayan sevinçlerim
Unutulmayı da göze aldım, evet
Hayat sana teşekkür ederim!
İnsanlık Hali
Daha çok kırılacak kalbin,
Daha çok üzüleceksin
İnsan her şeye katlanır,
Göreceksin
Gün geçtikçe taşlaşır sandığın yürek
Öyle bir yanar ki yeniden
Şaşıracaksın
Ah! İnsanlık hali
Ah! Bazen nasıl kolaydır,
Bazen her şeye mani
İçimde biri var ki yaptığımı yıkmak istiyor Can bedenden ayrılıp da
kaçmak istiyor Bir yandan prangalara razı gönül Bir yandan martı misali uçmak istiyor
Gidemem
Bazen daha fazladır her şey
Bir eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam
O zaman git hemen radyoyu aç, bir şarkı tut Ya da bir kitap oku
mutlaka iyi geliyor Ya da balkona çık, bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün Ayrılıktan kaçılmıyor Hem
çok zor, hem de çok kısa bir macera ömür Ömür imtihanla geçiyor
Bir şiirden, bir sözden,
Bir melodiden, bir filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor Yıldızların o ışıklı fırçası
azıcık değmeden Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem Unutamam, acı tatlı ne
varsa hazinemdir Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem Acıdan
geçmeyen şarkılar biraz eksiktir
(Kitabın İçinden)
Eksik Şiir Alıntıları - Sözleri
- ''Geleceksen sonbaharda gel, yazın her yer çiçek zaten.''
- Dilediğin kadar acıt canımı Yokluğun da varlığın da yetmiyor...
- Ne yapsan olmuyor gözüm Terk etmiyor bizi hüzün
- Geleceksen sonbaharda gel, yazın her yer çiçek zaten.''
- Kimi lahmacundan utanır Kimi her önüne gelene gıcık Ya uzak herkes birbirine Ya ilişkiler vıcık vıcık
- Acının yüzölçümü yeryüzünden çokmuş aslında
- O zaman hemen git radyoyu aç Bi şarkı tut Ya da bi kitap oku mutlaka İyi geliyor Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor.
Eksik Şiir İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sezen Aksu'nun birbirinden güzel şarkı sözlerinden oluşan bir kitap bayılarak ve hayranlıkla bitirdim her bir sözde o şarkının beynimde çalmasına engel olamadığım da bir gerçek eksik şiir kitabının 2 si de var daha okuyamadım en kısa zaman da onu da okuyacağım (Kübra Karaçoban)
Herkesin aklında bir Sezen Aksu şarkısı -şarkı sözü- vardır muhakkak. Bu kadını dinleyip de tutulmama şansı var mıdır insanın bilemiyorum açıkçası. Kitap 1975’den 2006’ya kadar çıkan Sezen Aksu şarkılarının şiirselleşmiş sözlerinden oluşan bir eser. Şarkı olarak dinlemek değil de şiir olarak, yani anlam ve mana katarak okuyunca daha bi cezbedici geldi bana. Hani uzun süre gitmediğiniz bir yere gider de tanıdık yüzler görürsünüz ya.. Hah tam da öyle bir hissiyat oluşturuyor işte insanın içinde. “Ben bu sözleri biliyorum, tanıyorum ben bunları” diyor insan ister istemez. Bu kadar tanıdık yüzü görünce okumadan edemezdim. “Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem, Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.” Diye boşuna dememiş aslında. Sözlerinin çoğu acıdan geçen bir kitap.. İnsan mutluluğu unutur da en çok acılarını unutamaz aslında. Anlıyorum, anlayacaksınız.. İyi okumalar. (Furkan)
İyi ki varsın Sezen Aksu: Neden şarkı sözleri birer şiir olarak görülmez ki? Bu açıdan baktığımızda kadın şairlerin sayısı erkek şairlerin sayısını geçecek belki de. Sezen Aksu'nun besteci kimliği olmasaydı da Türkiye'nin en iyi şairleri arasında gösterilirdi şüphesiz. Bu denli büyük bir sanatçıya sahip olmak ülkemiz adına çok büyük bir şans diye düşünüyorum. Kitaba gelince; aslında hepimizin yıllardır okuduğu bir kitap bu. Bende ki baskısı 2006 yılına ait.1975-2006 yılları arasında ki şiirleri kapsıyor. "Hayat sana teşekkür ederim" ile başlayıp "Gidemem" ile bitiyor. Bu seçimin tesadüf olmadığını düşünüyorum. (Ömer Özdemir)
Eksik Şiir PDF indirme linki var mı?
Sezen Aksu - Eksik Şiir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Eksik Şiir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sezen Aksu Kimdir?
Fatma Sezen Yıldırım ya da bilinen adıyla Sezen Aksu (d. 13 Temmuz 1954; Sarayköy, Denizli), Türk şarkıcı, besteci, söz yazarı, yapımcı. Müzik kariyeri 1970 yılında katıldığı ‘Hafta Sonu‘ dergisinin açtığı ‘Altın Ses‘ yarışmasında altıncı olmasıyla başladı. 1975 yılında, Sezen Seley adıyla, ilk 45'liği Haydi Şansım'ı çıkardı. Çok az satan bu 45'liği Sezen Aksu adıyla piyasaya çıkardığı ikinci 45'liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakma izledi. 1979 yılında Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Minik Serçe" filminde oynadı. "Minik Serçe", Aksu'nun rol aldığı ilk filmdir.
1990'lı yıllarda Kanal 6'da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı. 1981 yılında Sinan Özer ile İstanbul'da evlendi ve aynı yıl oğlu Mithat Can Özer doğdu.
1954-1974: Çocukluk ve Gençlik
Sezen Aksu, Denizli ilinin Sarayköy ilçesinde doğdu. Fen bilgisi öğretmeni ve Selanik'ten mübadelede gelen bir aileden olan Şehriban Hanım annesi, Pazar, Rize kökenli matematik öğretmeni olan Sami Yıldırım Bey de babasıdır. Aksu, üç yaşına kadar Denizli'de oturduktan sonra, ailesiyle İzmir'e taşındı. Nihat adındaki kardeşi ile beraber büyüyen Aksu, gençlik yıllarında birçok sanat dalına merak saldı. Bir süre Cengiz Bozkurt'tan resim dersleri aldı. Tiyatro ve dans derslerini de bu süreye sığdırdı. Bu sürede asi kişiliğiyle dikkat çeken Aksu, dansöz olma hayali kurmaya başladı.
Sanatçı, daha sonrasında, bu süreç için "Allah babama acıdı da şarkıcı oldum" demiştir. Aksu, 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı, jüri başkanlığını Ajda Pekkan'ın yaptığı 'Altın Ses' yarışmasında altıncı olurken bir diğer pop sanatçısı Nilüfer birinci olmuştu. Böylece Nilüfer, Sezen Aksu'dan önce ilk albümünü yayımladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne giren Aksu , 1974'te üç şarkısını bir plak şirketine gönderdi. Aynı yıl Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenen sanatçı, okulundan da ayrıldı.
1974'ün son aylarında plak yapımı için İstanbul'a gitti.
1975-1982: Kırk beşlikler dönemi
1975'e girildiğinde piyasaya çıkan ilk kırk beşliğinin adı 'Haydi Şansım'dı. "Sezen Seley" adıyla yayınlanan bu kırk beşlik sadece elli kopya sattı. 1975 yılında içinde kendi şarkılarının yer aldığı ikinci kırk beşliği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakma'yı çıkardı. Kendisini uzun süre kırk beşlik plaklar listesinde bir numara yapacak üçüncü kırk beşliği Olmaz Olsun/Vurdumduymaz'ı 1976 yılında çıkardı.
Sanatçı, sonrasında, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosu'nda sahne almaya başlayan Aksu, 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar kırk beşlikleri ve ilk otuz üçlüğü olan "Allahaısmarladık" albümlerini yayımladı.
« Yıllar yılı seviştik de neden mutlu olmadık.
Aşkımıza aşk değil yıllarca yalan kattık.
Sana son bir sözüm var, O da 'Allahaısmarladık' »
( Allahaısmarladık kapağında da bulunan bir dörtlük. )
1978 yılında Hurşid Yenigün'ün iki bestesi için söz yazan Aksu, Gölge Etme/Aşk kırk beşliğini yaptı. Yine aynı yıl, piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olma özelliğini taşıyan Serçe, çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılında İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor kırk beşlikleri piyasaya çıktı. Aynı yıl sanatçı, sinema sektöründe de göründü. Sanatçının ilk filmi, başrolünü Bulut Aras'la paylaştığı; "A Star is Born" (Tr: Bir yıldız doğuyor; Y: Frank Pierson; O: Barbra Streisand, Kris Kristofferson) filminden uyarlanan ve bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe oldu. Sanatçı bu tarihten sonra Minik Serçe adıyla anılmaya başlandı. Bir ünlü doğarken, başka bir ünlünün sönüşünü anlatan film, o dönemde fazla beğeni toplamadı. Aksu, bu filmi 1999 yılında Okan Bayülgen'in Zaga programında tekrar seyretmiş ve bu rolüne gülmüştür.
1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran sanatçı, 1981'de Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı. Sanatçı, 10 Temmuz 1981'de Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde Sinan Özer ile evlendi. Ancak o sıralarda Aksu'nun Özer'den 4,5 aylık gebe olduğu konuşuluyordu. 11 Kasım 1981'de Aksu, oğlu Mithat Can Özer'i dünyaya getirdi. Sanatçı, aynı yıl Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için tekrar çalışmaya başladı.
1982 yılında Şan Müzikholü'nde Sezen Aksu Aile Gazinosu gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda ve Altan Erbulak ile aynı oyunu paylaşan Aksu, sahnede yedi farklı karakteri canlandırdı. Sonrasında Firuze albümünü yayımlayan sanatçı, aynı yıl, dönemin popüler dergisi Hey tarafından "Yılın Kadın Şarkıcısı" seçildi. 1983 yılında Aksu, Hey'in Geleneksel Oskar Konseri'ne de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı.
1983-1985: Eurovision deneyimi
1983 yılında Sezen Aksu, Eurovision'a katılma kararı aldı. Söz ve müziği Ali Kocatepe'ye ait "Heyamola" parçası, Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirildi. Türkiye finaline kalan bu parça Eurovision finallerinde Türkiye'yi temsil edemedi. 1983 yılında "Heyamola" parçasının 45'liği "Hey Dergisi" tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Aksu, Sinan Özer'den boşandı.
1984 yılında sanatçı tekrar Eurovision adayı oldu. Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak "Merhaba Ümit"i eleyen Aksu Türkiye finalinde "Halay" ve "1945"i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali gerçekleşmeden iki hafta önce Türkiye'ye gelen yabancı bir arkadaşı Aksu'ya sadece "1945"i seslendirmesini önerdi. "1945"'in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Aksu bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek "Halay"dan vazgeçti. Türkiye finalinde "1945"i seslendiren Sezen Aksu, beklenenin aksine bu kez de seçilememişti.
1985 yılında Aksu, Eurovision Türkiye finaline bir kez daha katıldı. Bu seferki şarkının adı Küçük Bir Aşk Masalı'ydı. Sözleri Aksu'ya ait olan bu şarkıyı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi ama sonuç değişmedi. Eurovision'da Türkiye'yi temsil etme hakkını bir türlü kazanamayan Aksu, 1985'ten sonra bir daha yarışmaya katılmadı.
1984-1989: Seksenler
Sanatçı, 6 Eylül 1984'de Sen Ağlama albümünü piyasaya çıkardı. TRT'nin denetiminden geçemediği için önceleri televizyonda şarkıları yayımlanmayan Aksu, 1985'in başından itibaren bu fırsatı elde etti. Şarkılar TRT'de yayımlanmaya başlar başlamaz albüm büyük bir ilgi gördü ve satış listelerinin haftalarca zirvesinde yer aldı. Aksu, albümün 56. haftasında "Hey Dergisi"ne yaptığı açıklamada "Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." şeklinde beyanatta bulundu.
1985`de, sanatçı "Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra" isimli müzikal için hazırlandı. Müzikal, 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi. Şan Müzikholü'nde kapalı gişe oynayan bu müzikal, dönemin dünyasını ve Türkiye'sini Ti'ye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Aksu, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi isimlerle paylaştı.
1986'da "Git" ile büyük beğeni toplayan sanatçı, "Onyedi" dergisinin Ocak 1986 sayısında okuyucu anketinde "1985'in en büyük kadın şarkıcısı" seçildi. Aksu, 1988 yılında "Sezen Aksu'88"'i çıkardı. Aynı şekilde 1989 yılında "Sezen Aksu Söylüyor" albümüyle beliren Aksu, bu albümle çok büyük bir beğeni topladı.
1989 yılında Sezen Aksu beyaz perdede göründü. Yönetmenliğini Yavuz Özkan'ın yaptığı "Büyük Yalnızlık"ta Sezen Aksu, başrolü Ferhan Şensoy ile paylaştı. Film, 1990 yılındaki Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müzikleri Aksu'nun yapımcısı Onno Tunç'a aitti. Filmin müziklerinden "Aşk Irmakları", dört yıl sonra Uçurtma Bayramları adıyla Levent Yüksel'in ilk albümünde yer alacaktı.
1990-1999: Doksanlar
1990'larda Sezen Aksu, yapımcı olarak dinleyicilerin karşısına çıktı. Böylelikle 1990'ların müziğinde çok önemli bir yer ettiği gibi Sertab Erener, Harun Kolçak, Aşkın Nur Yengi, Levent Yüksel, Işın Karaca, Hande Yener, Yıldız Tilbe gibi birçok ismi müzik piyasasına kazandırdı ve birçok önemli sanatçıya destek oldu.
1990'da ilk olarak Sezen Aksu'nun o sıralardaki vokalisti Aşkın Nur Yengi, "Sevgiliye" albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Bir Sezen Aksu yapımı olan albüm bir milyon kadar sattı.
1991'de Aşkın Nur Yengi'nin ikinci albümü "Hesap Ver"in yapımını da üstlendi. Albüm Yengi'nin ilk albümü gibi yüksek bir satış elde etti. Aynı yıl müzik yönetmenliğini Onno Tunç'un yaptığı "Gülümse" çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir satış rakamı elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebeplerinden biri Aksu'nun hitap kesimiydi. Aksu, bu albümle halkın tüm kesimlerine hitap etmekteydi. 1992'de, Avrupa'da albümün hit şarkılarından "Hadi Bakalım"ın teklisi yayımlandı.
1992'de Aksu vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Erener ile çalışan Aksu, Erener'in ilk albümü "Sakin Ol"u yayımladı. Albüm beklenenin üzerinde satış rakamları elde etti. Bu albümden birkaç ay sonra, 1993'te Levent Yüksel ile çalışan Aksu bu kez Yüksel'in ilk albümü "Med-Cezir"i satışa sundu. Bu albüm de yüksek bir satış rakamına ulaşarak Levent Yüksel'i 90'larda tanınır biri hâline getirdi.
Sanatçı, aynı yıl kendi albümü olan "Deli Kızın Türküsü"nü piyasaya sürdü. Albümde Uzay Heparı ile çalışan Aksu, farklı tarzlar denedi. Bu farklı albümden "Küçüğüm" ve "Masum Değiliz" gibi tanınan Aksu şarkıları çıktı. Albümün etkisi sürerken, 20 Mayıs 1994 tarihinde albümde beraber çalıştığı Heparı, motosikletiyle oyuncu Demet Akbağ'ın duran haldeki arabasına çarparak bitkisel hayata girdi. O dönemde altı aylık evli olan ve kazadan önceki gün baba olacağını öğrenen Heparı, 31 Mayıs tarihinde öldü. Aksu, bu olayın ardından, Uzay Heparı'yı anmak üzere "Yas" adlı bir şarkı besteledi. Ancak kendisi bu şarkıyı okumak yerine, Levent Yüksel'in sonraki albümüne koydu. Tüm bu çalkantılardan sonra, Aksu, Sertab Erener'in ikinci albümü "Lâ'l"in yapımını üstlendi. Bu albüm de yüksek bir satış elde ederken Sezen Aksu, 90'ların müziğinde önemli bir yer elde etti.
Bir sene sonra, 1995 yılında Aksu, "Işık Doğudan Yükselir" albümünü yayımladı. Albümde pop müzikten çok Anadolu müzikleri yer almaktaydı. Yunus Emre'nin, Mevlana'nın ve Aşık Daimi'nin eserleri bulunmaktaydı. Fahir Atakoğlu'nun da iki eseri vardı. Bunlardan birincisi, sonradan yayımlanan "Alâturka" adlı şarkıyken, diğeri de "Yaktılar Halim'imi" idi. Gülümse'nin müziğini yapan Arto Tunç'un da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde yer alan bir başka şarkıda Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun aşağıdaki dizeleri yer almaktaydı;
« Bu Anadolu var ya bu Anadolu. Bu misli menendi görülmemiş cömert ana. Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül. Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül. »
1996'da Nazan Öncel'in Sokak Kızı albümünde bulunan "Erkekler de Yanar" ve "Bırak Seveyim Rahat Edeyim" şarkılarına vokalist olarak eşlik etti. Aynı yıl Zerrin Özer'in ünlü "Paşa Gönlüm" klibinde yer aldı.
Aralık 1997'de satışa çıkan "Düğün ve Cenaze" yine eleştirilen bir Aksu albümüydü. Albüm yoğun eleştiriler sonucunda yüksek bir satış rakamı elde edemedi. Albüme adını veren şarkıyla beraber dokuz tane Goran Bregoviç, bir tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albümün sözlerini Aksu, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı. 1998 yılında albümün en ses getiren şarkısı "Erkekler"in teklisi yayımlandı. 1998'in Nisan ayında ise Levent Yüksel'in üçüncü albümü "Adı Menekşe" piyasaya çıktı.
1998'in Aralık ayında Aksu, Adı Bende Saklı adlı albümünü piyasaya çıkardı. '80'lerin melankolik, yer yer arabesk Sezen Aksu albümlerini anımsatan "Adı Bende Saklı" farklı çevreler tarafından beğenildi. Sözü ve müziği Selami Şahin'e ait olan "Ben Sevdalı Sen Belalı", "Tutuklu" ve "Adı Bende Saklı" şarkıları o dönemin en bilinen şarkıları haline geldi. 1999'da bunu "Sarı Odalar" teklisi izledi. Parçanın klibi, İstanbul'a yapılması amaçlanan 3. köprüye karşı çıkmak amacıyla Arnavutköy'de çekildi.
2000-2009
Sezen Aksu'nun Maltepe Üniversitesi konserinden bir görünüm, 9 Temmuz 2009.
2 Haziran 2000 tarihinde Aksu, yeni albümü Deliveren'i çıkardı. Bu albümde "Oh Oh", "Sarı Odalar", "Kahpe Kader" ve "Keskin Bıçak" gibi dönemin en bilinen şarkıları bulunmaktaydı. Albüm, bir milyona yakın sattı. Aksu, bir açıklamasında Deliveren adının içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına geldiğini belirtti.
2001 yılında sağlık sorunlarıyla uğraşan Aksu'nun o yaz verdiği altı konser büyük ilgi gördü. Aksu'nun altı yıldır vokalistliğini yapan Işın Karaca, 2001 Eurovision Şarkı Yarışması'nın seçmelerine katıldı ancak seçilemedi. Bu yılın sonunda Karaca'nın ilk albümü "Anadilim Aşk" yayımlandı. Albüm, baştan sona Sezen Aksu imzası taşıyordu.
20 Mayıs 2002 tarihinde Sezen Aksu, "Şarkı Söylemek Lazım" albümünü satışa sundu. Bu albüm sanatçının DMC firmasından çıkarttığı ilk albümdü. 12 Haziran 2002'de albümü takiben konser turuna çıkan sanatçı, Türkiye'nin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren "Türkiye Şarkıları" isimli konser serisini sundu. Konserlerde sanatçıya Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Sanatçı konserinin sonunda "Şarkı Söylemek Lazım"ı ve Mevlana'nın sözlerinden oluşan "Yeniliğe Doğru" şarkısını söyledi.
Bu konser dizisi sadece Türkiye'de değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayımlandı. 2003 yılının başında Beşiktaş'ta BKM'de Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezi'nde daha sonra Türkiye'nin değişik şehirlerinde devam etti. 2003 yazı bitmeden sanatçının yeni albümü "Yaz Bitmeden" çıktı. Biri enstrümantal olmak üzere dört yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan "Farkındayım"a Van'ın Gevaş ilçesinde klip çekildi.
Sezen Aksu'nun 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksu'nun kariyerinin 30'uncu yılını dolduruşunun anısına yayınlanan "Bahane" albümü, piyasaya çıktığı ilk iki haftada 320 bin sattı. Albümdeki yapıtlar arasından "Perişanım Şimdi", "Eskidendi, Çok Eskiden" ve "Yanmışım Sönmüşüm Ben" şarkılarına klip çekilirken "Bahane", sene sonunda Türkiye'nin 2005 yılı
Sezen Aksu Kitapları - Eserleri
- Eksik Şiir
- Eksik Şiir
- Efe İle Bulut
Sezen Aksu Alıntıları - Sözleri
- Sana benzemiyorum hiç Benzetmeye çalışma Ya olduğum gibi sev Ya küs, bir daha da barışma (Eksik Şiir)
- O zaman hemen git radyoyu aç Bi şarkı tut Ya da bi kitap oku mutlaka İyi geliyor Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor. (Eksik Şiir)
- Sesimi suya bıraktım Nefesimi semaya (Eksik Şiir)
- Her yerde, hatta küçücük gibi görünen kalbimizde bile, dünyadaki her canlıya yer bulunurdu. (Efe İle Bulut)
- Ben öyle birini sevdim ki Bir nevi intihardı Kirpiğine düştüğüm gün Ölümüm başladı... (Eksik Şiir)
- Bu zor günler de Elbet geçer bir gün Herkes farkında Herkes nasıl üzgün (Eksik Şiir)
- Geleceksen sonbaharda gel, yazın her yer çiçek zaten.'' (Eksik Şiir)
- Kimi lahmacundan utanır Kimi her önüne gelene gıcık Ya uzak herkes birbirine Ya ilişkiler vıcık vıcık (Eksik Şiir)
- …) Bilmediğimiz ve aslında bilmemiz gereken kocaman bir dünyanın kapılarını açar kitaplar bize. Başka insanları tanırız, başka çocukları, başka ülkeleri, hayvanları, doğayı, evreni... Ne kadar çok bilirsek, kitaplardaki ve çevremizdeki hayatlar üzerine ne kadar düşünürsek, kendimizi başkalarının yerine koyar ve ne kadar çok hayal kurarsak, bizimle beraber hayatlarımız da o kadar büyür. Peki, insanın hayatının büyük olması ne demektir biliyor musunuz? Kocaman bir hayatımız olduğunda bizden başkalarının da olduğunu anlarız bu dünya üzerinde. Mutluluklarımızın, sevinçlerimizin, bizi endişelendiren, hatta bazen üzen şeylerin sadece bizim başımıza gelmediğini, doğal olduğunu ve bizden farklı görünen insanların da aslında bizim gibi hissedebileceğini fark ederiz. Başka dilde konuşan, başka dinden olan, başka türlü düşünen, bizimkinden farklı bir ailesi olan ya da bizim hiç bilmediğimiz şeyler söyleyen birini anlayabiliriz. Biliriz ki o da bizim gibi bir insan. İşte o zaman herkesi sevebiliriz. Herkesin eşit olduğunu ve bizim neye hakkımız varsa, aynı şeylerin başkalarının da hakkı olduğunu; onların da bizim ihtiyaç duyduğumuz şeylere ihtiyaç duyduğunu anlarız. Çünkü her insanın hakkıdır mutlu ve özgür olmak, hepimizin sahip olduklarına sahip olmak. (…) (Efe İle Bulut)
- Benim yerime de sev Bekletme hayatı Bu kadarına razıysan, yaşa gitsin Kaç kişiyiz savunan sevdayı (Eksik Şiir)
- Ne yapsan olmuyor gözüm Terk etmiyor bizi hüzün (Eksik Şiir)
- Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret (Eksik Şiir)
- Benim yerime de sev Bekletme hayatı Bu kadarına razıysan yaşa gitsin Kaç kişiyiz savunan sevdayı? (Eksik Şiir)
- Dilediğin kadar acıt canımı Yokluğun da varlığın da yetmiyor... (Eksik Şiir)
- Acının yüzölçümü yeryüzünden çokmuş aslında (Eksik Şiir)
- Senden öncesi var elbette Sonrası da olur muhtemelen (Eksik Şiir)
- ''Geleceksen sonbaharda gel, yazın her yer çiçek zaten.'' (Eksik Şiir)
- İnan sen olmasan bile, Hayat devam eder, doğar güneş. (Eksik Şiir)
- Mutluluklarımızın, sevinçlerimizin, bizi endişelendiren, hatta bazen üzen şeylerin sadece bizim başımıza gelmediğini, doğal olduğunu ve bizden farklı görünen insanların da aslında bizim gibi hissedebileceğini fark ederiz. Başka dilde konuşan, başka dinden olan, başka türlü düşünen, bizimkinden farklı bir ailesi olan ya da bizim hiç bilmediğimiz şeyler söyleyen birini anlayabiliriz. Biliriz ki o da bizim gibi bir insan. İşte o zaman herkesi sevebiliriz. Herkesin eşit olduğunu ve bizim neye hakkımız varsa, aynı şeylerin başkalarının da hakkı olduğunu; onların da bizim ihtiyaç duyduğumuz şeylere ihtiyaç duyduğunu anlarız. Çünkü her insanın hakkıdır mutlu ve özgür olmak, hepimizin sahip olduklarına sahip olmak. (Efe İle Bulut)
- Tanrım, bunu saymıyorum, affet! Bir hayat yetmiyor öğrenmeye Ne çabuk geçmiş seneler, hayret Ben daha yeni başladım büyümeye Aklım gelmedi hala başıma Bunu deneme diye farz et (Eksik Şiir)