İhtiyarlara Yer Yok - Cormac McCarthy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İhtiyarlara Yer Yok kimin eseri? İhtiyarlara Yer Yok kitabının yazarı kimdir? İhtiyarlara Yer Yok konusu ve anafikri nedir? İhtiyarlara Yer Yok kitabı ne anlatıyor? İhtiyarlara Yer Yok PDF indirme linki var mı? İhtiyarlara Yer Yok kitabının yazarı Cormac McCarthy kimdir? İşte İhtiyarlara Yer Yok kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Cormac McCarthy
Çevirmen: Roza Hakmen
Orijinal Adı: No Country For Old Men
Yayın Evi: Kanat Kitap
İSBN: 9789758859757
Sayfa Sayısı: 232
İhtiyarlara Yer Yok Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
O Güzel Atlar'ın yazarı Cormac McCarthy'nin İhtiyarlara Yer Yok adlı romanı, Roza Hakmen çevirisiyle ilk kez Türkçede...
Baştan aşağı sürükleyici, tüyler ürpertici bir öykü...Chigurh modern Amerikan edebiyatındaki en netameli karakterlerden biri...Bu roman gösteriyor ki, ihtiyarlara yer var, hiç değilse edebiyatın ülkesinde.
Herald
Efsanevi Batı'nın ahlaki çöküşü hakkında derin bir kederle yüklü, güçlü bir roman.
Financial Times
Çarpıcı diyaloglar, canlı karakterler, güçlü bir mekân hissi.
Literary Review
Tam anlamıyla vurucu bir yapıt. McCarthy'nin meşhur nesri hiç olmadığı kadar canlı...Berrak ve tüyler ürpertici.
Sunday Times
Cormac McCarthy, Moss, Chigurh ve Bell arasında oynanan kedi-fare oyununu asap bozucu bir drama çeviriyor, korkutucu, vahşi bir sahneden diğerine sinemacı tutumluluğuyla geçiyor.
Scotsman
Zekice bir gerilim romanı...Bütün bir dünyayı ve sakinlerini anlatmak için McCarthy'ye iki kısa satır yeter.
Daily Telegraph
McCarthy'nin nesri, en ince ve güçlü ayrıntısına kadar bilerek ve mükemmelen işlenmiş, bilenmiş ve cilalanmış. Bu kitapta Jim Thompson'ın basit gözüken dili ile William Faulkner'ın lirik ve kışkırtıcı sertliği bir araya geliyor... İhtiyarlara Yer Yok kuvvetli, asap bozucu, rahatsız edici, kasvetli, sonsuz sürprizlerle dolu, çınlayan bir roman.
Robert Edric, Spectator
McCarthy okunası, takdir edilesi, ve dürüst olmak gerekirse kıskanılası bir yazar.
Ralph Ellison
İhtiyarlara Yer Yok, Ethan ve Joel Coen tarafından sinemaya uyarlandı. 8 dalda Oscar'a aday gösterilen film, "en iyi film", "en iyi yönetmen", "en iyi uyarlama senaryo", "en iyi yardımcı erkek oyuncu" dallarında Oscar kazandı.
ALINTI
"Ortalıkta ete kemiğe bürünmüş bir katliam meleği dolaşıyor ve ben onunla yüzleşmek istemiyorum. Gerçek olduğunu biliyorum. Yaptıklarını gördüm. O gözlerin önünden bir kere geçtim. Bir daha geçmem. Her şeyi göze alıp karşısına çıkmaya kalkışmam. Mesele sırf yaşlanmak değil. Keşke öyle olsa."
"Ağzına kadar yüz dolarlık banknotlarla doluydu. Desteler halinde bantlanıp üstlerine 10.000 $ damgası vurulmuştu. Toplam ne kadar ettiğini bilmiyordu ama kabaca tahmin
edebiliyordu. Oturduğu yerde uzun uzun baktı paralara, sonra çantayı kapatıp başı eğik oturmaya devam etti. Hayatının tamamı gözünün önünde duruyordu. Ölene kadar güneşin doğumundan batımına her günü. Hepsi bir çantanın içinde yirmi kilo kâğıda dönüşmüş halde."
"Sana ait iki milyon doları ele geçirmiş birinin buralarda yaya dolaştığını bilsen hangi noktada aramaktan vazgeçerdin?
Öyle ya. Böyle bir nokta yok."
"Geçenlerde gazetede okudum, birkaç öğretmen otuzlu yıllarda ülke çapında birçok okula dağıtılan bir anket bulmuş. Ülkenin değişik yerlerinden gönderilmiş, cevaplandırılmış, doldurulmuş anket formları. Karşılaştıkları en büyük sorunlar diye sınıfta konuşmak, koridorlarda koşmak gibi şeyler yazmışlar. Çiklet çiğneme. Ev ödevlerinde kopya. Bu tür şeyler. Doldurulmamış anket formlarından birini çoğaltıp yine aynı okullara göndermişler. Kırk yıl sonra. Cevaplar gelmiş. Tecavüz,
kundakçılık, cinayet. Uyuşturucu. İntihar. Bunu çok düşündüm. Çoğu zaman dünyanın gidişatı kötü filan dediğimde insanlar gülümseyip yaşlandığımı söylüyor bana. Yaşlanma
göstergesiymiş. Ama bana sorarsan insanların ırzına geçip öldürmekle çiklet çiğnemek arasında fark göremeyen bir insan benden çok daha kötü durumdadır. Kırk yıl o kadar uzun bir süre değil. Belki kırk yıl sonra bazıları uyanır. Çok geç olmamışsa."
"Bence doğru olan her zaman basittir. Öyle olmak zorundadır. Bir çocuğun anlayabileceği kadar basit olmak zorundadır. Yoksa iş işten geçmiş olur. İnsan anlayıncaya kadar iş işten geçer."
----------
Başka bir şey var mıydı?
Daha önce de aynı şeyi sordun.
Kapatacağım da.
Kapatacaksın.
Evet efendim.
Saat kaçta kapatıyorsun?
Şimdi. Şimdi kapatıyorum.
Şimdi bir saat değil. Saat kaçta
kapatıyorsun?
Genellikle karanlık basınca.
Hava karardığında.
Ne dediğini bilmiyorsun, değil mi?
Kapatacağım diyorum. Dediğim bu.
Saat kaçta yatıyorsun?
Efendim?
Biraz sağırsın galiba. Saat kaçta
yatıyorsun dedim.
Dokuz buçukta falan. Dokuz buçuk sularında.
O zaman tekrar gelebilirim.
O sırada kapalı olurum.
Önemli değil.
Niye geleceksiniz ki? Kapalı
olacak.
Onu söyledin zaten.
Kapalı ama.
Yazı turada en çok ne kaybedildiğini gördün?
Efendim?
Yazı turada en çok ne kaybedildiğini gördün dedim.
Yazı turada mı?
Yazı turada.
Bilmem. İnsanlar genellikle yazı
turayla bahis tutuşmaz. Daha çok bir karara varmak için falan atılır yazı tura.
Hatırladığın en büyük karar neydi?
Bilmem ki.
Yazı mı tura mı?
Bahis ne?
Sen yazı mı tura mı onu söyle.
Ama bahsin ne olduğunu bilmem
lazım.
Ne fark eder?
Senin söylemen lazım. Ben senin
yerine söyleyemem. Haksızlık olur. Doğru olmaz. Hadi söyle.
Ben bahis filan tutuşmadım ki.
Tutuştun. Hayatın boyunca tutuştun. Ama haberin yoktu. Bu paranın
üstündeki tarih kaç biliyor musun?
Hayır.
Bin dokuz yüz elli sekiz. Yirmi iki
yıldır buraya varmak için seyahat
ediyor. Şimdi vardı. Ben de öyle. Elimi kapadım üstüne. Ya yazı ya tura. Sen söyleyeceksin. Söyle.
Bilirsem ne kazanacağımı
bilmiyorum ki.
Her şeyi kazanacaksın. Her şeyi.
Söylediğiniz şey mantıklı değil beyefendi.
Söyle.
Tura olsun.
Chigurh elini paranın üstünden
kaldırdı. Adam görebilsin diye
kolunu hafifçe çevirdi. Aferin, dedi.
İhtiyarlara Yer Yok Alıntıları - Sözleri
- “Neler olacağını biliyordu. Sadece ne zaman olacağını bilmiyordu.”
- “İyi insanları yönetmek zor değildir. Hiç zor değildir. Kötüler de zaten yönetilemez. Yönetiliyorsa da ben duymadım.”
- “Bütün yalanlar söylenip unutulduktan sonra gerçek hâlâ var olacaktır.”
- Söz veremem, dedi. Söz verince canı yanar insanın.
- -Llewelyn? -Ne var? -Yok bir şey. -Ne var söylesene. -Yok bir şey. Öyle adını söylemek istedim.
- Mesele sırf yaşlanmak değil. Keşke öyle olsa. Ne yapmayı göze alabileceğin bile değil. Bu işi yapabilmek için zaten ölmeyi göze almak gerektiğini başından beri biliyordum. Ta en başından beri. Kendimi methetmek için söylemiyorum. BU İŞ BÖYLE. ÖLMEYİ GÖZE ALAMIYORSAN KARŞINDAKİ DE ANLAR. ANINDA FARK EDER. Bence mesele nasıl biri olmayı göze alabileceğin. Bana kalırsa insanın ruhunu tehlikeye atması demek bu. Ben bunu yapmam. Şimdi düşünüyorum da belki eskiden de yapamazdım.
- Bu hayatta dünyaları verseler değişmeyeceğin bir şeyin varsa onu kaybetme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için on dokuz erken bir yaş değil.
- -Kar yağınca insanlar durup bir düşünüyor. -Öyleyse umarım tipiye çevirir.
- Çok güzel, dedi Bell Ne güzel? Müzik. Yemek. Evde olmak.
- Belki insan ne kadar hızlı büyümeye mecbursa o kadar hızlı büyüdüğü içindir.
- . Ölüler ölümün ötesinde ne kadar kesindir. Ölüm, yaşayanların yanlarında taşıdıkları şeydir. Acı bir hatıranın esrarengiz bir ön tadı gibi bir korku hali. Ama ölüler hatırlamaz ve hiçlik bir lanet değildir. Ne münasebet !.. ...
- İnsanın sabah kalkıp da kim olduğuna karar vermek zorunda olmaması kadar büyük iç huzuru yoktur.
- Kör domuz bile ara sıra bir palamut bulur.
- “Bence mesele nasıl biri olmayı göze alabileceğin. Bana kalırsa insanın ruhunu tehlikeye atması demek bu.”
- -Üç hafta önce sıradan bir vatandaştım. Dokuz-beş arası çalışıyordum. Daha doğrusu sekiz-dört. Bir olay oldu mu oluyor işte. Sana sormuyor ve iznini istemiyor.
İhtiyarlara Yer Yok İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Modern Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan #cormacmccarthy in #ihtiyarlarayeryok kitabını #okudumbitti . Yazarın kalemini çok sevdiğimi daha öncede belirtmiştim. Sansürsüz ve cesur bir dili olan McCarthy Güney gotiği, Western ve postapokaliptik (kıyamet sonrası yaşam) türlerde yazdığı kitaplarla Pulitzer, National Book, National Book Critics Circle ve MacArthur Fellowship gibi ödüllerinde sahibi olmuş. İhtiyarlara Yer Yok 2007 yılında Coen Kardeşler tarafından sinemaya uyarlanmış ve En İyi Film ödülü başta olmak üzere dört dalda Oscar kazanmış. Llewlyn Moss avlanmaya çıktığı ıssız çölde uyuşturucu kaçakçılarının çatışmasına rast gelir. Llewlyn'nin çatışmadan geriye kalan bir çanta para ve uyuşturucu ile ne yapacağıyla ilgili vereceği karar hayatını değiştirecektir. Aslında sadece orada olması bile hayalet bir avcıyı peşine takmasına yetmiştir ama içine düştüğü ölüm oyununu ancak zaman içinde kavrayacaktır. Takip ve kovalamacanın bitmediği, ölüm korkusunun hep yanıbaşınızda olduğu, soğuk kanlı bir avcının kıvrak zekasının ön plana çıktığı, geçmişle hesaplaşılan, adalet, açgözlülük ve ahlak üzerine yazılmış modern bir klasik. (İlkay Çağlıyan)
Amerikan rüyasının, ahlaki çöküşün tanığı, yeisle hikayesini anlatan iyi niyetli Şerif, onun tam karşıtı, kötülüğün vücut bulmuş hali bir seri katil. Kitap öyle güzel kurgulanmış anlatım o kadar iyi ki film izler gibi okunuyor, şiir gibi şiddet böyle yazılırmış demek ki. Çevirmeni de ayrıca kutlamak lazım, güzel kitap #ihtiyarlarayeryok #cormacmccarthy (Fk)
İhtiyarlara Yer Yok PDF indirme linki var mı?
Cormac McCarthy - İhtiyarlara Yer Yok kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İhtiyarlara Yer Yok PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Cormac McCarthy Kimdir?
Cormac McCarthy (d. 20 Temmuz 1933) The Road (Yol) adlı romanıyla 2007 Pulitzer Ödülü'nü roman dalında kazanan Amerikalı romancı, oyun yazarı, kısa öykü yazarı ve senaristtir.
Edebiyat eleştirmeni Harold Bloom tarafından, aralarında Thomas Pynchon, Don DeLillo ve Philip Roth'un da olduğu, neslinin en iyi dört Amerikan romancısından biri olarak tanımlanmıştır. Modern eleştirmenler tarafından sıkça William Faulkner'e ve bazen de Herman Melville'e kıyaslanır.
Cormac McCarthy Kitapları - Eserleri
- Yol
- İhtiyarlara Yer Yok
- Tanrı'nın Bir Kulu
- O Güzel Atlar
Cormac McCarthy Alıntıları - Sözleri
- Gelenekleri hatırla. Hiçbir şeyin var olmadığı yerde yokluktan törenler inşa et ve onlara can üfle. (Yol)
- . İstediğimin yerine ihtiyacım olanı aldım ve bu sahip olabileceğin en iyi şans. ... (Tanrı'nın Bir Kulu)
- Çok güzel, dedi Bell Ne güzel? Müzik. Yemek. Evde olmak. (İhtiyarlara Yer Yok)
- . Bileceğimiz en yakın bağlar keder bağlarıdır. Üzüntünün en derin topluluğu... ... (O Güzel Atlar)
- her gün bir yalan (...) (Yol)
- Belki insan ne kadar hızlı büyümeye mecbursa o kadar hızlı büyüdüğü içindir. (İhtiyarlara Yer Yok)
- "Feci soğuk bir kıştı. Bitesiye, yamacın taşları ve yosunları arasından sivrilmiş kuru ladinlere döneceğini düşündü. Kışın mavi alacakaranlığında dev kayaların ve ormanda devrilmiş muazzam ağaçların arasından dağı geçerken bu yıkıma hayretle baktı. Ormanda kanunsuzluk, devrik ağaçlar, yeni yollar açılması... Ballard'a bıraksalar ormanlara da insanların ruhuna da dirlik düzen getirirdi." (Tanrı'nın Bir Kulu)
- -yaptığın en cesurca şey ne? +bu sabah uyanmak (...) (Yol)
- Bu hayatta dünyaları verseler değişmeyeceğin bir şeyin varsa onu kaybetme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için on dokuz erken bir yaş değil. (İhtiyarlara Yer Yok)
- Sönmüş aşkların fani ete kazınmış efsaneleri. (Tanrı'nın Bir Kulu)
- Korkakların ilk ihanet ettiklerinin kendileri olduğu, insan bir kez kendini aldattı mı, başkalarına ihanet etmelerinin hiç de zor olmadığı bilincine varmıştım artık. (O Güzel Atlar)
- Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu. (Tanrı'nın Bir Kulu)
- Söz veremem, dedi. Söz verince canı yanar insanın. (İhtiyarlara Yer Yok)
- lütfen bana hikayenin nasıl bittiğini söyleme. (Yol)
- Mesele sırf yaşlanmak değil. Keşke öyle olsa. Ne yapmayı göze alabileceğin bile değil. Bu işi yapabilmek için zaten ölmeyi göze almak gerektiğini başından beri biliyordum. Ta en başından beri. Kendimi methetmek için söylemiyorum. BU İŞ BÖYLE. ÖLMEYİ GÖZE ALAMIYORSAN KARŞINDAKİ DE ANLAR. ANINDA FARK EDER. Bence mesele nasıl biri olmayı göze alabileceğin. Bana kalırsa insanın ruhunu tehlikeye atması demek bu. Ben bunu yapmam. Şimdi düşünüyorum da belki eskiden de yapamazdım. (İhtiyarlara Yer Yok)
- Kör domuz bile ara sıra bir palamut bulur. (İhtiyarlara Yer Yok)
- Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu. (Tanrı'nın Bir Kulu)
- -bazı şeyleri unutursun ama, değil mi? +evet. hatırlamak istediğini unutursun ve unutmak istediğini de hatırlarsın. (Yol)
- Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? Diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu (Tanrı'nın Bir Kulu)
- "İnsanın kalbine yakın tutacağı zarafet ve güzellikteki her şeyin acıda ortak bir kaynağı vardır." (Yol)