İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır - Alişan Kapaklıkaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kimin eseri? İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kitabının yazarı kimdir? İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır konusu ve anafikri nedir? İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kitabı ne anlatıyor? İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır PDF indirme linki var mı? İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kitabının yazarı Alişan Kapaklıkaya kimdir? İşte İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Alişan Kapaklıkaya

Yayın Evi: Yediveren Yayınları

İSBN: 9786055394783

Sayfa Sayısı: 311

İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan bir 'güzel' olarak doğar. Büyüdükçe kendini büyük zannedenlerin oturduğu tahtı sallamaya başlar. Minik güzelle baş edemeyen büyükler, öcü, cin ve dev gibi hayali canavarlarla onu uyutmak isterler. Minik güzel büyüdükçe gelenek, ayıp, disiplin, not korkusu gibi gözle görülmeyen silahlarla sindirilmeye çalışılır. Maalesef güzel doğanların büyük bir çoğunluğu daha gençlik çağına gelmeden uyur. Çünkü bizim eğitim adına verdiğimiz bilgilerin çoğu aslında onu uyutmak ve uykusunu derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.

Bu kitapta dünyaya muhteşem olarak geldikten sonra iyi niyetlerle uyutulan, içindeki güzelin uyuduğunu fark eden ve onu uyandırmak için çırpınan bir sevgi yolcusunun serüveni var. Eğer sen de içindeki güzeli uyandırmak istersen hadi gel arkadaş olalım. Bu kitabı okuyup arkadaşlığımızın tadına bakman amacıyla gözlerini dört dakika ödünç verir misin?

İçindeki güzel uyandırmayı beklerken sen hala neyi beklediğini hiç düşündün mü?

(Tanıtım Bülteninden)

İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır Alıntıları - Sözleri

  • Önemsenmek ne kadar güzel bir şeymiş...
  • Dışardan insanlar sana hayran. Sen kendi içinde, kendine düşman.
  • Bazıları suyun önündeki yaprak gibiydi. Bazdan sessiz sakin, durgun, içe kapanık. Bu sessiz duruşlarının arkasında ne büyük fırtınalar kopuyordu kim bilir kimsenin duymadığı? Bazdan yürüyen birer yanardağ gibiydi; ne zaman, nerede ve kime patlayacağı belli olmayan. Bazıları da buzdağı gibiydi; hani suyun üzerinde sadece % 15'lik kısmı görünen ve geri kalan kısmı suyun altında saklı olan. Bazdan keşfedilmeyi bekleyen hazineydi. Bazdan da bulutların arkasında kaldığı için ışığı görünmeyen yıldız gibiydi. Bazdan 100 wattlık olduğu halde 10 wattlık ışık veren tozlu ampul gibiydi.
  • Dışarıdan bakan insanlar sana hayran; SEN kendi içinde kendine düşman ...
  • En büyük düşman, yanlışlıklarımızı alkışlayan dostlarımızdır.
  • Çocuk yetiştirmek ille de onları en güzel okullara, dershanelere göndermek, enfes yemekler yaparak yedirmek değildir. Yavrularınızı sahipsiz bırakmayalım. Hele elâlem ne der diye çevreye şirin görünmek adına onları asla heba etmeyelim.
  • "Aman evladım, talebelerine sahip çık, onları üzme. Belki de onların bazdan kimsesizdir, yetimdir, öksüzdür."
  • "Benim annem yok Öğretmenim. Anneler günü yaklaşırken benim içimi daima derin bir üzüntü kaplar."
  • Seni, istediğin gibi değil, başkalarının beklediği gibi yaşamak yorar.
  • Yaşama sevinci ve yüreğini tutuşturan güzel bir hedefi olmayan insanların, pil takılmış oyuncak gibi ruhsuzca dolaştığını fark edebildin mi? .
  • Ne kadar zeki, ne kadar güçlü, ne kadar bilgili olursa olsun bir insan olduğu yerde duruyorsa, bir et yığınından başka bir şey değildir. Hareket ettiğindeyse müthiş bir güç olur ve hiçbir engel tanımaz.
  • “Kol kırılır yen içinde kalır.” mesela. Kol kırıldı kimselere göstermedik, acı çektik kimselere söyleyemedik. Attığımız sessiz çığlıkları duyan kimse olmadı haliyle. En yakınımızın kulağına usulca “Kolum kangren oluyor galiba.” dedik. “Boş ver olsun. Sen yine belli etme.” dedi. Sonunda kol kangren oldu kesip attılar
  • Çocuklarımızı yanlış yetiştirmek gibi bir hakkımız var mı sizce?
  • Bizim köyde bir söz vardır. “Atlar tepişir, arada eşekler ezilir.” 14 yıl boyunca annemle eşim tepişti; ben de eşek gibi ezildim. Çünkü bilinçsizdim, çaresizdim, ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilmiyordum. Bazen üzülüp ağlıyor, bazen bağırıp çağırıp evden kaçmayı, bazen de en son çare olarak ölmeyi düşünüyordum. Güya ben ölürsem onlar kendini suçlu hissedecek ve ben kurtulacaktım...
  • "Ezber; beynimizin en büyük katilidir..."

İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Benden dört dakikamı isteyip, beni saatlerce kitaba hapseden harika bir eserdi. Aşırı samimi, duygusal, içten ve komik bir kitaptı. Yeri geldi ağlattı, yeri geldi güldürdü. Kendi yaşamından örnekler anlatması, ilerleyen sayfalarda acaba daha neler yaşadı ve yaptı dedirtti. Süsleme, abartı yoktu. Kişisel gelişim kitabı olmasına rağmen, roman okuyorum tadı verdi. Öğrencileri, velileri ve kendi ailesi adına yaptıkları takdire şayan. Düşündürücü, ders ve örnek alınacak bir kitap. Sen de İÇİNDEKİ UYUYAN GÜZELİ UYANDIRMAK istiyorsan, muhakkak bu kitabı okumalısın. (AYŞE)

gözlerini dört dakika ödünç verir misin?: Ön sözler hiç şüphesiz güzel, çarpıcı ve vurucu cümlelerden oluşur. Ben de bu kitabı sana çekici gösterebilmek için ilk önce güzel cümlelerle başlamayı düşündüm. Ancak ne kadar uğraşsam da kalemimden tek bir kelime dahi çıkmadı. Sonrasında "Neden güzel cümleler yazmak için uğraşıyorum ki?" diye düşündüm. Güzel bir kitap yazmak niyeti taşımadan; olduğu gibi, olduğum gibi yazdığım bu kitabı olduğundan daha güzel gösterme çabasına girdiğimi fark edince utandım, mahcup oldum. Üstelik senin yüreğin ancak benim yüreğimden çıkan samimi duyguları misafir eder bunu da biliyorum.. Yüreğine ulaşmak ve içindeki güzeli uyandırmak için gözlerini dört dakika ödünç verir misin? Severek okudum.. Hatta keşke öğretmen olsaydım bile dedim.. Kalemine, yüreğine sağlık yazar/Alisan-Kapaklikaya (Şahika)

Alişan hocanın 4 dakikalığına ödünç istediği gözlerimi saatlerce geri alamadım. Hatta kitap bittikten sonra bile geri almak istemedim. O kadar samimi bir şekilde yazılmış ki hemencecik o sıcak havaya ortak oluveriyor insan. Toplumun  çoğu kesiminden insanların hayatlarına değindiği için çoğu kişinin hayatından izler bulması muhtemel diye düşünüyorum. Belki aynı şehirlerden değil ama farklı isimlerde bir çok kişinin aynı hayata mahkum olduğunu gözler önüne seriyor. Kitabı okurken gerek kendi yaşantımla gerek çevremdeki insanların hayatlarıyla bağdaşan  birçok olay aklıma geldi. Bu hayat hikayelerinden yola çıkarak hocanın şunu yap bunu yap demesine gerek kalmadan atmam gereken adımlar kafamda canlandı. Bu kitabı okuduktan sonra bana düşen görev, uyandığını farkettiğim uyuyan güzelimin uykusunu açmak (Ms. Başak)

İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır PDF indirme linki var mı?

Alişan Kapaklıkaya - İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Alişan Kapaklıkaya Kimdir?

Annesiyle babası kendisine danışmadan onu dünyaya getirdi. Çocukken oyuncaklarını kendisi yapardı. Bazen çamuru biçimlendirip kurutur, bazen babasının eski ceketinin cebini çıkarır, içini yünle doldurup ağzını dikerek top yapardı. İmkânsızlıklara takılmaz ve şartlar ne olursa olsun yeni bir şey ortaya koyardı. İlkokulda kuzu gütmeye başladı. Annesi ölen kuzuların içli melemelerini dinlerken insanların, özellikle de çocukların sahipsiz bırakılmamaları gerektiğini öğrendi. Bütün dünyası, görebildiği kadar gökyüzü, birkaç komşu köy ve ilkokul öğretmeniyle sınırlıydı. Teyzesinin oğlu ortaokula yazılmaya giderken peşine takıldı. Lise birinci sınıftayken bir kış akşamı kar yağarken öğretmenlerinin, tek odalı evine gelip “Alişan yavrum, seni merak ettik, kar yağıyor da yakacağın var mı, sormaya geldik?” demeleriyle kendine ve hayata bakışı değişti. Çok sevinmişti. Çünkü öğretmenleri tarafından ilk defa insan yerine konulduğunu hissetmişti.

Ve öğretmen oldu. 16 yıllık öğretmenliği boyunca eşiyle birlikte bin beş yüz evi ziyaret etti. Öğrencilerinden on iki bin mektup aldı ve hepsini de el yazısıyla cevaplandırdı.

Bir öğrencisinin “Hocam çalışıyorum, çalışıyorum ama bir türlü anlamıyorum” diye sorması üzerine beyinle ilgilenmeye başladı. Öğrenme stilleri, öğrenmeyi öğrenme, kolay ve kalıcı öğrenme konuları üzerine yoğunlaştı. Dersleri öğrenme stillerine göre dizayn edince öğrencilerin ÖSS’deki netleri Türkiye ortalamasının üç buçuk katına çıktı. 2000 yılında NLP ile tanıştı. Galatasaray’ın UEFA kupasındaki başarısını eğitime nasıl uygulayabilirim diye araştırmaya koyuldu. NLP’nin insan yaşamına getirdiği kaliteyi fark etti.

Araştırmalarında derinleştikçe bizim türkülerin yabancıların sazıyla söylenemeyeceğini anladı. Öğrendiklerini önce kendi hayatına uyguladı. Etkili olduğunu anlayınca eğitimlere başladı.

Alişan Kapaklıkaya Kitapları - Eserleri

  • Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı
  • İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır
  • Bunları Kimseye Anlatamamıştım
  • Öğretmenin Günlüğü
  • Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?
  • Yüreğime Dokunan Eller
  • Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?
  • Aramızda Kalsın
  • Sevgili Öğretmenim
  • Sen Yanımda Ol Yeter
  • Asla Vazgeçmedim
  • Kendimi Yaşamak İstiyorum
  • Kendini Yeniden Başlat
  • Siyah Pantolon

Alişan Kapaklıkaya Alıntıları - Sözleri

  • Büyükleri onlara sevgisini göstermedi ki onlar size göstermeyi bilsinler. Senin babanın çocukluğunda babalar çocuklarıyla doğru dürüst konuşamazlardı bile. (Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı)
  • “Bugüne kadar başkalarının beklediği gibi yaşamaktan,kendimi hiç yaşamadığımı anladım,içim acıdı.” (Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?)
  • Eğer izin verirsen önce gözlerine dokunmak, sonra da yüreğine misafir olmak istiyorum. (Sen Yanımda Ol Yeter)
  • Yanlış üslup ,doğru sözün celladıdır... (Kendini Yeniden Başlat)
  • Bence mutluluk , birisinin mutluluğunun sebebi olmaktır ! (Sen Yanımda Ol Yeter)
  • Nasıl bir anne babaya sahip olduğumuz o kadar da önemli değil . Çünkü onları seçmek bizim elimizde değildi . Ama bizim nasıl bir anne_baba olacağımız çok önemli . Çünkü bu seçim bizim elimizde. (Sevgili Öğretmenim)
  • "Ben geçmişimle uğraşmaktan geleceğimi görememişim." (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
  • Başkalarının kendisini kurtarmasını bekleyenler, kölelerdir (Bunları Kimseye Anlatamamıştım)
  • Eğitim öğrenciye saygıyla başlar. (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
  • İki yıl önce Savaş Öğretmen tarafından bu tahtanın önünde öldürülen merakım, öğrenme hevesim, kendime güvenim, Melek Öğretmenin yüreğinden gelen sözleriyle, şefkatiyle ve sevgisiyle yeniden diriliyordu. İçinde hapsolduğum korku mezarının kapağı yeniden açılıyordu sanki. (Yüreğime Dokunan Eller)
  • Suç gelin olmuş, koluna takacak damat bulamamış... (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
  • Hedefinde belirli bir limanı olmayan gemiye, hiçbir rüzgâr yardım edemez. (Asla Vazgeçmedim)
  • Kitaplar bizim en iyi dostlarimizdir . Her kitap bize , duygularımıza, düşüncelerimize, kısaca kişiliğimize bir başka yönden ayna tutar. Biz sadece karşımızda duran aynaya baksak ancak yüzümüzü ve vücudumuzun ön tarafını görebiliriz . Dört yanımıza ayna koysak, o zaman vücudumuzun tamamını görebiliriz. Kitaplar da böyledir ... Farklı alanlarla ilgili okuduğumuz her kitap bize kişiliğimizin bir yönünü gösterir . Güzel kitaplar bize bizi anlatır. (Sevgili Öğretmenim)
  • - "Sen geceleri gökyüzüne bakıyor musun?" + "Evet, öğretmenim, gece babamla koyunlara yem vermeye giderken bakıyorum." - "Ne görüyorsun?" + "Yıldızları." - "Bugün bir daha bak tamam mı?" + "Tamam öğretmenim." - "Göreceğin en parlak yıldız var ya işte sen aynen onun gibisin." (Yüreğime Dokunan Eller)
  • . Kalp tenceremizde nefret pişerken dil kaşığımızda sevgi servisi yapılabilir mi? . (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
  • Çiçekleri tanımayan bir bahçıvanın çok güzel çiçekler yetiştirip onlardan oluşan harika bir bahçe meydana getirmesi zordur . Öğrencilerini tanımayan bir öğretmenin de çok iyi öğrenciler yetiştirip onlardan oluşan harika bir okul meydana getirmesi zor hatta imkansızdır. (Sevgili Öğretmenim)
  • Bazı öğretmenler girdikleri gönüllerde kolay kolay unutulmayacak kara bir "is"bırakır bazılarıysa ömür boyu sevgi ile hatırlanacak güzel bir "iz" (Aramızda Kalsın)
  • Zaman geçtikçe elimizdeki sızı da geçiyordu ama yüreğimizdeki sızı ne zaman geçecek de bilmiyordum. (Yüreğime Dokunan Eller)
  • Anladığım kadarıyla senin bugünün, yani şimdiki zamanın yok. Geçmişin ve geleceğin var. (Aramızda Kalsın)
  • Herkesin gözüne tek tek bakıyorum ve her insanın gözünde farklı dünyalar görüyorum. (Kendimi Yaşamak İstiyorum)