Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü - Murat Bardakçı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kimin eseri? Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabının yazarı kimdir? Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü konusu ve anafikri nedir? Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabı ne anlatıyor? Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü PDF indirme linki var mı? Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabının yazarı Murat Bardakçı kimdir? İşte Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Murat Bardakçı

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Yayınları

İSBN: 6053323440

Sayfa Sayısı: 244

Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sarıkamış Muharebeleri'nin Enver Paşa'dan sonra gelen ikinci ismi olan ve kendisi de Sarıkamış bozgununun hemen ardından can veren 3. Ordu Kumandanı Hafız Hakkı Paşa'nın Birinci Dünya Savaşı'na girişimiz ile Şark Cephesi'nde uğradığımız büyük mağlubiyeti anlattığı, askeri tarihimiz bakımından son derece önem taşıyan ama tam bir asır boyunca saklı kalan günlüğünün tam metni ve tıpkıbasımı.

Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü Alıntıları - Sözleri

  • "Ah Enver! Ah! Bu kış seferini ta'cil etmek, sonra da bu parlak taarruzda 9. Kolordu'yu dörtnala kaldırmakla yüz bin masumun kanına girdin! Allah seni affetsin (3 Kânunsanî-16 Ocak 1915)"
  • "Ah ! Kadınlık, seni ne zaman layık olduğun mevkiinde göreceğim?"
  • "Türk kadınlara yalnız ev hizmetçiliği veren kara cahillerden iğreniyorum, nefret ediyorum... Ben eminim ki Türklük ve İslamlık, kadınlarına insanlığa mahsus bilumum hakları ver[me]dikçe hiçbir zaman bahtiyar olmayacaktır."
  • "... maddeten ihmal edilen vatan, mânen de ihmal edilir.
  • Napolyon bir asır evvel harpte kazanmak için birincisi para İkincisi para, üçüncüsü para! lâzım olduğunu söylemiş idi. Bugünkü harp dahi o parayı istiyor. Hem de o paranın gayet iyi idare edilmesi­ ni istiyor. Herşeyden ziyade her fedakârlığı ifâya kadir; yalnız ölecek değil, o insanları ölüme sevkedecek kavî ve sağlam terbiyeli bol bol evlâda pek malik olması lâzımdır. Para bize de harp için pek lâzımdır. Dönünce bizim hükümetin altın ihracını menetmesi için söyleyeyim.
  • .Âh! Nazır, sen bu Almanlara fazla yüz veriyorsun. Bu va­ tan için cam yanan, kalbi sızlayan Türkler’e Almanlar kadar olsun ehemmiyet vermiyorsun ve neticede işte meselâ Haşan İzzet Paşa’ya şimdi hem erzak az gidiyor, hem vasıta-i nakliye (6 Teşrinsanî 1330-19 Kasım 1914
  • ..... edilmiş gibi ayağa kalkıyor ve heyecanlı, titrek bir sesle: “Anne, anne! Ben kanbur, sakat bir adam gibi (kadın gibi demiyor, çünki burada kadın muhteremdir, burada kadın vatanperverdir, in­ sandır) evde mi kalayım? Herkes, her Alman silâh başına koşarken ben korkak, vatanı sevmez bir alçak gibi evde mi kalayım? Yarın ben âlemin karşısına ne yüzle çıkanm!”
  • Ben, bu yaymlann sebebinin o günlerde Batum’da ve Moskova’da bulunan Enver Paşa’nın Türkiye’ye dönme ihtimalini engelleme, daha doğrusu Ankara’mn Enver Paşa aleyhindeki bir kampanyasının parçası olduğu kanaatindeyim. O günlerde, özellikle de Sakarya Muharebesi devam ettiği sırad Ankaraya Enver Paşa’mn memlekete dönme hazırlıkları içerisinde bu­ lunduğu yolunda haberler ve istihbarat raporları gelmektedir
  • Şeriatten bahsediyorsunuz. Cüm lemiz şeriate hürmet eder ve tâbi oluruz. Fakat şeriati bilen kim? Müfti, şeyhülislam kim? Şeriati kendi menfaatine âlet etmemeli ve şeriati yalan yanlış tefsir ve izah etmemeli. Burada şeriati bilen adamlar sizin iddianızın aksini söylüyorlar. 31 Mart V ak’ası gibi kanlı bir facia da şeriat namına çıkarılmıştı. Millet sevineceği esnada acı bir vak’a çıkmıştı.
  • ... Ah Enver! Ah! Bu kış seferini ta'cil etmek, sonra da bu parlak taarruzda 9. Kolordu'yu dörtnala kaldırmakla yüz bin masumun kanına girdin! Allah seni affetsin. Hafız Hakkı Paşa (3 Kanuni Sani 1915)
  • Ah! Şu Hasan İzzet Paşa bu Rus kolordusu'ndan birkaç bin esir, 10-20 top alarak mahv-ü perişan etse de bu kış seferini Kafkasya'da yapsak ve bu kış şu Kafkasya'yı zaptedebilsek.
  • Hafız Hakkı Paşa’nın doğru çıkan tek hayâli, maalesef işte budur: Yenilgi ve yenilgiden sonra gelen uzun esaret ve sefalet dolu günler... Dikkat edildiği takdirde, Birinci Dünya Savaşı’nm ardından dünya üzerinde artık tek bir bağımsız Müslüman memleketin kalmadığı, ya iş­ gale uğradıkları yahut Hristiyan dünyasımn esareti veya himayesi altına girdikleri görülecektir!
  • Enver ile Hafız Hakkı ikbal basamaklarını beraberce çıkacak, rütbeleri o devirde eşi-emsâli görülmemiş şekilde hızla yükselecek, ikisi de genç yaşlarında ve süratle paşa olacak, hatta aynı sonu yaşayacak ve birkaç sene ara ile savaş meydanında can vereceklerdir. Hafız Hakkı Paşa hayatını 15 Şubat 1915'te Sarıkamış'taki büyük bozgunun ardından Erzurum'da noktalarken, Enver Paşa'nın macerası da bugün Tacikistan'ın sınırları içerisindeki Çegan Tepesi'nde bir Rus mitralyözü ile sona erecektir.
  • Enver ile Hafız Hakkı ikbal basamaklarını beraberce çıkacak, rütbeleri o devirde eşi-emsâli görülmemiş şekilde hızla yükselecek, ikisi de genç yaşlarında ve süratle paşa olacak, hatta aynı sonu yaşayacak ve birkaç sene ara ile savaş meydanında can vereceklerdir. Hafız Hakkı Paşa hayatını 15 Şubat 1915'te Sarıkamış'taki büyük bozgunun ardından Erzurum'da noktalarken, Enver Paşa'nın macerası da bugün Tacikistan'ın sınırları içerisindeki Çegan Tepesi'nde bir Rus mitralyözü ile sona erecektir
  • 9] namus ve selâmet-i vatan icabıdır.30 Yaralıların çoğunun yüzleri güneşten, rüzgardan, soğuktan yan­ mış. Elbiseleri Avusturya zâbitlerinin o şık elbiseleri eskimiş. O ka­ dar eskimiş ki, bir yaralı zâbitin kolu epeyce yırtılmış. Kimbüir belki bir kurşun, belki bir çalı, belki bir süngü yırtmış. Belki de yarayı sarmak için doktorlar kesmiş.

Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tarihimizin büyük travmasının, en acı olayının etkin isimlerinden Hafız Hakkı Paşa'nın hâtıratı, aynı zamanda da itirafları.. Murat Bardakçı'nın güzel ve detaylı bir çalışması. Sarıkamış Muharebeleri hakkında belgesel niteliğinde kalıcı bir eser olmuş. Sarıkamış Harekatının komutanlarından Hafız Hakkı Paşa, günlük tutarak yaşadıkları zorlukları anbean anlatmış. Sarıkamış konusunda önemli bir kaynak olduğu muhakkak ve tartışılmaz. Kitap sonu fotoğrafları gerçekten çok güzeldi. Paşa'nın günlüğünden bizzat fotoğraflar vardı. Bazı kısımlar kan dondurucu nitelikte olmasına rağmen bırakamadım. Şayet tarihimizi herkes okuyup, bilmeli diye düşünüyorum. . . Sevgim üzerinize olsun, keyifli okumalar dilerim. (Asiye FATSA ÖZDEMİR)

Sarıkamış'taki büyük felâketin sorumlusu Hafız Hakkı Paşa'nın pişmanlık günlüğü olarak nitelendirilebilecek etkileyici ve sürükleyici bir kitap. Okunmaya değer. (İsmail banazli)

#muratbardakçı 'nın #hafızhakkıpaşanın #sarıkamışgünlüğü adıyla yayımlanan Hafız Hakkı Paşa'ya ait günlük; merak edilen birçok soruya cevap verebilirDİ MUHTEMELEN. Ancak hemen başta söylemek isterim ki; eldeki günlük parçaları bize #sarıkamış 'ta olup bitenlerle ilgili bir bilgi SUNMUYOR. Çünkü Hafız Hakkı o günlere ilişkin günlük tutmamış. Aralarda bıraktığı boş sayfalar; Paşa'nın o günlere ilişkin bilgileri daha sonra yazmayı tasarladığını işaret etmekte. #birincidünyasavaşı arifesinde bir #osmanlı Paşasının duygu ve düşüncelerini, gördüğü izlenimleri, savaşı, umut ve beklentilerini parca parça bu #günlük -ten takip etmek mümkün. #tarih -i ve duyguları barındıran bir eser. #kitapmuhabbeti #kitapkafası #kitapokuyanlar #tarihiinceleme #gerçekokur #kitap (İrfan Yusuf İlter)

Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü PDF indirme linki var mı?

Murat Bardakçı - Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Murat Bardakçı Kimdir?

Murat Gökhan Bardakçı, 1955 yılında İstanbul'da doğdu, ekonomi öğrenimi gördü.

Musikiye Dr. Selahattin Tanur'la tanbur ve eser meşkederek başlayan Murat Bardakçı, Tanur'dan "icazet" aldı, Ekrem Karadeniz'le teori, teori tarihi ve ses sistemi üzerine çalıştı, Fahire Fersan ve Vecdi Seyhun'dan yararlandı, ilgi alanını daha sonra musiki tarihine yöneltti. Abdülbaki Gölpınarlı'dan şarkiyat kaynakları ve metodolojisi alanlarında büyük ölçüde faydalandı, bu arada Türk ve İslam Müziği'nin tarihiyle ilgili kitap, belge, fotoğraf, film ve ses kaydı gibi arşiv malzemesi topladı, geniş bir nota kolleksiyonu oluşturdu. 

Murat Bardakçı Kitapları - Eserleri

  • Enver
  • Şahbaba
  • Son Osmanlılar
  • Osmanlı'da Seks
  • Neslişah
  • Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü
  • İttihadçı'nın Sandığı
  • Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi
  • Naciyem Ruhum Efendim
  • “Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlîk Ettim!”
  • Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs
  • Safiye
  • Mahmud Şevket Paşa'nın Sadaret Günlüğü
  • Yıkılış ve Kuruluş
  • Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları
  • Üçüncü Selim Devrine Ait Bir Bostancıbaşı Defteri
  • Fener Beyleri’ne Türk Şarkıları
  • Atatürk’ün Mutfağı
  • Şahbaba
  • Ahmed Oğlu Şükrullah
  • 25 Yıla 25 Besteci
  • Girit Oyunu Ve Kıbrıs

Murat Bardakçı Alıntıları - Sözleri

  • Şevket Efendi, bir trafik kazasında iki kişinin ölümüne sebep olduğu için daha önce Halife Abdülmecid Efendi tarafından Osmanlı tarihinde örneği görülmemiş bir uygulamaya tâbi tutulmuş ve hanedandan ihraç edilmiştir. (Son Osmanlılar)
  • Vahideddin'in şehzadelik yıllarını bilenler, onun ağabeyi Abdülhamid'le yakınlığının saraya mensup hemen herkesi kıskandırdığını söylerler. (Şahbaba)
  • Huzura çıktım. Zât-ı şâhane Edirne’nin terkolunmaması arzusunu izhar etti ve Kamil paşa ile kabinesini pek ziyade çekiştirdi. (Mahmud Şevket Paşa'nın Sadaret Günlüğü)
  • Seneler ve belki asırlar geçecek fakat Osmanlı milletine can veren Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti daima pâyidar, daima müttehîd, daima bir olacaktır kandaşlarımız! (İttihadçı'nın Sandığı)
  • Gözlerinizi ağlamak için değil.... “Gözlerinizi ağlamak için değil, görmek için kullanınız” (“Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlîk Ettim!”)
  • Âh! Yine seni üzdüm, uzun yazdım. Fakat affet, sana da derdimi dökmezsem kime dert yanayım? (Naciyem Ruhum Efendim)
  • ... Ah Enver! Ah! Bu kış seferini ta'cil etmek, sonra da bu parlak taarruzda 9. Kolordu'yu dörtnala kaldırmakla yüz bin masumun kanına girdin! Allah seni affetsin. Hafız Hakkı Paşa (3 Kanuni Sani 1915) (Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü)
  • - Ay balam, bu gemi hara (nereye) gider ? + Hansı (hangisi)? - Köprüden indi (şimdi) kalkan bu parahod (gemi). O baktı, baktı sonra karar verdi: + Krasnovodska gider... Ona bir 'Sağol balam' diye teşekkür ettikten sonra denizin kenarına yaklaşarak mazot dumanları salıvererek manevra yapan gemiyi seyrettim. (Enver)
  • "Seni öper, sever, kucaklar, bu mevcudiyet-i maddiyemle, aşk ve iştiyakımla sarılarak canını yakar, Hüdâ'nın birliğine yavrularımla beraber emanet ederim rûhum efendiciğim. Karaağaca çakımla ismini yazdım." (Enver)
  • Rusya Devleti'nin tecavüzât-ı muhtemelesine karşı Almanya Devleti ile tedafüî bir ittifak akdine Sadrazam ve Hariciye Nâzırı Mehmed Said Paşa me'zundur. 18 Temmuz 1330 (31 Temmuz 1914) Mehmed Reşad (Yıkılış ve Kuruluş)
  • Bizler için "hacı-hoca takımıyla birleşip ihtilal yapacaklar" bile dendi. Söğüt'ten elde kılıçla çıkıp Viyana'ya kadar gidenlerin torunuyduk. Türkiyen'in fenalığını nasıl düşünürdük? ama memlekete 600 sene hizmet ettikten sonra, bir gecede kovulduk. Diş değiştirirken kovuldum, saçlarıma ak düştüğünde dönebildim. Fakat emin olun, birimizin aklından bile, bir gün kötü şey geçmedi. Mustafa Kemal'in muvaffakiyetlerini işittikçe sevinir, "Türkiye iyiye gidiyor" derdik. (Son Osmanlılar)
  • Bennet, hatıralarında Samsun için verdiği vizelerden şöyle bahsedecekti: "... Günün birinde, fark etmeden kaderin vasıtası oldum. 15 Mayıs'ta Yunan kuvvetleri İzmir'e çıkmış ve beklenmedik direnişle karşılamıştık. Sultan, başında Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa'nın bulunduğu bir heyetin Türk ordusunun ihtilâfın dışında kalmasını sağlamak maksadıyla gönderilmesi konusunda müttefiklerin Yüksek Komiserleri ile anlaşmaya varmıştı. 22.doğum günümde garip bir rastlantı olarak bir Türk subayı odama geldi ve Mustafa Kemal Paşa ile maiyetindekiler için vize istedi. Listeyi okuyunca Türk Ordusu'nun en faal 35 generaliyle albayının isimlerinin yazılı olduğunu gördüm. Vizeleri vermek istemedim. Binbaşı Van M., her zaman olduğu gibi özel işler için dışarıdaydı. Listeyi karargaha götürüp talimat istemeyi kararlaştırdım.Görevli subaya 'Bu liste bende barışçıdan ziyade savaşçı bir heyet intibaı uyandırıyor' dedim. Yüksek Komisyon'a danışılacağını söyleyip beklememi istediler. Yaklaşık bir saat sonra çağırıldım ve gidip vizeleri verme talimatı aldım. Bana 'Mustafa Kemal Paşa, Sultan'ın güvenine tam olarak sahiptir'dendi. (Yıkılış ve Kuruluş)
  • Sizden ayrılış, ruhumun bedenimden ayrılmasından daha dehşetli oldu. (6 Aralık 1914, Naciye Sultana mektubundan) (Enver)
  • Ailenin reisi Faik Bey servetini halde, Rus ve Alman paralarına çevirmiş, her şeyini Avrupa bankalarına transfer etmişti. Almanya’nın savaşta yenilip iflas etmesi ve Rusya’da patlayan 1917 Ekim Devrimi her iki parayı da pula çevirmiş, eski mabeyincinin muazzam serveti kül oluvermişti. İşte Refik-Fahire çiftinin bir zamanlar aristokrat aile gelenekleri icabı başlattıkları musikiyi sonradan meslek edinmelerinin sebebi de, bu geçim derdidir. Sefalet çekmemiş ama, hiç bir zaman da müreffeh bir hayat sürmemişlerdir. “Kış yaklaşıyor, kömürümüzü hala alamadık..” “Hamdolsun tig-ü teber, şâh-ı levendâz” (Mali vaziyeti bozuk, meteliksiz) (Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları)
  • " Zaferler ne kadar bizim ise, mağlubiyetler de aynı şekilde bizimdir ve o mağlubiyete sebebiyet veren hataların tekrar edilmemesi için bilinmeleri, hatırlanmaları şarttır." (Enver)
  • 1920 sonbaharında Meclis kürsüsünde artık başka Mustafa Kemal vardır ve bu Mustafa Kemal birkaç ay önce, 24 Nisan günü aynı kürsüde padişahtan bahsederken "ecdad-ı kiramımızın bize en kıymetli yadigârı" diyen, İstanbul'un aldığı kararların işgal baskısından kaynaklandığını anlatan ve "....Ben, şahsen hiçbir şey düşünmem. Zat-ı Şahane'nin ağzından işitsem, bunun icbar ve tazyik altında olduğuna hukmederim" ifadelerini kullanan Mustafa Kemal'den çok başkadır. (Şahbaba)
  • Devlet solcularla beraber sağcıları, milliyetçileri, dindarları, dinsizleri ve toplumda öne çıkmış kim varsa hemen hepsini “acaba rejimin aleyhinde bir iş çeviriyorlar mı?” Paranoyası yüzünden devamlı olarak izlemiştir… (Safiye)
  • Ben, Mustafa Kemal'e her zaman saygı duydum. Harpten yenik çıkan devleti kurtarabilecek tek kişi, Mustafa Kemal idi. (Son Osmanlılar)
  • Ve Hazreti Ali -Radiyallahu anh- buyurdular ki, "Cimada itidal (ilişkide ölçülü olma) topuklara ilik ve gözlere nur ve bedenlere kuvvettir". (Osmanlı'da Seks)
  • (Kitabın 18’inci sayfasında Refik Beyin 1919’da girdiği ve en yüksek Booth aldığı, Mızıka-i Hümayun’a giriş imtihanından sorulara bir göz attıktan sonra...) Bu imtihanın, bugünkü resmi musiki kuruluşlarında yapılanlarla mukayesesini veya bu seviyede yapılacak bir başka imtihanda, günümüz üstatlarının ne derece başarılı olacakları hususunu bir yana bırakalım... Asıl mesele, günümüz musikisinin, artık değil bu imtihana girebilecek öğrencinin, bu soruları sorabilecek bir imtihan heyetinde yer almaya layık tek bir hocanın bile bulunmadığı bir hale gelmiş olmasıdır. (Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları)