Haldun Taner Kabare - Ferhan Şensoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Haldun Taner Kabare kimin eseri? Haldun Taner Kabare kitabının yazarı kimdir? Haldun Taner Kabare konusu ve anafikri nedir? Haldun Taner Kabare kitabı ne anlatıyor? Haldun Taner Kabare kitabının yazarı Ferhan Şensoy kimdir? İşte Haldun Taner Kabare kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ferhan Şensoy

Yazar: Haldun Taner

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9754948801

Sayfa Sayısı: 161

Haldun Taner Kabare Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Haldun Taner üzerine çok şey söylendi, yazıldı. Her söylenenin ya da yazılanın son cümlesi, Taner'in Türk Edebiyatında yeri doldurulamaz bir yazar olduğudur. Ferhan Şensoy, Taner'i bir kez de kendi üslubuyla bizlere sunuyor. Birbirinden güzel öykülerin, Şensoy tarzıyla yorumlanmış ve oyunlaştırılmış biçimi, izleyenlere ayrı bir tat veriyor.

Haldun Taner Kabare Alıntıları - Sözleri

  • ALLAH LAFINI AĞIZLARINDAN VE KONUŞMALARINDAN DÜŞÜRMEYEN POLİTİKACILAR BENİ ZIVANADAN ÇIKARIYOR
  • Atatürk, kaldırıp başını şu halimizi bir görse idi, rahmetlinin kalın kaşları o saat diken diken olurdu.
  • Nezakete karşı balmumu gibi eririm ben.
  • Asık suratlılar, kara ruhlular, buluttan nem kapanlar, burunlarından kıl aldırmayanlar, kendilerini beğenmişler, dediğim dedikçiler, sinamekiler, kasıklar, manyaklar, yavanlar, densizler sakın bize gelmesinler. Bir yerleri incinir. Rahatsız olurlar.
  • Bir düne bak, Bir bugüne... Hey gidi günler hey! Az gittik uz gittik Bir de döndük baktık ki Dostlar Olduğumuz yerdeydik. Dün festi, Bugün şapka Dün peçeydi ve yaşmak. Bugün fora göğüsler Bugün fora kol bacak. O "bugün" de dün oldu, Dün festi, Bugün sarık, Dün peçeydi ve yaşmak. Bugün türban ve çarşaf.
  • Dünya erkekler dünyası kaldıkça, erkekler bütün kilit noktaları elde tuttukça ve onları kurulu düzenin oyun kuralları uyarınca, yani bir sömürü düzeni içinde yönettikçe, kadınlar da kendilerini ellerindeki tek silahla savunmaya çalışıyorlar. Bu silah, onun güzelliği, dişiliği, çekiciliği, fettanlığı ve zekâsıdır. Erkeklerin zayıf noktasına yöneltilen bu silahla, çıkar koparılmak istenir. Bunu evlenme yoluyla yapanlara bu düzen akıllı ve namuslu, başka yoldan yapmaya kalkanlara da başka bir şey diyor. Oysa namussuz olan, kadını bu derekeye zorlayan erkekler hegemonyasıdır.
  • BİZ GÜNÜ GÜNÜNE UYMAZ NEDİR NE DEĞİLDİR BELLİ OLMAZ ESEREKLİ TUTARAKLI BİR MİLLETİZ DEVEKUŞU YUMURTA KAPIYA GELİNCE BIÇAK KEMİĞE DAYANINCA İŞLER SARPA SARINCA YOKTUR BİZDEN YAVUZU DEVEKUŞU DEVEKUŞU
  • Zorluklar insana nezaket ve diğerkâmlık maskesini attırmış, altından çirkin, haşin, bencil yanları çıkmış. Herkes bir ayrı sinirli. Tartışmanın, sürtüşmenin bini bir para... Sabahtan akşama kadar çıkara yönelmiş, bir çıkar kapışmasına koşulmuş insanların sevimli ve halavetli olması mümkün mü?
  • KEYMAN - ... Kaz gelecek yerden don't esirge the tavuk! BEŞİR - Efenim? KEYMAN - Kaz size gelmeye yönelikse, siz o tarafa doğru bir tavuk gönderin, demek istiyorum.
  • YALAN Ö. - Çok konuşacak, çok palavra sıkacaksın ki, etki yapabilesin. Ne demiş Namık Kemal, at martini debreli, yer gök inlesin. BEŞİR - Ne atayım? YALAN Ö. - Seçmene tutamayacağın vaatlerde bulunacaksın. BEŞİR - Yutarlar mı? YALAN Ö. - Yutmasalar bu kadar senedir bu seçtiklerini seçerler mi?
  • ALLAH LAFINI AĞIZLARINDAN VE KONUŞMALARINDAN DÜŞÜRMEYEN POLİTİKACILAR BENİ ZIVANADAN ÇIKARIYOR
  • Bir düne bak, Bir bugüne... Hey gidi günler hey! Az gittik uz gittik Bir de döndük baktık ki Dostlar Olduğumuz yerdeydik. Dün festi, Bugün şapka Dün peçeydi ve yaşmak. Bugün fora göğüsler Bugün fora kol bacak. O "bugün" de dün oldu, Dün festi, Bugün sarık, Dün peçeydi ve yaşamak. Bugün türban ve çarşaf.
  • Dünya erkekler dünyası kaldıkça, erkekler bütün kilit noktaları elde tuttukça ve onları kurulu düzenin oyun kuralları uyarınca, yani bir sömürü düzeni içinde yönettikçe, kadınlar da kendilerini ellerindeki tek silahla savunmaya çalışıyorlar. Bu silah, onun güzelliği, dişiliği, çekiciliği, fettanlığı ve zekâsıdır. Erkeklerin zayıf noktasına yöneltilen bu silahla, çıkar koparılmak istenir. Bunu evlenme yoluyla yapanlara bu düzen akıllı ve namuslu, başka yoldan yapmaya kalkanlara da başka bir şey diyor. Oysa namussuz olan, kadını bu derekeye zorlayan erkekler hegemonyasıdır. Dünyaya eşitlik geldiği gün bu gibi hikâyeler artık gazeteleri ve kamuyu ilgilendirmez olacaktır.
  • Kabare bir tür dev aynası Biraz büyütür her şeyi Çıban yapar sivilceyi Göze sokar gerçeği Sakın kızma aynaya Sakın üzme kendini Ayna seni gösterir Sen seni beğenmezsen Sen seni düzelt değiştir.
  • Otobüste, dolmuşta, vapurda, dairede konuşmalara bir kulak verin. Rakamlar konuşmalardan sözcükleri sürdü götürdü. Hep rakamla konuşuluyor. Hayat pahalılaştı mı dostluklar ucuzlar. Gazeteler, kiraların artması ile boşanmaların çoğaldığını yazıyorlar. Zorluklar insana nezaket ve diğerkamlık maskesini attırmış, altından çirkin, haşin, bencil yanları çıkmış. Herkes bir ayrı sinirli. Tartışmanın, sürtüşmenin bini bir para. Sabahtan akşama kadar çıkara yönelmiş, bir çıkar kapışmasına koşulmuş insanların sevimli ve halavetli olması mümkün mu? Kabul. Elbet bu hale isteyerek düşmemişler. Su yüzünde kalmak için uğraşıyorlar.

Haldun Taner Kabare İncelemesi - Şahsi Yorumlar

“Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi.”: ağustos otuz 1 iki bin 21 dediler ustan ölmüş “çok gülünçsün azrail ferhan şensoy ölür mü? Yine Ferhan Şensoy... Yine Kitaphan... – Bıkmadın mı bu aydını anlatmaktan? Anlattıkça, anlattığım kadar yeni öğrenilecek bilgiler olduğunun farkına varıyorum. Yani yine “internet aleyhisselam”'ı, okuduğum kitaplarını verdiği röportajları tarıyorum. Bu sefer ustanın önceki incelemelerde değinmediğim faaliyetlerine - ve bir çılgınlığına ki hayatı çılgınlıklarla doludur, 50'den fazla tiyatro oyunu yazmak çılgınlık değil de nedir?- değineceğim. Ama öncelikle tabii ki kitabı... Sanırım eseri en kısa şekilde geniş çaplı anlatan tek inceleme olacak. Ön sözden önceki sayfası: https://i.hizliresim.com/aknmn1x.jpg Önsöz'ün son sayfası: Kimileri 1945'te yazılmış bu metinlerin, hâlâ ne denli güncel ve taze olduklarını; Haldun Ta- ner'in önce insanı ve dünyayı, sonra Türkiye'yi ve toplumumuzu ne kadar doğru ve filozofça analiz ettiğini şaşarak göreceksiniz. Ferhan Şensoy 21.03.1997, Ankara (https://i.hizliresim.com/oh3bce3.jpg) Ve son olarak Davetiye: https://i.hizliresim.com/6nzklof.jpg Netçe yansıttığımı düşünüyorum. Sormak istediğiniz bir şey olursa yorum kısmından cevap veririm. Konudan konuya atlayarak devam ediyorum. Bulanık kafayla yazılmış bir inceleme olacak gibi. Gibisi fazla . Kim bilmez ki Şarabi şiirini, hani Tuncel Kurtiz seslendirmişti: https://youtu.be/1JywloIUmc4 Kendisinden dinlemeyi çok ama çok isterdim. Belki bissürü kayıtlar vardır şiirler okuduğu. Umarım öyledir. Ustayla çalışma fırsatı bulanlar arasında 47. Uluslararası Emmy Ödülleri" töreninde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülen Haluk Bilginer'de vardır. Steven Berkoff'a ait bir oyunu beraber çevirirler. Dolu Düşün Boş Konuş isimli oyunun cuları: Haluk Bilginer, Zuhal Olcay, Güven Kıraç, Melek Baykal ve Sermiyan Midyat. Yöneticiii Ferhan Şensoy. Oyunu izlemedim, yorum ve eleştiri yapamam dolayısıyla. Çoğunluğun Ceylan Ertem'in şarkısı olarak bildiği Ütopyalar Güzeldir (https://youtu.be/-YVOc7z6Q4U) ustaya aittir. Son zamanlarda şu soruyla çok karşılaşıyorum: Sinemada neden çok göremedik peki? Buyrun cevabı: https://youtu.be/QvUUkFD1X9s Yapamazsın, olmaz, manyak mısın dediler. Gemide tiyatro yaptı. Dünyada bir ilktir gemide tiyatro. Ve o gemide sergilediği oyunlardan biri Ortaoyuncular'ın YouTube kanalında yayınlandı (https://youtu.be/wHZ5n2ltMp8). Paylaşılan bir alıntıdan –Gecedeste kitabınının 16. sayfası– iletiyorum konu hakkındaki bulabildiğim kadarıyle yazdıklarını: “bindokuzyüzdoksandört yılı ondokuz ocak çarşamba gerçek oluyor ütopya açıyor pedesini kuruçeşme’ye demir atmış içinden dalga geçen tiyatro seyircili seyir defteri ve kırkambar gece tiyatrosu’nun peşpeşe dünya prömiyeri gemide tiyatro dediğimde manyak mısın diyenler pardon ağbi diyorlar” VEEE MÜJDE Çok Tuhaf Soruşturma'ya yazdığım incelemede belirttiğim kitap Ferdeste, yıl bitmeden yayımlanacak: https://i.hizliresim.com/co8b3ye.jpg Önemli bir noktasızlığa (bitmez, ama n'kadar çok okuyan olursa iyidir) dokunmak istiyorum. Diline geldiğini kusuyor bazı okurlar yeşil satırlara. Yahu bir oku, araştır, hemen... Okumadan, kitaplarla alakasız yapılan incelemelerden bıktım artık. Neymiş "Laba luba suresi" demiş bir oyununda, evet demiş ama niçin? Yahu orda bir bürokrata gönderme vardır, bakınız (https://youtu.be/U1Kw5B54vQM 33:26'den itibaren...) Neymiş homofobikmiş, cinsiyetçiymiş. ”Hasssiktir ve Rıfat abi!” repliği güzeldi ama. Böylesi seçme sapan ithamlarda bulunmanın siyaha beyaz demekten farkı yoktur. N'kadar bilgisiz olduğu göze çarpıyor böylelerinin. Homofobik bir insan, eşcinsel biriyle aynı yatakta yatar mı? Yapılan ithama karşı verilen en güzel cevap olan kitaptaki (Kalemimin Sapını Gülle Donattım-10.Baskı) 80. bölümü okumalarını öneririm. Neymiş, dinle dalga geçiyormuş, dinle dalga geçtiği falan yok, derdi dinle oynayanlara kanan halk. Neymiş, keşke darbe olsa demiş de amacı çok kötüymüş, buyrun (https://youtu.be/icIaLgc4cW0 8:52'den itibaren). Çoğunun derdini biliyorum ama n'olup bittiğini bilmeden “seçme sapan” sellere kapılanlar içindi bu ileti. Lütfen sağdan soldan duyduklarınızı bilgi edinmeyin. Lütfen araştırın. bulutların arasına isabetleyerek arada bir el sallıyorum belki görüyordur meyhaneden usta zaman zaman giriyordu rüyalarıma fakat gökyüzüne uçtuktan sonra... yirmi dört gün geçti ama hala “Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi.” Ve https://youtu.be/6xwiDqgk-7Y 21:56'da ustanın dediği gibi ölene kadar... Ölene kadar bu ilerici birikimi harcatmayacağız. Kudurun, çıldırın, önceki paragrafta anlattığım kişi ve giller ve kişigillerden olmaya meyilliler. Zaman ayırıp okuyanlara mersilerden bir demet, keyifli okumalar ≈)) (Kitaphan)

Ferhan Şensoy’un ustası Haldun Taner’in eserlerinden derlediği bir kabare. Sahnede izlemeyi isterdim. 90’ların siyasi iklimi, dertleri, meseleleri hakkında da fikir sahibi olmayı sağlıyor bu metin. Hem de iki büyük ustanın mizahı, bilge bakış açısından. (Yusuf Atay)

Ferhan Şensoy'un Haldun Taner'in yazdığı skeçleri Ferhanca yorumlaması sonucunda ortaya çıkmış olan yapıt... Haldun Taner Ferhan Şensoy'un üslubunu çok beğenirmiş... Ferhan Şensoy ise hala ustasından bahsederken ağlamakta... (ilker Görkem)

Kitabın Yazarı Ferhan Şensoy Kimdir?

Ferhan Şensoy (d. 26 Şubat 1951, Çarşamba, Samsun) Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu; roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair ve Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusudur.

Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 7 Mart 1987 'den beri aralıksız devam eden en tanınmış oyunudur. Birçok kesim tarafından Ferhangi Şeyler'in stand-up komedilerinin ilham kaynağı olduğu düşünülse de, kendisi bunu "Ferhangi Şeyler’den etkilenmiş olabilirler ama Ferhangi Şeyler bir stand up değildir." diyerek açıklamıştır. Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu'nu Münir Özkul'dan devralmış ve Rasim Öztekin'e devretmiştir.

Her oyununa emeği geçenlere, zaman gözetmeksizin oyun gelirlerinden pay vererek mali olarak da Türk Tiyatrosu'nda kendine özgü bir yer edinmiştir.

2021 Haziran ayında anjiyo geçiren, ardından da anjiyoya bağlı olarak gelişen komplikasyonlar nedeniyle tedavi görmeye başlayan usta sanatçı, tüm müdahalelere rağmen 31 Ağustos 2021 tarihinde 70 yaşında vefat etmiştir.

Ferhan Şensoy Kitapları - Eserleri

  • Kalemimin Sapını Gülle Donattım
  • Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı
  • Hacı Komünist
  • İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You
  • Falınızda Rönesans Var
  • Ayna Merdiven

  • Kazancı Yokuşu
  • Başkaldıran Kurşunkalem
  • Oteller Kitabı
  • Elveda SSK
  • Denememeler
  • Afitap'ın Kocası İstanbul
  • Düşbükü

  • Şahları da Vururlar
  • Rum Memet
  • FerhAntoloji
  • Seçme Sapan Şeyler
  • Gündeste
  • Güle Güle Godot
  • Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı

  • Karagöz ile Boşverinbeni
  • Kedittin Direniş
  • Dündeste
  • Gecedeste
  • Çok Tuhaf Soruşturma
  • Haldun Taner Kabare
  • Derdeste

Ferhan Şensoy Alıntıları - Sözleri

  • Durumun derhal bir faksla Ulaştırma Bakanlığı'na bildirilmesinin bir yararı olur mu? Olmaz. Çünkü Ulaştırma Bakanı hiç bir zaman otobüse binmez. Sen ne kadar faks çekersen çek, o bu konuya eremez, kimin, nereye, nasıl ulaştığının hiç farkında değildir. Otobüse binmeyen bir Ulaştırma Bakanı bizim otobüssel sorunlarımızı çözebilir mi? Hayır. O zaman ona ne gerek var? O da zaten, şu an Ankara'da kimi sokaklarda trafiği kestirerek, başkent trafiğinin içine-ederek bakanlığına ulaşmanın derdin­ de. O olmasa, Ankara'da o sokaklarda, o kadar karış­mayacak trafik ve herkes daha çabuk ve rahat ulaşa­cak. Ulaştırma Bakanının ulaşımı engelliyor olması salakça! (Rum Memet)
  • Fikrini söyle... Hıyarca da olsa belirt. Belirt ki ne kadar hıyar olduğun anlaşılsın. (Çok Tuhaf Soruşturma)
  • Biz hiçbir şarkıyı baştan sona söyleyebilen bir millet değiliz. (Hacı Komünist)
  • Gayet iyi anlaşamıyoruz.. (İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You)
  • Bolluk kelek bir durum Kıtlık gayet güzeldir, Parası olan için! (Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı)
  • Tiyatrodan korkmayınız. Tiyatro hayatın aynası. Aynaya bakmaktan korkuyorsanız, eve dev aynası alınız! (Kedittin Direniş)

  • Dünya erkekler dünyası kaldıkça, erkekler bütün kilit noktaları elde tuttukça ve onları kurulu düzenin oyun kuralları uyarınca, yani bir sömürü düzeni içinde yönettikçe, kadınlar da kendilerini ellerindeki tek silahla savunmaya çalışıyorlar. Bu silah, onun güzelliği, dişiliği, çekiciliği, fettanlığı ve zekâsıdır. Erkeklerin zayıf noktasına yöneltilen bu silahla, çıkar koparılmak istenir. Bunu evlenme yoluyla yapanlara bu düzen akıllı ve namuslu, başka yoldan yapmaya kalkanlara da başka bir şey diyor. Oysa namussuz olan, kadını bu derekeye zorlayan erkekler hegemonyasıdır. (Haldun Taner Kabare)
  • - Baskı rejimleri mizahçıyı, daha ince mizah yapmaya zorluyor. Mizahın bıçağı bileniyor. (Kedittin Direniş)
  • -Ne iş yapıyor? -Bir çeşit mafya. -Zaten artık herkes mafya. Bir mafyanın içinde bulunmayan adamdan sayılmıyor... (Elveda SSK)
  • Niye anlatır bu meddah, dere tepe düz giderek? Nedir zoru? Kim zorluyor onu buna? Çağının sıkıntısını ruhunda fırtınayla yaşayan yalnız yalnız adamlardır, meddah dediğin. Anlatarak bir kıssa'yı, hissesiyle çağını değişime zorlayandır, insandan, insanlıktan yana, eğriyi doğruyu gösterendir. Franko döneminin ispanyol meddahları, döner döner Franko'yu anlatır. Karl Valentin bir uyumsuz meddahtır onun işi Adolf Hitler! Sen De Gaulle'ü Coluche'e sor! Denetimden geçen meddahın işi elbet daha zor! Feylesoftur meddah, al gözüm seyreyle, al kulağım kabakulak, al beyincik ben yoruldum, sen yorumla! Meddah, çok tehlikeli bir tip! Aristofanes'in başı hergün belada, Nefi canını verir, dili uğruna, çünkü meddah bir söylüyor, pir söylüyor, ondan sonra ne söylesen "söz" olmuyor. Çağdaş toplum meddahını hoşgörmeli, ona kulak vermeli, meddahına sahip çıkmayı bilmeli, çünkü meddah toplumun sesi. (Denememeler)
  • kimi çoğul yalnızlıklar... (Gündeste)
  • “Arkadaşsız yürünmüyor ısırganlı yol.” (Ayna Merdiven)
  • Ülkenin içinde bulunduğu manzara karşı­sında bu kadar insanın mutlu olabilmesini aklım almıyor. (Kedittin Direniş)

  • Şahımızın önünde boynumuz kıldan ince Şairem ki ölüme giderim geze geze Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse. (Şahları da Vururlar)
  • “(…) eczacılık fakültesini bitiren araba galerisi açıyor, iktisat fakültesini bitiren meyhaneci oluyor, İlahiyat okuyor kaymakam oluyor, hukuk fakültesinden çıkan bankacı oluyor, sanat tarihi okuyan milli piyango bayii açıyor, bilgisayar mühendisi bir otelin havuz müdürü oluyor, çok okullar okuyup hiç bir şey olamayan çok!” (Falınızda Rönesans Var)
  • .- Ben aynı kanıda değilim! .- Kim aynı kanıda . - Hangi kanıda? .- Kanada ! (Güle Güle Godot)
  • Sizi rahatsız eden laiklik mi? Biliniz ki laiklik ortadan kalkma­yacak. Buna, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği türk gençliği izin vermez. Atatürk mü sizi rahatsız eden? Orda, bi dak­ka durun! Durmaktan kastım; saygı duruşu! (Kedittin Direniş)
  • Bir tür bayram değil midir, direniş? (Güle Güle Godot)
  • Bir gün öyle bir üfleyeceğim ki bu sigaranın dumanını pencereden, yerle bir olacak rutubetli duvar; bizim evden deniz görünecek. (Denememeler)
  • Senin halkın aç geziyor Ver toprağı köylüye Umudumuz Musaddık Biz bu şahtan usandık (Şahları da Vururlar)