İnan Bana - Tahereh Mafi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İnan Bana kimin eseri? İnan Bana kitabının yazarı kimdir? İnan Bana konusu ve anafikri nedir? İnan Bana kitabı ne anlatıyor? İnan Bana PDF indirme linki var mı? İnan Bana kitabının yazarı Tahereh Mafi kimdir? İşte İnan Bana kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Tahereh Mafi
Çevirmen: Asena Çakmak Özdemir
Yayın Evi: Dex Kitap
İSBN: 9786050964493
Sayfa Sayısı: 344
İnan Bana Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
BENİ
ASLA
ASLA
AFFETMEYECEK.
ONU KAYBEDECEĞİM.
VE BU BENİ ÖLDÜRÜYOR.
Juliette gibi, insanları dokunarak öldürebildiğiniz için on yedi yaşınızda korkunç bir despotu devirip Kuzey Amerika’nın yöneticisi olsanız ne yapardınız?
Hem de öldürdüğünüz o despot, âşık olduğunuz adamın babasıysa, insanları nasıl yöneteceğinize dair en ufak bir fikriniz yoksa ve geçmişe dair korkunç gerçekler birer birer ortaya çıkarsa?..
Juliette bu kez çok derinlerdeki düşmanlarla savaşmak zorunda.
Bana Dokunma serisi, İnan Bana ile yeniden başlıyor!
Hazır mısın?
(Tanıtım Bülteninden)
İnan Bana Alıntıları - Sözleri
- "Cehenneme kadar yolun var Kishimoto," diyorum. "Hemen arkandan geliyorum zaten kardeşim." Bana göz kırpıyor.
- "Hangi pembe dizinin ortasına düştüm ben ya? Elini saçlarından geçirip "Neden sürekli insanların kişisel saçmalıklarına bulaşıp duruyorum ben? Neden bir türlü kendi derdimle uğraşamıyorum ki? Ne demeye şu ağzımı kapalı tutamıyorum?" diyor. "Var ya," diyorum başımı hafifçe eğerek, "ben de aynı şeyi hep merak ediyorum."
- unutmayı seçtiğim hayat beni asla ama asla unutmayacak.
- "Çok şirinsin. Cidden. Harika bir yüzün var. Ama böyle bir şey," diyor eliyle ikisini göstererek, "yok." Kenji onu pek de işitmişe benzemiyor. "Harika bir yüzüm olduğunu mu düşünüyorsun?"
- Onu kaybedeceğim. Ve bu beni öldürüyor.
- “Bak,” diyor sakince. “Çok şirinsin. Cidden. Harika bir yüzün var. Ama böyle bir şey,” diyor eliyle ikisini göstererek, “yok.” Kenji onu pek de işitmişe benzemiyor. “Harika bir yüzüm olduğunu mu düşünüyorsun?”
- “Seni anlamayanlar her daim senden şüphe ederler.”
- Who says you can't be cute and kick ass at the same time?
- But the fire of true hatred, I realize, cannot exist without the oxygen of affection.
- I’d be lying if I didn’t say that, sometimes, it all feels impossible.
- “I’ve got issues with people leaving me behind."
- “The destruction of the world didn’t happen overnight, and neither will saving it,”
- I have a great fear of drowning in the ocean of my own silence.
- I think too much. I feel, perhaps, far more than I should.
- “You know what? Who cares what you’re wearing?” Kenji says. “It’s all in the attitude, anyway. It’s about how you carry yourself.”
İnan Bana İncelemesi - Şahsi Yorumlar
-bu inceleme spoiler içerir- & Aaron ve Ella tek yazan bu. sendeleyerek geri çekiliyorum, yere yığılıyorum. Tüm bedenim dehşetle, şaşkınlıkla, imkansızlıkla titriyor, sarsılıyor. & Ben gerçekten şu anda titriyor olabilirim ve kafam çok karışık. Kitabın sonu beni öylesine etkiledi ki, ne düşüneceğimi bile bilmiyorum şu anda. En başlarında o kadar bunaldım ki dedim bu ilk üç kitabı yazan yazar ile bu kitabı yazan kişi aynı olamaz. Çünkü o kadar zevk almayarak ve sıkılarak okudum ki, 5 puan bile vermeyecektim -ki ilk üç kitaba ne kadar bağlandığımı incelemelerimde sıkça bahsetmiştim- Aaron’un da Juliette’nin de (artık ismi her neyse) depresif bir ruh hali içinde oldukları belliydi. Aaron bir tık daha iyiydi ama Juliette bu kitapta aklını kaçırmış gibiydi.-Ki sonuna kadar haklı yaşadıklarının akıl alır bir tarafı yok- Ve birbirleriyle olan o tutkulu bağları resmen bu kitapta koptu! Şaka gibi ama birbirlerinden öyle uzaklaştılar ki bunalıma girdim kitabı okurken. Benim çok farklı beklentilerim vardı. Savaş bittiği için artık kazandıkları için ikisi de yas tutmayı artık bırakır ve birlikte ülkeyi düzene sokar diye umut ediyordum. AMA TAM TERSİ ikisi de o kadar kendi sıkıntılarıyla meşguldü ki doğru düzgün ne kadar yıpranmış olduklarını fark etmediler bile! İşler gittikçe sarpa sardı ve ayrıldıklarında ‘YA CİDDEN NOLUYOR ŞU AN???’ diye baya bir içsel triplere girdim. Kısacası ilk 200 sayfa tam bir eziyetti aslında ondan sonrası da öyleydi ama şimdi diyebilirsiniz madem bu kadar yağdırıyorsun neden 10 puan verdin diye… güzel soru cidden sşpkosffklhf Yazar bu kitapta seriyi devam ettirmek için kendisine ilk üç kitapta asla olmayan bir geçmiş yaratmış… Evet ilk üç kitap boyunca bildiğiniz ne varsa çöpe atın çünkü bu kitapta her şeyin bir yalan olduğunu öğreniyoruz! Bu fikrin aklına sonradan geldiği çok açık bir şekilde ortada çünkü ilk üç kitapta asla bununla ilgili tek bir ipucuyla bile karşılaşmadık. Fakat bu sonda öğrendiğimiz o gelişme benim çok hoşuma gitti. Yani kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum ve beni gerçekten etkiledi. Aslında herkes her şeyin farkındaymış ve aslında Aaron ve Juliette çocukken arkadaşmış… Tek anlam veremediğim, hayır bu Paris Anderson’un manyak bir ruh hastası olduğunu kitapta bilmeyen karakter yok. Hangi akla hizmetle kendi öz kızlarını bu ruh hastasına teslim ediyor bu aile? Yani ben ailenin de çok aklı başında çıkacağını düşünmüyorum açıkçası. Ve bence sonraki kitapta tüm karakterleri de canından bezdirecekler pdfşkşfpsd Yani kısacası evet kitabın başları beni gerçekten bunalttı fakat yine de sondaki o şok edici olay yönüyle benden yine tam puanı aldı :) Diğer şeylere kısaca değinirsem kimsenin doğru düzgün Juliette’in yanında olmaması beni delirtti. Hayır kız kendi içinde kıvranıyor, can çekişiyor fakat onu gerçek anlamda o enkazdan kimse çıkarmadı :( Yeni gelen karakterleri de sevdim bence kitaba kesinlikle daha çok aksiyon katacaklar ve Juliette’in ablasını da çok merak ediyorum. Bir başka sevdiğim şey ise Kenji ve Aaron arkadaşlığı, aralarında bir bağ kurulduğunu hissediyorum ve bu beni cidden çok mutlu ediyor. Sonraki kitapta neler olacak hiçbir fikrim yok, umarım seri ilk üç kitapta olan heyecanıyla devam eder. Bu seriyi gerçekten çok sevdim ve beni çok içten etkiledi, eğer sonraki kitaplarda daha da bozarsa katlanabilir miyim bilmiyorum. (Nehir)
39. Günün sonunda bitti. Ve sitemle başlamak istiyorum, 'Neden hesapta olmayan bir kitap daha yazdınız hanımefendi?' Diye sormak istiyorum. Ignite Me'nin sonu açıktı ama böyle bir devam kitabı gelmese de sorun olmazdı. Hiç alınmazdım. Ignite Me bittikten sonra bu kitabı aşırı merak ediyordum. Hemen gelsin istiyordum, zaten bu yüzden- merakım yüzünden çeviriyi beklemeden hemen atladım kitaba. Aferin bana. Aslında anlayabiliyorum, sonuçta bu seri dizi olacak ve dizinin uzun soluklu olacağı kesin. Sadece üç kitaplık konu yetmeyeceği için, devamı neden yazılmasın? Yazılsın tabi yazılsın ama ben bundan sonra okumam. Diziyi izlerim artık devam kitaplarında neler olduğunu oradan öğrenirim. Türkçe okuduğumu düşünsem en fazla 6-7 saatimi alır bir kitabını bitirmek. Dizi izlersem daha kârlı olurum ve sıkılırsam da atlatabilirim... Uzun uzun, ne yazabilirim diye düşününce pek bir şey gelmiyor aklıma. Sadece ilk üç kitaptan çok farklıydı, konu o kadar sapmış ki. Tamam bende merak ediyordum Juliette'in annesini babasını falan ama detaylı olarak okumak istemiyordum yani. Daha fazla Warner ve Juliette okurum sanıyordum. Aralarına böyle yoktan yere mesafe girmesini hiç beklemiyordum. Bu kitap yeni bir seriye giriş gibi bir şey olmuş, hatta belki de öyledir. Hiç bilmiyorum. Okumamın nedeni diğer kitaplarda da olduğu gibi sadece Warner'dı. O olmasa Kenji, Juliette falan umurumda değil. Bu kitapta Warner olduğu halde okumak istemedim. Yani kırk günün belki 10 günü açıp okumuşumdur, o derece. Warner bile karamsardı, böyle düşünceleri beni boğuyordu. Hiç açıp okuyasım gelmiyordu. Kenji ve Warner'ın diyalogları hoştu ama ben Kenji'yi sevmediğim için pek bir şey yazasım yok. Ve şunu da fark ettim çoğu karakter arka plandaydı. Üç kitaptan sonra bu kitap harcadığım emeğe ve zamana değmedi kısacası. Yazarın son kısımda herkesi birbirine bağlaması, biraz güzel biraz da-klişe? Hiç sevmedim. Ama mantıklı olduğu için saçma olduğunu söyleyemeyeceğim. Sadece Juliette orada ölseydi ve Warner bize kasaydı... Huzur içinde kitabı kapatıp gülümseyebilirdim. Wow denecek bir olay olurdu en azından. Tahereh Mafi'nin Juliette'i öldüreyeceğini herkes bildiği için hiç heyecanlanmadım o olayda, doğal olarak. Karakterler bu kitapla birlikte çoğalmaya başladı ve eskiler biraz geri planda kaldı. Ya da kalacak. Kalmaya mahkumlar. Çünkü konu saptı. Seri dizi olmasaydı da Film olsaydı bu kitaba gerek kalmazdı. Ama bu sefer de çoğu sahne kesilirdi... Susayım ben, şimdilik hoşçakal Warner. (Kendimden emin olamıyorum, diğer kitabı Türkçe okurum büyük ihtimal-uyuya uyuya.) (Aycan)
Kitabın ilk yarısında kitaptan memnun değildim. İİkinci yarı daha çok ilk üç kitabın hissettirdiklerini hissettiriyordu. İlk 180 sayfayı okuyunca gerçekten yeni kitaba gerek var mıydı diye düşündüm. Yeterince akmıyordu bence. Kalan kısımlar daha akıcıydı, daha çok alıştığım Tahereh Mafi’ydi. İkinci yarı ile kitaba bakışım biraz yükseldi. İlk yarı gibi devam etse maksimum 5/10 verirdim. Kitabın sonuna geldiğimde puanımı 8,5/10 olarak belirledim. Öyle bi şekilde bitti ki! “Eee, şimdi ne yapacağım?” diye düşünüyorum. Yeni kitap çıksa da öğrensek kalan hikayeyi... (edi au wan)
İnan Bana PDF indirme linki var mı?
Tahereh Mafi - İnan Bana kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnan Bana PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Tahereh Mafi Kimdir?
Tahereh Mafi (1988 doğumlu) Connecticut'taki küçük bir kasabada dünyaya geldi .Ailenin en küçük çocuğu ve dört büyük kardeşi var.Mafi, Irvine, California'daki University High School'tan mezun oldu.Sekiz farklı dilde farklı düzeylerde yetkinliğe sahiptir.Üniversitede bir dönem boyunca yurtdışında İspanya'nın Barselona şehrinde öğrenim gördü.İlk romanı Shatter Me'yi yazmadan önce Mafi, bir kitabın nasıl yazıldığını daha iyi anlamak için beş el yazması yazdığını belirtti.
Mafi şu anda Santa Monica, California'da ikamet ediyor ve burada yazmaya devam ediyor. 2013'te yazar Ransom Riggs ile evlendi
Tahereh Mafi Kitapları - Eserleri
- Bana Dokunma
- Ötediyar
- Beni Bırakma
- Beni Yakma
- Kışkent
- İnan Bana
- Sonsuz İhtimaller Denizi
- Beni Kışkırtma
- Destroy Me
- Hayal Et Beni
- Fracture Me
- Reveal Me
- Shadow Me
- Believe Me
Tahereh Mafi Alıntıları - Sözleri
- I’d be lying if I didn’t say that, sometimes, it all feels impossible. (İnan Bana)
- Ben, hep hayalini kurduğum şeylerin tümüyüm. (Hayal Et Beni)
- "sevgi onu korkusuz kılıyordu ve bu tuhaf değil miydi? kişinin kendisi için savaşmasındansa başkası için savaşması çok daha kolaydı." (Ötediyar)
- "Onu öldürmeyeceğim." "İyi." Anderson silahı tekrar başıma doğrultuyor. "O zaman ben bunu yaparım. Warner "Vur onu," diyor, "vur da ben de senin kafatasından bir kurşun geçireyim." (Beni Bırakma)
- "farklı olmanın daima zor olacağını biliyordu; insanların o dar görüşlülüğünü veya hayattaki eşitsizlikleri aşmasını sağlayacak bir sihrin bulunmadığını biliyordu." (Ötediyar)
- Swallow the tears back often enough and they'll start feeling like acid dripping down your throat. (Destroy Me)
- "Nihayetinde ıstırap içindeki bir insan için en değerli olan, hediye ettiğin zamanındır ve şefkatindir." (Kışkent)
- Selam. Dünya. Beni unutacaksın. (Bana Dokunma)
- "Hala sorumu cevaplamadın. O zengin çocuğu neden bu kadar seviyorsun?" "Onun yanındayken kendimi seviyorum da ondan." (Beni Yakma)
- ... umut sahip olduğu tek şeydi ve iki eli kumda olsa ona sımsıkı tutunmaya devam edecekti. (Ötediyar)
- . Bazen korkunç insanların bile kendi karanlıklarından bir çıkış yolu aradıklarını hayal etmek delilik değil. ... (Beni Kışkırtma)
- “I want to be someone else somewhere else with something else to fill my mind.” (Destroy Me)
- “Beni affet,” diyorum fısıltıyla. “Şu an çok saçma geldiğinin farkındayım ama görmezden gelmek istemiyorum. Kalbini kırdığım için beni affet. Sana güvenmediğim için beni affet. Öfkemi senden çıkardım ve çok üzgünüm. Bencillik ettim, canını acıttım, çok ama çok üzgünüm.” O kadar uzun süre sessiz kalıyor ki artık dayanamıyorum. Nihayet konuştuğunda sesi duygu yoğunluğundan pürüzlü çıkıyor. “Aşkım affedecek hiçbir şey yok.” (Beni Kışkırtma)
- "Sen korkağın tekisin," diye fısıldıyor. "Benimle olmak istiyorsun ama ödün kopuyor bundan. Utanıyorsun. Benim gibi birini istediğin için utanç duyuyorsun. Değil mi?" Bakışlarını indiriyor, burnu benimkine sürtünüyor, dudaklarımız arasında milimetreler var. Dikkatimi odaklayarak hala ona kızgın olduğumu hatırlamaya çalışıyorum, neye kızdığım siliniyor sanki aklımdan, ağzı hemen yetişebileceğim yerde ve aradaki bu mesafeyi nasıl aşacağımı hayal etmekten kendimi alamıyorum. Yavaşça, "Beni istiyorsun," diyor, sırtımı okşayarak, "Ve bu seni öldürüyor." (Beni Yakma)
- Imagine me master of my own universe I am everything I ever dreamed of (Hayal Et Beni)
- Uzun süre iyileştirilmeyen kırık bir kalbin sonunda duracağını bilmiyordu. (Ötediyar)
- "Belki de nezaketi doğuran saflık değil, ıstıraptı. Belki de, diye düşündü, şefkati doğuran acıydı." (Kışkent)
- "İlerleyeceğim ya da öleceğim," diyorum. Warner yüksek sesle gülüyor. Ağlayacak sanki. "Babanı öldüreceğim," diyorum ona, "ve Yeniden Kuruluş'u yok edeceğim." Hala gülümsüyor. "Yapacağım bunu." "Biliyorum," diyor. "O halde neden sırıtıyorsun?" Yavaşça, "Sırıtmıyorum," diyor, "sadece merak ediyorum, yardımımı ister misin?" (Beni Yakma)
- “I’ve got issues with people leaving me behind." (İnan Bana)
- "Demek yanılmışım" Cümleyi sessizce, çok sessizce söylüyor "Beni istediğini düşünerek yanılmışım. Benimle olmak istediğini düşünerek" Parmakları omuzlarımı, kollarımı sıyırıyor, elleri bedenimin iki yanından aşağı kayıyor, bedenimin her santiminde geziniyor ve gerçek çıkıvermesin diye agzımı sıkı sıkı kapatıyorum ama beceremiyorum, beceremiyorum, beceremiyorum çünkü şu an bildigim tek gerçek aklımı kaybetmeme saniyeler kaldığı. "Bana bir şeyler söyle, aşkım" Çeneme yaslı dudakları fısıldıyor "Ben de mi körüm?" Ölecegim, gerçekten. "Senin soytarın olmayacağım!" Benden kopuyor. "Sana karşı hislerimle alay etmene izin vermeyeceğim! Beni vurma kararına saygı duyabilirim Juliette ama bunu yapman, bana yaptığın..." Güçlükle konuşuyor. Elini yüzünde gezdiriyor, sonra iki elini de çığlık atmak, bir şeyleri kırıp dökmek istermiş gibi bir halı var, gerçekten, cidden aklını kaçıracakmış gibi. Nihayet konuşuyor, sesi hırıltılı bir fısıltı. "Korkakça bu," diyor. "Senden çok daha iyisinı beklerdim." (Beni Bırakma)