Görücü Usulü Aşk - Nejla Arslan Kurt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Görücü Usulü Aşk kimin eseri? Görücü Usulü Aşk kitabının yazarı kimdir? Görücü Usulü Aşk konusu ve anafikri nedir? Görücü Usulü Aşk kitabı ne anlatıyor? Görücü Usulü Aşk PDF indirme linki var mı? Görücü Usulü Aşk kitabının yazarı Nejla Arslan Kurt kimdir? İşte Görücü Usulü Aşk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Nejla Arslan Kurt

Yayın Evi: Uğur Tuna Yayınları

İSBN: 9786054309467

Sayfa Sayısı: 235

Görücü Usulü Aşk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Ezelden yazılmış bir hayat bu. Her hayat gibi evveli. Oysa ahiri bana özgü. Her satırı bana vakfedilmiş. Al, bu hayat senin denilmiş, yaşa yaşayabilirsen; ben yürümüşüm bana sunulan hayatın satırlarına... Çocukluğumda takılmış gözlerim siyah beyaz filmlerdeki aşklara... Aşk rüyaları kurmuşum da bahtıma görücü usulü bir tanışıklık düşmüş. Nasibim demişim, akmış içime ve karışmış nehirlerime sevda... Kalbime satırlar yağıyor... Satırlar kalbimi yıkamaya başlayınca, hayatımı taşıyan varlığım ne yapar? Sormuştum da bilememiştim. Ta ki içimi yıkayan satırlar kalbimdeki hayata dokunana kadar? Ezelden yazılmış bir hayat bu. Herkese aşikar oysa yaşayanı ben. Bir sevda bir hayata nasıl bir bedel yazar? Aşkın kabahati yok. Aşk dokunur kalbe nedensiz değildir; sevgili bilmese de! Bir fincan kahvede hatır izin kaldı sevgili...

(Tanıtım Bülteninden)

Görücü Usulü Aşk Alıntıları - Sözleri

  • Boğazımda bir acı başladı ve giderek şiddetlenmeye başladı. Hissettiğim öyle bir acıydı ki ne yutkunabilmiş ne de yeni bir nefes alabilmiştim. Tıkanıp kaldım öylece (Ve Nazlı Ölür)..
  • Küçücük kalbimin, kocaman rüyasıydı Sevilmek..
  • "Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla..."
  • Kader yolun tamamını değil,sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hâkimisin ne de hayat karşısında çaresizsin
  • Bir nefes kadar yakınımdaydı. Ama manen bir yıldız kadar uzak...
  • Kalbilme satırlar yağıyor... Satırlar kalbimi yakmaya başlayınca, hayatımı taşıyan varlığım ne yapar? Sormuştum da bilememiştim. Ta ki içimi yıkayan satırlar kalbimdeki hayata dokunana kadar. Ezelden yazılmış bir hayata bu. Herkese aşikar. Oysa yaşayanı ben... Bir sevda bir hayata nasıl bir bedel yazar? Aşkın kabahati yok. Aşk dokunur kalbe. Nedensiz değildir; sevgili bilmese de! Bir fincan kahvede hatır izin kaldı sevgili... Ahh Mehmet... Kaybedilince anlaşılırmış değer...! Kendi gönlünü de yaktın Nazlı nın gönlünü de...
  • sözler sukûta gömülmüş, zaman ise hayallere satılmıştı...
  • Oysa Aşktır Yakışan Kalbe Ve Kalptir Taşıyan Aşkı!
  • Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla...
  • Oysa asktir yakisan kalbe ve kalptir tasiyan aski
  • Ben artık eski ben değildim. Dünyayı şu küçük pencerenin gösterdiği kadar sanan, küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkaran o eski Nazlı değilim artık.

Görücü Usulü Aşk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

kitabımsılarda bugün . yazık yahu harcanan kağıda israfa yazık. herkes kitap yazmak zorunda mı ??? onca ağaca yazık günah. okumayın ne diyeyim ben salaklık edip okumaya çalıştım sonuç zaman kaybı ve harcanan kağıtlara ağaçlara mürekkebe üzüldüm kaldım (ayşeayşee)

Kimileri beğenir kimileri beğenmez evlilikte olması yada olmaması gerekenler bir kadının ağzından biyoğrafi gibi sade bir dille anlatılan bir kitap hüzzünlendiren sevindiren hissedilen sürükleyici 3 saatte bitirdimm (Hatice KAHYA)

Böyle bir kitabın ilgimi çekmesi mümkün değildi ama öğrencilerimin elinde o kadar çok gördüm ki ne okuyorlar diye biraz teftiş (!) amaçlı okudum. Bir günde bitirdiğimi hatırlıyorum. Bir günde bitmesi kitabın övgüye mazhar olduğunu göstermiyor ne yazık ki! Bu nasıl bir kitap ya da bu bir kitap mı? Yazan kişi ilkokul mezunu bir bayan olması hasebiyle kitapta da ilkokul mezunu bir kızın çok kültürlü olabileceği vurgusu yapıyor. (Tabi ki kültürlü olabilir eleştirim ilkokul mezununun kültürlü olmasına değil yazan bayanın bunu anlatış tarzına.) Sanırım kitabı kaleme alan bayan kitap çıkarmayı büyük bir başarı sayıyor. (Ülkemizde ciddi bir denetim olmadan her önüne gelenin kitap çıkardığını düşünürsek bunun nasıl bir başarı olduğu ya da bir başarı mı olduğu tartışmaya açık bir mevzu tabi.) Anlatım bozukluklarının imla hatalarının haddi hesabı yok üstüne bir de mantık hataları dolu: Kitabın erkek karakterinin soyadı başlarda farklı sonlarda farklı, milli eğitim öğretmeni birden dershane öğretmeni oluyor (Ya da tam tersi oluyor. Beş sene geçti tam hatırlamıyorum.) İçim acıdı kitabı bitirince. Böyle bir yazıya bu kadar rağbet olması gerçekten üzücü bir durum. Eğitimciyseniz böyle bir kitaptan öğrencilerinizi uzak tutun, ebeveynseniz çocuklarınızdan uzak tutun. Lise döneminde okuyacakları akıcı, ağır dili olmayan çok daha fazla kitap var. İki kapak arasında her yazılan kitap olmuyor lütfen unutmayalım. Gerçek ve kaliteli kitaplar okumak dileğiyle... (Kahveli Kitap)

Görücü Usulü Aşk PDF indirme linki var mı?

Nejla Arslan Kurt - Görücü Usulü Aşk kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Görücü Usulü Aşk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nejla Arslan Kurt Kimdir?

1984 tarihinde Kahramanmaraş'ta doğdu. 18 yaşında kendi isteğiyle de görücü usulü ile evlendirildi. Şu an bu evlilikten olma iki kız bir erkek evladı olan yazar hala Kahramanmaraş'ta ikamet etmektedir. Yazarın şimdiye kadar yayınlanmış "Görücü Usulü Aşk ve Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti" adında seriden oluşan iki kitabı vardır.

Nejla Arslan Kurt Kitapları - Eserleri

  • Görücü Usulü Aşk
  • Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti
  • Görücü Usulü Aşk 3
  • Seni Bana Yazmışlar
  • Asiye
  • Asiye
  • Sirayet

Nejla Arslan Kurt Alıntıları - Sözleri

  • Kaderde ne ise odur, etme merak, Uyma kendi nefsine, Hakk’ın emrine bırak. Hz. Mevlana (Seni Bana Yazmışlar)
  • "Eğer bir erkek senin en çirkin halini gördüğünde bile yine senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir" (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • Adını bir türlü koyamadığı garip bir histi yüreğindeki. (Asiye)
  • Soru çoktu lakin insanoğlunun kendi kendine sorduğu soruya cevap vermesi pek zordu. (Seni Bana Yazmışlar)
  • "Bazı anlar bu yaşadıklarımı rüyadan ibaret sanıyor ve korkuyorum" (Görücü Usulü Aşk 3)
  • İnsan uyudu, hayvan uyudu ama evren uyumadı. Sular akmaya, rüzgar esmeye ve dünya dönmeye devam etti. (Asiye)
  • Her evin ocağı tüter. Tüter de nasıl tüter bilinmez. O ocakta pişen et midir yoksa dert midir? Bunu sadece evin sahipleri bilebilir. (Görücü Usulü Aşk 3)
  • "Her insanda nefis vardır ve her nefsin akıl hocası şeytandır. (Seni Bana Yazmışlar)
  • Oysa Aşktır Yakışan Kalbe Ve Kalptir Taşıyan Aşkı! (Görücü Usulü Aşk)
  • Oysa asktir yakisan kalbe ve kalptir tasiyan aski (Görücü Usulü Aşk)
  • Gelin olan kızın başına cennetten bir kuş konarmış ve bu kuş ona büyülü bir güzellik katarmış. (Asiye)
  • Duyulan tek ses yağmurun hışırtısıydı. Öyle güzel yağıyordu ki... Biraz hırslı, biraz hasret ve birazda ağlamaklı... Ama en çok da aşkla yağıyordu... Ve yağmur toprakla buluştu. Kavuştu sevdasına. (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • "Aşk dediğin suret değil, siretten ibarettir.Zamanla suret değişir ama siret baki kalır.Sen, sen ol seni suretin için sevenlerin değil, siretin için tercih edenlerin yanında ol.Eğer bir erkek senin en çirkin hâlini gördüğünde bile yine senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir." (Sirayet)
  • "Gideni getiremeyeceğimizi bilsek de kalanlara şükrettik. Olması gereken de buydu zaten. Yoksa bu hayat nasıl geçerdi?" (Sirayet)
  • "Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla..." (Görücü Usulü Aşk)
  • Genç bir öğrenci bir gece yarısı, mum işığı altında ders çalış maktaydı. İlmi araştırmalara daldığı bir sırada kapisi çalındı. O vakitte birinin gelmesinin meydana getirdiği hayret ve gelen mi safirin kimliği hakkındaki merakla kapıyı açtı. Karşısında genç ve güzel bir kızcağız durmaktaydı. Karşısındaki misafir, yolunu kaybettiğini ve etrafta başka bir ışık göremediği için onun kapısı mi çalmaya mecbur kaldığını söyledi. Genç öğrenci, misafirini geri çevirip onu gece karanlığına ve sokağın soğuğuna terk edemeyeceği için çaresizce içeri aldı. Ona oturup dinlenebileceği bir köşe gösterdikten sonra da sabaha ka dar dersine çalışmaya devam etti. Utangaç ve gizli saklı nazarlar la onu seyreden kızcağız, genç talebenin bir hâline oldukça şaşır mıştı. Genç, arada bir parmağını önünde yanan mumun alevine tutmakta ve bir müddet öylece bekledikten sonra geri çekmektey di. Bir defa ile de yetinmemekte, bunu ara ara tekrarlamaktaydı. Bu hâl üzere sabah olmuştu. Gün işıdıktan sonra genç kız oradan ayrılıp evine döndü. Halkın yardımıyla yolunu bularak ulaştığı ev, Osmanlı vezir lerinden birinin sarayıydı ve genç kız da vezirin kızıydı. Saray halki, ona geceyi nerede ve nasıl geçirdiğini merakla sordu; çünkü bütün gece onu aramış ama bir türlü bulamamışlardı. Genç kız başından geçenleri, gördüklerini ve özellikle de kendi sini misafir eden öğrencinin tuhaf hâlini bir bir anlattı soranlara. Bunun üzerine vezir, kızına yardım eden o genci sarayına da vet etti ve ona niçin sabaha kadar elini yanan mumun üzerinde tuttuğunu ve elini yaktığını sordu. Yusuf yüzlü genç şu güzel cevabı verdi vezire: - Yolunu kaybettiği için kapımı çalan bir misafiri dışarıda bırakamazdım. Bu sebeple onu kulübeme aldım. Nefsimin desise lerine karşı koyabilmek için de elimi, ara sıra mumun bana cehen nemi hatırlatan alevi üzerine koydum. Şeytan beni kandırmaya yeltendiğinde parmağımı ateşe tutarak, nefsime cehennem azabını hatırlattım ve böylece yanlış bir şey yapmaktan kurtuldum. Iffet ve ismet şuuruyla ve bir gün vereceği azim hesabın kor kusuyla parmağını yakan gencin bu hareketi vezirin çok hoşuna gitti. Vezir, ondan kızı ile evlenmesini teklif etti. Teklifi kabul eden genç bundan sonra "Damat Efendi" lakabıyla meşhur olan, Mec mau'l-Enhür isimli Hanefi fikih kitabının yazarı Muhammed bin Süleyman'dan başkası değildi. (Seni Bana Yazmışlar)
  • "Arada gök gürültüsü duyuluyordu. Sanki yağmur ve toprağın vuslatını kutluyordu gökyüzü. Onlar için bir düğün kurulmuştu da bu neşeyle arada tebrik naraları atıyordu, onları kendi lisanında tebrik ediyordu sanki." (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • İnsan yarın öleceğini de bilse iki şeyden vazgeçemiyordu; sevmekten ve umut etmekten… (Sirayet)
  • Sanki burada bekleyen evladı değildi. Asiye tam da böyle düşünmüştü, henüz sekiz yaşında küçücük bir kızken. O gün beklemekten Vazgeçti. Ve sevmekten... (Asiye)
  • Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla... (Görücü Usulü Aşk)