Gizemli Sorular - Mehmet Ali Bulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gizemli Sorular kimin eseri? Gizemli Sorular kitabının yazarı kimdir? Gizemli Sorular konusu ve anafikri nedir? Gizemli Sorular kitabı ne anlatıyor? Gizemli Sorular PDF indirme linki var mı? Gizemli Sorular kitabının yazarı Mehmet Ali Bulut kimdir? İşte Gizemli Sorular kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Mehmet Ali Bulut
Yayın Evi: Hayat Yayınları
İSBN: 9789759019570
Sayfa Sayısı: 320
Gizemli Sorular Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Okuyacağınız bu eser, sık sık kendisi ile konuşan X'in; insanlık macerasının tamamına tanıklık etmiş insan dışı bir "ruhani varlık" olan Z'ye yönelttiği soruları ve cevaplarından oluşmaktadır.
Birçok yerde soruyu soranın veya cevap verenin siz olduğunu düşünebilirsiniz. Buna şaşırmayın. Çünkü sonuçta hayat hepimizin müşterek alanıdır. Birimizin aklına takılan bir soru, pekâlâ diğerimiz için de çözümlenmesi gereken bir problem olarak zihnimizi meşgul ediyor olabilir. Yani birimizin derdi hepimizin derdi. Çünkü bu sorgulama, aslında hepimizin öyküsüdür.
Gezinin rotasını belki siz çizmediniz ama eminim ki sizi de keyiflendirecek çok manzaralar izleyecek, farklı tecrübelerle zihinlerinizi aydınlatacak; belki sorularınızı azaltacak, belki de yeni sorulara kapı açacaksınız. Bizim ömrümüz ve bu ömürde ürettiğimiz sorular/cevaplar kısacık olabilir ama insanlığın ortak hafızası, ortak cevapları bu küre üzerinde geçirdiğimiz tarih kadar yaşlıdır. Ve bu eser de o ortak cevaplardan günümüze dek gelen, bugüne de hitap eden tecrübelerden bir demet sunuyor hepimize...
Bu, çoğu kere ikili ve bazen -kendi katılımınızla- üçlü diyaloga üçüncü veya dördüncü kişi olarak siz de katılabilirsiniz. Eğer siz de, ruhlarınızı, evrenin gizemli alanlarında bir geziye çıkarmak istiyorsanız, buyurun! Yolculuk başlıyor...
Gizemli Sorular Alıntıları - Sözleri
- Bugün çoğunuzun dinî bilgisi kulaktan dolma bilgiler, fakat herkes kendisini hüküm verecek kadar yetkin sanıyor.
- Gizlemeyi ve örtünmeyi içeren bir emrin, manasının tam zddıyla uygulanması da bir tür zulüm değil mi? O da zulümdür ve zulmü celbeder.
- Bugün namaz, zekât, oruç gibi asla vazgeçilmez emirler bile yerine getirilmezken, cinayet, zinâ ve şarabın haramlığı gibi dinin bilinen yasaklarına uyulmazken, hayatın teferruatıyla ilgili alanlarda değişiklik yapma çabası bir anlam ifade etmez.
- Bu çağ, insanlığın hiçbir döneminde görülmemiş fitneler ve cazibelerle dolu. Oysa iman ve inanç davası saflık gerektirir.
- İnsanlık yalnız ve yakıcı bir hasret içinde, insanlık garip ve muzdarip, insanlık muhtaç ve aç, insanlık üşüyor.
- Kadın dâhil, herhangi bir şeye hakettiğinden daha fazla önem verip onu, kendi iç dünyanızda hakkı olmadığı yere oturtursanız bunun bedelini ödersiniz. Eğer sen gönlünde, Allah'a vermen gereken yeri ve değeri kadına verirsen O da seni o kadının eliyle cezalandırır. Kadının tapınmaya layık olmadığını gösterir.
- "Yetinme duygusu" yok olacak. Kişi ne kadar çok kazanırsa kazansın hep "daha çok, daha çok" diyecek. Bu açgözlülük, sizi acımasız canavarlara dönüştürecek. Böylece güçlünün çaresize sevgisi ve şefkati, çaresizin de güçlüye karşı saygısı yok olacak...
- ...hayat suyu taşıdığımız mataralarımıza, şarap doldurdular. Ayıkmak için mataralarımıza sarıldıkça daha bir sarhoş oluyor, kendimizden ve benliğimizden uzaklaştık.
- ...doğruluk, insana saygı, geniş ufukluluk, hoşgörü, gayret, bilgi ve birliktelik gibi hasletler, bizim diyarları terk edeli hayli zaman oldu.
- İnançsızlık topyekün körlük ve nankörlüktür.
- Bizim ağacımızın meyvesi farklıydı. Tadı hâlâ damaklarda! Hatıraları hâlâ dillerde... Bizim toprağımızm son ağacı Osmanlı...
Gizemli Sorular İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mehmet Ali Bulut’un biraz önce bitirdiğim kitabı, “Gizemli Sorular” ilginç konular ve insanın ufkunu iki katına çıkaran meseleler gibi nisbeten faideleri olduğunu söyleyebilirim. Ancak, iki şey şahsen beni rahatsız etti. Birincisi, selefi, eski alimleri bazen eski kafalı olmakla suçlaması meselesine katılmadım. Neticede onlar, zamanının durumuna göre en iyisini yapmaya gayret etmişlerdi. Onların düşüncelerine ve eserlerine günümüzün şartlarına göre bakmak sakat olmaz mı? Şimdi yazılan eserler veya serdedilen düşünceler dünyanın ömrü varsa bundan 200 yıl sonra belki de torunlarımıza saçma gelecek ve zamanımızın alimlerini dar kafalıkla suçlayacaklar. Bunun gibi. İkinci olarak: 195.sayfada ve diğer bazı sayfalarda da gördüğümüz üzere maalesef cennete zamanımızın Hristiyan ve Yahudilerini de sokuyor. Halbuki Kur’an-ı Kerim’de “Allah katında tek din İslam’dır(Âl-i İmran,19)”,”Kim İslâm’dan başka bir din ararsa elbette ondan kabul edilmez ve o ahirette hüsrâna uğramışlardan olur.( Âl-i İmran,85) gibi ayetlerde açıkça beyan edilmesine rağmen mesela bir kâfir Müslüman bir kadına yardım ettiği için cennete giriyor kitapta. Müslümanlarla kâfirlerin iç içe yaşadığı yerlerde her bir kâfirin bilerek veya bilemeyerek bir Müslümana yardımı dokunur. O zaman haşa yeni bir peygamber ve yeni bir kitap göndermenin ne manası kalıyor? Tebliğin, emr-i bilmaruf nehy-i anil münkerin ne manası kalıyor? M.Ali Bulut’a göre Müslüman olmak için Muhammed Mustafa(sav)i tasdik şart değilmiş. Dürüst yaşaması kafiymiş. Kitâbı okurken bu bilgileri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. (Kenan Aklan)
İmani konularda hemen hemen her insanın aklına takılan ve içinden çıkamadığı sorulara doyurucu cevaplar veren bir kitap. X ve Z'nin soru cevap diyaloğu şeklinde düzenlenmiş. (Derya Samast Yavuz)
Yazılma şekli biraz efsane yada kitabı ilginç çekmek için uydurulan bir teori gibi olması beni hem kitaba on yargılı hemde meraklı kıldı ... aydinlanabilecegimiz kafa yorsada üstünde uzun uzun düşüneceğim güzel bir eser tavsiye ederim (Mikail GÜL)
Gizemli Sorular PDF indirme linki var mı?
Mehmet Ali Bulut - Gizemli Sorular kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gizemli Sorular PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mehmet Ali Bulut Kimdir?
1954’te Gaziantep’in İslayihe ilçesinin Kerküt köyünde doğdu. İlkokulu burada tamamladı. Gaziantep İmam Hatip Lisesini ve ardından Gaziantep Lisesini bitirdi.
1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap ve Fars Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nden mezun oldu.
Aynı Fakülte’nin Tarih Bölümünde doktora tezi hazırlamaya başladı.
1979 yılında Tercüman Gazetesi’ne girdi. Tercüman Kütüphanesinin kurulması ve kitapların tasnifinde görev aldı.
Bir çok kitap ve ansiklopedinin yazılmasına ve hazırlanmasına katkıda bulundu...
Daha sonra gazetenin, haber merkezi ve yurt haberlerinde çalıştı. Yurt Haberler Müdürü oldu. Köşe yazıları yazdı...
1991 yılında Haber koordinatörü olarak Ortadoğu Gazetesi’ne geçti. Bu gazete 5 yıl süreyle köşe yazarlığı yaptı. Yeni Sayfa ve Önce Vatan Gazetelerinde günlük yazıları ve araştırmaları yayınlandı.
1993 yılında haber editörü olarak İhlas Haber Ajansı’na girdi. Kısa bir süre sonra ajansın haber müdürlüğüne getirildi. Mahalli bir ajans konumundaki İhlas Haber Ajansı, onun haber müdürlüğü döneminde Türkiye’nin ve Ortodoğu’nun en büyük görüntülü haber ajansı konumuna yükseldi.
1997 yılında İHA’dan ayrılmak zorunda kaldı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Veri Haber Ajansı’nı kurdu. Finansal sıkıntılardan dolayı Ajansı kapattı. 1999 yılında BRT Televizyonuna girdi. Haber editörü ve program yapımcısı olarak görev yaptı.
2001 Mayısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın danışmanlığına getirildi. 3 yıl bu görevde kaldı. Bir süre Ali Müfit Gürtuna’nın basın ve siyasi danışmanlığını yaptı. Turkuaz Hareket’in mentalitesinin oluşturulmasında büyük katkısı oldu.
Bugun Gazetesi Yurt Haberler müdürü olarak çalışan Bulut, emekli ve sürekli basın kartı hamilidir.
Eserleri:
Karakter Tahlilleri, Dört Halifenin Hayatı, Rüya Tabirleri, Asya’nın Ayak Sesleri Gazete yazılarından derlenmiş bir eser), Ansiklopedik İslam Sözlüğü, Türkçe Dualar gibi yayınlanmış eserleri, Gizemli Sorular, Ahkamsız Hükümler gibi yayınlanma aşamasında olan çeşitli eserleri bulunmaktadır.
Roman ve Hikaye:
Mehmet Ali Bulut’un Roman türünde yazılmış Fardihli Sinha, Derviş ile Sinha adında iki romanı ve aynı serinin devamı olarak Zu Nima ve Fardipli Sinha 2 ve Fardipli Sinha 3 tamlanma aşamasındadır.
Diğer çalışmaları:
Çeşitli dergilerde yayınlanmış çok sayıda makalesi, şiirleri bulunan Mehmet Ali Bulut son dönemdeki yazılarını sonsaniye.net ve haber7.com’da yayınlamaktadır. Bulut evli ve bir kızı vardır.
Mehmet Ali Bulut Kitapları - Eserleri
- Can Boğazdan Çıkar
- Ruhun Deşifresi
- Elfabe
- Fardipli Sinha
- Ahirette 45 Gün
- Derviş ve Sinha
- Gizemli Sorular
- Tanrının Halkının Allah ile Başı Dertte
- Ey Rabbim Dualarımı Kabul Eyle
- Ahkamsız Hükümler
- Sofra Başı Sağlık Sohbetleri
- Asya'nın Ayak Sesleri
- İsrail Nereye Koşuyor?
- Doğu Medeniyetinin Yeniden Yükselişi
- Astroloji Ansiklopedisi
Mehmet Ali Bulut Alıntıları - Sözleri
- Yıldızlar kadar çoğalma fikri, tüm zamanlarda Yahudilerin en temel amacı olmuştur. Ancak, hilecilik ve fırsatçılık yüzünden ve fırsatı ele geçirdiklerinde insafsızlığa yönelmeleri; peygamberlerini bile merhametsizce öldürmeleri yüzünden Allah onların üzerine zillet ve meskenet damgası vurdu. Kur'an bu hususta şöyle der: "Hani (Ey Yahudiler) siz bir vakit de demiştiniz ki: Ya Musa! Biz tek tür taama elbette sabredemeyiz. Bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği tere, hıyar, buğday, mercimek, soğandan bizim için de çıkarsın.' (Musa da) Demişti ki: 'Siz bayağı olan şeyi hayırlı olana tercih mi ediyorsunuz? Öyle ise bir kasabaya (kasabadan murat vaadedilmiş topraklardır) ininiz, sizin için istediğiniz şeyler (orada) vardır.' Bu zillet ve meskenetin bir boyutu da kadınlarının doğurganlıklarını yitirmesidir. Bugün her üç Yahudi kadından biri "hubur"dur. Hubur doğuramayan kadına verilen addır onlarda. Tarımda kullanılan "hibrit" kelimesi de ondan türetilmiştir. Tıpkı doğuramayan kadın gibi rüşeymi öldürülmüş tohumlar üreterek doğurgan toplumları kısırlaştırmaya çalışıyorlar. Ürettikleri her gıdanın içine üremeyi azaltacak veya kısırlaştıracak unsurlar koyuyorlar. Kendileri, nasıl olsa koşer dedikleri tamamen doğal gıdalardan başkasını yemedikleri için emniyetteler. Ama diğer toplumlar ahmaklıkları yüzünden tuzağa düşmekteler. Çünkü çoğu toplumun -bugün birçok Müslüman da o duruma gelmiştir- yeme içmede bir hassasiyeti yoktur. Yeni yeni oluşan bir helal gıda arayışı var. O noktada da en çok biz bizi kandırılıyoruz. Diğer insanlardan intikam alma cihetine gidiyorlar. Çünkü temel amaçları çoğalmak çoğalmak ve sonunda dünya krallığını kurmaktır. Ama bunu başaramadılar. Önce Hristiyan ümmeti onlara fırsat vermedi, sonra Müslümanlar. Onlar da şimdi her iki ümmetten intikam alıyorlar. Hem de gıda ve tohum üzerinden. Tipkı Kur'an'ın haber verdiği gibi... Siz onlara sorsanız, biz gıda yetmiyor, diye verimli tohumlar yapıyoruz, diyorlar ve inandırıyorlar da insanlığı. Halbuki onlar yaman birer insanlık düşmanıdırlar ki o tohumlar ve tabiatı değiştirilmiş sebzelerle, yani tabiatını bozdukları 'hars' ile dönüp nesli (ırkları ) bozuyorlar. Doğurganlığı yok ediyorlar. (Tanrının Halkının Allah ile Başı Dertte)
- Yaşadığı hayatın geçici (fani) olduğunu hissettiği an, gerçeği (Hakk'ı) aramaya koyulur insan. (Derviş ve Sinha)
- Bir Türk atasözünde de "Çok yeme ağacı diken adam, hastalık meyvesi toplar." denilmiş. (Can Boğazdan Çıkar)
- Bugün çoğunuzun dinî bilgisi kulaktan dolma bilgiler, fakat herkes kendisini hüküm verecek kadar yetkin sanıyor. (Gizemli Sorular)
- İnsan vücudu hastalanmamak üzere tasarlanmıştır. Ama fıtrata uygun biçimde yiyip içme alışkanlığını kaybeden insan , adeta onu kendi tercihleriyle zorla hasta eder . Böylece hastalık bir kader değil tercih olur. (Can Boğazdan Çıkar)
- Bu çağ, insanlığın hiçbir döneminde görülmemiş fitneler ve cazibelerle dolu. Oysa iman ve inanç davası saflık gerektirir. (Gizemli Sorular)
- Kur'an çok açık bir meydan okuyuşla İslam'ın tüm dinlerin üzerine hakim olacağını, tüm inananların Kur'an çatısı altında bir araya geleceğini zımnen haber vermiş. (Asya'nın Ayak Sesleri)
- Ve sen, ey bekleyip duran; birileri gelip ortalığı düzeltsin de ben de düzeleyim diye bekleyen, daha çoook beklersin! Kalkıp önce sen kendinden başlasan düzeltmeye elin mi tutulur! (Ahkamsız Hükümler)
- ... Umutla baktığınız ve umudunuzu kaybetmeden kurguladığınız bir gelecek de bir gün gerçekten sizin yaşadığınız bir gerçeğe dönüşür. (Ruhun Deşifresi)
- El ve parmak yapılarımız ile yüz hatlarımız davranışlarımızı belirleyen genetik kodlar içerir... (Elfabe)
- Kendine acıyana, giden sevgililer bile dönmez. Yeryüzünde kendine acıyan kadar zavallı bir kimse yoktur. (Ahirette 45 Gün)
- Bizim ağacımızın meyvesi farklıydı. Tadı hâlâ damaklarda! Hatıraları hâlâ dillerde... Bizim toprağımızm son ağacı Osmanlı... (Gizemli Sorular)
- Nice sabahı olamayan gecelere yatmış,nice akşamlarını görmeme ihtimali bulunan gündüzler geçirmişti. (Derviş ve Sinha)
- Her işimizi Allah'a havale ettiğimiz için(!) başımız dertten kurtulmuyor. (Asya'nın Ayak Sesleri)
- İyi bir el çizgisi yorumu için her iki elin de bütün ayrıntılarına dikkat edilmesi gerekir. Bazen bir elde görülen çizgi veya işaret, diğer elde görüleni geçersiz kılabilir.Sol el, yaratıcının insana bahşettiği bütün imkan ve yeteneklerin deposudur.Sağ el ise bu hazineden ne kadarını kullanabildiğiniz ve kullanabileceğimizi gösterir. (Tabi bu günlük yaşantısında sağ elini kullananlar içindir solak olanlar için ise durum tam tersi) (Elfabe)
- Bilmek yetmiyor, hakkıyla inanmak gerekiyor! (Ahirette 45 Gün)
- "Yetinme duygusu" yok olacak. Kişi ne kadar çok kazanırsa kazansın hep "daha çok, daha çok" diyecek. Bu açgözlülük, sizi acımasız canavarlara dönüştürecek. Böylece güçlünün çaresize sevgisi ve şefkati, çaresizin de güçlüye karşı saygısı yok olacak... (Gizemli Sorular)
- Ben eski barbar, mutassıp ve vahşi batıyım. Bana işin düşerse benden merhamet bekleme (Asya'nın Ayak Sesleri)
- ... Hristiyan cemaatinin önde gelenleri, Hz. Ömer'in (r.a.) kendi kiliselerinde de namaz kılmasını istediler. Ama Hz. Ömer (r.a.) bunu reddetti. Hristiyan ileri gelenleri, bundan incindiler. Hz. Ömer (r.a.) neden orada namaz kılmadığını izahını; "Eğer ben burada namaz kılarsam, ardından gelecek Müslümanlar burayı elinizden alıp namazgâh yaparlar. Bunu yap masınlar diye teklifinizi geri çevirdim." sözleriyle yapacaktı. İşte bugün üç dinin merkezi Kudüs'e Müslümanların gösterdiği saygı. (Tanrının Halkının Allah ile Başı Dertte)
- Bir Allah'a itaatten kaçan Çağdaş (!) insan, sayısız mabudlar ve tanrılar icat etmiş.Tarihin hiçbir döneminde bu kadar alçaltılmamış olan kadın, aynı zamanda medeniyetin Tanrısı haline gelmiş, hayatın bütün felsefesi kadın cazibesi etrafında halkalanmış . Bunların hangisi baldırı çıplak Arap'ın cahillik eseri taptığı taşlardan daha az günahlıdır ? (Doğu Medeniyetinin Yeniden Yükselişi)