Furuğ'un Öyküsü - Celal Hosrovşahi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Furuğ'un Öyküsü kimin eseri? Furuğ'un Öyküsü kitabının yazarı kimdir? Furuğ'un Öyküsü konusu ve anafikri nedir? Furuğ'un Öyküsü kitabı ne anlatıyor? Furuğ'un Öyküsü PDF indirme linki var mı? Furuğ'un Öyküsü kitabının yazarı Celal Hosrovşahi kimdir? İşte Furuğ'un Öyküsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Celal Hosrovşahi
Çevirmen: Onat Kutlar
Çevirmen: Handan Yalvaç Arıcı
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789755103754
Sayfa Sayısı: 88
Furuğ'un Öyküsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir ülkeyi tanımanın en belirgin yolu, onun sanatını ve özellikle edebiyatını tanımaktan geçiyor. İran aydınları, özellikle yazıya geçirilmiş değerlere saygıyla yaklaşan bir anlayışa sahipler. Öykülerini ilk okuduğumda, insanoğlunun, Celal Hosrovşahin'in acılı, umutlu serüvenine eğilen bir yazarın, seçkin derinliğini gördüm. Ölümlü olanın ardındaki manzara sürekliliği, inceliklerle damıttığı anlatımıyla sunuyor okurlarına. En sıradan görünebilecek bir durumun ardındaki manzara fantastik uzantılara, yüreğin umutla titreyişine, bu kitaptaki öyküleri okurken, dokunabiliriz. Hosrovşahin'in kitabının girişine alıntıladığı ''Kederliyim bu adam kılığındaki yaratıklardan, bir insan arıyorum ben'' dizeleri, yazarın bu arayışının bir belirtisidir. Füruğun Öyküsü, çağdaş İran edebiyatının ilginç bir örneği...
Furuğ'un Öyküsü Alıntıları - Sözleri
- ''...Nereye gidiyorsun?" "Hiç. Bir uzun ‘şiir’in caddesinde yürüyordum...''
- "Sen hiç bulut uçurdun mu?"
- İnsanlar az güler, çok ağlardı.
- Furuğ’un çok sevdiği bir dostuydu. Hepimizin. Konuşunca sadece şiir konuşurdu Sohrab, ya da susardı. Aramızda olması bile yeterdi bize. Sohrab’ın bir yerde bulunmasıyla sanki tanımadığımız bir çiçeğin kokuşu yayılırdı ortalığa.
- ''...ben eve dönmek istiyorum. Dönmek istiyorum. Yolumu kaybettim.''
- Elinde bir mumla kenti dün dolaşıyordu Şeyh. "Kederliyim," diyordu, "bu adam kılığındaki yaratıklardan. İnsan arıyorum ben." Dedim ki: "Bulunmaz o. Biz çok aradık." "İşte tam da onu arıyorum," dedi Şeyh, "o ‘bulunmazı...'
- İçimde bir şeyin düşüp kırıldığını duydum.
- Bir yaranın kabuk bağlamış izi...
- İnsanlar az güler, çok ağlardı.
- Bir gün bir bulutu gösterdi bana: "Bak! Üç çocuk aslında bunlar. El ele tutuşmuş gidiyorlar..." "Nereye gidiyorlar, peki?" "Annelerine gidiyorlar, elbette. Anneleri de deniz. Ona kavuşacaklar..."
Furuğ'un Öyküsü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
DİPÇE : İran edebiyatının çağdaş öykü yazarlarından biridir Celal Hosrovşahi. Birçoğumuz yazarı, (bu kitabın çevirmeni de olan) Onat Kutlar'ın yazılarından tanımaktayız. Onat Kutlar, C. Hosrovşahi ile uzun süren dostluklarından ve yazarın mütevazı kişiliğinden söz eder. Edebiyat yönü içinse, Yaşar Kemal'in referansıyla : "Sadece İran edebiyatı için değil dünya edebiyatı için de değerli öyküler" olduğunun altını çizer. Onat Kutlar yine bu yazılarından birinde, Hosrovşahi ile edebiyata, siyasete ve hukuka dair her şeyi konuştuklarını ama bir şekilde sohbetin hep Furuğ'a geldiğini de belirtir. Bu tutkuyu başlangıçta bir edebiyatçı hayranlığı olarak yorumladığını ancak Furuğ'un acı ölümünden sonra Hosrovşahi'nin "bizimkisi derin bir aşk öyküsüydü." dediğini ve Hosrovşahi'deki acı değişimi de notlarına ekler. Kitaba adını veren Furuğ'un Öyküsü'nün yanı sıra 5 öykü daha yer almakta bu eserde. Öykülerin tamamında zaman bükülmeleri olduğunu görüyoruz.Hayalin veya rüyanın zamanı ile öykünün gerçek zamanı arasındaki bu kırılmalar İran kültürünün kaotik yapısını da yansıtır. Yazarın şiirsel dili de bu atmosferi canlı tutar. Kitaptaki öykülerin her birinde, farklı bir duygu durumu öne çıkmış.Tutku, sadakat, kimsesizlik, yalnızlık ve ölüm; mühürlü bir yazı gibi yazarın kalemine hapsolmuşlar adeta, örtük bir umut ve içsel bir karanlık kesişiminde. Sadık Hidayet'in okuru kıyılarda bırakan üslubunun yansımalarını da görebiliriz yazarda ve mutlaka hissedeceğimiz şairine bir akıcılık. İran yazınına yakınlık duyduğum için bu eseri beğenerek okudum. Özellikle ölüm temasını işleyiş biçimi ve eksiltili duyguları yansıtması bakımından güçlü hikayelerdi. Merak edenlere öneririm.Keyifle okuyun. Esen kalın. (Gncokuyor)
İran edebiyatından bir öykü kitabı ile karşınızdayım bugün... "Elinde bir mumla kenti dün dolaşıyordu Şeyh. "Kederliyim," diyordu, "bu adam kılığındaki yaratıklardan. İnsan arıyorum ben." Dedim ki: "Bulunmaz o. Biz çok aradık." "İşte tam da onu arıyorum," dedi Şeyh, "o bulunmazı..." Mevlâna/ Şems-i Tebrizî Divanı Başlangıcında böylesine etkileyici bir alıntıya yer veren kitap maalesef devamında beklentimi karşılayamadı.Celal Hosrovşahi tarafından kaleme alınan öyküleri okumak benim için ilginç ve güzel bir deneyim oldu. Toplamda 6 öyküden oluşan kitapta beni tam olarak etkileyen 2 öykü vardı diyebilirim. Bunlar Ben, Annem ve O Kadın bir de Hüseyin Ağa'nın Güvercinleri oldu. Bu öykülerde var olan başarılı duygusal geçişleri, karakterlerin hayata bakış açılarını ve öykülerin sonunda okurda bıraktığı duyguları sevdim. Kitabı okurken kimi zaman tasavvuf yönünden, kimi zaman bir çocuğun hayal dünyasından vuruyor yazar sizi. Fakat yine de, sanırım kültür farklılığımızdan kaynaklanıyor, bazı bölümlerde ne okuduğumu bile tam olarak anlayamadım. Dili sade olsa da yazarın kaleminde zaman kavramı çok karışık. Keskin ayrımlar olmadığı için bazen okurken "Bu şimdi mi oluyor yoksa geçmişten mi bahsediyor?" diye ikilemde kaldığım çok oldu. Kitabın basımı durdurulduğu için halihazırda bulamayabilirsiniz. İkinci el olarak almak isteseniz 88 sayfalık ince bir kitaba 35-40 lira vermenizi istiyorlar. Bu konudaki fikrim kitabın bu paraya değmeyeceği yönünde. Eğer elinizin altında varsa ya da kütüphaneden alıp okumak isterseniz bir şans verebilirsiniz. Ama 88 sayfalık bir kitapta toplamda 20 sayfalık yer kaplayan iki öykü için 40 lira vermek bana çok mantıklı gelmiyor. Sizlerin de bildiği gibi kitap fiyatları oldukça yükseldi. 40 liraya çok daha güzel kitaplar satın alabilirsiniz. Pek çok yönden eseri incelediğimde 6/10 luk bir başarıya sahip olduğunu söyleyebilirim. İşte bu kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı : "Sonunda bir gün dönecekti evine, tüm keşfettikleri, öğrendikleri ve topladığı bir kucak dolusu mutlulukla." "Sen hiç bulut uçurdun mu?" "Görüyor musun, yıllar geçip gitmiş. Oysa sanki dün gibi..." (Aycan)
Furuğ'un Öyküsü PDF indirme linki var mı?
Celal Hosrovşahi - Furuğ'un Öyküsü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Furuğ'un Öyküsü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Celal Hosrovşahi Kimdir?
Celal Hosrovşahi Kitapları - Eserleri
- Furuğ'un Öyküsü
Celal Hosrovşahi Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar az güler, çok ağlardı. (Furuğ'un Öyküsü)
- "Sen hiç bulut uçurdun mu?" (Furuğ'un Öyküsü)
- ''...ben eve dönmek istiyorum. Dönmek istiyorum. Yolumu kaybettim.'' (Furuğ'un Öyküsü)
- İçimde bir şeyin düşüp kırıldığını duydum. (Furuğ'un Öyküsü)
- Bir yaranın kabuk bağlamış izi... (Furuğ'un Öyküsü)
- Elinde bir mumla kenti dün dolaşıyordu Şeyh. "Kederliyim," diyordu, "bu adam kılığındaki yaratıklardan. İnsan arıyorum ben." Dedim ki: "Bulunmaz o. Biz çok aradık." "İşte tam da onu arıyorum," dedi Şeyh, "o ‘bulunmazı...' (Furuğ'un Öyküsü)
- İnsanlar az güler, çok ağlardı. (Furuğ'un Öyküsü)
- ''...Nereye gidiyorsun?" "Hiç. Bir uzun ‘şiir’in caddesinde yürüyordum...'' (Furuğ'un Öyküsü)
- Bir gün bir bulutu gösterdi bana: "Bak! Üç çocuk aslında bunlar. El ele tutuşmuş gidiyorlar..." "Nereye gidiyorlar, peki?" "Annelerine gidiyorlar, elbette. Anneleri de deniz. Ona kavuşacaklar..." (Furuğ'un Öyküsü)
- Furuğ’un çok sevdiği bir dostuydu. Hepimizin. Konuşunca sadece şiir konuşurdu Sohrab, ya da susardı. Aramızda olması bile yeterdi bize. Sohrab’ın bir yerde bulunmasıyla sanki tanımadığımız bir çiçeğin kokuşu yayılırdı ortalığa. (Furuğ'un Öyküsü)