İkircikli Biricik - İlhami Algör Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İkircikli Biricik kimin eseri? İkircikli Biricik kitabının yazarı kimdir? İkircikli Biricik konusu ve anafikri nedir? İkircikli Biricik kitabı ne anlatıyor? İkircikli Biricik PDF indirme linki var mı? İkircikli Biricik kitabının yazarı İlhami Algör kimdir? İşte İkircikli Biricik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İlhami Algör
Yayın Evi: İletişim Yayıncılık
İSBN: 9789750517853
Sayfa Sayısı: 169
İkircikli Biricik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Yeni bir hayat kurmak... Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu?Yoksa bir tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat içinmutlaka, kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık'eski' mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vaktekadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz?"Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Albayım Beni Nezahat ile Evlendirve Kalfa ile Kıralıça adlı romanlarıyla edebiyatımızda kendine has biryer edinen İlhami Algör, yine bir romanla karşımızda: İkircikli Biricik.İkircikli Biricik, yalnızlığın, arayışın, bulma ümidinin, şehirlerin,caddelerin, şarkının ve şiirin romanı… Titizlikle örülmüş bir kurgu; ustalıkla harmanlanmış, sarsıcı bir dil…
(Tanıtım Bülteninden)
İkircikli Biricik Alıntıları - Sözleri
- "Dünyada acıyı en sessiz kim taşır?"
- Geceyi severim. Gece de beni sever. Ya da gecenin beni sevdiğine inanmak hoşuma gidiyor. İnsanın sarıldığı, sarındığı bir şeyin kendisini itmesinden hoşlanmaz.
- Bekledim. "Bazı sözlerim için özür dilerim..." Bekledim. "Kırgındım... canım acımıştı..." Bekledim.
- Hayatta kalmak için iki kere kurnaz olmanın ödüllendirildiği bir memlekette tahsil, belki daha incelmiş yollar ile malı götürmeye yarar.
- Sessizlik iyidir bazen.
- Bütün insanlar aynı 'şimdi'lerde var olmazlar.
- "Niye kapı ağzında oturuyorsun?" "Kapı ağızlarını severim. Her an kaçıp gidebilmek ihtimalini diri tutar," dedim.
- "Gökyüzü karışıksa kuşların işi," dedim içimden.
- "Geçmiş geri geldikçe beni mutsuz ediyor ise geçmemiş midir? Hala burada benimle mi yaşamaktadır? Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur? Yolcu , zamanın kendisi de, yolculuk mekanı ben miyim? O esnada kalbim neden yanıyor? Arz ederim."
- Unutmak istedikçe hatırlıyorsun. Hatırlarken kıvırıyorsun. Kıvırdıkça, unutamayacaksın.
- Doğrudan bir derdin dolaylı telafisi olur mu?
- İnançsızlar kendi işaretlerini kendileri oluştururlar.
- Yeni bir hayat kurmak... Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu? Yoksa tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat için mutlaka kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık "eski" mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vakte kadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz?
- Eğer kendisi sandığı kişi değil de başka biri ise, bunca sene kendisi bildiği kişi kimdir?
- İnsan sarıldığı, sarındığı bir şeyin kendisini itmesinden hoşlanmaz.
İkircikli Biricik İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İkircikli bir durum: Kitap değişik. Begendim mi beğenmedim mi karar veremedim. İkircikli... Hem derin hem sığ. Hem içsel hem dışsal. Çok yönlü eserlerden alıntılamalar var. Okurken hissettiğim Murat Menteş benzerliği oldu. Ama tam olarak neyi benzettim o da ikircikli. Konu neydi??? Ekşi, acı, tatlı . Kendime zaman tanıdım, bir sure sonra tekrar okuyacağım. (Hacer Üstünel)
Yazara ait okuduğum ikinci kitap. Farklı bir üslubu var, okurken kitabın konusu hem var gibi hem yok gibi geliyor. Sanki asıl konudan ziyade ana karakterin zihninde geçiyor olay, farklı konularda yapmış olduğu tespitler ve orijinal cümleler ardı ardına geliyor. Öyle ki bazen yazar sanki “şu da içimde kaldı böyle de bir tespitim var, dur şunu da şuraya iliştireyim” demiş de kitap böyle böyle ortaya çıkmış gibi. Diğer incelemeleri okuduğumda kitabın “mayhoş” bir tat bıraktığına dair cümleler okudum. Bendeki etkisi bir tada benzetilecekse eğer absürt komedi izlemişim gibi bir tat idi. Benzer bir tat bıraktı. Aman illa okunsun der miyim bu kitap için; hayır demem. Benim hayatıma fazla bir şey katmadığını söylemem gerekir. Ama hem kendine has üslubundan kaynaklı sevenleri olacaktır hem de ana karakterle kendini özdeşleştirenler kitabı sevecektir. Bana çok hitap etmedi. (Tuba Ş.)
İlhami Algör'ün kitapları tatlı ekşi mayhoş bir tat bırakıyor üzerimde. Elinde tuttuğu zıt kavramları bir arada başarıyla kullanıyor oluşundan olsa gerek, ilk sayfalarından itibaren kurduğu cümlelerle insanı yakasından tutup kitabın içine atmayı başarıyor. Onun kitabının içinde olduğunu anlamak hiçte zor değil. Kendini bariz bir şekilde belli eden anahtar sayılabilecek ipuçları mevcut mesela. Sayfaların içi dalgalarla ıslanmışsa, kulağınızda vapurun tok kalkış sesine karışmış martı sesleri yankılanıyorsa, rıhtıma bakarken hayali karakterlerle birlikte bir yolculuğa çıkartıyorsa sizi veya İstanbul'u dolaşıyorsanız karış karış hem amaçsızca hem de kafasının üzerinde binlerce soru işareti bulunan kimliksiz bir karakterle beraber; akşam vakti gelip çattığında iyot kokan sayfalara balık ve anason kokusu ekleniyorsa, iç sesiyle girdiği keyifli diyaloglarla cümlelerin başını unutturuyorsa ve bir “neyse” çekiyorsa tüm söylediklerine, bilin ki İlhami Algör'le birliktesiniz. Çoğunluğun aksine ben, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'dan daha çok sevdim bu kitabını. Belki ikinci kitabında diline alıştığım, belki de hayatımda kısa süre içinde yer bulmuş devamını bilmediğim bir hikayenin, bağımlılık yaratabilecek etkide bir muhabbetin devamı niteliğinde olduğunu hissettiğim içindir. Bu kısım tamamen kişisel. Aynı zamanda mizahında kullandığı argodan rahatsız olmadığım nadir insanlardan biri olduğunu fark ettim İlhami Algör'ün. Tabi bu açıdan da kişisel. Peki kitap bitince ne mi kalıyor elde? Cevaplanamayan soruları içinde barındıran bir soru çanağı ve onlara verdiği gülümseten cevapları. Ardında bıraktığı dalga izlerini seyre dalan cızırtılı nostaljik bir pikap eşliğinde...* *https://youtu.be/Q6WlhJtiz78 (Kıvılcım Y.)
İkircikli Biricik PDF indirme linki var mı?
İlhami Algör - İkircikli Biricik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İkircikli Biricik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İlhami Algör Kimdir?
1955'te İstanbul Suriçi'nde doğdu. Yazarın diğer kitapları: Çanakkale Yalı Hanı ve Han Sakinleri (Everest Yayınları, 2007), Karabakal Ötüyor (Everest Yayınlan, 2008), Ma Sekerdo Kardaş? (Doğan Kitap, 2010), Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku / Albayım Beni Nezahat ile Evlendir (İletişim Yayınları, 2011).
İlhami Algör Kitapları - Eserleri
- Kalfa ile Kıralıça
- Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
- Müzeyyen ile Nezahat
- Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları
- Karabakal Ötüyor
- Çanakkale - Yalı Hanı ve Han Sakinleri
- Albayım Beni Nezahat ile Evlendir
- İkircikli Biricik
- Hisli Kirpi
İlhami Algör Alıntıları - Sözleri
- hanımefendi siz zahmet etmeyin, ben sizi severim.. (Müzeyyen ile Nezahat)
- "Ruhlarımız,balkonda asılı ve kurumak üzere iken yaz yağmuruna yakalanmış havlular gibi şişip ağırlaşacaktı.." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)
- İnsanın kendini bilinmez bir başkası olarak hissetmesi, kendine tanıması gereken bir yabancı gibi bakması... (Hisli Kirpi)
- "Niye kapı ağzında oturuyorsun?" "Kapı ağızlarını severim. Her an kaçıp gidebilmek ihtimalini diri tutar," dedim. (İkircikli Biricik)
- Samimiyet neden sadece an ile mümkün? Niye daha uzun sürmüyor? (Hisli Kirpi)
- “Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” (Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku)
- Unutmak istedikçe hatırlıyorsun. Hatırlarken kıvırıyorsun. Kıvırdıkça, unutamayacaksın. (İkircikli Biricik)
- "Geçmiş geri geldikçe beni mutsuz ediyor ise geçmemiş midir? Hala burada benimle mi yaşamaktadır? Zaman yolculuğu dedikleri bu mudur? Yolcu , zamanın kendisi de, yolculuk mekanı ben miyim? O esnada kalbim neden yanıyor? Arz ederim." (İkircikli Biricik)
- “Olabilir, insan bazen yalnız kalır bir hikâyeye sığınır.” (Hisli Kirpi)
- "Merhaba," dedi Stella, "Hayat nasıl?" "Bilmem," dedim, "hayat hakkında fikrim yok." (Müzeyyen ile Nezahat)
- Eğer kendisi sandığı kişi değil de başka biri ise, bunca sene kendisi bildiği kişi kimdir? (İkircikli Biricik)
- Kendi ile konuşmanın yalnızlıktan olduğunu söyleyenler var. Olabilir. Biz işimize bakalım. Varmış gibi. (Hisli Kirpi)
- Doğrudan bir derdin dolaylı telafisi olur mu? (İkircikli Biricik)
- Babamın halası kördü. Abbasuşağı'nda evliydi. 38'de bunu atiyler bi evin içine, evi yakiyler, o da içinde yaniy. (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Loş, karanlık ve kapalı bir alandı..." (Çanakkale - Yalı Hanı ve Han Sakinleri)
- Eğer siz kocamı o taştan attı iseniz, inşallah gidişiniz olsun, dönüşünüz olmasın. (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Hislerim, yapılmamış olanı yapmanın kaderim olduğunu söylüyordu." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)
- "Aynı kitabı okuyup farklı yerlerin altını çizmişiz." (Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku)
- Bu köpek yabancıya havlar gibi havlıyor (Ma Sekerdo Kardaş? N'etmişiz Kardaş? - Dersim 38 Tanıkları)
- "Al bu elmayı Nezahat, sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı, tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem, susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe Saat Kulesi'yle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli:''Albayım beni Nezahat ile evlendir'. Sülüs yazarım, kûfi yazarım, Latin yazarım. Gotik yazamam. Yağ satarım, bal satarım, ustamı öldürür ben satarım. Yemeden içmeden kesilir, alık olurum. Adımı sorsan duymaz olurum. Kötü olurum, iyi olmam Nezahat. Ya bu adı değiştir ya da al bu elmayı. Bende sevdiklerince terk edilme endişesi, kafayı yemeye meyyal haller var. Al bu elmayı Nezahat. Yüzünde göz izi var." (Albayım Beni Nezahat ile Evlendir)