Gen Bencildir - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gen Bencildir kimin eseri? Gen Bencildir kitabının yazarı kimdir? Gen Bencildir konusu ve anafikri nedir? Gen Bencildir kitabı ne anlatıyor? Gen Bencildir PDF indirme linki var mı? Gen Bencildir kitabının yazarı Richard Dawkins kimdir? İşte Gen Bencildir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Richard Dawkins
Çevirmen: Tunç Tuncay Bilgin
Çevirmen: Uygar Polat
Orijinal Adı: The Selfish Gene
Yayın Evi: Kuzey Yayınları
İSBN: 9789944315791
Sayfa Sayısı: 352
Gen Bencildir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Gen Bencildir" ilk yayımlandığı 1976 yılında biyologlar ve halk arasında büyük bir heyecan dalgasına yol açmıştı. Genin gözünden hayata bakışı parlak bir şekilde ve sade bir yazımla sunuşu, doğal seçilimin doğasıyla ilgili düşünce dizileri ile birleşerek evrimi anlayışımızla ilgili geniş kapsamlı imalarda bulunmuştu. Zaman, kitaptaki fikirlerin önemini onayladı. Kuvvetli entelektüelliğe sahip olmasına rağmen teknik bir dille yazılmamış olan "Gen Bencildir" birçoklarınca bilim yazıtının başyapıtı olarak görülür ve kitaptaki öngörüler günümüzde bile ilk yayımlandığı gündeki kadar güncelliğini korur.
(Tanıtım Bülteninden)
Gen Bencildir Alıntıları - Sözleri
- Gördüğümüz üzere dişilerin, kendilerine ait arazileri olan ve egemenlik hiyerarşisinde yüksek mevkilerde olan erkeklerle çiftleşmeyi seçtikleri örnekler vardır.
- İnsan hevesi kadar keyfi bir şeye bağlıdır.
- Bütün iyi yoldaşları Özgeci kokularıyla anlarsınız Edward Estlin Cummings
- Eli açık ve özverili olmayı öğretmeye çalışalım, çünkü bencil doğuyoruz.
- Çocuğunuz, hatta torununuz size benzeyebilir; belki de yüzü benzer, ya da müzik yeteneği ya da saçının rengi… Ancak her nesil devrettiğinde, sizin genlerinizin katkısı yarıya inecektir; göz ardı edilebilecek oranlara inmesi ise uzun sürmeyecektir. Ama, dünya kültürüne bir katkıda bulunursanız, iyi bir fikriniz varsa; bir ezgi bestelerseniz, bir ateşleme bujisi icat ederseniz, bir şiir yazarsanız… İşte genleriniz ortak havuzda eriyip gittikten çok sonra bile, bunlar bozulmaksızın yaşamaya devam edecektir.
- Bir insan erkeği ölümünden sonra baba olabilir, tabii dokuz aydan fazla bir süre önce ölmemişse (aynı zamanda spermlerini bir sperm bankasınin derin dondurucusunda dondurtmamış olması istisnasıyla). Ancak bir dişinin, spermleri hayatı boyunca kendi içinde depoladığı, yıllar geçtikçe yumurtaları döllemek için kararınca kullandığı ve sıklıkla bunu erkeğinin ölümünden çok uzun yıllar sonrasına kadar devam ettirdiği birkaç böcek grubu vardır.
- Annelerin babaları ise ancak babaanneler kadar torunlarından emindirler çünkü her ikisi de bir nesle güvenebilir ve bir nesle güvenemezler. Benzer biçimde dayılar yeğenleriyle amcalardan daha fazla ilgilenmelidir ve genelde teyzeler kadar özgecil olmaları gerekir
- Bir varlık, eğer başka bir varlığın refahını kendi refahı pahasına arttıracak biçimde davranıyorsa ‘özgeci’ olduğu söylenebilir.
- Genlerimiz bize bencil olma talimatı veriyor olabilir fakat tüm hayatımız boyunca bu talimatlara uyma mecburiyetinde değiliz.
- Evlenmeme yemini için olan mem, rahipler tarafından henüz yaşamlarında ne yapacaklarına karar vermemiş olan genç erkek çocuklarına aktarılır.
- Yavru bal kılavuzu kuşunun sivri ve kancalı bir gagası bulunur. Yumurtadan çıkar çıkmaz ve henüz gözleri görmezken, tüysüz ve pek çok konuda çaresizken, sütkardeşlerini tırpanlayarak ve keserek öldürür, çünkü ölü kardeşler yiyecek için rekabet edemez!
- …kazanmaya alışan bireylerin kazanmalarının ve kaybetmeye alışan bireylerin de kaybetmelerinin giderek daha olası hale gelecek olmasıdır.
- Tipik olarak, bir dişi işe toprağa uzun bir delik açarak başlar. Bu deliğin dibine küçük bir oda oyar. Sonrasında avlanmak için ayrılir (büyük kazıcı yaban arısı birkaç tür çekirge avlar). Bir tane av bulduğunda onu felç etmek için sokar ve yuvasına sürükler. Oyuğun içine dört veya beş çekirge biriktirdik. ten sonra çekirge yığınının tepesine bir yumurta bırakır ve oyuğun ağzını kapatır. Yumurtanın içinden larva çıkar ve oyuktaki çekirgelerle beslenir. Bu arada avların öldürülmeyip felç edilmesinin sebebi çürümemelerini sağlamaktır. canlı canlı yenirler ve böylece taze kalmış olurlar.
- Bir maymunsanız, sizi geçmişte dövmüş bir maymunun gelecekte de dövmesi olasıdır.
- Genlerimiz bize bencil olma talimatı verebilirler, fakat tüm hayatımız boyunca onlara boyun eğmek zorunda değiliz. Yalnızca şunu söyleyebiliriz: Genetik olarak özverili olmaya programlanmış olsaydık, özverili olmayı öğrenmemiz şimdikinden daha kolay olabilirdi. Hayvanlar arasında bir tek insanda öğrenilen ve sonraki kuşaklara geçirilen etkiler, örneğin kültür, baskın özelliktedir. Kimileri, insan doğasının anlaşılmasında, kültürün genlerinin konuyla ilişkisiz kalacak denli önemli olduğunu söyleyeceklerdir. Kimileri de buna karşı çıkacaklardır. Bütün bunlar, insanı niteleyen özelliklerin belirleyicileri olarak "doğa mı, besleyen mi" tartışmasında nerede durduğumuza bağlıdır.
Gen Bencildir İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Gen Bencildir: (spoiler kırıntıları mevcuttur) Bu kitabı bitirmemin üstünden 3 sene geçmesine rağmen özellikle bir inceleme yapmak istedim. Bazı kitaplar bende kemikleşmiş ana fikirler ve geniş bir bakış açısı bırakabiliyor. Gen bencildir de bu kitaplardan biri benim için. Kitabın 30. Yıl Dönümü basımının önsözünde okurlardan gelen yorumlar yer almış ve bu yorumlarda okurların kitabı bitirdikten sonra bir takım depresyonlarla mücadele ettiği; boşluğa, buhrana sürüklendiği okurlar tarafından ifade edilmiş. Hak vermemek elde değil aslında, ama tüm bu yorumların aksine ben bu kitabı okuyup bitirdiğimde bana bambaşka bir bilinç ve hayata karşı yepyeni bir bakış açısı kazandırarak Gen Bencildir’in aslında beni farklı birisi olmaya zorladığını söyleyebilirim. Ne kadar duygusal bir ifade de olsa bu hissiyat kitabı okuduktan sonra üzerimdeki yegâne etkiydi. Bunu anlamak için kitabın içeriğine bir giriş yapmamız lazım. Dawkins 1976 senesinde bu kitabı yayınlamış; duruluğuyla, gerçekçiliğiyle halkın hemen her kesimine kitabın değerli bilgilerini yaymak istemişti ve bence amacına da ulaşmış. Dawkins’in örneklerle açıkladığı kadarıyla Hayat kendini eşleyebilen yapıların(DNA’ların) kendi kopyalarını üretme, çoğaltma ve var etme yarışından başka bir şey değildir. Üstelik DNA’lar bunu yaparlarken evrim için bir itekleyici güç olmuş ve doğal seçilimi var etmişlerdir. Dawkins’in deyimiyle kendi hayatta kalma makinelerini yaratmış ve uzun zamanlar boyunca hayatta kalmak üzerine ihtisas sahibi olmuşlardı. Kendi varlıklarını devam ettirmek üzerine kurulu olan bu amansız mücadeleleri; hayvanların, insanların, bitkilerin gerçekte duygusallıktan uzak, acımasız ve soğuk bir dünya realitesini inşa etmeleri ile sonuçlanmış. Haliyle doğanın her yerinde boğaz boğaza kavgalar, parazitik eylemler, rakibini yok etmek üzerine kurulu akla hayale sığmayacak yöntemler evrimleşmiş. Bal kılavuzu kuşu hızlı gelişen keskin gagalı yavrusunu başka kuşların yuvasına bırakarak o kuşların yavrularını öldürtürken; bir başka kuş daha fazla yemek için yırtıcıların dikkatini çekecek tonlarda sesler çıkartarak ebeveynlerini istismar eder hale gelmiş. Bu kabullenmemiz gereken sert ve soğuk bir düzen, bu hayatın ta kendisi ve genlerin bir mimarisi olarak bize resmedilmiş. Genlerin bencilliği neticesinde inşa edilen bir düzen kitabın ana fikrini teşkil etmekte, yalnız bu düzenden bahsedilirken insanın özel bir yeri olduğu da bir bölümde üstüne basılarak ifade edilmekte. Öncelikle insanın genlere nazaran çok daha farklı bir bilgi kopyalama yeteneğine daha sahip olduğundan bahsedilmiş ve bu bilgiye memler denilmiş. Bir başka deyişle fikirler. Genlerin şekillendirdiği bu dünyanın yol açtığı yeni bir bilgi kopyalama stili olan memler insanı bir aşamada özel kılmış ve genler olmasa da kopyalanan memler isteyen herkes tarafından kabul edilebilir ve belki genler gibi insanlık var oldukça kendisini var edebilecek bir bilgi olarak ifade edilmiş. Bu yeni evrimsel bilgi kopyalama yönteminin yansıra asıl önemli olan nokta Dawkins’in de kitapta ifade ettiği gibi bizlerin genleri ile mücadele edebilecek yaşam formları olarak evrimleştiğimiz ve istersek genlerimizin etkisinden çıkabilecek kadar özel olduğumuz kısmıdır. Benim için bu kitabın soğuk dünyasını çekici kılan ve bana kitaptan aldığım hazzı, çıkarttığım dersi tam olarak bahşeden de budur işte. Kitabın önsözündeki yorumlarının aksine bu kitap bana kalırsa size şefkatle gerçekleri anlatmış ve kompleks bir temelin üstünde duran basit kuralları sizler için bir araya getirmiş. Bir anlam arıyorsanız aradığınız her çeşit anlam için çeşitli nedenleri DNA’nın içinde bir yerlerde bulabileceğiniz bir kitaptır, "Gen Bencildir". (Yiğiter)
Gen Bencildir: Kim ne derse desin kendi genlerimiz için bencil bir güdümüz var. Buna sadece ailemiz değil ırkımızda dahil. Kitap o kadar mükemmel ki verilen örneklerle yaşamı özetliyor. Savaşın da barışın da ana nedeni çıkar ilişkisi. En az bir taraf için bu böyle. Kesinlikle okumalısınız. BAYILDIMM (Melike)
Gen Bencil Midir?: Gen Bencildir-Richard Dawkins /Sizce her tür bencil midir? Bencil olmayan bir ırk var mıdır? Örneğin; savaş ve barışı düşünelim. Hem savaşın hem de barışın ana nedeni çıkar ilişkisidir. En azından bir taraf için bu böyledir. Bu durum bize sadece kendi ailemize, akrabalarımıza değil ırkımıza karşı da bir bencilliğimiz olduğunu gösteriyor. Kitabı okurken Richard’ın şu sözü söylediklerimi açıklar nitelikte duruyor: ‘_Her bencil gen sadakatini farklı bedenler arasında bölüştürmüş durumdadır’ _(Richard, 2021, s.187). /Richard hayattaki tüm canlıların ‘bencil bir güdüye sahip olduğunu; okura doğal seçilim ile anlatmak istiyor. Her canlıyı bir ‘hayatta kalım makinesi’ olarak nitelendiriyor. ‘_Hayatta kalım makineleri genlerini korumak için hiçbir şeyi esirgemezler. Kendi hayatta kalım makineleri için diğer hayatta kalım makinelerinden faydalanırlar’_ (Dawkins, 2021, s.159). /Canlıların her biri kendi ırklarını korumaya yönelik hareket ediyor. Bu kitabı okuduktan sonra ister istemez canlıları gözlemlemeye başlıyorsunuz. Davranışlarının sebebini; Richard Dawkins sayesinde daha iyi anladığınızı görüyorsunuz. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. 1976 yılından bu yana kitabın değiştirilmemiş olması ve hala ilgiyle okunması da verilen bilgilerin ne kadar doğru olduğunu kanıtlar nitelikte. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.. :) ️ /Kitabın arka kapağından bir alıntı yaparak yazımı tamamlamak istiyorum: ‘_Gen Bencildir, ilk yayınlandığı zaman 1976 yılında biyologlar ve halk arasında büyük bir heyecan dalgasına yol açmıştı. Genin gözünden hayata bakışı parlak bir şekilde ve sade bir yazımla sunuşu, doğal seçilimin doğasıyla ilgili düşünce dizeleri ile birleşerek evrimi anlayışımızla ilgili geniş kapsamlı imalarda bulunmuştu. Zaman, kitaptaki fikirlerin önemini onayladı. Kuvvetli entelektüelliğe sahip olmasına rağmen teknik bir dille yazılmamış olan ‘Gen Bencildir’ birçoklarınca bilim yazıtının başyapıtı olarak görülür ve kitaptaki öngörüler günümüzde bile ilk yayımlandığı gündeki kadar güncelliğini korur.’_ yazar/Richard-Dawkins kitap/gen-bencildir--12373 (Melike)
Gen Bencildir PDF indirme linki var mı?
Richard Dawkins - Gen Bencildir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gen Bencildir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Richard Dawkins Kimdir?
Clinton Richard Dawkins (d. 26 Mart 1941), Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır.
Dawkins ateist ve hümanisttir, British Humanist Association Başkan Yardımcılığını yürütmektedir. Evrenin oluşumuna dair yaradılışçı inanışlara karşı çıkışıyla bilinir. Çok sayıda popüler bilim kitabı yazmış, televizyon ve radyo programları yapmıştır. Kitapları 31 dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır.
Dawkins 1976 yılında yayınlanan Gen Bencildir adlı eseriyle gündeme gelmiştir. Eserde genlere dayanan evrim merkeze alınmış ve mem adında bir terim ortaya atılmıştır. 1982 yılında kaleme aldığı The Extended Phenotype adlı eserde evrimsel biyolojiye katkıda bulunarak genlerdeki fenotip etkisine bağlı değişmelerin sadece organizmanın gövdesiyle sınırlı kalmadığını, diğer organizmayı ve çevreyi değiştirdiğini belirtmiştir.
Richard Dawkins Kitapları - Eserleri
- Tanrı Yanılgısı
- Gen Bencildir
- Kör Saatçi
- Yeryüzündeki En Büyük Gösteri
- Gerçeğin Büyüsü
- Tanrıyı Aşmak: Bir Başlangıç Kılavuzu
- Bir Şeytanın Papazı
- Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
- Ataların Hikayesi
- Gökkuşağını Çözmek
- Cennetten Akan Irmak
- Ruhtaki Bilim
- Dört Atlı
- Merak Tutkusu
- Genişlemiş Fenotip
- Resimli Bilim Ansiklopedisi
- The Oxford Book Of Modern Science Writing
- The Selfish Gene
Richard Dawkins Alıntıları - Sözleri
- Tıpkı bir nehir gibi doğal seçilim de, aktığı yolu daha az direnç taşıyan mevcut hat üzerinden kör bir biçimde iyileştirir. Ortaya çıkan hayvan ne düşünülecek en mükemmel tasarımdır ne de güç bela hayatını sürdürecek kadar iyidir. Bu hayvan, en iyi ihtimalle, her biri o zaman diliminde var olan daha iyi alternatifleri temsil eden değişimlerin tarihsel seyrinin ürünüdür. (Genişlemiş Fenotip)
- Kötü şeyler, tıpkı iyi şeyler gibi şans eseri olmaları gerektiğinden daha sık gerçekleşmiyorlar. Evrenin bir zihni yok, duyguları ve kişiliği yok, dolayısıyla size zarar vermek ya da sizi memnun etmek için bir şeyler yapmaz. Kötü şeyler olur, çünkü şeyler olur. Sizin bakış açınıza göre iyi ya da kötü olmaları, onların olma ihtimallerini etkilemez. (Gerçeğin Büyüsü)
- Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez (Cennetten Akan Irmak)
- Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez, iyi genlerle doğan bireylerin başarılı atalar olacak şekilde büyümeleri olasılığı yüksektir (Cennetten Akan Irmak)
- Bir gün provalar sırasında Sir Adrian kemanlara döner ve daha yüksek sesle çalmalarını söyler. "Fakat Sir Adrian "der başkemancı, "çubuğunuzla daha az sesle çalışmamızı işaret ediyorsunuz. " "buradaki fikir "diye sertçe çıkışır şef," ben daha az gösterirken siz daha yüksek sesle çalmalısınız! " (Genişlemiş Fenotip)
- Var olduğumuz gerçeği, neredeyse katlanılamayacak kadar şaşırtıcı. (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)
- Yavru bal kılavuzu kuşunun sivri ve kancalı bir gagası bulunur. Yumurtadan çıkar çıkmaz ve henüz gözleri görmezken, tüysüz ve pek çok konuda çaresizken, sütkardeşlerini tırpanlayarak ve keserek öldürür, çünkü ölü kardeşler yiyecek için rekabet edemez! (Gen Bencildir)
- Başlıkta kullandığım ırmak, bir DNA ırmağıdır ve uzam içinde değil, zaman içinde akar. Kemik ve dokulardan değil, bilgiden oluşan bir ırmaktır: katı bedenlerden değil, beden inşa etmeye ait soyut talimatlardan oluşan bir ırmaktır. Bilgi bedenlerden geçer ve onları etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez. (Cennetten Akan Irmak)
- Bir açıdan kendimle profesyonel avukatlar arasına bir mesafe koymak istiyorum. Bir müşteri adına veya bir davayi savunması amacıyla bir avukata veya politikacıya tutkusunu ve inandırma gücünü sergilemesi için para ödenir ama savunduğu şeye kendi içinde inanmıyor olabilir. Ancak ben inanmadığım şeyi asla savunmadım, savunmam da. Her zaman doğru olmayabilirim, ama neyin doğru olduğuna tutkuyla dikkat ederim ve doğru olduğuna inanmadığım bir şeyi asla söylemem. (Kör Saatçi)
- Lemurlar, Afrika'da maymunlar evrildiği sırada ıssız Madagaskar'da mahsur kalan erken primatların torunudur. Madagaskar evrim konusunda doğal deney laboratuvar görevi görecek kadar büyük bir adadır. (Ataların Hikayesi)
- Neden büyükler, çocukların saflıklarından faydalanır ki? Noel Baba'ya inanan bir çocuğu küçük bir sorgulama oyununa teşvik etmek gerçekten bariz bir şekilde yanlış mı? Dünyadaki tüm çocuklara hediye dağıtacaksa Noel Baba'nın kaç bacaya tırmanması gerekir? Noel sabahına kadar bütün işleri bitirebilmesi için ren geyiklerinin ne kadar hızlı uçması gerekir? Ona doğrudan Noel Baba'nın var olmadığı gerçeğini söylemeyin. Onu külyutmaz, şüpheci sorgulama alışkanlığı edinmesi için sadece biraz cesaretlendirin. (Merak Tutkusu)
- Dinler toplumlarımızda dudak uçuklatıcı ayrıcalıklara sahipler, öyle ki bu ayrıcalıklar bırakın tek tek kişilere, diğer herhangi başka bir özel menfaat grubuna dahi tanınmıyor. (Merak Tutkusu)
- ''Sizin Tanrınız buysa, pek de etkileyici değilmiş. Çok fazla ruhsal sorunu var, kendini çok güvensiz hissediyor. Yedi gün boyunca kendisine tapınmanızı istiyor. Tutup hatalı insanlar yaratıyor, sonra da kendi hatası için onları suçluyor. Kendisi, yüce varlık kavramı için oldukça kötü bir örnek.'' (Gerçeğin Büyüsü)
- Hayvanlar yaşamlarını yiyerek, yenmekten kaçınarak ve üreyerek sağlarlar. (Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak)
- …söylenen her şeyi itibar edilmeli diye algılamayın çünkü herkesin ön yargıları ve geçmişten gelen eğilimleri bulunur. (Dört Atlı)
- ""... Dişi karıncalar kraliçe olmak üzere beslenirse kanat geliştirebilirler fakat işçi olmak üzere beslenirlerse bu kapasitelerini kullanmazlar. Daha ilginci, pek çok türdeki kraliçe bireyler, kanatlarını yalnızca bir kere, çiftleşme uçuşunda kullanırlar ve sonra yer altında geçecek yaşamlarına hazırlanmak üzere bu kanatları kökünden kırarak ya da ısırıp kopararak keskin bir değişim yaşarlar. Açıkça görülüyor ki kanatlar yararlı olduğu kadar masraflı da olmaktadır."" (Genişlemiş Fenotip)
- İnsan enayiliğinin belli bir sınırı yoktur. Uysal ve her şeye inanan inekleriz, bizi sağarak semiren sahte doktorların ve şarlatanların istekli kurbanlarıyız. (Bir Şeytanın Papazı)
- Ölümcül anemiye sebep olan büyüyü kaldırması için büyücü hekime gidebilir veya B12 vitamini alabilirsiniz. Çocuğunuzu çocuk felcinden korumak için dua edebilir veya onu aşılatabilirsiniz. Eğer Doğmamış çocuğunuzun cinsiyetiyle ilgileniyorsanız üfürükçülere, falcılara gidebilirsiniz... fakat ortalamada sadece her iki tahminin birisinde doğru çıkacaklardır. Eğer emin olmak istiyorsanız... Amniyosenteziyi veya sonogramı deneyin. Bilimi deneyin. (Ruhtaki Bilim)
- Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: “ Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kainat peygamberimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif.” Bunun yerine şöyle dediler, “ Hayır, hayır, hayır! Benim Tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.” (Ruhtaki Bilim)
- Aynı derecede gülünç bir başka örnek de Müslüman yaradılış savunucusu Harun Yahya'nın savurganca hazırlanmış, gösterişli resimlerle süslenmiş, devasa ama budalalık derecesinde cahillikler içeren kitabı Yaradılış Atlası. Çok açık ki bu kitabı basmak bir servete mal olmuş, ki aralarında benim de bulunduğum on binlerce bilim öğretmenine bedava dağıtıldığını düşünmek durumu hayret verici hale sokuyor. Kitaba muazzam paralar dökülmüş olmasına rağmen, içindeki hatalar efsane haline geldi. Çoğu kadim fosilin günümüzde yaşayan örneklerinden ayırt edilemez olduğunu göstermek amacıyla, Yahya bir deniz yılanını sanki "yılanbalığıymış" gibi (bu iki hayvan birbirlerinden o kadar farklıdır ki, omurgalılarda iki ayrı sınıfa yerleştirilmiştir), deniz yıldızını "kırılgan yıldızmış" gibi (aslında iki farklı derisidikenli sınıfıdır bunlar), bir sabellid solucanını (bir tür halkalı solucan) "krinoid deniz zambağı" gibi (bir derisidikenli: bu ikisinin farklı şubeler den geliyor olmalarını bırakın, ikisi de hayvan olmakla birlikte farklı alt-âlemlere aitler, hem hayvan olup hem de daha uzak akraba olmak isteselerdi, birbirlerine ancak bu kadar uzak olabilirlerdi) ve nihayet (hepsinden de muhteşemi) bir balık yemini "şayak sineği" gibi gösteriyor (bakınız renkli sayfa 8). (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)