Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm - İnci Aral Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kimin eseri? Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kitabının yazarı kimdir? Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm konusu ve anafikri nedir? Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kitabı ne anlatıyor? Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kitabının yazarı İnci Aral kimdir? İşte Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: İnci Aral

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi

İSBN: 9786054764464

Sayfa Sayısı: 200

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Her evlilik cinayetle biter, demişti annesi bir gün Simden'e. Kadın için ölümdür. Bu sözleri sayısız aşklar yaşamış ve üç kez evlenmiş birinin söylemesi hem garip hem de mantıklıydı. Ama Simden aşkın dışında bağlar da olduğuna, sevginin, sadakatin aşktan daha kalıcı ve güvenilir olduklarına inanmayı yeğlemişti her zaman. Umutsuzca istemişti bunu, en zor anlarında."

Sara ve Simden, farklı öykülere, farklı değerlere sahip iki kadın, birbirlerini geç tanımış bir anne-kız. Boşanıp yeni bir yaşama adım atmak üzere olan Simden'le, dopdolu yaşamış ama ölümün eşiğinde yalnız ve umutsuz kalmış Sara'nın; hem kendilerini hem de birbirlerini varoluş ve ölüm ekseninde yeniden sorgulayışlarını anlatıyor Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm. Bu iki kadının aralarındaki ana-kız, sevgi-nefret ilişkisini anlama çabaları ve birbirlerine olan duygularını yerinde ve zamanında dile getiremeyişlerinin acısıyla yüklü bu romanın, aşk, evlilik, özgürlük ve bağlılıkları sorgulayan kalıcı ve çarpıcı konusuyla İnci Aral'ın romanları arasında özel bir yeri var.

(Arka Kapak)

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm Alıntıları - Sözleri

  • Senin bütün sıkıntın beni olduğum gibi sevememek.
  • Çünkü insan asıl yitirdiğinde severdi elindekini, o zaman anlardı önemini o insanın, yanı başında dururken değil.
  • Ruhunu sakınmıştı herkesten.
  • İçinde kolay kolay dolmayan bir boşluk vardı ve genel geçer mutlulukların anlamsız, öğrenilmiş, göstermelik sevinçler olduğuna inanıyordu.
  • Çünkü ne olursa olsun güzeldir yaşamak, iyidir ve yalnızca son anda değil daha önce de ara sıra geriye doğru bakıp yaşadıklarını anlamaya çalışmak yararlıdır.
  • …çoktandır hiçbir güzellik dokunmuyordu yüreğine.
  • Her insan kendi içinde yüzlerce değişik insan ve yaşam olanağı taşıyor.
  • Mutsuzluk da bulaşıcıdır çünkü, anlıyor musun?
  • Seni ölünceye kadar bir yara gibi içimde taşıyacağım
  • O güne kadar kendi ayağına takılan kendisi değil miydi?
  • Ruhlar ve düşler çürüyor, ölüyordu kimse farkına varamadan.
  • Herhangi bir erkekle sürekli ve yorucu bir ilişkiye girmek istemiyordu. Peşinde bir gölgeye gereksinim duymuyordu. Dinlemek, oyalayıp avutmak zorunda kalacağı birine dayanacak gücü yoktu.
  • duygularımı seninle bölüşebilmeyi ne kadar isterdim… Hayatımda hem var hem de yoksun. Bu öyle dayanılmaz bir ikilem ki…
  • Unutmak duyulan acıları sindirip kendine kalmaktır, diye düşündü, unutmak yeni bir ülkedir.
  • Bir insanı sevmişti sonunda, sınır ötesi sevmişti

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitap İnci Aral ile tanışma kitabımdı.Ve onca kitap okumuş bir insan olarak onunla ilk tanışmamın bu kadar geç olması üzüldüğüm bir durumdur.Olsun geç olsun da güç olmasın demişler.Sara ve Simden ile beraber iki kadının,bir anne ve kızın birbirinin hayatlarında aynı anda var ve yok olmalarının hikayesi...Yazarımız okuduğum çoğu kitabında olduğu gibi bu kitabında da kadın olmanın farklı yaşlardaki evrelerini oldukça etkileyici bir şekilde işlemiş.Konu olarak sıradan sayılabilecek evlilik,anne olma,evlat olma gibi konuları işlese de heyecan ve merak dozunu düşürmeden ilerlemeyi başaran bir kitap olmuş.İnsanı yormayan ama basit de sayılamayacak o güzel üslubuyla beni kendine çekmeyi başardı.Ayrıca sakin bir kafayla okunduğunda insana nefes aldıran durup biraz düşündürebilen nadide bir kitap.Okumaktan pişman olmadığım eserlerden biriydi. (neslihan)

Simden ve Sara: İnsanların birbirlerine ön yargılar besleyerek yaklaşmaları, yaşam dinamiklerinden habersiz eleştiride bulunmaları, hele ki bütün bu görüş farkları ve ayrılıklar anne kız arasındaysa. İnci Aral bu romanında anne kız ilişkisi üzerinden kadınlığı, özgürlüğü ve özgünlüğü sorgulamakta. Evlilik kurumu, yaşamımızdaki ve cinsel kimliklerdeki tercihlerimiz bizi biz yapan farklılıklar. Anlaşılmamak belki de bir birlerini dinleyememek, dinlememek. Simden ve Sara arasında geçen bu romanı çok büyük bir beğeniyle okudum. Dili biraz ağır ancak kurgusu çok sürükleyici ve başarılı. Okumanızı dilerim.. (Spinozast)

İKİ KADIN (Spoiler içerir): İki kadın, iki farklı dünya ve iki uç yaşam. Simden ve Sara anne-kız, ama o kadar farklılar ki ... Hayatı iki farklı pencereden görüyorlar ve birbirlerinin pencerelerinden bakmayı reddediyorlar. Bir türlü uzlaşamayarak, sürekli karşı tarafı bencillikle, sevecenlikten yoksun olmakla suçluyorlar. Hayata zor başlangıç yapmış bu iki kadın birbirlerini anlamamak için direniyorlar. Zorunlu birliktelik olarak adlandırabileceğimiz bu ilişki, karakterlerden birini kaybetmemiz ile farklı bir boyuta taşınıyor. İşte o zaman oturup her şey farklı olabilirdi, diye düşünülüyor. Hayatta biz de böyle değil miyiz zaten? Bir şeyleri yitirip kaybettikten sonra oturup kendimizi tartar, belki de şöyle davranmalıydım diye düşünürüz. Vakit varken yapılmalı bazı şeyler. İnci ARAL'ın okuduğum ilk kitabıydı. Usta bir dille akıcı bir şekilde yazmış. Bölümleri ayırma şeklini de beğendim, kahramanları sırayla sunuyor bize; böylelikle iki karakterin de gözünden görmüş olabiliyoruz dünyalarını. (Buket Kara)

Kitabın Yazarı İnci Aral Kimdir?

1944 yılında Denizli'de doğdu. Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdi.

Altı öykü kitabı, altı romanı yayımlanmıştır. Yazar, 1992 yılında Ölü Erkek Kuşlar adlı romanı ile Yunus Nadi Ödülü'nü kazandı, 2002 yılında yayınlanan romanı Mor ile de Orhan Kemal Roman Armağanı'nı aldı.

1994'te yayımladığı Yeni Yalan Zamanlar, 2002'de yayımlanan Mor ve 2007'de yayımlanan Safran Sarı romanını Yeni Yalan Zamanlar başlıklı bir üçleme haline getirdi.

Eserlerinde, bireylerin ekonomik, kültürel olgu ve değişimlerin etkisiyle biçimlenen ruh hallerini, toplumsal savrulma ve çözülmeleri, kadın erkek sorunlarını, iletişimsizliği, aşkın imkansızlığını anlatıyor ve sancılı varoluş durumlarını irdeliyor. Öykü ve Romanları; Fransa, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerde yayımlandı.

İnci Aral Kitapları - Eserleri

  • Mor
  • Şarkını Söylediğin Zaman
  • Sevgili
  • Ölü Erkek Kuşlar
  • Safran Sarı
  • Sadakat

  • İçimden Kuşlar Göçüyor
  • Kendi Gecesinde
  • Yeşil
  • Taş ve Ten
  • Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm
  • Kıran Resimleri
  • Ruhumu Öpmeyi Unuttun

  • Ağda Zamanı
  • Gölgede Kırk Derece
  • Unutmak
  • Sevginin Eşsiz Kışı
  • Uykusuzlar
  • Yazma Büyüsü
  • Anlar İzler Tutkular

  • Yeni Yalan Zamanlar
  • Aşkın Güzelliği
  • Kan Günleri ve Nar Ağrısı
  • Yukarlarda En Uzaklarda
  • Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece
  • Zahit Büyükişleyen
  • Mozaik

İnci Aral Alıntıları - Sözleri

  • Yaşamak, şimdi var şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi. (Kıran Resimleri)
  • İyi biliyorum, dünyaya duyduğu korkuyu bastırmaya çalışan, çözemediği her şeyi hafife alan yanı bu onun. (Uykusuzlar)
  • Bütün trafik lambalarını parçalıyorum. Kırmızı, yeşil, sarı boyalar dolduruyorum kovalarıma. Sonra fırçamı batırıp batırıp kentin tüm duvarlarını çiçekliyorum. Tüm kaldırımlarını tüm vitrinlerini. (Yeşil)
  • yanlış programlanmış bir bilgisayar gibi çalışıyor senin kafan, her şeye karşın sevildiğine inandırmak olanaksız artık seni. hiçbir zaman anlayamadın benim için bir hazine değerinde olduğunu. (Sevginin Eşsiz Kışı)
  • Kişi ne geçmişini silmeyi ne de olası geleceğine isyan etmeyi becerebiliyor. (Kendi Gecesinde)
  • Araya ayrılık girince de her şey bitecekti. Tabi bazen de ayrılık sevgiyi güçlendiriyordu. Şimdiden bilemezdim nereye varacağımızı. (Yukarlarda En Uzaklarda)

  • Belki de zaman bütün acılarıyla ve bıraktığı izlerle uzun, güzel bir mevsimdir. (Anlar İzler Tutkular)
  • Yüzüme yansımış iç yorgunluklar, zor aşklar, ayrılıklar, kederler. (İçimden Kuşlar Göçüyor)
  • Bir yığın insan yorgunluklar, acılar içinde yaşıyor. Binlerce insan doğuyor, ölüyor. Pazarlıklar yapılıyor. (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Ben yaşamıma karışmış bütün erkekleri sevdim.Sevgiler yordu beni. Bir yaz yağmurunun altında gökyüzüyle yıkanan ağaçları sevdim. Kelebek kanatlarındaki benekleri. Güne açılan pencereleri. Bütün hayvanları ve en çok kedileri. (Şarkını Söylediğin Zaman)
  • Yazdığı bir cümleyi anımsadı: Bazen kötü, çok kötü yollara sapmayı düşünüyorum! Bu yolların neler olabileceğini kestiremiyordu şimdiden. Kötülük görece bir kavramdı çünkü. Bazen aşın uysallık, bazen asilik olarak adlandırılabilirdi. Önemli olan bilinmez yollarda kimliğini yitirirse insanın kendini yeniden nerde bulacağını biliyor olmasıydı.. (Safran Sarı)
  • Bakışlarındaki soğuk iklimlere dayanamıyorum. Gitmek istiyorum... Özlediğim bir geçmiş, istediğim bir gelecek; artık yok. Yalnızca gitmek istiyorum. Kendim olabileceğim bir yere ve zamana gitmek istiyorum.. (Anlar İzler Tutkular)
  • Bu ülkenin bir yerlerinde sinemaya giden kızlar kasaba meydanlarında boğazlanıyorsa hâlâ, dayak yiyen kadınlar çocuklarıyla birlikte ölmeyi seçiyorsa, öğretmensiz, okulsuz binlerce köydeki kız çocukları parayla alınıp satılıyorsa, insan nasıl olup da çağın gereklerinden ve gerçeklerinden payına düşeni almayı bu biçimde savunabilir? Ben hâlâ bunlara şaşıyorum işte. Bir yerlerde takılıp kalmışım anlaşılan. (İçimden Kuşlar Göçüyor)

  • Umuttan uzak ama gerçeğe yakın. (Ağda Zamanı)
  • Eş, insanın güvenli bir limanda, olasılıkla candan bir hayat arkadaşıyla ve çocuklarla, çoğalarak, huzur içinde, sorumlulukları bölüşerek yaşadığı kişidir. Ya da böyle olması arzu edilir. Bu arzu, doğaldır, açıktır. Ama aşk başka bir şeydir. (Aşkın Güzelliği)
  • Öyle darmadağın oldum ki kimse toplayamaz kırıklarımı artık... (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Gideceğin yerin önemi yok, gitmek önemli yalnızca... (Gölgede Kırk Derece)
  • Yok hayır, ölümü düşünmüyorum, yaşamayı beceremeyenlerin intiharları da bir işe yaramaz.. (Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece)
  • "Ülkenin bütün aklı başında yazarları aynı duygular içinde.Yazmanın açıkça ve resmi biçimde suç sayıldığı bir yerde,hele son seçimlerden bu yana,yani açıkçası başımıza gelen bunca şeyden sonra...." (Yeni Yalan Zamanlar)
  • Birbirimizin hayatından çıktık, beni içinden kovdu ve hâlâ güvenmiyor. Kimseye güveni yok aslında. Böyle uzakta oluşumuz ikimiz için de daha iyi. (Yukarlarda En Uzaklarda)