Hz. Muhammed'in Hayatı - Martin Lings Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Hz. Muhammed'in Hayatı kimin eseri? Hz. Muhammed'in Hayatı kitabının yazarı kimdir? Hz. Muhammed'in Hayatı konusu ve anafikri nedir? Hz. Muhammed'in Hayatı kitabı ne anlatıyor? Hz. Muhammed'in Hayatı kitabının yazarı Martin Lings kimdir? İşte Hz. Muhammed'in Hayatı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Martin Lings

Çevirmen: Nazife Şişman

Tasarımcı: Harun Tan

Orijinal Adı: The Life Of Muhammed

Yayın Evi: İnsan Yayınları

İSBN: 9789755742205

Sayfa Sayısı: 375

Hz. Muhammed'in Hayatı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hz. Muhammed'in hayatı çağdaş bir 'siret' tir. Çağdaş Müslüman yazarın taşıması gereken sorumluluk bilinciyle kaleme alınan bu değerli eser, köklü bir araştırmanın ürünü olmasının yanı sıra ,yazarını bir 'edip' oluşuyla kazandığı ayrıcı bir niteliğe sahiptir. Esere hakim olan üslup bir taraftan konusunun gerektirdiği yoğunluğu rahatça sürdürebilmektedir. Kitabın anlatım biçimiyle kazandığı bu edebi değer. Arapça ilk kaynakları esas almasıyla kazandığı ilmi değerle birleşince kendisini emsallerinden ayıran temel nitelik, iddialı bir tarzda ortaya çıkmaktadır.

İngiliz asıllı Müslüman yazar Martin Lings'in (Ebubekir Siraceddin) yıllarını verdiği uluslar arası ödüllü bu ölümsüz eseri şimdi herkes okusun.

Kitap sadece edebi açıdan bir ziyafet sunmuyor, en eski kaynaklara dayandığı için akademik açıdan da güvenilir olma özelliği taşıyor.

(Tanıtım Yazısından)

Ödüller: Siret Ödülü

Hz. Muhammed'in Hayatı Alıntıları - Sözleri

  • Gerçek şu ki, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir...
  • “Fıtratını koruyan insan için, Allah'a şükürle birleştirildiğinde, doğal zevkler bile ibadete dönüşür.”
  • “Ameller niyetlere göredir”
  • “Allah güzeldir, güzelliği sever. “
  • “Biz göğü, yeri ve iki­si arasındakileri oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.”
  • "Merhametli olmayana merhamet olunmaz."
  • Fıtratını (yaratılış özellik ve gayesini) koruyan insan için, Allah’a şükürle birleştirildiğinde, doğal zevkler bile ibadete dönüşür.
  • "Gerçek şu ki, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir."
  • "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış."
  • "...gözlerinin, bedeninin ve ailenin senin üzerinde hakları vardır. Bu nedenle oruç tut, iftar da et; namaz kıl, aynı zamanda uyumaya da vakit ayır."
  • İşte, Allah'tan başka her şey boştur.
  • Allah, İsmail’in topuğunun olduğu yerden bir su kaynağı fışkırttı. Bundan sonra vadi, suyunun bolluğu ve güzelliği nedeniyle kervanların konak yeri oldu ve kaynak 'Zemzem' adını aldı.

Hz. Muhammed'in Hayatı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hazreti Muhammed: Bir çok siyer kitabı okudum, bu kadar güzeline yeni rastlıyorum. Keyifli bir dizi izler gibi kitap sürükleyici.. Gereksiz ayrıntılara boğmuyor, hikayede kopuk olmaması için gereken detayları verip devam ediyor.. Her yaştan bireylere tavsiyemdir.. Hatta tekrar tekrar okunabilecek, kütüphanenizde bulundurmak isteyeceğiniz bir kitap. kitap/hazreti-muhammedin-hayati--145849 (Mücahit Gençay)

Bu kitaba başlarken büyük bir hevesle başlamıştım. Yazarının da önce protestan sonra ateist ve en sonunda müslüman olması kitaba olan merakımı arttırmıştı. Fakat kitapta beklediğim manevi atmosferi bulamadım. Fazla ayrıntılarla konularda bazen kopmalar olduğunu gördüm. Hz.Peygamber'in evliliklerinin asıl sebebinin açıklanmaması da bilmeyen okuyucuların zihnini bulanıklaştırabilir. Bunun dışında kitabın Hz.İbrahim'in Kâbe'yi inşasından başlaması ve bazı ayetlerin iniş sebeplerinin açıklanması hoşuma gitti. İlk defa siyer okuyacaklar veya Hz.Peygamber'in hayatı hakkında hiç bilgisi olmayanlar için tavsiye etmem. (Hande Tavukçu)

İsmini sıkça duyduğum ve merak ettiğim; diğer siyer kitaplarından farkını görmek için okumayı çok istediğim bir kitaptı. Evet, merakımı giderdim. Tatmin oldum mu? Orası meçhul! ;)) Ayrıntılarında boğulup, nöronlarımı yakma pahasına, sayfaları tekrar tekrar okumak zorunda kaldığım bir kitaptı. Bu kadar ayrıntılı bilgi yığınını hafızaya yüklemek kolay olmadı! Bitirip, kapağı kapadıktan sonra, ayrıntılar da silindi zaten! ;)))) Beni rahatsız eden üç şeyden bahsetmek istiyorum: Yazar, objektif ve tarafsız olmak adına belki de bilemiyorum (!) Ansiklopedik bilgi yığını aktarır gibi; kuru, duygusuz ve inanmadığı bir bilgiyi bize aktarıyormuş gibi geldi bana! Ben bu eserleri yoğun duygu ve huşuğ içinde yazanlardan okumaya alıştığım için belki de bana öyle gelmiş olabilir!... Ikinci olarak; Hz Muhammed (sav)'i nikâh (evlilik) meraklısı, önüne gelene, özellikle de yaşı küçük olanlara evlilik teklif eden biri gibi göstermiş. :( O dönemde, bu nikahların amacı da aktarılsa idi, okur benim duyduğum rahatsızlığı hissetmezdi! .. Üçüncü olarak; Hz Aişe (ra)'ın yaşı evlendiğinde 9 olarak verilmiş (!) Bu Mesnetsiz ve çok çirkin! Bunun doğru kabul edilmesinin Hz Muhammed (sav)'i ne duruma sokacağını söylememe gerek yok sanırım! :( Bir çok din alimi 18-19 yaşında olduğu konusunda hemfikir ve bu da akla ve mantığa yatkın bir görüş! ... Bu kitabı "SİRET ÖDÜLÜ"ne layık gören kişi ve kurumları çok merak ettim! :))) (Ayten Ernaz Tiryaki)

Kitabın Yazarı Martin Lings Kimdir?

Martin Lings, (d. 24 Ocak 1909, İngiltere – ö. 12 Mayıs 2005, İngiltere). İngiliz tasavvuf bilimcisi. Tradisyonalist ve perennialist akımın öncü temsilcilerinden birisi olan Martin Lings, ünlü bir yazar, editör, mütercim ve araştırmacı kişiliğinin yanı sıra dini öğreti, kutsal metin, sembolizm, edebiyat ve sanat aracılığıyla ağırlıklı olarak Tanrı-insan ilişkisini terennüm eden bir şair olarak bilinmektedir. Önceleri protestandı, sonra ateist oldu.

Oxford Üniversitesinde İngiliz edebiyatı okudu. Bir süre Polonya'da İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra 1939'a kadar kaldığı Litvanya'nın Kaunas şehrindeki Vytautas Magnus Üniversitesi'nde İngilizce okutmanlığı görevini üstlendi.

1938'de tanıştığı Kuzey Afrikalı müslümanlar aracılığıyla sufi Şeyh Ahmed Alevî eş-Şazelî ile tanıştı. Kendisi de sufi felsefesini benimseyerek müslüman oldu ve Ebubekir Siraceddin (Abū Bakr Sirāj ad-Dīn) adını aldı. 1939 yılında Mısır'a gitti. Burada Kahire Üniversitesi'nde, özellikle Shakespeare üzerine oniki yıl ders verdi. 1944 yılında Lesley Smalley ile Kahire'de evlendi. Mısır'da rahat bir yaşam sürmesine karşın artan İngiliz karşıtı hareketler nedeniyle 1952'de İngiltere'ye döndü. Londra Üniversitesi'nden Arap dili diploması aldı. 1955 yılından itibaren İngiliz Müzesi Doğu elyazmalarının (özellikle Arapça) sınıflandırılmasına katıldı.

1955'te British Library'de Arapça Kitaplığı ve ardından, 1973'te emekli olana kadar da British Library ve British Museum'da Doğu Yazmaları sorumlusu oldu. 1959'da Londra Üniversitesi'nden doktora derecesini aldı.

Martin Lings Kitapları - Eserleri

  • Hz. Muhammed'in Hayatı
  • Öze Dönüş
  • Yirminci Yüzyılda Bir Veli
  • Antik İnançlar ve Modern Hurafeler
  • Başlangıçtan Günümüze Mekke
  • Onbirinci Saat

  • Tasavvuf Nedir?
  • Gerçek Bilgi Yakın Risalesi
  • Shakespeare'in Kutsal Sanatı
  • Simge ve Kökenörnek

Martin Lings Alıntıları - Sözleri

  • Aradan geçen asırlar içinde, bir dudak ünsüzünün yani B'nin diğeriyle yani M ile yer değiştirmesi nedeniyle Arapça karşılığı Bekke olan Beke Vadisi, Mekke Vadisi olarak anılmaya başlar. (Başlangıçtan Günümüze Mekke)
  • Hiç şüphesiz Mekke, Hazret-i İbrahim'in şehridir. (Başlangıçtan Günümüze Mekke)
  • Mabedin ismi olan Kabe (küp) dört köşesi Doğu, Kuzey, Batı ve Güney'e bakan uzatılmış bir küp şeklini yansıtır. (Başlangıçtan Günümüze Mekke)
  • "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış." (Hz. Muhammed'in Hayatı)
  • “Fıtratını koruyan insan için, Allah'a şükürle birleştirildiğinde, doğal zevkler bile ibadete dönüşür.” (Hz. Muhammed'in Hayatı)
  • Allah'a tevekkülden başka hiçbir şeyde rahat bulamadım. (Yirminci Yüzyılda Bir Veli)

  • Bir Sabah beni yanına çağırttı. Durumu bir önceki günden daha ağır görünmemekle birlikte dedi ki; "Bugün olacak. Müdahale etmeyeceğine, her şeyi akışına bırakacağına söz ver. Rabbime geri dönmeme müsade edilmeli." (Yirminci Yüzyılda Bir Veli)
  • Rasûlullah, “Kalbinde Allah’ı muhafaza edeni, Allah da bu dünyada muhafaza eder” buyurur. (Öze Dönüş)
  • Kalp, beşerî benliğin bitip Aşkın (Müteal) Benliğin başladığı yerdir. Eğer, nefsin gecesinde bulutlar, Kalp mehtabının en ufak bir varlık emaresi göstermesini önleyecek kadar fazlaysa, Ruhunu nefsinden yükseğe çıkartma arzusu da olamaz. (Yirminci Yüzyılda Bir Veli)
  • Güzelliği fark etmek,güzelleşmeye başlamaktır. (Öze Dönüş)
  • Herkesin kendi dünyası dışında kalan dünyalara yabancı kalma ve öteki hakkında yanılıyor olma hakkı vardır. (Öze Dönüş)
  • İlk mabedin (Kâbe'nin) inşası, yaklaşık olarak M.Ö. 2030 ile 2000 başları arasında gerçekleştirilmiş olmalıdır. Dolayısıyla Kâbe, Hazret-i Davud'dan 10 yıl kadar sonra babasının yerine geçen Hazret-i Süleyman'ın saltanatı esnasında, M.Ö. 1007'de tamanlanmış olan Kudüs'teki mabedden yaklaşık bin yıl daha eskidir. (Başlangıçtan Günümüze Mekke)
  • Allah'tan başka ilah yoktur: Zihin için bu, gerçeğin bir formülü irade için, gerçekle ilgili bir emir, fakat Kalb ve onun uzantısı Hakkel-Yakin için tek bir sentez, İlahi isimlerin en yüksek sımfına alt olan bir Hak ismidir. (Bir Lafza-i Celaldir.) Bu bileşim (sentez) yönü, Kelime-i Şehadet, kelime anlamlanyla tek tek ele alındığı zaman da kendisini hissettirir, çünkü bileşim her zaman o kelimelerin arkasında oradadır. Bu nedenle Şehadet bir taraftan kişiyi incelemeye davet ederken, diğer taraftan buna karşı çıkıyor görünmektedir. O hem kapalı hem açıktır, hem ruıikar hem anlruıılması zordur ve onun açıklığı bile zihne yabancı gelen öyle bir şeydir ki, aşın basitlik ve açıklığı gizli sonuçlan yansıtaktaki şaşırtıcılığı ile bir hayranlık uyandınr. (Tasavvuf Nedir?)

  • “İnsanlarla akıllarının sınırlarına göre konuşun.” (Yirminci Yüzyılda Bir Veli)
  • Sondan her hâlükârda farklı olan bu sonun habercisi, mahvoluştur: "O günler kısaltılmamış olsaydı, hiçbir kimse kurtulamazdı; fakat seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltıalacaktır" (Matta/22) Seçilmiş olanlardan bahsetmek, üzüm bağından bahsetmektir. Mahvolacak yer de şüphesiz burası değil, ancak "pazar yeri", yani modern medeniyettir. Başka bir yerde, bu günler "intikam günleri" olarak adlandırılıyor. Rahmet, tanımi gereği uzun mühlet duruma katlanmak demek olduğundan, ilâhî gazabın bu kadar yakın olması, bir sınıra gelindiğini ve insan ırkının bir bölümünün belirli aşırı uçlara gittiğini gösteriyor. (Onbirinci Saat)
  • Tek başına yarıçap dinlerin batıni boyutudur, bu nedenle İslam vakasında, tasavvuftur. Tasavvuf bu sembolün ışığında hem yerel hem de evrensel olarak görülür. Yereldir, çünkü başka mistisizmleri temsil eden diğer yarıçapların herbirinden ayrıdır. Evrenseldir, çünkü diğer yarıçaplar gibi Tek bir Merkeze açılır. Örneğimizin açık olarak ortaya koyduğu gerçek her mistik çizginin Son'a yaklaştıkça diğer mistisizmlere yaklaştığıdır. Fakat tamamlayıcı ve nerdeyse çelişki gibi görünen, açıklaması zor bir başka gerçek vardır ki bu gerçek kesafet- öz'de yoğunlaşma fikrini çağrıştırmaktadır. (Tasavvuf Nedir?)
  • İyi insan, bırak kendine acımayı ve yaşadığın dünyadan sızlanmayı! Sen, zalimler arasında yer almayı seçmediğin için, zaten mükafatını almış değil misin? (Onbirinci Saat)
  • Örneğin, acıdan doğan gözyaşları hem beden, hem de ruha tesir eder. Ya da öfke, keder veya genel bir mutsuzlukla dökülen yaşlar ruha ferahlık verir. (Öze Dönüş)
  • ...kalbimizde aradığı huzuru ve aydınlığı verecek olan, kendisinin de güzide bir temsilci olduğunu tasavvufun, İslâm'ın kalbi olduğu gerçeğini hatırlatmasıydı. Dilerim ki o huzur şimdi de Martin Lings'in âleme göçmüş ruhunu kuşatsın.. /Galler prensi Charles (Öze Dönüş)
  • Rabb'imi gördüm kalp gözüyle Kimsin deyince ben, dedi ki sen (Gerçek Bilgi Yakın Risalesi)