Erotizm - Georges Bataille Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Erotizm kimin eseri? Erotizm kitabının yazarı kimdir? Erotizm konusu ve anafikri nedir? Erotizm kitabı ne anlatıyor? Erotizm PDF indirme linki var mı? Erotizm kitabının yazarı Georges Bataille kimdir? İşte Erotizm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Georges Bataille

Çevirmen: M. Mukadder Yakupoğlu

Yayın Evi: Bilkamat

İSBN: 9789757869007

Sayfa Sayısı: 303

Erotizm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Erotizm Alıntıları - Sözleri

  • ... Onurlu kadının sarıldığı sevgilisine "seni seviyorum." demesi Baudelaire'den sonra şu anlama gelmektedir: "aşkın tek ve en yüksek zevki kötülük yapma gerçeğinde yatar." Ama onurlu kadın, erotizmin bir kötülük olmadığını bilir. Erotizmde kötülük ancak bayağı fahişelikte veya serseri sınıfın iğrençliğinde görülür.
  • ... Aşk eylemi aşırılığa uğradığında ölüm eylemidir.
  • ... Yaşam varlığa giriştir. Yaşam ölümlü ise varlığın sürekliliği ölümsüzdür.
  • ... Bireysel yalnızlığın ırzına geçilmesinde, aşık için sevilen varlığın her şey anlamına geldiği imgesi ortaya çıkıyor. Aşık için sevilen varlık, dünyanın saydamlaşması demektir.
  • ... İlkel insanların gözünde şiddet her zaman ölümün nedenidir. ... Her zaman bir sorumlu vardır ve her zaman bir öldürme eylemi vardır. Ölümde oluşan güçlerden korunmak ve ondan kaçmak zorundayız. Ölünün maruz kaldığı güçlerin bizde (diğerlerinde) de etkin olmasına rıza göstermemeliyiz.
  • ... Öldürme; düelloda, intikamda ve savaşta kabul edilir. Öldürme cinayette caniliktir. Cinayet, yasağın bilinmemesinden veya savsaklanmasından ileri gelir.
  • ... Ölümle haşır-neşir olmanın en iyi yolu onu ahlaksız bir fikirle bağdaştırmaktır.
  • ... Neandertal insanı... Bizden yüzbin yıl önce yaşamıştır. ... Kendisiyle ilgili çok şey bilmemekle beraber sadece şiddeti terkettiğini ve çalıştığını biliyoruz. *düzenlenmiştir.*
  • ... Ölümün ve cinayetin sınırında kabul edilmiyorsa tecavüz olgusu, bedenlerin erotizmi ne anlama gelmektedir. *düzenlenmiştir.*

Erotizm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı insanların içinde okuyun ve insanların bakışına bakın, Bataille’nin yasak ile ne anlatmak istediğini daha okumadan anlarsınız. Bataille’de yasağı aşmanın en iyi yolu, onu yasaklayan alanın üzerinden gitmek. Mesela dinin yasaklarını yine din ile aşarız. Din bir yandan öldürme der ama savaşta orduları yüreklendirir. Cinsellik ayıplanır, tabu sayılır ama evlilik ile gelen cinsellik yasak olmaktan çıkar. Burada sorunu yasaklar olarak görmez aslında, yasağın sınırlarının belirsizliği veya keyfiliğidir sorun. Yinede ona göre yasak bir eylemi yok edemez. Sadece kuralı çiğneyen cezalandırılır ama o eylem devam eder. Böylece din ile erotizm alanının yasakların alanı olması bakımından bir bağ kurar. Erotizme bakışı üremeden farklıdır. Çünkü hayvanlarda ürerler ama cinsel alanı erotizme çeviren sadece insanlardır. Onda cinselliğin en doruk noktası “küçük ölüm” ismini alır. İnsanlar bu deneyimi yaşamak için erotizme yönelir ve bu deneyim yaşamın sürekliliğinin onaylanmasıdır. Dinsel törenlerde, dindarın kendinden geçtiği ayinler, trans halleri gibi durumlar için de bu geçerlidir. Böylece din-erotizm-ölüm üçlüsü bağını kurar. Bataille, Nietzsche gibi ölüme yaklaşır. Ölüm bir son değildir. Ölümü varoluşun içerisine alır. Biraz da eleştiri yapmam gerekirse; kitapta çok fazla tekrara başvurulmuş. Şimdi buna değineceğim, tabii bu bir varsayım, ileride anlatacağım gibi cümleler o kadar fazla ki okurken anlatacaksan anlat diyorsunuz. 2.kitap genel anlamda bazı araştırma ve kişiler üzerinden yorumlaması olarak gidiyor. Marquis de Sade’nin düşünceleri üzerinden gittiği bölüm fena değildi ama Levi-Strauss gerçekten zorlama olmuş. Evlilikler, ilkel kabilelerde kültür, akrabalık, mit gibi konuları merkeze alan bir ismin ensest için söylediği şeyleri kırpıp da ısrarla bir yerlere bağlaması sanki olmamış. Genel anlamda benim için ortalama bir kitap diyebilirim. Herkese keyifli okumalar... (ilgen)

Erotizm - Georges Bataille: Okuduğum en aykırı ve en şahane eserlerden biri idi. Farklı ve unutulmaz bir süreç… 20.yüzyılın başlarından ortalarına kadar kendisini Nietzsche’nin izin bir yolda nitelendirse de, bence tamamen farklı ve Nietzsche’den bile daha aykırı ve aşırı bir felsefeyi benimseyebilmiş bir filozof bana göre Bataille… Çünkü felsefi pornografinin keskin isimlerinden birisidir. Bataille’i Nietzsche ile Foucault ve daha bir çok yazar arasında bir bağ olarak görmek en mantıklısı bence. Evet Bataille Nietzsche’nin felsefesini kesinlikle örnek almış fakat bence bir adım ileriye de taşıyabilmiştir. Bataille’nin felsefesini Nietzsche’nin felsefesine denk tutan tek şey aşırılığı ve aykırı duruşu olabilir. Neden Nietzsche ile bu denli uyum içinde anlattığıma gelirsek, ben her iki yazarı da çok seviyorum ve felsefelerini hayatımın hemen hemen her alanında kullanıyorum. Her iki isim de benim için çok özel ve Bataille’yi okurken hep Nietzsche kokusu, tadı alıyorum. Bataille bu yapıtında erotizmi tüm boyutlarıyla ele alıyor, cinsellikten dinselliğe, doğumdan ölüme, hemen hemen yasak denecek her konuyu çok açık şekilde ve kimseyi de rahatsız etmeden!! anlatıyor, tartışmaya açıyor. Aslında erotizmin şifrelerini çözüyor... Kimse kusura bakmasın fakat bu denli hayatımızda olan bir kavramın bu denli tabulaştırıldığı bir dünyada Bataille bu hislere en güzel ve en keskin tercüman olan kalem bence… Erotizm sadece bedenlerin birleşmesi değil, mutluluktur da aslında. Özümsemektir yaşamı. Ölümle şehvet arasındaki, erotizmle öldürmek arasındaki ilişkinin boyutudur. Tanrıya kurban verilme evreleri ve devamındaki süreçleri okumak içler açısı aslında. Kaldı ki hepsi hayatın birer gerçeğidir. Bu eser bir çok olayı da araştırmaya yönlendiriyor okuyucuyu ki bu en sevdiğim olaydır benim için. Eseri okuyup geçmek yerine durup durup araştırma yapmak konular ve olaylar hakkında. Bataille bunu okuyucuya en iyi sunan kalemlerden bana kalırsa Bataille bence zıtlıkların hakimi. Ve bu zıtlıkları olağanüstü başarılı şekilde kıyaslıyor ve iç içe geçiriyor. ‘’Kötülük iyiliktir’’ diyor mesela. Sonra dönüyor ‘’Bilgi bilgisizliktir, ölüm yaşamdır, hakikat yalandır’’ diyebiliyor… İster istemez okuyucuyu bir yol ayrımına sürüklüyor, Beyinleri yakıyor ki bu da en sevdiğim durumlardan biridir Ölüm ve erotizm insan hayatının sürekliliğini sağlar. Daha Neandertal döneminde insan artık dik durabiliyor, dolayısıyla serbest kalan elleriyle ve icat ettiği aletlerle kendine yararlı olacak işler yapabiliyordu. Ölümlü olduğunun bilincinde ve ölülerini gömebiliyor. Bu dönemden kalan mezarlar halen bulunmaktadır. Bataille'a göre ölüm, bir Neandertal’in ölümsüz olan araçlarla fayda sağladığı etkinliklerin tükenmesi demekti. Çalışmanın sonu... O nedenle de öldürmek, en başta gelen tabudur ona göre. Hayvan halinden insan haline geçişteki köşetaşı tabulardır. Hayvanları sadece doğa sınırlar. Oysa insan, insanlaştıkça giderek kendi kendine de sınırlamalar dayatır. Bunların başında ölüm gelir, ölüm hem tabudur hem kutsaldır. Ölüm törenleri dinsel törenlerdir. Dinler bir yandan “öldürmeyeceksin” derken, bir yandan da din adamları orduları takdis ederler. Çok derin ve felsefe kokan bir eser, Erotizm… ‘’Gözün Hikayesi’’ eseri ile hayran olmuştum Bataille’ye. Bu eseri ile de gönlümdeki tahtı devam ediyor. Birçok kesimi rahatsız edebilir anlattıkları ve yazıkları ama bence bu oldukça harika bir durum Rahatsız edici ve etkileyici bir yazara hazır olunuz bence. ‘’Tiksinti Lordu’’ diye boşuna demiyorlar Bataille’ye Herkese rahatsız edici okumalar edebiyat sever güzel insanlar... (Ayşen&Erdal)

Aşkınlık: Yasağa karşı gelme devinimi başlatan olaylar dizisini ortaya çıkarır. Erotizmin hayvansılığı insanı adeta ermiş gibi yapar. Bataille Erotizm-Din arkasındaki kurguyu kurbansal sunu anlamında birleştirmiş, kutsallığı cinselliğe yaklaştırmış ve bunu yaparken ilkel insanı erotizmin hayvansılığından kurtulmuş hayvan olarak günümüze kadar geçen zaman içerisinde değişimleri okurla paylaşmış. Üçlü bağı oluşturan yazar ikili ilişkinin arasındaki döngüyü 3. Olarak vermiş. Kitabın konusu gittikçe erotizmi de aşmakta kutsallığa doğru kaymaktadır. Çok özgün bir tarzı var bu adamın. (Umut Ök)

Erotizm PDF indirme linki var mı?

Georges Bataille - Erotizm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Erotizm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Georges Bataille Kimdir?

Bataille 1897'de Billom'da doğdu. 1900'de ailesiyle birlikte Reims'e taşındı. 1917'den itibaren Paris'te "Ecole des Chartes"de okudu ve ardından meslek eğitimini yaparken Bibliothèque Nationale de France'de kütüphaneci olarak çalıştı. 1942'ye kadar burada çalışan Bataille, bu tarihten sonra yakalandığı tüberküloz nedeniyle kütüphanecilik görevini bıraktı. 1949'da yeniden Carpentras'da kütüphaneci olarak göreve başladı. Daha sonra aynı göreve Orléans'ta devam etti.Documents (1928), Acéphale (1937), Critique (1936) gibi etkili dergiler çıkardı. "Collége de sociologie"nin çalışmalarını yönetti. Kimi zaman siyasal kimliğiyle öne çıktı, aydınlarla çeşitli gruplar oluşturdu, etkinliklerde bulundu. Andre Breton veSartre ile sert polemikleri oldu. 1962'de Paris'te öldü. Kitaplarının tüm basımı 1972'de Foucault'nun desteğiyle gerçekleşti.

Georges Bataille Kitapları - Eserleri

  • Gözün Öyküsü
  • Göğün Mavisi
  • Rahip C.
  • İç Deney
  • Edebiyat ve Kötülük
  • Annem
  • İmkansız
  • Günah Üzerine Tartışma
  • Nietzsche Üzerine
  • Ölü Adam
  • Erotizm
  • Madam Edwarda
  • Din Kuramı
  • Eros'un Gözyaşları
  • Cinsellikten Dinselliğe Erotizm
  • Lanetli Pay
  • Bir Kadavra

Georges Bataille Alıntıları - Sözleri

  • Korkunçtu. Az rastlanır bir soğukkanlılık içinde olmasaydım, bir taş duvarın önündeymişçesine dingin bir halde, bu kin dolu makineleri seyrederek nasıl ayakta kalabilirdim? Her gürültülü müzik parçası gecenin bir yarısında savaşı ve ölümü çağırmak için yapılan bir büyüydü. Trampet gürültüleri, sonunda kanlı top ateşlerine dönüşmek umuduyla doruk noktasına varmıştı: Uzakta gördüğüm, savaş düzeninde dizilmiş bir çocuk ordusuydu. Kımıldamıyorlardı, ama kendilerinden geçmişlerdi. Görüyordum onları, çok uzakta değillerdi benden, ölüme gitme arzusuyla büyülenmişlerdi. Bir gün güneşin altında güle oynaya ilerleyecekleri, arkalarında can çekişenler ve ölüler bırakacakları uçsuz bucaksız tarlaları düşlüyor gibiydiler. (Göğün Mavisi)
  • Yaşamdan çok daha acı olan (çünkü yaşamın ölüm kadar kanlı ışıltısı yoktur) bu yükselen cinayet dalgasında önemsiz şeylerden, kocakarıların komik yakarılarından öte bir şeyler görmek olanaksızdı. Alevlerin ve gök gürültülerinin karıştığı, yanmış kükürt kadar solgun, insanın soluğunu kesen büyük bir tutuşmaya yazgılı değil miydi her şey? Ansızın bir kahkaha atma isteği başımı döndürmüştü: Bu felaketin karşısında, bir kara mizah, hiç kimsenin bağırmaktan kendini alamadığı zamanlarda ortaya çıkan kasılmalara eşlik eden türden bir kara mizah duygusu içindeydim. Müzik durdu: Yağmur da dinmişti. Yavaş yavaş gara döndüm. Tren harekete hazır durumdaydı. Bir süre peron boyunca yürüdükten sonra bir kompartımana girdim; tren gecikmeden kalktı. (Göğün Mavisi)
  • Sosyal toplumlarda taklit bulaşıcıdır. (Cinsellikten Dinselliğe Erotizm)
  • Yeter ki bir insan resmi -ya da böyle geçinen mülahazalara tamamen boyun eğmeyecek gibi olsun, yeter ki kendi yaşamını yerleşik otoritenin yıkımına adayan kişinin çekimine kapılmaya yatkın olsun, huzurlu ve çıkarlarına uygun bir dünya imgesinin onun için elverişli bir yanılsamadan başka bir şey olabileceğini sanmak güçtür. (Lanetli Pay)
  • ... İlkel insanların gözünde şiddet her zaman ölümün nedenidir. ... Her zaman bir sorumlu vardır ve her zaman bir öldürme eylemi vardır. Ölümde oluşan güçlerden korunmak ve ondan kaçmak zorundayız. Ölünün maruz kaldığı güçlerin bizde (diğerlerinde) de etkin olmasına rıza göstermemeliyiz. (Erotizm)
  • İnsan olmak, hakikati, adaleti istemekle aynı şey değil midir? (Edebiyat ve Kötülük)
  • “Neden yapıyorsun bunu?” “Görüyorsun,” dedi, “ben tanrı’yım...” (Madam Edwarda)
  • "Geriye kalan sessizliktir." (Nietzsche Üzerine)
  • "Adalet'in şarkı söylemeye hazır o coşkulu sesini boğmak için sayısal üstünlüklerini ve aptallıklarının gücünü kullanan alaycı ve ve iğrenç ahmaklar''ı betimler çoğunluk partisinin milletvekilleri. (Edebiyat ve Kötülük)
  • İnsanlar aynı anda iki duygunun esiridirler: uzaklaştıran korku ve saygınlık uyandıran hayranlık. Yasak ve ihlal bu iki zıt duygunun oluşturduğu tepkilerdir: yasak iticidir ancak hayranlık çekicidir ve ihlale götürür. Yasak ve tabu, kutsala bir anlamda karşı çıkar, ancak kutsal, yarattığı hayranlıkla yasağı çekici kılar; bu bağlamda kutsal güzelleştirilmiş yasaktır. (Cinsellikten Dinselliğe Erotizm)
  • Varoluş korkum sonunda mutlak egemen oldu. Ölmüş egemenliğim sokakta. Anlaşılamaz – Çevresinde bir mezar sessizliği – Korkunç bir şeyin beklentisi içinde büzülüp saklanmış — Ama yine de hüznü hiçbir şeye aldırmıyor. (Annem)
  • ''Beni yazmaya zorlayan şey, sanırım, delirme korkusu.'' (Nietzsche Üzerine)
  • Artık sınırlarım yok: içimdeki boşlukta gıcırdayan şey, ölmekten başka çıkışı olmayan tüketici bir acıdır... (İmkansız)
  • Bataille toplumda iki tane düzensizlik nedeni görmektedir: Ölüm ve cinsellik. (Eros'un Gözyaşları)
  • Olasılıklar içinde kaybolmuştuk. (Rahip C.)
  • Hepimiz, anlaşılması güç bir maceranın sonunda, bir başımıza ölen varlıklarız; ama içimizde, yitirilen devamlılığın özlemi var. (Cinsellikten Dinselliğe Erotizm)
  • ..."İnsan her zaman ruhunu kurtarabilir,"... (Göğün Mavisi)
  • Bataille toplumda iki tane düzensizlik nedeni görmektedir: Ölüm ve cinsellik. (Eros'un Gözyaşları)
  • Gülünç! bana ister panteist, ister tanrıtanımaz, ister tanrıcı deyin!... Ama göğe doğru haykırıyorum: “Hiçbir şey bilmiyorum” Ve komik bir sesle yineliyorum: (bazen göğe bu şekilde haykırıyorum) “hiçbir şey, mutlak olarak hiçbir şey". (İç Deney)
  • Diyonizos sarhoş bir tanrıdır, tanrısal özü çılgınlık olan bir tanrıdır. Ama, çılgınlığın kendisi de tanrısal öze sahiptir. Burada tanrısal, aklın kuralını reddetme anlamına gelmektedir. Dini yasaya, akla bağlama alışkanhğımız vardır. Ama ge­nel olarak dinleri oluşturan şeyi gözönüne alırsak bu ilkeyi red­detmemiz gerekir. Kuşkusuz din vardır, hatta bozguncu bir taban üstündedir; yasaların gözleminin dışına çıkar. En azından yönlendirdiği şey aşırılıktır, bu kurban etmedir, esrimenin tepesi olduğu şenliktir. (Eros'un Gözyaşları)