Hayat Üzerine Düşünceler - Lev Tolstoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hayat Üzerine Düşünceler kimin eseri? Hayat Üzerine Düşünceler kitabının yazarı kimdir? Hayat Üzerine Düşünceler konusu ve anafikri nedir? Hayat Üzerine Düşünceler kitabı ne anlatıyor? Hayat Üzerine Düşünceler kitabının yazarı Lev Tolstoy kimdir? İşte Hayat Üzerine Düşünceler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Lev Tolstoy

Çevirmen: Ahmet Mithat Rıfatof

Orijinal Adı: Path of Life

Yayın Evi: Kaknüs Yayınları

İSBN: 9799757969005

Sayfa Sayısı: 200

Hayat Üzerine Düşünceler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hayat, kainat ile bir ilişki içinde olmak demektir. Hayatta rastlanan bütün değişim ve dönüşümler kişi ile kaninat arasında daha yüksek bir ilişkinin kurulmasından ibarettir. Dolayısıyla ölüm de kainat ile yeni bir ilişki içine girmek demektir.

Kendi hayatımıza verdiğimiz anlam, şahsın kainat ile belirli bir ilişkide olmasından da ibaret değildir. Kendimizde anladığımız hayatın tanımını tamamlamak için akıl kanununa uyarak gerçek aşka ulaşmayı da buna eklemeliyiz. Hayat sürekli bir harekettir. Aşkın ilk derecesinde olan bir adam, hayatının belirli bir değişim sınırının ötesindeki hareketini göremez. Bundan ötesi o insan için bir durgunluk gibi gelir. İşte bu durgunluk gibi gelir. İşte bu durgunluk gibi görünen şey ölümdür. Ölüm yalnızca böyle bir adam için vardır. Hayatı hakkıyla anlayan bir adamın hali ise büsbütün başkadır. Böyle bir adam, bilmediği bir alemden getirdiği aşk hissini hayatın esası olarak bilir.

Hayat Üzerine Düşünceler Alıntıları - Sözleri

  • "Hayat, insan tarafından yönlendirilen bir değirmendir."
  • Pozitif bilime sorarsanız, hayat, doğum ile ölüm arasında geçen bir zaman aralığıdır ...
  • "Gözü olan biri , her gördüğü şeyi tanır ve bilir, körün bilebildiği ise çarptığı yerle sınırlıdır..."
  • Ben, her şeyden önce bir cesedim.
  • İnsan kendi hayatını incelediginde şu iki şeyi hemen görür : 1) Yenilmesi imkansız kuvvetli bir rakip ile,yani bütün dünya ile mücadele etmek. 2) Bu mücadelede de kederle hep elele veren zevkleri doğuran şahsi emelleri esas maksat yapmak. Bu acı gerçeği fark edince, insan kendi hayatına son vermeyi ister
  • Hayat, gerçek iyiliğe ve mutluluğa götüren ruhun olgunlaşması ve gelişmesidir . #Brahman#

Hayat Üzerine Düşünceler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Lev Nikolayeviç Tolstoy’un insan hayatının yaşadığı evreleri, evren, hayat-ölüm, varolma, insanda gerçek kayayım gelişimi üzerine düşüncelerini açıkladığı felsefi kitabıdır. Sakin bir ortamda ve tek seferde okumanız dileğiyle.. (A.Topcu)

Tolstoy. Kitap öğreti tarzında yazılmış. Bu öğreti ; Yaşam, pozitif bilim eleştirileri, vicdan,ruh,din.akıl,aşk,ölüm/ölüm korkusu gibi başlıklar altında sunulmuş. Tolstoy insana verilen en büyük armağan akıldır diyecek, ve bu akılı da vicdana ses vererek kullanılmasını isteyecek, Akılı kullanırken de sevgiyle yapın, insanlara aydınlık verecek şekilde yapın (vera)

Merhaba İki bölümden oluşan bir kitap.. İlk bölümde hayatın anlam ve tanımını ikinci bölümde ise aşka geniş anlamda yer verilmiştir. Kitaba "Hayat insanlar tarafından yönetilen bir değirmendir."Çok anlamlı bir cümle ile başlamış yazar. Değirmenin içine ne atarsan onu öğütür, evet bunun doğruluk payı çok büyük olsada bazen hayat değirmeni bizi öğütüp unufak eder.Tekrar toparlanıp özüne dönmek için hayata bakış açısı irade büyük rol oynar. Hayatı farklı acidan ele alan; Konfüçyüs: Hayat, hakiki iyiliğe ve mutluluğa ruhun olgunlaşması ve gelişmesidir. Brahma: Hayat, " nirvana" gerçek mutluluğuna ulaşmak için nefisten bütünüyle feragat etmektir. Buda: Hayat, ilahı emri yerine getirerek mutluluğa ulaşmak için insanlara üfürülen bir esintidir. Yahudi bilginleri: Hayat, iyiliğe ve mutluluğa götüren akla tabi olmaktır. Hz. İsa bütün bunları birleştirip özetleyerek; " Hayat, insanı iyilik ve mutluluğa götüren sevgi ile başkalarını sevmektir." demiştir. Bütün bu tanımlama ve açıklamalara rağmen Hayatın tanim ve anlamını kimse çözemez. Çünkü hayatı herkes yaşadıği ve anladığı kadar tanımlar.. " Hayat bilinmeyen bir muammadır." İkinci bölümde Aşk'a büyük yer vermiş. Çoğu insanın bir kalıp içine koyduğu aşki evrensel boyutta anlatmış. Aşk'a dair yazılan her satırı hayranlıkla okudum. Aşk bencillik değildir. Aşk demek, iyiliği hayrı arzulamak demektir. Ben aşkı bundan başka anlamda anlayamam. Eğer ben kendi ailemi, kendi çocuklarımı, kendi vatanımı seviyorsam onlar için hayır ve iyiliği arzuluyorum demektir. Okuduğum da birçok cümle ve satırlarda kendimi bulduğum müthiş olağanüstü bir kitaptı.. (Zeynep)

Kitabın Yazarı Lev Tolstoy Kimdir?

Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.

Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.

Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.

Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı.

Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.

Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.

Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.

Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.

82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.

Lev Tolstoy Kitapları - Eserleri

  • Hacı Murat
  • İnsan Neyle Yaşar?
  • Kazaklar
  • Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
  • Anna Karenina
  • Aile Mutluluğu

  • Aslan ile Köpek Yavrusu
  • Hazreti Muhammed
  • Çocukluk
  • Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
  • Sivastopol
  • İvan İlyiç'in Ölümü
  • Kreutzer Sonat

  • Diriliş
  • Sergi Baba ve İki Hafif Süvari
  • Efendi ile Uşağı
  • Erik Çekirdeği
  • İtiraflarım
  • Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli
  • Aşkın Yasası - Şiddetin Yasası

  • Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
  • Üç Ölüm
  • Şeytan
  • Tanrı'nın Egemenliği İçinizdedir
  • Hayatın Anlamı
  • Masallar
  • Bir Gencin Dramı

  • Gençlik
  • Her Şeye Rağmen Sevgi
  • Sanat Nedir?
  • Din Nedir?
  • Vahşi Zevkler
  • Ve Işık Karanlıkta Parlıyor
  • Kafkas Tutsağı

  • İçimizdeki Şeytan
  • Hayat Üzerine Düşünceler
  • İnsana Ne Kadar Toprak Lazım
  • Hayatı Sorgulamak
  • Bilgelik Kitabı
  • Hikayeler
  • Günlükler

  • Tipi
  • Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer
  • Fil ile Tilkiler
  • Baskın
  • Halk İçin Hikayeler
  • Öyküler
  • Ölüm Manifestosu

  • Karanlığın Kudreti
  • Canlı Ceset
  • Yaşlı Kavak
  • İlkgençlik
  • İhtiyar Adam ve Torunu
  • Tanrı Her Şeyi Bilir
  • Zamanımızın Köleliği

  • Dekabristler
  • İncil'in Kısa Bir Özeti
  • Tolstoy'un Risaleleri - 2. Cilt
  • Tolstoy'un Risaleleri - 1. Cilt
  • Davulun Sesi
  • Katya
  • Yunan Öğretmen Sokrates

  • Çocuk Gibi Olun
  • Şahin İle Horoz
  • Küçük Şeytan
  • Sahte Kupon
  • Savaş ve Askerlik Üzerine
  • Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine
  • Kralın Hediyesi

  • İnancım Neden İbarettir?
  • Dua
  • Savaşa Karşı Yazılar
  • Çömlek Alyoşa
  • Anna Karenina - 3. Cilt
  • Tolstoy'dan Seçme Öyküler
  • Yaşayan Ölü

  • Anna Karenina - 2. Cilt
  • Hikmetli Sözler
  • Savaş ve Barış - 2. Cilt
  • Savaş ve Barış - 3. Cilt
  • Savaş ve Barış - 4. Cilt
  • Hiddet
  • Tolstoy Gandhi Mektuplaşmaları

  • Ruh
  • Bethink Yourselves
  • Polikuşka
  • Tolstoy Bütün Eserleri 3
  • Balodan Sonra
  • Gri Tavşan
  • Seçilmiş əsərləri - 1. Cilt

  • Ruh ve Ölüm
  • Gençlik - 2. Cilt
  • Vatanseverliğe Karşı
  • Anna Karenina - 4. Cilt
  • Felsefe-i Hayat
  • İman ve İtikad
  • Aşk ve Öfke

  • Корней Васильев (Korney Vasiliev)
  • Gizli Notlar
  • Bütün Eserleri 10
  • Bütün Eserleri 11
  • Bütün Eserleri 12
  • Ölümden Sonra Dirilme - Cilt: 3
  • Çilekler

  • Tövbe Edin
  • Kuğular
  • İki Qusar
  • İman Vicdan Ve Dua
  • Halk İçin Hikayeler - 1. Cilt
  • Halk İçin Hikayeler - 2. Cilt
  • Halk İçin Hikayeler - 3. Cilt

  • Ainsi Meurt L'amour
  • Budala İvan
  • Yaban Çilekleri
  • Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler
  • Tolstoy Bütün Eserleri 14 (Ciltli)
  • Aforizmalar
  • Yolcu ve Köylü

  • Risaleler - İnsanın Dokuz Hali
  • Muhabbet
  • Kelam
  • Masallar
  • Basübadelmevt
  • Father Sergius
  • Söz ve Eşitsizlik

  • Bir İzdivacın Romanı
  • Çocukluk ve Gençlik Yılları
  • Susa Bilmirəm

Lev Tolstoy Alıntıları - Sözleri

  • Biz de böyleyiz işte... (İnsana Ne Kadar Toprak Lazım)
  • İnsan eğer çok yaşasaydı o nispette çok değişimlere uğrardı. İnsan başlangıçta bir bebekken sonra küçük çocuk, sonra yetişkin ve daha sonra da ihtiyar olurdu. Fakat insan ne kadar değişim geçirirse geçirsin kendisine daima "ben" demiştir. Bu "ben" bebeklikte, yetişkinlikte ve ihtiyarlıkta her zaman kişinin yanındadır. İşte değişmeyen bu "ben" ruh adını verdiğimiz şeydir. (Ruh ve Ölüm)
  • "İnsan kazanayım derken kendim kayboldum." (Tanrı Her Şeyi Bilir)
  • "Böyle anlarda bir felakete ne kadar yakın olduğumu bilseydin, kendimden ne kadar korktuğumu!" (Anna Karenina - 3. Cilt)
  • Bu da yaşamak mı sanki! İnsan ya tam öl­meli ya da tam yaşamalı. Tövbe, tövbe! (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
  • Insana öyle geliyordu ki yeni bir şeyi anlamak için büyük bir hevesle atılıyor ancak amacına erdikten sonra o şeyden nefret etmeye de hak kazandığını düşünüyordu. (Gençlik - 2. Cilt)

  • Kalben sakin ve uysal olun, hayatınızda mutluluğu bulursunuz. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
  • Sağlığı ile övünenin değil hasta olanın hekime ihtiyacı vardır. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
  • -Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun. +Bu dünyada başka ne için yaşanır ki? -Tanrı için yaşamak gerekir Martin. (Hikayeler)
  • ''Kabahatlerin en korkuncu, nankörlüktür...'' (Çocukluk)
  • Bu acıyla da aynı şey olacak, zaman geçecek ve umurumda olmayacak. (Anna Karenina)
  • Ben, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, mahvolmuş bir adamım artık... (Hikayeler)
  • Ölmek için referansa ihtiyaç yok (Anna Karenina - 3. Cilt)

  • Bence her insan bencildir,ve bütün yaptiklari da bu yüzdendir. -Bencillik,insanin kendisini en iyi ve en akilli olduğuna inanmiş olmasidir.. (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
  • Ve insanlar, kurtuluşu, her insan için zorunlu olan, tüm dinsel öğretilerde ve her bir insanın yüre­ğinde yazılan, 'kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma ve yakınlarını öldürme' yasasını yerine getirmekte arama­lıdırlar. (Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine)
  • İndi ki,bu dünya günahla doludur və ondan imtina etmək lazımdır,onda nəyə gərəkdir onun gözəllikləri? Bu işrəti niyə yaratmısan? (Sergi Baba ve İki Hafif Süvari)
  • 'Öldün mü toprağa gömerler, sonra da me­zarında ot biter, o kadar işte. Başka hiçbir şey yok' (Kazaklar)
  • Ben, niçin bütün dünyanın dâhiyane bulduğu Shakespeare'in yapıtlarını beğenmemekle kalmıyor, bunları bir de iğrenç buluyordum? (Sanat Nedir?)
  • Tarihsel olarak dekabristler,1825 Aralık ayında çarlığa karşı (Dekabr, Rusçada "Aralık" demek)meydan okumaya cüret etmiş ilk devrimcilerdi.hemen hepsi de Rus aristokrat ailelerinden geliyordu ve büyük bir çoğunluğu ise 1812'de Napoleon ordularına karşı savaşmışlar, kahramanlıklarıyla öne çıkmışlardı. (Dekabristler)
  • erkekler böyle düşünürsünüz.. Kendinize özgürlük tanıdınız, kadını ise kuleye tıkmak niyetindesiniz. Kendinize gelince her şeye izin verirsiniz.. (Kreutzer Sonat)