Frankfurt Seyahatnamesi - Ahmet Haşim Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Frankfurt Seyahatnamesi kimin eseri? Frankfurt Seyahatnamesi kitabının yazarı kimdir? Frankfurt Seyahatnamesi konusu ve anafikri nedir? Frankfurt Seyahatnamesi kitabı ne anlatıyor? Frankfurt Seyahatnamesi kitabının yazarı Ahmet Haşim kimdir? İşte Frankfurt Seyahatnamesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Haşim

Editör: M. Sabri Koz

Tasarımcı: Nahide Dikel

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750808753

Sayfa Sayısı: 83

Frankfurt Seyahatnamesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Karamsarlıklar içindeyken de güzel şiirler ve okuyanı büyüleyen yazılar yazan Ahmet Haşim "seyahat" arzusunun ardında yatan duyguları, seyahatin ne olduğunu iki cümle ile kendine özgü bir biçimde anlatıyor. 1930'ların Almanya'sına, tedavi için bu ülkeye gelmiş bir Türk aydınının Frankfurt penceresinden bakışlarını içeren bu küçük kitap, deneme tadıyla da okunacak kısa yazılardan oluşuyor.

Frankfurt Seyahatnamesi Alıntıları - Sözleri

  • Ağlarken yüzünü gökyüzüne çevirki melekler gözyaşlarını silebilsin
  • Zira ben bir İstanbul hastası idim!
  • "Acılar gece çözülür."
  • Ölüm,canları gece alır, acılar gece çözülür, kaza ve kader,gece işini görmeğe koyulur.
  • "Acılar gece çözülür."
  • Almanya "profesör" ve "doktor" denilen acayip bir insan cinsinin vatanıdır.
  • Fikrin henüz ziyaret etmediği dar alınlar…
  • Gözünün bebeğinden, ruhunun dibini görmek güç değildi…
  • Usta bir kalem, methettiği şeyin yazısı kadar güzel olduğuna herkesi inandırmadığı bir haysiyet meselesi addeder. Onun için yazı, zevk vermekle iktifa etmeyerek, öğretmek de istediği zaman gayet eksik bir bilgi vasıtası teşkil eder.
  • Sevmek aklın tenkidî faaliyetiyle bir alakası olmayan mahrem bir hissin ismidir.
  • Akşam, yolculuğun en keskin duygu saatidir.
  • Almanya pembe ve büyük bir elmadır. Fakat içi kurtludur.
  • Sonbahar aylarında kendisi ile birlikte tenha Yakacık kırlarında al meyveli kocayemiş fidanları arasında dolaştığımız bir Fransız dostum bana daima derdi ki: - Sizin sonbaharınız olamaz çünkü ağaçlarınız az ve teşrinlerde sararıp dökülen yapraklarınız nâ-kâfi. Sonbaharı gelip de bizim memleketlerde görmeli…
  • Durgun suya baktım ve dedim: Ah! ölebilsem. Mâdem ki yok ağlayacak mevtime kimsem!
  • Hayat ne güzel! Onu sonsuz bir iştiha ile seviyorum. Fakat hissediyorum ki ileride, hakkım olduğu kadar hayattan zevk almama insanlar mani olacak. İnsanlar, tabiatın serbest akışını değiştirmişler, saadet ve felaketi büyük talih ve keder kanunlarının mecralarından ayırmışlar ve köy sularını istedikleri gibi paylaşan mütegallibe tarzında, zevki ve kederi aralarında keyiflerine göre dağıtmışlar. Tatlı hava, renkli ziya, gök, deniz, ağaç, çimen, ateşli kadın bakışı, yakıcı şiir ve sarhoş edici musiki ile benim aramda yarın karanlık bir kaya gibi dikilecek olan insan beni şimdiden ürkütüyor. Ben onu nasıl yumuşatacağım ve kendi lehime çevirebileceğim?

Frankfurt Seyahatnamesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ahmet Haşim'den ikinci okuduğum eser oldu Frankfurt Seyahatnamesi. Haşim, burada tedavi için gittiği Frankfurt'u anlatıyor. Tabii öncesinde Frankfurt'a giden yolculuğunu anlatıyor. Ahmet Haşim'in gözlemci gücünü ben "Bize Göre'" isimli eserinde görmüştüm ilk olarak. Bu eserinde bir kez daha gördüm. Gerçekten çok güçlü bir gözlemci gücünün olduğunu düşünüyorum Ahmet Haşim'in. Ben çok severek okudum. Mutlaka tavsiye ediyorum. (Sena Atbaş)

sathi bir inceleme: Haşim bey enteresan adam. Fevkalâde bir üslub sahibi olduğu ayan beyan ortada. İki cümlesinden biri muhakkak imgelemeler, metaforlar, müthiş benzetmeler içeriyor. Muhayyile kabiliyeti oldukça yüksek, ekseriyetle müşahhas varlıklarda temerküz eden bir metaforlar silsilesi var. Zevk verici, dediğim gibi, enteresan :) Şurası tuhaf ki bu yazarın hayat görüşünün ne olduğunu öğrenmeye muvaffak olamadım, ona hangi yaftayı yapıştırsam elimde kaldı, yine enteresan :) kitap/bize-gore--2627, kitap/gurebahane-i-laklakan--224444 ve bu eserde müthiş çıkarsamalar mevcut, tespitlerinin ekserisi dart tahtasında 12'ye isabet ediyor. Bittabi bunların çoğunluğuna katılmakla beraber bir kısmına da katılamadım. Necip Fazıl onun için muallakta bir kandil diyor, Kafa Kağıdı adlı eserinde. Şark ve Garp medeniyetleri arasında gidip gelen, hangisine konacağını bilemeyen bir muharrirmiş gibi geldi bana da.. Garp hayranlığı içinde, kendi köklerinden uzaklaşmadan ama tam anlamiyle bağlanamadan geçip giden bir ömür sürmüşe benziyor. Allahu Alem. Kitab(ları)nın size sunduğu ve ardından gayr-i ihtiyari kazandırdığı üslub fevkalâde, muhakkak okunulası, keyifli okumalar.. (Ayşegül)

Ahmet Haşim tedavi için gittiği Almanya'dan, yolculuğundan,Almanya'daki zihniyetten, pozitif ve negatif yönlerinden, ağaçlardan, sineklerden, sincaplardan, hastanelerden, yollardan, dağlardan bahsediyor. Almanya'yı "Almanya büyük ve pembe bir elmadır.Fakat içi kurtludur." diyerek yeriyor hem de "Yalnız Alman pencerelerinin sırrını kavrayıp getirecek olan bir kimse, kendini memleketine güzel bir hizmet yapmış addedebilir." diyerek övüyor. Benim için ufuk açıcı, bilgilendirici biraz da aramızdaki büyük zihniyet farkını gösterdiği için üzücü oldu. Ayrıca Kırmızı Kedi Yayınları'ndaki fotoğraflar da çok güzel ve dikkate değer. (Meral Acar)

Kitabın Yazarı Ahmet Haşim Kimdir?

Ahmed Haşim (1884, Bağdat - 4 Haziran 1933, Kadıköy, İstanbul), sembolizmin öncülerinden Türk şair.

Hayatı

Bağdat'ta doğmuştur. Babası mülkiye kaymakamlarından ve Bağdat'ın eski ve bilinen ailelerinden biri olan Alusizadelere mensup Ahmet Hikmet Bey; annesi ise yine Bağdat'ın ileri gelenlerinden Kahyazadeler'in kızı Sara Hanım'dır. Meşhur tefsir alimi Mahmud el Alusi Ahmet Haşim'in babasının dedesidir. Babasının Arabistan vilâyetlerindeki memuriyetleri sebebiyle düzensiz bir ilkokul tahsili gördü. Aynı sebepten dil olarak da sadeceArapçayı öğrendi. Annesinin ölümü üzerine 12 yaşında babasıyla birlikte İstanbul'a geldi. 1897'de Galatasaray Sultanisi'ne yatılı olarak verildi. 1907'de mezun olunca Reji İdaresine memur olarak girdi. Bir taraftan da Mekteb-i Hukuk'a devam etti. I. Dünya Savaşı'ndaki askerliği (1914 - 1918) sırasında Çanakkale Cephesinde bulundu. Ayrıca Anadolu'nun çeşitli yerlerini görme fırsatı buldu. 1924'te Paris'e, 1932'de de hastalığı sebebiyle Frankfurt'a gitti. Çeşitli yerlerde memur olarak çalışan Ahmet Hâşim, daha çok öğretmenlik yaptı. Sanâyi-i Nefise Mektebi'nde (Güzel Sanatlar Akademisi) mitoloji dersleri hocalığı ve Mülkiye Mektebi'ndeki Fransızca öğretmenliği görevlerine ölünceye kadar devam etti.

Hâşim'in sanat ve edebiyata ilgisi Galatasaray Sultanisi'nde başlar. Bilinen ilk manzumesi "Leyâl-i Aşkım" 1901'de "Mecmua-i Edebiyye"de yayınlandı. Bu dönemde Muallim Naci, Abdülhak Hâmid, Tevfik Fikret ve Cenab Şahabeddin'in tesiri altında kaldı. Son sınıfta iken Fransız şiirini ve sembolistleri tanıdı. Bundan sonra kendi şahsiyetini gösterdi ve ilk şiirlerini kitaplarına almadı. 1905 - 1908 yılları arasında yazdığı ve Piyâle kitabına aldığı "Şi'r-i Kamer" serisindeki şiirleri hayal zenginliği, iç ahenkteki kuvvet ve büyük telkin kabiliyeti ile dikkat çekti ve beğenildi. 1909'da kurulan Fecr-i Âti'ye girdi. "Edebiyatı ideolojinin değil, estetiğin emrine vermek" prensibinden hareket eden Fecr-i Âti grubunun yayın organı Servet-i Fünûn dergisinde şiirler yayınladı ve Servet-i Fünûn - Edebiyat-ı Cedide - topluluğuna yapılan hücumlara makaleleriyle katıldı. 1911'de yayınlanan Göl Saatleri adlı şiirleriyle haklı bir şöhret kazandı. Fecr-i Ati dağıldıktan sonra siyasi ve edebi akımların dışında kendisine has bir şiir ve nesir anlayışının tek temsilcisi olarak kaldı.

Dış dünya gözlemlerini kendi prizmasından geçirerek anlatır; sonbahar, akşam kızıllığı ve karamsarlık önemli temalardır. Ahmet Haşim fıkraları, denemeleri ve gezi yazılarıyla da önemli bir yazardır. Düz yazılarında dili sade ve oldukça başarılıdır.

Ahmet Haşim Kitapları - Eserleri

  • Bize Göre
  • Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları
  • Gurebahane-i Laklakan
  • Bütün Şiirleri
  • Frankfurt Seyahatnamesi
  • Piyâle

  • Göl Saatleri
  • Üç Eser: Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi
  • Piyale - Göl Saatleri
  • Bize Göre - Frankfurt Seyahatnamesi
  • Gurabahane-i Laklakan - Diğer Yazıları
  • Bütün Yazıları (Cep Boy)
  • Paris, Frankfurt... Yahut Hiç!

  • Bütün Kitapları
  • Eserlerinden Seçmeler
  • Savrulmada Gül
  • Bize Göre ve İkdam'daki Diğer Yazıları
  • Frankfurt Seyahatnamesi - Mektuplar - Mülakatlar
  • Bir Seyahatin Notları
  • Karanlıkta Beyaz Kuşlar

  • En Güzel Aşk Şiirleri
  • Şairlerin En Garibi Öldü

Ahmet Haşim Alıntıları - Sözleri

  • "Bir giryeli ses, belki kadın, belki de erkek Söyler gecenin şi'rine bir aşk, bir âhenk..." (Piyâle)
  • "Acılar gece çözülür." (Frankfurt Seyahatnamesi)
  • -Desene: Şu çarkları su ile dönen dünya, eski zaman işi bir degirmenden hâlâ farklı değil! (Bize Göre - Frankfurt Seyahatnamesi)
  • Sevimli ev... bugün altında aşkı bekliyorum... (Göl Saatleri)
  • Müslüman gününün başlangıcını şafağın parıltıları ve sonunu akşamın ışıkları tayin ederdi. (Bütün Yazıları (Cep Boy))
  • HAVUZ Akşam yine toplandı derinde... Cânân gülüyor eski yerinde; Cânân ki gündüzleri gelmez, Akşam görünür havz üzerinde, Mehtâb kemer tâze belinde, Üstünde semâ gizli bir örtü, Yıldızlar onun güldür elinde... *** Cânân: Sevgili Havz: Havuz Mehtâb: Ay ışığı Kemer: Kuşak Tâze: Genç, bozulmamış Semâ: Gök (Savrulmada Gül)

  • "Zannedilir ki ufuklarımızın ötesi, bambaşka alemlerin eşiğidir." (Bize Göre)
  • Sihrin o kadar nâfiz olur fikr ü hayâle, Her şey değişir titreyerek hüsn-i muhâle. (Piyâle)
  • Neşeye hâkim değildik, kederi kendimizden uzaklaştıracak hiçbir kuvvetimiz yoktu. (Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları)
  • Almanya "profesör" ve "doktor" denilen acayip bir insan cinsinin vatanıdır. (Frankfurt Seyahatnamesi)
  • Karanlık, ölümün bir parçasıdır, onun için dinlendiricidir. (Eserlerinden Seçmeler)
  • İnsan her şeyden evvel kendi kendisinin esiridir. (Bize Göre ve İkdam'daki Diğer Yazıları)
  • Nereden geldiği ve nasıl başladığı meçhul bir kürk modası, İstanbul'un hemen bütün kadın tabakalarını yayıldı. Bu moda, dedelerimizin ve ninelerimizin bildiğimiz kürkünü çevirip sırta geçirmek ve kurt veya goril gibi, iri cüsseli bir hayvana benzemek tuhaflığından ibarettir. ...Tırnaklarını uzatıp sivrilten ve vücudunu baştan başa tüylü göstermek isteyen kadın, belli ki insandan başka bir hayvana benzemek için uğraşıyor. Kadınlarda bu insan şeklinden uzaklaşma meylinin sebepleri ne olsa gerek? (Üç Eser: Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi)

  • Bu yol, bu yol, bu derin yol ki dâimâ mümted Bu yol uzun ve benim dizlerim eğildi; gözüm Kapandı. Da'vet-i yeldâyla titriyor rûhum; Bırak ve git beni mevt-i leylâle tevdî et. (Eserlerinden Seçmeler)
  • ...hakiki kır, sert toprakla sert insanın boğuştuğu âlemdir. (Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları)
  • Yüreğimde daima kanayan bir yara halinde kalacak (Bize Göre)
  • Rabbim! Her zevki tatmin edecek ve ismi yine "sanat ve edebiyat" olacak olan hacer-i felsefîyi nasıl bulmalı? (Bize Göre ve İkdam'daki Diğer Yazıları)
  • En eski edebiyattan en yenisine değin, her dilde, şiirin konusu eş (zevce) değil, sevgilidir (maşuka). Düşler ve benzetmeler hep sevgilinin süzgün gözleri ve karanlık kirpikleri etrafında pervaneler gibi uçuşur. Kahramanı eş ve konusu evlilik olan hikayeden daha tatsız ne olabilir ? (Bize Göre)
  • Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde sema kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Bütün Şiirleri)
  • Hayat ne güzel! Onu sonsuz bir iştiha ile seviyorum. Fakat hissediyorum ki ileride, hakkım olduğu kadar hayattan zevk almama insanlar mani olacak. İnsanlar, tabiatın serbest akışını değiştirmişler, saadet ve felaketi büyük talih ve keder kanunlarının mecralarından ayırmışlar ve köy sularını istedikleri gibi paylaşan mütegallibe tarzında, zevki ve kederi aralarında keyiflerine göre dağıtmışlar. Tatlı hava, renkli ziya, gök, deniz, ağaç, çimen, ateşli kadın bakışı, yakıcı şiir ve sarhoş edici musiki ile benim aramda yarın karanlık bir kaya gibi dikilecek olan insan beni şimdiden ürkütüyor. Ben onu nasıl yumuşatacağım ve kendi lehime çevirebileceğim? (Frankfurt Seyahatnamesi)