Galiba Ben Sanatçıyım - Müjdat Gezen Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Galiba Ben Sanatçıyım kimin eseri? Galiba Ben Sanatçıyım kitabının yazarı kimdir? Galiba Ben Sanatçıyım konusu ve anafikri nedir? Galiba Ben Sanatçıyım kitabı ne anlatıyor? Galiba Ben Sanatçıyım PDF indirme linki var mı? Galiba Ben Sanatçıyım kitabının yazarı Müjdat Gezen kimdir? İşte Galiba Ben Sanatçıyım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Müjdat Gezen
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9750703553
Sayfa Sayısı: 148
Galiba Ben Sanatçıyım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
'Acaba şimdi neredeler? Anneannem, annem, babam ne yapıyorlar şimdi? Varsa bile, annemin çiçek suladığı daracık teras orada mı? Kolan vurduğum balkon demiri? Komik bir adam ne hakla acıklı şeyler yazıyor?' Tiyatro ve sinema sanatçısı Müjdat Gezen, çocukluğunun İstanbul'unu, aile bireylerini, arkadaşlarını ve aşklarını anlattığı kitabı Galiba Ben Sanatçıyım'ı yazarken kronolojik sıra izlememiş. Böylece 'anılar' yerine 'anımsamalar' kitabı çıkmış ortaya; yıllar içinde, geri dönüşlerle anlatmış anlatacaklarını. İyi de yapmış; Gezen'in kalemiyle birlikte anılara dalıyorsunuz kitabı okurken. Bu arada yakın tarihimize gösteri dünyasından tanıklık etmiş bir yaşam seriliyor önünüze. Kirlenme, ahlaki çöküntü ve değişen toplumsal değerler düzeni... Yakın dostu Aziz Nesin'i de bilinmeyen yönleriyle sayfalarına konuk ediyor Müjdat Gezen. Gösteri başlıyor. Şimdi oturup keyifle okuyabilirsiniz.
Galiba Ben Sanatçıyım Alıntıları - Sözleri
- "Soğuk bir şaka gibi gelen ayrılığı gün geçtikçe yüreğime taş gibi oturuyor."
- Her insanın kendine göre haklı yönleri vardır.
- Aklınızda hiç yokken birden bire bir anı geliveriyor. Onu nereye yerleştireceğinizi bilemiyorsunuz.
- uçarken bir tek şeye dikkat edeceksiniz. havadayken ayaklarınız yerden kesilmeyecek. yani 'Can Yücel' gibi olacaksınız.
- Kirli bir dünyada temiz kalsan ne olur, kirlensen ne olur?
- İlkelerin olacak Seni satın alamayacaklar. Aptalların uydurduğu "Herkesin fiyatı vardır" "Paranın satın alamayacağı bir sey yoktur" Gibi sözlere kanmayacaksın. Onurunla Kimliğinle Ve beyninle Akıllı yasayacaksın. Seveceksin Sevileceksin Inanclarının arkasında duracaksın. Seni attan, ottan ayıran özelliğinin Farkına varacaksın. Çünkü sen insansın Ve bunu yakaladığın gün Bembeyaz yaşayacaksın.
- gece on iki telefonları vardı Kemal'in. telefon çaldı mı eşim Leyla açmadan bana verirdi " al Kemal " diye. ilk lafı " ablaaa " olurdu . kuşkusuz " ağabey " demesi lazım ama işte Kemal Sunal bu..
- Ne demişler: İnsana kırk kez deli dersen delirirmiş. Bu söz doğru da, deliye kırk kez akıllı desen akıllanmıyor.
- Arada şiir yazarım. Can Yücel'i severim. Ölürüm ona. Adamlığına, yaşamına ve ölümüne. Kaç kez anlattım yine anlatırım. Aziz Nesin , Can Yücel ve ben İzmir Torbalı şenliklerindeyiz. Can usta varken Aziz ağabey ile ben duracağımız yeri biliriz. Aziz agabey uykusu geldi. " Can'a göz kulak ol Müjdat, çok kaçırmasin " dedi. Dedi de zaten kaçırmış durumdaydı. " bana bir şarap daha bulabilirsin " dedi. Gittim kola karıştırdım içine . Can ustam içti bana baktı ve " burada ne kadar güzel coca cola yapıyorlar " dedi. Baktı bana ve geçti odasına.
- Nerdesin benim kardan beyaz pamuktan ak sudan berrak cocukluğum?..
- “Ellerim görür seni Ellerim yakalar”
- Ne yaparsam yapayım çocukluğuma geri sıçramaktan bir türlü kendini alıkoyamıyorum.
- Babam annemi yolda görmüş. Peşine takılmış ve laf atmış anneme. Benim anneme laf atacak adam daha anasından doğmadı ama o zamanlar ben yokum ki adamı mahvedeyim.
- Hem hızlı sürme arabayı diyor hem de laf anlatıyordu. Evhamı anlatılır gibi değil. Avustralya'ya gideceğim. Helallik alınır, el öpülür ya. Gittim elini öpmeye. "Avustralya'ya gidiyorum" dedim. "Yavaş git" dedi. Böyle bir kadındı işte annem..
- Önlüğü çıkarıp attım Fuat Ağabeye. "Hemen dönüyorum" abi dedim ve koştum. Aşağı arsadaki ceviz ağacının dibinde yakaladım kızı. Nefes nefeseyim ve ilk flörtümü yapacağım. Derin bir nefes aldım ve kıza; " Sizinle arkadaş olabilir miyiz?" Dedim. Kız " Hayır " dedi. "Peki" dedim ve dükkana döndüm, önlüğümü giydim, karpuzları parlatmaya başladım. Acaba kız " Evet " dese ne olacaktı, çok merak ederim.
Galiba Ben Sanatçıyım İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Bana konuşma sırasında, “Hiç hata yaptınız mı Müjdat Bey?” diye sordu. Ben de “Çooook,” diye yanıtladım. “Ben hayatımda hiç hata yapmadım,” dedi. “O zaman sen hiçbir şey yapmamışsın,” dedim. Hatalarımla övünecek halim yok, ama bu yüzden de kendimi çok suçlayamam. O hataları yapmasaydım, bazı doğruları yaşayarak bulamayabilirdim. İyi mi yaptım, kötü mü yaptım, zaman onu bize söyler.” (Dilara)
Kitaptan bir yerle başlayayım anlatmaya. "Aaaah çocukluğum, ah çocukluk arkadaşlarım, ah eski mahallem... Bazen bir şarkı beni eski yıllara döndürüverir... Alır götürür beni çocukluğuma. Sudan berrak, pamuktan ak, tertemiz çocukluğuma." Gerçekten de Gezen sürekli bir çocukluğuna, gençliğine yani hep bir öncesine götürülüyor kitapta. Bu çoklu gezintinin farkında olunca da buna fikri firar diyiveriyor. O bunu anımsatıyor ona, bu şunu. Her biri birbirine başka bir anı anımsatıyor. Gezen, kitap boyu kendi eşsiz hatırlarında geziyor. Yalnız kendi değil; ismini duymadığımız birçok sanatçı, yönetmen, müzisyen, aile bireyleri yanında çok sık zikredilen isimlerden Nazım, Kemal Sunal ve Aziz Nesin'in elinden tutup onları da götürüyor kendiyle beraber. Ne samimi bir anlatıştı. Anlatmak değil, konuşmak bu. Kitap boyu Müjdat Gezen ,le sohbet ediyorsunuz. Hocam anlattınız bunu diyince olsun bir daha dinle ne yani öldün mü diye ufak atışmalarımızın yanında ay hocam nereye gittiniz ya hu durun bir ne alaka şimdi yeri mi diyeceğiniz ani hatırlatmalara şahit yaşıyorsunuz. Ama dinlemesi nasıl güzel ilerliyor... Ağzına sağlık Gezen'im. Aziz Nesin hakkında ne çok şey bilmiyormuşuz. Ufak bilgiler daha verdiğin her ismin yanında en çok Nesin hakkında bilinmeyenler için teşekkür ederiz. Ayrıca her şeye nasıl da nahif karşılıklar vereceğimizi alttan mesajlarla bize göstermene de ayrı bir müteşekkir olunmalı zannımca. Kırılmış, üzülmüş, hakkı dahi yenilmiş. Bir intikam peşine düşmeyi geçin, içinde ufacık bir kin dahi gütmemiş. Her şeyde ufak bir tebessüm sebebi bulmuş. Bakmış tam olmuyor, "öyle söyledim ki gülelim" demiş, gülmeyi yine kılıfına uydurmuş. Nasıl güzel bir yürek, ne varsa ağzında ne varsa kaleminde. Galiba en sanatçısın ey güzel insan! Akıcı, kolay okunan yormadan son sayfalara geldiğiniz bir kitap. Sonunda fotoğraf arşivi de mevcut. Yüzüne baktıkça gülümsüyor insan. Okuyalım, önerelim. (Buket GÖNÜL)
İlk defa bir kitap okurken yazarın karşıma geçip benimle dertleştiğini bana anılarını anlattığını duydum. Müjdat hocam beni duymadı fakat ben hep cevap verdim. Etrafımdakiler kitapla konuşuyorum diye tuhaf tuhaf baktı... (Hatice Ceylan)
Galiba Ben Sanatçıyım PDF indirme linki var mı?
Müjdat Gezen - Galiba Ben Sanatçıyım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Galiba Ben Sanatçıyım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Müjdat Gezen Kimdir?
29 Ekim 1943 yılında İstanbul Fatih'de doğdu. Sahneye ilk kez 1953 yılında Hırka-i Şerif İlköğretim Okulu'nda ilk piyesinde çıktı. Aynı yıl Doğan Kardeş çocuk dergisinde şiirleri yayımlandı. Yine bu yıllarda İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü'nde mikrofonla tanıştı. 1956-57 yıllarında çeşitli amatör tiyatro topluluklarında rol aldı ve 1960 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları' nda profesyonel oldu. Aynı yıl Vefa Lisesi'ni bitirdi. 1961 yılında İstanbul Belediyesi Konservatuvarları Tiyatro Bölümü'ne girdi. 1962 yılında ilk filmini çevirdi.
Gezen, 1963 yılında ilk özel tiyatro çalışmasını yaptı. Münir Özkul ve Muammer Karaca Tiyatroları'na girdi. 1963-64 yıllarında sanat dergilerinde şiirleri çıktı. 1964-1966 yılları arasında askerlik yaptı ve oyun yazma denemelerinde bulundu. 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu'na girdi. 1967 yılında arkadaşlarıyla birlikte Halk Oyuncuları'nı kurdu. 1968 yılında ilk kez kendi özel tiyatrosunu açtı ve aynı sezon İstanbul Tiyatrosu'nda çalıştı. 1970 yılında sahne çalışmaları ve film çalışmalarında ve aynı zamanda TV çalışmalarında bulundu. Aynı yıl Elif adlı kızı dünyaya geldi. Gazete ve dergilerde yazdı. 1975 yılında ilk kitabı yayımlandı[kaynak belirtilmeli]. 1999 yılı itibariyle 28 yayımlanmış kitabı vardır[kaynak belirtilmeli]. Ayrıca, ilkokul Türkçe kitaplarında yazıları mevcuttur[kaynak belirtilmeli]. 1982 yılında bir yayınevi kurdu[kaynak belirtilmeli]. Yine aynı yıl İstanbul Belediye Konservatuvarı ve sonradan İ.Ü. Devlet Konservatuvarı'nda Türk Tiyatrosu öğretmenliği yaptı. Aynı yıl, yazar arkadaşı Kandemir Konduk'la birlikte "Güldürü Üretim Merkezi"'ni kurdu ve büyük gazetelerde mizah sayfası yönetti[
1991 yılındaMüjdat Gezen Sanat Merkezi'ni kurmuştur.1992 yılında "MSM Ormanı"'nı kurdu. 1995 yılında Hamlet Efendi adlı oyunu ödül aldı ve Devlet Tiyatroları'nda oynandı. 1996-1998 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde yazdı. 1997 Devlet Tiyatroları'nda oyun yönetti. Aynı yıl Babam adlı oyunu ödül aldı. 1998 yılında ilk kez adını taşıyan tiyatrosunu kurdu. Yüz civarında filmde, elli civarında oyunda, binden fazla radyo ve TV Skecinde rol aldı, bunların bir bölümünü yazdı ve yönetti[
Müjdat Gezen aynı zamanda şair. 74 adet şiirden oluşan "Şiirim geldi bırakın beni" isimli bir albümü var. Albümde kendisiyle birlikte Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Perran Kutman, Ali Poyrazoğlu, Rutkay Aziz ve Sunay Akın gibi isimler yer alıyor.
Müjdat Gezen Kitapları - Eserleri
- Çizgilerle Nazım Hikmet
- Yapabilirsin
- Güle Güle Dünya Ben Burada Kalıyorum
- Galiba Ben Sanatçıyım
- Naftalin Bozulmuşsa
- Haddini Bil
- Müjdat Gezen'den Masallar
- Oyunculuk Eğitimi
- Neden Dersen...
- Tanıdıklarım
- Komikler Ağlamaz
- Oyunculuk Eğitimi Üzerine
- Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya
- Meşhur Yenikapı Cinayeti
- Köşeyi Dönen Adam
- Normal Olacak Kadar Anormal Değilim
- Artiz Mektebi
- Arkadaşım Maske
- Ç. Arkadaşım Aziz Nesin
- Çizgilerle Nazım Hikmet
- Bir Köşe Yazarının Anlamlı Anıları
- Fıkracı
- Kuzucuk
- Ben Çocukken
- Bir Bulut Olsam
- Aptal Hamdi Bizi Güldürüyor
- İkibuçuk Lira İçin
- Aptal Hamdi Avustralya’da
- Aptal Hamdi
- Çocuk Adam
- Eşeğin Karnındaki Elmas
- Toplu Oyunlar 1
- Gırgıriye
- Türk Tiyatrosu Kitabı
- Salak Oğlum
- Kendine Yalan Söyleme
- Babam
- Toplu Oyunları 1: Hamlet Efendi / İstanbul Müzikali
- Bisiklet Geldi Pompa Yok
Müjdat Gezen Alıntıları - Sözleri
- (Bir Bulut Olsam)
- Size başarının değil ama başarısızlığın formülünü verebilirim: Herkese hoş görünmeye çalışın (Yapabilirsin)
- Yahu zaten ne kadar gazete varsa hepsi senin yalakan. Bırak da şu iki üç tanesi kendi fikirlerini söylesinler. (Müjdat Gezen'den Masallar)
- Şairi cennete koymuşlar, Ah, memleketim demiş. (Çizgilerle Nazım Hikmet)
- Kıssadan hisse: Yani bazıları bugün söylediğinin yarın tam tersini söyleyebiliyor ve biz de buna alışıyoruz. Ne güzel (Müjdat Gezen'den Masallar)
- Sana bazı yetkiler verilmiş diye burada yaşayan herkesi dünyaya rezil edemezsin. Çünkü senin söylediklerini bütün dünya duyuyor ve hepimizi senin gibi sanıyor. (Müjdat Gezen'den Masallar)
- Geçmişte başarısız işler yapmış olabilir insan. Olmalı da... Başarısizlıklar yaşam deneyimleridir. Onlar köpüktür. Geçer gider. Amaç, bu durumdan ders çıkarmayı başarabilmektir. O nedenle, geminin gittiği yöne bakacağız. Orada engin malzemeler var. (Yapabilirsin)
- Yaşamım boyunca insan biriktirdim. Bu beni mutlu etti. Tavsiye ederim. İnsan biriktirin. Lazım olur diye değil, iyi geldiği için iyi geliyor... İyi bir şey yani. (Tanıdıklarım)
- Şair Özdemir Asaf, ağabeyimin meyhane arkadaşıydı. Her akşam mutlaka Asmalımescit'te içerlerdi. Yengem Dürdane, bir gün Özdemir Ağabey'e diyor ki: "Yahu Özdemir her akşam ne anlıyorsunuz aynı meyhanede içmekten? Gelin ben size güzel ev mezeleri yapayım. Erenköy'ün sonbaharı nefistir. Tıpkı benim mezeler gibi. Gelin bizim balkonda yapın o işi." Harika bir sonbahar akşamı. Erenköy'deki evin balkonunda buluşuyorlar. Mezeler rakılar, her şey tamam. Dürdane yengem diyor ki: "Özdemir hiç sonbaharla ilgili şiirin yok mu?" "Olmaz olur mu Dümdane?" (Özdemir Asaf "R" leri söyleyemezdi.) Şöyle bir bakıyor sokağa. Yerler sapsarı sonbahar yaprakları. Özdemir okuyor şiirini: "Her şeyi süpürebilirsin / sonbaharı asla." Yengem soruyor: "Ne zaman yazmıştın bu şiiri?" - "Şimdi," diyor Özdemir Abi... (Güle Güle Dünya Ben Burada Kalıyorum)
- dünyada en kötü şey, 'yapamıyorum' diye bırakıp gitmektir. (Yapabilirsin)
- Kendine yalan söylemeyeceksin. En tehlikelisi budur. Alışırsın, kanıksarsın, işin biter. (Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya)
- Aklınızda hiç yokken birden bire bir anı geliveriyor. Onu nereye yerleştireceğinizi bilemiyorsunuz. (Galiba Ben Sanatçıyım)
- Uzun yürüyüşler tek bir adımla başlar yürümek emek ister. (Oyunculuk Eğitimi Üzerine)
- En büyük hata hiç hata yapmadığına inanmaktır. (Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya)
- bir öfke anında sabır gösterirsen, yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun. (Yapabilirsin)
- Tek ayrıcalığımız düşünmektir. Yoksa Darwin’in yanıldığını çok iyi bilirim. Bazılarımız değişime uğramadılar. Onlar hala maymun. (Haddini Bil)
- Nazım geminin lomboz deliğinden İstanbul'a bakıyor. Şöyle diyor: İstanbul umurumda değil şimdi, ben Anadolu'ya gidiyorum. Mustafa Kemal'e. (Çizgilerle Nazım Hikmet)
- Yaptığı her işi 4-5 lik yapardı, dört dörtlük yetmezdi ona... (Tanıdıklarım)
- "Kitap okuyan erkeklerle yün ören kadınların bulunduğu iç mekanlar yapmakatan vazgeçmeli ve yaşayan insanların; soluk alan, acı çeken, aşık olan, seven insanların resimlerini yapmalıyız!" -Edvard Munch (Bir Köşe Yazarının Anlamlı Anıları)
- Çocukları uyutmak için anlatıldığı zannedilir. Halbuki... Büyükleri uyandırmak için anlatılır masallar. (Müjdat Gezen'den Masallar)