el-Fıkhu'l Ekber - İmam-ı Azam Ebu Hanife Kitap özeti, konusu ve incelemesi
el-Fıkhu'l Ekber kimin eseri? el-Fıkhu'l Ekber kitabının yazarı kimdir? el-Fıkhu'l Ekber konusu ve anafikri nedir? el-Fıkhu'l Ekber kitabı ne anlatıyor? el-Fıkhu'l Ekber PDF indirme linki var mı? el-Fıkhu'l Ekber kitabının yazarı İmam-ı Azam Ebu Hanife kimdir? İşte el-Fıkhu'l Ekber kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İmam-ı Azam Ebu Hanife
Yayın Evi: Beyan Yayınları
İSBN: 9789754737066
Sayfa Sayısı: 128
el-Fıkhu'l Ekber Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Beyan Yayınları, İslam kültürünün yeni kuşaklara ulaştırılmasına yardımcı olabilecek yeni ve farklı bir seri başlattı. İki Dil Bir Kitap adıyla yayınlanan bu seri, pek çok önemli eseri Arapça asıllarıyla beraber sunuyor. İslam inanç ve kültürünün en önemli temsilcilerince kaleme alınmış kimi makale ve küçük eserlerin orijinal halleri ve tercümeleriyle bir arada sunulduğu bu yeni seri, Arapça öğreniminin gelişmesine katkı yanında kimi konulardaki temel düşünceleri okuyuculara sunmayı da hedefliyor.
Daha önce Gazali'ye ait Ey Oğul ve el-Munkiz mined-Dalal ile Cüveynî'ye ait el-Varakat isimli kitapların yayınlandığı bu seride şimdi de 10 yeni eser okuyucuların istifadesine sunuluyor. Bu seride yeni yayınlanan kitapların Türkçe ve Arapça asıllarının isimleri şöyle:
İmam Azam, el-Fıkhu'l Ekber (el-Fıkhul Ekber)
İmam Şafiî, el-Fıkhu'l Ekber (el-Fıkhul Ekber)
Muhammed İkbal, Müslüman Gençlik (eş-Şebabu'l Müslim)
Muhammed Ebu Zehra, İslam Birliği (el-Vahdetü'l İslamiyye)
Cevdet Said, İslam'dan Neden Korkuyorlar (Lima Haza Ra'bu Küllühu minel İslam)
Hasan el-Benna, İslam ve Siyaset (el-İslam ve's Siyase)
Hasan el-Benna, On İlkemiz (Erkanu Bey'atuna el-Aşere)
Seyyid Kutub, Ruhun Sevinci (Efrahu'r Ruh)
Seyyid Kutub, Gördüğüm Amerika (Amrika elleti Raeytu)
Yusuf el-Karadavi, Günümüzde Müslüman Gençliğin Vazifeleri (Vacibu'l Şebabi'l Müslim el-Yevm)
İki Dil Bir Kitap isimli seride yer alan kitaplar, cep kitapları boyutunda ve ciltli olarak hazırlanmış. Bu halleriyle hem kolay taşınabilen hem de kalıcı olabilecek bir niteliğe sahip.
İslam inanç, kültür ve siyasetinin küçük fakat temel metinlerinden oluşan bu seri, içeriği kadar sunumuyla da özel bir ilgiyi hakediyor.
el-Fıkhu'l Ekber Alıntıları - Sözleri
- İmam Ebu Hanife (rh.a) şöyle demektedir: “Ben kafiri kafir olarak bilmem diyen kişi aynı onun gibidir (yani kafirdir)”
- -"Bir kimse, kâfiri kâfir olarak bilmem."derse? - "O, kâfir gibidir." -"Eğer, kâfirin son gideceği yer neresi olduğunu bilmem"derse? -"O, Allah'ın kitabını inkar etmiş ve kâfir olmuş olur"dedi.
- günahlar külliya Allah’u Teâla ‘nın ilmiyle ve kazâsıyla takdîriyle ve meşiyyetiyle olur. Lakin muhabbetiyle ve rızâsıyla ve emriyle olmaz.
- Bizim Kur’ân’ı okumamız kelâm-ı mahlûktur. Lakin Kur’ân ki kelâmullahtır, mahlûk değildir. Belki sıfat-ı Rabbi’l-âlemîndir. Ve sıfat-ı Rabbi’lâlemîn kadîmdir, muhdes ve mahlûk değildir.
- Hamd Âlemlerin Rabbine, salât ve selâm Efenndimiz Hz. Muhammed'e ehline ve ashabına olsun.
- "Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, kişi, Cehennem'le kendi arasında bir zira mesafe kalıncaya kadar Cehennem'liklerin amelini işler, daha sonra ilahi yazı onu geçer. Hiç şüphesiz bir kimse Cennet ehlinin amelini işler, öyle ki Cennet'le kendi arasında bir zira mesafe kalmışken Cehennem ehlinin amelini işler, sonra ölür ve Cehennem'e girer." (Buhari, Ebu Davud)
- Senin için takdir edilenin, mutlaka sana isabet edeceğini, senin için takdir edilmeyenin de, sana isabet etmeyeceğini bil.
- Hz. Peygamber, "Gitmeden korktuğu yeri bırakıp, fitneden korkmadığı bir yere giden kimse için Allah yetmiş sıddık ecri yazar" buyurdu.
- Doğru i'tikad ile yapılan az bir amel, yanlış i'tikad ile yapılan çok amelden daha faydalıdır.
- Yani Allah Teala birdir. Aded yolundan değildir. Belki şol manaya birdir ki, onun şeriki yoktur
- "Hiçbir şey O'na denk değildir."
el-Fıkhu'l Ekber İncelemesi - Şahsi Yorumlar
El Fıkhu'l Ekber - İmam Azam Beyan Yayınları / 125 syf Puanım : 9 İmam-ı Azam Ebu Hanife, takva sahibi, fakih ve gıpta edilen bir adamdı. Kendisi Hanefi mezhebinin kurucusudur. Yaşamı boyunca pek çok ilimle meşgul olmuş ancak en çok fıkıh alanında öne çıkmıştır. Emevilerin son Irak genel valisi İbn Hübeyre kendisinden kadılık yapmasını talep etmiş ancak Ebu Hanife bu teklifi kabul etmemiştir. Talebi geri çevrilen vali hışımla Ebu Hanifeyi cezalandırmış ve 110 kırbaç vurulmasını emretmiş. Kadılık görevini ısrarla reddetmesi Ebu Hanife'nin kırbaç ve hapis cezasının sürmesine yol açmış, Ebu Hanife üzüntü içerisinde çok geçmeden vefat etmiştir. İmamı Azam eserde Allahın isim ve sıfatlarından başlamış, iman inkar meselesi, mürtekib-i kebire, ruyetullah gibi pek çok kelami konuya değinmiş ardından fıkıh ilminin fazilet ve gerekliliğini beyan edip bazı konulara hükümler getirmiştir. 2017 hazırlık yılımda beyan yayınlarının 2 dil bir kitap projesi içinde çıkarmış olduğu bu nadide eseri heyecanla almış ancak çok fazla ilerleyemeden bırakmıştım. Henüz kelam ve fıkıh alanında hiçbir şey bilmiyor ve işin içinden çıkamıyordum. Ancak bu yıl kitabı tekrar okuma fırsatı buldum ve nasiplenebildim. Her ne kadar ilahiyat çatısı altında kelam ve fıkıh dersleri almış olsam da okudukça işin içinden çıkamadığım konular oldu,, neticede İMAM-I AZAM Etkilendiğim beni şaşırtan bir noktaya değinmek istiyorum. Ebu Hanife'nin pek çok konudaki keskin tutumu beni hem düşündürdü hemde ürpertti. Örneğin ; bir kul Allah semada mıdır yoksa arzda mıdır bilmiyorum demesi onu kafir yapar diyor. Bunu da şöyle temellendiriyor : Kul dua ederken ellerini semaya kaldırır ve yukarıya yönelir aşağıya değil. Zira aşağı Allah'ın rububiyet ve uluhiyet vasfına uygun düşmez. Burada arzı Allah'ın yüceliğine aykırı görüyor ve O, biz mahlukların yaşam sürdüğü arzda olamaz O, daima en yüce ve kudretlidir gibi bir tevile başvuruyor. Eleştirmek, yanlıştır demek asla haddim değil, Ebu Hanife' nin ilmini sınayacak bir makamada asla ulaşamam. Ancak genel ehli sünnet prensibini düşündüğümde bizler Allah'ı zamandan ve mekandan tenzih ederiz. O ne yerdedir ne gökte, her şeyden ve her yerden münezzehtir. Belkide zamanla fakihlerimiz bu konuda yeni hükümlerde ve tevillerde bulunmuş Yüce Allah'ı sema ve arzdan tenzih etmişlerdir. Böyle kıymetli eserlerin elimize ulaşmış olması bizler için büyük nimet. Allah emeği geçenlerden razı olsun... (Elif Aydın)
İçerik: Kitapta Ebû Hanife inanç esaslarını anlatıyor zaten inanılması her müslüman için zaruri olan bilgilerdir her müslümanın bilmesi gerekir zaten bu yüzden de kitabın adı Fıkh-ı Ekber yani en büyük fıkıh bu yüzden herkesin okuması lazım zaten ana Metin 79 sayfa. (kadir sonsöz)
İmam-ı Azam Ebu Hanife ile anılan Numan Bin Sabit Mezhep imamımızdır. Bu lakap çağdaşları arasında seçkin bir yere sahip olduğu için verilmiştir. İslam Hukuku ve özellikle ictihad konusunda çığır açmıştır. Devrin en ileri gelen Alimlerinden olan Hammad'ın da öğrencisidir. Okuduğum bu çalışması fıkha büyük katkı sağlamıştır. Ehl-i Sünnet akidesinin de temel taşıdır. Şunu özellikle belirtmem gerek ki; Doğru itikat ile yapılan az bir amel, yanlış itikat ile yapılan çok amelden faydalıdır düsturunu eserde mezhep imamımız yansıtmıştır. İslami İlimlerde akaid temel taş olup her müslüman kardeşimin okuması gerekir diyerek hürmetlerimi sunuyorum. (Hich)
el-Fıkhu'l Ekber PDF indirme linki var mı?
İmam-ı Azam Ebu Hanife - el-Fıkhu'l Ekber kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de el-Fıkhu'l Ekber PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İmam-ı Azam Ebu Hanife Kimdir?
Ebu Hanife : (asıl adı: Numan bin Sabit) 699 yılında Kufe’de doğup, 767'de Bağdat'ta öldü. Ehl-i sünnet itikadının lideri kabul edilir. Hanefi Mezhebinin kurucusudur. Müslüman inancında olanların % 45-50'i Hanefi mezhebindedir.
Küçük yaşta Kuranıkerim'i ezberlemiş ve Arapça’nın inceliklerini öğrenmiştir. Gençliğinin ilk yıllarında başta Enes bin Malik olmak üzere birçok sahabiyi görmüş, onlardan hadis dinlemiştir.
Hocası Hammad’ın dersine devam ettiği sırada sık sık Hicaz’a gidip Mekke ve Medine’de çoğu Tabiinden olan âlimler ile görüşür, onlardan hadis rivayeti dinler ve fıkıh müzakereleri yapardı. Ehlibeytten Zeyd bin Ali ve Muhammed Bakır’dan ilim öğrendi.
Tasavvuf bilgilerini Muhammed Bakır, ondan sonra da İmam Cafer-i Sadık'tan öğrendi.
İmamı Azam, İslam dinine yaptığı hizmetleriyle İslamiyet’i iman, amel ve ahlak esasları olarak bir bütün halinde insanlara yeniden duyurmuş, şüphe ve bozuk düşüncelere sahip olanlara cevaplar vermiş, önce itikatta birlik ve beraberliği sağlamış; ibadetlerde, günlük işlerde İslam fıkhının esaslarını ve şeklini tespit etmiştir.
İşte İmamı Azam Ebu Hanife, ileri düzeyde yöntemlerle yaptığı uzun çalışmaları ve içtihadı neticesinde çözdüğü ve bir araya getirdiği fıkıh (hukuk) bilgileri ile Müslümanların ibadetlerinde ve diğer işlerinde İslamiyet'e doğru bir şekilde uymak için takip edecekleri bir yol gösterdi ve bu yola “Hanefi Mezhebi” denildi.
Ebu Hanife, talebelerine verdiği dersleri mükemmel bir yöntemle yürütürdü. Bir taraftan fıkhın eski olaylara ait bilinen hükümleri anlatılır ve müzakere yapılır, diğer taraftan yeni olaylara ait hükümler bulunurdu. Geçmiş ve yaşanmakta olan olayların hükümleri karara bağlanırken, bunlara benzeyen veya aynı cinsten olup da gelecekte meydana gelebilecek olaylara ait hükümler de araştırılıp bulunurdu.
İmam-ı Azam, fıkıh ilmini ilk defa branşlara ayırıp her branşın bilgilerini ayrı ayrı toplamış, usuller koymuştur
İmam-ı Azam Ebu Hanife Kitapları - Eserleri
- İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri
- el-Fıkhu'l Ekber
- Fıkhı Ekber Şerhi
- El-Alim Vel-Müteallim
- Dürr-u Meknun Kasidesi
- Ebu Hanife Müsnedi
- Fıkh-ı Ekber ve İzahı
- Saklı İnci
- İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin Eserleri
- Müsned (2 Cilt Takım)
- Maksud
- Fıkhu'l Ekber
- İslam Akaid Metinleri
- Cevaplar
- İslam'ın İnanç Esasları
- Vasiyetler
İmam-ı Azam Ebu Hanife Alıntıları - Sözleri
- İnsanlarla iyi geçinmek bir sanat işidir. (İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin Eserleri)
- Tek hâlık Cenâb-ı Hak'dır. (Vasiyetler)
- Gök kubbede hoş bir seda olarak kalmak az şey değildir. Yeter ki bu hoşluk mUrad-ı ilahiye muvafık olsun.. (Saklı İnci)
- Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter. (İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin Eserleri)
- Allah'ın şirk haricinde mutlaka cezalandıracağı günahlar hakkında bir şey bilmiyorum. Ehl-i kıbleden günahkar olanların herhangi biri için, şirkten maada işlediği günahlar hususunda, Allah onu mutlaka cezalandıracaktır, şeklinde şehadette bulunmam. Bildiğim şudur ki; günahların bir kısmı affedilir. Fakat hangisidir? Bunu bilmiyorum. Zira Kur'an-ı Kerim'de "Eğer yasakladığımız büyük günahlardan kaçınırsanız sizin kusurlarınızı örteriz. buyurulmaktadır. Büyük günahların hepsini, yahut affolunacak kusurların tamamını bilmiyorum. Fakat, Allah'ın, şirkten başka bütün günahları affetmesi mümkündür. Çünkü "Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. Onun ötesinde dilediği kimselerin günahlarını affeder.''(Nisa 4/48) buyurmaktadır. Allahu Teala kimi affetmek ister, kimi affetmek istemez, bunu bilemem. s-15/16 (İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri)
- Allah, nefisleri ölümden sonra da elli bin sene miktarınca tutan günde; ceza, sevap ve hakların edası için diriltir. "Şüphesiz, Allah kabirlerde bulunanları diriltecektir."Hac 22/7 åyeti bu hususu belirtir. Cennet ehlinin, Allahu Taâlâ'ya keyfiyet, teşbih ve cihet olmadan mülaki olmaları haktır. Peygamberimiz'in (Allah salât ve selâm eylesin) şefaati büyük günah işlese de, cennet ehli olan her mü'min için haktır. Hz. Aişe, Hz. Hatice'den sonra kadınların en faziletlisi, mü'minlerin annesi, zinadan uzak, Râfiziler'in iftira ve iddialarından beridir. Kim ona zina isnadında bulunursa, kendisi zina mahsülüdür. s-68 (İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri)
- İman; tasdik, marifet, yakin, ikrar ve islâmdır. İnsanlar tasdik konusunda üç halde bulunurlar. Bir kısmı Allah'ı ve Allah'tan gelen şeyleri kalp ve lisanla tasdik ederler. Bir kısmı da kalp ile tasdik eder, lisanla yalanlar. s-12 (İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri)
- Senin parlak nurunla gerçekten ateş, kül gibi söndü! (Dürr-u Meknun Kasidesi)
- Görmüyor musun, şeytan, kulun imanını gasp etmek istediğinde onu şek ve şüpheye düşürür. Çünkü imanını, ancak kalbine bâtıl inançları koyarak alabilir... (Fıkhı Ekber Şerhi)
- Alim de câhilin sıkıntısına katlanmalıdır. (El-Alim Vel-Müteallim)
- "Hikmet ve saâdetin başı, Allâhü Teâlâ'dan korkmakdır." [ Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ] (Vasiyetler)
- Şeriat ile alay etmek de küfürdür. Çünkü bunlar peygamberleri tekzib etmenin emarelerindendir. (Fıkhı Ekber Şerhi)
- "Söz kalptedir, lisan ise kalptekine bir delil kılınmıştır." (Fıkhı Ekber Şerhi)
- "Bir zaman gelecek ki, insanlar kabirlere gidecekler, kabirler üzerine kapanarak: 'Keşke şu kabirde yatanlar biz olsaydık!' diyecekler." Orada bulunanlar: "Ya Rasûlallâh! Bu nasıl olur?" diye sorunca, Hz. Peygamber (sa.) de "O zamanın şiddetli sıkıntıları ile fitnelerinin çok olması sebebiyle olur." diye cevap verdi. (Ebu Hanife Müsnedi)
- Kim zerre miktarı iyilik işlerse karşılığını görür, kim de zerre miktarı kötülük işlerse karşılığını görür (Zilzâl 7-8) (El-Alim Vel-Müteallim)
- "Kim ki, kendisine (biri gelip) falcılık yapar da, onun söylediklerini tasdik ederse, o kimse Muhammed'e (s.a.) gönderilene küfretmiştir." (Fıkhı Ekber Şerhi)
- Kabirde Münker ve Nekir'in sualleri haktır. Kabirde ruhun cesede iade edilmesi haktır. Bütün kâfirler ve asi mü'minler için kabir sıkıntısı ve azabı haktır. s-57 (İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri)
- Resulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Kardeşinin uğradığı felâketten ötürü sevinçli görünme! (Bakarsın) Onu Allah, o belâdan kurtarır, seni ona duçar ediverir.” (Müsned (2 Cilt Takım))
- "Ameller niyetlere göredirler. Ve herkes niyetine göre karşılığını alır. Her kimin hicreti Allah'a ve Rasûlüne ise gerçekten onun hicreti Allah'a ve Rasûlunedir, ulaşacağı bir dünyalık veya nikâhlayacağı bir kadın için hicret eden kimsenin de hicreti uğrunda hicret etmiş olduğu şeyedir." Hz. Muhammed (s.a.v) Hicretimiz baki olan Allah'a ve Rasûlüne olsun insAllah (Müsned (2 Cilt Takım))
- Eğer bir kimse kendisi ile yaratıcısı arasında şirk koşmaksızın bir günah işlerse., ona merhamet edip şehadet hürmetine işlediği günahın affı için dua edersen, bu daha iyidir. Eğer onun helak olması için "Ya Rabbi, şu adamı günahıyla cezalandır." şeklinde beddua edersen, günaha girersin. Günahkâr kimse için Allah'tan af dilemek, iki husustan dolayı daha faziletlidir. Birincisi, o kimse netice itibariyle günahkar da olsa mü'mindir. Diğer taraftan Allah'ın o kimseye mutlaka azap edeceğini bildirdikten sonra, onun için af dilersen bu senin için haramdır. Çünkü Allah cehenneme layık kıldığı kimseler için af dilenmesini yasaklamıştır. s-16/17 (İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri)