Hakikat ve Gerçeklik - Otto Rank Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hakikat ve Gerçeklik kimin eseri? Hakikat ve Gerçeklik kitabının yazarı kimdir? Hakikat ve Gerçeklik konusu ve anafikri nedir? Hakikat ve Gerçeklik kitabı ne anlatıyor? Hakikat ve Gerçeklik PDF indirme linki var mı? Hakikat ve Gerçeklik kitabının yazarı Otto Rank kimdir? İşte Hakikat ve Gerçeklik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Otto Rank

Çevirmen: Şirin Etik

Yayın Evi: Pinhan Yayınevi

İSBN: 9786059460514

Sayfa Sayısı: 128

Hakikat ve Gerçeklik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sigmund Freud’un hem şahsına hem öğretilerine en sadık isimlerin başında gelen Otto Rank belki de tıp eğitimi almadığı için Psikanaliz Cemiyetinin diğer üyelerinden ayrışmış ve daha çok felsefeyi, edebiyatı ve sanatı ilgilendiren eserler vermiştir. Rank’ın bu eserinde geliştirdiği irade psikolojisi, iç dünya ve dış dünya arasındaki ilişkileri, uyuşmaları, kopuşları ve çıkmazları Hakikat ve Gerçeklik ışığı altında inceler.

Hakikat ve Gerçeklik Alıntıları - Sözleri

  • Tolstoy İnsanın hayatındaki en önemli olay kendi benliğinin bilincine vardığı andır.
  • "Her şeyden önce kendi kendinle doğru ol"
  • Kişi, hakikat arayışı içinde, engellerin üstünden gelirken, iradesini haz duyarak gerçekleştirir fakat aynı zamanda, arayıp bulduğu, yadsınan duygulara bilinç getiren şeyin içeriği yüzünden acı çeker.
  • İlk günahın da ifade ettiği üzere bilmek günahtır, bilmek suç üretir.
  • "Yalnızca hatanın içinde yaşam vardır; Bilmek ölümdür." Schiller
  • - " (...) Hakikatin peşine düşmeye başladığımız ân, gerçekliği ve onun bizimle olan ilişkisini yıkarız..."

Hakikat ve Gerçeklik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Evet... Yine Nietzsche, Kant ve Schopenhaur gibi içe dönük filozoflar ve daha nicelerinde (nietzschelerinde :P) gördüğümüz farklı kılıflarda (isimlerde ve durumlarda) karşımıza çıkan aynı zihinsel deneyimlerin bir ürününü göreceğiz. Olay Jung'un Psikolojide Tipler'inde tanımladığı 8 temel işlevden yola çıkılarak kolayca açıklanabilir. İnsanın tam bilinç ve tam bilinçsizlik arasında olduğu, ya bilince ya da bilinçdışına yakın olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin objeler ve realite bilince yakın kısımda elde edilir, bilinç dışına yakın kısımda ise objelerin anlamları saklıdır. Tam hallerinden karmaşık hallerine geçerken libido, istenç, enerji gibi tanımlarla püskürtülürler ve bilince yakın olanla bilinç dışına yakın olan kaynaşır. Sonucunda da bir devinim (mantık, irdeleme, logos) oluşur. Burada insanın bilince verdiği ağırlıkla olduğundan çok bilinç dışı ağırlıklı tipin sanatçı, bilince ağırlıklı tipin nevrotik olduğunu söylemekte. Çeviriden midir bilmem, ele aldığı konu iyi olsa da vasat kalmış. Büyük ihtimalle çeviri kötü. Çok da tavsiye etmem. (Thoth)

Felsefe kitabı resmen... hakikat ve gerçeklik konusunda bilinç kazanmanıza yardımcı.. altı çizime çizime dikkat kesilerek okunması gerek...hakikat ve gerçeğin ayrım çizgisi belirginlestirilmis..ağır bir kitap (Ahmet DERMAN)

Hakikat ve Gerçeklik PDF indirme linki var mı?

Otto Rank - Hakikat ve Gerçeklik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hakikat ve Gerçeklik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Otto Rank Kimdir?

Otto Rank, asıl adı Otto Rosenfeld (d. 22 Nisan 1884, Viyana, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu - ö. 31 Ekim 1939, New York kenti, ABD), Avusturyalı psikolog.

Psikanaliz kuramını efsane, mit, sanat ve yaratıcılığın incelenmesini kapsayacak biçimde genişletmiş, bunaltı (anksiyete) nevrozunun temelinde doğum sırasında yaşanan psikolojik travmanın bulunduğunu ileri sürmüştür.

Yoksul bir ailenin oğluydu. Meslek okulunda öğrenimini sürdürürken geceleri yazmaya çalışıyordu. Sigmund Freud'un ilk yandaşlarından biriydi, onun Die Traumdeutung 'undan (1900; Düşlerin Yorumu, 2 cilt, 1991-92) esinlenerek yazdığı Der Künstler 'de (1907; Sanatçı) psikanaliz ilkelerinden yola çıkarak sanatı açıklamaya çalıştı. Bu çalışmayla ilgisini çektiği Freud'un yardımıyla Viyana Üniversitesi'ne girdi ve 1912'de Felsefe doktorasını tamamladı. Öğrenciliği sırasında resmen adını değiştirerek yazarlık adı olan Otto Rank adını aldı. Der Mythus von der Geburt des Helden (1909; Kahramanın Doğuşu Miti) ve Das Inzest-Motiv in Dichtung und Sage (1912; Şiirde ve Efsanede Ensest Motifi) adlı yapıtlarında, Oidipus karmaşasının sayısız şiir ve mite kaynak olduğunu gösterir.

Viyana Psikanaliz Derneği'nin sekreterliğini yapan Rank 1912-24 arasında Internationale Zeitschrift für Psychoanalyse 'yi yayımladı. 1919'da kurduğu ve psikanaliz üzerine yapıtları yayımlamayı amaçlayan yayınevini 1924'e değin yönetti. Sándor Ferenczi ile sıkı bir ilişki kurarak, onunla birlikte psikozların da psikanaliz alanına alınmasına katkıda bulundu.

1924'te, Das Trauma der Geburt und seine Bedeutung für die Psychoanalyse (Doğum Travması ve Psikanalizdeki Anlamı), adlı yapıtını yayımlayarak, freudcu ortodoksluğa karşı ilk kez ayrıldıkları noktaları ortaya koydu. Kitap, Freud ve Viyana Psikanaliz Derneği'nin öbür üyeleriyle ilişkisinin bozulmasına ve dernekten atılmasına yol açtı. Dölyatağından dış dünyaya çıkışın, çocukta ergenlik döneminde bunaltı nevrozu yaratabilecek şiddetli bir korkuya neden olduğu ileri sürülen kitabın psikanalizin temel kavramlarıyla çeliştiği düşünüldü. 1920'lerin ortalarından başlayarak ABD ve Avrupa'nın birçok ülkesinde dersler veren Rank 1936'da New York kentine yerleşti. Yapıtları psikiyatri, psikoterapi, danışmanlık ve eğitim alanlarında, ayrıca günümüzde hümanist psikoloji ve güdümsüz psikoterapide etkili oldu.

1930'larda Rank kişilik gelişmesinde yönlendirici güç olarak istenç kavramını geliştirdi. İstenç, Freud'un insan davranışındaki yönlendirici etkenler olarak gördüğü sezgisel dürtülerin denetlenmesi ve kullanılmasında olumlu bir güç olabilirdi. Buna göre, hastanın psikanaliz sırasında gösterdiği direnç, içsel bir olumsuz etken değil, bu istencin bir dışavurumuydu. Freudcu analistlerin tersine, bu direnci yıkmak yerine, kişinin kendini bulması ve gelişmesini yönlendirmek için kullanmak gerekiyordu.

Rank'a göre insanı bilinçli, amaçlı ve kendine yön verebilen bir varlık durumuna getiren istençtir. Kişilik özelliklerine göre insanlar ortalama, artistik ve nevrotik olarak üç ayrı kategoriye ayrılabilir. Toplumun kurallarına karşı çıkmadan uyan, yaratıcı olmayan, toplum için yararlı, öte yandan kendisine yararsız olan ortalama insan tipine karşılık artistik tip yaratıcı ve üretkendir. Nevrotik insan ise yaratıcılığı engellenmiş olan artistik tiptir.

Rank, Freud'dan koptuktan sonra psikanalizden uzaklaşarak "yeniden doğuş" kuramı adını verdiği bir psikoterapi yöntemi geliştirdi. Temelde kuralsız ve kimilerince bilimsellikten uzak olan bu yöntemde, korku ve suçluluk duyguları azaltılarak yaratıcılğa varan bir varoluşun geliştirilmesi amaçlanır. Terapide yaşam tartışılmamalı, doğrudan yaşanmalıdır. Bu yaklaşım daha sonra güdümsüz ve varoluşçu psikoterapilerin temel ilkesini oluşturdu.

Otto Rank Kitapları - Eserleri

  • Kahramanın Doğuş Miti
  • Doğum Travması
  • Hakikat ve Gerçeklik
  • Eş Benlik

Otto Rank Alıntıları - Sözleri

  • “...tek fısıltısı , benimkinin yankısından büyüktü .” (Eş Benlik)
  • Hindu inancına göre insan düşmanını resmî yada gölgesini kalbinden bıçaklayarak yok eder. (Eş Benlik)
  • İlk günahın da ifade ettiği üzere bilmek günahtır, bilmek suç üretir. (Hakikat ve Gerçeklik)
  • ''İyileşmiş bir nevrotik kişi, daha önce nevrotik mutsuzken, artık genellikle sıradan bir mutsuzluk sergiler.'' (Doğum Travması)
  • ''Cehennem tasavvurundaki bedenle ilgili aşırıya kaçan ayrıntılar, rahim içine bağlanan gökyüzü ve cennet fantezisinin korku dolu kar­şıtı olarak gösterir kendini. Özellikle Yunan kültüründeki yeraltı dün­yası cezalarına karşılık düşen cehennem cezaları, bütün incelikleriy­le rahim içi durumunun yeniden üretimini ifade etmektedir. Böyle olunca, ortaçağdaki histerilerin bu hazır malzemeden yararlanarak aynı bilinçdışı eğilimleri ifade etmekten hoşlanmış ol­malarına şaşmamak gerek.'' (Doğum Travması)
  • "Yalnızca hatanın içinde yaşam vardır; Bilmek ölümdür." Schiller (Hakikat ve Gerçeklik)
  • Çelişkinin kesinliği zevk duygusunu yoğunlaştırır. Otto Rank (Eş Benlik)
  • Ama sanatçı da aynı şeyi yapar, Prometheus gibi o da kendine benzeyen insanlar yaratır; yani daima yeni ve sürekli tekrarlanan doğum eylemleriyle, yaratılışın kadınsı ağrıları altında eserini ve eseri içinde kendi kendisini doğurur. (Doğum Travması)
  • Uykuya doğru nereye döndüysem, Ölüme yakın nereyi özlediysem, Yolları aşıp nereye gittiysem, Yolum üzerinde, benimle birlikte Pespaye, siyah giyimli biri oturdu, İçinde bir dost bulduğum. (Musset) (Eş Benlik)
  • Ben senin düşüncelerinin eylemiyim. (Eş Benlik)
  • ''Doğmuş olmamızın bedelini önce yaşamla sonra da ölümle ödüyoruz.'' (Doğum Travması)
  • Doğmuş olmamızın bedelini önce yaşamla sonra da ölümle ödüyoruz. (Doğum Travması)
  • Freudcu Narsizm kuramına göre eş benlik, mutlu ve dengeli bir kişiliğin oluşumunu engelleyen hastalıklı özsevgi unsurlarını temsil eder. (Eş Benlik)
  • "Her şeyden önce kendi kendinle doğru ol" (Hakikat ve Gerçeklik)
  • - " (...) Hakikatin peşine düşmeye başladığımız ân, gerçekliği ve onun bizimle olan ilişkisini yıkarız..." (Hakikat ve Gerçeklik)
  • -Önemli olan, insanın karşısına çıkan her yeni duruma çözüm bulacak esnekliği gösterebilmesidir. Rank'a göre toplum tarafından "başarılı artist" olarak nitelendirilen kişiler, nevrotik ya da ortalama insanlardır. (Doğum Travması)
  • Şu açıkça ortadadır ki insanlar, eski zamanlarda ve en saf hayal gücüyle bile, ensesti ve baba katilliğini gökyüzünde görmemiştir. Bu fikirlerin başka bir kaynaktan elde edilmiş olması çok daha muhtemeldir. Bu kaynak da büyük olasılıkla insandır. (Kahramanın Doğuş Miti)
  • Küçük çocuklar için ebeveynler en başta tek otorite ve tüm inancın kaynağıdır. (Kahramanın Doğuş Miti)
  • ''Bütün pratik buluşlarda esas meselenin libidoyu cömertçe tatmin ederek ilksel duruma olabildiğince yaklaşmayı engelleyen dış etkenleri azaltmak olduğunu görebiliriz.'' (Doğum Travması)
  • Tolstoy İnsanın hayatındaki en önemli olay kendi benliğinin bilincine vardığı andır. (Hakikat ve Gerçeklik)