Helaller ve Haramlar - Hayreddin Karaman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Helaller ve Haramlar kimin eseri? Helaller ve Haramlar kitabının yazarı kimdir? Helaller ve Haramlar konusu ve anafikri nedir? Helaller ve Haramlar kitabı ne anlatıyor? Helaller ve Haramlar PDF indirme linki var mı? Helaller ve Haramlar kitabının yazarı Hayreddin Karaman kimdir? İşte Helaller ve Haramlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Hayreddin Karaman

Yayın Evi: İz Yayıncılık

İSBN: 9789753553940

Sayfa Sayısı: 240

Helaller ve Haramlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hayreddin Karaman bu kitabında yiyecekten giyeceğe, ev eşyasından aile ve toplum hayatına kulluk nizamının köşe taşları olan helaller ve haramları ele alıyor. Günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkan konularda, İslâm dininin ne söylediğini merak eden ve sağlam bir kaynaktan öğrenmek isteyenler için, kitap bire bir...

(Tanıtım Bülteninden)

Helaller ve Haramlar Alıntıları - Sözleri

  • İslâmda evlilik dışı cinsî ilişki haramdır; çünkü bu, nesebin (soyun) karışmasına, nesillerin mahvolmasına, ailelerin dağılmasina, hısımlık bağlarının kopmasına, bulaşıcı hastalıkların yılmasına, kadının eşya gibi pazarlanmasına, şehvet duygusunun azarak ahlâki dejenere etmesine sebep olmaktadır. Bu kadar zararlı ve çirkin bir fiili yalnızca ceza müeyyidesiyle ortadan kaldırmak mümkün değildir; tahrik ederek zinâya götüren davranışları menetmek, yolları kapamak gerekir.
  • Temizlenin çünkü İslam temizdir.
  • Her bir Müslüman için helali aramak bir farzdır.
  • Kadınların, yanlarında mahremleri (kocaları veya nikah düşmeyen yakın akraba) olmadan üç gün sürecek bir yolculuğa çıkmalarının menedilmesi emniyetle ilgilidir. Buna göre yolculuk üç günden kısa bir zamanda sona erecekse, varılacak yere üç günden önce varmak mümkün ise yolculuk yapmak caiz olduğu gibi, yolda ve beraberindeki arkadaşlarla emniyet unsuru bulunduğundan kadının mahremsiz yolculuğu da caizdir.
  • Örtünme emrinin maksadı da iffeti korumaktır ;iffeti özdür, maksattır ve iyi bir kulun vasfıdır; bunu korumak için örtünmek ise vesiledir, şekildir.
  • Dilinizi yalana alışmış olduğu her şeye " şu haram, bu helaldir" demeyin, zira Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.
  • Başarı ve isabet Allah'tandır; yalnız O'na kulluk eder ve yalnız O'ndan yardım dileriz. Evvel ve ahir hamdimiz O'nadır.
  • Üç kimsenin namazı başından yukarı bir karış bile yükselmez :Kendisini istemedikleri halde bir cemâate imam olan kişi, eşi kendisine darılmış olduğu halde geceleyen kadın, birbirine hasım olan iki kardeş.
  • Kadının normal sesi avret ve haram değildir. Kitlelere hitap etöesi caizdir. Caiz olmayan, sese ve söze özellik ve çekicilik verme gayretidir.
  • Ahzâb sûresindeki âyette “bu tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha uygundur” denildiği için cilbâbın bir dış giysi olduğu söylenmiştir. Bu anlayış doğrudur; ancak örtünme cilbâbsız olmaz demek doğru değildir, bunun delili ve dayanağı yoktur. O gün, hür kadınları, cariyelerden ayırmak için belli bir kıyafet (cilbâb) giymeleri uygun görülmüştür. Bir başka zaman yine ayırmak gerekirse eşarp ve uzun pardesü ile de bu ayırımı yapmak mümkün ve caizdir. Örtünme emrini yerine getirmek sözkonusu olunca bunu çeşitli giysilerle gerçekleştirmek hem mümkün ve caiz, hem de-kadinların köyde, kentte, işte, istirahatte içinde bulundukları çeşitli hallere- uygun olacaktır. Bunun içindir ki fukahâ, kıyafetin şekli ve modası üzerinde durmamış, kadının nerelerini kimlere karşı örtmeleri gerektiği üzerinde durmuş, bunu defayları ile açıklamışlardır. Ayrıca "cilbâb" kelimesini çarşaf olarak tefsir etmek de kesin değildir; bu kelimeye verilen mânalar içinde baş örtüsü de vardır. Nûr ve Ahzâb âyetleri ile uygulama ve fukahânın ictihadı bir arada değerlendirildiği zaman ortaya çıkan gerçek şudur: Dinde örtünme emri vardır, biçim, maksadı gerçekleştirecek şekilde kadınlarımız tarafından ortaya konacak ve uygulanacaktır.
  • De ki : Allah'ın dilemesi dışında ben kendim Bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Görülmeyeni (gaybı) bilseydim, daha çok iyilik yapardım ve bana kötülük de gelmezdi.
  • "Atıcılık, at terbiyesi ve eş ile oynaşma dışında her oyunun bâtıl” olduğunu ifade eden hadise dayanarak bazı fıkıh bilginleri diğer oyun ve eğlencelerin haram olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak sahih hadisler, Hz. Peygamber ve sahâbenin hayatı, mübah oyun ve eğlencelerin bu üçünden ibaret olmadığını göstermektedir. Buna göre hadiste geçen “batıl” sözünü, “haram" diye anlamak yerine "boş, faydasız" şeklinde anlamak daha isabetli olsa gerektir.
  • "Meyte"den maksat insanlar tarafından yenilmek üzere kesilmiş ve öldürülmüş olmayıp müdahalesiz ölen kara hayvanıdır. Haram kılınmış hikmetler için şunlar kaydedilebilir: A) tarih boyunca insanlar bundan tiksinmiş ve bütün semavi din salihleri böyle hayvanları yemişlerdir. B) Müdahalesiz olan hayvanlar genellikle şiddetli zayıflık zehirlenme ve mikrobiyotik ve mikrobik hastalıklar sebebiyle ölürler bunların yenmesi tehlikeli neticeler doğurabilir. C) İnsanlar bu hayvanları yemeyince yaşayan kuşlar ve hayvanlara gıda bulma imkânına kavuşurlar. D) Murdar ölen hayvanı giyemeyeceğini bilen sahibi onun bakım ve tedavisine dikkat eder, kendi haline bırakmaz.
  • Haram sınırın ötesi Allah'ın korusudur; o sınırı aşmak bir yana, oraya yaklaşmak bile tehlikelidir.

Helaller ve Haramlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

GÜNLÜK HAYATIMIZDA HELALLER VE HARAMLAR Kitabın konusu zaten isminden bellidir Helaller ve haramları Ehli sünnet inancı çerçevesinde ayet-hadislerden delilleriyle beraber açıklıyor Yerinde her dört mezhebin görüşünü de zikreder Bazı konularda Farklı kanaatler taşıyan alimlerin fikirlerini kısaca veya bazı yerlerde delilleriyle birlikte teferruatlı olarak açıklar. Özet değil çok teferruatlı da değildir kitap genel olarak, Kitabın girişinde kısaca helal ve haramın önemi, tarifleri, çeşitleri ve fıkıhtaki helal-harama ilişkin bazı genel kaideleri açıklar. Birinci bölüm yiyecek, içecek, giyecek/süs, ev eşyası, iş, meslek ve muameleden oluşur. İkinci bölümde; aile hayatındaki helal-haramları ve buna bağlı bazı konuları açıklar. Üçüncü bölümde; inanç ve adetler, eğlence hayatı , sosyal ilişkiler ve gayrı Müslimlerle ilişkilerden oluşan Umumi hayatta helal-haramların üzerinde durur. Haramdan temizlenmek ve helalleşmek kitabın dördüncü bölümünü oluşturur. Kitabın son kısmı güncel/karışık SORULAR VE CEVAPLARdan oluşur. “İhya” ve Yusuf kardavinin “الحلال و الحرام في الإسلام” gibi eserler varken bu kitabı neden kaleme aldığını şöyle açıklar yazar kitabın önsözünde: * bu kitapların bazıları gereğinden fazla ayrıntılara girmiş, bazıları ise aşırı özet yaparak gerekli bilgileri vermemiş. * Helal-haram açısından bakılması gereken yeni meseleler var. (zey)

Güncel kendisine ulaşan konuları çok fazla uzatmadan ve net olmak üzere açıklamış. Tatmin olabileceğiniz cccevaplar içerisinde mevcut. Konular ve cevapları merak uyandırıcı ve günlük hayatımızın içinden (Seyma karasu)

Helaller ve Haramlar PDF indirme linki var mı?

Hayreddin Karaman - Helaller ve Haramlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Helaller ve Haramlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hayreddin Karaman Kimdir?

Erzurumlu bir ailenin çocuğu olarak 1934 yılında Çorum'da doğdu. İlkokulu burada bitirdikten sonra özel olarak Arapça ve İslâmî ilimler tahsil etti. İlk İmam Hatip okullarından biri olan Konya İmam Hatip Okulu'na girdi ve ikinci dönem mezunları arasında yer aldı (1959). Yeni açılan İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nde okudu ve ilk mezunlarından biri olarak 1963'te mezun oldu. İki yıl İstanbul İmam Hatip Okulu'nda meslek dersleri öğretmeni olarak çalıştıktan sonra İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'ne fıkıh asistanı oldu. "Başlangıçtan Dördüncü Asra Kadar İslam Hukukunda İctihad" konulu tezi ile fıkıh öğretim üyesi oldu (1971). Aynı yıl İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'ne tayin edildi. 1975'te tekrar İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'ne döndü. Yüksek İslam Enstitülerinin İlahiyat Fakülteleri'ne dönüşmesinin ardından akademik çalışmalarını tamamlayarak sırasıyla doktor, doçent ve profesör unvanlarını aldı. Eylül 1976-Eylül 1980 yılları arasında yayımlanan Nesil dergisini çıkaranlar arasında bulundu. Yarım asra yaklaşan fikir ve meslek hayatı boyunca, yurtiçi ve yurtdışında binlerce konferans, seminer, panel, vaaz, hutbe, kurs, yazılı ve görsel medya programı, eğitim programında yer alarak eğitim, öğretim, tebliğ ve irşad faaliyetini sürdürdü. Aralarında bugünün tanınmış bilim ve fikir adamları olan binlerce öğrenci yetiştirdi. 2001 yılında, özgürlüğün şart olduğu üniversite ortamında hüküm süren baskılara karşı çıkarak Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki görevinden ayrıldı. Bir süre Avrupa Uluslararası İslam Üniversitesinde (Hollanda) misafir öğretim üyeliği yaptı, halen özel ve sivil ilmi çalışmalarına devam etmektedir. 1995 ylından beri Yeni Şafak Gazetesinde köşe yazıları yayımlanmaktadır.

Hayreddin Karaman Kitapları - Eserleri

  • Helaller ve Haramlar
  • Anahatlarıyla İslam Hukuku 1. Cilt
  • Anahatlarıyla İslam Hukuku 2. Cilt
  • İslam Hukuk Tarihi
  • Anahatlarıyla İslam Hukuku 3. Cilt
  • Gençlerle İslam’ı Konuştuk
  • Bir Varmış Bir Yokmuş
  • Kur'an'daki Peygamber
  • İmam Hatiplilik Şuuru
  • Müslüman'ın Hayat Bilgisi
  • Sorularla Müslümanlık 1 - Evlilik
  • İslami Hareket Öncüleri
  • Aile İlmihali
  • Dinlerarası Diyalog Nedir?
  • İslam Hukukunda İctihad
  • Arapça Okuma ve Eski Metinler Kitabı
  • Yeni Gelişmeler Karşısında İSLÂM HUKUKU
  • Türkiye'de İslamlaşma ve Önündeki Engeller
  • Gerçek İslam'da Birlik
  • Laik Düzende Dini Yaşamak 1
  • Hayatımızdaki İslam 1
  • Kuran Yolu Meali Büyük Boy
  • Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken
  • Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali
  • Türkiye ve İslam Dünyasında Gündem
  • Tasavvuf Şeriatsız Olmaz
  • On Bir Ayın Sultanı Ramazan Kitabı
  • Sorularla Müslümanlık 3
  • Türkiye ve İslamiyet
  • Hayatımızdaki İslam 3
  • Hayatımızdaki İslam 2
  • Evlilik
  • Mukayeseli İslam Hukuku (3 Cilt)
  • İş ve Ticaret İlmihali
  • Her Şeye Rağmen
  • Kur'ân-ı Kerim Ve Türkçe Açıklamalı Tercümesi
  • İslami Hareket Öncüleri 2
  • Medeniyet Düşünce ve Kültür Bülteni Ocak sayı 58
  • Fıkıh Usulü
  • İmâm-ı Rabbânî ve İslam Tasavvufu
  • İki Din Mazlumu
  • İslam'ın Işığında Günün Meseleleri
  • Laik Düzende Dini Yaşamak 3
  • Laik Düzende Dini Yaşamak 4
  • Laik Düzende Dini Yaşamak 2
  • İslami Hareket Öncüleri 3
  • Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir (5 Cilt Takım)
  • İslam’da Kadın ve Aile
  • Kuranı Kerim ve açıklamalı meali
  • Polemik Değil, Diyalog
  • İslam'da İnsan Hakları
  • Diyalog ve Kurtuluş Tartışmaları
  • Dert Söyletir
  • Arapça - Türkçe Yeni Kamus
  • Arapça Dilbilgisi Sarf-Nahiv
  • Hayatımızdaki İslam 4

Hayreddin Karaman Alıntıları - Sözleri

  • Namaz imanın has meyvası, en mükemmel kulluk ifadesidir. peygamberlerin baş vazifesi ve ümmetlerine vasiyetleridir. (İslam'ın Işığında Günün Meseleleri)
  • (Hasenu'l Bennâ'nın babası Ahmed Bennâ) "Mezheplerin İslâm ailesinin fertleri gibi olduğunu temsil etsin diye Hasen'i Hanefî mezhebinde yetiştirdi. Diğer oğulları Abdurrahman'a Mâlikî, Muhammed'e Hanbelî ve Cemal'e de Şâfi'î mezhebini öğretti." (İslami Hareket Öncüleri)
  • İslâm insanı vasıta değil gayedir, bir maksadın aleti değildir, bizzat maksattır. Ona verilmiş, idaresi eline bırakılmış bir vazife için , gerçekleşmesi istenmiş bir gaye için, taşıması istenmiş bir emanet için yaratılmıştır. (Gençlerle İslam’ı Konuştuk)
  • İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! (Kur'ân-ı Kerim Ve Türkçe Açıklamalı Tercümesi)
  • Türk milleti dindardır daha da dindar olmalıdır Her fert dinini öğrenmek için bir yere muhtaçtır orası da mekteptir M. K. Atatürk (Türkiye ve İslam Dünyasında Gündem)
  • ‘Mâ lâ yudraku kulluk lâ yutraku kulluh’. Türkçesi bire bir olmasa da mealen ‘ya hep ya hiççilik doğru değildir’ manasına geliyor. Hep değilse hiç demek doğru değildir! Bu cümle hep değilse, yapabildiğin kadar diyor. Ben bunun da meşru olduğunu, doğru olduğunu düşünüyorum. (Müslüman'ın Hayat Bilgisi)
  • Din ilmindeki yöntemler üçe ayrılır: Biri beyan, biri burhan, biri de irfan. Beyan; Fıkıh, tefsir, hadis. Burhan; Felsefe, kelam, usul. İrfan da tasavvuftur. (Müslüman'ın Hayat Bilgisi)
  • Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir. (Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali)
  • " ...eğer onlar yoksul iseler Allah onları lütfu ile zenginleştirir . " ( Nur : 24\32 ) (Sorularla Müslümanlık 1 - Evlilik)
  • "Asıl olan, İslâm hukukunun diğer hukuklar ve özellikle kendisi gibi dini olan kanonik hukuk nazarında arzettiği fevkalâde orijinal yapısıdır... Böyle bir kaynağı bulunmayan bütün sistemlere nazaran İslâm Hukukunun vahiy niteliği onun, en belli başlı karakterini oluşturur." René David (İslam Hukuk Tarihi)
  • 'İyi davranışlar gönülden gelmelidir, Allah rızasına dayanmalıdır.' (İslam Hukuk Tarihi)
  • "Atıcılık, at terbiyesi ve eş ile oynaşma dışında her oyunun bâtıl” olduğunu ifade eden hadise dayanarak bazı fıkıh bilginleri diğer oyun ve eğlencelerin haram olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak sahih hadisler, Hz. Peygamber ve sahâbenin hayatı, mübah oyun ve eğlencelerin bu üçünden ibaret olmadığını göstermektedir. Buna göre hadiste geçen “batıl” sözünü, “haram" diye anlamak yerine "boş, faydasız" şeklinde anlamak daha isabetli olsa gerektir. (Helaller ve Haramlar)
  • Ezân namaza çağırır, namaz kurtuluşa götürür, kurtuluş cennettir, ancak hepsinin üstünde Allah rızâsıdır, Allah'a kurbiyettir. (İslam'ın Işığında Günün Meseleleri)
  • "Hukuk cemiyette düzen kuran, müeyyidesini toplum vicdanının tepkisinde ve bu tepkiye tercüman olan devletin maddi zorlama kuvvetinde bulan kaideler toplamıdır." (Anahatlarıyla İslam Hukuku 1. Cilt)
  • Üç kimsenin namazı başından yukarı bir karış bile yükselmez :Kendisini istemedikleri halde bir cemâate imam olan kişi, eşi kendisine darılmış olduğu halde geceleyen kadın, birbirine hasım olan iki kardeş. (Helaller ve Haramlar)
  • Nefes almak bir nimet, nefes vermek ayrı bir nimettir; birincisi yaşatır, ikincisi rahatlatır, şu halde her nefeste iki şükür borcumuz var, kim buna muvaffak olabilir ki! (On Bir Ayın Sultanı Ramazan Kitabı)
  • Dilinizi yalana alışmış olduğu her şeye " şu haram, bu helaldir" demeyin, zira Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. (Helaller ve Haramlar)
  • "Âlem bir bahçedir, onun çiti devlettir. Devlet sultandır (otorite, güç) onu ayakta tutan sünnettir. Sünnet idaredir, ona hizmet eden meliktir. Melik güçtür, ona destek olan askerlerdir. Askerler yardımcıdır, onların geçimini sağlayan maldır (para, devlet geliri). Mal geçim sebebidir, onu toplayan raiyyedir (vergiye tâbi olan halk kesimi). Raiyye hürdür, onları itaat ettiren adalettir. Adalet kaynaştırıcıdır (birleştirici), âlemin ayakta kalması adalete bağlıdır." (Medeniyet Düşünce ve Kültür Bülteni Ocak sayı 58)
  • "Evlenmeden önce evlenme sanatını öğrenin” İmam Şafiî (Müslüman'ın Hayat Bilgisi)
  • Seküler sistemlerde “değişmeyen kural, kurum ve değer” olmadığı için bunlarda “yenileştirme, değiştirme” daha öncekini kökten değiştirmek, bırakmak, atmak ve yerine yenisini koymak şeklinde olabilir. İslamda yenilik ve değişim ise bozulmuş olandan bozulmamış olana yani eskiye dönmektir. Yani Kur’an ve Sünnet’e (İslami Hareket Öncüleri)