İdeoloji Olarak Biyoloji - R. C. Lewontin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İdeoloji Olarak Biyoloji kimin eseri? İdeoloji Olarak Biyoloji kitabının yazarı kimdir? İdeoloji Olarak Biyoloji konusu ve anafikri nedir? İdeoloji Olarak Biyoloji kitabı ne anlatıyor? İdeoloji Olarak Biyoloji PDF indirme linki var mı? İdeoloji Olarak Biyoloji kitabının yazarı R. C. Lewontin kimdir? İşte İdeoloji Olarak Biyoloji kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: R. C. Lewontin
Çevirmen: Cengiz Adanur
Orijinal Adı: Biology as Ideology: The Doctrine of DNA
Yayın Evi: Kolektif Kitap
İSBN: 9786055029425
Sayfa Sayısı: 112
İdeoloji Olarak Biyoloji Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Her politik felsefe bir insan doğası teorisiyle başlamak zorundadır. İdeoloji Olarak Biyoloji, kökleri on dokuzuncu yüzyıldaki sosyal Darwinizme uzanan ve toplumun özelliklerinin, üyelerinin bi reysel özelliklerden kaynaklandığını ve bu özelliklerin de üyelerin genlerinde bulunduğunu ka bul eden sosyobiyolojiyi odağına alarak, modern bilim ideolojisinin bizi yönelttiği hatalı yolları inceliyor. Bilimin sınırlı olduğunu kabul ederek, doğanın zenginliğini yeniden keşfetmemizi ve bilimin gerçek değerini takdir etmemizi sağlıyor. Dünyanın önde gelen bilim insanlarından R. C. Lewontin yayımlandığı yıl büyük ses getiren kitabında, Stephen Jay Gould ve Peter Medawar’la aynı doğrultuda, “saf bilimin” toplumsal ve siyasi ihtiyaçlarla varsayımlar tarafından nasıl şekillendirilip yönlendirildiğini irdeliyor. “Bilim insanları, yaşama bilim insanları olarak değil, ailenin, devletin, üretken bir yapının içindeki toplumsal varlıklar olarak başlar ve doğaya toplumsal deneyimlerinin şekillendirdiği bir mercekten bakarlar... Bilim, kendinden önceki Kilise gibi, her tarihsel devirde toplumun baskın değerleriyle görüşlerini yansıtan ve perçinleyen bir toplumsal kurumdur.”
İdeoloji Olarak Biyoloji Alıntıları - Sözleri
- "Bilim kendisini oluşturan parçalar arasında dahi, hakkında çok fazla yanlış anlayış barındıran toplumsal bir kurumdur."
- Eşitlik üzerine kurulduğu iddia edilen bir toplumda muazzam eşitsizliklerin var olması çelişkisini nasıl izah edebiliriz?
- "Bilim iki işlevi yerine getirir. Birincisi, yaşam kalitemizi değiştiren ve yeni şeyler üreten bir dizi tekniği, uygulamayı ve buluşu üreterek bize fiziki dünyadan faydalanmanın yeni yollarını sağlar. Bilimin, bazen bağımsız bazen de birinci işlevle çok yakından ilişkili ikinci işleviyse açıklama yapmaktır."
- "Bilim bize her tür iyi şeyi sağlamıştır. Gıda üretimini muazzam bir şekilde artırmış; son yüzyılın başında sadece 45 olan ortalama yaşam süremizi, 70'in üzerine çıkarmış; insanları Ay'a göndermiş ve evde oturup dünyada olup bitenleri izlememizi olanaklı kılmıştır."
- "bilim insanları, yaşama bilim insanları olarak değil, ailenin, devletin, üretken bir yapının içindeki toplumsal varlıklar olarak başlar ve doğaya toplumsal deneyimlerinin şekillendirdiği bir mercekten bakarlar."
- "Bilim toplum tarafından şekillendirilir, çünkü bilim zaman ve para isteyen beşeri bir üretim faaliyetidir ve bu nedenle dünyada parayı ve zamanı kontrol eden güçler tarafından yönetilir ve yönlendirilir."
- Bu noktada, nesnel bilgi ve mistik saf bilim kılıfında görünen şeyin ardında siyasi, iktisadi ve toplumsal ideolojinin yattığını bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.
- "Bazen bir bilimsel kuramın toplumsal kaynağı ve bu bilimsel kuramın toplumsal karşılığı apaçık ortadadır. Bunun en meşhur örneği, Darwin'in doğal seçilimle evrim kuramıdır. Hiçbir bilim insanı bugün yeryüzündeki organizmaların, onlara hiç benzemeyen ve çok uzun zaman önce nesli tükenmiş başka organizmalardan milyarlarca yıl boyunca evrimleştiğinden şüphe etmiyor. Dahası, bunun değişik formların farklılık gösteren hayatta kalabilme becerilerinin doğal bir sonucu olduğunu biliyoruz. Bu anlamda hepimiz Darwinizmin doğru olduğunu kabul ediyoruz."
- "Adalet ancak huzura hizmet ederse önemlidir."
- "Bilimden ideoloji olarak bahsettiğimizde kastedilen şey, bir yandan bilim insanlarının yaptıkları ve söylediklerinin toplumsal etki ve denetimi, diğer yandan da bilim insanlarının yaptıkları ve söylediklerinin toplumdaki kurumların daha fazla desteklenmesi için kullanılması şeklindeki ikili süreçtir."
- huzurun adalet için değil, adaletin huzur için yaratıldığını öne sürüyordu.
- "Özgür ve eşit bir toplumda yaşadığımız okulda bize defalarca tekrarlandı ve tüm iletişim organlarıyla beynimize işlendi. Toplumda var olduğu iddia edilen eşitlikle mevcut büyük eşitsizlikler arasındaki çelişki, son iki yüz yılın başlıca toplumsal ızdırabı olagelmiştir."
- Bu kişisel algı düzeyinin üzerinde, bilim toplum tarafından şekillendirilir, çünkü bilim zaman ve para isteyen beşeri bir üretim faaliyetidir ve bu nedenle dünyada parayı zamanı kontrol eden güçler tarafından yönetilir ve yönlendiriİir.
- Bilim parayı kullanır. İnsanlar yaşamlarını bilimle kazanırlar ve bunun bir sonucu olarak toplumdaki baskın toplumsal ve ekonomik güçler bilimin neyi nasıl yapacağını büyük oranda belirlerler. Dahası, bu güçler parçası oldukları toplumsal yapının sürdürülmesine ve bu yapının daimi refahına uygun düşen fikirleri bilimden elde edecek güce sahiptirler.
İdeoloji Olarak Biyoloji İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Genlerimizde var anam.: Toronto Üniversitesinde 1961 yılında başlayan ve CBS radyolarının desteklediği Massey konferansları 1990 yılında bir bilim insanının yaptığı konuşma ile gündem oluyor. O bilim insanı R. C. Lewontin. DNA doktrininden bahsediyor. Darwin'i acımadan eleştiriyor. Bu konuşma 91 yılında kitap haline getiriliyor. Lewontin, insan doğasını hiçe sayan ve insanın bir sosyal varlık olması bakımından, toplumun ve bilimsel otoritelerin dominant görüşlerinin sanki bir “yasa” biçiminde algılanması ve dayatılmasına şüpheyle bakanlardan. Kitabın tam adı ise bize bu konuda ipucu veriyor. İdeoloji olarak Biyoloji: DNA doktrini. Bir dönem kafayı bozduğum bir alan olan biyoloji felsefesinden tanıyorum Lewontin'ı; tıpkı Sober, Gould ve Medewar ile olduğu gibi. Ne işim vardı biyoloji felsefesi ile neden bu yola baş koyduk? Anlatayım. Ben lisans döneminde mantık derslerinin hepsini hiç zorlanmadan AA ile geçmiş notlarımın hiçbiri 90 altına düşmemiş bir öğrencilik hayatı yaşıyordum ama mantık ile hiç ciddi bir ilgi alanı oluşturamadim kendime. Başından beri Varoluş felsefesi beni kendine çekiyordu. Lisan bitti ve 6 ay ara verdim daha sonra lisansüstü eğitim için başvuru yaptım. Hocalarım ve fakülte bana hangi alanda master yapmak istediğimi sordular. Varoluşçuluk dedim. Gittim yazar/ali-osman-gundogan hocamın yanına danışman onay kağıdını masasının üstüne koydum. Bir kağıda bir bana baktı ve hayatımı şekillendirecek olan o cümleleri söyledi: "Caner, seni 4 sene takip ettim. 4 senede bir öğrencimin kat edemeyeceği yolu kattettin. Mehmet hoca ile aran nasıl? İyiyse lütfen bilim felsefesi çalış. Orada göstereceğin başarı buradakinden daha çok ses getirecektir." Tamam dedim ve böylece bilim felsefesi ve tarihi serüvenim başlamış oldu. 3 lisansüstü ders ve 7 tane de farklı fakültelerden(fen, mühendislik, Eğitim ve tıp) dersler almaya başladım. İlgi odağımı biyolojiye kaydırdım. Danışman hocam girdiğim derslerdeki hocalara acımak yok demişti ve derslerine girebilmem için ricada bulunmuştu. 3 ders biyolojiden, 1 ders istatistikten, 1 ders mühendislikten, 1 ders fizikten ve 1 ders de eğitim fakültesindeki matematik bölümünden alıyordum. Nefes almak ve haftada bir gün ihtiyaçlarımı gidermek dışında boş zamanım yoktu. Sober'in Philosophy of Biology ve Lewontin'ın Ideology as biology kitaplarını ingiliçceden okuyorduk. Dersler başta %30 İngilizce idi sonra %70 oldu. Makalelerimi bile İngilizce yazar olmuştum. Sonra biyoloji felsefesini doktora da ele almaya karar verdim. Çünkü master dönemi 7 yani 3.5 yıl ile sınırlıydi. Görece daha basit(neresi basite artık) Demarcation problemini master tez konusu olarak ele aldım. Hikaye bu. Kitapta Lewontin, bilimin politik ve toplumsal ihtiyaçlar bazında nasıl ele alındığını ve nasıl biçimlere sokulup kanalize edildiğini ele alıyor. Faydadan ziyade bir meşruiyet konusu gözümüze çarpmalı bu noktada. Bilim insanı bu düstur ile hareket etmelidir ve fayda ikinci planda kalmalıdır, Lewontin'a göre. Bu kitabın ötesinde her türlü baskı, zorbalık ve indirgemecileğe de karşı çıkıyor. Özetle Lewontin, DNA’nın sadece tek etken olmadığını savunuyor. Çevresel faktörlerin, geçmiş yaşantıların ve bilincin de göz ardı edilemez fikrini öne sürüyor. Çok fazla spoiler vermek de istemiyorum. Benim severek okuduğum bir kitaptı. İyi okumalar. (Caner the ℂahilBender)
DNA doktrini kısa ve yoğun bir kitap. İdeoloji olarak biyoloji gen-kültür, gen-çevre ilişkisi ve sosyobiyoloji konularında ilginç fikirler içeriyor. Kanımca kurduğu fikirlerde bazı sıkıntılar olması, konuları ayrıntılara girmeden kısa geçmesi ve referans azlığı eleştirilecek konulardır. (Tarık Dinç)
Yerinde yazılmış bir kitap. Sıradan bir biyoloji kitabı değil. Aslında bakarsanız sıradan biyoloji nasıl oluyormuş diye de sorabilirsiniz,bilmiyorum. Herneyse. Örneklerle ve başka yapılan çalışmalarla da desteklenerek daha büyük bir kaynak haline gelebilir. Ama kitap bu yönüyle de gayet güzel. Radyo söyleşilerinden hazırlanan kitap ki böyle yazdığıma bakmayın şuan yazarken aklıma geldi. İçinizde şüphe olmasın okuyun. Genin kalıtsal ve toplumsal özellikler nasıl etkilendiği yada etkileniyor muydu gerçekten? Genin ne olduğunu? Gen dizilimi ve yazamadığım birçok etkinin anlatıldığı kitap. Gen dizilimi ne şekilde bilinirse bilsin insandaki özellik bu genden kaynaklanıyor yada genler dış çevredeki bazı özelliklerden etkilendi demenin hiçbir kanıt olmadığından bahsediyor. Yani bir nevi gen dizilimini ne şekilde bilirsen bil,kalıtsal özelliklerin de toplumsal özelliklerin nasıl oluştuğu gizemli. Bana göre de gizemli. Çünkü kitap herşeyi belirtiyor ama her seferinde onu hala bilemeyiz olayına kayıyor. Güzel ve akıcı kitap. Adios. (•dandelion wine•)
İdeoloji Olarak Biyoloji PDF indirme linki var mı?
R. C. Lewontin - İdeoloji Olarak Biyoloji kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İdeoloji Olarak Biyoloji PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı R. C. Lewontin Kimdir?
Evrim ve genetik varyasyon problemlerine çözüm göstermek amacıyla moleküler biyoloji'den faydalanarak popülasyon genetiğini ve evrim teorisini klasikleşmiş matematiksel biçimleriyle ortaya konulmasının öncüsü oldu. Lewontin, sosyobiyoloji ve evrimsel psikoloji tarafından ortaya atılan genetik determinizme karşıydı.
Yahudi bir ailenin oğlu olarak doğan Lewontin, 1951'de Harvard Üniversitesi'nin Biyoloji Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1954'te Columbia Üniversitesi'nde Theodosius Dobzhansky'nin öğrencisi olarak yüksek lisans yaptı ve doktorasını aldı.
R. C. Lewontin Kitapları - Eserleri
- İdeoloji Olarak Biyoloji
- Üçlü Sarmal
- The Dialectical Biologist
- The Genetic Basis of Evolutionary Change
R. C. Lewontin Alıntıları - Sözleri
- "Bilim kendisini oluşturan parçalar arasında dahi, hakkında çok fazla yanlış anlayış barındıran toplumsal bir kurumdur." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- The theory of epigenesis was that the organism was not yet formed in the fertilized egg, but that it arose as a consequence of profound changes in shape and form during the course of embryogenesis. It is usually said that the epigenetic view decisively defeated preformationism. After all, nothing could seem to us more foolish than a picture of the tiny man inside the sperm cell. Yet it is really preformationism that has triumphed, for there is no essential difference, but only one of mechanical details, between the view that the organism is already formed in the fertilized egg and the view that the complete blueprint of the organism and all the information necessary to specify it is contained there, a view that dominates modern studies of development. (Üçlü Sarmal)
- Doğa üzerine düşünürken mecazları bir kenara bırakamayız, ancak bunu yaparken de, mecaz ile asıl meselenin özünü birbirine karıştırmak gibi büyük bir risk söz konusudur: Dünyayı makineymiş gibi görmeyi (Descartes/Kartezyen görüş) bir yana bırakıp onu bir makine olarak kabul ederiz. Bunun sonucunda, ilgi nesnemize atfettiğimiz özelikler ve onun hakkında sorduğumuz sorular başta kurulan mecazi tasviri kuvvetlendirir ve böylece sistemin, mecazi tahmine uymayan durumlarını gözden kaçırırız. (Üçlü Sarmal)
- "Remember that no matter how selfish, how cruel, how unfeeling you have been today, every time you take a breath, you make a flower happy." (Üçlü Sarmal)
- Unutmayın, bugün ne kadar bencil, zalim, duyarsız olmuşsanız olun, her nefes alışınızda bir çiçeği mutlu etmektesiniz. (Üçlü Sarmal)
- "Bazen bir bilimsel kuramın toplumsal kaynağı ve bu bilimsel kuramın toplumsal karşılığı apaçık ortadadır. Bunun en meşhur örneği, Darwin'in doğal seçilimle evrim kuramıdır. Hiçbir bilim insanı bugün yeryüzündeki organizmaların, onlara hiç benzemeyen ve çok uzun zaman önce nesli tükenmiş başka organizmalardan milyarlarca yıl boyunca evrimleştiğinden şüphe etmiyor. Dahası, bunun değişik formların farklılık gösteren hayatta kalabilme becerilerinin doğal bir sonucu olduğunu biliyoruz. Bu anlamda hepimiz Darwinizmin doğru olduğunu kabul ediyoruz." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- "Bilim bize her tür iyi şeyi sağlamıştır. Gıda üretimini muazzam bir şekilde artırmış; son yüzyılın başında sadece 45 olan ortalama yaşam süremizi, 70'in üzerine çıkarmış; insanları Ay'a göndermiş ve evde oturup dünyada olup bitenleri izlememizi olanaklı kılmıştır." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- Bir organizmanın DNA dizisinin tamamına ve sınırsız hesaplama gücüne sahip olsaydık bile, organizmayı hesaplayamazdık; zira organizma genlerinden kendisini hesaplamaz. (Üçlü Sarmal)
- remember that no matter how selfish, how cruel, how unfeeling you have been today, every time you take a breath, you make a flower happy. (Üçlü Sarmal)
- Shakespeare 'in IV. Henry'sinin birinci bölümünde gururlu Owen Glendower güçleriyle övünür: "Engin derinliklerdeki canavarları çağırabilirim." Hotspur cevaplar, "Ben de yapabilirim ve herhangi bir adam da. Fakat çağırdığında gelirler mi?" (Üçlü Sarmal)
- Eğer böcekler böcek öldürücülere karşı giderek artan bir direnç kazanıyorlarsa bunun nedeni, her bireyin yaşamı boyunca giderek daha çok direnç kazanması değil; dirençli bireylerin hayatta kalması ve ürerlerken duyarlı organizmaların ölmesidir. (Üçlü Sarmal)
- Mecazlarla yüklü bir dil kullanmadan bilim yapmak olanaksızdır. (Üçlü Sarmal)
- "Bilim toplum tarafından şekillendirilir, çünkü bilim zaman ve para isteyen beşeri bir üretim faaliyetidir ve bu nedenle dünyada parayı ve zamanı kontrol eden güçler tarafından yönetilir ve yönlendirilir." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- huzurun adalet için değil, adaletin huzur için yaratıldığını öne sürüyordu. (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- Hiciv ustası yazar Mort Sahl bir zamanlar şöyle demişti: "Unutmayın, bugün ne kadar bencil, zalim, duyarsız olmuşsanız olun, her nefes alışınızda bir çiçeği mutlu etmektesiniz." (Üçlü Sarmal)
- Unutmayın, bugün ne kadar bencil, zalim, duyarsız olmuşsanız olun, her nefes alışınızda bir çiçeği mutlu etmektesiniz. (Üçlü Sarmal)
- "Adalet ancak huzura hizmet ederse önemlidir." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- "bilim insanları, yaşama bilim insanları olarak değil, ailenin, devletin, üretken bir yapının içindeki toplumsal varlıklar olarak başlar ve doğaya toplumsal deneyimlerinin şekillendirdiği bir mercekten bakarlar." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- "Bilimden ideoloji olarak bahsettiğimizde kastedilen şey, bir yandan bilim insanlarının yaptıkları ve söylediklerinin toplumsal etki ve denetimi, diğer yandan da bilim insanlarının yaptıkları ve söylediklerinin toplumdaki kurumların daha fazla desteklenmesi için kullanılması şeklindeki ikili süreçtir." (İdeoloji Olarak Biyoloji)
- Organik evrimin Darwinci kuramı, değişimin 'farklılıklar' modeli üzerine temellenmiştir. Bireyler topluluğunu değiştiren şey, her bireyin yaşamı boyunca paralel bir gelişim izlemesi değil, bireyler arasında farklılığın bulunması ve bazı farklı bireylerin diğerlerine göre daha çok yavru meydana getirmesidir. (Üçlü Sarmal)