Hayal Kahramanları - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hayal Kahramanları kimin eseri? Hayal Kahramanları kitabının yazarı kimdir? Hayal Kahramanları konusu ve anafikri nedir? Hayal Kahramanları kitabı ne anlatıyor? Hayal Kahramanları kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Hayal Kahramanları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sunay Akın

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053326069

Sayfa Sayısı: 208

Hayal Kahramanları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Neden Hayal Kahramanları?

Çocukluğumuzu savunan büyük güçlerdendir hayal kahramanları. Teksas, Zagor, Süperman, Batman, Temel Reis, Şirinler, Casper, vd. gibi hayatımızı güzelleştiren bu çocukluk arkadaşlarımız gözlerimizin ışıltısında hâlâ yaşamaktadırlar. Bir hayal kahramanının filmini izlemek, çizgi romanını ya da kitabını okumak, çocukluk arkadaşlarımıza ayırdığımız zamanlar gibidir. Hayatımıza yön veren ailemiz ve arkadaşlarımızın yanında, hayal kahramanları da kişiliğimizin gelişiminde pay sahibidir. Hayal kahramanları, gözlerinin içine bakamasak, ellerini sıkamasak, bir kez olsun sarılamasak da bize çok şey katan ve öğreten en yakın arkadaşlarımızdır.

(Tanıtım Bülteninden)

 

Hayal Kahramanları Alıntıları - Sözleri

  • Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir.
  • Çocukluğu savunan, büyüklerin dünyası tarafından işgal edilmesine engel olan en büyük güç hayal kahramanlarıdır.
  • -Bir daha suç işleyecek misiniz? -Hayır. -Şiir yazacak mısınız? -Suç işlemeyeceğimi söyledim ya!
  • 19 Haziran 1942'de, 13. doğum gününü kutlayan bir kız çocuğu, yaşadığı Amsterdam'da, ailesi ile birlikte Rin Tin Tin'in bir filmini izler. Sonrasında da Yahudi oldukları için faşizmden kaçmak amacıyla bir evin arka odasına gizlenirler. Rin Tin Tin, Anne Frank'in seyrettiği son filmi olacaktır!
  • Öğretmen ders anlatırken, George MacManus adlı öğrenci arkadaşının resmini yapmaktadır. Ne var ki resim sevgisi lise öğrencisine pahalıya patlar. Kâğıdı hışımla önünden alan öğretmen, onu zarfa koyar ve altına da şu notu yazdığı resmi ailesine götürmesini ister:"Oğlunuz ders dinlemek yerine bütün gün bu resmi yaptı." George , akşam babasının eve gelmesini beklerken korku içindedir. Oğlunun ürkek bakışları altında zarfı açan baba hiç birsey söylemez. Ertesi sabah baba oğul birlikte çıkarlar evden...Babası, George MacManus'u The Republican gazetesine götürür ve editöre çizdiği resmi gösterir. Genç adam, bir hafta sonra çizer olarak işe başlar. O gece, babasi sıradan bir babanın tepkisini gösterse, "ben adam olasın diye çalışırken, sen derste dalga geçiyorsun" diye çıkışsa, yani öğretmenin suyuna gitse, Amerika yüksek sosyetesinde geçen ünlü çizgi roman Bringing Up Father doğmamış olacaktı.
  • Anıtkabir'de çalışan taş ustaları Kayseri'nin Ağırnas köyündendir. "Sinan'ın heykelini dikelim" diyen Atatürk'ün kabrini Mimar Sinan'ın köylülerinin yapması ülkemizin değeri bilinmeyen hisse senetlerinden biridir.
  • Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim
  • "Geziye çıkmak yaşamaktır. İste o zaman yaşam canlanır, zenginleşir, insan bir pelikan gibi kendi kanıyla değil, doğayla beslenir."
  • Amerikan devriminin kahramanı Teksas'ı seven, Yedibela çetesinin lideri olan çocuğun adını, kâğıt bir gemi yapıp özgürlük sularına bıraktığımız "Devrim" adlı şiirimizin son iki dizisinde okuyalım: Kim bilir kaç yunus görmüş kaç deniz gezmiş
  • "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.."
  • Nâzım Hikmet, Akşam gazetesinde... arkadaşıyla olan ayaküstü sohbeti yazar:"Ne iyi, dedim, çocukluğunun büyük bir parçasını kaybetmemişsin. Gözlerin çocuk kalmış." bu sözler karşisinda, bir frengi dispanseri olan başdoktor olan arkadaşının neler söylediğini de şöyle aktarır :"Onu kaybettiğim gün yok olurum, dedi. Çocukluk, gövdemizi, beynimizin birçok yanlarını, yılların akışıyla ağır ağır bırakır. Tıpkı toprak bir kaptan suyun sızması gibi, çocukluk bizden sızar. Son barındığı yer gözlerimizdir. Gözlerim çocuk kalmışsa, bu ilk bakışta görülebiliyorsa ne mutlu bana .En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bir damla çocuk ışığı kalmamış olanlardır."
  • "Sinan'ın heykelini dikelim" diyen Atatürk'ün kabrini Mimar Sinan'ın köylülerinin yapması, ülkemizin değeri bilinmeyen hissi senetlerinden biridir.
  • ...Mitolojideki kahramanlar ile kapitalist ABD’nin süper kahramanı arasındaki fark da işte budur:Biri gücünü korkusuzca savaşlarda kullanırken,ötekinde çizerler bu özelliği “asker kaçağı” olmak için değerlendirir!
  • En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bile bir damla çocukluk ışığı kalmamış olanlardır.
  • "Diş ağrısına, bu ağrı kendiliğinden, insanın iradesi dışında geldiği için dayanırız da, bu ağrıyı, dişçiye gidip kendi irademizle bir acı duyarak yok etmekten korkarız. İşte bu korku birçok sosyal hadiselerin anahtarıdır. (Nâzım Hikmet)

Hayal Kahramanları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çocukluğum: yazar/sunay-akin 'ın okuduğum kaçıncı kitabıydı bilmiyorum, saymadım. Şüphesiz okuduğum en güzel kitabıydı. Bitirdikten sonra çocukluğumun elinden tutup Göztepe'deki Oyuncak Müzesi'ne götürdüm. Çizgi filmleri, çizgi romanları yalnızca izledik, okuduk. Arkaplanında ne var, bu nereden gelir, neyi temsil eder hiç araştırmadık. Muhteşem, bilgiler ve anılarla dolu bir araştırma kitabı. Keşke Sunay Akın'la yeniden karşılaşsam da bu kitap için ayrıca teşekkür edebilsem. 50'li yaşlarının sonunda olup, içinde büyük bir hayal gücü olan çocuğu barındırması muazzam bir şey! Okuyunuz, okutturunuz. Bu kitap içinde hala küçük çocuk olan herkese iyi hissettirecek. (ÖZLEM AYDIN)

Araştırmalara, okumalara doyamadığım,saymakla bitiremedigm bir sürü kıymetli isim.Buram buram emek kokan MUHTEŞEM bir eser bırakyorum buraya. O hikayeleri, karakterleri buraya sığdırmak mümkün değil. Okudukca araştırma ihtiyacı hissettim ve kitabın bitmesini istemedim. Aklıma harika demekten başka yorum yapmak gelmiyor. İnceleme deneme tarzı yasanms hikayelerin bulundugu muazzam bir araştırma kitabı. (kütüphaneci biri)

Kesinlikle okunası bir kitap. Kısa ve akıcı anlatımıyla o kadar çok bilgiyi sığdırmış ki Sunay Akın, emeğine sağlık. Çocukken izlediğimiz çizgi filmlerin doğuşundan, sanattan, siyasetten dolu dolu not alınası bir çok bilgi… Okumaya başlamam ile bitirmem bir oldu. (Adile Çiftçi)

Hayal Kahramanları PDF indirme linki var mı?

Sunay Akın - Hayal Kahramanları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hayal Kahramanları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?

Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.

12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.

İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.

1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.

Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.

23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.

TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.

Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.

Sunay Akın Kitapları - Eserleri

  • Bir Çift Ayakkabı
  • Geyikli Park
  • Antik Acılar
  • Ay Hırsızı
  • İstanbul'da Bir Zürafa
  • Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
  • Kırdığımız Oyuncaklar
  • İstanbul'un Nazım Planı
  • Onlar Hep Oradaydı
  • Kalede 1 Başına
  • Önce Çocuklar ve Kadınlar
  • Tuncay Terzihanesi
  • Ayçöreği ve Denizyıldızı
  • Hayal Kahramanları
  • Kule Canbazı
  • Aslanlı Yol
  • Kaza Süsü
  • Makiler
  • 62 Tavşanı
  • Şiirli Yastık
  • Çorap Kaçığı
  • Şiir Cumhuriyeti
  • Kırılan Canlar
  • Veşaire...Veşaire...
  • Şairler Matinesi

Sunay Akın Alıntıları - Sözleri

  • "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
  • At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
  • “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
  • Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
  • “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
  • "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)

  • "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
  • Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
  • Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
  • Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
  • Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
  • Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
  • Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)

  • Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
  • Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
  • Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
  • Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
  • Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
  • "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
  • Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)