Evlenmeden Önce - Doğan Cüceloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Evlenmeden Önce kimin eseri? Evlenmeden Önce kitabının yazarı kimdir? Evlenmeden Önce konusu ve anafikri nedir? Evlenmeden Önce kitabı ne anlatıyor? Evlenmeden Önce kitabının yazarı Doğan Cüceloğlu kimdir? İşte Evlenmeden Önce kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Doğan Cüceloğlu

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751418227

Sayfa Sayısı: 224

Evlenmeden Önce Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Evlilik, bir çiçekçi dükkânı gibi farklı olanaklar sunar; çiçeklerden nasıl bir buket yaratacağınız size kalmış… Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar.

Evlendiğinizde, hayatının en önemli, en güçlü tanığını seçmiş olursunuz. Bunun bilincinde olmak, önemli bir olgunluk adımıdır. Evlilik öncesinde, müstakbel eşinizle paylaştığınız değerlerin farkında olmak önceliğiniz olmalıdır. Birlikte, ‘birbirinizi yaşamak’ için evleniyorsunuz ve bu evlilikte ikiniz de kendiniz olarak var olmayı yani BİZ olmayı önemsiyorsanız, değerlerinizin uyum içinde olması gerekir.

Evlilik yolculuğuna başlarken biricik sermayeniz olan sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da büyüyüp gelişebilecek bir şey. Evet, o hem çok kudretli hem de bir o kadar zarif ve kırılgan. Kurduğunuz ilişkiler ve üstlendiğiniz rollerin farkında olarak onu hakkıyla yaşamanız, yaşatmanız gerekiyor.

Evlenmeden Önce Alıntıları - Sözleri

  • "Sorumluluk sahibi olan, kadına saygı duyan, evlilikte kadını hizmetçi kendini kraliyet ailesi mensubu olarak görmeyen erkekler yetiştirmediğimiz sürece iyi baba, eş kavramı toplumun bize dayattığı kadar olacak..."
  • Sevmek emekmiş. Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar, Sevmekmiş. Can Yücel
  • "Çok sevdim, öyle çok, öyle güzel sevdim ki beni sevmekten başka çare bırakmadım ona."
  • Sevdiğinin yüreğine aşık olanın sevdası yaşlanmaz.
  • Tanıştığınız kişiyle güzel sohbetler yapabiliyorsanız, bilin ki o kişi özel biridir. İlişkide sohbetin yeri başkadır...
  • Sevmeyene karınca yük, Sevene filler karınca. Dağ bile taşır İnsan aşık olunca!
  • Düğün bir maddi güç gösterisi olmamalı...Evlenme olgunluğuna gelmemiş olanlar düğünü çok önemser...
  • Bir insanın kiminle evleneceği, onun yaşamının en önemli kararıdır. Evleneceğiniz kişinin mühendis, doktor, varlıklı olmasından çok, hangi değerleri yaşadığı ve yaşatacağı önemlidir. "BİZ"değerlerinin yaşamadığı bir evliliğin mutlu bir evlilik olması mümkün değildir..
  • Kırılgan yönlerinizi paylaşabileceğiniz insana güvenirsiniz. Ve güven duygusu ilişkinin can damarıdır.
  • ''Empatiye önem vermeyen bir toplum, sağlıklı bir toplum olamaz.''
  • Okumuş olmak mutlu bir evliliğin garantisi mi ? Biriyle, yüksek eğitimli diye evlilik tercihini yapmak ne kadar doğru ?
  • "Seven insan kıskanır" yorumu doğru değil. Seven değil sahip olmak isteyen kıskanır. Sevmek... Sahip olmak... Çok farklı şeyler.
  • Olması gerekeni değil, olduğu gibi yaşamasını birbirine öğretme ve yaşatma sanatı.

Evlenmeden Önce İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yanlış, mutsuz bir evlilik yapmaktan korktuğum için evlenmeyi asla düşünmeyen biriydim. Açıkçası birlikte yaşaması, geçinmesi, anlaşması çok da kolay olmayan biriyim. Aslında bu kitapta kendimi fazlasıyla buldum. Ne kadar yapılmaması gereken davranış varsa neredeyse hepsini ilişkimde yaptığımı ve ilişkiyi zor duruma düşürenin çoğunlukla ben olduğunu keşfettim. Kendi davranışlarımın farkında olmadan "Ben bu adamla nasıl evleneceğim, şu davranışı kötü, şu yaptığından hoşlanmıyorum" vs deyip kendime hiç bakmıyordum bile. İyi ki bu kitaba denk gelmişim. Evlenmeden önce herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çok faydası olacaktır. Benim gibi sizin de "uyanmanızı" sağlayabilir. Doğan Hocamız her şeyden önce kendimizi ve karşıdaki kişiyi tamamen tanımamızın çok önemli olduğunu vurguluyor. Bunun için de birkaç önemli öneri veriyor. Evlenme olgunluğuna ulaştınız mı? Evlilikte BİZ olabilir misiniz? İletişimin önemi ilişkide asla göz ardı edilemeyecek bir şey. İletişim olgunluğu nedir, nasıl erişebiliriz, nelere dikkat etmeliyiz? Doğan Hocamız bunların cevabını veriyor. Evlilikte diğer bir önemli nokta değerleriniz. Karşıdaki kişi ile değerleriniz ortak mı, farklıysa bile bunlara saygı duyup huzur içinde yaşayabilir misiniz? Konu başlıkları genelde bunlar kitabın. Evlilikten önce iki insanın mutlaka evlilikle ilgili beklentilerini, kaygılarını oturup konuşması gerekiyor. Böylece evlendikten sonra olabilecek sorunların önüne geçiliyor. Kitabın en güzel yanı da Doğan Bey'in okurlarının evlilikleriyle ilgili gönderdiği mektuplar. Çok mektup var ve çeşit çeşit evlilik görüp, evlilikte sorun olabilecek şeyleri bizzat deneyimlemiş kişilerden görüp kendinize çeki düzen veriyorsunuz. Sadece kötü evlilikler değil çok güzel evlilikler de var. İyisiyle kötüsüyle evlilikteki gerçekleri görüp bunlardan ders alıp, hayatımıza uygulamamız gerekiyor. Herkese hayatındaki doğru kişiyi bulmasını ve mutlu evlilikler diliyorum. (Büşra)

4 konuyu açıklığa kavuşturun. 1- KAYGILARINIZ 2-BEKLENTILERINIZ 3-DEGERLERINIZ 4-KURALLARINIZ Madem iki kişi birbirini seviyordu, o halde sevgileri ya sorunların doğmasını engeller ya da onları bir şekilde çözerdi. Kitap 4 bölümden oluyor. 1. Bölüm evlilik hakkında temel bilgi, 2. Bölüm kendini tanıma, evlenme olgunluğu, neden onu seçtiğiniz, 3. Bölüm İletişimin önemi 4. Bölüm Paylaşılan değerler. Herkesin geç kalmadan okuması gerekiyor. Bu kitap bana bir ders niteliğinde geldi. Hayatımda bazı olaylara çok yüzeysel baktığımı bazılarinida gereksiz irdelediğimi fark ettim. Hemen hemen her cümlenin altını çizip, yanlarına notlar aldım. Aklımın karıştığı, bir şeyleri kafamda çözümleyemediğim anlarda açıp tekrar okuyabilmek için. Okurken yaşanmış hikayelere mektuplara vermiş Doğan hoca.. Kapalı perdeler ardında yaşanan onlarca yaşanmışlıklar.. Kimi mektuplara imrendim kimilerine de üzüldüm. Kitabı kapattıktan sonra anladım ki kişinin yaşı kaç olursa olsun olgun kişiliği, iletişim becerisi, ailesi ve çocukluğu çok önemli! Bir insanın kimle evleneceği, mesleği, eğitim durumu ve varlıklı olmasından çok hangi değerlerle yaşadığı ve yaşatacağı önemlidir. Kalbinde ki merhameti sevin. Annesine babasina nasıl davranıyor? Bir çocuk, yaşlı gördüğünde nasil ilgileniyor ? Hayvanlara nasıl yaklaşıyor? Garsona nasıl hitap ediyor ? Trafikte sakin kalabiliyor mu? Sürekli argo konuşuyor mu? Rahatsız olduğunuz, istemediğiniz şeyleri değiştirmek için elinden geleni yapıyor mu ? gibi soruların cevaplarını bazen sorup bazen de sormadan gözlemleyin. İncelemenin sonunu kitaptan en sevdiğim bi bölüm ile sonlandırmak istiyorum. Evlilikte iki farklı öykü bir araya gelir. Bu iki öykü birbirinden bağımsız olarak yaşamaya devam mı edecek, yoksa "bizim öykümüz" dedikleri yeni bir öykü oluşturabilecekler mi ? Evlenenlerden biri kadın, diğeri erkektir ama unutmayalım; her ikisi de insandır ve diğer tüm ilişkilerde olduğu gibi mutlu bir evlilik ilişkisinde de temel olan insan insana iletişimdir. BİZ değerlerin yaşamadığı bir evliliğin mutlu bir evlilik olmasi mümkün değildir. Ruhun şad olsun Doğan CÜCELOĞLU (Hilal POLAT)

Kitabın Yazarı Doğan Cüceloğlu Kimdir?

Cüceloğlu'nun dilinden...

On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim.

Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli Lisesi'nde ilk aşk şiirimi yazdım.

Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir.

Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur.

Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'ye acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.

Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum.

Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum.

Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım.

Şu devrede önceliğim kitap yazmak.

Ünlü psikolog 16 Şubat 2021 tarihinde İstanbul Beşiktaş 'taki evinde hayatını kaybetmiştir.

Doğan Cüceloğlu Kitapları - Eserleri

  • İletişim Donanımları
  • Mış Gibi Yaşamlar
  • Bir Kadın Bir Ses
  • İçimizdeki Çocuk
  • İnsan İnsana
  • Savaşçı

  • Öğretmen Olmak
  • Onlar Benim Kahramanım
  • İçimizdeki Biz
  • Başarıya Götüren Aile
  • Damdan Düşen Psikolog
  • Korku Kültürü
  • Mış Gibi Yetişkinler

  • Gerçek Özgürlük
  • İnsan İnsana Sohbetler 1
  • Derviş'in Aklı
  • Geliştiren Anne-Baba
  • Evlenmeden Önce
  • Öğretmenim Bir Bakar mısın?
  • İletişim ve Etkili Yaşam Semineri

  • İnsan ve Davranışı
  • Var mısın?

Doğan Cüceloğlu Alıntıları - Sözleri

  • Olgun insan şu özelliklere sahiptir: (1) iyi belirlenmiş benlik sınırları vardır; (2) kendini değerli bulur; (3) yaşamın değişik yönleri arasında denge kurar; (4) duygularını tanır ve ifade eder. (İçimizdeki Çocuk)
  • Yarın dağların yerini değiştireceğini hayal ediyorsan, bugünden küçük taşları kaldırmaya başlamalısın. (Onlar Benim Kahramanım)
  • "Ama ben hiç akıllanmadım... Yok sayılmışlığın farkında bir deliyim hâlâ..." (Bir Kadın Bir Ses)
  • Kitabın ilk hâlini değerlendirmesini istediğim Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten değerli bir eğitimci dostum bana şöyle yazmış: "Öğretmen, aslında her biri saklı, potansiyel bir rezerv olan öğrencilerini açığa çıkaran bir maden mühendisi olmalı. Sınıfın en akıllı ve en yaramaz çocukları bilinir, diğer rezervler hep saklı kalır. İşte öğretmen asıl bu öğrencileri ortaya çıkaran olmalıdır!" Çok güzel bir benzetme : Toprağın altında gömülü, saklı maden rezervini ortaya çıkaran bir mühendis olmak! (Öğretmenim Bir Bakar mısın?)
  • “Kim olduğun o kadar bağırıyor ki ne dediğini duyamıyorum.” (Var mısın?)
  • "Özgürlüğünün sorumluluğunu alan ve bu sorumluluğun gereğini yapan insan benim gözümde bir kahramandır." (Onlar Benim Kahramanım)

  • Hüznünüzü kaybetmeyin. Acınızı ucuza satmayın. (Gerçek Özgürlük)
  • Hayallerimiz kendimiz için beslediğimiz umutlardır; hayaller kaybolduğunda umutlar kaybolur. (Geliştiren Anne-Baba)
  • Öyle yorgunum ki.. . . (Bir Kadın Bir Ses)
  • İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın çok yaklaşma yanarsın SADİ ŞİRAZİ (İletişim Donanımları)
  • Genetik yapının çalışma şekli evrenseldir. (İnsan ve Davranışı)
  • Bir nazlı kuşa benzer Çocuk dediğin. Ev ister, ekmek ister Öpülmek okşanmak ister. Cahit Külebi (Başarıya Götüren Aile)
  • Bence bir ülkenin bir numaralı sorunu , her öğrencinin yetenekleri doğrultusunda tırmanabileceği yere kadar tırmanmasına imkan sağlamaktır. (Derviş'in Aklı)

  • "Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebirsin". (Öğretmen Olmak)
  • “Sevgi ve anlayışla hareket eden hiç kimse kaybetmez; veren de kazanır, alan da!” (Öğretmenim Bir Bakar mısın?)
  • Korku ortamına alışmış bu insanlar, korku ortadan kalkınca, iyi muamele eden kişiyi zayıf olarak görürler. (İletişim Donanımları)
  • "Ruhen çöken insanın şevki kaybolur. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük budur." (İçimizdeki Biz)
  • Hepimizin içinde güzel söz ve gülümseme bekleyen bir çocuk var... (Geliştiren Anne-Baba)
  • Kendini bil ve çıkabildiğin yere kadar çık. (Derviş'in Aklı)
  • Her din, kendi tarihi içinde belirli devrelerde yozlaştırılmış ve yobazların hakimiyeti altında kalmıştır. (İnsan İnsana)