Esrârnâme - Feridüddin Attar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Esrârnâme kimin eseri? Esrârnâme kitabının yazarı kimdir? Esrârnâme konusu ve anafikri nedir? Esrârnâme kitabı ne anlatıyor? Esrârnâme PDF indirme linki var mı? Esrârnâme kitabının yazarı Feridüddin Attar kimdir? İşte Esrârnâme kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Feridüddin Attar
Çevirmen: Mehmet Kanar
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755396569
Sayfa Sayısı: 288
Esrârnâme Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Doğu klasikleri arasında yer alan Esrârnâme [Sırlar Kitabı], yazıldıktan sonra birçok Fars ve Türk şairini etkilemiştir. Mevlânâ'nın çocuk yaşta iken edindiği bu kitabın onda bıraktığı izler Mesnevî'ye aynen yansımıştır. Daha önce aynı tarzda yazılan ve İranlı şair Senâî-i Gaznevî'ye ait Hadîkatu'l-hakîkat [Gerçeğin Bahçesi] da bu eserin kaleme alınmasında etkili olmuştur. İşlenen bazı konularda Hayyam etkisi açıkça görülmektedir. Attâr'ın edebî hayatının birinci ve en verimli döneminde kaleme alınan bu tasavvufî mesnevî, sembollerle, üstü kapalı ibarelerle doludur.
Bu çeviride yararlanılan iki bilimsel neşrin açıklamalar bölümünde bunlar izah edilmeye çalışılmışsa da bazı yerlerde Esrârnâme'yi yayımlayanlar da işin içinden çıkamamışlardır. Zaman zaman basit bir konu veya kelime uzun uzun tefsir edilirken, çapraşık ve üstü kapalı ifadeler ya atlanmış ya da bir iki cümleyle geçiştirilmiştir.
Esrârnâme'nin çevirisinde iki yol izlenebilirdi. Birinci yolda, bu manzum eser nesren çevrilir, beyitler arasında bağlantı kurularak paragraf çevirisi yapılabilirdi. İkinci yol ise her beytin nazmen çevirisini yapmaktı. Biz ikinci yolu tercih ettik. Tasavvuf terminolojisine ait kelimelere dokunmadan, serbest vezinle, mümkün olduğu kadar kafiye tutturarak, herkesin anlayabileceği bir âşık edebiyatı dilini tercih ettik.
Esrârnâme Alıntıları - Sözleri
- Kimse ebediyen kalamaz dünyada. Bilmiyorsan, bak bir kere mezarlığa.
- Azizim, ömrün geçti; anla artık. Gece gündüz uykuda olma artık.
- Pek çok kişi sözde Müslümandır Müslümanlığın bir de uygulaması vardır.
- Ne kadar ilmin varsa, o kadar amelin olmalı.
- Mezarda mı bir şeyler yapacaksın? Ey işlerinde hırsa kapılan!
- Azizim! Fâni nefsin ölecek olursa Bâki gönlün hayat bulacak.
- Cennet senin nurunla süslenir Senin amelin olmazsa, nasıl süslenir?
- "Kocası savaşta şehit olan kadına taziyeye gelen komşuları üzgün bir şekilde; - 'Şimdi ne yapacaksın? Ne yiyip içeceksin? Sana kim bakacak?' diye sorunca. Kadıncağız cevap verir; - Yahu niye üzülüyorsunuz? Rızkı yiyen öldü, veren değil !
- Pek çok kişi sözde Müslümandır. Müslümanlığın bir de uygulaması vardır.
- Her şey senin için sen ise bir hiç, ne güzel iş!
- Yolunun toprağı bir gün yatak olacak sana.
- Şu zamanede Cennet ile Cehennem arasında Nasıl uykum gelir, söyler misin bana?
- Bütün dünya bir parça gama değmez. Bir parçaya değil, yarım arpaya değmez. Dostum, dünya gamını çok çekme. Çünkü kalmayacaktır dünyada kimse.
- Hey dünya! Sen insan görünümlü gulyabanisin. Buğday görünür, arpa satarsın.
Esrârnâme İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu kitabın hangi yayınevinden okunması gerektiğini tavsiye etmek için inceleme yazıyorum. Kesinlikle Kapı yayınları'nın çevirisi çok özenli olmuş. Semerkand çevirisini okumadım ama çevirmenini bildiğim için onu da kesinlikle tavsiye ederim. Ama kesinlikle Mehmet Kanar çevirisini okumayın çünkü berbat. Hatta o kadar canımı sıktı ki özellikle onun çevirdiği kitapları okumayaya dikkat edeceğim bundan sonra. Çevirilerinden nefret ettiğim Gölpınarlı'dan sonra ikinci kişi bu şahıs oldu. Neyse.. Kitabın konusuna gelecek olursak da aşk, ölüm, dünya sevgisi,.. gibi ana temalar üzerinden hem nasihat veren hem de küçük kıssalarla örneklendiren çok güzel dersler çıkarabileceğimiz müthiş bir kitap. Keşke Farsça bilip kendi dilinde okusam dedirtiyor. Ama Fatma Kopuz Çetinkaya hanım da gerçekten şiirsel dile olabildiğince sadık kalmaya çalışarak başarılı bir nesre dönüştürmüş kitabı. Ben çok beğendim o yüzden de herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Allah okuduklarıyla amel etmeyi cümlemize nasip etsin. Amin. (Dağıstanî)
Her neyi terk ettiysen gücün yettiğince onu artık düşleme. Herkese öyle bak ki; gör her beteri kendinden daha iyi! Doğan, sustuğu için padişahın kolundadır. Bülbül ise sürekli şakıdığı için kafestedir. Alışırsan eğer susmaya; her zerren başlar konuşmaya. Feridüddin Attar’ dan Tevhid, Naat, Makaleler ve Hatime bölümleriyle hikmet içerikli hikaye ve sözler.. (cloudsssd)
Ferîdüddin hazretleri babasının attâr (günümüzde aktar olarak kullanılır.) dükkânında müşteri beklerken bir derviş çıkagelir. Kendisinden sadaka ister. Genç Ferîdüddin hiç oralı olmaz. Derviş ona hiç beklenmedik bir soru sorar: Acaba sen nasıl öleceksin? Önce şaşırır, ürperir, irkilir, ardından kendisini toparlayıp "Sen nasıl öleceksen ben de öyle" cevabını verir. Derviş hemen orada dilenci kâsesini başının altına koyup yere uzanır ve ruhunu teslim eder. Dervişin bu kerameti karşısında donup kalan Attâr, hemen iş yerini kapatır ve kendini gafletten uyandırıp Allah'a yöneltecek yolu aramaya koyulur. Yıllarca çile çekerek bunu başarır. Hem de öylesine başarır ki bu dünyadan göçerken o dervişin kerametinden çok daha erişilmezini göstererek Rabbine kavuşur. Şöyle ki: Ülkesinin istilâsı sırasında bir Moğol askerinin kılıç darbesiyle kopardığı başını hemen iki eliyle yakalar, dimdik ayakta yürür gider. Bu hâli gören o gaddar Moğol askerlerinin hepsi de şaşar kalır ve ellerinden kılıçları düşer. Halksa dehşete kapılır. Binlerce insan “Allah-ü Ekber” nidalarıyla ve dualarla onu izler. Sonunda mezarlıkta kabri olacak noktaya varır, yere yatar, başını boynuna koyar ve şehit olarak cenaze namazının kılınmasını bekler. Eserlerine yorum yazmak ne haddime. Okunması gereken müthiş eserlerden. Allah cc ondan ebedi razı olsun . (Leyl)
Esrârnâme PDF indirme linki var mı?
Feridüddin Attar - Esrârnâme kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Esrârnâme PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Feridüddin Attar Kimdir?
Feridüddin Attar, (Farsça: فرید الدین عطار, Farīdo d-Dīn 'Attār) Horasan'nın en önemli dört şehrinden biri olan Nişabur'da 1136 yılında doğmuş 1221 yılında vefat etmiş ünlü bir İranlı şair ve mutasavvıftır. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attar olarak anılmaktadır.
Mevlânâ, Şeyh Galip ve diğer mutasavvıflar tarafından yüceltilen Attar, çoğu günümüze kadar ulaşan pek çok eser bırakmıştır.
Attar'ın yaşamı hakkında bilgiler çok azdır. Attar belki de değişik alanlarda da eğitim almış bir eczacının oğludur,
Feridüddin Attar Kitapları - Eserleri
- Mantık Al-Tayr
- Pendname
- Tezkiretü'l Evliya
- İlahiname
- Esrârnâme
- Merhaba Hüdhüd
- Karıncanın Aşkı
- Bu Soyut Nakış Nedir?
- Arasan Gizlidir Aramasan Aşikar
- Cevahirname
- Aşkname
- Tezkiretü'l Evliya
- İlahiname II
- Kuşların Sessiz Bilgeliği
- Tezkiratül Evliya
- Musibetname
Feridüddin Attar Alıntıları - Sözleri
- Hak yolunun yolcuları herkese yüce gönüllülükle insaf eder de, kimseden insaf beklemezler. (Mantık Al-Tayr)
- "Kul, şu ana kadar zâyi ettiği zamanlar hariç başka hiçbir şeye ağlamasa, bu bile ölünceye kadar onun için tam bir derddir." (Tezkiretü'l Evliya)
- Hiç kimsenin yolu yordamı aynı değil, vardır bir farkı Çünkü kiminin tene-bedene bağlıyken, kiminin cana aşkı (Merhaba Hüdhüd)
- Allah'tan korkmayanı, Allah her şeyden korkutur. (Cevahirname)
- Derdimle kederimle dolanırdım zaman içinde Kimse yoktu benimle işimin, efkârımın içinde (Merhaba Hüdhüd)
- Allah yolunda ne verdinse, öz malın odur. Geri kalan ancak canının belasıdır. (Cevahirname)
- Eğer bugün senden yarına ait bir gam, dert, tasa varsa bugün elinde olan hayatı boşa harcadın, elden çıkardın demektir. (Karıncanın Aşkı)
- Bu nefsi bir devekuşu gibi farz et, ne yük taşır ne de havada uçabilir. Uç dediğin zaman deveyim der, yük vursan kuş olduğunu söyler. (Cevahirname)
- yüz türlü faydasız işle meşgul olsan, bunlar ancak namaz kılarken aklına gelir. namazın böyle mecâzi olursa, o namaz, namaz sayılmaz! (İlahiname)
- azgın bir köpeğin nefesi bile insana tesir ediyors, yol eri olan bir büyüğün nefesi nasıl tesir etmez. onlarla düş kalk! elbette onların tesiri daha fazla olacaktır. (İlahiname)
- Ama ümitsiz değilim, olur ya Belki de lütfedersin bana... (Arasan Gizlidir Aramasan Aşikar)
- Ey can ki bu dünyada sensin yaşayan Ne zamana dek kalacaksın böyle yaşayan Yaşamanın sonu nihayetinde ölümündür Ölmeden öl ki kalasın hep böyle yaşayan (Bu Soyut Nakış Nedir?)
- Yüreğimde tuhaf bir şey var ki sorma O şeye boğulmuş ki sorma İşte kitaplarda gördüğün ne varsa Ben "onu" bilirim, "bunu" da sorma (Bu Soyut Nakış Nedir?)
- “Dürüst olmayan insanların bulunduğu meclis, ruh için bir eza ve cefa yeridir.” (Pendname)
- Cenâb-ı Hak ile kalbi diri olanlar, ahiret gözüyle görürler. sen de böyle bir göze sahip olursan, her şeyi ahiret gözüyle görürsün. zahirî gözün, aldatıcı işlemeler yüzünden kıl ucu nakkaşla ilgilenmez. unutma ki nakkaşın mesleği, nakışlarını gizlemektir. (İlahiname)
- Bir hem-dem bulamam, uzun bir yol içinde Susarım, sırdaşım olmaz, sırrım kalır içimde Sevgilimdir, nefsimi kılına ilkbahar Mis kokusunu zülfünden, aleme saçar Mutluluğu onunla bulur ancak gönlüm Onun talihiyle çözülür her müşkülüm Tekrar görünmez olunca sevgili yarim Şeyda bülbül olup, sözüm kalmaz, susarım Gül olmazsa kim bilir bülbülün halini, sırlarını Bilen var mı gülden özge bülbülün esrarını Ben nasıl ki gülün aşkına batmışım, boğulmuşum Yok olup vücudunda, mutlak yokluk olmuşum Başımda gül aşkından gelen sevda* yeter Ben güle aşığım, bana gül varsa yeter Simurga gitmeye gücü yetmez bülbülün Çünkü bülbüle yeter de artar, aşkı gülün (Merhaba Hüdhüd)
- Kuşlar gönülsüz olup, meselesiz kaldılar Yarım besmeleyle besmelesiz kaldılar (Merhaba Hüdhüd)
- Şüphesiz adet edinmişse bir kuş, sağa sola bakmayı Beceremez ne yürümeyi hiçbir zaman ne de uçmayı (Merhaba Hüdhüd)
- Dönemin önemli âlimlerinden olan Cendli Hoca'ya, - Sen mi daha yücesin, yoksa bir köpek mi, diye sordu adamın biri. - Cendli Hoca'nın yanında bulunan öğrencileri bu soru üzerine o adama kızdılar ve üzerine yürüdüler. Hoca, öğrencilerinin adama bir kötülük yapmalarına engel oldu ve o adama şöyle cevap verdi: - Takdiri bilmem ki... Kaza ve kader malumum değil. Nasıl söz söyleyeyim, sana ne cevap vereyim ben! Yol hırsızından imanımı kurtarabilirsem köpekten yüceyim, üstünüm, iyiyim diyebilirim. Yok, hırsızdan imanımı kurtaramazsam keşke köpeğin bir kılı olsaydım, derim. Mademki önümdeki perde açılmamıştır, kendimi köpekten üstün tutmam, dedi. (Karıncanın Aşkı)
- Güneş, gülümsemesinin kölesidir. (İlahiname)