İhtiras Oyunu - Jerzy Kosinski Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İhtiras Oyunu kimin eseri? İhtiras Oyunu kitabının yazarı kimdir? İhtiras Oyunu konusu ve anafikri nedir? İhtiras Oyunu kitabı ne anlatıyor? İhtiras Oyunu PDF indirme linki var mı? İhtiras Oyunu kitabının yazarı Jerzy Kosinski kimdir? İşte İhtiras Oyunu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Jerzy Kosinski
Çevirmen: Hulusi Özaykun
Orijinal Adı: Passion Play
Yayın Evi: E Yayınları
İSBN: 9789753901819
Sayfa Sayısı: 344
İhtiras Oyunu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İhtiras Oyunu, Kosinski’nin en romantik ve enerjik kahramanı Fabian’ın öyküsüdür. Bu modern şövalye ruhlu adam, barınağı, taşıtı ve iki atı için ahır olan el yapımı Karavan’ında Amerika’yı dolaşır. Geçimi polo oyunudur; polo onun için zenginlerin gördüğü gibi bir takım oyunu değil çarpışan atlıların hayatı tehdit eden düellosudur. Onun için buradaki ödül, para ve şöhretten daha fazla olan, bedenin ve zihnin, tehlikedeki adamın ve atın başvurduğu her olanağın farkında olmaktır.
İhtiras Oyunu, dünyanın en büyük yazarlarından biri tarafından şiddet, aşk ve baştan çıkarma üzerine yazılmış bir yenilgi şaheseridir.
(Arka Kapaktan)
İhtiras Oyunu Alıntıları - Sözleri
- "Kibar bir şantajcıydı yoksulluk: Tüm seçimleri kurbanına bırakıyordu."
- "Başkalarının yapabileceklerine inanmadığımız zaman, sonunda kendi yapabileceklerimize de inanmaz hale gelebiliriz.Bizler hayal kurmadaki başarısızlığımız dolayısıyla işte böyle cezalandırılıyoruz."
- Fabian'ı kitapçı dükkanında kitapları incelemeye yönelten şey, Karavan'ına götürdüğü kitapların ona, imgeleminin henüz keşfetmemiş olduğu bir dünya sunuyor olmasıydı.
- Anahtar deliklerinden bakmaz, bir başkasının mektuplarını okumaz, bir başkasının özel eşyalarını karıştırmazdı; tıpkı bir başkasının parasını çalmayacağı gibi.Bir başkasının yaşamına davetsizce girmek, Fabian için, kişiliğinin bütünlüğünü inkar etme tehlikesi taşıyordu.
- Yok yere acı çekmek, herhangi bir neden olmaksızın suç işlemek ve manevi ıstırap vermek, yalnızca insanların dünyasına özgü olgulardı.
- Kentler, cinsel ilişkilerin doğal çevresiydi. Eğer doğa, memeliler içinde, boyutlarına göre en iri ve en gelişmiş cinsiyet organlarını insana vermişse, Fabian’ın düşüncesine göre bunun nedeni, insanın sürekli olarak belli bir ısıyı koruyabilmiş olmasıydı. Böylece cinsellik, içgüdülerin en insansı olanı haline gelmişti. Yaşam insanlara, düşünmek ve yapmak, şehvet duymak ve eyleme geçmek için bol zaman vermişti.
- Yaşamın acılığı, yaşamda oynamayı kabul ettiği role karşı duyduğu küçümseme nöbeti, tüm ağırlığıyla üzerine çöktü.
- Kibar bir şantajcıydı yoksulluk: Tüm seçimleri kurbanına bırakıyordu.
- ...toplu halde yaşayan diğer insanları kıskanmazdı. Ona öyle gelirdi ki, bu insanların çoğu, yaşamlarının aynı darphanede dökülmesine razı olmuştu; yaşadıkları her gün, aynı büyük kalıptan dökülmüştü, bir önceki gün, bir sonraki günün tıpkısıydı. Ancak bir rastlantı, onların hareketsiz yaşamında bir kıpırtı meydana getirebilirdi.
İhtiras Oyunu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İhtiras Oyunu PDF indirme linki var mı?
Jerzy Kosinski - İhtiras Oyunu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İhtiras Oyunu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Jerzy Kosinski Kimdir?
Jerzy Kosiński (14 Haziran 1933 – 3 Mayıs 1991) Musevi ve Polonya asıllı, Amerikalı yazar Polonya'nın ikinci büyük şehri Łódź'da doğdu. II. Dünya Savaşı sırasındaki bir çocukken, Doğu Polonya'da Katolik bir Polonyalı ailenin yanına sahte bir kimlikle sığındı. Bir Katolik rahibi sahte bir vaftiz sertifikası çıkarmıştı, savaş sırasında Polonya Katolik Kilisesi'nin yaptığı olağan bir uygulamaydı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Kosiński ailesine kavuştu ve tarihle siyaset dalında 1957'de Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmeden önce Polonya'da derece kazandı. 1962'de Amerikalı çelik imparatoriçesi Mary Hayward Weir ile evlendi.
1955-1957 yılları arasında Varşova Bilimler Akademisi'nde asistan olarak görev yapan Kosinski, Ford bursuyla ABD'ye gitti. Psikoloji doktorasını yaptıktan sonra, Wesleyan ve Princeton üniversitelerinde ve Yale Üniversitesi'nde öğretim üyeliklerinde bulundu.
İlk yazılarını 1960 yılında Joseph Novak takma adıyla yayımladı. Kosiński'nin en bilinen romanları arasında 1965 tarihli Boyalı Kuş ve 1971 tarihli Orada Olmak sayılabilir. Baş rolde Peter Sellers'ın ve filmin yönetmeni Hal Ashby 1979 yılında Orada Olmak romanından bir film çevirdi. Senaryosu Kosiński tarafından yazılmış ve 1980 yılında British Academy of Film and Television Arts (İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi) tarafından en iyi senaryo ödülüne layık görülüp, Amerika Yazarlar Derneği tarafından en iyi Another Medium'dan uyarlanmış komedi ödülünü de aldı.
Kosiński 3 Mayıs 1991 günü intihar etti. İntihar öncesi yazdığı ayrılma notunda "Her zamankinden daha uzun bir süre uyuyacağım. Buna sonsuzluk deyin."
Jerzy Kosinski Kitapları - Eserleri
- Boyalı Kuş
- Bir Yerde
- Adımlar
- Boşluk
- Şeytan Ağacı
- Kör Randevu
- Çelik Bilye
- İhtiras Oyunu
Jerzy Kosinski Alıntıları - Sözleri
- "Kör olunca hayat boyu gördüklerini de unutur muydu acaba insan? Düş bile göremezdi belki o zaman..." (Boyalı Kuş)
- Halk kitleleri, doğası gereği, ayırt etme yeteneğine sahip değildir. Değerli olanla standart olan, özgün olanla taklit arasındaki ayrımı yapamaz. Goddard, olsa olsa, elektroniği müzikte kullanmayı bilen orta karar bir şarkıcıdır hepsi o. Chopin, anlamdan yoksun müzikten beteri olamaz, demiş. Goddard'ın müziğinde ilginç olan bir yan yok. Bu şekilde müziğin ardına saklanıyor ve o saklandıkça müziği ilginçleşiyor. (Çelik Bilye)
- Bir adam ne kadar yürekli olursa olsun hayatını kaybetmekten korkar. (Boşluk)
- Uzak bir denizde uyanmak, kimliksiz, bilinmeyen yerlere doğru gitmek isterdim. (Adımlar)
- Güzel kadınları hayal gücünden yoksun erkeklere bırakın (Boşluk)
- Huzurumu kaçıran ölmek değil , arkamda hiçbir iz bırakmadan ölebileceğim düşüncesiydi. (Boşluk)
- "Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hâkimi olmak neye yarardı?" (Boyalı Kuş)
- "Ben insanların her yerde iyi olduklarını gördüm," dedi Laventer. "Onlar yalnızca devletin ya da bir siyasal partinin önlerine attığı iktidar kırıntılarından yollarını şaşırıyorlar; ya da bir sendika ya da şirketin, varlıklı bir arkadaşın. Onların gücünün, ölümlülüğün geçici bir kamuflajından başka bir şey olmadığını unutuyorlar." (Kör Randevu)
- "Biz Eskimolar gururlu insanlarız ve Fransızlar ne kadar 'Salamura İtalyan' ya da İsveçliler ne kadar 'Mumyalanmış Alman'sa biz de o kadar 'Donup kalmış Çinli'yiz." (Kör Randevu)
- "Kibar bir şantajcıydı yoksulluk: Tüm seçimleri kurbanına bırakıyordu." (İhtiras Oyunu)
- Huzurunu kaçıran ölmek değil, arkamda hiçbir iz bırakmadan ölebileceğim düşüncesiydi. (Boşluk)
- "Başkalarının yapabileceklerine inanmadığımız zaman, sonunda kendi yapabileceklerimize de inanmaz hale gelebiliriz.Bizler hayal kurmadaki başarısızlığımız dolayısıyla işte böyle cezalandırılıyoruz." (İhtiras Oyunu)
- Varlığımı topyekün düzene koyamazsam yaşayamayacağımı bildiğim için aklım vücudumu çalıştırır. . (Boşluk)
- İçimde bir mücadele yer alıyordu. Bir an, kendini kontrol edebilen sahip bir yetişkin oluyordum, bir an, avaz avaz bağıran bir çocuk. (Şeytan Ağacı)
- Benimle birlikte olunca kendini üstün görüyor , çünkü ben hepinizin arasından onu seçmiş oluyorum. (Boşluk)
- Fakat seninle baş başa kalınca söyleyeceklerimle , hayatımı seninle paylaşmak isteğinde olduğumu anlatmakla , huzurunu kaçırmaktan korkmuştum. (Boşluk)
- Gökyüzünde o çile bahçesinde alçaktan uçan siz bütün kelebekler. (Boşluk)
- Ancak Domostroy'u yönlendiren işitme duyusuydu ve sanatı da müzikti. İnsanlarla nesneler arasındaki binlerce rastlantı ve birleşmenin yerine ses, yer, uzaklık, duygu ve ruhsal durumun gizemli bileşimini koyan müzik, zaman ve mekân sınırlarını yıkarak onun ruhsal dünyasını genişletiyordu. Onun ruhunu etkileyenler, şairler, yazarlar, müzisyenler ve özellikle Shakespeare'in ünlü âşıkları gibi "gözleriyle duyanlar"dı. (Çelik Bilye)
- Böylesine sefil ve zalim bir dünya onun hakimi olmak için gösterilen bunca çabaya değer miydi? (Boyalı Kuş)
- “Bitkiler de insanlar gibiydi; yaşamak, hastalıklarını yenmek ve huzur içinde ölmek için bakıma ihtiyaçları vardı.” (Bir Yerde)