Hiç Kimse - Mine G. Kırıkkanat Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hiç Kimse kimin eseri? Hiç Kimse kitabının yazarı kimdir? Hiç Kimse konusu ve anafikri nedir? Hiç Kimse kitabı ne anlatıyor? Hiç Kimse PDF indirme linki var mı? Hiç Kimse kitabının yazarı Mine G. Kırıkkanat kimdir? İşte Hiç Kimse kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Mine G. Kırıkkanat
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları
İSBN: 9786059658171
Sayfa Sayısı: 192
Hiç Kimse Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Paris, 9 Ocak 2013’te olağandışı bir suikaste tanık oldu. PKK militanı üç kadın, bir tabancadan sıkılan on kurşunla öldürüldü. Yakalanan tek zanlı, o gün bugündür yargılanmayı bekliyor. Katil olduğuna dair kesin bir kanıt bulunamadı, kimse inanmadı, inanmıyor.
Hiç Kimse, bu gerçek suikastın gerçekdışı bir komploya uyarlanan romanıdır.
Mine G. Kırıkkanat’ın olağanüstü kurgusu, işlenen cinayetlerde uluslararası bir işbirliğini inandırıcı kılarken; Teşkilat’ın yetiştirdiği tetikçilerin sınır ötesi harekâtlarını ve derin devletin sırlarını da gözler önüne seriyor.
Hiç Kimse Alıntıları - Sözleri
- Doğru ya da yanlış, her şeyin bir anlamı olmalıydı
- Başta her şeyi yumurtaydı. Dişi ya da erkek, memeli, memesiz; yüzen, sürünen, yürüyen, uçan her şey yumurta.
- Öldürmek, onun işiydi.
- O dünyada iyi niyet gafil avlanmak, masumiyet ölüm nedeniydi.
- tutsak önderlikten kurban istenecek.o da verecek. muhtemelen bizler arasından birkaç isim söyleyecek.ve ben o isimlerden biriyim. çok zamanım kalmadı,seziyorum hoşçakal heval...
Hiç Kimse İncelemesi - Şahsi Yorumlar
9 Ocak 2013'te Paris'te bir suikast oluyor. PKK militanı üç kadın öldürülüyor. Tek bir zanlı var. Hapse atılıyor ama suçlu olduğu tam olarak kanıtlanamıyor. Daha önce yazarın "Sinek Sarayı" kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim. Bu eseri de akıcı ve yalın bir dille yazmış. Derin devlet, sırlar, komplolar iyi bir kurgu içinde anlatmış yazar. Ben beğenerek okudum. Bu tarz kitapları seviyorsanız tavsiye ederim. Keyifli okumalar diliyorum. (Kitaplar arasında yolculuk)
Siyasi bir mesaj vermek istiyorsanız bu mesajı yazdığınız kitabın olay örgüsüne ilmek ilmek işlersiniz. Fikirlerinizi vermek istediğiniz mesaja katarak karşı tarafa empoze etmeye çalışırsınız. Bu yeni değil eski, hem de çok eski taktiksel bir kuraldır. Donuk bir heyecanla okuduğum Hiç Kimse, 2013 yılında Paris'te öldürülen 3 terörist kadının ve (kısmen) aynı dönemde Moskova'da öldürülen Rus mafya liderinin faili meçhul suikastlarını konu edinmiş. Kitap yalın, sade, anlaşılır dili ile zorlanmadan okunabilir. Kurgu başarı ile işlenmiş, mantık hatalarına yer bırakmayacak şekilde sunulmuş. Sebep - sonuç ilişkilerini dikkate alınca tam bir sorgu dosyası okudum diyebilirim. Okurken "açılım süreci" aklıma geldi. O dönemde terörist başına methiyeler düzmek, sempatik göstermeye çalışmak sürecin en hassas dönemiydi zannımca. Bitmek bilmeyen "sayınlar" furyasına Devlet Ricalinden de bir kesimin katkı sunması ve bu durumun strateji gereği olduğunun vurgulanması tahammül edilemez bir noktadaydı. Üstüne Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını, gizli tanıkları, tanıkların asli kimliklerini, hizmet ettikleri güç odaklarını ve mahkûm gömleği giydirilen Atatürkçü Paşalar'ın akıbetlerini koyunca çıldırmamak elde değildi. Hele bir de Kozmik Oda'nın yağmalanması, Devlet Sırlarının ortaya saçılması tam bir rezaletti... Hizmet kimeydi? Devlete mi, çıkarlara mı? Yurtseverlik ve Milliyetçilik kavramlarının ne manaya geldiklerini öğrendiğimizde resmi doğru şekilde okuyabilecek, kurgu ile gerçeği ayırt edip, algılar karşısında durabileceğiz. Kitapla kalın (Göksel Özdemir)
Aynı meyhaneye takıldığımız bir ağabeyin önerisi sonucu önce kitabın adını telefonun not defterine yazdım ardından da, ilk fırsatta sipariş ettim. Okuduğum ilk Mine G.Kırıkkanat kitabı. Meraklısına yazılmış, gerçek olaylardan yola çıkılarak kurgulanmış. Ne kadarı kurgu, ne kadarı gerçek? Konuyu yakından takip edenler daha iyi biliyordur sanıyorum. “K” Barselona’ya yerleşti peki Lejyonere ne oldu? Finalde yazar bu konuyu da bağlasaydı iyi olurdu? (Ali Gülcü)
Hiç Kimse PDF indirme linki var mı?
Mine G. Kırıkkanat - Hiç Kimse kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hiç Kimse PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mine G. Kırıkkanat Kimdir?
Mine Gökçe Kırıkkanat (d. 1951, Ankara) Türk gazeteci, yazar ve köşe yazarı.
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Gazeteciliğe Cumhuriyet Gazetesi'nin İspanya muhabiri olarak başladı, Cumhuriyet Gazetesi Fransa temsilciliğine getirildi.
1992 yılında Milliyet Gazetesi'ne geçti. 1996 yılında Milliyet Fransa muhabirliğiyle birlikte, Radikal Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı. 2005-2010 yılları arasında köşe yazılarını Vatan Gazetesi'nde devam ettirdi. Daha sonra kendi deyimi ile 'yuvaya dönen' yazar, 2010 sonbaharından itibaren yazılarını Cumhuriyet Gazetesi'nde sürdürüyor. Fransızca TV5 Monde kanalının yabancı gazeteciler ekibinde yer alıyor. Yazarın edebi eserleri deneme, araştırma, öykü ve roman türünde olup yapıtlarını Sinek Sarayı, Bir Gün Gece ve Destina (Literatür Yayınları, 2008), Bir Nehir Roman oluşturmaktadır.
Mine Kırıkkanat Fransızca ve İngilizce bilir. Bir çocuk annesidir.
Mine G. Kırıkkanat Kitapları - Eserleri
- Sinek Sarayı
- Destina
- Bir Hıristiyan Masalı
- Gülün Öteki Adı
- Hiç Kimse
- Bir Gün, Gece
- Paris Dünyanın En Romantik Kenti
- Carissima Sevgilim
- Aşk Hikayeleri
- Yalnız Kalem Unutmaz
- Kaf Dağının Ardı Belki
- Adnan'ın Tek Taşı
- Madrid
- Umudun Kırık Kanatlarında
- New York Amerikan Rüyasının Başkenti
- Adı Öküzden Sonra Gelen
- Aşk Varmış, Aşk Yokmuş
- Her Şeye Rağmen
- Bir Gün Gece
- Örtülü Özgürlük
- Pandispanya
- Büyümek İstemiyorum
- İyi Kötü Kadın
- Bir New Varmış York Olmuş
- Ben, Siz ve Köpekbalıkları
- Topuk Tıkırtıları
- Yalnız Kalem
Mine G. Kırıkkanat Alıntıları - Sözleri
- Gerçek aşk yırtık olmaz. (Bir Gün, Gece)
- evlilik, toplumun aşkı zaptı rapta alabilmek için icat ettiği bir yöntemdir. (Adı Öküzden Sonra Gelen)
- Doğru ya da yanlış, her şeyin bir anlamı olmalıydı (Hiç Kimse)
- Hangi dinden olursa olsun toplumu kutsal hükümlerle yönetmeye kalkan tüm dinci iktidarlar, işte bu yüzden felsefe ve mantık biliminin yayılmasını engellemeye çalışırlar. Çünkü istisnasız tüm din dogmaları, ya doğa yasaları ya da kendi içlerinde celişir. Dolayısıyla bu çelişkileri ortaya koyacak olan felsefe ekolleri ve mantık yöntemleri, her dinden softaların nefret odağıdır. (Bir Hıristiyan Masalı)
- Hiçbir olgu, bir oluşumun omurgasına eklemlenmeden gerçekleşemez. (Gülün Öteki Adı)
- Yağmuru ıslanmadan seyretmek hoştur. (Kaf Dağının Ardı Belki)
- Eğlenmek için ömür boyu, dinlenmek için ölüm boyu zamanımız vardır. (Adı Öküzden Sonra Gelen)
- "..dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana..." (Destina)
- ".. zamanla felaketler için ve felaketler içinde de yaşamaya alışıyor insan... " (Bir Gün, Gece)
- Önce ormanları yok ettiler, sonra denizleri kirlettiler, havayı solunmaz hale getirdiler, suları tükettiler, hayvanat bahçesindeki hayvanları kesip yediler, kitapları yaktılar, sirkteki hayvanları yaktılar, okumayı öldürdüler, yazıyı öldürdüler, gazeteleri öldürdüler. (Sinek Sarayı)
- Bu ülke insanlarının ne kadar cömert olduklarını bilirim. Ama cömert duyguların yaraladığı insanlar vardır. İyi niyet, aşağılayıcıdır kimi zaman. Nefrete dayananların, merhametle öldürüldüklerini gördüm. (Sinek Sarayı)
- Engizisyon'un temelini oluşturan inanca göre, kişi suçsuz ise ateş onu yakamazdı.” Tutuşturulan odunlardan kimse canlı çıkmadığına göre... Demek hepsi suçluydu. (Gülün Öteki Adı)
- “Trenler bazen kavuşmak içindir. Bazen de ayırmak.” (Aşk Hikayeleri)
- Neyseki burası Fransa ve hala demokrasi var, sanırım Melenchon’u Silivri’ye kapatamazlar! (Paris Dünyanın En Romantik Kenti)
- “Bir gürültü duydum, meğer yalnızlığın ayak sesleriymiş” (Sinek Sarayı)
- Asıl zor olan, taviz vermek. Çünkü tavizin sonu yok. Bugün bir ucu, yarın öbür ucu, öteki gün ortası derken, belkemiksiz kalan insanı bekleyen evrim bir tür entelektüel sürüngenlik (Yalnız Kalem Unutmaz)
- Hırsızlık yaparak aşık olunmaz. Aşk taklidi yapılmaz. Sahtesi yoktur. Oysa arzunun taklidi yapılır. Ama erkekler değil, kadınlar tarafından. (Aşk Hikayeleri)
- Latin ve Ortodoks kavgasında, gerekçenin de silahın da Latince ile Yunanca arasındaki rekabet olduğunu düşünürseniz, din savaşlarının inanç farklılığından çok dil farklılığından ciktığı; dolayısıyla cemaatlerde bile asıl ortak kültürü, imanın değil, etnik aidiyetin biçimlediği çok açıktır... (Bir Hıristiyan Masalı)
- "Kocaman kalabalığın ortasında yalnızlık duymak da bir beceriydi." (Sinek Sarayı)
- Yalancılıktan mı suçludur kadın, yoksa erkeğinin eksikliğinden mi sorumlu tutulmaktadır? Bilinen tek gerçek, kadın ile erkek arasında cinayete varan düşmanlığın temelinde bir aşk ve cinsel doyumsuzluğun bulunduğu. Sorun bireysel özgürlük anlayışında. Türk erkekleri, tatmin edemediği kadının özgür olduğunu kaç yüzyıl sonra anlayacak acaba? Ya kadının özgürlük hakkını kavraması? (Aşk Hikayeleri)