Elektra - Euripides Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Elektra kimin eseri? Elektra kitabının yazarı kimdir? Elektra konusu ve anafikri nedir? Elektra kitabı ne anlatıyor? Elektra PDF indirme linki var mı? Elektra kitabının yazarı Euripides kimdir? İşte Elektra kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Euripides

Çevirmen: Yılmaz Onay

Yayın Evi: Mitos Boyut Yayınları

İSBN: 9789755080499

Sayfa Sayısı: 112

Elektra Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Euripides (MÖ 480-406) Aiskhülos ve Sofokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük tragedya yazarıdır. Eserlerine güçlü kadın karakterler ve akıllı köleler katarak geleneksel Yunan tragedyasına yeni bir şekil vermiştir. Bu oyun, Elektra'nın babası Agamemnon'un intikamını alması ve buna bağlı olarak gelişen olaylar üzerine kuruludur.

Bu tragedyanın önemli bir noktası, tanrıların buyrukları ile bireyin karar ve davranışlarını karşı karşıya getirmesi ve diğer antik tragedyalardakilerin aksine, bireyin tanrılara körü körüne boyun eğmeye karşı çıkmasıdır.

Elektra Alıntıları - Sözleri

  • Kötülük, iyinin ölçüsü ölçüsü olur, onu daha da açık gösterir.
  • ...Kötülük, iyinin Ölçüsü olur, onu daha da açık gösterir
  • Hayat böyledir, bugün düşmanın olan yarın dostun oluverir.
  • Ah, ah, acım çok büyük Hayatım korkunç!
  • Dövünüyorum; dayanılmaz oldu ölümün.
  • Orada uzakta mutluydu, ama kendi evinde..
  • KORO Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yansına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor
  • Evde erkeğin değil de kadının sözünün geçmesi Utanç verici değil mi? Kent içinde, erkeğin, yani Babalarının adıyla değil de annelerinin Adıyla anılan çocuklardan da nefret ederim.
  • Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yarısına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor.
  • ELEKTRA Ne şenlik tantanası için sevgili dostlar, Ne de altın takılar için çırpınmaz Benim gibi acıdan beli bükük olanın yüreği
  • Gençliğin alıcı güzelliği onu süslemişti ki Yunanistan'ın en önde gelen bekarları peşindeydi.
  • İnan bana: Yalnızca kendi bileğine güveneceksin.
  • Kahrolsun Troya'dan yurda döneni vuran!
  • eğer hak, haksızlığın önünde eğilirse, tanrılara inanan kalmazdı.
  • KLÜTAİMESTRA Sen, oldum olası babana meyillisindir zaten çocuk; senin tabiatın bu. Hep böyledir: Kimileri için baba önde gelir, Kimileri anneyi babaya yeğler.

Elektra İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Elektra hikâyesini farklı açıdan kaleme alan Euripides, tragedyasında mitolojinin, olay örgüsünün yanında kendi düşüncelerini ve gerçeğini anlatmaktadır. Öyle ki Euripides, olayları saraydan taşraya taşımaktadır. Euripides Elektra’yı taşradan bir çiftçiyle evlendirerek Elektra hikâyesinde mevcut “iyi” ve “kötü” kavramlarına farklı bir boyuta taşımaktadır. Sophokles’in Elektra’sında olduğu gibi Euripides’in hikâyesinde de Orestes ve Elektra saraydan uzakta yaşamaktalar ve anneleri Klitemnestra’ya ve Aigisthos’a karşı büyük nefret ve intikam duyguları beslemektedirler. Babalarının ölümünden mesul olan ve krallığı ele geçiren anne ve amcaya karşı büyük nefret duyan Elektra, Orestes’in intikamlarını almasını istemektedir. Elektra hikâyesinin seyrinde olduğu gibi Orestes’in gelişiyle babalarının intikamı alınmaktadır. Ancak buradaki farklı nokta ise ilk olarak amcaları Aigisthos’u öldürmeleri ardından da anneleri Klytaimnestra’yı öldürmektir. Aynı zamanda Sophokles’in Elektra’sında Orestes’in annesini soğuk kanlılıkla öldürmesi Euripides’in hikâyesinde tereddütle sonuçlanmaktadır. Sophokles, Elektra’nın annesine karşılık masum ve iyi yönlerini arttırarak annesi ile arasındaki “iyi-kötü” ve “rakip” hususlarını net bir şekilde yansıtırken Elektra kompleksinin altını çizmekteydi. Euripides ise Elektra karakterinin yerine masum karakterli rençperi ön plana çıkararak soyluluk kavramının irdelenmesini sağlamaktadır. Öyle ki rençper ile soylu-köylü arasındaki çatışmayı gözler önüne sererek Elektra hikâyesine farklı bir boyutta işlemektedir. Soylu-köylü çatışmasının görüldüğü tragedyada Elektra hikâyesinin ana konusu olduğu “Elektra kompleksi” yine Elektra ve annesi Klytaimnestra arasındaki ilişki ile net bir şekilde yansıtılmaktadır. Aynı zamanda Sophokles’in Elektra’sında göremediğimiz anne-oğul bağını Euripides’in hikâyesinde az da olsa görmekteyiz. Zira Sophokles’in hikâyesinde Orestes’in annesini soğuk kanlılıkla öldürmesini Euripides’in hikâyesinde tereddüt ile karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan Orestes mitolojik bir kahramandan ziyade insani duyguları ile karşımıza çıkmaktadır. İnsani duyguların ön plana çıkarıldığı tragedyada, Orestes’in vicdani duyguları Elektra’ya göre daha baskındır. Annesini öldürmenin vicdani boyutunu düşünen Orestes, Elektra’nın nefret ve kini ile yine de görevini yerine getirerek annesi Klytaimnestra’yı öldürür. Ancak yine de Orestes annesini ve amcasını öldürürken hiç kararsızlık yaşamamakta ve babalarının intikamını almaktadır. Orestes’e göre kin ve intikam duyguları daha net hissedilen hikâyede, Elektra’nın baba ve erkek profiline de yer verilmektedir. Öyle ki Euripides Elektra’nın erkeklerde umduğu karakter özelliklerini Orestes ve babası Agememnon’un ile ortaya koyarak Elektra profilini oluşturmaktadır. Bütün Elektra hikâyelerinde olduğu gibi Elektra’nın babasına düşkünlüğü ve annesine duymuş olduğu rakiplik ve nefret duygusu hikâyeyi gerçek hikâyeden ayırmayan noktalardır. Bu bakımdan baba-kız, anne-kız, anne-oğul ilişkilerine değinen klasik Elektra hikâyesini Euripides, aynı biçimde ancak farklı bir bakış açısıyla kaleme alması yönüyle de kendi “Elektra”sını yaratmaktadır. Böylelikle Euripides mevcut hikâyeyi, derinlik katarak değiştirmektedir. (Merve)

Elektra - Euripides: Agamemnon Troya Savaşından döndüğü esnalarda, eşi Klytaimestra ve Aigistos bir olup Agamemnon'u öldürürler. Agamemnon'un kızı Elektra ve oğlu Orestes'i saraydan uzaklaştırırlar. Elektra soylu birinden çocuk yapmaması için yoksul eski bir Miken soylusu ile evlendirilip köyde yaşar. Aigistos Orestes'i öldürmek ister. Fakat annesi Klytaimestra'nın buna gönlü razı olmaz ve saray dışında gizli bir yere götürtür. Yıllar sonra Orestes Pluades ile yola çıkıp, önce kardeşi Elektra'yı bulmayı ve babasının intikamını almayı planlamaktadır. Elektra ile karşılaşırlar. Fakat Orestes önce kimliğini gizler. Sonra bir ihtiyar sayesinde Elektra, Orestes'i tanır. İntikam almak için Aigistos'un kurban sunduğu anı beklerler. Aigistos Orestes tarafından öldürülür. Daha sonra Elektra, annesi Klytaimestra'yı öldürmek için kalbi yumuşayan Orestes'e baskı yapar. Orestes annesi Klytaimestra'yı öldürür. Elektra Pluades ile evlenir. Orestes ise anne katili olduğu için Argos'tan sürülür. Suçu Apollon üstlenecektir. Oldukça ataerkil bir anlayışı var tragedyanın. Elektra ile acımasız bir kadın profili çiziliyor içerikte. Tanrıların buyrukları her zaman yerini buluyor yine. (Lemniscato)

Zeus'un oğlu Tantalos, Tanrıları sınamak için oğlu Pelops'u öldürüp Tanrılara yemek olarak sunar. Tanrılar, cinayeti fark ederek Pelops'u ölümden kurtarır ve Tantalos'u cezalandırır. Pelops, hile ile Oinomos'un kızı Hippodameia'yı karısı olarak elde eder ve kendisine yardım eden kişiyi öldürür. Fakat kendisine yardım eden bu kişi Hermes'in oğullarındandır ve ölürken Pelops ve soyu için lanet okur. Pelops'un Hippodameia ile evliliğinden Atreus ile Thüestes dünyaya gelir. Pelops, Miken ve Argos topraklarında iktidarlığı üstlenen Atreus'un krallığını duyurması için kendi sürüsündeki bir kuzunun altın postuna sahip olması gerektiğini ileri sürer. Çoban tanrısı Pan, Atreus'a altın kuzuyu getirerek tanrıların krallık iddiasını desteklediğini gösterir. Thüestes, kardeşinin karısı Aerope'yi ayartır ve altın kuzuyu ele geçirerek krallığını ilan eder. Thüestes'in yaptığına bozulan Zeus, Atreus'un krallığını onaylar. Atreus, Aerope'yi denize düşürür ve kardeşini kovar. Fakat Thüestes, Atreus'un küçük çocuğu Pleisthenes'i beraberinde götürüp kendi oğlu gibi yetiştirir ve onu Atreus'u öldürmesi için gönderir. Atreus farkına varmadan kendi çocuğunu öldürür. Kardeşi Thüestes'i krallığını paylaşma sözüyle yanına alır. Barışma ziyafetinde Thüestes'in oğullarını gizlice öldürterek yemek olarak önüne sunar. Bunun üzerine Thüestes kardeşini lanetler. Kendisine iletilen kehanet üzerine Thüestes'in kızı Pelopeia'dan yapacağı çocuk, Atreus'dan intikamını alacaktır. Bunun üzerine Thüestes öz kızını hamile bırakır. Atreus Pelopeia'ya aşık olur ve onunla evlenir. Fakat Pelopeia'nın çocuğu Aigisthos'u kendi çocuğu sanır ve öldürmesi için Thüestes'e gönderir. Aigisthos, babasının Thüestes olduğunu fark eder ve Atreus'u öldürür. Thüestes Argos'un kralı olur. Atreus ile Thüestes arasındaki düşmanlık, Aerope'nin çocuğu Agamemnon ile Pelopeia'nın çocuğu Aigisthos'a miras kalır. Aigisthos, Agamemnon'un Troya'ya sefere çıkması üzerine Agamemnon'un karısı Klütaimestra'yı ayartır ve kraliyeti paylaşmaya razı eder. Klütaimestra, Agamemnon'u öldürür ve Aigisthos Miken'de kral olur. Aigisthos geride intikam alacak birini bırakmamak için Agamemnon'un oğlu Orestes'i öldürme emri verir. Agamemnon'un lalası, Orestes'i gizlice kaçırır ve Fokisli Strofios'un eğitimine verir. Aigisthos, Agamemnon'un kızı Elektra'nın intikam alacak bir prens doğurmaması için onu yoksul bir Miken köylüsü ile evlendirir. Elektra babasının intikamını almak için plan kurar ve oyun burada başlar. (B.A.)

Elektra PDF indirme linki var mı?

Euripides - Elektra kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Elektra PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Euripides Kimdir?

Euripides (Yunanca: Ευριπίδης) (MÖ 480 - MÖ 406), Eshilos ve Sofokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük trajedi şairidir. Düşünce adamı, Atina’lı oyun yazarlarının en büyüğü olan, insanları bekleyen gerçek ve zorlu sorunları ortaya koyarak insanları düşünmeye zorladı. Bernard Shaw gibi Euripides de insanları tedirgin etmiş ve kızdırmıştır. Kutsal değerlere saygısızlık ve kadın düşmanlığıyla suçlanmıştır. Ama yine de üstün şiirsellikle anlatılan düşünceleri dinlenmiştir. Vatanı olan Atina’yı terkedinceye kadar da bu taşlama ve lanetlemelerin ardı arkası kesilmemiştir. Fakat ölümünden sonra bütün tragedya yazarlarının en ünlüsü, en arananı olmuş ve o çağdan bu yana adı ölmez yazarlar arasında yer almıştır.

Euripides, M.Ö. 480 yılında Salamis’de doğdu. O tarihte Yunanlarla Pers İmparatorluğu arasında amansız savaşlar yaşanıyordu. Euripides’in anne ve babasına birçok kötü yakıştırma yapılmasına rağmen gerçekte, babası Apollon tapınağı ile ilgili bir görevin mirasçısı zengin bir soydan geliyordu. Kaynaklara göre annesi de soylu bir ailenin kızıydı. Evripides gençliğinde resim üzerine çalışmış ve sanatını sürdürme amacında olmasına rağmen yirmi beş yaşında, tragedya ve şiir yazmak için resmi bırakmıştır. İlk oyunu olan ”Pelias’ın Kızları”, MÖ 455 yılında sahneye konmuş ve Atina halkı o an gökyüzünden yeni bir yıldızın inmekte olduğunun farkına varmıştı. Bu yeni şairin tiyatronun tumturaklı ve ağdalı dilinden çok uzak yalın ve güçlü bir deyişi ve yeni fikirleri de beraberinde getirdiğini anlamıştı.

Euripides’in yenilikçi ve korkusuz bir yanı vardı. İlginç olayları anlatırken yeni teknik buluşlar kullanıyordu. En güçlü yönü de gerilim sahnelerindeki başarısı ve her sahnede üstün bir şiirsellik yaratmasıydı. MÖ 438'de Truva Savaşı'nda Akhilleus’un mızrağıyla yaralanan Telephus’un hikâyesini anlattığı oyunda geçen olaylar dizisi ve bunların sahneye uygulanışı Evripides’in gücünü ortaya koyar. Bu oyun, eski Yunan sahne geleneklerine indirdiği darbe nedeniyle de büyük önem taşır. Bir dilenci ilk defa sahici paçavralarla sahneye çıkmıştı. Bu o zamanki izleyici üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Oyunun sahneye konmasındaki gerçekçilik, Euripides’in en acımasız eleştirmeni ve Yunan tiyatrosunun en büyük komedi ustası Aristophanes’in saldırı nedenlerinin başında gelir.”Thesmosphoriazusae” adlı komedisinde Aristophanes, Yunan kadınlara, oyunlarında kadın kişilerini sevimsiz gösterdiğinden ötürü Euripides’den intikam almak üzere komplo hazırlatır.

Fakat Euripides’in kadınları, tutkularına kapılsalar da, hiçbir zaman sevimsiz değillerdir. Sadece idealleştirilmelerinin yanında yaşayan birer insan oldukları gerçeğini vurgularlar. Euripides ayrıca geçmişin ulu tanrılarının, nasıl yeri geldiğinde hiç de tanrısal olmayan hilelere başvurduklarını açık seçik sahnede ortaya koydu. Bu, çoğu kimsenin tanrılara hakaret olarak algıladığı bir bakış açısıydı.

Euripides bir demokrattı, fakat demagoglardan ,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve kaygısız önderlerden nefret ederdi. ”Yakaranlar” ve ”Truvalı Kadınlar” adlı oyunlarında Sparta ile süregelen savaşın iç karartan izleri görülür. Bu ünlü tragedya yazarının hayatı üzerine söylenebilecek çok az şey olmasına rağmen, Salamis’deki topraklarında yaşadı ve şiirlerini denize bakan bir mağarada yazardı. Mümkün olduğu kadar topluma az karışan, ağırbaşlı ve somurtkan bir adamdı. İnsanlardan uzak seçtiği bu yalnız yaşam, onun tanrılardan nefret eden, toplumla ilişkilerini kesmiş, huysuz, hırçın ve kuşkucu bir kişi olarak tanınmasına yol açmıştır.

Euripides bir Atina vatandaşı olarak kendini toplum hayatından büsbütün ayrı tutmamıştır. Orduda görev almış, Magnesia konsüllüğü yapmış ve devlete parasal yardımlarda bulunmuştur. MÖ 408 yılında tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle komedi yazarlarının ve halkın saldırılarına maruz kalarak Atina’yı terk etmiş Makedonya kralı Archelaus’a sığınmıştır. Kral tarafından çok iyi karşılanmış ve ölmeden önceki bu on sekiz ayını huzur ve barış içinde yaşamıştır. Ölüm nedeni çelişkilidir , kimi söylentilere göre saraydaki kıskanç kişiler tarafından av köpeklerine parçalatılmıştır. ”Bacchae” adlı oyunu ölümden sonra sahnelenmiş ve ödül almıştır.

Euripides’in kendi izinden giden üç oyun yazarı oğlu ölümünden sonra babalarının oyunlarını sahnelemişlerdir. Euripides’in 80-90 tragedyası olduğu bilinmesine rağmen günümüze yalnız 18 tanesi erişebilmiştir.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Euripides

Euripides Kitapları - Eserleri

  • Medea
  • Bakkhalar
  • Yakarıcılar
  • Resos
  • Kyklops
  • Andromakhe
  • İphigenia Aulis’te
  • İphigenia Tauris’te
  • Herakles
  • Troyalı Kadınlar
  • Orestes
  • Elektra
  • Alkestis - Medeia - Elektra
  • Alkestis
  • Hippolütos
  • Helena
  • Hekabe
  • İon
  • Medea and Other Plays
  • The Children of Herakles
  • The Phoenician Women

Euripides Alıntıları - Sözleri

  • eğer hak, haksızlığın önünde eğilirse, tanrılara inanan kalmazdı. (Elektra)
  • git ve anlat onlara, kadınları öldürmek marifet değildir. (Hekabe)
  • KORO Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yansına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor (Elektra)
  • Yazıklar olsun bana. Nereye "benim yerim" diyorum ki. (Troyalı Kadınlar)
  • Ama toprağa girdiğinde bir beden, Neye yarar onu kutsamak? -Parıltıyla gömülse de. Yattığı yer yine toprak. (Andromakhe)
  • Hiçbir şey hayat kadar kıymetli değildir; senden rica edeceğim şey hayatımın yerini tutamaz. (Alkestis - Medeia - Elektra)
  • Bazen susmak konuşmaktan iyidir, bazen de konuşmak sessizliğe tercih edilir. (Orestes)
  • Benim ıstırabıma yeni ıstıraplar ekleme. Çünkü Zaten yeterinden fazla sıkıntı ve üzüntü içindeyim! (Alkestis)
  • Derler ki tanrıların başa sardığı hiçbir kötülük, hiçbir bela ve hiçbir dert yokmuş insan doğasının katlanamayacağı. (Orestes)
  • Akıllı davranıp kimseye güvenmeyeceksin, En faydalısı bu, bugüne bugün! (Helena)
  • (..) Aşağılık kazançlar peşinde koşanlar felaketlerle cezalandırılır. (Kyklops)
  • Hiçbir inanç, hiçbir umut kalmadı ki bizden geriye, Bir an için bile yaşama gücü versindi bize. (Hekabe)
  • “İyiler daima azdır.” (Resos)
  • Ah ne kadar uzağım Bana sundukları o güzel hayallerden. (Andromakhe)
  • ODYSSEUS Ne diyorsun ? İnsan eti mi yiyorlar ? SİLENOS Buraya kimler ayak bastıysa hepsini kesip yediler. (Kyklops)
  • Yaşamın rengi kısadır. Bunu da kederlerle değil, olabildiğince mutlu sürmek gerekir. (Yakarıcılar)
  • Kurtuldunuz işte dertlerinizden, Refah içinde olacak geleceğiniz. (İon)
  • Orada uzakta mutluydu, ama kendi evinde.. (Elektra)
  • Kader insanı beklemediği yerlere sürükler. (İphigenia Tauris’te)
  • Bilgelik açık konuşmadadır, imalarda değil! (Orestes)