Gönül Yarası - Ahmed Günbay Yıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Gönül Yarası kimin eseri? Gönül Yarası kitabının yazarı kimdir? Gönül Yarası konusu ve anafikri nedir? Gönül Yarası kitabı ne anlatıyor? Gönül Yarası PDF indirme linki var mı? Gönül Yarası kitabının yazarı Ahmed Günbay Yıldız kimdir? İşte Gönül Yarası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmed Günbay Yıldız

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789753622479

Sayfa Sayısı: 261

Gönül Yarası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gönül Yarası yazarın değişik bir romanı, çilelerin yoğurup pişirdiği insanlarımızın eşyaya rahmet dolu bakışları...

Ve bu bakışla yetişen nesillerin ümit yüklü mesajları...

Elinizdeki bu eser, gönül yarasının bir nesil sonrasında müjdeye dönüşmesinin destansı hikayesidir.

(Arka Kapak)

Gönül Yarası Alıntıları - Sözleri

  • Hayat bütün girdaplarıyla ve zirveleriyle yaşamaya değer. Zıttı olmadıkça, hiçbir şeyin değerinin ölçülmez olduğunu düşün. ... ~...
  • Dudakların güçlükle yalan söylerken, gözelerin hudutsuz bir aşkın varlığını itiraf etmekte.
  • Hayat bütün girdaplarıyla ve zirveleriyle yaşamaya değer. Zıttı olmadıkça, hiçbir şeyin değerinin ölçülmez olduğunu düşün...
  • “Gitmekle bitmiyor bazı şeyler. Yedi çöl çevirdim kum saatinde, yine de gitmedi kaburgamdan ellerinin izi.” ... ~...
  • "Çekemedim gönlümü, çizdiğim yol üstüne."
  • 'İnsan asaleti, yaşadığı hayatla kendi kazanır. Ve yine, kendisi onu olumsuz hareketleriyle yitirir...'
  • Biliyor musun? Gönül dağlarına tırmanmak yıldızlara uzanıp tutmaktan daha da zormuş meğer...
  • '...insan; özüne, sözüne ve gözüne sahip çıkarsa, huzurlu yaşar...'
  • Fatih'in önüne İstanbul'u çıkartan kader, gönlünü feth edeyim diye, benim önüme de seni çıkardı işte. Gel gör ki, bu çıkmazların arasında, bir gönlü feth etmenin, İstanbul'u feth etmekten daha zor olduğunu bilemeyişim, beni işte böyle müşkil durumlara düşürdü. Ne yaparsın, teslim olayım derken, esir düştüm işte...
  • '...harama Besmele çekilmez...'
  • Bir dost edasına bürünen gönlüm, Gittiğim yolları başa getirdin... Sıkı sıkı sarıldım dalları Kırdın, ellerimi boşa getirdin...
  • Kötülükler, çocuklar ve insanın yakınlarına bıraktıkları en kabul edilmez mirastırlar...
  • Manevî bulûğa erişmemiş toplumlarda, acıları daha çok, ahlakî yapılarını bozmamak için direnen insanlar çekerler.
  • Tuğyandaki aklın attığı çığlıklar, hırçın bir rüzgarın uğultusundan daha da anlamsızdır.
  • Sinesini parça eden, dışarıya vurmaktan korktuğu hıçkırıklar cümleleştirmiyordu duygularını... Evet öyle demek istiyordu belki de: "Çekemedim gönlümü,çizdiğim yol üstüne."

Gönül Yarası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yıllardır kitaplıkta duran bu kitabı neden şimdiye kadar okumadım diye düşünüyorum. Dün babama bu kitabın yazarını sordum. Bana çoğu kitabını okuduğunu ve bizde bulunduğunu söyleyince içlerinden bir tanesini seçtim. Nasip bu kitaptaymış. Sürekli kendimi iç hesaba çektiğim ve düşüncelere daldığım şu günlerde bana hızır gibi yetişti bu kitap. Ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın nefsimin eline düşmemem gerektiğini tekrar hatırlattı bana. Okuduğum kitaplar arasında açık ara ilk sırada şimdi Yazarımızın diğer kitapları bu güzel kitabı zirveden eder mi bilemiyorum. Herkese öneriyorum. Gençlerde olması gereken islam ahlakını çok güzel anlatmış. Değer verdiğim arkadaşlarıma hediye etmeyi çok istiyorum. Bu incelemeyi okuyan herkesin okumasını da çok isterim. (Süeda)

Keyifli okumalar: Kitabın ilk sayfalarında şöyle bir cümle dikkatimi çekti; "kıt malumat , sağlıklı davranışlardan mahrum eder insanı" . . biz insanlar genelde birinden bir şey duyduk mu araştırmadan ona körü körüne inanırız ve hatta net bir bilgiymiş gibi kendinden emin bir şekilde yayarız araştırmayı okumayı seven bir toplum değiliz . kişinin her duyduğunu söylemesi günah olarak yeter kitapta anlatılmak istenen tam olarak bu . . . çocuk doğar ergenlik çağına gelene kadar ailesi fikri üzere yaşar ama ergenlikten ve onunla beraber aldığı eğitimlerden sonra hala daha ailesinin güçlü bir takım husumet ve yersiz kin vb . yanlış davranışları devam ettiriyorsa zenginin fakirden üstün görüp mazlumun yanında olması gerekirken zalimin sırtını sıvazlıyorsa o da hüsrana uğramış demektir . Kin , bünye'de hançer ucu gibidir kıpırdadıkça batar .. ' İki ailenin dramı öyküsü anlatılmaktadır ailelerin birbirine olan husumetini çocuklar da aşılamaya çalışıyorlar ama çocuklar aldıkları eğitimler ve hayata geniş açıdan bakarak bu husumetin yersiz ve cahilce bir şey olduğunun kanısına varırlar ve iki hasım çocukları bu kir ve pas tutmuş kin tabakasını kırarak evlenirler .. insan sevgi dolu olmalı ' hayatta eğer bir suçlu arıyorsak aynaya bakmamız yeterli olacaktır diye düşünüyorum." sular kendisini temizleyerek akarlar' herkes kendi kapısının önünü temizlerse her yer temiz olur kitabın son sayfasında şu vurgulu cümleyi aktararak incelememe son vermek istiyorum kötülükler insanların çocuklarına bıraktığı en haksız ve en acımasız mirastır . ' (Merve B.)

Hikaye Maya'nın kocası Yahya ve oğlu Yakup'u para için terkedip Kenan adında bir ağa oğluna kaçmasıyla başlıyor. Yahya'nın öfkeden Hidayet Ağa ve Kasım'ı vurması, Yakup'un el elinde büyümesine neden oluyor. Hasipten 10 yıl sonra çıkan Yakup oğlunu da alıp Ankara'ya gidiyor. Yahya oğluna sürekli intikam planlarından bahsedip onu hırs alma duygusuyla büyütüyor. Buna rağmen karate kursu için gittiği yerde dindar bir hocayla karşılaşıp içindeki nefreti eriten Yakup merhametli bir çocuk oluyor. Çalışkan da bir çocuk olan Yakup kaderin de yardımıyla çok zenginleşiyor. Bu arada fakültede bir kıza gönlünü kaptırıyor ki bu kız kendisine düşman olarak büyütülmüş teyzesinin kızı Cemre. Zamanla babasının yıllardır kurduğu intikam planına yetecek kadar parası oluyor fakat Yahya yıllardır beklediği bu haberi aldığı günün sabahı ölüyor. Yakup memleketi Kudüm'e dönerek iş hanı, ticarethane ve görkemli bir villa yaptırıyor. Fakat babasının aksine içinde sevgi, merhamet bulunan Yakup oraya barış getirmeye ve kendisini Cemre'ye hayat arkadaşı olarak kabul ettirmeye gidiyor. Mutlu sonla biten bir romandı. Yine dini öğütler vardı ama hikayenin içine serpiştirilmiş olduğu için çok daha hoşuma gitti. Bundan önce Güneşe Matem Düştü adlı romanını okumuştum. Ama orada çok mesajlar çok bariz verilmişti ve sevmemiştim bu yüzden. Yakup'un öğretmenine okuduğu şiir, yaşadığı öksüzlük duygusu gerçekten etkileyiciydi. Ben Timaş Yayıncılıktan okudum ve o kadar yazım, imla, harf hatası ki kesinlikle tavsiye etmem. Ama hikaye tatlı bir tebessüm bıraktı bitirirken. İyi okumalar.. (Elif)

Gönül Yarası PDF indirme linki var mı?

Ahmed Günbay Yıldız - Gönül Yarası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gönül Yarası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmed Günbay Yıldız Kimdir?

1941 yılında Tokat iline bağlı Reşadiye ilçesinin Kızılcaören köyünde dünyaya gelmiştir. Annesi Saniye Hanım, babası Haydar Bey'dir. Öğrenimine köyünde başladı ve on yaşına kadar orada sürdürdü. Daha sonra babasının işi dolayısıyla Ankara'ya yerleşen bir ailenin ferdi olarak, eğitimine burada devam etti.

Bu arada edebiyata ilgi duydu ve şiirler yazdı. Başlangıçta şiir bir tutku haline gelmişken, zamanla edebiyatın diğer dallarına da ilgi duymaya başladı. Hikayeleri ve makaleleri muhtelif dergi ve gazetelerde yayınlandı.

Yazar asıl yükselişini romanla yaptı ve romanda karar kıldı. "Çiçekler Susayınca", "Yanık Buğdaylar" ve "Figan" romanları çeşitli gazetelerde seri halinde yazıldı ve daha sonra kitaplaştırıldı. Bunu diğer romanları takip etti. Eserlerinde Türk toplumunun her kesimini ele aldı ve işledi. İyi ve kötü yönleriyle insan ve toplum arasında etkileşimin ötesindeki sebepleri tespit ederek gözler önüne serdi ve çözüme yönelik ip uçları da verdi.

Türkiye Yazarlar Birliği'nin kurucusu olan yazar, kitaplarının basıldığı Timaş Yayınları'nın da kurucusudur.

Yazarın yurtdışında özellikle Almanya da büyük bir okuyucu kitlesi vardır. Ayrıca yazara dış basının da ilgisi büyüktür.

Ahmed Günbay Yıldız Kitapları - Eserleri

  • Yanık Buğdaylar
  • Sitem
  • Boşluk
  • Çiçekler Susayınca
  • Mavi Gözyaşı
  • Figan
  • Dallar Meyveye Durdu
  • Ekinler Yeşerdikçe
  • Günahın Rengi
  • Benim Çiçeklerim Ateşte Açar
  • Azat Kuşları
  • Aynada Batan Güneş
  • Gurbeti Ben Yaşadım
  • O'na Secde Yakışıyor
  • Sevdalar Sözde Kaldı
  • Afedersin Hayat
  • Sevmekten Korkuyorum
  • Siyah Güller
  • Babamdan Sonra
  • Gönül Yarası
  • Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi
  • Bir Dünya Yıkıldı
  • Aşka Uyanmak
  • Kelebekler Gamsız Uçar
  • Üç Deniz Ötesi
  • Sokağa Açılan Kapı
  • Kendimi Unutup Sana Ağladım
  • Sular Durulursa
  • İstanbul Yüzlü Kadın
  • Ülkemin Açmayan Çiçekleri
  • Güneşe Matem Düştü
  • Kayıp Sabahlar
  • Kiralık Hayaller
  • Orada da Yıldızlar Kayar mı?
  • Sahibini Arayan Mektuplar
  • Leyl Işıkları
  • Anılar da Yakılır
  • Yıllar Geriye Dönse
  • Gidersen Veda Etme
  • Yürekte Büyümek
  • Hülyalar Hüzün Açtı
  • Beyaz Atlı
  • Kaderin Çağırdığı Yerdeyim
  • Leyla Yokuşu
  • Kalbime Sensizliği Anlatamadım
  • Sarı Mendil Mavi Oya
  • Son Kale
  • Aşk Diye Bir Şey
  • Issız Evin Kedisi
  • Cemre Önce Kalbe Düşer
  • Al Yüreğim Senin Olsun
  • Gün Solar Akşamın Mateminden
  • Bahçemde Hazan
  • Hayata Dair Notlar
  • Gelirim
  • Gül ve Hüzün
  • Efkar Vakti
  • Yeşil Çığlık
  • Uzak Umutlar Şehri

Ahmed Günbay Yıldız Alıntıları - Sözleri

  • "..Sen ne kadar saklarsan, gözlerin sözlerini yalanlar.." (Yanık Buğdaylar)
  • Unutma, zaman kendisini ihmal edenlerden daima intikam almıştır. (Bir Dünya Yıkıldı)
  • Hayat, aşkı gönlümde, eli boğazımdadır, Bir hayat yaşarım ki yüreğim ağzımdadır. (Üç Deniz Ötesi)
  • "Nedense insanlar, hata yapıp arkalarına bile bakmadan giderlerken, dönüşlerinde bıraktıklarını yerinde bulamayacaklarını düşünmek bile istemiyorlar. Bu da hataların bir başka yüzü işte..." (Yıllar Geriye Dönse)
  • İnsan bazı şeyleri umut edemediği için beyninde kurgusunu bile yapamaz. (İstanbul Yüzlü Kadın)
  • Şair yeryüzünde üzüntüsüz insan yoktur diyor, şayet varsa o da insan değildir. (Aynada Batan Güneş)
  • " Talihsizlik sayar insan imtihanlarını..." (Son Kale)
  • Güneş sensiz batıyor, sensiz sökecek şafak, Bahar yalnız bitiyor, sensiz solacak yaprak, Ömür dediğin ne ki , hasretinle tükensin? Güller solmadan gel ki , vuslatın gecikmesin. (Leyla Yokuşu)
  • "Vedalar ne kadar hazin olursa olsun, doğuşlar kadar batışlara da kaptırırdı yüreğini." (Babamdan Sonra)
  • Ve her hikâye bitmeye yazgılıdır ,kalem tükenince ..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
  • Bulutlar kuşattı yine gökleri, Çileye arzunun, manası başka.... Neden bilmem efkâr bastı her yeri Diyorum, yeniden başlasam aşka.... (Bahçemde Hazan)
  • Birbirinin benzeri renksiz, aksiyonsuz günler kadar azap verici bir ömür olamazdı. Çile Müslüman'ın pişeceği kap değil miydi? (Hülyalar Hüzün Açtı)
  • Hakikaten hayat, çözümü güç bir denklemdir. Dün, bugünden çok uzak. Yarın, okunmamış bir kitaba benzer. (Çiçekler Susayınca)
  • İnsanın şahsiyet kazanması, ahlaka verdiği üstün değerlerle mümkün olabiliyormuş... (Sevmekten Korkuyorum)
  • "Yalnız seccademin yönünde şefkat, Beni kimsecikler anlamaz madem, Öp beni alnımdan, sen öp seccadem. " (Leyl Işıkları)
  • "...en yakın arkadaşlıklar bile karşılıklı menfaatlerin üzerine kurulmuştu." (Sokağa Açılan Kapı)
  • Her geçen gün biraz daha bozulup, dünler yerini gergin yarınlara devrederek geçiyordu... (Azat Kuşları)
  • Lakin hayaller hakikatlerin o kadar zıttı ki (Gurbeti Ben Yaşadım)
  • "Güzel odur iffet gülün soldurmaz, Yiğit odur gönül sırrın sızdırmaz..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
  • İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayali tanıyamaz,o kadar güzeldir; Zihninde açan bir fikre yetişemez,o kadar yüksektir; Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir. Bu aczi ile bir feryat koparır, yahut pek karanlık bir şey söyler, yahut hiçbir şey söyleyemez... (Bir Dünya Yıkıldı)