Gökyüzüne Merdiven - Zecharia Sitchin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Gökyüzüne Merdiven kimin eseri? Gökyüzüne Merdiven kitabının yazarı kimdir? Gökyüzüne Merdiven konusu ve anafikri nedir? Gökyüzüne Merdiven kitabı ne anlatıyor? Gökyüzüne Merdiven PDF indirme linki var mı? Gökyüzüne Merdiven kitabının yazarı Zecharia Sitchin kimdir? İşte Gökyüzüne Merdiven kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Zecharia Sitchin

Yayın Evi: Ega Meta Yayınları

İSBN: 9789758007875

Sayfa Sayısı: 432

Gökyüzüne Merdiven Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

MODERN TEKNOLOJİ Mİ?

YOKSA ESKİ ÇAĞLARIN BİLGİSİ Mİ?

İnsanoğlu, tarihin başlangıcından bu yana evrenin, yaşamın ve yaşamdan sonrasını anlaşılamayan gizemlerini merak etmiş ve hep gökyüzündeki tanrılara ulaşmanın yollarını aramıştır. Yıllar süren titiz çalışmasının sonucunda, en son arkeolojik keşifleri kadim metinler ve buluntularla birleştiren Zecharia Sitchin, "Dünya Tarihçesi" dizisinin bu ikinci kitabında, o efsanevi "Tanrılar Diyarı"nın yerini belirliyor ve gerçek yapılma nedenleri, bilinmeyen tarihin derinliklerinde kaybolmuş olan Büyük Piramitler, Sfenks ve diğer gizemli anıtlar hakkında çok şaşırtıcı yeni bilgileri gün ışığına çıkartıyor.

Gökyüzüne Merdiven Alıntıları - Sözleri

  • bedeni kar gibi beyaz ve yeni açan gül gibi kırmızıydı saçları. insandan ayrı, gök tanrı’nın oğullarını andırıyor.
  • bir tanrı gibi yargılanacak, bir prens gibi dinlenilecek.
  • çifte gök kapısı açıktır khebhu’nun çifte kapısı açıktır doğunun horus’u için tan vakti
  • Bak sen şu işe.
  • Tekvin Kitabı (Bab 5’te) Âdem ve üçüncü oğlu Şit’e geri döner. Şit doğduğunda Âdem’in 130 yaşında olduğu söylenir bizlere ve Âdem toplam 930 yılı doldurmak için 800 yıl daha yaşar. 105 yaşında iken Enoş’un babası olan Şit ise 912 yaşına dek yaşar. Enoş 90 yaşındayken Kenan’ın babası olur ve 905 yaşında ölür. Kenan ise 910 yaşına dek yaşar; oğlu Mahalel ise öldüğünde 895 yaşındadır ve onun oğlu Yared ise 962 yaşında ölür.
  • sümerce yazılmış olan çetrefilli tabletleri bile okuyabilirim, tufandan önceki günlerin taş yontularındaki muammalı sözleri anlıyorum.
  • Böylece (Sümer tabletlerinde geçen) tüm gezegenleri, modern astronomların daha yeni keşfettiği (Burgsch, kendi dönemindeki herkes gibi, Plüton’un varlığından habersizdi) dış gezegenler de dâhil olmak üzere, doğru sırada yer almaktadırlar.
  • Çağdaş batı uygarlığının köklerinin M.Ö. birinci binyılda Yunanistan ve Yudea’ya da, M.Ö. ikinci binyılda Asur ve Babil’e de, hatta M.Ö. üçüncü binyılda Mısır’a da dayanmayıp M.Ö. dördüncü binyılda Sümer’e dayanıyor olduğunun fark edilmesi yeterince sarsıcıydı.
  • Yaratılış ve Tufan’a yol açan olaylarla ilgili kutsal kitap hikâyelerinin de Sümer geleneklerinin özetlenmiş İbranca versiyonları oldukları da artık genel olarak kabul edilmektedir. İncil’deki Tufan kahramanı Nuh, Sümercedeki Ziusudra’nın dengidir (Akkadca versiyonlarda ise Utnapiştim diye adlandırılır). Ama Sümerliler tufan kahramanının ölümsüz kılındığını öne sürmekteyken, Nuh için İncil’de böyle bir iddia yoktur. Hanok’un ölümsüzleştirilmesine de kısaca yer verilir, bu noktada kutsal kitap, Sümer dilinde Adapa’nın ve diğer Yükselmişler ile ilgili diğer metinlerin ayrıntılı oluşlarından farklılık gösterir. Ama İncil’deki bu kısa kesen tavır, binlerce yıl boyunca kutsal kitap kahramanlarıyla ilgili efsanelerin, onların Cennette yaşayışlarının ya da Cennete dönüşlerini anlatan hikâyelerin yayılmasını önleyemedi.

Gökyüzüne Merdiven İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Her kitabında yepyeni kapılar açan bir insan. Bu kitabında da eski bilgilerle yeni bilgileri kıyaslıyoruz. Eski kitabeler, yazıtlar, metinler yani eskiye dair üzerinde yazıya dair ne varsa onları araştırıyoruz. 14 bölümden oluşuyor kitap: Cenneti Arayış, Ölümsüz Atalar, Firavun’un Ötealem’e Yolculuğu, Dünya Gezegenine Gelen Tanrılar, Tufandan Önceki Günler, Gılgamış, Bulutlara Binenler, İniş Yeri, Tilmun, Ele Geçmez Bir Dağ, Tanrıların ve Kralların Piramitleri, Firavunun Adıyla Oynamak, Sfenksin Bakışı. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)

Evet yazarın bir kitabının daha sonuna geldik. Bu kitap okurken diğer kitaplarına göre daha sıktı beni. Sebebi sanırım yazarın kendini tekrarlaması olabilir. Yani sürekli aynı şeyleri okuyormuşum gibi hissettim. Ekstra bir bilgi alamadım fazla. Bilgileri sunup da bir yere bağlayamadığı yerler de vardı yazarın. Kitap Ponce de Leon’un hani şu Karaip Korsanları filminden aşina olduğumuz gençlik pınarı meselesinden başlıyor. Geçmişte İskender’in bu yeri aradığı ve bulduğu ama kullanamadığı yönünde bilgilerin olduğu ama kesinliğinin ne olduğunun bilinmediğini dile getiriyor yazar. Hanok ve uzun yaşayan isimlerden bahsediyor. Mısırlıların ölümden sonraki yolcuklarından ve bunu aslında gerçeğe yorup Anunnakilere uzanabileceğinden bahsediyor fakat bu kısmı çok fazla uzun almış yazar. Uzunca Anunnakilerin uzay araçlarının iniş yerleri olabileceği yerlerden; Sina Dağından, Baalbek’ten, Ağrı Dağından, Kudüs’ten.. bahsediyor. Ve yine Gılgamış’dan, Gılgamış’ın yaptığı yolcukların aslının nereleri olabileceğinden(Baalbek vs), Anunnakileri tekrar başka bir Tanrısal güçlerin yaşadıkları ve onlardan kalan ipuçlarından, Anunnakilerin yaptığı üç büyük piramitlerden ve sonra gelen imitasyonlardan ve hiçbir zaman bu üç piramitin aslını insanlığın yapamadığından, piramitlerin uzay araçları için kontrol merkezi vs gibi yapıtlar olduğundan, bu üç piramitin Khufu tarafından yapılmadığını, piramitlerde kırmızı yazılarla yazılan Khufu’un aslında kendilerini meşhur etmek isteyen bir kaç insanın yanlış tercüme edilmiş bir kitaptan alıntıladıklarını ve piramitte bile bu hataların görüldüğünden ve son olarak da Sfenks’in tabi ki Anunnakiler zamanında bir tanrıya adanan tabletden de yola çıkarak öne sürüyor yazar. Sonuç olarak bundan önce okuduğum Dünya Tarihçesi kitabı ile bu kitabını diğer kitaparına göre daha altta buldum. Okudukça biriken bilgilerden ötürü yineleme olarak gördüm. Konulara vakıf olmayanlara göre iyi gelebilir bu kitap, fakat ben bunun dışında daha yüzeysel ve gereksiz ayrıntılarla sıkıcı buldum bu kitabı. Umarım diğer okuyacağım kitapları da bu şekilde çıkmaz. (Mardukbooks)

Yazar Zecharia Sitch'in 3.kıtabı olan bu eserde eski bilgilerle yeni bilgileri, özellikle de eski kitabeleri, yazıtları, kutsal kitapları ve metinleri çağdaş bilimin tüm verileri ile bağdaştırarak insanı gerek "köken" gerekse "kozmos" ile ilişkilendiren ve tamamen belgelere dayanan tezler ortaya koymuştur. Bizlere bir bakıma gerçeği tekrar hatırlatıyor. "Bilgi evrenseldir , her yerde ,her şeyde o Tümel Bilgi vardır; yeter ki aransın, o gözle bakılsın." bence insanın içinde tanrının ölümsüzlüğünü arayışı bu kitap da ..bu tarz eserlere ilgisi olanlara tavsiye ederim... (TNRCİHAN)

Gökyüzüne Merdiven PDF indirme linki var mı?

Zecharia Sitchin - Gökyüzüne Merdiven kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gökyüzüne Merdiven PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zecharia Sitchin Kimdir?

On kitaplık "Dünya Tarihçesi" adlı kitap serisiyle tanınmış, Yahudi asıllı gazeteci ve amatör sümerologdur. Çivi yazısı dışında hiç bilinmeyen "ölü diller" konusunda da çalışmaları vardır.

Londra Üniversitesi'nden ekonomi diploması aldı ve 1952'de New York'a taşınmadan önce İsrail'de editör ve gazeteciydi. Bir gemicilik şirketinde yönetici olarak çalışırken, kendi kendine Sümer çivi yazısını öğrendi. Immanuel Velikovsky ve Erich von Däniken gibi yazarlara benzer şekilde Sitchin, dünya dışı olayların eski insanlık tarihinde önemli bir rol oynadığı varsayılan hipotezleri savundu.

Sitchin pre-astronotiğin tanınmış bir temsilcisidir. Kitaplarında, hıristiyanlık öncesi antik sümer çivi yazılı metinlerin çevirisine dayanan teorisinde, tarih öncesi çağlardaki varsayımsal bir onikinci gezegen olan Nibiru tarafından Anunnaki adındaki uzaylılar kendi gezegenlerindeki (Niburu) atmosfer zararını onarabilmek için dünyamıza gelip çalıştırmak için ilkel işçi olarak olarak insanı yaratmıştı. Çevirdiği tabletlerden yola çıkarak Nibiru gezegeninin güneşin etrafında 3.600 yıllık eliptik bir yörüngede olduğunu iddia etti.

Sitchin'in kitapları dünya çapında milyonlarca kopya satmış ve 25'ten fazla dile çevrilmiştir.

Eserleri

12. Gezegen (1976)

Gökyüzüne Merdiven (1982)

Tanrıların ve İnsanların Savaşları (1985)

Kayıp Diyarlar (1990)

Zaman Başlarken (1993)

İlahi Karşılaşmalar (1995)

Kozmik Tohum (1998)

Enki'nin Kayıp Kitabı (13 Tablet yoktur. Bu kitap, önsözünde de yazdığı gibi bir Derleme Roman'dır) (2002)

Dünya Tarihçesi Seferleri (2004)

Kozmik Şifre (2005)

Ölmeyi Reddeden Kral (2014)

Zecharia Sitchin Kitapları - Eserleri

  • 12. Gezegen
  • Enki' nin Kayıp Kitabı
  • Kozmik Tohum
  • Ölmeyi Reddeden Kral
  • Gökyüzüne Merdiven
  • Kozmik Şifre
  • İlahi Karşılaşmalar
  • Dünya Tarihçesi
  • Tanrıların ve İnsanların Savaşları
  • Kayıp Diyarlar
  • Zaman Başlarken
  • The End of Days

Zecharia Sitchin Alıntıları - Sözleri

  • Modern astronomlar bir gezegenin birden çok uydusu olması ihtimalinden Galileo 1609'da bir te­leskop yardımıyla Jüpiteı'in en büyük dört ayını keşfedene dek habersizdiler ama Sümerler binlerce yıl öncesinde bu fenomen­den haberdardılar. (Zaman Başlarken)
  •  Öyleyse, modern insanın, nasıl olmuş da, ataları daha ileri evrimsel gelişmeyi takip ederek 2.000.000 veya 3.000.000 yıl sonra değil de 300.000 yıl kadar önce ortaya çıkmıştır? Dünya'ya başka bir yerden mi getirildik yoksa Eski Ahit'in ve diğer kadim kaynakların iddia ettiği gibi tanrılar tarafından mı yaratıldık? (12. Gezegen)
  • İki kerubisiyle birlikte Ahit Sandığının, Perdenin, Üzerinde Ekmek Sunulan Masa ve ilgili alet edevatın, ardından Kandilli­ğin yapılması için gereken ayrıntılı mimari ölçüler ve talimatlar verildi; ve bu talimatların sıralanışı ancak şu nasihat için -"Her şeyi sana dağda gösterilen öm t ğ e (tavnit) göre yapmaya dikkat et." - kesintiye uğrar ve sonra bu ayrıntılı mimari talimatlar Mı­sır ' dan Çıkış Kitabındaki ek iki bölüm boyunca devam eder.De­r n ek ki Musa'ya yapılacak her şeyin modellerinin -muhtemelen küçük ölçekli modellerinin-gösterilmiş olduğu açıktır.Kitabı Mukaddes'te Sina'daki konuta ve Kudüs'teki tapınağına ve bunlarla ilgili diğer tüm araç gerece ilişkin mimari talimatlar öy­le ayrıntılıdır ki moder n bilgin l er ve ressamlar bunları betimle­mekte hiç zorlanmadılar (İlahi Karşılaşmalar)
  • Kısmet miydi yoksa kader mi? Kararı gelecekte verile çünkü günlerin sonunda bir Yargılanma Günü olacaktır. O gün Dünya sarsılacak ve nehirler yatak değiştirecek; öğle vakti karanlık çökecek, geceyse göklerde bir ateş olacak; geri dönen göksel tanrının günü olacak o gün. Ve ister tanrılardan ister insanlardan olsun kimin hatatta kalıp kimin yok olacagı; mukadder olan şey bir devrenın içinde tekrarlanacaktır ve kısmet olan şey ve de yalnızca kalbin niyetının iyiye mi kötüye mi yol açtıgı yargılanacaktır. (Enki' nin Kayıp Kitabı)
  • Arkeologların kazmaları yalnızca Şinar/Sümer'in varlığını doğrulamakta kalmadı. Bulgular ayrıca Mezopotamya'dan ka­lan kadim metinlerin kutsal kitaptaki Yaratılış ve Tufan hikayelerine koşut olduğunu da ortaya çıkarttı. 1876'da British Museum görevlisi George Smith (Asur başkenti) Nineve'deki kraliyet kütüphanesinde bulunan kırık tabletleri biraraya getirip The Chaldean Genesis (Yaratılışın Kalde Yorumu) adlı kitabı yayınladı ve kutsal kitaptaki Yaratılış hikayesinin ilk kez Mezopotamya'da, binlerce yıl önce yazıya geçirildiğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde gösterdi. (İlahi Karşılaşmalar)
  • Size de tanıdık geliyor mu? Enki'nin oğlu Enkidu'ya öğretisi: "'Tanrılar insanları kanatlan altına aldıklarında bile, mücadele edip kazanmalarına ya da teslim olup yenilmelerine yetecek kadar engel bırakırlar. Tanrılar, kendi kendilerine yardım edenlere yardım ederler." (Ölmeyi Reddeden Kral)
  • Mezopotamya yazıtından birinde şöyle özetleniyor: "Güzel görünen her neyse, tanrıların lütfuyla yaptık." (12. Gezegen)
  • Pragmatik bilginler için kabul edilemez olsa da mitoloji, ar­keoloji ve semboloji bizi şu kaçınılmaz sonuca götürmektedir: Orta Amerika'nın tamamı olmasa bile Orta Meksika Yılan Tan­rıların Diyarı idi, yani kadim Mısırın tanrılarının diyarı. (Kayıp Diyarlar)
  • Aden kelimesinin (Asur, Ba­bil ve İbran dillerinin anası olan) Akkad dilindeki Edinnu aracı­lığıyla Sümer dilindeki E.DİN'den geldiği konusunda hiç kim­senin kuşkusu yoktur artık. (İlahi Karşılaşmalar)
  • Bak sen şu işe. (Gökyüzüne Merdiven)
  • Sahici olamaz çünkü sahici olursa, sahici olamayacak bir şeyi sahicileştirirdi… (Dünya Tarihçesi)
  • And Dağları yerlilerinin (İnkalar) bir Üstün Tanrıya inandıklarını ve efsanelerinin bir Tufan içerdiğini fark eden İspanyol rahiplerin merakı arttı. Ardından bu yöresel hikayelerin pek çok ayrıntısı­nın garip bir biçimde Eski Ahit' teki Yaratılış bölümünün hikaye­lerine benzer oldukları ortaya çıktı. Dolayısıyla "Kızılderilile­rin" ve onların inançlarının kökeni ile ilgili ilk teoriler arasında Kitabı Mukaddes'te geçen ülke ve halklarla ilişkili olan teorinin başı çekmesi kaçınılmazdı. (Kayıp Diyarlar)
  • Okuyucularımla birlikte Jalapa Müzesine ilk kez Nisan 1995'teki Dünya Tarihçesi Keşif seferinde gittik. Bu oyuncak fi­lin önemi derhal belli oldu: Orta Amerika'da fil yoktu, işin aslı Yeni Dünya'nın hiçbir yanında fil yoktu. Öyleyse, çocuğuna oyuncak fil yapacak olan biri (bu örnekte, Olmekler) daha önce bir yerlerde fil görmüş olmalıydı. Oyuncağı yapan kişi filleri ya Afrika'da ya da Asya'da görmüş olabilirdi; Olmeklerin ırklarını belli eden simalarına bakılacak olursa o yer Afrika olmalıydı. (Dünya Tarihçesi)
  •  Musa, çölde Rab Tanrı için bir "Mesken" yaptığında, bunu Rab tarafından sağlanan çok detaylı talimatlara göre yapmıştı. Kral Süleyman Kudüs'teki ilk Tapınağı, Rab ona "bilgelik verdikten" sonra kurmuştu. Peygamber Hezekiel'e "tanrısal bir vizyonda", "görünüşü tunç görünüşü gibi ve elinde keten bir ip ve bir ölçü kamışı olan bir adam" tarafından ikinci tapınak için çok detaylı plânlar gösterildi. Ur'un yöneticisi Ur-Nammu ise bin yıl kadar önce tanrısının ona kendisi için bir tapınak inşa etme emrini ve eline bir ölçü kamışı ve ip yumağı tutuşturarak ilgili talimatları nasıl verdiğini anlatmıştı. (Şekil 9) (12. Gezegen)
  • Kahinler, kehanetler... acaba Göklerin sözleri mi, yoksa insanların mı? (Ölmeyi Reddeden Kral)
  • Göksel Zaman, Yeryüzündeki bizlere göre, geriye akmaktadır. Dolayısıyla zodyak kuşağı açısından Geçmiş Gelecektir. (Zaman Başlarken)
  • Duyduklarına inanamayan önderlere Enki bir sır açıklar: Abzu'da, Anunnakileri andıran bir yaratık serbestçe dolaşmaktadır, Onun yaşam özü Anunnakilerin yaşam özüyle çoğaltılarak Zeki bir İlkel İşçi olması için niteliği artırılabilir. Enlil, Yaratmak Her Şeyi Başlatan Baba'ya mahsustur, diye bağırır Ninmah, Suretimizi zaten mevcut bir yaratığa vereceğiz, diye savunur Hayatta kalabilmek için altına fena halde ihtiyacı olan önderler "evet" derler Enki, Ninmah ve Enki'nin oğlu Ningişzidda deneylere başlarlar Pek çok başarısızlıktan sonra kusursuz model Adamu elde edilir Ninmah zafer çığlığı atar: Ellerim yarattı onu! Bu başarısından dolayı Ninti ("Yaşam Hanımı") unvanını alır Enki'nin eşi Ninki dişi Dünyalının, Ti-Amat'ın biçimlendirilmesine yardım eder Melez olan Dünyalılar çiftleşmekte ama üreyememektedirler Ningişzidda onların Yaşam Ağacına iki önemli dal daha ekler Onaylanmamış işler yapıldığını keşfeden Enlil, Dünyalıları kovar hiç böyle bir yaratık görülmedi şimdiye dek, dedi Enlil, inanmamıştı. (Enki' nin Kayıp Kitabı)
  • Ansızın ateşten bir araba göründü… İlyas kasırgayla göklere alındı. (Dünya Tarihçesi)
  • Böylece (Sümer tabletlerinde geçen) tüm gezegenleri, modern astronomların daha yeni keşfettiği (Burgsch, kendi dönemindeki herkes gibi, Plüton’un varlığından habersizdi) dış gezegenler de dâhil olmak üzere, doğru sırada yer almaktadırlar. (Gökyüzüne Merdiven)
  • Güzel görünen her neyse, tanrıların lütfuyla yaptık. (12. Gezegen)