Filler ve Balıklar - Neslihan Önderoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Filler ve Balıklar kimin eseri? Filler ve Balıklar kitabının yazarı kimdir? Filler ve Balıklar konusu ve anafikri nedir? Filler ve Balıklar kitabı ne anlatıyor? Filler ve Balıklar PDF indirme linki var mı? Filler ve Balıklar kitabının yazarı Neslihan Önderoğlu kimdir? İşte Filler ve Balıklar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Neslihan Önderoğlu

Yayın Evi: Notos

İSBN: 9786059851565

Sayfa Sayısı: 153

Filler ve Balıklar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Neslihan Önderoğlu, ilk kitabı İçeri Girmez miydiniz? ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü'ne değer görüldü. İkinci öykü kitabı Mevsim Normalleri ile öykülerinin niteliğini pekiştirdi. Bu iki kitap, Neslihan Önderoğlu'nu son dönemin öykücüleri arasında öne çıkardı. Anlattıkları kadar anlatım biçimiyle de ustalaştığını gösterdi. Denebilir ki, iki kitabında aynı anlayışta öyküler yazarak yazma serüvenine kararlılık kazandırdı.

Filler ve Balıklar bir sıçrama yapıyor. Neslihan Önderoğlu'nun anlattıkları her zaman hayatın kıyılarına dönüktür. Savrulmuş insanların hayatlarındaki çiziklerden sızar. Sahicilik duygusuyla güçlenir. Bu kitaptaki öyküleri biraz daha hacim kazanırken anlatılanların ve kişilerin dünyaları da derinleşiyor. Tedirgin ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Filler ve Balıklar Alıntıları - Sözleri

  • Zaman bu kadar yavaş geçerken insanın kırışıp buruşması ne tuhaf.
  • yine de insanın hayatı hiç ayırt etmeden yaşayabilmesi güzel şey, diye düşündüm. İçinde sakince birikebileceği bir çukuru olması da.
  • “ Yine de insanın hayatı hiç ayırt etmeden yaşayabilmesi güzel şey, diye düşündüm. İçinde sakince birikebileceği bir çukur olması da. “
  • Senin bu dünyada varlığının kanıtı anne ve çocuğundur.
  • "Her dakika bir öncekinin izlerini yok ediyorsa geçmiş dediğin senin gördüğün o rüya gibi bir yanılsamadan başka nedir ki?"
  • "Balıkların göz kapakları yok diye onların acı çekmediğini mi sanıyorsun? Av dediğin, ölüme tanıklık etme tutkusudur. Seninle aynı dünyayı paylaşan bir canlıyı yok etmen, o yokoluş anına tanıklığın ve senin yalnızca geride kalan olarak kendini hayatın galibi hissetme duygundur."
  • "Türkü, küçük bir kuş gibi çırpınarak mutfağın duvarlarını aştı, esmer güzeli, incecik bir kızı peşine takıp getirdi. Şimşir kaşığı hırsla tencereye sokup artık koyu bir pelteye dönmüş reçeli karıştıran Azize Ana'nın arkasında durdu kız. Çilek kokusunu içine çekti. Hiç ses etmeden öylece baktı."

Filler ve Balıklar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İşbu inceleme tarafımdan, adı sanı pek duyulmamış bir yazarın kitabını öykü severlere tanıtmak için tarafımdan yazılmıştır. Bu kitabı aldığımda yabancı edebiyatı okuduğum kadar kendi edebiyatımızı okumamış, Oğuz Atay ve Sait Faik ile gönlümü zenginleştirmemiştim. Ama almıştım işte ve kitap da sanki ahde vefa eder gibi sırasını beklemişti kitaplıkta... Nitekim uzun bir süre Türk edebiyatı okuduktan sonra, sıra Filler ve Balıklar'a gelmişti. Yazar, basit ve net anlatımlarla onlarca konuya değinirken, onlarca farklı karakter analizini, metaforu ve betimlemeyi kısacık hikayeleriyle bizlere sunuyor. Ne yoktu ki kitabın içinde!.. Unutuşlar, hatırlayışlar, kaçışlar, kaybedişler, hezeyanlar, nefretler ve sevişler... Yani kısaca insana özgü her şey. Bütün bunları öyle karakterler yaratarak, öyle betimlemelerle ve ayrıntılarla anlatmış ki Yazar, bunların hepsini yaşamış olmalı dedirtti bana. Biraz daha detaya girerek örnekler verirsem daha anlaşılır olacaktır. Üç Çeyrekte Füg Gölü... Kendi ismini dahi unutmuş bir adam, nereye gideceğini bilmeyen, kendine Ay'ı hedef seçen... "Ben bu dünyada haksız yere öldürülmüş bütün ruhların oraya gittiğini, o suya karışıp bir nevi huzur bulduğunu düşünürüm."(syf 36) Gerçeküstü ögelerin satırların arasına abartıya kaçmadan serpiştirildiği, diğer hikayelerinde olduğu gibi nasıl bir son olduğunu kestiremediğiniz hatta bir son var mı emin olamadığınız hikayelerden biri... Ammo'ya Bir Tabut... Favorilerimden biriydi. Süryani bir annenin oğlunu kaybedişi, elindeki kaşığın düştüğünü fark etmeyerek elini reçel kaynattığı tencereye daldırışı, Hayati Başçavuş'un Ammo'yu nasıl bir tabutta gömmek gerektiğine dair kafa yoruşu ve diyaloglar... Okurken kendimi Nuri Bilge Ceylan filmi izliyormuşum gibi hissettim dersem yalan olmaz. Sonrası... Bu hikayede de karşımıza yine bir ölüm çıkıyor ama öyle bir ölü ki ölmüş olduğuna sevinilen... Kızına cinsel istismarda bulunan bir babanın ölümü... Annenin bu duruma kulaklarını tıkayışı ve görmezden gelişi... Kızın öyle bir iç monoloğu var ki üst üste kaç kere okudum hatırlamıyorum: "Peki ya bu kokular, bu renkler, bu eşyalar Gülizar Abla. Onları ne yapacağız ha? Bütün o camgöbeklerini, ekşi maya kokularını, sallanan eğreti sandalyeleri, bıyıklı adamları, dev parmakları da toprağa gömebilecek miyiz? Onunla birlikte. Bir demet sümbül kokusu ne kadar zaman sonra sadece bir demet sümbülü hatırlatacak mesela? Ya şu yukarda ağlayan ve ömrünün geri kalanında benim yüzüme, senin yüzüne ne şekilde bakacağını bilemeyen kadını. Onu da gömelim mi sonra?"(syf 106) Eksik kaldı, tam anlatmak istediklerimi anlatamadım biliyorum. Ama eğer öykü seviyorsanız okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacağınıza eminim. Sonuç olarak Neslihan Önderoğlu, güçlü bir gözlem yeteneğiyle toplumun sorunlarına ve insanı insan yapan her ne varsa -iyi, kötü- hiçbir şeye gözünü yummamış ve insanı olduğu gibi insana yani bize anlatmış. Kapanış da yazarın kendi cümleleriyle olsun: "Bazı insanlar unutarak yaşar Bazıları hatırlayarak..." Yazarın ve hikayelerinin daha fazla kişiye ulaşması dileğimle... Keyifli okumalar. (Lady Godot)

Üç Ceyrekte Fug Gölü öyküsü bir harikaydi. Sanirim notos öykü de yaynlanmisti ilk önce... Kitap aslinda yazarin deyimiyle : unutma telaşı ve hatırlayislar üzerine kurulu.. (İbrahim Demiröz)

Filler ve Balıklar PDF indirme linki var mı?

Neslihan Önderoğlu - Filler ve Balıklar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Filler ve Balıklar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Neslihan Önderoğlu Kimdir?

İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Öyküleri Notos, Kitap-lık, Sözcükler, Sarnıç Öykü, İzafi, Dünyanın Öyküsü, Sıcak Nal, Türk Dili, Öykü Teknesi, Patika dergilerinde yayımlandı. • İlk kitabı İçeri Girmez miydiniz? (2012), 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne değer bulundu. İkinci kitabı Mevsim Normalleri 2013’te yayımlandı. Karla Karışık (2014) adlı kış öyküleri seçkisini hazırladı. • Sarnıç Öykü dergisinin editörlüğünü sürdürüyor.

Neslihan Önderoğlu Kitapları - Eserleri

  • Yeryüzü Yorgunları
  • İçeri Girmez miydiniz?
  • Yakınlık Korkusu
  • Mevsim Normalleri
  • Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino
  • Bana Sesini Bırak
  • Filler ve Balıklar
  • Mutsuz Palyaçolar Örgütü
  • Burada Öyle Biri Yok
  • Geri Dön Hayat
  • Ay Dolandı
  • Sen Ne İstersen

Neslihan Önderoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Öykünün sınırlanamaz ve başına buyruk doğası gereği bazen aklımızda bir fikirle yola çıkmışken kendinizi varmak istediğinizden çok farklı bir yerde bulabilirsiniz. (Burada Öyle Biri Yok)
  • Sonuçta, neyin gerçek, neyin kurgu olduğunu kim bilebilir ki ? Öyle değil mi, Bay Tarantino? (Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino)
  • Birini sevmek için ille de onu anlamak şart mı? (Yakınlık Korkusu)
  • Bizden vazgeçmene engel olmak zorundaydım. Bir söz bulmak. Bir ritmin, bir anlamın, bir mecazın içine sığınmak. (Yeryüzü Yorgunları)
  • On beş yirmi cümleyle konuşuyormuş gibiydi evin içinde. Her duruma karşı ezberinde bir replik vardı. Haddini bilmeyen kediye, eve geç gelen oğula, titizlenen kocaya... Sen. Yapacaksın. Yapmalısın. Yapsan ne iyi olur. Hadi yapsana. Sen şimdi bunu yaptığını mı düşünüyorsun? (Mevsim Normalleri)
  • Hiç kimsenin, yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur bütün güllerden derin bir sesi var gözlerinin (Bana Sesini Bırak)
  • İçeri girmez miydiniz, diyor. Yüzünde yarım bir gülümseme. Onu bütüne mi tamamlasa yoksa yüzüne daha başka bir ifade mi oturtsa, karar veremiyor. Daha üzgün görünebilir belki ya da daha öfkeli. Bu duruma hepsi uyar. Hayır sağ olun, otobüse yetişmem lazım, diyorum. Yalan. Birlikte yaşadıkları evi, onun benim hayatımda olmadığı zamanlarda kaçıp saklandığı yeri ne kadar çok merak ettim. Ona bizden başka bir hayatı içine sığdırabileceği bir ev yarattım. Odalarında, banyosunda, mutfağında defalarca dolaştım. Şimdi eşiğinde durduğum bu evin, o düşsel eve ne kadar benzediğini görmek ilginç olabilirdi. (İçeri Girmez miydiniz?)
  • İnsan suyun altında nefes almayı bile beceremeyen zavallı bir kemik, kas ve sinir yığınıymış. Bütün o dünyayı değiştirme iddiasına rağmen. (İçeri Girmez miydiniz?)
  • Beslenmeyen her şey gibi hayaller de kururmuş meğer. (Burada Öyle Biri Yok)
  • Beynimde, başımda bir yara var. Düşüncelerim yas içinde. Muradıma ersem de ermiş olmam. Benim mürekkebim gözyaşlarımdır. Ruhum sürekli bir sonbahardır. (Geri Dön Hayat)
  • ... Bazen sessizlik, havada uçuşan sözcüklerden çok daha ezici olabilir... (Mutsuz Palyaçolar Örgütü)
  • "Bu akşam beni bekleme çünkü gece siyah ve beyaz olacak." (Geri Dön Hayat)
  • Film izlemeden nasıl yaşayacaktım? Sinema benim için, birkaç saatliğine başka bir dünyaya konuk olmak demekti. Başka coğrafyalar da yaşayan insanları onların nelere sevinip nelere üzüldüğünü, sorunlarını nasıl çözdüğünü, hepimizin içinden geçtiği çeşitli insanlık durumlarını nasıl yaşadıklarını görmek için ya paran olacak ve sık sık seyahat edeceksin ya da içinde bütün bunların olduğu filmleri izleyeceksin. Şimdi ikinci seçenekte elimden alındığına göre ne yapacaktım? Filmler olmadan hayat tatsız tuzsuz ve sıkıcı bir durum alacaktı benim için. (Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino)
  • Söz sessizlikte, ışık karanlıkta, yaşam ölürken; bomboş gökyüzünde uçarken parlar atmaca. (Geri Dön Hayat)
  • Göğüs kafesinin içinde. Koca bir deniz vardı da içinde bir şey yüzüyordu (Mevsim Normalleri)
  • Bu kitabı okudum benim gibi bazen mutlu olursun ama ben de 100 de sıfır (Mutsuz Palyaçolar Örgütü)
  • Geçmişte olanları değiştirmek çok kolaydır. Sen nasıl hatırlamak istiyorsan geçmiş odur. (Ay Dolandı)
  • Gerçek insanlar hayali yaşam, hayali olanlarsa gerçek yaşam istiyor.Filmin anafikri buydu. (Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino)
  • Bir günü öbüründen, bir yılı öncekinden farklı kılacak, günlerin arasını kesin çizgilerle belirleyecek bir şey lazım. (Yeryüzü Yorgunları)
  • İnsan mutlulukla mutsuzluk, umutla umutsuzluk arasında bile bir ayrım görmüyorsa, hayatın akışına da müdahale etmek içinden gelmiyor. (Ay Dolandı)