Hepsi Alev - Selim İleri Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hepsi Alev kimin eseri? Hepsi Alev kitabının yazarı kimdir? Hepsi Alev konusu ve anafikri nedir? Hepsi Alev kitabı ne anlatıyor? Hepsi Alev PDF indirme linki var mı? Hepsi Alev kitabının yazarı Selim İleri kimdir? İşte Hepsi Alev kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Selim İleri
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752899582
Sayfa Sayısı: 190
Hepsi Alev Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kulak verin, kulak ver sevgili okur. Bin yıl derinden gelse de
yanıbaşındaki ses bak ne söylüyor, kime, kim için konuşuyor;
boyun eğdirdim isli güllere, dağ rüzgârlarına, fırtına ve
kasırgalara diz çöktürdüm. boşluğa, gizlice çarpan gün ışığına
kayalarda, cesaretimi miras bıraktım ölümümle.
boyun eğdirdim saraya ve orduya.
ya halk. ya halk!
halk mı dediniz!
bilirim halkı, basit, çaresiz, korkak, katil ve zavallıdır onlar...
oysa bir ülküler insanıyım ben.
kadının ve erkeğin ilerisindeyim.
yüksek sanata inandım.
okudum, tutkuyu anlamak için okudum.
başkaları olmadan, aşk ve sevgi olmadan yaşamayı öğrendim.
ya iktidar! iktidarın yolları çeşit çeşittir.
sanat bazen kötülüğü gereksinir.
ve çöktü artık soyluların egemenliği...
irene'nin boğuk sesidir bu. isli güller, beyaz isli güller gibi
ipek şamarlar vurur koklayana, bizans'tan buraya, ve elbette
yarına da yüksek bir roman ilmeği, iktidarın şehvetinde
yüzenler kadar kırbaçlanmanın zevkini yaşayanlara da
bestelenmiş bir duvar müziği, pençe pençe bir selim ileri
romanı, kara zamana, kopkoyu bir gözyaşı, acısız, sessiz bir
konuşkan, bir yüksek yazı geçidi, kalpten ağrıyanlar için.
-Ömer Erdem-
(Tanıtım Bülteninden)
Hepsi Alev Alıntıları - Sözleri
- seni sevmeyeni hayatından kopartıp atmayı öğreneceksin.
- Kimseye anlatamadım: içimde acıdan başka bir şey kalmamıştı.gece de rüzgara fısıldadım.bu alın yazısını çözemiyordum.
- '' Tıbba inanırım, inanmak isterim. Ama posası çıkmış bir hayat için şaraba daha çok inanırım.''
- '' Uyruğun efendisi olanlar için yıkılış yoktur. ''
- “Zindansız iktidar yoktur”
- Gücünüzü yitirdiğiniz an, özgürlüğünüz elden gidiyordu.
- Fakat zulme zulümle cevap vermek gerektiğini de öğrenecekmişim...
- Edebiyat sanatının ‘hayat’a tek kılavuz olabileceğini, düşüncelerimizin ancak felsefeyle ışıyacağını.
- Tek başına olmakla tek başına kalmak galiba aynı şey değil.
- Deniz asi yaradılışları kamçılar
- Yaşamak görmek midir?
- Fakat hesaplayamadıkları, ölçüp biçemedikleri, yalnızlığa tahammül gücüm.
- Aşk iyileştirmez.
- Birbirine yakın olanlar, aynı acıyı çekenlerdir.
- Sanat ölüme meydan okur.
Hepsi Alev İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Gözlerim, yeşil yılanların gözleriydi": Az da olsa spoiler içerebilir ama o spoilerler olmasa da bu incelemeyi yazamazdım. Edebiyatımızın güçlü kalemi Selim İleri'nin yazdıkları ve edebiyata kattıklarıyla aldığı bir çok ödül ve övgüye rağmen yine de daha fazla onore edilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Mutlaka bir yerlerde bir sokağa falan ismi verilmiştir ama hayatını sadece kalemiyle kazanan bu usta yazarın en azından bir üniversiteye adı verilmelidir diyorum. Bu sonuca varışımdaki temel faktör Selim İleri'nin kullandığı kendine özgü sözcüklerle, cümle yapılarıyla dil hazinemize zenginleştirme yönünde yaptığı katkılardır. Bunun örnekleri okuduğum "Hepsi Alev" adlı romanında da bol miktarda var. Gelelim romana. Selim İleri edebi hayatının 40. yılında yazdığı bu romanıyla gerçek anlamda bir şaheser yaratmış. Bu yönüyle edebiyatta zirveyi yakalamış bir diyebiliriz. Bizans'ın bir dönemine damgasını vurmuş "güçlü kadın" İmparatoriçe İrene'nin ağzından, kendi dönemi içinde gidişli gelişli, zaman zaman bilinç akışı metodunu kullanarak ve şiirsel bir dille yazılan 190 sayfalık bu romanı dört güne yayarak ve tadını çıkararak okudum. Yoksul bir kız çocuğu olarak saraya satılışı ve imparatorla evlendirilmesi, burada cinselliği tanıması, kayınpederi tarafından uğradığı cinsel tacizler, kişisel gelişimi oluşurken ve çevresindeki entrikaların etkisiyle oluşan ve belli bir süre sonra imparator naibi olarak iktidarı ele geçirmesi sonrası kişiliğinde oluşan iki uçlu değişim Selim İleri'nin büyülü cümleleriyle kağıda nakşedilmiş. İktidarı ele geçirmesi sonrası, uzun yıllardır kendinden önceki imparatorların yasakladığı ikonaları "yüksek sanat" olarak kabul edip bunları yok etmeyi hedef alan "İkonoklazm" denen akımın fanatikleriyle yaptığı mücadele romanın ana izleklerinden bir tanesi. Hz. İsa'nın ve Meryem'in çektiği çileleri anlatan resim ve heykelciklerin put olarak kabul edilip yok edilmesini yani "İkonoklazm"ı sanata karşı bir bağnazlık olarak kabul edecek kadar ince ruhlu -o döneme göre çağdaş ve sanatsever- kişiliği yanında, bu mücadelesini bahane ederek kendisine isyan eden güruha karşı başlarındaki öz oğlunu gözlerine mil çektirerek ve işkencelerle öldürecek kadar da gaddar bir lider figürü görüyoruz. Meryem Ana'nın oğlu İsa çarmıha gerilirken döktüğü yaşları "mavi gözyaşları" olarak betimlemesi kendi oğluna karşı iktidarını korumak amacıyla verdiği tepkiyle çelişse de İrene bu ikilemleri romanın başka bölümlerinde karşısına çıkan farklı durumlarda vereceği kararlarda da yaşıyor. Zaten kişiliğinde oluşan bu iki uçlu görünüm tıbben "bipolar kişilik" olarak da bilinir. Böylesine çalkantılı bir dönemde Bizans gibi entrikalarıyla ünlü ve çağının dünyadaki en güçlü ve tek imparatorluğunun başında bir kadın olarak verdiği mücadele romanın diğer izleği kabul edilebilir ama saf ve yoksul bir genç kız iken böyle bir hayat yaşayıp iktidarını kaybettiği ve sürgüne giderken kendisiyle baş başa kaldığı dönemde başlayan romanın ama teması İrene'nin ruhundaki fırtınalarla, iç hesaplaşmalarıyla, pişmanlıklarıyla yüzleşmesi olarak da görülebilir. Dünya tarihi zaman içinde kırılmalar yaşamıştır ve böyle dönemler içinden farklı "devrimciler" çıkarmıştır. İşte İrene'i o dönemin devrimci figürü olarak kabul etmeliyiz. "Put kırıcılara" karşı gösterdiği duruş bir yönüyle günümüzdeki bağnazlığa karşı verilen laik ve aydınlanmacı mücadele ile örtüşüyor. Selim İleri aslında romanın satır aralarına yerleştirdiği sihirli cümleleriyle o günlerden bugünlere bir mesaj da veriyor. Her yönüyle çok beğenerek okuduğum, etkilendiğim bir eser oldu. Kitabı "malum kitapstore"un indirim bölümünden neredeyse 5-6 yıl önce 4 liraya alıp kütüphanemde unutmam ve bu nedenle okumada gecikmem benim; böyle bir romanın sadece iki baskı yapmış olması ve "çoksatar" değil "yoksatar" olmaması da biz edebiyat sevenlerin ayıbı olsun. (Cevat Bayhan)
Yangın Yeri: Kitabı elime aldığımda adı oldukça ilginç gelmişti. Ama kitabı bitirdiğimde bu adın anlatılan hayatı tam manasıyla kuşattığını gördüm. İktidar ve şatafat her zaman mutluluk getirmez. Güç bazen onu tutan eli, onu taşıyan hayatı yakar kavurur. Geriye pişmanlıklarla dolu yangın artığı bir hayat kalır. Basileus İrene’nin hayatı ve idealleri bir yangın yeri. Kısaca hepsi alev... (Emin Balanan)
Hepsi Alev PDF indirme linki var mı?
Selim İleri - Hepsi Alev kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hepsi Alev PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selim İleri Kimdir?
Bilim adamı Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968 yılında Atatürk Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarıda bıraktı. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. İlk yazısını 1967 yılında, Yeni Ufuklar dergisinde yayımladı.
1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır.
Yıllarca, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında, "Yazı Odası" köşesinde makaleler yazmıştır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yapan yazar, 2008'in yarısında başlayan programı "Selim İleri'nin Not Defterinden"i de sunuyor. Her pazar canlı olarak yayımlanan programı, TRT-2 sunuyor. Ayrıca 2008 yılından beri Zaman Gazetesi'nin Cumartesi ekinde İstanbul'la ilgili yazılar kaleme almaktadır.
Eserleri
* Cumartesi Yalnızlığı
* Bir Denizin Eteklerinde
* Pastırma Yazı (kitap)
* Dostlukların Son Günü (1978 Sait Faik Hikaye Ödülü)
* Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler...
* Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
* Kötülük
Romanları
* İlkgençlik Çağına Öyküler(Derleme)
* Yarın Yapayalnız
* Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
* Hayal ve Istırap
* Destan Gönüller
* Her Gece Bodrum (1977 TDK Roman Ödülü)
* Ölüm İlişkileri
* Bir Akşam Alacası
* Cehennem Kraliçesi
* Yaşarken ve Ölürken
* Saz Caz Düğün Varyete
* Ölünceye Kadar Seninim
* Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
* Allahasmarladık Cumhuriyet (Oyun)
* İstanbul Lâle İle Sümbül
* Kafes
* Anılar; Issız ve Yağmurlu
* Daha Dün
* Oburcuğun Edebiyat Kitabı
* Evimizin Tek Istakozu
* Rüyamdaki Sofralar
Selim İleri Kitapları - Eserleri
- Dostlukların Son Günü
- Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
- Destan Gönüller
- Ölü Bir Kelebek
- Hayal ve Istırap
- Mel'un - Bir Us Yarılması
- Her Gece Bodrum
- İstanbul'un Sandık Odası
- Son Yaz Akşamı
- Kamelyasız Kadınlar
- İstanbul Seni Unutmadım
- Gramofon Hâlâ Çalıyor
- Yıldızlar Altında İstanbul
- İstanbul'un Tramvayları Dan Dan!..
- Annem İçin
- İstanbul - Hatıralar Kolonyası
- Kar Yağıyor Hayatıma
- Daha Dün
- Kafes
- Ölünceye Kadar Seninim
- Bir Denizin Eteklerinde
- Yaşadığım İstanbul
- Hepsi Alev
- Yarın Yapayalnız
- Yağmur Akşamları
- Yaşarken ve Ölürken
- İstanbul - Lale İle Sümbül
- İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
- Ayışığı
- Bir Akşam Alacası
- Bu Yalan Tango
- Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - İkinci Cilt
- İstanbul, İlk Romanımda Leylak
- Kapalı İktisat
- Kırık Deniz Kabukları
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsan
- Oburcuk Mutfakta
- Peride Celal'e Armağan
- Saz Caz Düğün Varyete
- Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin
- Cehennem Kraliçesi
- Cumartesi Yalnızlığı
- Ölüm İlişkileri
- Pastırma Yazı
- Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
- Evimizin Tek Istakozu
- Kırık İnceliklerin Şairi Behçet Necatigil
- Eski Defterde Solmuş Çiçekler
- Hüzün Kahvesi
- Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- O Aşk Dinmedi
- Türk Romanından Altın Sayfalar
- Düşünce ve Duyarlık
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Üçüncü Cilt
- Sona Ermek
- Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim
- Hatırlıyorum
- Yalancı Şafak
- İstanbul Bu Gece Yine Sensiz
- Cahide
- Beklenen Sevgili
- Kumkuma
- Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar
- Ay Hala Güzel
- Uzak, Hep Uzak
- Seni Çok Özledim
- Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
- Bir Gölge Gibi Silineceksin
- Oburcuğun Edebiyat Kitabı
- Rüyamdaki Sofralar
- Anılar; Issız ve Yağmurlu
- Yaşadınız Öldünüz Bir Anlamı Olmalı Bunun
- Kırık Bir Aşk Hikâyesi
- Kötülük
- İstanbul Öyküleri
- Gece Sirenleri
- Perisi Kaçmış Yazılar
- Düşüşten Sonra
Selim İleri Alıntıları - Sözleri
- Çünkü benim hasta, zayıf bir kalbim var, sizin kavi, parlak bir tebessümünüz… Çünkü ben şairim ve siz pürşiir ve hayal, siyah, ilahi gözlere maliksiniz… (İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt)
- Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım. (Yarın Yapayalnız)
- Trenden indim,yine Yedikule.Saat henüz erken ; değerli dostum Sarkis Açık'la buluşacağım ,Safa Meyhanesi'ne gideceğiz .Şöyle yürümek geçti içimden. (Yıldızlar Altında İstanbul)
- Dünyanın bütün acısını yazdım! saniyordun. Sonra cam kırıkları. Yazdığın her satır cam kirigiydi. hayal kırıklığı, dusbozumu da diyebilirsin. (Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- - Evliliğe karşı mısın? + Hayır. Birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım, mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Belki bu yüzden uzun yıllar böyle şifresini çözememiş olduğum kitaplara karşı bir çekingenlik, ürkeklik hissettim. Kitapları özellikle romanları gitgide hayatın ta kendisi gibi görmeye başlayacaktım. (Hatırlıyorum)
- Bu mâzi hastalığı beni mahvetti. (Saz Caz Düğün Varyete)
- Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Aynı dili konuşmalarına karşın, çoğu kez, kimse kimsenin dilinden anlamıyordu. (Son Yaz Akşamı)
- İşte o arada 1960 darbesi oldu. Darbe olmadan çok karışık bir durum vardı. Menderes, solcuları Anadolu'nun çeşitli yerlerine sürmeye karar vermişti. Hepimizin isimleri tespit ediliyordu. Birer-ikişer çağrılıp nereye gideceğimiz söyleniyordu. (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Zamanla öğrendim. O kırılıp dökülmelerimiz, bayağılaşmalarımız, hepsi çaresizlikten. (Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin)
- Kalbimdeki şarkı bitti. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Daima yenilik,daima eylem,daima devinim! (Saz Caz Düğün Varyete)
- Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır. (Yarın Yapayalnız)
- Zamanın yıpratıcılığını silemezsin: Eskimiştir, sarı, pembe, mavimsi krizantemlerin rengi atmıştır. Kirli gibi durur; istediğin kadar yıka!, zamanın kirinden pasından arındıramazsın. (Daha Dün)
- -Evliliğe karşı mısın? +Hayır. Birbirini sevmeyen anne babalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Yüreğinde bir çılgın yel esiyor. Ama o değil, beklediğin insan şimdi kimbilir nerde, (Eski Defterde Solmuş Çiçekler)
- Öyle, para yok. Biraz bohem, ama gerisinde gençlik heyecanı olan bir yaşama biçimi. Bu sohbetler, konuşmalar arasında ikide bir de şu konu ortaya geliyor: Nazım Hikmet cezaevinde haksız yere yatıyor, onu mutlaka kurtarmak lazım, bu da uluslararası bir hareketle olur... (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı. (Annem İçin)
- Eski evlerin hayatı insanları tabiattan şimdiki apartmanlar gibi ayırmazdı. Eve bahçeden geçilir, bahçe sulamak için bir kuyudan su çekilir, çiçekler bahçeden evlere girer, lavanta çiçekleri temizliği duyuran kokularını yataklara dökerdi. İnsanlar ne tattıkları zevkleri değiştiren mevsimleri, ne de sevdikleri hayvanları düşünmemezlik edemezlerdi. Evin en rahat köşelerinde kediler horlardı. Abdülhak Şinasi Hisar, Boğazifi Mehtapları, 1942. (Yıldızlar Altında İstanbul)